TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Belek

İLKHABER-Gazetesi - Belek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Belek haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

3. Antalya Diplomasi Forumu, Küresel Liderleri Belek'te Haber

3. Antalya Diplomasi Forumu, Küresel Liderleri Belek'te

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın himayesinde ve Dışişleri Bakanlığının inisiyatifiyle gerçekleşecek Antalya Diplomasi Forumunun bu sene üçüncüsü düzenleniyor. Antalya Diplomasi Forumunda toplam 148 ülkenin devlet ve hükümet başkanları, bakanları, diplomatları, iş insanları, akademisyenleri ile düşünce kuruluşları, gençlik ve medya temsilcileri geniş kapsamlı görüş alışverişinde bulunmak üzere bir araya gelecek. Bu yılın ana teması "Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak" olarak belirlendi. Geçen yıl Kahramanmaraş'taki depremler nedeniyle ertelenen forum, bu yıl düzenleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan Milli Lideri ve Halk Maslahatı Başkanı Gurbangulu Berdimuhammedov ile bir araya geldi. Görüşmede, Türkiye ile Türkmenistan arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve küresel konular ele alındı. Forum, Orta Doğu'dan Asya-Pasifik'e, Afrika'dan Latin Amerika'ya uzanan farklı coğrafyalarda önemli konuları ele alacak. İklim değişikliğinden teröre, gıda güvenliğinden uzay diplomasisine kadar birçok küresel mesele tartışılacak. Özellikle Gazze konusunun da gündeme geleceği forumda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde "Kadın, Barış ve Güvenlik" konulu yüksek düzeyli bir oturum düzenlenecek. 1-3 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek Antalya Diplomasi Forumu 3 gün sürecek. Fotoğraflar: AA

Antalya'da düzenlenen 16. Üroonkoloji Kongresi sona erdi Haber

Antalya'da düzenlenen 16. Üroonkoloji Kongresi sona erdi

ANTALYA (AA) - Türk Üroonkoloji Derneği tarafından Antalya'da düzenlenen 16. Üroonkoloji Kongresi sona erdi.Serik ilçesi Belek turizm merkezinde bulunan bir otelde gerçekleştirilen kongreye, yurt içi ve yurt dışından 600'e yakın katılımcı iştirak etti.Türk Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, gazetecilere, Türkiye'de dernek olarak yaptıkları insidans çalışmasına göre prostat kanseri görülme sıklığının yüz binde 36 civarında olduğunu söyledi.Çalışmayı henüz yenilemediklerini, artış olup olmadığını bilmediklerini belirten Bilen, "Farkındalık arttıkça genellikle rakamlar da artıyor. İki taraf bilinçli bir hale geldiğinde doğal olarak rakamlarda bir artış olacaktır. Çünkü hastanın farkındalığı artacaktır, hekimlerin de tanı koyma becerileri yükselecektir." dedi.Bilen, büyük şehirlerde erkeklerin prostat kanseri konusundaki bilinçlerinin çok yüksek olduğunu, dolayısıyla sürekli tarama programlarının içerisine girip hekimlerden kendilerini taramalarını istediklerini anlattı.Beslenmenin bir canlı için en önemli kavramlardan biri olduğuna dikkati çeken Bilen, şöyle konuştu:"Hastalıklarımız çevresel faktörlerle oluşur. Bu çevresel faktörlerin içerisinde beslenme en önemli yere sahip. Kimseye 'kötü beslenin' diyemezsiniz ama kimseye 'bu besini yerseniz de ölmeyeceksiniz' diyemezsiniz. Aramızda bir Lokman Hekim yok. Ölümsüzlüğün çaresini bulamadık ama iyi beslenirseniz olacak olan bütün hastalıkları ötelersiniz. Sonuçta yaşlanan yaratıklarız, doğuyoruz ve gidiş yolumuz ölüm. Burası kesin. Bizim yapabileceğimiz bir tek şey var. Aklı başında beslenip ölüm sebeplerimizi öteleyebiliriz. Kötü beslenirseniz erken ölürsünüz ama iyi beslenirseniz kanser olmayacağınız anlamına gelmez ama onları ötelersiniz. Nasıl besleneceksiniz? Elbette ki Akdeniz mutfağı en kıymetli mutfağımız. Kilo almayacaksınız, egzersiz yapacaksınız. Öğünleriniz kaliteli olacak, yüksek yağ oranı tüketmeyeceksiniz, tuz tüketmeyeceksiniz. Doğal ürünlerle, katkısız ürünlerle, yani rafine edilmemiş, paketlenmemiş ürünlerle besleneceksiniz. Tabii ki mevsimin sebze ve meyvesini tüketeceksiniz. Bunları yaparsanız hasta olmayacağınız anlamına gelmez ama en azından kanseri ötelersiniz."Prof. Dr. Bilen, kanseri tedavi edebilecek bir besinin olmadığını ama prostat kanserine A, D ve E vitaminleri ile soya fasulyesi, brokoli, Brüksel lahanası, karnabahar ve pişmiş domatesin iyi geldiğini aktardı.

