#Adana Tabip Odası

İLKHABER-Gazetesi - Adana Tabip Odası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adana Tabip Odası haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzm. Doç. Dr. Alıcı: Kalp yetersizliği artıyor, hastalar güncel tedavilere ulaşamıyor Haber

Uzm. Doç. Dr. Alıcı: Kalp yetersizliği artıyor, hastalar güncel tedavilere ulaşamıyor

Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Alıcı, kalp yetersizliğinin Türkiye’de ve dünyada giderek artan sıklığına dikkat çekerek, hastaların güncel, etkili ve kanıta dayalı tedavilere eşit şekilde erişebilmesi gerektiğini vurguladı. Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu adına yazılı bir açıklama yapan Alıcı, modern kalp yetersizliği tedavisinin temelini oluşturan ARNI ve SGLT-2 inhibitörlerinin geri ödeme kapsamına alınmasının hem hasta sağlığı hem de sağlık sistemi açısından zorunlu olduğunu ifade etti. “KALP YETERSİZLİĞİ ÖNEMLİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU” Doç. Dr. Gökhan Alıcı Kalp yetersizliğinin yüksek hastaneye yatış oranları ve mortalite riskiyle önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ettiğini belirterek şunları söyledi: “Kalp yetersizliği, ülkemizde ve dünyada giderek artan sıklığı, yüksek hastaneye yatış oranları ve mortalitesi ile önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Güncel bilimsel gelişmeler, kalp yetersizliği tedavisinde köklü bir paradigma değişikliğine yol açmış; Angiotensin Reseptör–Neprilisin İnhibitörleri (ARNI) ve SGLT-2 inhibitörleri çağdaş kalp yetersizliği tedavisinin temel ve vazgeçilmez bileşenleri haline gelmiştir. ARNI ve SGLT-2 inhibitörleri; kalp yetersizliği hastalarında semptomlarda belirgin iyileşme sağlamaları, ejeksiyon fraksiyonu (kalbin pompalama gücü) üzerine olumlu etkileri, aritmi ve ani kardiyak ölüm riskini azaltmaları ile hem yaşam süresi hem de yaşam kalitesi üzerinde anlamlı katkılar sunmaktadır. Bu etkiler yalnızca randomize kontrollü klinik çalışmalarla değil, aynı zamanda gerçek yaşam verileriyle de açık biçimde ortaya konmuştur.” “GÜNCEL TEDAVİLER GERİ ÖDEME KAPSAMINA ALINMALI” Doç. Dr. Gökhan Alıcı, “Bu güçlü bilimsel kanıtlar doğrultusunda, başta Avrupa Kardiyoloji Derneği (ESC) ve Amerikan Kalp Derneği / Amerikan Kardiyoloji Koleji (AHA/ACC) olmak üzere uluslararası tüm saygın kılavuzlarda ARNI ve SGLT-2 inhibitörlerinin kullanımı en yüksek düzeyde tavsiye edilmekte ve kalp yetersizliği tedavisinde erken dönemde başlanmaları gerektiği açıkça belirtilmektedir. Günümüzde modern kalp yetersizliği tedavisi, bu iki ilaç grubu olmaksızın eksik kabul edilmektedir. Buna karşın, ülkemizde ARNI ve SGLT-2 inhibitörlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından geri ödeme kapsamında olmaması, güncel bilimsel veriler ve uluslararası kılavuz önerileri ile açık bir çelişki oluşturmaktadır. Bu durum, hekimlerin kanıta dayalı tıp uygulamalarını hayata geçirmesini zorlaştırmakta; kalp yetersizliği hastalarının etkinliği kanıtlanmış çağdaş tedavilere erişimini ciddi biçimde kısıtlamaktadır. Oysa bu ilaçların kullanımı, yalnızca hastaneye yatış ve mortalite oranlarını azaltmakla kalmamakta; kalp yetersizliğine bağlı şikâyetleri belirgin şekilde hafifleterek hastaların günlük yaşam aktivitelerine katılımını artırmakta, yaşam kalitelerini iyileştirmekte ve uzun vadede sağlık sistemine olan ekonomik yükü de azaltmaktadır. Hastaneye yatışların ve yoğun bakım gereksiniminin azalması, bu tedavilerin geri ödeme kapsamına alınmasının sağlık ekonomisi açısından da rasyonel ve sürdürülebilir bir yaklaşım olduğunu ortaya koymaktadır” diye ifade etti. “KALP YETERSİZLİĞİ TEDAVİSİNDE CİDDİ BİR EKSİKLİK VAR” Dr. Alıcı, “Mevcut bilimsel kanıtlar ışığında, ARNI ve SGLT-2 inhibitörlerinin kalp yetersizliği tedavisinde geri ödeme kapsamı dışında bırakılması; tıbbi açıdan ciddi bir eksiklik oluşturmakta, hastaların sağlık hakkı ve eşit sağlık hizmetine erişimi açısından ise anayasal düzeyde sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Adana Tabip Odası olarak, kalp yetersizliği hastalarının güncel, etkili ve kanıta dayalı tedavilere eşit şekilde erişebilmesi adına ilgili tüm kurumları ve karar vericileri bilimsel veriler doğrultusunda sorumluluk almaya; ARNI ve SGLT-2 inhibitörlerini geri ödeme kapsamına dahil etmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Güzel: Gelirde, vergide adalet istiyoruz Haber

