#CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer

İLKHABER-Gazetesi - CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ömer Fethi Gürer, Dünya Çiftçi Kadınlar Günü’nde kadınların sorunlarını Meclis’e taşıdı Haber

Ömer Fethi Gürer, Dünya Çiftçi Kadınlar Günü’nde kadınların sorunlarını Meclis’e taşıdı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 15 Ekim Dünya Çiftçi Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kadınların tarımsal üretimdeki belirleyici rolüne, buna karşın karşılaştıkları güvencesizlik ve yoksulluk koşullarına dikkat çekti. Dünya Kadın Çiftçiler Gününü kutlayan Gürer, “Kadın çiftçi de kadın tarım işçisi de sorunlu bir dönem yaşıyor. Kadın, tarımın yükünü taşıyan en büyük güçtür ancak emeğinin karşılığını alamamaktadır” dedi. “Tarımın sürdürülebilirliği kadın emeğine bağlı” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer açıklamasında, 1995 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 15 Ekim’in Dünya Çiftçi Kadınlar Günü olarak ilan edildiğini, Türkiye’de ise bu günün 1997 yılından itibaren kutlanmaya başladığını belirterek, “Tarımın sürdürülebilirliği ve tarımda sorunların aşılması bugün dünden daha önemli bir konuma ermiştir. Özellikle kırsalda yaşamın devamı kadar kentten kırsala göçeninde geri dönüşe dönüştürecek olan kadının vereceği karardır. Tarlada tarım işçileri sayısı erkek işçileri aşmıştır. Ekimde, dikimde, hasatta, tarlada, bağda, bahçede, hayvan bakımından sağımına, ağılda, ahırda, ambalajlamadan depolamaya, son tüketiciye ulaşan sürecin her aşamasında kadın emeği vardır. Kadın çalışır ancak güvencede ve gelirde kadının adı yoktur. Tarım işçileri kayıt dışıdır. Anne olanın çocuğu da tarladadır; eğitimden uzaktır. Tarım işçileri olumsuz koşullarda yaşar, çalışır, zor koşullarda marabanın sağladığı yevmiye ile aile bütçesine katkıda bulunur” şeklinde konuştu. “Tarımda kadının güçlenmesi kırsaldan göçü durdurur” Ömer Fethi Gürer, “Ekonomik krizle oluşan aile yoksulluğunda tarım işçisi olan da kadındır. Sağlıkta, eğitimde, kadın yoksulluğun etkisi kadar yalnızdır. Tarımı geliştirmek için gençleri ve kadınları bu alanda güvenceli, gelirli, cazip kılacak olanakları sunmak gerekir. Tarımda kadının varlığının güçlenmesi için ona sağlanacak destek ve katkılar, tarımın güçlenmesinden öte kırsaldan göçün durmasını da sağlar. Kadının güvenceli bir yaşam tercihi yanında, sağlıklı ve yaşanabilir bir ortam isteği de analığın verdiği bir sorumluluktur. Eğitim, çiftçi refahını sağlayacak gelir ve sigortalı güvenceli, ürettiği ürüne alım garantili bir yaşam tercihidir. Doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı yeri terk etmesinin başlıca nedeni sorunlu yaşamıdır ve orada yük kadının omzundadır” diye ifade etti. “Başarılı kadın kooperatifleri tarımda örnek teşkil ediyor” Kadınların çiftçi olarak da, tarım işçisi olarak da üretimin asıl gücü olduğunu dile getiren Gürer, “Çiftçi olarak da, tarım işçisi olarak da kadın yardımcı gibi görülür; oysa yükü çeken ve taşıyan odur. Dünya Çiftçi Kadınlar Günü en azından yılda bir kez de olsa kadın çiftçi ve tarım işçisi kadınların konuşulmasına vesile olmaktadır. Ancak konuşmak değil, kadının bu bağlamda etkinliğinin artırılması ve sorunlarının çözümüne destek sağlanması gereklidir. Başarılı kadın kooperatifleri ve kadın çiftçilerin varlığı, kadınların tarımda etkileri için önemli örneklerdir. Bu alanda gelişme kooperatifleşme ile sağlanabilir” dedi. “Kadının emeğini korumak, tarımın geleceğini korumaktır” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kadın tarım işçilerinin yaşadığı sorunların Türkiye’nin kanayan bir yarası olduğunu belirterek şunları söyledi: “Kadın tarım işçileri sorunu kanayan bir yaradır. Kırsalda kadının etkinliğini artırmak, desteklemek ve düzenlemelerle kalıcı katkı sağlamak gerekir. Kırsala dönen kadın için sosyal sigortalar priminin devlet tarafından karşılanması gibi uygulamalar önemli bir etken olacaktır. Tarımı geliştirmek için gençleri ve kadınları bu alanda güvenceli, gelirli, cazip kılacak olanakları sunarak sürece katmak gerekmektedir. Kadının emeğini korumak, tarımın geleceğini korumaktır.”

