#ekonomik kriz

İLKHABER-Gazetesi - ekonomik kriz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ekonomik kriz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gürer: Taşeron, staj mağduru, emekli, EYT’li bütçede yine yok sayıldı Haber

Gürer: Taşeron, staj mağduru, emekli, EYT’li bütçede yine yok sayıldı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, Türkiye’de giderek derinleşen ekonomik kriz, yoksulluk ve geçim sıkıntısına dikkat çekti. Vatandaşlardan her gün yüzlerce yardım talebi geldiğini belirten Gürer, “Halkın durumu ağırlaştı, geçim derdi yaşamın merkezine oturdu” dedi. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Size 2 tane mektup okuyarak konuya girmek istiyorum: "Aldığım maaş 18 bin lira emekli maaşı ve bir artı bir daire için ödediğim aylık 10 bin lira. Ev kirasıyla ciddi anlamda zorlanıyorum, markete haftada bir kez korkarak gidiyorum, dört yıldır sabah kahvaltısı yapmıyorum. Kızım bu yıl fen lisesini bitirdi ve üniversite sınavında iyi bir derece yaparak İngilizce eğitim veren Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazandı. Lütfen, bin lira da olsa az çok demeden maddi yardımınızı bekliyorum." Mustafa Bey böyle yazmış. Diğer bir mesajda da diyor ki: "Sayın vekilim, bu mesajı yazarken çok düşündüm ama başka çarem de kalmadı. Artık bittim, tükendim. Ailemin, eşimin, çocuğumun, herkesin hayatını mahvettim. Bankaya borçlarımdan dolayı artık nefes bile alamıyorum. Tek başıma çıkamıyorum, sizlerden yardım istiyorum." Suat Bey de böyle yazmış. 5 bine yakın ortalama mail alıyoruz. Size bir önerim var: Ülkenin içinde bulunduğu durumun ne olduğunu daha iyi anlamanız için yalnız sizin adınıza bir mail açın, çarşıya pazara çıkmayın, durumu görürsünüz. Emeklinin maaşı yetmiyor, asgari ücretli açlık sınırının altında, geçinemiyor” ifadelerini kullandı. “Bütçede işçi, emekçi, staj mağduru yine yok sayıldı” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bütçede birçok kesimin yok sayıldığını belirterek, “Taşeron işçiler 2026 yılında da kadro görünmüyor. Staj ve çırak TÜİK'te işçi sayılıyor, sigorta kartı veriliyor ancak yaşlılık sigortası başlatılmıyor, en az dört yılı çalınıyor, onlarla ilgili de burada bir düzenleme 2026 yılı için görünmüyor. EYT çıktı ama kademeli bir geçiş yapılmadı; bir günü eksik olan dahi 17 yıl kaybediyor. Bu bütçede bu kesimlerle ilgili tek bir düzenleme yok. Siz bu insanlara nasıl bakıyorsunuz. Öğrenmek istiyorum ?” dedi. “Çiftçiye destek yerine borç dayatılıyor” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin borç batağına sürüklendiğini belirterek şunları söyledi: “Çiftçilerimizin ise yaşadıkları mağduriyet her geçen gün katlıyor. Çiftçilere millî gelirin yüzde 1'i kanunen 2026 yılında verilmesi gereken 722 milyar yaparken bütçede ayırdığınız destek 168 milyar lira ama başka bir kötülük yapıyorsunuz: Düşük alım fiyatıyla çiftçiyi tüccarın eline mahkûm ediyorsunuz ve bu yüzden üretim düşüyor. 2023 yılından bugüne hububatta 10 milyon ton geriye düşmemiz var, iki yılda buğdayda 4 milyon tonu bulmuş. Böyle giderse arz açığı katlayacak, ithalatçı olmaya devam edeceğiz. Meyvede bir yıllık kaybımız 8 milyon ton, kayıt dışıyla 10 milyon ton. Mayıs ayında Merkez Bankası Başkanı buraya geldi " Enflasyon üzerinde Zirai donun önemli etkisi olmayacak. Beş ay sonra etkinin varlığından söz etti.” dedi, Tarım ve Orman Bakanı "Arz açığımız oluşmayacak." dedi, sonra da ortalık ekonomik anlamda bozulunca gerçek olan adalet ve hukuktan kopmuş yönetim tarzının yarattığı sorun zirai don ile kuraklığa endekslendi ama zirai donda da TARSİM'e kayıtlı olanlara dahi alması gereken destek tam verilmedi. Çiftçi ÇKS yoksa destek verilmiyor. Çiftçi, gübre alamıyor, ilaç atamıyor, budama yapamıyor. Gelecek yılları da kaybediyoruz. Şu anda çiftçilerin bankalara borcu 1 trilyon 117 milyar lirayı geçti. 10 binden fazla araziye icra gelmiş, bine yakın traktör çiftçinin elinden alınmış. 2024’te 3 milyar 600 milyon lira olan takipteki borç bu yıl 10 milyar lirayı bulmuş durumda. Çiftçi perişan, üretim düşüyor, ithalat artıyor.” “Emekli, işçi, esnaf bu bütçede yok” Gürer, bütçenin toplumun hiçbir kesimini korumadığını ifade ederek, “Bu bütçe, verginin ve faizin yüksek olduğu, gelir adaletinin bozulduğu, yoksulluğun derinleştiği bir bütçedir. Emekli, işçi, esnaf, dar gelirli yok. Halk açlıkla, borçla, icrayla baş başa bırakıldı. Bu ülkenin insanlarına neden bu kadar zulmediyorsunuz. Çocuklar okula aç gidiyor, orada da yemek yemeden dönüyorlar. Boşanmalar arttı, madde bağımlılığı yaygınlaştı, aileler dağılıyor. Gençler artık ev kurmaktan vazgeçmiş durumda. Ülkenin genel dokusu bozuldu” dedi. “Sorunlar çözüm bekliyor” Ömer Fethi Gürer, “Devlet Demir Yolları’nda kadrosuz, düşük maaşla çalışan personelin sorunlarına çözüm bulun. Ayrıca Antalya-Ankara-İstanbul hattında demiryolu taşımacılığını geliştirin. Böylece sera ürünleri ve gıda nakliyatında maliyetleri düşürelim. Gıdada arz açığımız büyüyor; halk cebinde para olmadan rafta ürün olsa neye yarar. Bir ülkede cebinde para olmayan vatandaş için rafta ürünün bulunması bir şey ifade etmez. Bu durum, ülkenin hayrına değildir” diye ifade etti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bulut: Her gün 28 binden fazla vatandaş icralık oluyor Haber