Güzel: Gelirde, vergide adalet istiyoruz

Adana Tabip Odası (ATO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ile Genel Sağlık-İş Sendikası yönetici ve üyeleri, PTT Evleri Orhan Taç Aile Sağlığı Merkezi önünde “Gelirde, Vergide Adalet İstiyoruz” başlıklı basın açıklaması düzenledi. Çok sayıda sağlık çalışanının katıldığı açıklamada, ortak metni SES Adana Şube Başkanı Şükran Güzel okudu. “SAĞLIK EMEKÇİLERİ AÇLIK SINIRINA MAHKÛM EDİLİYOR” SES Adana Şube Başkanı Şükran Güzel Sağlık emekçilerinin ağır çalışma koşulları altında görev yaptığına dikkat çekerek, “Bizler Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri olarak; hastanelerde, aile sağlığı merkezlerinde, sosyal hizmet kurumlarında halkın yaşam hakkını savunurken, emeğimizin karşılığının daha cebimize girmeden, vergi adı altında gasp edilmesini kabul etmiyoruz. Dolaylı vergilerle ekmeğimizden, suyumuzdan, ilacımızdan vergi alan bu anlayış; sağlık hizmetini de, sosyal hizmeti de piyasaya teslim etmiştir. Bugün sağlık emekçileri yalnızca ağır çalışma koşullarıyla değil, açlık sınırına mahkûm edilen ücretlerle ve adaletsiz vergi dilimleriyle karşılamakta” şeklinde konuştu. “VERGİDE ADALET İSTİYORUZ” Güzel vergide adaletin sağlanması gerektiğini belirterek, “Bu ülkenin hastanelerinde, ASM’lerinde, sosyal hizmet kurumlarında gece gündüz, deprem, savaş, pandemi demeden fedakârca çalışan bizler; sadaka değil hakkımız olanı istiyoruz. İnsanca yaşam, adil çalışma, vergide adalet istiyoruz. Vergide adalet sağlanmadan ne emeğin hakkı teslim edilir nede toplumsal refah mümkün olur. Taleplerimiz açıktır ve geri çekilmeyeceğiz. Ücretliler üzerindeki vergi yükü derhal azaltılsın, vergi dilimleri insanca yaşam koşullarına göre düzenlensin. Temel tüketim maddelerinden ve sağlık hizmetlerinden alınan dolaylı vergiler kaldırılsın. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın” ifadelerini kullandı.

