Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığı Haberleri - Son Dakika Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığı Haber Güncel Gelişmeler

Konum vergisi nedir? Kimleri kapsıyor ve ne kadar?

Son günlerde bazı medya organlarında, esnafların konum bilgisi üzerinden vergi ödemeleri gerektiği yönünde haberler yayıldı. Ancak, bu iddialara karşı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı resmi bir açıklama yaparak konuya açıklık getirdi. Bakanlık, söz konusu düzenlemenin esnaflarla değil, coğrafi veri toplayıp gelir elde eden şirketlerle ilgili olduğunu belirtti. İşte, konum vergisi hakkında merak edilen detaylar… KONUM VERGİSİ İDDİALARI GERÇEK Mİ? Bakanlık, konuya dair yaptığı açıklamada, "Esnafa Konum Vergisi" başlığıyla yayılan haberlerin doğru olmadığını vurguladı. Yeni düzenlemenin esnafla herhangi bir ilgisi olmadığını belirten Bakanlık, bu verginin "coğrafi verileri üreterek gelir elde eden gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri" kapsadığını açıkladı. Yani, sosyal medya üzerinden konum paylaşan esnafın bu düzenlemeden etkilenmeyeceği ifade edildi. Kimleri Kapsıyor? Konum vergisi, coğrafi veri üreten ve bu verileri kullanarak gelir elde eden bilişim şirketlerini kapsıyor. Bu tür şirketler, genellikle kullanıcıların alışveriş tercihleri veya hareket bilgileri gibi verileri toplayarak satış stratejileri belirliyor ve bu veriler üzerinden gelir elde ediyor. Yeni düzenleme, bu tür bilişim şirketlerine yönelik bir vergi yükümlülüğü getiriyor. Esnaflar Etkilenmeyecek! Esnafların, sosyal medya üzerinden konum paylaşması veya bir uygulamada konum bilgisi sunması, bu vergi yükümlülüğüne tabi olmayacak. Bakanlık, esnafın bu düzenlemeyle herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını belirtti. Ne Kadar Vergi Ödenecek? Konum verisi üzerinden gelir elde eden şirketler için vergi miktarına ilişkin detaylı bir açıklama yapılmazken, vergi uygulamasının veri toplayan büyük bilişim şirketlerini hedef alacağı ve bu şirketlerin kullanıcı verilerinden sağladıkları gelir üzerinden bir düzenlemenin yapılacağı ifade ediliyor. Bu tür düzenlemelerle, verileri toplayan ve satan şirketlerin vergilendirilmesi amaçlanıyor.

Çevre Bakanlığı’ndan "Esnafa konum vergisi" açıklaması: Haberler gerçeği yansıtmıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bugün bazı basın ve yayın organlarında yer alan "Esnafa Konum Vergisi" başlıklı haberin gerçeği yansıtmadığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, "7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun"un, esnafı değil, coğrafi verileri üreterek gelir elde eden gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerini kapsadığı belirtildi. CEVDET YILMAZ'DAN AÇIKLAMA Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da konuya dair bir açıklama yaparak, "Konum paylaşan esnafa ücret geliyor" şeklindeki haberleri kesin bir dille reddetti. Yılmaz, bu iddiaların "tamamen gerçek dışı" olduğunu belirterek, "Esnafla ilgili bir durum yok" ifadelerini kullandı.

Konum Paylaşımı Artık Pahalıya Patlayacak: Ceza Sistemi Geliyor!