Ömer Fethi Gürer, köylerde emekli ve çiftçilerin taleplerini yerinde inceledi Haber

Ömer Fethi Gürer, köylerde emekli ve çiftçilerin taleplerini yerinde inceledi

TBMM’nin tatil olmasıyla birlikte Niğde’nin çeşitli kasaba ve köylerinde ziyaretlerini yoğunlaştıran CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Keçikale Kasabası Belediye Başkanı Şamma Öztürk ve Karakapı Belediye Başkanı Kamil Demiralp ile bir araya gelerek kasabaların sorunlarını görüştü. Gürer, Altunhisar Merkez, Yakacık, Çömlekçi, Ulukışla köyü, Akçaviran ve Yeşilyurt köylerinde muhtarlar ve vatandaşlarla bir araya gelerek emekli ve çiftçilerin yaşadığı sıkıntıları dinledi, partisinin çözüm önerilerini paylaştı. “Köylerde tapu kadastro yeniden yapılmalı” Ömer Fethi Gürer, “Köylerde yaşlı nüfus ağırlıklı olarak yaşam sürdürüyor. Çiftçilik dışında yapacak iş yok gibi. Emekli maaşları yetersiz olması köyden dışarı çıkışı dahi sınırlamaya neden oluyor. Çiftçilerde geçen yılda olduğu gibi bu yılda ne ekse zararına tüccar ürün almak istediği için büyük bir krize girmiş durumdalar. Hasat başlayan ürün için bölgede ya tüccar sınırlı alım yapıyor. Girdi maliyeti ve makul kar ile her ürün için kamu devreye girerek üretenin zarar etmemesi sağlanabilir. Farklı kişilere sahibi olmadığı araziler yazılmış ve mülk sahibi başka eken diken başka olarak yıllardır süreç devam etmiş. Arazi değer bulunca tapuda mülküne bakan kişi arazi başkası üzerine kayıtlı olduğunu öğrenince olayın farkına varmış, itiraz süresi ve zaman geçmiş. Talepleri tapu kadastro yeniden bölge tespit yapması. Bazı köy kasabalarda da benzer durumlar yaşanıyor” şeklinde konuştu. Bölge de önemli bir sorununda sulama suyu sorunu olduğunu belirten Gürer Çömlekçi Köyü bir an önce gölet yapımı bekliyorlar” dedi. Gürer, Ulukışla köyünde vatandaşlarla maden ve yol sorunlarını görüştü CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer kasaba iken köye dönüşen Ulukışla köyde maden işletmesi ile ortaya çıkan toz sorunun köy halkının tepkisine neden olduğunu söyledi. Kahvelerde vatandaşlarla sohbet eden Gürer’e köy halkı maden konusunda müzdarip olduklarını anlattı ve yol yapımı başta olmak üzere bir an önce bu bağlamda çalışma yapılması istendi. Çiftçi “Girdi maliyeti artıyor. Tarlada ürün fiyatı düşüyor. Bu döngü tarımdan soğumamıza yol açıyor. Kasaba ve köylerde memnuniyetsizlik artmış. Köyde yaşayan emekli ve de çiftçi ekonomik krizi farkında bu nedenle bir an önce seçim yapılsın. Bir çıkış yolu olarak seçimde bizde bu kere bizi düşünmeyene gereğini yapacağız. Bu böyle gitmez. Çok zor durumdayız” dedi.