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bulut: Her gün 28 binden fazla vatandaş icralık oluyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, TBMM’de yaptığı açıklamada Türkiye’de ekonomik kriz nedeniyle vatandaşların borç yükünün giderek arttığını vurguladı. Bulut, Ekim sonu itibarıyla icra ve iflas dairelerindeki dosya sayısının 24 milyon 773 bine yükseldiğini, geçen yıl aynı dönemde bu sayının 22 milyon 992 bin olduğunu belirterek, “Son bir yılda yaklaşık 1 milyon 780 bin yeni dosya sisteme girdi. Yılbaşından bu yana icra dairelerine gelen dosya sayısı ise 8 milyon 510 bin. 2025’in 25 Ekim’ine kadar geçen 299 günde, bu rakam günlük ortalama 28 bin 470 yeni icra dosyasına denk geliyor. Her gün 28 binden fazla vatandaş veya işletme icralık oluyor” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, ekonomik tablonun toplumun her kesimini ezdiğini belirterek, “Türkiye artık icra dairelerinin ülkesi haline geldi. Her gün on binlerce kişi bankaya, devlete, alacaklıya olan borcunu ödeyemediği için icra kapısına düşüyor. Bu tablo, vatandaşın yaşadığı ekonomik yıkımın en somut göstergesidir” ifadelerini kullandı. “Açlık sınırı 30 bin lirayı aştı, emekli ay sonunu getiremiyor” Özellikle dar gelirli kesimlerin ve emeklilerin geçinmekte zorlandıklarını belirten Bulut, “Açlık sınırı 30 bin 61 TL’ye, yoksulluk sınırı 92 bin 238 TL’ye çıktı. Açlık sınırı asgari ücreti 7 bin 957 TL aştı. Emekli ay sonunu getiremiyor. Emekçi, aldığı maaşla sadece kirasını ve faturasını ödüyor, mutfağa et girmiyor. Vatandaş borcunu borçla kapatıyor, kredi kartına yükleniyor, sonra icraya düşüyor. Her evde bir borç hikâyesi var. 25 milyona yaklaşan icra dosyası, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik buhranın aynasıdır. İnsanlar artık temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Pazarda, markette, kasapta fiyatlar uçtu. Ama iktidar hâlâ büyümeden, ihracattan bahsediyor. Büyüyen tek şey borç ve çaresizliktir. Her şeyin fiyatı arttı ama maaşlar yerinde sayıyor. Asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. Emekli, torununa harçlık veremiyor. İnsanlar artık dayanacak gücünü kaybetti.” “Vatandaş borcunu ödeyemiyor, umutla değil çaresizlikle yaşıyor” Bulut, “İcra dosyası demek, bir evin geçim mücadelesi demek. Her dosyanın arkasında bir dram var. İnsanlar iş bulamıyor, iş bulan geçinemiyor. Bu gidişle icra daireleri artık alacaklıyla borçlunun değil, geçim mücadelesi veren milyonların adresi olacak. Vatandaşa bir nebze nefes aldıracak adımlar atılmalı. Emekliye zam, asgari ücrete ek artış, borç yapılandırmaları ve faiz affı gibi düzenlemeler kaçınılmaz hale geldi. Yoksa bu tablo daha da ağırlaşacak. Günde 28 bin icra dosyasının açıldığı bir ülkede refah, adalet, istikrar olmaz. Bu tabloyu görüp hâlâ ‘ekonomi iyiye gidiyor’ demek, halkın aklıyla alay etmektir. Milletin cebinde para, sofrasında yemek kalmadı. Vatandaş borcunu ödeyemiyor, umutla değil çaresizlikle yaşıyor” ifadelerini kullandı.

