#Deniz kirliliği

İLKHABER-Gazetesi - Deniz kirliliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deniz kirliliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Karataş Sahili için harekete geçildi Haber

Karataş Sahili için harekete geçildi

Adana’nın gözde tatil noktalarından biri olan Karataş Harbiş Halk Plajı, son dönemde kontrolsüzlük ve ilgisizlik yüzünden çevre kirliliğiyle gündeme geliyor. Kumsalda biriken çöpler, gelişi güzel park eden araçlar ve bakımsız alanlar bölgenin doğal güzelliğini tehdit eder hale geldi. Harbiş sahilinde yaşanan bu çevresel sorunlara dikkat çeken vatandaşlar ve çevreciler, durumdan şikayetçi. “ÇÖPLER SAHİLİ KAPLADI, ARAÇLAR KUMSALA GİRİYOR” Sahil boyunca rastlanan plastik atıklar, yiyecek ambalajları, cam şişeler ve diğer evsel atıklar görsel ve çevresel kirlilik oluşturuyor. Özellikle yaz aylarında ziyaretçi sayısının artmasıyla birlikte denetim eksikliği daha da belirginleşiyor. Çukurova ilçesinden Harbiş’e gelen Rabia Demir, yaşadığı şaşkınlığı şu sözlerle ifade etti: “Ben kumsala araçla girildiğini ilk kez burada gördüm. Bu kadar güzel bir plajın bu halde bırakılması çok üzücü. İnsanlar çöplerini olduğu gibi bırakıyor, araçlar kumun içine kadar giriyor. Belediyenin bir an önce önlem alması şart.” VALİLİK’TEN KAÇAK YAPI MÜDAHALESİ GELDİ, GÖZLER TEMİZLİĞE ÇEVRİLDİ Adana Valiliği ise bölgedeki kaçak yapılaşmaya karşı kapsamlı bir mücadele başlattı. Vali Yavuz Selim Köşger, Harbiş gibi sahil bölgelerinde yıllardır süregelen izinsiz yapılaşmanın kamusal alanları gasp ettiğini ve bu yapılardan 138’inin yıkıldığını açıkladı. Vali Köşger şu ifadeleri kullandı: “Adana da hukuk devletinin bir parçasıdır. Kamunun malını izinsiz kullananlara hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğiz. Sahilleri halkımıza geri kazandırıyoruz.” Vatandaşlar sahilin temizlenmesi, araç girişlerinin yasaklanması ve plaj alanının düzenli olarak denetlenmesi talep ediliyor. SEYHAN BARAJ GÖLÜ’NDE 2029 PARSEL DENETİM ALTINDA Kaçak yapı denetimlerinin sadece deniz kıyısıyla sınırlı olmadığını söyleyen Vali Köşger, Seyhan Baraj Gölü çevresinde 2029 parselin detaylı bir incelemeye alındığını duyurdu. Bu bölgede 1956 yılından itibaren oluşmuş yapılaşmaların tümü titizlikle değerlendiriliyor. “Baraj Gölü çevresinde kamuya ait araziler ile ruhsatsız yapıların durumu ilk kez bu kadar kapsamlı bir şekilde ele alınıyor. Uzun yıllardır göz ardı edilen bu alanları nihayet denetim altına alıyoruz.” “BU MÜCADELE GELECEĞİMİZE DE SAHİP ÇIKMAKTIR” Vali Köşger, kaçak yapılaşmaya karşı verilen mücadelenin sadece bugüne değil, yarına da yönelik bir sorumluluk olduğunu vurguladı: “Bu sadece kaçak yapı yıkımı değil, aynı zamanda Adana'nın doğal yapısına, turizm potansiyeline ve ortak yaşam kültürüne sahip çıkmaktır. Biz bugünün değil, yarının da sorumluluğunu taşıyoruz.” VATANDAŞLARA ÇAĞRI: “SÜRECE DESTEK VERİN” Vali Köşger, kamuya ait alanların korunması noktasında tüm kurumların seferber olduğunu belirterek, vatandaşlara da çağrıda bulundu: “Bu alanlar hepimizin. Kamu düzenini korumak, doğayı ve ortak yaşam alanlarımızı savunmak hepimizin görevi. Vatandaşlarımızdan da bu süreçte destek ve iş birliği bekliyoruz.”