Lenf kanserleri ve akut lösemilerde erken tedavi önem taşıyor Haber

Lenf kanserleri ve akut lösemilerde erken tedavi önem taşıyor

ANTALYA (AA) - Türk Hematoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Reyhan Küçükkaya, yüksek dereceli lenf kanserleri ve akut lösemilerde seyrin çok hızlı olduğunu belirterek, bu hastalıklarda erken tanının önem taşıdığını söyledi. Türk Hematoloji Derneğince, Antalya'daki Belek Turizm Merkezi'nde bir otelde, "49. Ulusal Hematoloji Kongresi" düzenlendi. Dernek Başkanı Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, basın toplantısında, birçok tedavi alanında olduğu gibi hematolojide de hedefe yönelik ve bağışıklık sistemi üzerinden etkisini gösteren tedavilerin ön plana çıktığını söyledi. Özellikle CAR- T hücre tedavilerinin ileri biyoteknolojik ürünler olduğunu vurgulayan Ar, teknolojik alt yapı ihtiyacı ve maliyetli olmaları nedeniyle temininde sorun yaşanabildiğini dile getirdi. Bu kapsamda derneğin bu sorunu gidermek için çalıştığını aktaran Ar, "Hedefimiz araştırmacılar, hekimler, sağlık otoritesi ve endüstrinin işbirliği ile bir uzlaşı ve yol haritası çıkarılmasıdır. Bu şekilde yeni tedavilerin ülkemizde uluslararası standartlarda ve en uygun maliyette üretilmesi ve hasta erişiminin sağlanması kolaylaşacaktır." ifadelerini kullandı. - "Genetik hastalıkların çoğu, hayatın ilk yıllarında bulgularını vermektedir" Prof. Dr. Reyhan Küçükkaya ise genetik tanısal testlerin önemine dikkati çekti. Genetik yapının, göz renginden davranışlara kadar bireyin bütün özelliklerini belirlediğini belirten Küçükkaya, "Genetik yapımızda anne ve babadan gelen bazı farklı kombinasyonlar, genetik hastalıklarına neden olmaktadır. Hematolojiyi ilgilendiren genetik hastalıkların çoğu, hayatın ilk yıllarında bulgularını vermektedir. Az bir kısmı ise daha ileri yaşlarda tanınabilir hale gelmektedir." diye konuştu. Yaşam boyu maruz kalınan bazı dış etkenler nedeniyle hücrelerin mutasyona uğrayabildiğini anlatan Küçükkaya, oluşan yeni hücre topluluklarının kanserli doku geliştirebileceğini dile getirdi. - "Kanserli topluluklar çok agresif hale gelir" Yeni gelişen kanserli dokuların bir kısmının, bulundukları organlara veya kişiye zarar vermeden yavaş bir büyüme seyrini takip ettiğini aktaran Küçükkaya, "Örneğin, bazı lenf bezesi kanserleri ve bazı kronik lösemilerde uzun süre herhangi bir ilaç kullanmadan hastanın günlük yaşamına devam etmesi mümkündür. Oysa bazen arka arkaya gelişen mutasyonlar ile kanserli topluluklar çok agresif hale gelir ve hızla bulundukları organlara veya organizmanın farklı dokularına saldırmaya başlarlar." ifadelerini kullandı. Küçükkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yüksek dereceli lenf kanserleri ve akut lösemilerde seyir çok hızlıdır, hemen tanı konup tedavinin başlanması çok önemlidir. Bu hastaların önemli bir kısmı standart kemoterapilere iyi cevap vermemekte, hayat süreleri ve kaliteleri çok azalmaktadır. Kan hücrelerinin hangi mutasyonlarla doğru yoldan ayrılıp kanserli yola girdiğini anlamak çok önemli. Çünkü özel mutasyon tiplerine göre yeni ilaçlar geliştirilmiştir ve bu ilaçların standart tedaviye eklenmesiyle çok daha başarılı sonuçlar elde edilmektedir."

