Gürer: Artan maliyetler ve ithalat tarımı krize sürüklüyor
Gürer: Artan maliyetler ve ithalat tarımı krize sürüklüyor
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de tarımda üretimin düştüğünü, artan girdi maliyetleri ve ithalata bağımlılığın sektörü ciddi bir krize sürüklediğini belirterek, planlı tarım politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Haber Giriş Tarihi: 15.12.2025 10:01
Haber Güncellenme Tarihi: 15.12.2025 10:01
Kaynak:
BÜLTEN
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de tarımın geldiği noktaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tarımın yalnızca ekonomik bir faaliyet olmadığını vurgulayan Gürer, “Tarım, milli güvenlik kadar önemlidir. Gıda güvenliği, ulusal bağımsızlığın ve toplum refahının temelidir. Geleceğimiz, toprağımıza ve çiftçimize ne kadar sahip çıktığımıza bağlıdır” dedi.
“TARIMDA ÜRETİM DÜŞÜYOR, DIŞA BAĞIMLILIK ARTIYOR”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Yetersiz desteklemeler, sürekli artan girdi maliyetleri ve üreticiyi korumayan piyasa düzenlemeleri nedeniyle pek çok ürün grubunda üretim düştü. Türkiye giderek dışa bağımlı hale getirildi. Bu durum artık tarımsal arz güvenliğini tehdit eden yapısal bir sorun haline gelmiştir. Türkiye’de 1927’den 2001’e kadar yedi kez genel tarım sayımı yapıldı. Ancak 2002’den bu yana sonuçlanmış tek bir tarım sayımı yok. Tam 23 yıldır tarım sayımı yapılmıyor. Plansızlık, hatalı bütçeler ve etkisiz desteklerin bir nedeni budur. Buğday üretimi 22 milyon tondan 17,9 milyon tona düştü. Ayçiçeği 2,2 milyon tondan 1,8 milyon tona, arpa 9,2 milyon tondan 6 milyon tona, mercimek ise 424 bin tondan 230 bin tona geriledi. Stratejik ürünlerdeki bu düşüşler gıda enflasyonunu artıracak, ithalat bağımlılığını daha da derinleştirecektir” şeklinde konuştu.
“ÇİFTÇİNİN 1 TRİLYON 890 MİLYAR LİRA ALACAĞI VAR”
Tarım Kanunu’nun 21. maddesinin yıllardır ihlal edildiğini iddia eden Ömer Fethi Gürer, “2014–2026 yılları arasında çiftçiye verilmesi gereken destek tutarı 2 trilyon 510 milyar liradır. Ancak bugüne kadar çiftçiye yalnızca 620 milyar lira ödenmiştir. Çiftçinin AKP iktidarından 1 trilyon 890 milyar lira alacağı vardır. Tarım Kanunu 2006 yılından beri sistematik biçimde uygulanmamaktadır. Üre gübre bir yılda yüzde 102, DAP gübre yüzde 89, CAN gübre yüzde 83, amonyum sülfat yüzde 76 zamlandı. Bu maliyetlerle çiftçinin üretimde kalması giderek zorlaşıyor. Ekonomik krizin yükü çiftçinin sırtına yıkılıyor. Üretici tüccarın ve aracının insafına terk edilmiş durumda” dedi.
Hayvancılıktaki gerilemeyi de değerlendiren Gürer, “1980 yılında hayvan varlığı 84,6 milyondu. 2024’te bu sayı 71,9 milyona düştü. Nüfus arttı, hayvan sayısı azaldı. Mera hayvancılıkta sorunlu kılındı. Üretici hastalıklarla ve maliyetlerle baş başa bırakıldı. Sonuç, kendi kendine yeterliliğin kaybı ve artan ithalat bağımlılığıdır” ifadelerini kullandı.
“TARIM ARAZİLERİ 5 İSTANBUL BÜYÜKLÜĞÜNDE YOK EDİLDİ”
Tarım arazilerinin yok edildiğine dikkat çeken Gürer şunları söyledi: “Bu alan yaklaşık 5 İstanbul büyüklüğünde. Her saat 18 futbol sahası büyüklüğünde tarım alanı yok edildi. Kaybedilen alan 2,5 Kıbrıs büyüklüğüne eşdeğerdir. 2025 yılının ilk 9 ayında 831 milyon dolar büyükbaş hayvan ithalatına harcandı. Kırmızı et ithalatına 368 milyar dolar ödendi. Kendi üreticimizi desteklemek yerine yabancı ülkelerin çiftçilerine kaynak aktarıyoruz. Borç yükü 1 trilyon lirayı aştı. Bu borçlar çiftçinin tarım arazilerini ve üretim araçlarını kaybetmesine neden oluyor. Haciz ve icra işlemleri artık olağan hale geldi.”