Yeni düzenleme ile esnafların konum paylaşımı yapabilmek için izin alıp bedel ödemesi mi gerekecek? Harita üzerinden adres paylaşımı yapan işletmeler, artık her yıl bin 750 TL ile 1 milyon 750 bin TL arasında değişen ücretleri ödeyerek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan izin almak zorunda kalacak. Peki, izinsiz paylaşım yapanlara ne gibi yaptırımlar uygulanacak? İzinsiz paylaşım yapanlara, izin bedelinin iki katı kadar para cezası kesilecek. Bu düzenleme, yaklaşık 6 milyon işletme için yıllık 30 milyar TL gelir beklentisi oluşturuyor. Dünyada örneği bulunmayan bu sistem, yerli işletmelerle yabancı firmalar arasında haksız rekabet yaratabilir mi? Konum paylaşımını düzenleyen bu yeni yasa ile ilgili merak edilen tüm detaylar gündeme bomba gibi düşerken, kanun değişikliğinin ne gibi sonuçlar doğuracağı da tartışılmaya başlandı. Türkiye'de konum paylaşımı ile ilgili yapılacak düzenlemeler, hem esnafları hem de dijital hizmet sağlayıcıları etkileyebilir. Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ile ilgili yeni yasa teklifine göre, haritalı adres bilgisi ve konum paylaşımı yapan işletmeler, artık Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan izin almak zorunda olacak. İzin almak için ise esnaflar yıllık 1.750 TL ile 1.750.000 TL arasında ücret ödeyecek. Ayrıca, izinsiz paylaşım yapanlar, izin bedelinin iki katı kadar para cezası ödeyecek. Yasa teklifinin yasalaşması halinde, Türkiye'de bu tür coğrafi veri paylaşımına dair uygulamalar dünya çapında bir ilk olacak. İzin almak zorunlu hale mi gelecek? Yeni düzenlemeye göre, coğrafi verilerin toplanması ve paylaşılabilmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan izin alınması gerekecek. Bu izin için ödeme yapılması şartı da getirilmiş durumda. Coğrafi verilerin paylaşılmasıyla ilgili izin bedelleri, işletmenin büyüklüğüne ve gelir durumuna göre değişecek. Örneğin, küçük işletmeler yıllık 1.750 TL ödeme yaparken, büyük ölçekli işletmelerin bu bedel 1 milyon 750 bin TL'ye kadar çıkabilecek. Ayrıca, izinsiz paylaşım yapanlara ağır cezalar uygulanacak. İzinsiz paylaşımdan dolayı ceza ödeyen bir işletme, izni almak zorunda olmaktan kurtulamayacak. Haksız rekabet endişesi Yerli firmalar, bu düzenlemenin büyük yabancı teknoloji devleriyle rekabet konusunda sorun yaratacağına dikkat çekiyor. Google, Apple, Yandex gibi yabancı firmaların da aynı izin bedelini ödeyecek olmaları, yerli firmalar için haksız rekabete yol açabilir. Özellikle yerli işletmelerin daha sıkı denetimlere tabi olacağı, yabancı firmalar içinse denetimlerin daha gevşek olacağına dair endişeler dile getiriliyor. Bu durum, yerli girişimciler arasında büyük bir huzursuzluğa yol açabilir. Tüketiciler ve işletmeler ne bekliyor? Düzenleme, dijital hizmet sağlayıcıları ve harita verisi üreten yerli firmaların veri toplama ve paylaşım süreçlerinin daha sistematik bir şekilde denetlenmesini hedefliyor. Ancak bu süreçte, yerli şirketlerin daha ağır yükümlülükler altına girmesi, yabancı şirketlerin rekabet avantajı elde etmesi riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Bu yeni düzenlemeden doğalgaz dağıtım lisansı olan şirketler muaf tutulacak. Ayrıca, İdari Para Cezaları ve başvuru sürecinin ayrıntıları da belirtilmiş durumda. Bu cezaların uygulanabilmesi için yapılan başvuruların 60 gün içerisinde tamamlanması gerektiği vurgulanıyor. Düzenleme dünyada ilk olacak Bu düzenleme, dünya genelinde ilk kez uygulamaya girecek bir yasa niteliği taşıyor. Birçok ülke harita üreticilerini ve sahada bilgi toplayan şirketleri kayıt altına almakta olsa da, coğrafi veriler için bir lisans bedeli uygulayan ülke henüz bulunmuyor. Eğer bu düzenleme kanunlaşırsa, Türkiye, dünyada bu alanda bir ilk olacak. Yeni düzenleme ile coğrafi veri paylaşımı konusunda hem esnaflar hem de dijital platformlar büyük bir değişim sürecine girecek. Bu süreçte, ceza sisteminin nasıl işleyeceği ve verilerin daha sistematik bir şekilde denetlenip paylaşılacağı önümüzdeki günlerde netleşecek.

Mülkiyet devri işlemleri herhangi bir tapu müdürlüğünden yapılabilecek

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanan "Yetki Alanı Dışında ve Tarafların Farklı Birimlerde Bulunmaları Halinde Tapu İşlemlerinin Yapılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmeliğe göre, tarafların farklı birimlerde bulunmaları halinde yapılacak mülkiyetin devrini amaçlayan sözleşmelerle yetki alanı dışında kayıtlı bulunan taşınmazlarla ilgili yapılacak tapu işlemleri, elektronik ortamda taşınmazın bulunduğu tapu müdürlüğünden yetki alınmaksızın gerçekleştirilebilecek. Yeni düzenlemeye göre, 21 Kasım 2023'ten önce düzenlenen vekaletnamelerle yetki alanı dışı işlemler yapılamayacak. Ayrıca başvurunun alınması, resmi senetlerin hazırlanması ve uygulamaya ilişkin diğer süreçler dijital ortamda yürütülecek. Yetki alanı dışı tapu işlemlerinin, ülke genelinde büyük ölçüde elektronik ortamda, vatandaş odaklı, hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlanacak.