Dalış rekortmeni Şahika Ercümen Marmara Denizi'nde müsilaj sorununa dikkat çekti! Haber

Dalış rekortmeni Şahika Ercümen Marmara Denizi'nde müsilaj sorununa dikkat çekti!

Marmara Denizi'nde son dönemde yeniden görülmeye başlanan müsilaj tehlikesine karşı farkındalık oluşturmak amacıyla dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen dikkat çeken bir eyleme imza attı. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye "Sudaki Yaşam Savunucusu" unvanına sahip olan Ercümen, Bandırma açıklarında tek nefesle gerçekleştirdiği dalışta deniz salyasının deniz yaşamı üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Marmara Denizi'nde çevresel felaket haline gelen müsilaj sorunu yeniden gündemde. Sorunun boyutlarına dikkat çekmek için farkındalık dalışı gerçekleştiren dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen, "Denizler boğuluyor, suyun altı nefes alamıyor" diyerek uyarılarda bulundu. Ercümen'e bu dalışta Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı ve Erdek Dalış Kulübü Eğitmeni Osman Benli eşlik etti. Anadolu Ajansı foto muhabiri Şebnem Coşkun ise dalışı görüntüledi. “Müsilajla İlk Kez Bu Kadar Yakın Temas Yaşadım” Güney Marmara’da suyun altında müsilajla birebir temas eden Ercümen, “Kaygan, sabun köpüğü gibi bir yapısı var. Elimle temizlemeye çalıştıkça tekrar bir araya geliyor. Adeta yok edilemeyen bir organizma gibi. Suyun altı ve denizlerimiz can çekişiyor” ifadelerini kullandı. Müsilajın sadece çevresel değil ekonomik ve turistik etkileri de olduğuna dikkat çeken Ercümen, "Denizler artık nefes alamıyor. Hepimiz elimizi taşın altına koymalı ve atıklarımızla ilgili sorumluluk almalıyız" dedi. Prof. Dr. Mustafa Sarı: "Felaket Boyutunda Bir Müsilajla Karşı Karşıyayız" Prof. Dr. Sarı, müsilajın üç temel tetikleyicisine işaret etti: artan deniz suyu sıcaklıkları, yetersiz atık arıtma sistemi ve Marmara Denizi’nin hassas ekosistemi. Sarı, “Marmara Denizi’ni pamuklara sarıp korumamız gerekirken, ne kadar kötülük varsa yapmışız. Sonuç: Felaket boyutunda müsilaj” dedi. Dalışlarında, 3 metreden 25 metreye kadar olan bölgelerde yoğun müsilaj gözlemlediklerini belirten Sarı, deniz dibindeki canlıların öldüğünü, süngerlerin suyu filtre edemediğini ve pinaların yok olduğunu vurguladı. "En Büyük Yardımcımız Pinalardı, Şimdi Onlar da Ölüyor" Müsilajın deniz çayırlarının üstünü kapladığını anlatan Sarı, “Bir metrekare deniz çayırı günde 10 litreden fazla oksijen üretiyor. Şimdi fotosentez yapamıyorlar. Pinalar saatte 6 litre suyu filtre ediyor, onları da kaybediyoruz” şeklinde konuştu. "Yüzeye Çıkınca Ekonomik Zarar Başlayacak" Sarı, balıkçılığın 6 aydır durma noktasına geldiğini ve yüzeye çıkan müsilajla birlikte turizmin de ciddi zarar göreceğini belirtti. Sarı, “Bu artık siyaset üstü bir mesele. Yerel yönetimler, merkezi yönetim ve özel sektör hep birlikte acil bir kurtarma planı başlatmalı” çağrısında bulundu.