İnsan hakları ve sağlık hakkı söyleşisi Adana Tabip Odası’nda tartışıldı Haber

İnsan hakları ve sağlık hakkı söyleşisi Adana Tabip Odası’nda tartışıldı

Adana Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu, “Bir Halk Hareketinin; Tarihi ve Güncel Yorumu” başlıklı söyleşi ile tarihi bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Söyleşiye Siyasetçi Kemal Bülbül ve Avukat Kemal Derin konuşmacı olarak katılırken, moderatörlüğünü İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Doç. Dr. Feyzi Kurt üstlendi. Etkinlikte insan hakları, sağlık hakkı ve toplumsal farkındalık konuları masaya yatırıldı. “SAĞLIK, EVRENSEL VE VAZGEÇİLMEZ BİR İNSAN HAKKIDIR” Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hakan Şen, etkinlikte yaptığı konuşmada insan hakları ve sağlık alanında toplumsal farkındalık oluşturma çalışmalarına değinerek şunları söyledi: “İnsan Hakları Komisyonumuz insan hakları ve sağlık alanında toplumsal farkındalık oluşturma amacıyla Mülteci ve Sığınmacıların Sağlık ve İnsan Hakları sorunu, Sağlıklı Yaşam Hakkı ve İnsan Hakları her insanın, her bireyin hakkıdır, Bir Hekim, Bir Örgüt, Bir Coğrafya: Dr. Mahmut Ortakaya, Savaş ve Göç: İnsan Hakları İhlalleri ve Çözüm Yolları, İnsan Hakları İhlallerin de Hekim Tutumu ve Sorumlulukları gibi çeşitli etkinlikler düzenlemiştir. Bu anlamda komisyon başkan ve üyelerine emekleri için şimdiden teşekkür ediyorum. Şeyh Bedrettin yüzyıllarca önce, başka bir dünyanın mümkün olduğunu göstermiştir. Tüm toplumların eşitlikçi ve barış içinde yaşayabileceğini savunmuş ve yaşama geçirmeye çalışmıştır. Günümüzde başka bir dünya isteğimize ışık tutacak görüşleri yeniden anımsamak, bugünkü demokrasi arayışlarımıza ışık tutacağı aşikardır. Söyleşimizin insanı kapsayıcı, hassas tonuylada hepimizi ortak bir etik zeminde buluşturacağına inanıyorum. Bir hekim olarak şunu çok net söyleyebilirim: İnsan hakları, hekimliğin dışsal bir konusu değil; doğrudan merkezinde yer alan bir meseledir. Çünkü bizler, insan bedenine olduğu kadar insan onuruna da dokunan bir mesleği icra ediyoruz. Hekimlerin yalnızca tedavi eden değil, tanıklık eden ve ses çıkaran kişiler olduğumuzunda unutulmamasını isterim. Sağlık hakkı, tüm diğer hakların kullanılabilmesi için ön koşuldur. Sağlığına erişemeyen bir insanın eğitimden, adaletten ya da ifade özgürlüğünden tam anlamıyla yararlanması mümkün değildir. Bu nedenle sağlık, bir ayrıcalık değil; evrensel ve vazgeçilmez bir insan hakkıdır.” Komisyon Başkanı Doç. Dr. Feyzi Kurt ise, “Bu toprakların gerçek ortak değerleri dervişlerin yolunun sade esaslarında mevcuttur. Bu yolun harcı hoşgörü ve barıştır. Kardeşlik arayacaksak hikayemizi dervişlerin nefesinden yeniden kurmalıyız” dedi. AVUKAT VE SİYASETÇİ ŞEYH BEDRETTİN’İ KATILIMCILARA ANLATTI, KİTAP İMZALANDI Şeyh Bedrettin ve arkadaşlarının üzerinde kitaplar yazan, araştırmalar yapan Avukat Kemal Derin ve Siyasetçi Kemal Bülbül; Şeyh Bedrettin kimdir? Nerede yaşadı? Nereleri gezdi? Nasıl bir eğitim aldı? Kimden etkilendi? Şeyh Bedrettin olayı ne zaman meydana geldi? O günkü koşullar nelerdi ve ne oldu? Bize yansıması nasıldı? konu başlıklarına açıklık getirdi. Katılımcıların merak ettiği soruların yanıt bulmasının ardından Avukat Kemal Derin ve Dr. Halil İbrahim Bardakçı kitaplarını imzalayarak okurlara takdim etti.

