Çekirdek çöpünü arkanda bırakma!

Adana’da nefes almak isteyenin, biraz sakinlik arayanın, göl manzarasında kafa dinlemek isteyenin yolu mutlaka buraya düşüyor.

Seyhan Gölü’nün kıyısında, temiz hava, yeşil alan ve huzur vadediyor. En azından öyle olması gerekiyor.

Ama gelin görün ki manzaranın tadını bozan küçük ama utanç verici bir detay var: çekirdek kabukları.

Bankların altı, yürüyüş yollarının kenarı, çimenlerin üstü…

Her yerde aynı görüntü: Çıtlatılmış çekirdekler ve geride bırakılmış bir pislik. Sanki biri gelip temizlemek zorundaymış gibi, sanki bu alan kimsenin değilmiş gibi.

Oysa burası hepimizin.

Çekirdek çitlemek bir keyif olabilir. Kimse buna karşı değil. Ama keyfin bedelini doğaya ödetmek, ortak alanı çöplüğe çevirmek kabul edilebilir değil.

Bir avuç kabuğu cebine koyamayan, çöp kutusuna birkaç adım yürümeyi çok gören anlayış yüzünden Seyhan Gölü çevresi her geçen gün biraz daha kirleniyor.

Sonra ne oluyor?

“Adana’da yeşil alan yok”,

“Her yer pis”,

“Kimse çevreye saygı duymuyor” diye yakınıyoruz.

Ama o kabuğu yere atan da biziz.

Temiz bırakmayan da.

Adnan Menderes çekirdek kabuğu serme alanı değil. Temiz hava almak isteyenin, çocuğuyla vakit geçirenin, yürüyüş yapanın ortak yaşam alanı. Burayı temiz tutmak belediyenin görevi olduğu kadar, orada oturan herkesin sorumluluğu.

Çok basit bir çağrı bu:

Çekirdeğini çitle, çöpünü cebine koy.

Giderken arkanı kirli değil, temiz bırak.

Çünkü doğa affetmez.