TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İMO Adana Şubesi 25. Olağan Genel Kurulu başladı

İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi 25. Olağan Genel Kurulu başladı.

Haber Giriş Tarihi: 10.02.2024 13:03
Haber Güncellenme Tarihi: 10.02.2024 16:19
Kaynak: CANSU ERSOY
ilkhaber-gazetesi.com
İMO Adana Şubesi 25. Olağan Genel Kurulu başladı

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi 25. Olağan Genel Kurulu Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde yapıldı.

Kurul; başkanlık divanının oluşturulması ile başladı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardındansa İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Aksungur’un konuşmasıyla devam etti.

Açılış konuşmasının ardından konuşma yapan İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Aksungur, “Gönül isterdi ki; dünyada bölgesel savaşların yaşanmadığı, yoksulluğun ve açlığın olmadığı, farklı gelişmişlik düzeyindeki ülke halklarının, sömürülmediği, vb. sorunlarla insanların muhatap olmadığı, güllük- gülistanlık bir dünya ve bunlardan ziyadesiyle etkilenmeyen Türkiye şartlarında karşınızda olalım. Maalesef bu; yaşadığımız şartlarda mümkün görünmüyor” dedi.

“Hemen her kesimden insanlarımızın, yaşadığı şartlardan memnuniyetsizlikleri dile getirme isteklerine bir biçimde set çekilip, en insani taleplerine bile, bir dakikada “terörist, vatan haini”, “kökü dışarıda akımların uzantıları” yaftası yapıştırılıyor” diyen Başkan Aksungur, ülkenin içinde bulunduğu bu ahval ve şeraitten mühendis, mimarlar ve plancıların da etkilenmemesinin mümkün olmadığını söyledi.

Kadim çağlardan bu yana insanların ve bulundukları toplumlarının yaşam konforunu sağlayıp, artırmaya çalışanların hep mühendisler olduğuna vurgu yapan Aksungur, “Bu nedenle; tüm dünyada inşaat mühendisleri civil engineering yani ‘medeniyet mühendisleri’ olarak isimlendirilmektedir. Ama günümüzde, özellikle inşaat mühendisleri; asli görevlerini yerine getirmeye çalışırken çok zor şartlar altında yaşamaktadır” şeklinde konuştu.

“ARZ TALEP DENGESİ BOZULUNCA ORTAYA ÇIKAN ÜCRETLER DE HEMEN HER İNŞAİ SEKTÖRDE YERLERDE SÜRÜNMEYE BAŞLADI”

Aksungur, bu alanda bugüne kadar yapılan hataları şu şekilde sıraladı:

1 – Hemen her şehirde açılan üniversitelere, bir de bıtrık gibi çoğalan özel vakıf üniversiteleri eklenince kontenjandaki mezun sayısı arttı. Buna karşılık yatırımlar yaşanan ekonomik krizden dolayı artmadı. Bu durum işsizlik sorununu getirdi. Özellikle 0 – 5 yıllık mühendislerde yüzde 20’nin üzerinde. Arz talep dengesi bozulunca ortaya çıkan ücretler de hemen her inşai sektörde yerlerde sürünmeye başladı.

2 – Bir de tıpta, hukukta olduğu gibi baraj puan sıralaması olmayınca + 2 matematik, + fizik sorusu çözmemiş adaylar 300 bininci sıradan inşaat mühendisliği bölümüne girdiler: Bu da mezunların nitelik sorununu gündeme getirdi. 

3 – TMMOB ve ilgili Odalarının her yıl yayımladığı “ Mühendis Mim. Şeh. Plancılarının asgari ücret skalaları da, “bir ülkede bir asgari ücret olur” safsatası ile karşılaştı. 20 küsur yıldır var olan Rekabet Kurumunun müdahalesi ile karşılaştı. Ülkede fiyatlar 8 – 10 katına çıkarken hiç müdahale etmeyen Rekabet Kurumu, “serbest piyasa koşulları” gerekçesi ile Danıştay 6. Dairesinin yolunu tuttu.

Açılan davalar hep aleyhimize sonuçlandı.

4 – Yine her yıl yayımladığımız “ Statik ve B. A. Proje ve Mühendislik Hizmetleri Tavsiye edilen asgari ücret” tarifeleri de aynı muameleye tabi tutuldu.

TMMOB’yle birlikte ilgili odalarının bilimin üretildiği ve teknik önermelerin dile getirildiği ihtisas kuruluşları olduğunu vurgulayan Aksungur, bu durumun ilgilisi ve muhatapları tarafından özgürce kullanılıp tüketildiğini kaydetti.

Aksungur, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu sıralamaya çalıştığım 4 başlıkta sorunlarımız; elbette domino etkisi ile ötelenmekte, gerek özel, gerek kamuda çalışan, emekli olan her meslektaşımızı derinden etkilemektedir. Bu sıralamaya çalıştığımız ana sorunlar yaklaşık 20 küsur yılda ortaya çıktı. Yıllardır oldukça dertliyiz. Ve bunları sizlerle hep birlikte yaşadık. Daha fazlasını sıralamak istemiyorum. Fakat çözüm için azim ve kararlılıkla mücadeleye devam edeceğimizin bilinmesini isterim. Bilindiği üzere Salı günü 6 Şubat’ta depremin 1. Yılını yaşadık. Bölgede ve ilimizde çeşitli anma, unutturmama, yaşanan sefaleti dile getirme gibi etkinlikler yapıldı.”