Uzm. Dr. Polatöz: Yüksek vergi kesintileri sağlık çalışanlarını zorluyor Haber

Uzm. Dr. Polatöz: Yüksek vergi kesintileri sağlık çalışanlarını zorluyor

Adana Tabip Odası, SES ve Genel Sağlık-İş Üyeleri, “Vergide ve Gelirde Adalet ile İnsanca Yaşam” talebiyle bir araya getirme detayı basın açıklaması yaptı. Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Özden Polatöz, aile sağlık merkezi (ASM) çalışanlarının hafta içi Çarşamba günlerinde bölgelerde olacağını belirterek, yüksek vergi kesintileri ve eriyen ücretler nedeniyle sağlık çalışanlarının giderek zayıfladığını vurguladı. “ASM çalışanları her Çarşamba vergi alanlarında olacak” Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Özden Polatöz, "Daha önce Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu (TTB AHEK) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) tarafından 21 Şubat 2024'te sürekli ve her hafta çarşamba günleri sürdürülen uygulamalarımız, 12 Mart 2025'e kadar aralıksız devam etmektedir. Aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanlarından yapılan ve %35'e varan adaletsiz vergi kesintilerinin en fazla %15 ile durdurulması ve yıl içinde sürekli takip talebimizin karşılanması nedeniyle, eylemlerimizin ücretlerimizin kesintili olduğu ayın 15'ini takip eden çarşamba günleri devam edeceğiz. Bugün 19 Kasım 2025 Çarşamba “Aile hekimliği vergide adalet istiyor!” olayların ikinci bölümünde ve 52. haftasında yine ASM önlerindeyiz. Sağlık çalışanları, ücretlerindeki erime ve yüksek vergi kesintileri nedeniyle giderek zayıflarken; imkanın zayıf ve emekçi kesimlerinin zor ekonomik imkanları yeterli ve dengeli beslenemediğine tanıklık etmekte, bu durumun daha da derinleşeceğinden endişe duymaktadır” diye faydalandı. “Dört kişilik ailenin günlük gıda masrafı 898 TL'ye ulaştı” Başkan Uzm. Polatöz, sağlık çalışanlarının ücretlerindeki kesintiler ve yüksek vergi kesintileri nedeniyle giderek zayıfladığını belirterek, "Dört kişilik bir ailenin günlük 898 TL'yi bulan gıda harcamasının 297 TL'sini süt, yoğurt ve peynir gibi ürünler oluşurken, ikinci sırada 227 TL ile et, yumurta ve kuru baklagiller grubu oluyor. Sebze ve meyve için günlük harcama 199 TL olarak kalıyor. 22.104,67 TL olduğunu ve memur maaşlarına 2026 yılında %18 oranında zam yapıldığını hatırlatmak isteriz” diye ifade etti. Uzm. Dr. Polatöz, şu şekilde sıraladı: İnsanca yaşam koşulları, sunumun kamu imkanlarıyla ve yeterli düzeyde sunulmalı, ücretler artırılmalı, vergi kesintileri adil bir şekilde düzenlenmelidir. Sağlık hizmetleri ticari olarak korunmalı, kamu imkanlarıyla eşit, ücretsiz olarak sunulmalıdır. Sağlık çalışanlarına güvenceli iş, güvenli çalışma ortamı ve emekliliğe yansıyacak, tek kalemden oluşan, performansa dayalı olmayan, insanca yaşama yeterli ücret bilgisi alınmalı. Sağlık çalışanlarından yapılan %35'lik vergi kesintilerinden vazgeçilmeli, her ay sabit kalmakla en fazla %15 vergi kesintisi uygulanır.

TTB temsilcileri Adana’da özel hekimlikteki güncel düzenlemeleri değerlendirdi Haber