Mersin sahilinde alarm veren algal patlama! Haber

Mersin sahilinde alarm veren algal patlama!

Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, Adnan Menderes Bulvarı ve Marina çevresinde gözlemlenen su yosunu ve biyolojik tabaka birikimlerinin, kıyı ekosisteminde yaşanan bozulmayı gözler önüne serdiğini açıkladı. Deniz suyu sıcaklıklarındaki artış, zayıflayan akıntılar ve artan azot-fosfor yükü, Mersin Körfezi’nde alg patlamalarını tetikliyor. 300 Metrelik Kıyı Hattında Gözle Görülür Kirlilik Son günlerde Mersin’in sahil kesimlerinde gözlenen biyolojik birikmeler halk arasında endişe yaratırken, bilim dünyası da konuya dikkat çekiyor. Mersin Üniversitesi’nden Prof. Dr. Deniz Ayas, Adnan Menderes Bulvarı sahili ve Marina çevresinde yaklaşık 300 metrelik kıyı şeridinde yoğun organik birikmeler tespit ettiklerini ve bu durumun artık sıradan bir olay olmaktan çıktığını belirtti. Yerinde yapılan incelemeler sonucunda sahilde; jelimsi koloniler oluşturan fitoplanktonlar, şeffaf-yeşil renkli hücre kümeleri, ince filament benzeri mikroorganizmalar, yoğun makroalg lifleri ve müsilaj kalıntılarından oluşan kompleks bir biyokütle yapısı gözlemlendi. Ayas’a göre bu çeşitlilik, çevresel stresin açık bir göstergesi. Besin Yüklemesi Ekosistemi Tehlikeye Atıyor Prof. Ayas, deniz ortamında özellikle azot ve fosfor gibi besin elementlerinin artışının, deniz suyu sıcaklığı ve durgunlukla birleşerek bu tip alg patlamalarına yol açtığını vurguladı. "Bugün sahilde karşılaştığımız yapı, sadece biyolojik birikim değil; aynı zamanda deniz ekosisteminden gelen açık bir uyarıdır" diyen Ayas, bu tür olayların artık bölge için kalıcı bir sorun haline geldiğine dikkat çekti. Ayas, Akdeniz’in doğu kıyılarında çoğalan phaeocystis, dinoflagellat ve cyanobakteri türlerinin uygun koşullarda hızla çoğaldığını, bu durumun da kıyı sularında oksijen seviyesinin düşmesi, su kalitesinin bozulması ve deniz yaşamının tehdit altına girmesi anlamına geldiğini ifade etti. Halk Sağlığı ve Turizm Açısından da Tehdit Sahilde toplanan örneklerin mikroskobik incelemesinde potansiyel toksik türlerin bulunabileceğini söyleyen Ayas, halk sağlığı açısından da risk oluşabileceği uyarısında bulundu. Artan sıcaklık ve kirlilikle birlikte bu organizmaların biyokütlelerini artırarak kıyıya vurmalarının artık rutin hale geldiğini belirtti. Ayrıca, bu durumun sadece ekolojik değil, ekonomik ve sosyal etkileri olduğuna da dikkat çeken Ayas, özellikle turizm sezonuna girilen bu dönemde, deniz suyunun berraklığını yitirmesi ve kıyı şeridinde oluşan biyolojik kalıntıların sahil kullanımını da olumsuz etkilediğini dile getirdi. "Mersin Körfezi Bu Yükü Kaldıramaz" Deniz ortamına arıtılmadan bırakılan atık suların içerdiği azot ve fosfor gibi maddelerin, bu biyolojik reaksiyonların temel kaynağı olduğuna dikkat çeken Ayas, "Bu birleşik etkiler, zararlı alg patlamaları ve müsilaj gibi olayların oluşmasını kolaylaştırmakta. Mersin Körfezi’nin mevcut hali, ekosistem sağlığı açısından sürdürülebilir değil" diye konuştu. Ayas, atık su yönetiminin yeniden ele alınması, sahil boyunca sürekli çevresel izleme yapılması ve bütüncül bir ekosistem restorasyon planının acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Mersin Büyükşehir Belediyesi, kirli su bırakan gemilere 20,5 Milyon TL ceza uyguladı Haber