Gürer: Niğde’ye çağdaş ve kapasiteli huzurevi şart Haber

Gürer: Niğde’ye çağdaş ve kapasiteli huzurevi şart

Niğde’nin Bor ilçesinde, 1992 yılında hayırseverler tarafından yaptırılan ve uzun yıllar boyunca bölgedeki yaşlılara hizmet veren Ahmet Kuddusi Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi, fiziki yetersizlikler ve Deprem Yönetmeliği’ne uygun olmaması nedeniyle yıkıldı. Ancak geçen süreye rağmen yeni huzurevi inşaatı hâlâ başlamadı. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıyarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na çağrıda bulundu. Gürer, projelendirme sürecinin hızlandırılması ve inşaatın bir an önce başlaması gerektiğini belirtti. “Huzurevi projesi ne zaman başlayacak?” Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın önergesine verdiği yazılı yanıta da değinen Ömer Fethi Gürer, Bakanlığın “Etüt proje çalışmalarının tamamlanmasını müteakip inşaat ihale çalışmalarına başlanacaktır” ifadesini kullandığını hatırlatarak, bu sürecin ne zaman başlayacağını sordu: “Yeni bina hâlen yapılamadı. Arsa imar çalışmaları başladı ama ortada somut bir gelişme yok. Proje çalışmaları ne zaman başlayacak, inşaat ne zaman ihale edilecek? Bölge için huzurevi bir ihtiyaçtır. Daha fazla beklenmemeli.” “Niğde’ye çağdaş ve kapasiteli bir huzurevi gerekli” Ömer Fethi Gürer, huzurevinin kapasitesinin artırılması ve modern bir yapıya kavuşturulması gerektiğini belirterek, “Niğde bölgesinde huzurevi ihtiyacı açıktır. Yıkılan binanın yerine, kapasitesi artırılmış, çağdaş bir huzurevi yapılmalıdır. Arsa hazır, ihtiyaç net. Bakanlığı göreve çağırıyorum. Ahmet Kuddusi Huzurevi yalnızca bir bina değildi; yaşlılarımızın güvenle barındığı, bakım ve rehabilitasyon aldığı bir merkezdi. Bu hizmetin eksikliği, toplumun tüm kesimlerini etkiliyor. Vatandaşlar haklı olarak sürecin hızlandırılmasını bekliyor” şeklinde konuştu. Konunun takipçisi olmaya devam edeceğini söyleyen Gürer, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bakanlığı tekrar göreve çağırıyor, projelendirme ve ihale süreçlerinin hızlandırılmasını talep ediyorum. Niğde bölgesinde huzurevinin ihtiyaç olduğunu bir kez daha vurguluyor, konuyla ilgilenen herkese teşekkür ediyorum.”

Gürer: 2025’te 2235 Firma konkordato ilan etti, KOBİ borçları 5 trilyon TL’yi aştı Haber

