Aladağ duruşması görüldü

BAYRAM BULUT

ADANA (İLKHABER)-Adana’nın Aladağ’a İlçesi’nde meydana gelen yurt yangınında ihmali olduğu ileri sürülen 12 sanığın yargılandığı davanın 5. duruşması görüldü. Çocuklarını yangında yitiren aileler, Cumhurbaşkanı’na seslenerek, adalet istediklerini belirtti.

Aladağ’da yurt binasında 29 Kasım 2016 tarihinde çıkan yangında 11'i çocuk olmak üzere toplam 12 kişinin hayatını kaybettiği olayının ardından, yangında ihmali olduğu ileri sürülen 12 kişinin yargılandığı dava dün devam etti. Kozan Ağır Ceza Mahkemesi salonundaki yer sıkıntısı nedeniyle duruşma Kozan Ticaret Odası Toplantı Salonu'nda görüldü. Duruşma öncesi çocuklarının yangında kaybeden aileler, "Aladağ'a adalet gelmedikçe bu yangın sönmez" yazılı pankartla yürüyüş yaptı.

GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİ

Sanıklar cezaevi aracı ile geniş güvenlik önlemleri arasında getirildi. Tutuklu sanıklar yurt müdürü Cuma Ali Genç, yurdun bağlı olduğu Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneğinin Başkanı İsmail Uğur, tutuksuz sanıklar Mahir Kılıç, Mahmut Deniz, Mustafa Öztaş, Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mehmet İpek, Zeki Yılmaz, eski Aladağ İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş, Davut Gökçeli, Ramazan Arı, Cihan Ünal ve Bayram Aydın ile müşteki aileleri, sanık yakınları ile taraf avukatları katıldı.

Mahkemede değerlendirmesi sorulan cumhuriyet savcısı, yeniden bilirkişi raporu istenmesinin takdirini mahkeme heyetine bırakarak, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamı yönünde mütalaa verdi. Müşteki avukatları ise sanıkların "ikinci dereceden tali kusurlu" olduklarının belirtildiği rapora itiraz etti.

BİLİR KİŞİ RAPORUNA İTİRAZ

Bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini aktaran avukatlar, bilirkişi raporlarının kabul edileceğini ve yeni den bir heyet oluşturup yeni bir rapor hazırlanmasını talep etti. Avukatlar hukuk eğitimi almamış teknik elemanların verdiklerine dikkat çekerek mevzuatta 1'inci 2'nci derecede kusurlu diye bir tabir olmadığını dile getirdiler. Avukat Evren İşler bilirkişi raporunu hazırlayanların mühendis, iş güvenliği uzmanı gibi teknik elemanlar olduğunu söyledi.

KÜÇÜK İNSANLAR ADELET BEKLİYOR

Olayın iddianamede olduğu gibi basit bir ihmal suretiyle ölüme sebebiyet vermenin doğru olmadığı savunan Adana Barosu Başkanı Avukat Veli Küçük, bu olayın basit bir yangın olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını söyledi. İnsanların adalet beklediğini belirten Küçük, "Bu suçun ailede ve toplumda oluşturduğu infiale bakılınca 'kasten öldürme' suçuna sebebiyet verildiği için biz tüm sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.

TAHLİYE TALEBİ

Tutuklu sanıkların avukatları ise tutuklu müvekkillerinin tahliye edilmesini talep etti. İddia makamı mütalaasında ise belgelere ve bilirkişi raporuna katıldıklarını belirterek, yeniden bilirkişi raporunun hazırlanmasının mahkemenin takdirine, itfaiye ile ilgili suç duyurusu ile ilgili talebin reddine, tutuksuz sanıkların tutukluluk hallerinin ise reddine ve tutuklu iki sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. İddia makamının mütalaasına karşı savunma yapan tutuklu sanıklardan Cuma Ali Genç, yangında ihmali olmadığını ve yurtla ilgili her türlü denetimi yaptıklarını ve yurdun tüm tesisatının eksiksiz olduğunu anlattı. Genç,  yurdun elektrik tesisatında herhangi bir sorun olmadığını ve binanın resmi prosedürlerinin tam olduğunu öne sürdü. Daha önce yurttaki birkaç öğrenciyi elektrik çarpınca teknik inceleme yaptırdığını ve herhangi bir kaçağa rastlamadıklarını belirten Genç, "Yangının başından sonuna kadar canhıraş çalıştım. Bu yavruları ben eğitmek ve aydınlatmak için topladım. Ben kendi yavrularımı ihmal ettim, bu öğrencileri ihmal etmedim. Bu olayın en ağır acısını ben yaşadım. Bu yangında kurtarıcı bir durum itfaiye açısından söz konusu olmamıştır. İtfaiye çok yetersizdir. Bunun dışında bir şey söylemek ciddi ispatı gerektirir. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum.” dedi.

EĞİTİME ÖNEM VERMİŞ

Tutuklu sanık İsmail Uğur da sağlık sorunları olduğunu, bu nedenle tahliyesini ve beraatini talep etti. Sanık Mahir Kılıç da eğitime önem verdiği için Aladağ'daki yurdun bağlı olduğu derneğin yönetim kuruluna seçildiğini söyledi. Amacının öğrencilerin eksikliklerini karşılamak olduğunu işaret eden Kılıç, hakkımda uygulanan adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını ve beraatini talep etti. Sanık Davut Gökçeli de yangın konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını ve kaymakamlığın yönlendirmesiyle denetimlere katıldığını belirterek, “Yurdun duvarlarında asılı halde yönlendirme levhaları mevcuttu. Ayrıca, yurtta yangın tüpleri de vardı. Biz de bunları görerek denetim formundaki işaretlemeleri yaptık. Bilirkişi raporlarını ve suçlamaları kabul etmiyorum. Adli kontrolümün kaldırılmasını talep ediyorum." ifadelerini kullandı.

24 MAYIS’A ERTELENDİ

Mahkeme verdiği ara kararda adli kontrolü bulunan sanıkların adli kontrollerinin, tutuklu sanıklar Yurt Müdürü Cumali Genç ve Dernek Başkanı İsmail Uğur'un tutukluluğunun devamına, Uğur'un talebi üzerine cezaevi koşullarında yaşamını sürdürüp sürdüremeyeceğine dair ATK'den rapor alınmasına karar verdi. Sanık ve müşteki avukatlarının bilirkişi raporuna itiraz etmesi üzerine mahkeme İTÜ'den tüm sanıkların kusur yönünden değerlendirilmesi için akademisyenlerden oluşan bir bilirkişi heyeti ve yangın konusunda uzman ve dernekler mevzuatına hakim kişilerden oluşan bir bilirkişi heyeti oluşturulmasını istedi. Tutuksuz sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirleri ve tutuklu sanıkların mevcut halinin devamına hükmeden heyet, duruşmayı 24 Mayıs'a erteledi.

CUMHURBAŞKANI’NA SESLENDİLER

Duruşma sonrası aileler açıklama yaptı. Aladağlı aileler Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a seslenerek adalet istedi. Aileler, "Hakim ve savcılar ellerini vicdanlarına koyup karar versinler" dedi.