TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#doğa

İLKHABER-Gazetesi - doğa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, doğa haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çocuklar, ekolojik okuryazarlığı TEMA'nın eğitim portalından öğreniyor Haber

Çocuklar, ekolojik okuryazarlığı TEMA'nın eğitim portalından öğreniyor

Okul öncesi eğitim çağındaki çocuklar, TEMA Vakfı’nın Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) iş birliğinde hayata geçirdiği ‘İklim TEMA Eğitim Portalı’nda ekolojik okuryazarlığı öğreniyor. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı'nın Minik TEMA Eğitim Programı, okul öncesi eğitim çağındaki çocukların doğada daha çok zaman geçirmelerini, gözlem yapmalarını, merak duygusuyla doğayı keşfetmelerini sağlamak ve ekolojik okuryazarlık becerilerini güçlendirmek amacıyla tasarlandı. 2010 yılından bu yana Millî Eğitim Bakanlığı iş birliği ile hayata geçirilen ve gönüllü öğretmenler tarafından yürütülen programın içerik ve materyalleri de tamamen yenilendi. 2019-2022 yılları arasında üç eğitim öğretim yılı boyunca Türkiye İş Bankası desteği ile uygulanan programda, çocuklar, ekolojik okuryazarlığı öğrenmeye başladı. TEMA Vakfı yetkilileri, Türkiye’nin 81 ilinde uygulanan program ile öğretmenlere açık havada ve sınıf içerisinde uygulanabilecek 73 etkinlik önerisi sunulduğunu ve bu sayede çocukların doğayla bağ kurmalarının desteklendiğini ifade etti. Program kapsamındaki faaliyetlerde, toprak, su varlıkları, biyolojik çeşitlilik, ekosistem, hava, doğada gözlem, sürdürülebilir yaşam gibi konularda geniş bir kurguda hazırlanmış olan eğitim materyalleri ve her konu başlığı altındaki etkinlik yönergeleri sayesinde öğretmenlerin, kendi yıllık eğitim programlarına uyumlu olacak şekilde hazırlanan etkinlikleri sınıflarında ya da açık havada kolaylıkla uygulayabildikleri vurgulandı. Öğretmenlerin, Minik ve Yavru TEMA Eğitim Portalı (minik-yavrutema.org) ile tüm eğitim içeriklerine ve materyallerine dijital olarak da ulaşabildikleri kaydedildi.

Plastik ürünler, insan sağlığı ve doğayı tehdit ediyor Haber

Plastik ürünler, insan sağlığı ve doğayı tehdit ediyor

Ambalajdan giysiye, mutfak gereçlerinden elektronik cihazlara kadar hemen hemen her alanda kullanılan plastik ürünler, insan sağlığı ve doğa için büyük tehdit oluşturuyor. Plastik ürünler, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Yaşamın hemen her alanındaki plastik ürünlerin yaygın kullanımının beraberinde getirdiği plastik atık kirliliği ise insan sağlığı ve doğayı ciddi ölçüde tehdit ediyor. Plastiklerin insan sağlığına zararlarının, üretim ve kullanım aşamalarında ortaya çıkan kimyasallardan kaynaklandığını ifade eden uzmanlar, bu kimyasalların hormon dengesizliği, üreme, solunum ve bağışıklık problemleri ile sinir sistemi bozukluklarına yol açtığını ifade etti. Plastik ürün atıklarının doğaya da ciddi ölçüde zarar verdiğine dikkati çeken uzmanlar, "Plastik ürünler, doğada yüzlerce yıl boyunca parçalanmadan kalabilir. Bu durum, toprak ve su kirliliğine yol açarak doğal yaşamı tehdit eder. Plastik kirliliğinin doğaya zararları ise toprak ve su kaynakları kirliliğine yol açar. Mikroplastikler, besin zincirine girerek insan sağlığını da riske atar." dedi. Doğal güzelliklerin bozulmasına yol açan plastik atık kriliğinin önlenmesinin gerektiğini vurgulayan uzmanlar, "Plastik kirliliğini önlemek için bireysel ve toplumsal olarak birçok şey yapılabilir. Bunun için bireysel plastik poşet kullanımını azaltmak, su ve diğer içecekleri tekrar kullanılabilir şişelerde taşımak, plastik ambalajlı ürünlerden kaçınmak, plastik atıkları geri dönüşüm kutularına atarak yeniden değerlendirilmesini sağlamak, bu konuda atılacak önemli adımlardır." diye konuştu. Lagos'ta plastik çatal, kaşık, bıçak ve tabakların kullanımı ve dağıtımı yasaklandı Plastik kullanımının yasaklanması veya sınırlandırılmasının önemine de değinen uzmanlar, Nijerya'nın en kalabalık eyaletlerinden biri olan Lagos'ta plastikten yapılmış tek kullanımlık çatal, kaşık, bıçak ve tabakların kullanımı ve dağıtımını yasaklanmasını, örnek gösterdi. Yılda 2,5 milyon ton plastik atık ürettilen ve bunların yüzde 88'inden fazlasının geri dönüştürülmeyen Nijerya'daki Lagos Eyalet yetkilileri, tek kullanımlık ürünleri tedarik etmeyi sürdürenlerin para cezasıyla karşı karşıya kalacağını duyurmuştu.  