Mersin Büyükşehir Belediyesi, kirli su bırakan gemilere 20,5 Milyon TL ceza uyguladı

Mersin Büyükşehir Belediyesi, deniz kirliliğiyle mücadelede önemli bir adım daha attı. Elektronik Gemi Denetleme Sistemi (EGDS) sayesinde, Mersin Limanı'nda denizi kirlettiği tespit edilen bir gemiye 20,5 milyon TL idari para cezası uygulandı. Başkan Vahap Seçer, deniz kirliliği konusunda taviz verilmeyeceğini belirterek, "Bundan sonra denizimizi kirletenlere göz açtırmayacağız" dedi. Elektronik gemi denetim sistemi ile anında müdahale Mersin Büyükşehir Belediyesi, deniz denetiminde Türkiye’deki iki büyükşehir belediyesinden biri olarak, çevre koruma çalışmalarına büyük önem veriyor. Elektronik Gemi Denetleme Sistemi (EGDS), denizcilik hizmetleri ve denetimi ekiplerinin denetimlerini hızlandırarak kirliliğe anında müdahale etmelerini sağlıyor. Son olarak, Mersin Limanı'na kirli, paslı ve yağlı su bırakan bir gemiye, EGDS ile yapılan denetim sonucu 20,5 milyon TL ceza kesildi. Başkan Seçer: "Kimse denizi kirletemez" Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, denizin kirlenmesine karşı sert bir tutum sergileyeceklerini vurguladı. Başkan Seçer, "Denize paslı, yağlı su bırakarak kirleten bu gemiye 20.5 milyon TL ceza yazdık. Artık denizimizi 'Elektronik Gemi Denetim Sistemi' ile denetliyoruz. Bundan sonra da denizimizi kirletenlere göz açtırmayacağız" ifadelerini kullandı. Kesintisiz denetimle kirliliğe geçit yok Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin çevre koruma ekipleri, deniz denetim tekneleri, insansız hava araçları ve sualtı drone sistemiyle 24 saat boyunca denetim yaparak denizin temizliğini sağlıyor. EGDS ile her noktayı kontrol altında tutan ekipler, deniz kirliliği konusunda daha etkin ve hızlı bir müdahale sağlıyor. Bu sayede, Mersin’de deniz kirliliği konusunda önemli bir engelleme sağlanmış oluyor.

Türkiye denizleri, her yıl yaklaşık 24 bin ton plastik atıkla kirleniyor Haber

Türkiye denizleri, her yıl yaklaşık 24 bin ton plastik atıkla kirleniyor

Türkiye'nin denizleri her yıl yaklaşık 24 bin ton plastik atıkla kirleniyor. Yapılan araştırmalar; bu miktarın, deniz ekosistemleri ve deniz canlıları üzerinde ciddi olumsuz etkilere yol açtığı belirtiliyor. Türkiye'nin denizleri her yıl yaklaşık 24 bin ton plastik atıkla kirleniyor. Çevreci kuruluşlar tarafından yapılan açıklamalarda, plastik atıkların büyük bir kısmının, gemilerden, kıyılardan ve iç sulardan denizlere ulaşarak, deniz yaşamını tehdit ederek deniz kirliliğini artırdığı belirtiliyor. Uzmanlar, plastik atıkların denizlerdeki biyolojik çeşitliliği azalttığını, deniz canlılarının sağlıklarını bozduğunu ve ekosistem dengesini tehdit ettiğini ifade ederek, bu atıkların, insan sağlığı üzerinde de potansiyel riskler oluşturabileceğini vurguluyor. Plastik tüketiminin azaltılması, geri dönüşüm oranlarının yükseltilmesi ve kıyı temizliklerinin düzenli olarak yapılması gibi önlemlere işaret edilirken, WWF-Türkiye (Dünya Doğayı Koruma Vakfı), denizlerdeki plastik kirliliğine karşı mücadelesine bu yıl da devam edeceğini bildirdi. Plastik atıklar, insan sağlığını tehdit ediyor WWF-Türkiye, "Ülkemizin denizlerine yılda 24 bin ton plastik karışıyor. Bu miktar 2.4 milyar PET şişenin ağırlığına karşılık geliyor. Plastik kirliliği sadece doğayı değil, aynı zamanda sağlığımızı da etkileyen ciddi bir tehdit oluşturuyor. Plastik atıklar günümüzü ve geleceğimizi tehdit ediyor." uyarısında bulundu. 