Gürer: 2025’te 2235 Firma konkordato ilan etti, KOBİ borçları 5 trilyon TL’yi aştı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, KOBİ’lerin yaşadığı finansal sorunları ve konkordato ilanlarındaki tırmanışı gündeme taşıdı. KOBİ’lerin borç yükünün katlandığını, konkordato ilanlarının ise rekor seviyelere ulaştığını belirtti. Ekonomik kriz nedeniyle birçok işletmenin ödeme güçlüğü yaşadığını belirten Gürer, "KOBİ’ler ülke ekonomisinin bel kemiğidir. Ancak geldiğimiz noktada şirketler konkordato ilan ederek ayakta kalma mücadelesi veriyor" dedi. "Konkordato ilanlarında patlama yaşanıyor" CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, konkordato ilanlarındaki artışa değinerek, "2021 yılında 1914 firma konkordato ilan etmişken, 2022’de bu sayı 1587’ye, 2023’te 1516’ya düşmüştü. Ancak 2024 yılına geldiğimizde, konkordato ilan eden firma sayısı 3497’ye yükseldi. 2025 yılının ilk beş ayında ise 2235 firma konkordato ilan etti. Bu firmalardan 967’si geçici mühlet, 690’ı kesin mühlet kararı aldı. Bunun yanı sıra 462 firma için red, 77 firma için iflas ve 39 firma için tasdik kararı verildiği görülüyor. Ticari durumu sarsılan borçlular, alacaklılarıyla bir ödeme planında anlaşmaya çalışıyorlar. Hiç ödeme almamaktansa bu tür anlaşmalarla en azından parasını kurtarmaya çalışan şirketler de var. Mahkemeyle onaylanan anlaşmalar sayesinde zor duruma düşen şirketler, süreci kurtarma çabasındalar. AKP dönemlerinde oluşan ekonomik kriz, her kesimi olumsuz etkiliyor. Şirketler de bu olumsuz gidişattan payına düşen sıkıntıyı yaşıyor. Piyasada işler durgun, şirketler konkordatoluk durumda” şeklinde konuştu. "KOBİ’lerin borcu 5 trilyon TL’yi aştı" Gürer, KOBİ’lerin bankalara olan borçlarına dikkat çekerek şunları söyledi: "2024 yılı boyunca KOBİ’lerin borçları sürekli artış gösterdi. 2025 yılına geldiğimizde ise bu borç miktarı daha da yükselerek 5 trilyon 33 milyar 7 milyon TL’ye ulaştı. Sadece son bir ayda borçlar 201 milyar 499 milyon TL arttı ve bu, yaklaşık yüzde 4’lük bir artışı ifade ediyor. 2025’in son bir ayında borçlu KOBİ sayısı 321 bin 653 kişi arttı ve toplamda 4 milyon 969 bin 480’e yükseldi. Bu artış, sadece yeni borçlanan KOBİ’lerin değil, aynı zamanda mevcut borçlu firmaların krediye olan bağımlılığını da artırdığını gösteriyor.” “KOBİ’lerin takipteki borçları 116 milyar TL’ye yaklaştı” Ömer Fethi Gürer, "2025’in son bir ayında takipteki borç miktarı 10 milyar 114 milyon TL artarak 115 milyar 931 milyon TL’ye çıktı. Bu rakamlar, KOBİ’lerin ödeme güçlüğü yaşadığının göstergesi," dedi. Gürer ayrıca borçlarını ödeyemeyerek takibe düşen KOBİ sayısının da arttığını belirtti: "Son bir ayda 7 bin 175 KOBİ daha takibe düştü ve toplam sayı 288 bin 529 oldu. Bu, ekonomik belirsizliklerin ve artan faiz oranlarının KOBİ’ler üzerindeki etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor. Konkordato ilanları ve borçlardaki artış, iktidarın ekonomik politikalarının yetersizliğini gözler önüne seriyor. KOBİ’ler, ülke ekonomisinin bel kemiğidir. Onların yaşadığı sorunlar, zincirleme olarak tüm ekonomiye yansıyacaktır. Şirketler konkordatosunu duyurması çok yönlü sorunlu bir sürecin varlığını göstermektedir” diye ifade etti.

Ülkemizde her 6 kişiden 1’i düzenli sosyal yardıma muhtaç! Haber

Ülkemizde her 6 kişiden 1’i düzenli sosyal yardıma muhtaç!