Doğanın ve tarihin buluştuğu fotoğraf stüdyosu Haber

Doğanın ve tarihin buluştuğu fotoğraf stüdyosu

Mersin'in Tarsus ilçesinde bulunan Gülek Kalesi, nefes kesici manzarası ve tarihi dokusuyla son yıllarda ziyaretçi akınına uğruyor. Kalenin bulunduğu bölge, adeta doğal bir fotoğraf stüdyosunu andırıyor. Gülek Boğazı, Mersin'in Tarsus ilçesinde bulunan ve Akdeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi'ni birbirine bağlayan Toros Dağları'nın bir geçidini oluşturuyor. Pozantı-Tarsus Karayolunun geçtiği bu boğaz, tarihi ve doğal güzellikleri ile her yıl binlerce ziyaretçiyi kendine çekiyor. Tarih boyunca stratejik bir öneme sahip olan, Kilikya ile Anadolu arasındaki bağlantıyı sağlayan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan Gülek Boğazı'nın kuzeyinde Kadir Hanı, güneyinde ise Körali Hanı bulunuyor. Selçuklu döneminden kalma önemli eserler olarak kabul edilen bu iki hanın bulunduğu bölgenin eteklerinde, aynı zamanda Roma ve Bizans döneminden kalma kalıntılar da yer alıyor. Bölgede yer alan Gülek Kalesi de, nefes kesici manzarası ve tarihi dokusuyla son yıllarda fotoğrafçıların gözdesi haline gelen bir mekân olarak öne çıkıyor. Kalenin bulunduğu bölge, adeta doğal bir fotoğraf stüdyosunu andırıyor ve yılın dört mevsimi ziyaretçi ağırlıyor. Ziyaretçiler, uçurum hissi veren kale yakınındaki kayada fotoğraf çektirmeyi ihmal etmiyor. Fotoğraf çektirenler arasında evlenecek olan çiftler,  nişanlanacak genler  de yer alıyor. Kalenin bulunduğu kayalık alan, uçurumun kenarında duruyormuş gibi görünen fotoğraflar çekmek için ideal bir ortam sunuyor. Bu fotoğraflar, sosyal medyada oldukça popüler hale geldi ve birçok ziyaretçi bu noktada çekilen fotoğraflarını sosyal medyada yayınlıyor. Bazı ziyaretçiler, sadece poz vererek fotoğraf çektirmek yerine, Tarsus şehri ve Akdeniz'in muhteşem manzarasının seyredilebildiği bu yükseklikteki kayanın ucunda, mangal keyfi yaptığı bile oluyor. Çam ormanları ve yeşil alanlarla çevrili olan bölgedeki kalenin birkaç adımla yaklaşıldığı kayalık, özellikle gün batımı ve gün doğumu saatlerinde büyüleyici bir atmosfer oluşuyor.