TTB temsilcileri Adana’da özel hekimlikteki güncel düzenlemeleri değerlendirdi

Adana Tabip Odası’nda düzenlenen toplantıya TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip, Merkez Konseyi üyesi Dr. Ayşegül Ateş Tarla, Özel Hekimlik Kolu Başkanı Dr. Güray Kılıç, Özel Hekimlik Kolu Sekreteri Dr. Bilge Ceydilek, TTB Hukuk Bürosu’ndan Av. Verda Ersoy ve çok sayıda hekim katıldı. Toplantıda, “TTB, Adana Tabip Odası, Özel Hekimlikte Sorunlar ve Beklentiler”, Özel Hekimlik Kolu Başkanı Dr. Güray Kılıç’ın “Özel Sağlık Sektöründe Hekim Olmak” ve Özel Hekimlik Kolu Sekreteri Dr. Bilge Ceydilek’in “Özel Sektörde 4A Kapsamında Çalışmak” konulu sunumları gerçekleştirildi. Sunumların ardından katılımcı hekimlerin merak ettiği sorular yanıtlandı ve çözüm arayışları masaya yatırıldı. Dr. Polatöz, “Hekim emeği ve mesleki bağımsızlık her zaman önceliğimiz” Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Bugün bu etkinliğimizde, hekimliğin özel çalışma alanındaki sorunlarını, güncel düzenlemeleri ve çözüm önerilerini ele almak üzere bir aradayız. Hekimlik mesleği, hangi alanda yapılırsa yapılsın; emeğe, bilgiye ve etik değerlere dayalı bir meslektir. Ancak son yıllarda özel sağlık alanında yaşanan hızlı değişimler, yeni mevzuatlar ve uygulamalar, hekimlik pratiğini doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle “Özel Hekimlikte Neler Oluyor?” konu başlığıyla oluşturduğumuz bu toplantımızın hem sahadan gelen deneyimlerin hem de hukuki ve mesleki yaklaşımların paylaşılması açısından çok kıymetli olduğuna inanıyoruz. Bugün ele alacağımız konular ; özel sağlık kuruluşlarındaki yeni çalışma düzenlerinden malpraktis tazminatlarına, muayenehane hekimliğinin karşılaştığı güçlüklerden tanıtım kılavuzu ve sağlık turizmi yönetmeliğine kadar özel hekimliğin geleceğini doğrudan ilgilendiren çok önemli başlıklardır. Adana Tabip Odası olarak bizler, hekimlerin emeğini ve mesleki bağımsızlığını koruyan, nitelikli sağlık hizmeti sunumunu destekleyen her çalışmanın yanında olmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Dr. Saip, “Başka bir sağlık sistemi mümkün” TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip, yaptığı konuşmada “Biz özellikle geçen sene çeteleşme olayından sonra bu yenidoğan çetesinden sonra başka bir sağlık sistemi mümkün diyerek bu konudaki çalışmalara başlattık. Özel hekimliğin emeklilik alanıda çelişkili. SSK emeklisi başka, Bağ-Kur emeklisi başka, Emekli Sandığı emeklisi başka emekli aylıkları alıyor. Özeldeki hekimler Yeşil Pasaport alamıyor. Çok sorun var. Türk Tabipleri Birliği olarak bizler ‘iyi hekimlik’ değerleriyle hareket eden bütün sektörlerdeki arkadaşlarımızın yanındayız” şeklinde konuştu. Dr. Adem Yılmaz’ın ‘TTB, Adana Tabip Odası, Özel Hekimlikte Sorunlar ve Beklentiler’, TTB Özel Hekimlik Kolu Başkanı Dr. Güray Kılıç’ın ‘Özel Sağlık Sektöründe Hekim Olmak ve TTB Özel Hekimlik Kolu Sekreteri Dr. Bilge Ceydilek’in ‘Özel Sektörde 4A Kapsamında Çalışmak’ konu başlıklarıyla yaptıkları slayt sunumun ardından katılımcı hekimlerin merak ettiği sorular yanıtlandı.