Demirspor’da kriz derinleşiyor Haber

Demirspor’da kriz derinleşiyor

TFF Trendyol 1. Lig’de zor günler geçiren Adana Demirspor, sezonun ilk yarısında sergilediği performansla taraftarlarını büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Mavi-Lacivertli ekip, geride kalan 10 haftada 1 beraberlik ve 9 mağlubiyet alarak yalnızca 1 puan toplayabildi. Ancak aldığı cezalar nedeniyle hanesine -17 puan yazılan Adana temsilcisi, ligin son sırasına adeta demir attı. Rakip fileleri sadece 4 kez havalandırabilen Adana Demirspor, kalesinde tam 40 gol gördü ve -36 averaj ile lig tarihinin en kötü performanslarından birine imza attı. Maaş krizi büyüyor, futbolcular idmana çıkmıyor Yönetimin aylardır maaş ödemediği öne sürüldüğü kulüpte futbolcuların sabrı tükendi. Dün yapılan antrenmana çıkmayan mavi-lacivertli oyuncuların, aynı eylemi bugün de sürdürmesinin beklendiği bilgileri geldi. Takım, son haftalarda altyapı ağırlıklı kadrolarla sahaya çıkarken, bu durum sportif başarısızlığın da temel nedeni haline geldi. Kulüp yönetiminden ise hâlâ resmi bir açıklama yapılmadı. Adana Demirspor, şu anda adeta kendi kaderine terk edilmiş durumda. Taraftarlardan tepki Son oynanan Sakaryaspor karşılaşmasında Adana’dan herhangi bir yöneticinin takıma destek vermemesi üzerine taraftarlar tribünlerde pankart açarak tepkilerini dile getirdi. Az sayıda taraftar maçlara gelip oyunculara moral vermeye çalışırken, genel atmosferde büyük bir umutsuzluk hâkim. Ekonomik kriz derinleşiyor Yaşanan ekonomik sıkıntı, kulüp personelini de olumsuz etkiledi. Maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle kulüpte görev yapan iki aşçının istifa ettiği öne sürülüyor. Bu gelişme, zor günler geçiren kulüpteki krizi daha da derinleştirdi. Taraftarlar ise sosyal medyada endişelerini dile getirerek, yönetimden acil çözüm talep ediyor. Teknik ekip de istifanın eşiğinde Yaşanan tüm olumsuzluklar nedeniyle Teknik Direktör Koray Palaz ve ekibinin de istifanın eşiğine geldiği iddia ediliyor. 25 Ekim Cumartesi günü Yeni Adana Stadyumu’nda oynanacak Van Spor maçı öncesi takımın ne zaman hazırlıklara başlayacağı ise merak konusu. Adana Demirspor cephesinde yaşanan kaosun nasıl son bulacağı bilinmezken, taraftarlar kulübün bir an önce toparlanmasını ve köklü bir yeniden yapılanma sürecine girmesini istiyor.