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de ekonomik krizle birlikte yardıma muhtaç vatandaşların sayısının hızla arttığını açıkladı. Gürer’in paylaştığı verilere göre, 2024 yılında 3 milyon 537 bin 185 haneye düzenli sosyal yardım yapıldı. Bu rakam, 2014 yılında 2 milyon 274 bin 182 hane ile kıyaslandığında %55,5’lik bir artışı gösteriyor. Yardım alan kişi sayısının 14 milyonu aşması ise ülkedeki yoksulluğun geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Gürer, sosyal yardımların yetersiz olduğunu ve özellikle eğitim, barınma ve yakacak desteğinin artırılması gerektiğini vurguladı. Gürer, “2024 yılı Aralık ayında 3.537.185 haneye düzenli sosyal yardım yapıldı. 2014 yılında 2.274.182 haneye yapılan yardımla kıyaslandığında %55,5'lik bir artışa işaret ediyor. 14 milyon 148 bin 740 kişiye düzenli sosyal yardım yapılıyor. 85 milyon borcumuzun %16'sı düzenli sosyal yardıma dayanabilir durumda. Bu rakama tek seferlik yardımlar (doğum yardımı, genel sağlık sigortası prim desteği, vefat yardımı) dahil değildir.” dedi. VERİLER DURUMUN OLUMSUZ OLDUĞUNU GÖSTERİYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 10 yıllık sosyal yardım alanında hane halkının artmasının dikkat çektiğini ve ekonomideki bozulmanın bu verilerle de net olarak görüldüğünü ifade etti. Gürer, “10 yıllık yardım alan hane sayısında büyük artış var. Ayrıca konaklama yardımı alan evsiz kişi sayısı da %66 artar; 2017'de 2.110 kişi, 2024'te ise 3.503 kişi çıktı. 2024 yılı itibariyle 2.990.408 hane Türkiye Aile Destek Programı'ndan faydalanıyor. Hanelerin kişi başına düşen geliri asgari ücretin üçte birinden az olması durumunda bu destekten faydalanıyor. 2.990.408 hanenin kişi başına düşen geliri asgari ücretin üçte birinden az. Hanelere verilen 5.667,37 TL (2024 yılı için) destek oldukça düşüktür. 2024 yılında 1.146.522 kişiye şartlı eğitim yardımı verilmiştir.” diye konuştu. EĞİTİM VE DİĞER YARDIMLAR ARTIRILMALIDIR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2024 yılında ilköğretim erkek öğrenci için aylık 90 TL, kız öğrenci için aylık 100 TL; ortaöğretim erkek öğrenci için aylık 130 TL, kız öğrenci için aylık 150 TL verilmiştir. Bu yardımlar çocukların eğitimini sürdürmek için önemli ancak yetersizdir. Eğitimde fırsat eşitsizliği büyüyor. Eğitimdeki eşitsizliğin giderilmesi için yardım tutarlarının sağlanması gerekmektedir. 18 yaş altı çocuklar, lise düzeyinde eğitim gören 20 yaş altı genç, yüksek okuyan gören 25 yaş altı çalışan ve hanede kişi başı geliri asgari ücretin üçte birinden az olan toplam 7.926.871 kişinin sağlık sigortası primleri devlet tarafından karşılanmaktadır.” dedi. Gürer, ayrılan önemli bir kesimin devlet yardımına bağlı olarak kesintiye uğradığını ve geçim demokratik ile eğitim gibi ücretli yardıma ödenen kesimlerin her yıl arttığını belirtti. AŞEVİ VE BARINMA YARDIMIM Gürer, “2014 yılında aşevi yardımı alan kişi sayısı 34.911 iken, 2024 yılında bu sayı 65.414 kişi çıkmış ve %87'lik bir artış görülmüştür. 2024 yılında 21.380 kişiye barınma yardımı verilmiş, 1.587.728 hane yakacak yardım alınmıştır. 2024 yılında 3.428.491 kişi elektrik tüketim desteği ve 521.408 kişi ise doğal tüketim desteği almak zorundadır. 2024 yılında 540.439 kişi yaşlı aylığı ve engelli aylığından yararlanırken, engelli yakın aylığından yararlanan kişi sayısı ise 74.246 olmuştur. 65 yaş üstü kişiliğimize yapılan yardımın 2025 dönemi için 4.664,18 TL olarak belirlendi. Bu da yeterli değil. 2025 dönemi için; %40-%69 arası engelliler için 3.723,27 TL, %70 ve üzeri engelliler için 5.584,91 TL, engelli yakını aylığı ise 3.723,27 TL olarak belirlendi. Bu miktarın miktarı da gereklidir.” dedi.

Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tüketicinin soyulduğunu açıkladı Haber

Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tüketicinin soyulduğunu açıkladı

