'Fatih Terim Fonu' davasında karar açıklandı: Seçil Erzan'a 102 yıl hapis

Kamuoyunda "Fatih Terim Fonu" olarak bilinen ve aralarında Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan gibi ünlü futbolcuların da bulunduğu 30'dan fazla kişiyi milyonlarca lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan'ın yargılanmasında sona gelindi. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi gereken dava, salon kapasitesinin yetersizliği nedeniyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda gerçekleştirildi. Duruşmada tutuklu sanık Seçil Erzan, müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu.

SEÇİL ERZAN'A REKOR CEZA, YÖNETİCİLERE BERAAT

Yapılan yargılama sonucunda mahkeme heyeti hükmünü açıkladı. Sanık Seçil Erzan, 102 yıl 2 ay hapis cezasına ve 753 bin lira adli para cezasına çarptırıldı.

Davanın diğer önemli başlığında ise banka üst yönetimi yer aldı. Mahkeme, yargılanan eski Denizbank yöneticileri Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun beraatine hükmetti.

"BEN SİSTEM FALAN KURMADIM"

Karar öncesinde savunma yapan Seçil Erzan, dolandırıcılık kastıyla bir sistem kurmadığını savundu. Süleyman Aslan ile olan ticari ilişkilerine ve gayrimenkul alım süreçlerine değinen Erzan, savunmasında şu ifadeleri kullandı:

"Süleyman Aslan’la birlikte çalışıyorduk. Bana, “Ben bu gayrimenkulü bankanızın reklamında gördüm, almak istiyorum' dedi. Ben de bankayla görüştüm. Sonra ben, Süleyman ve Serkan Bey bir görüşme yaptık. Vatan Caddesi’nde bir hastanenin gayrimenkulüymüş. Süleyman Aslan çok düşük bir para teklif ettiği için olmadı. Aradan zaman geçti, tekrar almak istediler. “Biz faiz istemiyoruz, bize bu gayrimenkulü al' dediler. Beni sürekli arıyordu. DenizBank’ın en iyi müşterisiydi. Üç tane senet verdim. Benden 3 buçuk milyon dolar fazla aldı."

"ONLARI BÖYLE BİR FONUN OLMADIĞINA İKNA EDEMEDİM"

Fatih Terim ve diğer futbolcularla olan para alışverişine dair detaylara da değinen Erzan, kendisinin bir sarmalın içine düştüğünü öne sürdü.

Erzan savunmasına şöyle devam etti: "Fatih Terim’in bana 700 bin dolar verip fazlasını almasına rağmen 3 milyon doları sormasını anlamıyorum. DenizBank’ın kamera kayıtları duruyormuş; oradan bakılsın. Umut’un 'Ben parayı elden verdim' dediği yalan. Atilla Baltaş’ın avukatıyla ilgili o banka, DenizBank’ın laptop çantasıydı. O çantanın içine 200 bin dolar koyup kendim verdim Atilla Baltaş’a. Çantayı geri istedim, lazımdı bana. Kaç kere söyledim, sonra getirdi. Ben sistem falan kurmadım. Kurmuş olsam sistemli olurdu; benden zorla para almaya çalıştılar. Bu fonun kaybetme ihtimalinin düşük olması için ne söyledim? Kimseye 'fon' demedim. Benden para alanlar, şubat ayından sonra kendileri söylemeye başladılar. Ben Buse Terim’le hayatımda bir kere tokalaştım; nasıl onu bir fona ikna edebilirim? Ben bir sarmalın içine düştüm. Futbol camiasından kimseyi ikna etmedim. Onları böyle bir fonun olmadığına ikna edemedim"