Sümer: Türkiye’nin üretim gücünü temsil eden işletmeler yok olma tehlikesinde Haber

Sümer: Türkiye’nin üretim gücünü temsil eden işletmeler yok olma tehlikesinde

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, Türkiye’nin ekonomik durumunu Meclis gündemine taşıyarak küçük ve orta ölçekli işletmelerin yaşadığı ekonomik krize dikkat çekti. Sümer, “Türkiye’nin üretim gücünü ve ekonomik direncini temsil eden küçük ve orta ölçekli işletmeler, yanlış ekonomi politikaları altında her geçen gün biraz daha yok oluyor” dedi. “Küçük ve orta ölçekli işletmeler yok olma tehlikesiyle karşı karşıya” Orhan Sümer, “Türkiye’nin üretim gücünü ve ekonomik direncini temsil eden küçük ve orta ölçekli işletmeler, yanlış ekonomi politikaları altında her geçen gün biraz daha yok oluyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre 2025’in ilk 8 ayında kurulan şirket sayısı %0,6, kooperatif sayısı %29,5 oranında azalmış durumda. Aynı dönemde kapanan şirket sayısı %11,1 artarken, kapanan kooperatif sayısındaki artış da %11,1 olarak kayıtlara geçti. Bu tablo, iktidarın “büyüyoruz” söyleminin tam tersine, ekonominin reel tarafında çöküşün hızlandığını ortaya koyuyor. Giderek artan maliyetler, yüksek vergi yükü, fahiş kira ve enerji fiyatları işletmeleri ayakta kalamaz hâle getirdi. Artık yalnızca küçük esnaf değil, orta ölçekli üreticiler de birer birer kepenk indiriyor” şeklinde konuştu. “Ağustos verileri ekonomideki çöküşü daha da gözler önüne seriyor” Orhan Sümer, “Ağustos 2025 verileri de tabloyu daha da vahim hâle getiriyor. Bir önceki aya göre kurulan şirket sayısında %5,9 azalma, kooperatif sayısında %25,3 düşüş, gerçek kişi işletmelerde %15,2 azalma yaşandı. Üstelik kapanan şirket sayısı %34,6 oranında azalmış görünse de bu, ekonomik toparlanmadan değil, faaliyetini tamamen durdurmuş işletmelerin artık resmî kayıtlara bile geçmemesinden kaynaklanıyor. Türkiye’nin yeniden ayağa kalkması için ihtiyaç duyduğu şey; adil, şeffaf, üretim odaklı ve halktan yana bir ekonomi anlayışıdır. Bizler, emeğin, üretimin ve alın terinin yanında olmaya; sarayın değil, sokağın sesini duyurmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Gürer: Bir kesim bolluk içinde, bir kesim yoksullukla mücadele ediyor Haber

