#Ekoşehirler, Çevre Ve İklim Değişikliği Araştırmaları Derneği

İLKHABER-Gazetesi - Ekoşehirler, Çevre Ve İklim Değişikliği Araştırmaları Derneği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekoşehirler, Çevre Ve İklim Değişikliği Araştırmaları Derneği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Atıklar, akarsular için tehdit oluşturuyor Haber

Atıklar, akarsular için tehdit oluşturuyor

Ekoşehirler, Çevre ve İklim Değişikliği Araştırmaları Derneği Başkanı Oğuz Şahin, Türkiye’nin bazı bölgelerinde nehir ve dere kenarlarında artan kirliliğe, kaçak yapılaşmaya dikkat çekti. Şahin, özellikle akarsu yatakları kenarlarına dökülen inşaat ve evsel atıkların, kıyılardaki kontrolsüz yapılaşmanın hem ekosistemi hem de insanların yaşamını tehlikeye attığını söyledi. Şahin, akarsu ekosistemlerinin birer "doğal yaşam koridoru” olduğuna vurgu yaparak, “Nehir ve dere kenarlarına yapılan her türlü kaçak inşaat, betonlaşma ve gelişi güzel bırakılan inşaat atıkları ile evsel atıklar, suyun doğal akışını bozuyor, taşkın riskini büyütüyor ve sucul canlıların yaşamını tehdit ediyor” dedi. Son yıllarda nehirler üzerine kurulan ve kurulması planlanan Hidroelektrik Santralleri’nin (HES) çevresel etkilerine de değinen Şahin, bu projelerin özellikle küçük akarsularda geri dönüşü zor tahribatlar yarattığını belirtti. Şahin, “HES’ler, suyun doğal döngüsünü kesintiye uğratıyor. Akarsu yatağının kuruması, balık göç yollarının kapanması ve su sıcaklığının değişmesi gibi etkiler, o bölgedeki ekosistemi tamamen bozabiliyor. Enerji üretme amacıyla doğayı yok etmek kabul edilemez” ifadelerini kullandı. Dragon Çayı’nda kirlilik alarmı Toros Dağları’ndan doğup Mersin’in Anamur ilçesinde Akdeniz’e dökülen Dragon Çayı'nın durumuna da özel olarak dikkat çeken Şahin, burada yaşanan kirliliğin bölgesel bir sorun olmaktan çıkıp ciddi bir çevre alarmına dönüştüğünü söyledi. Yaptıkları gözlemlerde çayın kıyılarında yoğun miktarda plastik, cam, evsel atık ve bahçe artıklarına rastladıklarını belirten Şahin, durumu şu sözlerle özetledi: “Dragon Çayı’nın kenarları adeta bir çöplük haline getirilmiş. Bu kirlilik yalnızca suyun kalitesini bozmakla kalmıyor, aynı zamanda hemen yakınında bulunan deniz kaplumbağalarının yuvalama kumsallarını da tehdit ediyor. Bölgedeki kirlenme seviyesi artık alarm veriyor. Ekosistem bir bütündür. Çaydaki kirlilik denize, denizdeki bozulma kıyı yaşamına zarar olarak geri dönüyor.” Yetkililere ve vatandaşlara çağrı Oğuz Şahin, yerel yönetimlere, devlet kurumlarına ve vatandaşlara ortak sorumluluk çağrısında bulunarak, su kaynaklarının korunmasının ertelenemez bir konu olduğunu da vurguladı. Şahini şunları kaydetti: “Nehirlerimizi, derelerimizi korumak geleceğimizi korumaktır. İnsanın doğaya verdiği zararın bedelini yine insan ödüyor. Hem mevcut kirliliği temizlemek hem de yeni kirlilikleri önleyecek güçlü denetim mekanizmaları geliştirmek zorundayız. Dragon Çayı kenarlarına atılan atıklar için acilen temizleme çalışması başlatılması, deniz kaplumbağaları dikkate alınarak bölgenin koruma statüsünün güçlendirilmesi gerekir.”