Bakanlık Belediye kreşlerini kapatmak için harekete geçti: CHP tepkili

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 1 Kasım tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği yazı ile belediyelere ait kreşlerin kapatılmasını talep etti. Yazıda, belediyelere bağlı kreşlerin, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na aykırı faaliyet gösterdiği belirtilerek, bu tür yerlerin kapatılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin belediyelerin okul öncesi eğitim kurumu açmasının Anayasaya aykırı olduğuna dair verdiği karar da hatırlatıldı. CHP kanadı ise, belediyeler tarafından açılan kreşlerin halkın ihtiyacına yönelik önemli bir hizmet olduğunu belirterek, karara sert tepki gösterdi. CHP'den Sert Tepki: "Hizmeti Engellemek Yerine Yarışın" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuya ilişkin olarak daha önce yaptığı açıklamalarda, belediyeler tarafından açılan kreşlerin kapatılmak istendiğini gündeme getirmişti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın ise resmi yazıyı X hesabında paylaşarak, "Kendileri kreş açmazlar, belediyelerin açtıkları kreşleri kapatma peşine düşerler. Halka hizmette yarışın, hizmeti engellemekte değil!" şeklinde eleştiride bulundu. Kreşlerin Kapatılması İçin Çalışmalar Başlatıldı Yazıda, belediyelere ait kreşlerin 5580 sayılı Kanun’a aykırı olarak faaliyet gösterdiği ve Anayasa Mahkemesi'nin, 24 Ocak 2024'te verdiği karar gereği belediyelerin okul öncesi eğitim kurumları açamayacağına dikkat çekildi. Bu nedenle, belediyelere ait kreşlerin faaliyetlerinin durdurulması ve yeni kreşlerin açılmasının engellenmesi talep edildi. Özgür Özel: "Kreşleri Kapatın, Milletin Çocuklarına Ne Olacak?" CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise yaptığı açıklamada, belediyeler tarafından açılan kreşlerin önemine vurgu yaptı. "Kreş eğitim yuvasıdır, eğitim ise Milli Eğitim Bakanlığı'nın işidir," diyen Özel, "Bizi zor durumda bırakmak için kreşleri kapatmak istiyorsunuz, ama halkın ihtiyaçlarına göz yummamalısınız. Biz, açmadığınız yerleri doldurduk ve 1000 tane kreş açmaya devam ediyoruz," şeklinde sert bir tepki gösterdi. Özel, kreşlerin kapanması durumunda, özellikle dar gelirli ailelerin mağdur olacağına dikkat çekerek, bu tür kararların halkı zor durumda bırakacağını savundu.

Osmaniye’de depremzedeler için 9 bin 636 yeni konut inşaa edilecek

6 Şubat depremlerinde ağır hasar gören Osmaniye'de yeniden inşa çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın koordinesinde yürütülen çalışmalarda, depremzedelerin yeni evlerine kavuşması için büyük bir çaba sarf ediliyor. Deprem bölgesindeki 11 ilde 26 Ekim itibarıyla teslim edilen konut ve iş yeri sayısı 130 bin 565'e ulaşırken, Bakanlık yetkilileri 2024 yılı sonunda bu sayıyı 201 bine çıkarmayı hedefliyor. Osmaniye'de ise 9 bin 636 bağımsız birimin inşa edilmesi planlanıyor. Bugüne kadar 5 bin 410 konut ve iş yeri tamamlanarak hak sahiplerine teslim edildi. BAKAN KURUM: "BÖYLE BİR MİLLETE NE YAPSAK AZ GELİR" Sosyal medya hesabından Osmaniye'den görüntüler paylaşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yeni evine kavuşan bir vatandaşın "Devlet daha ne yapsın ki?" sözlerini paylaşarak, "Böyle bir millete ne yapsak az gelir. Milletimizin her ferdinin, hak ettiği huzurlu yaşama erişmesi için alınteri dökmekten vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Osmaniye'de 2025 yılı sonunda toplam 11 bin 850 konut ve iş yeri teslim edilecek