Gürer: Bir kesim bolluk içinde, bir kesim yoksullukla mücadele ediyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Türkiye’deki gıda israfı, tarımsal üretimde yaşanan kriz ve çiftçilerin ekonomik sıkıntılarını detaylarıyla gündeme taşıdı. Gürer, her yıl milyonlarca ton gıdanın çöpe gittiğini ve çiftçilerin alım fiyatlarıyla enflasyon karşısında ezildiğini vurgulayarak, sorunun çözümü için tarladan sofraya israfın önlenmesi gerektiğini belirtti. “Her yıl 2,5 milyon kamyon gıda çöpe gidiyor” Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanına yönelttiği soru önergesine ilişkin verileri değinerek şunları söyledi: “Ülkemiz derin bir yoksulluk yaşıyor. 50 milyon insan yoksulluk sınırının altında bir gelire sahip. En az 5 milyonun devlette olduğu düşünülürse 7-8 milyon yurttaşımız belediyelerin desteğiyle geçim sağlamaya çalışıyor. Her yıl 2 milyon 500 bin kamyon dolusu gıdanın çöpe gitmesi kabul edilemez. Üretici ürettiğinden para kazanamıyor, girdi maliyetleri sürekli artıyor, fiyatlar raflarda durmuyor. Sürekli artan fiyatlardan etten, sütten vazgeçtik; vatandaş diğer gıda ürünlerine de erişmekte zorlanıyor. Meyve ve sebze fiyatları almış başını gidiyor. Üreten mutsuz, tüketen sorun yaşıyor ve aracılık sistemi bazı kesimlere büyük vurgun imkanı sunuyor.” “Tarladan sofraya israf önlenmeli” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Çoğu çocuğumuz okula aç gidiyor. Tarlada, bahçede, rafta ve sofradaki israf Türkiye’nin önünde duruyor. Restoran, lokanta ve otellerdeki israf da ciddi boyutlarda. Eğitim, uyarı ve gıda tüketim süreçlerinin iyileştirilmesi ile bu sorun çözülebilir.” dedi. Gürer, biçerdöverle hasat edilen buğdayda veya patates, domates gibi ürünlerin tarlada kalmasının, gıda israfının en başından başladığını ve bu eksikliğin son tüketim noktasına kadar etkili olduğunu belirtti. Gürer “Bir kesimin eli yağda balda, bir kesim yoksulluk yaşıyor. Ekmek kuyrukları baktığınız zaman Halk Ekmeğin önünde yaşanırken 4 milyar ekmek de çöpe gidiyor. Bunları düzenlemesi gereken siyasi iktidar, siyasi iktidarın yazılı verilerine bakarsanız "Çalışma yapılıyor." deniyor ama 2023 yılda 18 milyon ton olan israf 23 milyon tona çıkmış. Bu nasıl bir çalışmanın yapılmaz” şeklinde konuştu. “Borç yükü altında ezilen çiftçi, icralarla karşı karşıya” Ömer Fethi Gürer, konuşmasını alım fiyatları belirlenen ürünlerde çiftçilerin enflasyon karşısında ezildiğini belirterek, “Bu yıl fındık, çay, pamuk, son olarak şeker pancarı ve diğer alım fiyatı belirlenen ürünlerde çiftçimiz ne yazık ki enflasyonun altında ezdirildi. Fasulye, patates gibi tüccarın eline bırakılan ürünlerimiz de var. Çiftçi girdi maliyetlerinde bir fiyatla ürün satamıyor; öyle olunca borcunu ödeyemiyor. Kamu bankalarına 1 trilyon 80 milyar lira kredi borcu dışında, farklı kesimlere de borçlanan çiftçinin tarlasına, traktörüne, hayvanına ve buğdayına icra geliyor. Bu gidiş iyi gidiş değil" dedi.