“BU İSTENMEYEN OLUMSUZ DAVRANIŞLARI ÇOĞALTMAK MÜMKÜNDÜR”

Başkan Aksungur, 53 binden fazla can kaybına, 40 binden fazla binanın yıkımına yol açan, Şubat 2023 depremlerinin teknik nedenlerini de şu şekilde sıraladı:

“1-Zayıf zemin koşulları

2-Malzeme zafiyetleri (beton, ba donatısı)

3-Konstrüktif (yapısal) zafiyetler

4-Yapı düzensizliklerinin yarattığı hasarlar

5-Sonradan yapılan bilinçsiz tadilat ve müdahaleler

6-Yıpranmışlık ve bakımsızlıktır”

Bu nedenlerin birden fazlasının bir araya gelmesiyle hasar ve yıkım oranlarının arttığına dikkat çeken Aksungur, Adana’da faaliyet gösteren 48 yapı denim kuruluşunun 40’ından fazlasını bizzat yerinde ziyaret edip, karşılıklı sorunları tespit etmeye çalıştıklarını aktardı ve sorunları da şöyle sıraladı:

•Olağanüstü artan maliyetlerin bu kuruluşlara yeterince yansıtılmaması,

•Düşük ücretlere karşılık en büyük maliyet unsuru olarak gördükleri mühendis mimarların ücret ve giderlerini kısmaya çalışmakta, bu durum da denetim hizmetlerini zaafa uğratmaktadır.

•Daha da vahimi Denetim Elemanları, şantiyede müteahhidinden, pompacısına, miksercisine, kalıp- demir işçilerine kadar taciz, engelleme ve hatta silahlı saldırıya uğramaktadır.

•1 Şubat 2024 günü, Şantiyede denetim görevini yapan makine mühendisi arkadaşımız müteahhidin abisi tarafından silahla ayağından vurulmuştur.

•Bu durum Türkiye’nin hemen her ilinde yaşanmakta olup, kabul edilemez bir durumdur

•Bu istenmeyen olumsuz davranışları çoğaltmak mümkündür.”

“ÖLÜMLÜ YIKIMLARDAN BÖLGEDE 150’YE YAKIN MÜHENDİS MİMAR TUTUKLU YARGILANMAKTADIR”

Depremlerin hukuki yönden mühendislere etkisinden de söz eden Aksungur, konuşmasının devamında şu cümleleri kullandı:

“Bu nedenlerle; İnşaat Mühendisleri Odası olarak, yapı denetim sisteminde; Proje ve Uygulama Denetiminin birbirinden ayrılmasını, kamu bünyesinde ülke genelinde ihtiyaç duyulan yer ve miktarda idari özerkliğe ve güvenceye sahip Etüt ve Proje Birimleri oluşturulmalıdır. Yapı denetim Kuruluşları doğrudan kamu tarafından görevlendirilmiş birimler olarak çalışmalıdır. Yapı denetim kuruluşları ile müteahhit  ve / veya yapı sahibi arasında herhangi bir mali ve idari bağlantı olmamalıdır. Yapı denetim ücretleri doğrudan kamu tarafından ödenmeli ve bu kuruluşlar doğrudan kamuya karşı sorumlu olmalıdır. Hazır beton üreticileri kalıpçı, demirci vb. unsurlar da bu sisteme entegre edilip yükümlülükleri ve uygulanacak yaptırımlar tanımlanmalı ve sıkı takibi yapılmalıdır. Şubat 2023 depremlerinde ölümlü yıkımlara açılan ceza ve diğer hukuk davalarında henüz net bir sorumlulukları tespit edilmemiş meslektaşlarımız vardır. Ölümlü yıkımlardan bölgede 150’ye yakın mühendis mimar tutuklu yargılanmaktadır. Maddi hatalarla dolu bilirkişi raporları ile üyelerimiz yargılanmakta ve günah keçisi ilan edilmeye çalışılmaktadır. İMO olarak halen yürütülmekte olan yargı süreçleri kapsamında hazırlanan bilirkişi raporlarında izlenmesini öngördüğümüz rasyonel ve adil yaklaşım, yıkılan binanın projesinin doğrusal elastik olmayan gerçek bina davranışını çok daha doğru bir şekilde dikkate alan Şekil Değiştirmeye Göre değerlendirme yaklaşımıdır.

“2020 ŞUBAT’TAN BUYANA YÜRÜTTÜĞÜM İMO ADANA ŞUBE BAŞKANLIĞINDAN DAKİKALAR SONRA AYRILMIŞ OLACAĞIM”

“Benim açımdan bir dönemin sonuna geldik” diyen Başkan Aksungur, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:

“2020 Şubat’tan buyana yürüttüğüm İMO Adana Şube Başkanlığından dakikalar sonra ayrılmış olacağım. 48 yıllık meslek yaşamım boyunca 2 dönem yönetim kurulu üyeliği, 3 dönem Şube Başkanlığı yapmış bir meslektaşınız olarak hiçbir dönemde inşaat mühendisliğinin etik değerlerinden, TMMOB ve İMO’nun ilke yaklaşımlarından asla taviz vermedim. Bundan sonra da vermeyeceğim. Ankara’da TMMOB’de yakından tanıma ve çalışma fırsatı bulduğum efsane başkanımız merhum Teoman Öztürk’ün sözleri ile bitirmek istiyorum:

‘Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği, baskı ve zulüm yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde, bilimi ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, emekçi halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıyız’”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.