“PLANLI TARIM POLİTİKASI ŞART”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Planlı, öngörülebilen bir tarım politikası uygulanmalıdır. Bir an önce tarım sayımı tamamlanmalıdır. Tarım Kanunu uygulanmalı, çiftçiye verilmesi gereken destekler eksiksiz ödenmelidir. Taban fiyat güvencesi sağlanarak üretici maliyetin altında ezdirilmemelidir. Gübre, mazot ve yem başta olmak üzere girdi maliyetleri sübvanse edilmelidir. Küçük aile işletmelerine pozitif ayrımcılık yapılmalı, genç ve kadın çiftçilere özel teşvikler verilmelidir. İthalat değil, yerli üretim ve kendi kendine yeterlilik esas alınarak kamucu bir anlayışla tarım yeniden planlanmalıdır.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gürer: Artan maliyetler ve ithalat tarımı krize sürüklüyor
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de tarımda üretimin düştüğünü, artan girdi maliyetleri ve ithalata bağımlılığın sektörü ciddi bir krize sürüklediğini belirterek, planlı tarım politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de tarımın geldiği noktaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tarımın yalnızca ekonomik bir faaliyet olmadığını vurgulayan Gürer, “Tarım, milli güvenlik kadar önemlidir. Gıda güvenliği, ulusal bağımsızlığın ve toplum refahının temelidir. Geleceğimiz, toprağımıza ve çiftçimize ne kadar sahip çıktığımıza bağlıdır” dedi.
“TARIMDA ÜRETİM DÜŞÜYOR, DIŞA BAĞIMLILIK ARTIYOR”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Yetersiz desteklemeler, sürekli artan girdi maliyetleri ve üreticiyi korumayan piyasa düzenlemeleri nedeniyle pek çok ürün grubunda üretim düştü. Türkiye giderek dışa bağımlı hale getirildi. Bu durum artık tarımsal arz güvenliğini tehdit eden yapısal bir sorun haline gelmiştir. Türkiye’de 1927’den 2001’e kadar yedi kez genel tarım sayımı yapıldı. Ancak 2002’den bu yana sonuçlanmış tek bir tarım sayımı yok. Tam 23 yıldır tarım sayımı yapılmıyor. Plansızlık, hatalı bütçeler ve etkisiz desteklerin bir nedeni budur. Buğday üretimi 22 milyon tondan 17,9 milyon tona düştü. Ayçiçeği 2,2 milyon tondan 1,8 milyon tona, arpa 9,2 milyon tondan 6 milyon tona, mercimek ise 424 bin tondan 230 bin tona geriledi. Stratejik ürünlerdeki bu düşüşler gıda enflasyonunu artıracak, ithalat bağımlılığını daha da derinleştirecektir” şeklinde konuştu.
“ÇİFTÇİNİN 1 TRİLYON 890 MİLYAR LİRA ALACAĞI VAR”
Tarım Kanunu’nun 21. maddesinin yıllardır ihlal edildiğini iddia eden Ömer Fethi Gürer, “2014–2026 yılları arasında çiftçiye verilmesi gereken destek tutarı 2 trilyon 510 milyar liradır. Ancak bugüne kadar çiftçiye yalnızca 620 milyar lira ödenmiştir. Çiftçinin AKP iktidarından 1 trilyon 890 milyar lira alacağı vardır. Tarım Kanunu 2006 yılından beri sistematik biçimde uygulanmamaktadır. Üre gübre bir yılda yüzde 102, DAP gübre yüzde 89, CAN gübre yüzde 83, amonyum sülfat yüzde 76 zamlandı. Bu maliyetlerle çiftçinin üretimde kalması giderek zorlaşıyor. Ekonomik krizin yükü çiftçinin sırtına yıkılıyor. Üretici tüccarın ve aracının insafına terk edilmiş durumda” dedi.
Hayvancılıktaki gerilemeyi de değerlendiren Gürer, “1980 yılında hayvan varlığı 84,6 milyondu. 2024’te bu sayı 71,9 milyona düştü. Nüfus arttı, hayvan sayısı azaldı. Mera hayvancılıkta sorunlu kılındı. Üretici hastalıklarla ve maliyetlerle baş başa bırakıldı. Sonuç, kendi kendine yeterliliğin kaybı ve artan ithalat bağımlılığıdır” ifadelerini kullandı.
“TARIM ARAZİLERİ 5 İSTANBUL BÜYÜKLÜĞÜNDE YOK EDİLDİ”
Tarım arazilerinin yok edildiğine dikkat çeken Gürer şunları söyledi: “Bu alan yaklaşık 5 İstanbul büyüklüğünde. Her saat 18 futbol sahası büyüklüğünde tarım alanı yok edildi. Kaybedilen alan 2,5 Kıbrıs büyüklüğüne eşdeğerdir. 2025 yılının ilk 9 ayında 831 milyon dolar büyükbaş hayvan ithalatına harcandı. Kırmızı et ithalatına 368 milyar dolar ödendi. Kendi üreticimizi desteklemek yerine yabancı ülkelerin çiftçilerine kaynak aktarıyoruz. Borç yükü 1 trilyon lirayı aştı. Bu borçlar çiftçinin tarım arazilerini ve üretim araçlarını kaybetmesine neden oluyor. Haciz ve icra işlemleri artık olağan hale geldi.”
“PLANLI TARIM POLİTİKASI ŞART”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Planlı, öngörülebilen bir tarım politikası uygulanmalıdır. Bir an önce tarım sayımı tamamlanmalıdır. Tarım Kanunu uygulanmalı, çiftçiye verilmesi gereken destekler eksiksiz ödenmelidir. Taban fiyat güvencesi sağlanarak üretici maliyetin altında ezdirilmemelidir. Gübre, mazot ve yem başta olmak üzere girdi maliyetleri sübvanse edilmelidir. Küçük aile işletmelerine pozitif ayrımcılık yapılmalı, genç ve kadın çiftçilere özel teşvikler verilmelidir. İthalat değil, yerli üretim ve kendi kendine yeterlilik esas alınarak kamucu bir anlayışla tarım yeniden planlanmalıdır.”
Kaynak: BÜLTEN