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’de düzenlediği basın toplantısında, tüketicinin karşı karşıya kaldığı fiyat artışları ve üreticinin maruz kaldığı ekonomik sıkıntılar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Çerezlik ay çekirdeği ve kabuklu yer fıstığı üzerinden somut veriler sunan Gürer, iktidarın çiftçiyi ve tüketiciyi korumak yerine piyasanın serbest bırakıldığını, dolayısıyla tüketicinin nasıl soyulduğunu anlattı. TBMM'de düzenlenen basın toplantısında konuşan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, üreticilerin karşılaştığı zorlukları dile getirdi. Üreticilerin bu yıl tüm ürettiği ürünlerde zarar ettiğini ve piyasanın tüccarların eline bırakıldığını vurgulayan Gürer, "İktidar süreci seyretti" diyerek durumu eleştirdi. "Raftaki Ürün Tarlanınkinin 3-4 Katı" Gürer, çerezlik ay çekirdeği ve kabuklu yer fıstığı fiyatlarına dikkat çekerek, tüketicinin ve üreticinin karşı karşıya kaldığı büyük farkları örneklerle açıkladı. Raftaki ürün fiyatlarının tarladan katbekat fazla olduğunu belirten Gürer, "Raftaki ürün tarlanın 3-4 katı" ifadesini kullandı. Dar gelirli vatandaşların çerez gibi basit ürünlerin bile yüksek fiyatlarla satılmasının olumsuz etkilerini yaşadığını söyledi. Girdiler Arttı, Üretim Zorlaştı Tarımda girdi maliyetlerinin artışına dikkat çeken Gürer, tohum, ilaç, gübre gibi temel ürünlerin fiyatlarındaki artışın, çiftçilerin üretim yapmasını zorlaştırdığını belirtti. Gürer, TÜİK verilerine göre bir yılda girdi fiyatlarının ortalama %41 arttığını, tohum ve dikim materyalinde ise yıllık artışın %59,53 olarak açıklandığını ifade etti. Yer Fıstığında Üretici Zarar Etti Gürer, marketten aldığı ithal kabuklu yer fıstığını örnek vererek, üretici ile tüccar arasındaki fiyat dengesizliğine dikkat çekti. Yer fıstığı fiyatlarının geçen yıl 60 TL iken bu yıl 30 TL’ye düştüğünü belirten Gürer, "Üretici zarar etti, iktidar sürece müdahil olmadı" diyerek durumu eleştirdi. İthalatın durmadığını ve bunun çiftçinin zarar etmesine sebep olduğunu vurguladı. Ay Çiçeğinde Durum Farklı Değil Gürer, çerezlik ay çekirdeği konusunda da benzer bir durumun yaşandığını, ay çekirdeği fiyatlarının üretim maliyetinin çok üzerinde olduğunu belirtti. Özellikle yağlık ayçiçeği konusunda kuraklık nedeniyle rekoltenin düştüğünü ifade etti. Çiftçi Kazanmıyor, Tüketici Soyuluyor Gürer, çiftçilerin zararda olduğunu ve fiyatların artmasına rağmen tüketicinin nasıl soyulduğuna dikkat çekti. Tüketiciye yansıyan yüksek fiyatların arkasında aracılık sisteminin düzenlenmemesi ve üreticiye sahip çıkılmaması olduğunu söyledi. Düzenlemeler Zorunlu Gürer, iktidarın üreticiyi korumak için gerekli düzenlemeleri yapmadığını, bunun sonucunda çiftçilerin tarımdan uzaklaştığını ifade etti. Ayrıca, mazot, gübre gibi tarımın önemli giderlerinin sübvanse edilmesi gerektiğini belirtti.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, sebzeci üreticilerin sorunlarını gündeme taşıdı Haber

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, sebzeci üreticilerin sorunlarını gündeme taşıdı