Tarsus Doğa Parkı son bir yılda 400 bin ziyaretçi ağırladı Haber

Tarsus Doğa Parkı son bir yılda 400 bin ziyaretçi ağırladı

Ağaçlar ve bitkilerle çevrili alanı, içinden geçen deresi ve etrafını saran Berdan Barajı ile doğal bir yaşam alanı olan Tarsus Doğa Parkı, bünyesinde bulunan hayvanlarla ilgi odağı oldu. Çeşitli illerden de ziyaretçi sayısı oldukça fazla olan doğa parkı, hareketli bir yıl geçirdi. Farklı şehirlerde bulunan hayvanat bahçelerinden bazı farklı türleri de bünyesine kazandıran Tarsus Doğa Parkı’nda 2023 yılı içinde en çok doğum da toynaklı gurubunda oldu. Yeni doğum ve transferlerle popülasyon sayısı 2 bin 700’e çıkan Tarsus Doğa Parkı’nda, yıl boyunca yaban hayatında yaralanan 273 hayvan da tedavi edildi. “Yaklaşık 400 bin ziyaretçi ağırladık” Tarsus Doğa Parkı'nda Biyolog olarak görev yapan Yılmaz Ölmez, hareketli bir yıl geçirdiklerini belirterek, “2023 yılı bizim için hem ziyaretçi hem de hayvan sirkülasyonu bakımından çok hareketli geçti. Yaklaşık 400 bin ziyaretçi sayısına ulaştık. Bunların 23 binini ücretsiz ağırladığımız öğrenci arkadaşlarımız oluşturuyor. Mersin Büyükşehir Belediyesinin hazırlamış olduğu Minikbüs projesi bünyesinde de öğrenci arkadaşlarımızı ağırladık” dedi. “2 bin 700 bireye kadar çıkmış olduk” Tarsus Doğa Parkı'nda hayvan çeşitliliğini artırdıklarını ifade eden Ölmez, “Erkek aslan, dişi zebra, erkek lama, ceylan ve kuş türleri gibi çeşitli hayvanları, diğer hayvanat bahçeleriyle değişim sonucunda buradaki tür ve çeşitliliği fazlalaştırdık. Bünyemizde 69 tür barındırıyoruz. Bu değişimlerle 2 bin 700 bireye kadar çıkmış olduk. Aynı zamanda koyun keçi gibi toynaklı grubumuzda, yırtıcı olarak sırtlanlarımızda ve kurtlarımızda da doğumlar oldu” şeklinde konuştu. Ölmez, doğada yaralanan hayvanlarında Doğa Koruma ve Milli Parklar Mersin Müdürlüğü tarafından tedavi amaçlı getirildiğini kaydetti. Tedavisi yapılan hayvanların sayısını paylaşan Ölmez, “Yıl boyunca toplam 273 tane hayvanın tedavi ve rehabilitasyonunu yaptıktan sonra sağlığına kavuşturduk. İyileşenlerin doğa salımı yapıldı, iyileşmeyenler de Tarsus Doğa Parkı içerisine yerleştirildi” ifadelerini kullandı. “Leylekler yaşam alanı olarak burayı seçiyor” Tedavi edilen ve uçabilecek durumda olan bazı leyleklerin ise kendi isteğiyle göç etmediğini ve yaşam alanı olarak Tarsus Doğa Parkı’nı seçtiğini ifade eden Ölmez, “Bunlar tekrar göç etmeyi istemiyor. Çünkü hava olarak ılıman, su kenarı, yiyecek var, barınma var. O yüzden göç etmeyip kışı burada geçiriyorlar. Bizim de artık sakinimiz olmuş oluyor” diye konuştu. Vatandaşların, özellikle de çocukların Tarsus Doğa Parkı’nı çok sevdiğin de ifade eden Ölmez, “Burası doğayla iç içe olduğu ve doğal ortamın üzerine kurulu bir hayvanat bahçesi olduğu için hem buraya gelip piknik yapabiliyorlar hem hayvanlarla zaman geçirebiliyorlar. O yüzden mutlu ve memnun ayrılıyorlar” diye konuştu. “Güzel zaman geçiriyorum” Tarsus Doğa Parkı’nı ziyarete gelen öğrencilerden Sude Gençdal, “Sincap, yılan, kuş, aslan, kaplan, flamingo bir de tavşan gördüm. Flamingonun kanatları ilgimi çekti. Burayı çok beğendim” dedi. Doğa Parkı’nı beğenen öğrencilerden Sıla Çelik de gördüklerini anlatarak, “Aslan ve flamingo gördüm. Güzel buldum. En ilgimi çeken aslandı. Burası ormanlık bir yer, bayağı güzel. Tekrar gelmek isterim” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.