“Merhaba! Benim Anksiyetem” sergisi, sanatla kaygılara dokunuyor Haber

“Merhaba! Benim Anksiyetem” sergisi, sanatla kaygılara dokunuyor

Koreli sanatçı Moon Sun Kim’in “Merhaba! Benim Anksiyetem” adlı sergisi, Adana Kore Kültür Merkezinin desteğiyle Adana Tabip Odası Sergi Salonunda sanatseverlerle buluştu. Sergiye, Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz’ün yanı sıra çok sayıda sağlık çalışanı ve sanatsever katıldı. Serginin açılışında konuşan Moon Sun Kim, çalışmalarını kendi kaygılarını ve savaşın yarattığı psikolojik etkileri sanata dönüştürme süreci olarak tanımlayarak, “Sanat benim için bir terapi biçimi. İnsan, yaşadığı korkuları ifade edebildiği ölçüde iyileşir” dedi. “Savaş ortamında sanat, insanın kendi tedavisidir” Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz serginin önemine değinerek, sanatın insan psikolojisi üzerindeki iyileştirici etkisine dikkat çekerek, “Gezegenimiz; cinayetler, öfke patlamaları, ciddileşen salgın hastalıklar, felaketler ve çevresel krizlerle sarsılıyor. Ukrayna Rusya savaşı, bugün Gazze'de olanları, yaşanan vahşeti, insan çığlıklarını hepimiz görüyor ve üzülüp, depresyona giriyoruz. Bugün uluslararası üne sahip Koreli Kim Monson kavramsal fotoğraf olarak harika bir sergi hazırlamış. Anksiyete (Kaygı)yla nasıl baş edebileceğini gösteren çok önemli bir sanatsal çalışma yaratmış. Savaş ortamında yaşadığı için sergi ile anksiyeteyi çok güzel anlatıyor. İnsanlar gelecek kaygısından sanata sığınarak baş etmeye çalışıyor. Bizler de bu sanat eserlerini takip ederek kendimizi tedavi etmeye çalışıyoruz. Tabip Odası olarak sanatı ve sanatçılarımızı her zaman destekledik. Desteklemeye devam edeceğiz. Sergi salonumuz sadece Adanalı sanatçılara değil, ülkemizin ve dünyamızın tüm sanatçılarına açık. Ev sahipliği bile olsa kültür ve sanata katkıda bulunmaktan dolayı gururluyuz” şeklinde konuştu. Sera Jeon ve Fırat Kim, “Sanatın iyileştirici gücüne inanıyoruz” Adana Kore Kültür Merkezi Başkanları Sera Jeon ve Fırat Kim, sergi hakkında bilgi vererek sanatın iyileştirici gücüne inandıklarını, bu sergi ile çalışmaların çoğunun kendini tedavi etme amacıyla oluşturulduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu sergi aslında mücadele sergisidir. İyileştirme anlamında güzel mücadeleyi anlatmaktadır. Afetlerin ve hastalıkların karanlığına karşı direnen bu çağın insanlarına, silahların, hayatı solduran bir topluma dönüşmemesini, zor anların tek tek silinmeye çalışılmasının anlatmaktadır. İnsanların sosyalleşmeden uzaklaşarak, yalnızlaştığı bir dünya istemiyoruz mesajları yer almaktadır.” Koreli sanatçı Moon Sun Kim’in “Merhaba! Benim Anksiyetem” sergisinin, 25 Ekim 2025 tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacağı bildirildi.