Arslan: Türkiye’de borç yükü ve ekonomik kriz halkı zor durumda bırakıyor Haber

Arslan: Türkiye’de borç yükü ve ekonomik kriz halkı zor durumda bırakıyor

Yerli ve Milli Parti Adana İl Başkanı Yusuf Arslan, Türkiye’de ekonomik krizin derinleştiğini ve vatandaşların giderek artan borç yükü nedeniyle geçim sıkıntısı yaşadığını vurguladı. Arslan, “Halkın alım gücü eridi, icra dosyaları rekor kırıyor. Türkiye borçla ayakta duramaz; üretime dayalı, adil bir ekonomi şart” dedi. “4 Milyon hane sosyal yardıma muhtaç, 20 milyon insan geçim derdiyle boğuşuyor” Yerli ve Milli Parti Adana İl Başkanı Arslan, “Türkiye’de icra dosyalarının sayısı 25 milyona ulaşmış durumda. Neredeyse her evde bir icra dosyası var. Sosyal yardımlara muhtaç hane sayısı 4 milyonu aşmış, bu da yaklaşık 20 milyon insan demek. Alo 144 Sosyal Yardım Hattı’na her gün 17 bin başvuru yapılıyor. Halk artık SOS veriyor, geçim derdiyle boğuşuyor. Çiftçi üretemez hale geldi, esnaf borç içinde, emekli ve işçi geçinemiyor” şeklinde konuştu. “Üretimi önceleyen, çiftçiyi ve sanayiyi destekleyen politikalar gerekli” Yerli ve Milli Parti Adana İl Başkanı Yusuf Arslan, çözüm için şunları söyledi: “Türkiye’nin yeniden kalkınabilmesi için üretimi önceleyen, çiftçiyi destekleyen, sanayiyi canlandıran, borç ve faize değil alın terine dayalı bir ekonomik modele geçmek zorundayız. Halkı borç sarmalından kurtaracak, gelir adaletini sağlayacak politikalar geliştirmek artık zorunludur. Bugünkü tablo sürdürülemez; milletin sabrı tükeniyor.”

Barut: Çiftçi borçları 1 trilyon 150 milyar liraya dayandı Haber

Barut: Çiftçi borçları 1 trilyon 150 milyar liraya dayandı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, Türkiye ekonomisinin geldiği noktayı eleştirdi. Vatandaşın borç yükü altında ezildiğini, işsizliğin ve icra dosyalarının rekor seviyelere ulaştığını belirten Barut, “Emeklisinden esnafına, çiftçisinden asgari ücretlisine herkes perişan” dedi. “Emekliden esnafa herkes perişan” Ayhan Barut, çiftçi borçlarının 1 trilyon 150 milyar ve yurttaşların banka ve kart borçlarının 5 trilyon lirayı aştığını belirterek, "İcra dairelerindeki dosya sayısı 25 milyona dayanmış, gerçek işsiz sayısı 13 milyonu aşmış, batık kredi miktarı 500 milyar liraya ulaşmış, emeklisinden asgari ücretlisine, çiftçisinden esnafına herkes perişan halde. Çöken ekonomiyi düzeltmek için hemen seçim istiyoruz, iktidara gelip üretim odaklı, emeğe değer verip halkçı politikalarla yeniden ayağa kaldıracağız" dedi. “İcra dosyası sayısı 25 milyona ulaştı” Ayhan Barut, "Maalesef batık kredi miktarı 485 milyar liraya, icra dosyası sayısı 25 milyona ulaştı. 2025 yılının ilk 9 ayında konkordato için geçici süre kararı alan şirket sayısı 2024’ün tamamını aştı, bu Eylül'de 252 şirket konkordato için geçici mühlet aldı. Bu senenin ilk 9 ayında konkordato geçici mühlet alan şirket sayısı geçen yıla göre yüzde 75 artıp 2 bin 85'e çıktı. Bankaların tahsil edemediği ve icralık olan batık kredi tutarı 500 milyar liraya ulaştı. Yurttaşların bireysel kredi ve kart borçları 5 trilyon liranın üstüne çıktı, gerçek işsiz sayısı 13 milyonu geçti" diye konuştu. “Çiftçinin borcu 1 trilyon 150 milyarı aştı” Esnafından çiftçisine, emeklisinden asgari ücretlisine, kamu çalışanlarından sanayicisine herkesin ekonomik olarak zor durumda olduğuna dikkat çeken Ayhan Barut, şunları kaydetti: "Halkımız yüksek enflasyon ve fahiş zamlar, inanılmaz büyük faiz oranlarıyla kıskaca alınmış halde. Çiftçinin borç yükü ağırlaşıp tarım sektörünün bankalara ve finans kuruluşlarına borcu 1 trilyon 150 milyar lirayı aşmış halde ama çözüm üretmeyenler sorunu büyütüyor.”