Osteoporoza bağlı kalça kırığı ileri yaş grubundaki hastalar için risk oluşturuyor Haber

Osteoporoza bağlı kalça kırığı ileri yaş grubundaki hastalar için risk oluşturuyor

ANTALYA (AA) - 32. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi Başkanı Prof. Dr. Öner Şavk, halk dilinde kemik erimesi olarak bilinen osteoporoza bağlı kalça kırığı konusunda uyarıda bulunarak, "Kalça kırığı olduktan sonra ileri yaş hastaların yaklaşık 3'te 1'ini kısa süre içerisinde kaybediyoruz. Diğer 3'te 1'lik kısım ise bir yıl içerisinde araya giren başka hastalıklar nedeniyle kaybedilebiliyor." dedi.Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneğince (TOTBİD) Antalya'daki Belek Turizm Merkezi'nde bir otelde, bu yıl 32'incisi düzenlenen, "Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi" başladı.TOTBİD Başkanı Cem Nuri Aytekin, basın toplantısında yaptığı konuşmada, kongrenin Türkiye'deki ortopedi branşında yapılan en büyük kongre olduğunu söyledi.Aytekin, kongrenin alanında uzman hekimleri bir araya getirerek, bilimsel çalışmaları paylaşmak ve güncel teknolojileri iletmek amacıyla düzenlendiğini aktardı.- "Sıvı diz protezi yanlış adlandırılan tedavi yöntemidir"Son günlerde halk arasında 'sıvı diz protezi' diye bir tabirin yayıldığını dile getiren Aytekin, "Sıvı diz protezi yanlış adlandırılan tedavi yöntemidir. Bu diz içine yapılan bir enjeksiyon türüdür. Hidrojen dediğimiz bir materyal var ve diz içine uygulanan enjeksiyon malzemelerinden sadece bir tanesi. PRP, kök hücre, hyalüronik asit, ozon uygulamaları gibi bunların hepsi eklem içine uygulanan işlemlerdir. Bu uygulamaların bir benzeri de hidrojen uygulamasıdır. Sıvı diz protezi demememizin sebebi, diz protezi bir cerrahi işlemdir. Dizin ileri derece kireçlenmelerinde o bölgeyi açıp, temizleyip implant uygulaması işlemidir. Sıvı diz protezi değildir." diye konuştu.- "Erken tedavi edilmeleri çok önemli"Kongre Başkanı Prof. Dr. Öner Şavk ise 2 binin üzerinde katılımcısı olan kongrenin 'Deprem ve Afet Yönetimi' temasıyla yapıldığını aktardı.Konuşmasında, 50 yaşını geçen her 5 kadından ve 3 erkekten birinde kemik erimesi görüldüğüne değinen Şavk, şunları belirtti: "Bu rahatsızlıklara yakalanan kişilerin erken tedavi edilmeleri çok önemli. Bu ülkemiz için bir sağlık sorundur. Hastalığa bağlı oluşacak kemik kırılmalarında, örneğin kalça kırıklarından sonra hasta ileri yaşta olduğu için kırığın yanında mutlaka kalp, metabolizma, endokrin hastalıkları, şeker, böbrek ve karaciğer yetmezliği gibi ilave hastalıkları olduğu için ölüm oranları daha fazladır. Kalça kırığı olduktan sonra ileri yaşta bir hastanın yaklaşık 3'te 1'ini kısa süre içerisinde kaybediyoruz. Diğer 3'te 1'lik kısım ise bir yıl içerisinde araya giren başka hastalıklardan kaybedilebiliyor." Şavk, risk grubundaki hastaların ölçüm ve tetkiklerinin yapılmasının ardından D vitamini ve kalsiyum desteği alması gerektiğini, kemik erimesi saptanmış hastaların ise düzenli ilaç kullanımına ve doktor kontrolüne özen göstermeleri gerektiğini kaydetti.Kongre Sekreteri Dr. Ali Turgut ise kemik kırılmalarının alınabilecek kolay önlemlerle önlenebileceğine dikkati çekerek, "Tedbirler aslında çok basit. Bu kırıklarla hep basit düşmelerde karşılaşıyoruz. Yaşadığımız yerleri modifiye ederek, anne ve babalarımızın göz muayenelerini zamanında yaptırmak, görmelerini artırmak, yürürken takılabilecekleri halıları ortadan kaldırmak, ev içerisindeki aydınlatmayı en yüksek derecede tutmak, kırıkların engellenmesi için alınabilecek en etkili önlemlerdir." değerlendirmesinde bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.