Mersin’de deniz kirliliği su altı dronuyla denetlenecek Haber

Mersin’de deniz kirliliği su altı dronuyla denetlenecek

Mersin Büyükşehir Belediyesi, deniz kirliliğiyle mücadelede teknolojinin gücünden faydalanıyor. Şehirde deniz kirliliğinin önüne geçmek ve su kütlelerinin temizliğini sağlamak amacıyla, deniz dibinin su altı dronuyla denetlenmesine başlandı. Mersin'de havadan drone ile deniz yüzeyinden tekne ve gemilerle sürdürülen denetim, su altı dronu sayesinde denizin dibinden de yürütülecek. Yeni uygulama kapsamında, özel donanımlı su altı dronu ile kirlilik seviyeleri izlenip raporlanacak. Bu teknolojik sistem, deniz dibindeki atıkları, kirleticileri ve diğer çevresel faktörleri tespit ederek, anında müdahaleye olanak sağlayacak. Mersin Büyükşehir Belediyesi, dron teknolojisinin sağladığı detaylı veri analizi ile kirliliğin kaynağını hızlı bir şekilde belirlemeyi ve temizleme çalışmalarını daha etkili bir şekilde yürütmeyi hedefliyor. Bu yöntem, aynı zamanda vatandaşların denizlerin korunmasına yönelik farkındalığını artırmayı amaçlıyor. Mersin'de deniz kirliliğiyle mücadelede önemli bir adım olarak değerlendirilen bu yenilikçi uygulama, şehrin doğal güzelliklerini korumak ve sağlıklı bir ekosistem sağlamak adına büyük bir katkı sağlayacak. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, havadan dronla sürdürdükleri denetimleri, su altı dronu ile daha sıkı hale getirdiklerini belirterek, "Havadan denetimlerin yanı sıra, su altında ne olduğunu görebilmek ve dipten denetimlerimizi yapabilmek amacıyla, bir de su altı dronu aldık. Su altı dronumuz son teknolojik özelliklere sahip. Yaklaşık 200 metre derinliğe dalabilen, 150 metre mesafeye çok rahatlıkla gidebilen, 8 adet pervanesi ve çok ciddi manevra kabiliyeti olan, 90 derece dik mesafede dahi hareket edebilecek bir drone" dedi.

Mersin'de deniz ekosistemi için doğa temelli restorasyon çalıştayı düzenlendi Haber