Şahin: Mühendis, mimar ve şehir plancıları ekonomik krizden en çok etkilenen kesim Haber

Şahin: Mühendis, mimar ve şehir plancıları ekonomik krizden en çok etkilenen kesim

Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen Adana Yerel Kurultayı’nda, TMMOB Adana İKK Sekreteri Kerem Şahin, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Sefa Apaydın ve CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin katıldı. Şahin, mühendis, mimar ve şehir plancılarının ekonomik krizden en çok etkilenen kesimler arasında yer aldığını, meslek alanlarının toplumsal niteliğinin aşındığını ve bilimden vazgeçmeden ülkenin aydınlık geleceğini inşa edeceklerini vurguladı. “Meslek alanlarımız, ülkemizin geleceği için kritik önemde” TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Kerem Şahin, “Bizler, bu ülkenin olanaklarıyla eğitim görüp yetişmiş mühendis, mimar ve şehir plancıları olarak biliyoruz ki ülkemizin kalkınması ve gelişmesinde, halkımızın gönenci ve mutluluğunda, daha da önemlisi demokratik, eşit ve adil bir düzende yaşamakta, ürettiğimiz bilgi ve tekniğin ayrıcalıklı bir yeri vardır. Bu nedenle mesleklerimizle, meslek alanlarımızla ilgili her sorunun aynı zamanda bir gelecek meselesi olduğunu tüm meslektaşlarımız her ortamda vurgulamakta, Birliğimiz tüm çalışma ve etkinliklerinde bu meseleyi gündeme getirmektedir. Bitmek bilmeyen krizler döngüsünün ve tüm yurttaşların olduğu gibi bizlerin de sırtına yüklenen ekonomik darboğazın meslek alanlarımıza etkileri son derece acımasızdır” şeklinde konuştu. Şahin, “Sanayi tesisleri, enerji santralları, petrokimya ve demir-çelik tesislerimiz, tarımda üretime dayalı kuruluşlarımız, teknik hizmetler altyapımız sistematik olarak elden çıkarılmıştır. Meslek alanlarımızın neredeyse tamamı ticarileşmiş, mesleklerimizin toplumsal niteliği aşındırılmıştır. Kamuda ve özel sektörde her türlü mühendislik, mimarlık ve şehir planlama hizmetlerini, planlama, projelendirme, uygulama, denetleme işlerini yapan meslektaşlarımız ekonomik kriz koşullarından en çok etkilenen kesimler arasında yer almaktadır. İşsizlik bugün her meslektaşımızın kabusu olmaktadır. Düşük ücretlerle esnek, güvencesiz ve sağlıksız koşullarda çalışma mecburiyetinin hatırlatıcısı olarak meslektaşlarımız üzerinde açık bir tehdit oluşturmaktadır. Bunlara ek olarak, pek çok mühendis, mimar ve şehir plancısı arkadaşımız mesleki yetersizlik sorunları; fazla mesailerde ücret verilmemesi, fazla çalıştırma, iş saatleri ihlali; sosyal hak ihlalleri ve özlük haklarına yönelik sorunlarla yüz yüzedir. Ülkenin dört bir yanındaki emekliler gibi meslektaşlarımızda emeklilik yaşında açlığa ve yoksulluğa mahkum edilmektedir” ifadelerine yer verdi. “Bilimden vazgeçmeden ülkemizin geleceğini şekillendireceğiz” Kerem Şahin, “Gelinen noktada sorumluluğumuz çoktur. Bizler bu ülkenin aydınlık geleceği olan mühendisler mimarlar ve şehir plancıları olarak, bilimden ve teknikten vazgeçmeden ülkemizin aydınlık geleceğini inşaa etmek zorundayız. Bundan sonra da ülkemizin çağdaş, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olarak varlığını sürdürebilmesi adına daha çok emek vereceğiz” dedi.

