#ebe

İLKHABER-Gazetesi - ebe haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ebe haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Eroğlu: Ebelik ve hemşirelik mesleklerinin görev tanımları netleştirilmeli Haber

Eroğlu: Ebelik ve hemşirelik mesleklerinin görev tanımları netleştirilmeli

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şubesi Dünya Ebeler ve Hemşireler Haftası nedeniyle il binasında basın açıklaması yaptı. Açıklamayı katılanlar adına Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Kadın sekreteri Nazan Eroğlu yaptı. Eroğlu sağlık hizmetinin önemli bir parçası olan ebelik ve hemşirelik mesleklerinin karşılaştığı sorunlara ve bu sorunların çözülmesi için yapılması gereken düzenlemelere dikkat çekti. "Ebelik ve hemşirelik mesleklerinin görev tanımları belirsizlikten kurtarılmalı" Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Kadın sekreteri Nazan Eroğlu, ebelik ve hemşirelik mesleğinin hak ettiği değeri görmediğini belirterek şunları söyledi: "Sağlık hizmetinin temel taşı olan ve en eski meslek olarak kabul gören ebelik ve hemşirelik mesleğinin toplumsal bir saygınlığı olsa da hak ettiği değeri görmemektedir. Öncelikle hemşirelik mesleği yardımcı sağlık personeli ebelik mesleği de yardımcı sağlık çalışanı şeklinde tanımlanmıştır. Sağlık bakanlığınca ebeliğin ve hemşireliğin mesleki bir tanımı yapılmış olsa da geçmişten beri görev yetki ve sorumluluk sınırlarının belirlenmemesi , esnek , kuralsız ,angarya işlerle daha fazla yüz yüze bırakılmamıza neden olmuştur. Ebelik ve hemşirelik yasası yeniden düzenlenmeli görev tanımlarımız bu muğlaklıktan kurtarılmalı, meslek sınırlarımız belirlenmelidir.” “Hemşirelik ve ebelik mesleği için yıpranma payı yasası yeniden düzenlenmeli” Eroğlu, taleplerini şu şekilde sıraladı: Ebelik ve hemşirelik mesleğindeki personel açığı, güvenceli kadrolu istihdam ile giderilmelidir. Ebelik ve hemşirelik mesleği ağır ve tehlikeli işler kapsamına alınarak, yıpranma payı yasası geçmiş yılları kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Tüm ödemeler temel ücrete dahil edilmeli ve emekliliğe yansıtılmalıdır. Esnek ve kuralsız çalışmaya karşı iş güvencesi, can güvencesi, güvenceli çalışma koşulları sağlanmalıdır. İş yerlerinde şiddet ve taciz çerçevesinde önleyici uygulamalar yaygınlaştırılmalı ve tüm çalışanlar, kadro durumuna bakılmaksızın hukuki yardımdan faydalanmalıdır. Her iş yerinde 7 gün 24 saat açık, ücretsiz, nitelikli ve anadilde kreş hizmeti sunulmalıdır. Nazan Eroğlu, “Sağlık ve Sosyal Hizmet  Emekçileri  Sendikası olarak haklarımız ve geleceğimiz için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz .Tüm ebelerin ve hemşirelerin 5 Mayıs dünya ebeler gününü ve 12 Mayıs dünya hemşireler gününü kutluyor .Tüm ebe ve hemşireleri haklı mücadelemizi birlikte daha da büyütmeye davet ediyoruz. Bizler bu taleplerimizi alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diye ifade etti.

Deprem bölgesine giden sağlıkçı gece çalışıp gündüz enkazda "hayat emaresi" aradı Haber

Deprem bölgesine giden sağlıkçı gece çalışıp gündüz enkazda "hayat emaresi" aradı

ANTALYA (AA) - GÜLSEM ADAM - Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye giden ilk ekipte yer alan ebe Fatma Gencer, gece nöbet tutup, gündüz enkaz alanlarını gezerek "Sesimi duyan var mı?" diye bağırıp göçük altındakilere sesini duyurmaya çalıştı.Kepez Devlet Hastanesi Doğum Salonu servisinde ebe olarak görev yapan Gencer, 6 Şubat'ta depremin meydana geldiği saatlerde hastanede nöbetçiyken gönüllü olarak deprem bölgesine giden sağlık ekibinin arasında yer aldı.İskenderun Devlet Hastanesinde bir yandan depremzedelerin yaralarını sarmak için canla başla mücadele eden Gencer, bir yandan da nöbeti bittikten sonra göçükten bir ses alma umuduyla, enkazları gezdi.Deprem bölgesinde çalışan Gencer, yine deprem bölgesine gitmek için gönüllü oldu.- "Ne bir yorgunluk, ne bir bıkkınlık vardı"Ebe Gencer, AA muhabirine, deprem haberini aldığı gün hastanede nöbetçi olduğunu ve bölgeye gönüllü gittiğini söyledi.İskenderun'a vardıklarında zifiri karanlık olduğunu ve yanan limanın alevlerinin göğe yükseldiğini anlatan Gencer, "Yollar enkazdan kapalıydı ve yağmurun altında yürüyerek hastaneye varabildik. Bizler oraya göçükten sağ kurtulanlara yardım etmek için 6 gün boyunca bölgede görev yaptık, ne bir yorgunluk, ne bir bıkkınlık vardı." dedi.Hastaneye gelen yaralılara acil serviste ilk müdahaleyi yaptıklarını belirten Gencer, daha sonra bu yaralıları hemen sevk ettiklerini kaydetti.- "Önce devletimin adına sonra kendi adıma hizmet verdim"Gönüllülük esasıyla gece gündüz çalıştıklarını dile getiren Gencer, şöyle devam etti:"Gece nöbet tutup gündüz enkazları dolaşıp 'Beni duyan var mı?' diye bağırıyorduk, bu sayede göçükten yaşlı bir amcamız kurtarıldı. Hepimiz o şekilde çalıştık, ben de görevim bittiği zaman mahallelere gidip 'enkazda bir ses duyabilir miyim' diye dolaşıyordum. Arama kurtarma ekipleri bütün enkazlara yetişemiyordu, çok fazla yıkım vardı. Enkazın etrafından dolanırken 'Sesimi duyan var mı?' diye enkazın bir noktasında bağırıyorduk. Bir ses duyduğumuzda kurtarma ekiplerine bildiriyorduk. Bunun gibi sürekli insanların yardımına koşmaya çalıştık. Sadece insanlara acil hizmeti vermek için gitmedik. Sağlık ekibi olarak oraya hem acil hizmetimizi sunduk, hem de onlara nasıl dokunabiliriz, yaralarını nasıl sarabiliriz derdindeydik. Birey olarak gönüllülük esasıyla gitmiş olabilirim ama önce devletimin adına sonra kendi adıma hizmet verdim."Gencer, bir hayat kurtarmak için ellerinden geleni yaptıklarını ve uyumak gibi bir dertlerinin hiçi olmadığını kaydetti.Deprem bölgesine gittiği günden itibaren İskenderun Devlet Hastanesinin koridorlarında yattıklarını anlatan Gencer, "Poliklinik kısımlarında yere şilteler sererek yattık, geldiğimiz güne kadar da öyle yaptık, bundan da hiç gocunmadık. Zaten çok yatamıyorduk. Aklımız sürekli 'Acile nasıl bir hasta geldi, enkaz altından biri getirildi mi?, nasıl yardımcı olabilirim? Hep bu düşünceyle çalıştık. Uyumak gibi bir derdimiz yoktu." diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.