Uzm. Dr. Polatöz: Sağlık kurumları deprem yönetmeliğine uygun olmalı Haber

Uzm. Dr. Polatöz: Sağlık kurumları deprem yönetmeliğine uygun olmalı

Adana Tabip Odası (ATO) ve İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi, kentteki Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve özel sağlık kuruluşlarının depreme dayanıklılığı konusundaki tespitlerini kamuoyuyla paylaştı. Adana Tabip Odasında yapılan ortak basın açıklamasına, İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, EMO Adana Şube Başkanı Mehmet Mak, JMO Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, JFO Adana Şube Başkanı Emin Pişkin, TMMOB Adana İKK Sekreteri Kerem Şahin ile oda yöneticileri ve üyeleri katıldı. Açıklamayı Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz okudu. Uzm. Dr. Polatöz düzenlenen ortak basın açıklamasında, sağlık yapılarının deprem güvenliği konusunun hayati önem taşıdığına değinerek yönetmeliklere uygun yapı performans analizlerinin zorunlu hale getirilmesi konusunda yetkililere çağrıda bulundu. “Sağlık kurumları için deprem yönetmeliği şartlarına uyulmalı” Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, Türkiye’nin aktif deprem kuşağında yer aldığını hatırlatarak, sağlık yapılarının güvenliğinin hayati önem taşıdığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye’nin içinde bulunduğu deprem kuşağındaki aktif fayların hareketliliği; yapı güvenliğini ulusal bir mücadele konusu haline getirmiştir. Bu konun tartışmasız en kritik unsurlarından biride sağlık hizmeti verilen yapıların güvenliğidir. 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerin başında gelen Hatay, Adıyaman, Maraş ve Malatya’da da birçok hastanenin ağır hasar ya da orta hasar aldığını ve deprem sonrasında acil kullanımı gereken bu yapıların depremden etkilenen vatandaşlara hizmet verecek durumda olmadığını gördük. Birçok depremzede; enkazdan yaralı olarak çıkarıldı ama acil sağlık hizmeti alamadığı ve yüzlerce kilometre uzaklıktaki çevre illerin hastanelerine nakledilmek zorunda kalındığı için ya hastanelerde yaşamlarını yitirdi ya da kalıcı engelli duruma geldi. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği sağlık kuruluşu yapılarını, bina önem katsayısı açsından 1. Basamak önemli yapı sınıfında görmektedir. Yönetmelikte, sağlık binaları tasarlanırken bina önem davranış katsayısını normal bir binaya göre 1,5 katını alarak tasarlaması gerektiğini belirtilmektedir. Yeni sağlık kurumlarının binaları tasarlanırken bu kuralları uyulması zorunludur. Aynı zamanda kiralama yapıldığında da bu şartların sağlanmış olduğu binalar kiralanmalıdır.” “Deprem kriterlerine uygun yapı performans analizi şart” Başkan Uzm. Dr. Polatöz, “İnşaat mühendisleri Adana Şubesi ve Adana Tabip Odası olarak depremi yaşamış ve bundan sonrada yaşama riski altında bulunan kentimizde yer alan, başta Aile Sağlık Merkezleri olmak üzere Özel Sağlık Kuruluşlarının, Özel Polikliniklerin, Özel Muayenelerin bulunduğu yapıların, depreme ne kadar dayanıklı olduğunu sorguluyor ve tespitlerimizi siz değerli Adana kamuoyuna sunuyoruz. Kentimizde bulunan birçok ASM, inşaat ruhsatı dahi olmayan, mühendislik hizmeti almamış yapıların ticari amaçla yapılan bodrum, zemin ve asma katında hizmet vermektedir. İnşaat ruhsatı almış yapı denetimi görmüş binalardaki kullanımda ise, Türk Deprem Yönetmeliğinin sağlık kuruluşlarında aranan kriterlerine göre tasarlanmış yapılar olmadığı, konut ya da konut + ticari olarak tasarlanan yapıların içerisinde kiralama yöntemi ile hizmet verdiği bilinmektedir. Özel sağlık poliklinikleri ve özel muayenelerin açılış izni sırasında depreme dayanıklılık raporu istenmesine rağmen, söz konusu raporların kağıt üzerinde kaldığı görülmektedir. Yapıdan alınan bir iki sıyırma deneyi ve karot örneği ile gelişi güzel raporlar hazırlanmakta kağıt üzerinde prosedür tamamlanmaktadır. Yerinde tespit ve incelemelerin de hiç yapılmadığı ya da eksik yapıldığı görülmektedir. Oysa bu tür yapıların Türk Bina Deprem Yönetmeliğine göre deprem kriterlerini karşılayacak şekilde bina performans analizinin yapılması ve konunun uzmanları tarafından bu raporların denetlenmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu. “Dayanıksız sağlık yapıları hayati tehlike yaratıyor” ASM’lerin 2010 yılından itibaren apartman altlarına taşındığını hatırlatan Polatöz, bu durumun ciddi riskler yarattığını belirterek, “Devlet, vatandaşlarına depreme dayanıklı sağlık tesislerinde hizmet verme hakkını sağlamalıdır. Sağlık kuruluşlarının açılış izinlerinde deprem performans analizleri yapılmalı ve belli aralıklarla uzman denetimleri sürdürülmelidir. Depreme dayanıklı olmayan sağlıksız yapılarda sağlık hizmeti verilmesinin cinayete davetiye çıkarmak olduğu unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.