Dr. Şevkin: Ekonomik buhran intihar ve şiddeti artırıyor Haber

Dr. Şevkin: Ekonomik buhran intihar ve şiddeti artırıyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, artan ekonomik zorluklar ve dolandırıcılık vakalarının, Adana ve Türkiye genelinde intihar, şiddet ve cinayet olaylarını yükselttiğini belirterek yetkilileri göreve çağırdı. Dr. Şevkin, son bir ayda yaşanan olaylarda 7 kişinin hayatını kaybettiği, 5 kişinin yaralandığını aktarırken, toplumsal sorunların ihmal edilmesinin kayıpları artırdığını vurguladı. Ekonomik buhranın yol açtığı şiddet ve dolandırıcılık vakalarının şeffaf şekilde kamuoyuna açıklanması gerektiğini dile getiren Şevkin, sorumluların açığa çıkarılması ve gerekli önlemlerin acilen alınması çağrısında bulundu. “Toplumsal sorunlar ihmal edilirse kayıplar artar” Dr. Müzeyyen Şevkin, Adana’da son bir ayda kayıtlara geçen olaylara göre (3 Temmuz 2025 - 3 Ağustos 2025) ekonomik zorluklar, anlaşmazlıklar, aile içi şiddet ve dolandırıcılık nedeniyle 7 kişinin hayatını kaybettiğini, 5 kişinin yaralandığına değinerek, “Adana Dağlıoğlu Mahallesi’nde genç bir kuyumcu vatandaşımızın (A.E.) 3 kg civarında altın dolandırıcılığına maruz kaldığı yetmiyormuş gibi bir de tehdit edildiği için intihar ettiği öne sürülmektedir. Kuyumcuyu dolandıran kişinin mahalledeki bir çok insanı ve hatta yakınlarını dahi dolandırdığı dilden dile dolaşmaktadır. Türkiye genelinde de son bir ay içerisinde benzer dolandırıcılık vakaları yaşanmıştır. İktidarın ve temsilcilerinin toplumsal olayların asgariye indirgenmesiyle ilgili somut hiçbir adım atmadığını görüyoruz” dedi. “Ekonomik buhrandan kaynaklı şiddet ve dolandırıcılık vakaları kamuoyuna açıklanmalı” Dr. Şevkin, “Her gün insanlarımız ölüyor. İktidarın günübirlik, sıra savan genel politikasızlığı Türkiye’yi çıkmaza sürüklüyor. Şeffaf bir yönetim anlayışıyla ülkemizdeki ekonomik buhrandan kaynaklı şiddet, cinayet, gasp, yaralama ve intihar vakalarını kamuoyuna açıklamalıdır. Ayrıca olaylar karşısında aciz kalmamalı, gerekli önlemleri bir an önce almalıdır. Ayrıca ülkemizde son bir ay içerisinde 100 milyon liralık sosyal medya dolandırıcılığı, 18 ilde düzenlenen operasyonlarda 7.5 milyar liralık bilişim suçları dolandırıcılığı, 25 ilde 116 vatandaşın dolandırıldığı ve 41 kişinin tutuklandığı Şanlıurfa merkezli sahte kamu görevlisi şebekesi, 67 şüphelinin yakalandığı ve 90 milyar liralık vurgunun yapıldığı Bursa merkezli uluslararası bir dolandırıcılık çetesinin yanı sıra Antalya’da olduğu gibi araç sahibi olma vaadiyle vatandaşlardan para toplayarak mağduriyet yaratan sosyal medya fenomeni dolandırıcılığının da ayyuka çıktığını görüyoruz. Kadınları da koruyamayan ülkeyi yönetenler koltuk dertlerini bırakıp vatandaşın derdiyle dertlenmelidir” diye konuştu. “Sorumlular açığa çıkmalı, önlem alınmalıdır” TÜİK verilerine göre 2024 yılında intiharların yüzde 9’unun (yaklaşık 401 kişi) geçim sıkıntısı nedeniyle gerçekleştiğini, bu verinin aylık ortalama 33-34 vaka anlamına geldiğini belirten Dr. Şevkin, 2002-2021 arasında ekonomik nedenlerle 5 bin 87 kişinin intihar ettiğini ancak son yıllarda pandemi ve ekonomik kriz nedeniyle bu sayının arttığını vurguladı. Dr. Şevkin, 2025 yılında sağlıklı bir veriye ulaşılamamasına karşın aylık 30-35 ekonomik nedenli intihar gerçekleştiğini kaydetti. CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin, ekonomik sıkıntılar ve dolandırıcılık temelli; bugüne kadar yaşanan aile içi şiddet ve cinayetlerin, intihar vakalarının detaylarıyla incelenmesi, sorumluların hukuki olarak gerekli cezayı alması ve olayların azalması için iktidarı oluşturan siyasi partinin yetkililerini göreve çağırdı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.