Ekoşehirler Derneği’nden uyarı: Toprağın tükendiği yerde hayat da tükenir Haber

Ekoşehirler Derneği’nden uyarı: Toprağın tükendiği yerde hayat da tükenir

Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında açıklama yapan Ekoşehirler, Çevre ve İklim Değişikliği Araştırmaları Derneği Başkanı Oğuz Şahin, Türkiye’nin toprak varlığında yaşanan hızlı kayba dikkat çekerek, erozyonun yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir tehdit haline geldiğini söyledi. Şahin, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın erozyona açık yapıda olduğunu belirterek, “Topraklarımız hızla tükeniyor. Bu durum suyumuzu, gıdamızı yani yaşamımızı tehdit ediyor. Ülkemizde her 16 yılda 1 santimetre toprak erozyona uğrarken, bu 1 santimetre toprağın oluşması ise 500 yıl sürüyor. Bu dramatik fark, toprak kaybının geri dönüşü olmayan bir sürece dönüşmesine neden oluyor. Erozyonun etkileri tarımsal üretimde her geçen yıl daha görünür hale geliyor” dedi. Tarım arazilerinin verimliliğinde ciddi düşüşler yaşandığına dikkati çeken Şahin, “Tarımda ürün kayıpları yüzde 50’ye kadar artarken, su tutma kapasitesi düşüyor, kuraklık derinleşiyor” ifadelerini kullandı. Toprağın yalnızca üretim alanı değil, aynı zamanda suyu düzenleyen, iklimi dengeleyen en temel ekosistem unsuru olduğunu belirten Şahin, iklim krizinin etkilerinin artmasıyla birlikte erozyonla mücadelenin stratejik bir öncelik haline geldiğini vurguladı. Şahin, toplumun tüm kesimlerini toprağın değerine karşı daha duyarlı olmaya çağırarak, “Toprağın gıda, su ve iklim ile arasındaki bağı anlamak ve güçlendirmek zorundayız. Bu bağı güçlendiremezsek gelecekte karşılaşacağımız sorunlar bugünkünden çok daha ağır olacak” diye konuştu. Ekoşehirler Derneği olarak bilimsel araştırmalara, yerel yönetimlerle iş birliğine ve toplumsal farkındalığı artıran projelere devam edeceklerini belirten Şahin, erozyonla mücadelenin sadece belirli bir haftaya sığdırılacak değil, tüm yıla yayılması gereken hayati bir sorumluluk olduğunu kaydetti.

'Doğayla barışık şehirler, sağlıklı nesillerin teminatıdır' Haber

'Doğayla barışık şehirler, sağlıklı nesillerin teminatıdır'

Ekoşehirler, Çevre ve İklim Değişikliği Araştırmaları Derneği Başkanı Oğuz Şahin, sürdürülebilir şehircilik ve çevre politikalarına ilişkin ilkhaber-gazetesi.com’a yaptığı açıklamada, Türkiye’nin çevresel dönüşüm sürecinde kritik bir döneme girdiğini söyledi. “Tarım alanları betonlaşma baskısı altında” Şahin, iklim değişikliğinin artık bilimsel bir tartışma konusu olmaktan çıkıp, kent yaşamını doğrudan etkileyen bir gerçek haline geldiğini vurgulayarak şunları kaydetti: “Bugün kentlerimizin yüzde 70’i hava kirliliğiyle mücadele ediyor, su kaynaklarımız azalıyor, tarım alanları betonlaşma baskısı altında. Biz Ekoşehirler, Çevre ve İklim Değişikliği Araştırmaları Derneği olarak hem yerel yönetimlere hem de vatandaşlara çağrıda bulunuyoruz. Şehirlerimizi doğayla uyumlu hale getirelim. Yeşil alanları, bisiklet yollarını, yağmur suyu toplama sistemlerini artırmak gibi önemli detaylar bir lüks değil, bir zorunluluktur.” Şahin, dernek olarak önemli projelere imza atacaklarını dile getirerek “Ekoşehirler olarak Adana ve Türkiye genelinde ekolojik dönüşüm projeleri yürüteceğiz. Amacımız, karbon salımını azaltan, enerji verimliliğini artıran, çevre bilincini güçlendiren modelleri yerel yönetimlerle birlikte hayata geçirmek” ifadelerini kullandı. Oğuz Şahin, ayrıca, çevre bilincinin toplumun tüm kesimlerine yayılması gerektiğine de dikkati çekerek, “Çocuklara çevre eğitimi vermeden, gençleri iklim bilinciyle donatmadan hiçbir dönüşüm kalıcı olmaz. Derneği olarak bu farkındalığı yaratmak için her kesime ulaşmaya çalışacağız” diye konuştu. “Doğayla barışık şehirler, sağlıklı gelecek demektir” Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Doğayla barışık şehirler inşa etmek, yalnızca çevreci bir tercih değil, aynı zamanda insan sağlığını, ekonomik sürdürülebilirliği ve toplumsal huzuru korumanın tek yoludur. Bugün atacağımız adımlar, yarının yaşanabilir Türkiye’sini belirleyecek.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.