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Osmaniye'de yapımı tamamlanan deprem konutlarına ilişkin, "Devlet daha ne yapsın ki?' diyor Osmaniye'de yuvasına kavuşan ağabeyimiz. Böyle bir millete ne yapsak az gelir. Milletimizin her ferdinin, hak ettiği huzurlu yaşama erişmesi için alın teri dökmekten vazgeçmeyeceğiz." ifadelerini kullandı. Bakan Kurum, sosyal medya hesabından Osmaniye'deki deprem konutlarına ilişkin görüntüler paylaştı. Kurum paylaşımında, "Devlet daha ne yapsın ki?' diyor Osmaniye'de yuvasına kavuşan ağabeyimiz. Böyle bir millete ne yapsak az gelir. Milletimizin her ferdinin, hak ettiği huzurlu yaşama erişmesi için alın teri dökmekten vazgeçmeyeceğiz." ifadelerine yer verdi. Bakanlıktan konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgenin yeniden inşa ve ihyası için çalışmalar sürüyor. Deprem bölgesindeki köylerde ve şehirlerde 1900'den fazla şantiyede, 160 binden fazla personel, afet konutlarının inşası için aralıksız çalışıyor. Deprem bölgesindeki 11 ilde 26 Ekim itibarıyla teslim edilen konut ve iş yeri sayısı 130 bin 565'e yükseldi. 2024 yılı sonunda teslim edilen konut ve iş yeri sayısının 201 binin üzerine çıkarılması hedefleniyor. 2025 yılı sonunda 11 bin 850 konut ve iş yeri teslim edilmiş olacak Depremden etkilenen ve ağır yıkımların yaşandığı Osmaniye'de de çalışmalar aralıksız devam ediyor. Bugüne kadar 5 bin 410 konut ve iş yerinin inşası tamamlanarak hak sahibi vatandaşlara teslim edildi. Bu sayının bu yıl sonunda 5 bin 632'ye yükselmesi öngörülüyor. Böylece Osmaniye'de 2025 yılı sonunda toplam 11 bin 850 konut ve iş yeri teslim edilmiş olacak. TOKİ İnşaat Mühendisi Tuğrul Cantürk, depremlerin ardından TOKİ'nin Osmaniye'de 7 bin 418 konutun ihalesini tamamlayarak yapımına başladığını belirtti. Cantürk, Yapı İşleri Genel Müdürlüğünce bin 950 köy evinin inşasına başladıklarını ifade ederek, "Osmaniye'de toplam 9 bin 368 konutun ihalesi yapıldı. 180 köy evi teslim edildi. TOKİ olarak şu anda 3 bin 658 konutun inşası devam ediyor. Konutların en kısa sürede hak sahiplerine teslim edilmesini planlıyoruz. Akyar ilçesinde ise birinci ve ikinci etaptan oluşan bin 820 konutumuzun yapımını tamamladık. Konutlarımız yatay ve yöresel mimariye uygun olarak tasarlanmış olup, radye temel üzerine tünel kalıp sistemi ile inşa edilmiştir." bilgisini verdi. "Devletimiz hep yanımızdaydı" Açıklamada, görüşlerine yer verilen hak sahibi Mevlüt Özer, 6 Şubat depremlerinde TOKİ'nin bölgede yaptığı konutların hiçbirinde hafif hasar bile oluşmadığını, konutların sağlamlığını kanıtladığını belirtti. Yeni evine yerleşen Gönül Görgel, "Hak sahipleri gelip konutlarına otursunlar, rahat bir şekilde uykularını uyusunlar." ifadesini kullandı. Bir başka hak sahibi Melek Birol da "Evin bana çıkacağını tahmin bile etmemiştim, hiç ümidim yoktu. Bu kadar güzel olacağını hayal bile edemezken, hayallerim gerçek oldu. Devletimiz hep yanımızdaydı." açıklamasında bulundu.

Mersin sahillerinde deniz yüzeyi temizleme çalışmaları

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca, Mersin sahillerinde deniz yüzeyi temizleme çalışması gerçekleştirildi.Bakanlık bünyesindeki Türkiye Çevre Ajansı (TÜÇA) Başkanlığı ekipleri, kentteki sahillerde deniz yüzeyinde biriken atıkların temizliğine yönelik çalışma başlattı. "The Phantom" ile temizlik seferberliği Sabah saatlerinde Silikfe ilçesi Taşucu Limanı'ndaki iskeleden "The Phantom" isimli deniz yüzeyi temizleme aracıyla denize açılan ekipler, çeşitli alanlarda tarama yaptı.Taşucu, İncekum, Boğsak, Liman Kalesi mevkilerinde gerçekleşen çalışmada, sünger, tahta parçası, şişe, plastik bidon ve benzeri atıklar teknenin önündeki aparat yardımıyla topladı. Depolanan atıkların bertaraf edileceği bildirildi.