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, fasulye, kabak, soğan gibi çeşitli sebze ürünlerini yetiştiren üreticiye yaptıkları masrafların karşılığında sattıkları üründe kazanç sağlayıp sağlayamadığını sordu. Kadın Üretici, “Karnımızı zor doyuruyoruz, çalışıyoruz; çoluk çocuk, karı koca burada işçi gibi çalışıyoruz ama anca ekmeğimize yetiyor. İşçi ücretleri arttı, mazot arttı, gübre ve ilaç fiyatları arttı. Ayrıca bu tohumlar bir kısmı ithal tohum mu bilmiyorum ama hep ilaca bağımlı. Şu anda biberlerimize bakın, ufacık kurtlar var. Önceden böyle şeyler bilmezdik, ilaçlar pahalı, birini alsam diğerini alamıyorum.” diye konuştu. “40 Senedir bir ev alamadım” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, fasulye yetiştirmenin maliyetini ve ne kadara satmaları durumunda kendilerini kurtaracağını sorması üzerine üretici, “En az 60-70 TL. İki üç kişi bu işle uğraşıyor, yevmiyeleri 700 TL, yeme içme her şey bana ait. Sadece yevmiyeleri 700 TL. Tarlamız var, yapacak başka işimiz yok, mecburen çalışıyoruz. Doğduğumuzdan beri toprakla uğraşıyoruz. 40 senemi verdim, hâlâ oturacak evim yok” dedi. “Kentlerde ürün alırken fiyat değerlendiriliyor ama o fiyatın yükselmesi bu üreticinin suçu değil” CHP Milletvekili Ö.Fethi Gürer konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “40 senedir sebze yetiştiriciliği yapıyor ama oturacak evi yok, çünkü kendi işçiliğini ve emeğini dahi katmadan üretmeye devam ediyor. Eli öpülecek insanlar bunlar. Kentlerde ürün alırken fiyat değerlendiriliyor ama o fiyatın yükselmesi bu üreticinin suçu değil. Girdi maliyetleri artıyor: fide, ilaç, gübre, tohum ve mazot fiyatları artıyor. Maliyet artınca, kurtarabildikleri fiyata ürünü satmak zorunda kalıyorlar. Üreten de mutlu değil ama fedakâr insanlar, bayramları yok, seyranları yok. Tüm emekleri ve çabaları ürettikleri ürünün değer bulması için. Zarar etmemeliler, çünkü borçlanıyorlar, sıkıntı yaşıyorlar, çocuklarını okutuyorlar. Okulu bitiren çocuklar iş sahibi olamıyor. Üniversite mezunu, diplomalı iş bulamıyor. Çocuğu üniversite mezunu, işsiz, tarlada da çalışmak istemiyor. Anneler babalar üretimin içinde mutlu değiller.” Sebzecilik artık para kazandırmıyor CHP Niğde Milletvekili Gürer’e derdini anlatan kadın çiftçi, “Ben, çocuğumu okutmak için buralarda çalıştım. Erkek işi de gördüm, kadın işi de gördüm. O çocuğumu okutayım diye. Altı senedir çocuğum boşta, bir şeye sahip olamadı. Özel derslere gidiyor, ders saati 100 TL. Yani 30 yaşına gelmiş bir adama 10 bin lira maaş, 7 bin 500 lira maaş olur mu? Hangi çağda yaşıyoruz? Şimdi bakın, 30 yaşında evi yok, hanımı yok, çocuğu yok. Hadi ben yarın öldüm. Gözüm görürken en azından evlendireyim. Daha olmadı” dedi. Gürer, “Bu yöneticiler ithalata kafa yoracaklarına, üreticiye destek verseler, sebze üreticisini destekleseler, tarlada bitki üretene destek verseler, sorunlarıyla ilgilenseler ülkenin geleceği kurtarılmış olur. Kuru fasulye, mercimek, nohut, pirinç gibi temel tüketim ürünlerinde dahi ithalat ile açık gideriliyor.  Bu sorunu çözmenin yolu, bu ürünleri üretenleri desteklemek, sorunlarını çözmek, üretim içinde kalmalarını sağlamak ve girdi maliyetleri düşmesi sağlamakla olasıdır” diyerek ifade etti.

Gürer: “Anız yakma ile ilgili genelge yayınlamak yeterli olmamaktadır” Haber

Gürer: “Anız yakma ile ilgili genelge yayınlamak yeterli olmamaktadır”