ATO Başkanı Dr. Polatöz’den hekimlere ‘Yeşilay Gönüllü Hekimler’ çağrısı Haber

ATO Başkanı Dr. Polatöz’den hekimlere ‘Yeşilay Gönüllü Hekimler’ çağrısı

Adana İl Sağlık Müdürlüğü ile Yeşilay Adana Şubesi arasında, bağımlılıkla mücadele alanında iş birliğini güçlendirmek amacıyla protokol imzalanmıştı. İl Sağlık Müdürlüğü’nde düzenlenen törende, protokolün bağımlılıkla mücadelede kurumsal iş birliğini ve sürdürülebilirliği artıracağı vurgulanmıştı. İl Sağlık Müdürü Dr. Halil Nacar, törende yaptığı açıklamada, bağımlılıkla mücadelenin yalnızca tedaviyle değil, eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla da desteklenmesi gerektiğini belirtmişti. Yeşilay Adana Şube Başkanı Yunus Emre Yıldırım ise protokolün kurumlar arası iş birliğinin ötesinde, toplumsal mücadele ruhunu temsil ettiğini ifade etmişti. “Hekimlere önemli görev düşüyor” Adana Tabip Odası (ATO) Başkanı Uzman Doktor Özden Polatöz de odaya kayıtlı üyelerine projeye ilişkin çağrıda bulundu. Polatöz, şunları söyledi: “Bağımlılıkla mücadele yalnızca kurumların değil, biz hekimlerin de sorumluluk alması gereken bir süreçtir. Yeşilay Gönüllü Hekimler Projesi ile hekimlerimizin bilgi ve deneyimlerini paylaşarak mesleki dayanışma içinde daha etkin roller üstlenmesini hedefliyoruz.” Polatöz, projeyle birlikte hekimlerin bağımlılık alanındaki güncel bilimsel gelişmeleri takip edeceğini, koruyucu, önleyici ve tedavi edici çalışmalarda daha aktif yer alacaklarını vurguladı. ATO Başkanı Polatöz, ayrıca toplumda farkındalık oluşturulması ve toplumsal katılımın artırılmasının da temel amaçlar arasında yer aldığını kaydetti. Son başvuru 30 Haziran Yeşilay Gönüllü Hekimler Projesi’ne gönüllü olarak katılmak isteyen hekimlerin, 30 Haziran Pazartesi gününe kadar başvuruda bulunmaları gerektiği bildirildi.

Adana’da sağlık çalışanları maaş kesintilerine tepki gösterdi Haber

Adana’da sağlık çalışanları maaş kesintilerine tepki gösterdi

Adana Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Genel Sağlık-İş üyesi sağlık çalışanları, Adana İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelerek, “muayeneye gelmeyen hasta” gerekçesiyle aile hekimlerinin maaşlarından yapılan kesintiler hakkında basın açıklaması yaptı. Açıklamayı katılanlar adına Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz okudu. Uzm. Dr. Özden Polatöz, uygulamanın hem sağlık çalışanlarının emeğini yok saydığını hem de halk sağlığını tehlikeye attığını belirtti. “Aile hekimliği sistemi tehdit altında” Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, birinci basamak sağlık hizmetlerinin temelini oluşturan aile hekimliği sisteminin durumuna değinerek şunları söyledi: “Birinci basamak sağlık hizmetlerinin temel taşı olan aile hekimliği sistemi, bugün ciddi bir tehdit altındadır. Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın maaşlarından kesinti yapılması, hem emeklerin görmezden gelinmesi hemde halk sağlığının doğrudan riske atılması anlamına gelmektedir. Ücret kesintileri, mobbingin ve angarya dayatmaların bir başka biçimidir. İdari keyfiyetle yapılan bu uygulamalar, sağlık çalışanlarının emeğini değersizleştirmekte, motivasyonu kırmakta ve sağlık sağlık hizmetlerinin niteliğini zedelemektedir. Adana Tabip Odası olarak Aile Hekimliği çalışanlarının yanındayız. Hekimin hakkını savunmak, halk sağlığını savunmaktır.” “Aile hekimliğini çökertmeyin, güçlendirin!” Başkan Uzm. Dr. Polatöz, “Bu eylem sadece bordro yakma eylemi değil, emeğimizin gaspına, mesleğimizin itibarsızlaştırılmasına karşı bir haykırıştır! Bu nedenle ilgili bakanlık ve yöneticileri uyarıyoruz: Aile Hekimliği Sistemini çökertmeye değil, güçlendirmeye yönelik adımlar atın. Emek üzerinden ceza kesmekten vazgeçin. Haklarımızı alana kadar tüm meslek örgütleri, dernek ve sendikalar olarak mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Çünkü sağlık ekip işidir, dayanışma ise gücümüzdür. Yaşasın örgütlü mücadelemiz. Emeğimiz bizimdir gasp edilemez!” şeklinde konuştu. Katılımcılar konuşmaların ardından maaş bordroları yaktı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.