Mersin'de deniz ekosistemi için doğa temelli restorasyon çalıştayı düzenlendi

Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi ile Dış İlişkiler Şube Müdürlüğü bünyesinde gerçekleştirilen çalıştayda, MESKİ, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü, Mersin Deniz Ticaret Odası, Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, MedCities ve Türkiye Akdeniz Hub’ından temsilciler yer aldı. Çalıştayda her geçen gün daha da bozulan ve tehdit altında olan deniz ekosisteminin korunmasına yönelik yapılması gereken uygulamalar ele alındı, çalışma ve projeler aktarıldı. Çalıştayın açılışında konuşan Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim, Akdeniz'in, her yıl yaklaşık 500-600 milyon insanın turizm maksadıyla akın ettiği ve kirlettiği bir deniz olduğunu söyledi. Düzenlenen çalıştayın bölge için bir milat, bir başlangıç olacağını belirten Evrim, "Artık düzeltme ve elimizden geleni yapma zamanı geldi. Bundan sonra bu çalışmaları hızlandıracağız” dedi. “24 saat sıfır taviz esaslı çalışıyoruz” Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir de sorumluluk ve görev alanları dahilinde sık sık denetim ve uygulama yaptıklarını belirterek, “Deniz kirlilikleriyle ilgili ihbar ve şikayetlerle ilgili bütün konulara anında müdahil oluyoruz ve çözüm üretiyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak gerekli ekipmanlarımız, deniz araçlarımız ve uzman personellerimizle denizimizin kirlenmemesi için denetimlerimize devam ediyoruz. Sorumluluk alanımızda bulunan gemileri 24 saat izleyip, takip ederek gerekenleri yapıyoruz. Özellikle yetki alanımızda bulunan katı atıkları, yüzeydeki katı atıkları ve kıyıdaki katı atıkları toplama ile ilgili birçok etkinlik yapıyoruz. Deniz süpürgesi aracımız bir günde 2 veya 3 kez çıkarak girebildiği bütün alanlarda temizlik yapıyor. 24 saat sıfır taviz esaslı çalışıyoruz" diye konuştu. "Temiz Akdeniz projesini de hayata geçirdik" Şimdiye kadar bin 264 denetim yaptıklarını ve bu denetimlerden 71’ine idari yaptırım uyguladıklarını vurgulayan Halisdemir, deniz yüzeyinde çok ciddi bir atık kirliliği ile karşı karşıya kaldıklarını ve farkındalık oluşturmak için sık sık bunları sergilediklerini aktardı. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü ile iş birliği yaptıklarını da dikkat çeken Halisdemir, deniz ekosistemini korumak adına yapay resif oluşturduklarını kaydetti. Önümüzdeki günlerde deniz denetimlerini artırmak ve denizle ilgili faaliyetleri daha yakından izleyebilmek için SCADA merkezi kuracaklarını aktaran Halisdemir, ‘Temiz Akdeniz’ projesini de hayata geçirdiklerini belirtti. Deniz kirliliği ile ilgili en önemli etkenlerden birinin kıyı akıntıları olduğuna işaret eden Halisdemir, proje kapsamında deniz kirlilik haritası oluşturduklarını ve bu raporla birlikte özellikle deniz kirliliğine sebep olan etkenleri ve seviyelerini belirlediklerini bu sayede çözüm önerileri geliştirdiklerini dile getirdi. “Yerel yönetim, üniversite ve akademisyenlerle sürekli iş birliği halinde” Mersin’in kıyı şeridinin birbirinden farklı biyoçeşitlilik içerdiğini belirten ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde Dr. Öğr. Üyesi Devrim Tezcan ise merkezden uzaklaştıkça bu biyoçeşitliliğin arttığını, tahribatın da görece azaldığını belirtti. Deniz taşımacılığı, atık su deşarjları, kıyı dolguları, balıkçılık faaliyetleri gibi pek çok uygulamaların biyoçeşitliliği ve deniz ekosistemini etkilediğini ifade eden Tezcan, “Yerel yönetimin görülen o ki, bu konuda oldukça gayreti var ve bölgedeki üniversiteler ve akademisyenlerle de sürekli iş birliği içinde” dedi. Açılış konuşmalarının ardından çalıştay 2 oturumda gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Dr. Kemal Zorlu’nun moderatörlüğünde düzenlenen ilk oturumda ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü, Mersin Deniz Ticaret Odası ve Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden temsilciler yer aldı. Mersin Kent Konseyi Başkanı Ayferi Tuğcu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen çalıştayın ikinci oturumunda ise Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, deniz kirliliğinin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına yönelik Büyükşehir bünyesinde yapılan çalışmaları aktardı Katılımcılar, çalıştay bitiminde deniz ve kıyı ekosistemini incelemek ve gözlem yapmak amacıyla merkez sahilinde saha çalışması gerçekleştirdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.