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, hububatta hasat sonrası oluşan sap kalıntılarının yakılması nedeniyle tarlalarda toprak dokusunun zarar gördüğünü ve son günlerde orman yangınlarına da yol açtığını ve bitkileri besleyen besin maddeleri de yakma işlemiyle yok olmakta, börtü böcekler de yaşam alanlarında yok edildiğini belirtti. “Orman yangınları sonucunda binlerce dönüm orman alanı yok olmaktadır” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi “Doğal olarak, orman yangınları sonucunda binlerce dönüm orman alanı yok olmaktadır. Bunun yanı sıra, buğday, arpa gibi tarımsal üretim yapılan alanlarda kök ve sap yakmak, sıcak hava ve rüzgar etkisiyle yangına dönüşerek çevreyi de etkileyerek yaygınlaşmaktadır. Anız yakarak aynı zamanda toprağın özü de yok edilmektedir. Bitkileri besleyen besin maddeleri de yakma işlemiyle yok olmakta, börtü böcekler de yaşam alanlarında yok edilmektedir. Ekolojik ortamı bozan anız yakılması, aynı zamanda havayı da olumsuz etkilemektedir. Üst toprağın yakılmadan doğrudan etkilenmesi, toprak verimliliğini yok edip daha fazla gübreye gereksinim yaratmaktadır" diyerek ifade etti.  “Orman yangınları ile zor bir döneme daha girildi”   CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, son günlerde artan orman yangınları hakkında şunları söyledi: "Orman yangınları ile zor bir döneme daha girildi. Sigara izmaritinden araçtan atılan bir cam şişeye kadar yangına neden olan etkenler ve hasat sonrası anız yakılması, ciğerlerimiz olan ormanları yok ediyor. Orman yangınları dünyanın her yerinde olabilir. Ancak ülkemizde insan eliyle çıkan yangınlarda sorumsuz davranışın etkisi büyük. Bu nedenle bireylerin basit bir hata ile yapacakları yanlışların farkına varmalarını sağlamak için çalışmalar yapılmalıdır.” “Çiftçilere bu yolla oluşan zararın boyutları daha iyi anlatılmalıdır” Gürer anız yakılmasının önüne geçilmesi için caydırıcı çözümler bulunması gerektiğini söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Başta televizyonlar olmak üzere tüm yayın araçlarıyla uyarılar artırılmalı ve cezalar caydırıcı bir hale getirilmelidir. Özellikle orman çevresi ve yakınında orman alanlarının zarar görmemesi için sürekli takip sağlanmalıdır. Bu bağlamda, drone gibi izleme araçlarının kullanımının artırılması gerekmektedir. Anız yakma gibi toprağa ve çevreye zarar veren uygulamalar için daha fazla gözlem gerektiği ve çıkan yangınlarla bu ihtiyacın ortaya çıktığı görülmektedir. Çiftçilere bu yolla oluşan zararın boyutları daha iyi anlatılmalıdır. Anız yakma ile ilgili genelge yayınlamak yeterli olmamaktadır. Her yıl yapılan çağrılar bu yanlışı bitirmediğine göre yeni yollar ve kontroller öncelikle dirilmelidir."

CHP'li Gürer, ESK'nın Faaliyetlerini İnceleme Talebiyle Meclis Araştırması istedi Haber

CHP'li Gürer, ESK'nın Faaliyetlerini İnceleme Talebiyle Meclis Araştırması istedi

Et ve Süt Kurumu ESK, et ve süt piyasalarının düzenlenmesi, kalite ve güvenliğin sağlanması, üretici ve tüketicinin korunması gibi önemli görev ve sorumluluklara sahip diyen Ömer Fethi Gürer 2022 yılı faaliyet raporunun kamuoyuna sunulmaması ve bu hususta yaşanan olumsuz gelişmeler, gazeteci Sadettin İnan tarafından farklı iddialarla kamuoyu gündemine taşındığını hatırlattı. CHP Niğde Milletvekili  Ömer Fethi Gürer,​ “ESK, kurumun finansal durumu ve ithalat politikaları sektör paydaşları ve kamuoyu tarafından yakından takip edilmesinin önemine değindi ve kurumun her yönüyle incelenmesi için Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz.” diyerek konuyu TBMM’ye taşıdı. Gürer, “Kamu kurumlarının faaliyetlerini belgelemesi ve kamuoyunu bilgilendirmesi, demokratik toplumların işleyişinde temel bir unsur olarak kabul edilir. Dolayısıyla, ESK'nın bu yasal zorunluluğu süreci içinde yerine getirmemesi, kurumun kamuoyuna karşı sorumluluğunu ihlal ettiği açıkça görülmektedir. Bu durum, kamu kaynaklarının kullanımı ve karar alma süreçlerinin şeffaflığını tehlikeye atmakta ve kamuoyunun güvenini sarsmaktadır” dedi. ​Gürer, “Bilgi edinme hakkı, vatandaşların kamusal süreçler hakkında bilgi sahibi olma ve katılımını sağlama konusundaki temel bir gereksinimdir. Bu nedenle, kamu kurumlarının taleplere açık ve net bir şekilde yanıt vermesi, hesap verebilirliğin sağlanması ve toplumsal güvenin artırılması için önemlidir” diyerek ifade etti. CHP Niğde Milletvekili  Ömer Fethi Gürer,​ “ESK, kurumun finansal durumu ve ithalat politikaları sektör paydaşları ve kamuoyu tarafından yakından takip edilmesinin önemine değindi ve kurumun her yönüyle incelenmesi için Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz.” diyerek konuyu TBMM’ye taşıdı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.