#Ekrem İmamoğlu

İLKHABER-Gazetesi - Ekrem İmamoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekrem İmamoğlu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ekrem İmamoğlu davasında duruşma 30 Mart 2026'ya ertelendi Haber

Ekrem İmamoğlu davasında duruşma 30 Mart 2026'ya ertelendi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan ve cezaevinde bulunan Ekrem İmamoğlu'nun yargılandığı davada süreç devam ediyor. Bir kısım soruşturmalarda görevli bilirkişiyi hedef göstererek yargı görevini yapanları etkilemeye teşebbüs ettiği iddiasıyla açılan davanın üçüncü celsesi, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Silivri'deki Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki salonda gerçekleştirildi. Duruşmada tutuklu sanık Ekrem İmamoğlu'nun yanı sıra, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, eşi Dilek Kaya İmamoğlu, oğlu Selim İmamoğlu ve çok sayıda partili hazır bulundu. "SAVUNMA YAPMIYORUM, YARGILIYORUM" Mahkemede söz alan İmamoğlu, hakkındaki suçlamalara karşı sert bir savunma yaptı. Sözlerine "Hakkımda açılan her dava kişiseldir" diyerek başlayan İmamoğlu, yargılama sürecinin olağan akışına aykırı hızda işlediğini savundu. İmamoğlu, bilirkişi suçlaması ile ilgili şunları söyledi: "Biz bu bilirkişiyi araştırdık, kendisi CHP'nin adı geçtiği tüm davalarda görev aldı. Bu tesadüf değil, bu normal değil. Ben bunu dile getirdim. Beni yargıladığınız sistem, işlediğim suçu değil, olayları siyasallaştıran sistemdir. Benim dediklerim bir eleştiridir, ben susamam, eleştirmek zorundayım." Mahkeme hakiminin, konuşmasını kürsüye dönük yapması uyarısı üzerine İmamoğlu, "Ben savunma yapmıyorum. Ben olanı size değil herkese anlatıyorum. Ben savunma yapmıyorum, yapmayacağım. Ben yargılıyorum ve yargılayacağım" karşılığını verdi. "KORKMAMI İSTİYORLAR AMA BİZİM MARŞIMIZ 'KORKMA' DİYE BAŞLIYOR" İmamoğlu, yargı sistemine yönelik eleştirilerini sürdürerek, iddia makamının hakimleri etkilediğini öne sürdü. "Benim korkmamı istiyorlar, bizim marşımız 'korkma' diye başlıyor" diyen İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Bu süreçte dediklerimin ne demek olduğunu araştırmak yerine, benim dediklerimin suç olduğunu araştırmakla mesai harcanıyor. Her türlü kumpas, iftira ve komploların üretildiği bir adalet sistemi var. Birileri kişisel çıkarları için adalet sistemini çökertmekle meşgul." HAKİM DEĞİŞİKLİKLERİNE TEPKİ: "HESABINI SORACAĞIM" Duruşmada daha önceki celselerde görev yapan hakimlerin yerlerinin değiştirilmesini gündeme getiren İmamoğlu, "Benim bir önceki duruşmalarımda, savunma yaptığım sırada su içmeme izin veren hakimin yeri değiştirildi. Hakkımda açılan 'Ahmak' davasının hakiminin yeri değiştirildi. Bunun hesabını kim verecek?" diye sordu. Sisteme yönelik eleştirilerini sertleştiren İmamoğlu, "Ben yargılamayı etkiliyor muşum, bu zalimliği yapan yargılamayı etkilemiyor ben mi etkiliyorum? Hadi oradan. Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında insanlar yargılandı. Hepsinin hesabını soracağım" ifadelerini kullandı. "TUTUKSUZ YARGILAMA ŞARTTIR" Konuşmasının son bölümünde Meclis'e çağrıda bulunan İmamoğlu, hakim ve savcı atamalarının sorgulanmasını istedi. Türkiye'nin bir yol ayrımında olduğunu belirten İmamoğlu, "Ben vazifemi iyi yaptığım için, İstanbul'u iyi yönettiğim için buradayım. Hiçbir yalan hayatta kalmaz. Bilirkişi dosyası gereksizdir. Tutuksuz yargılama şarttır" dedi. DURUŞMA 2026'YA ERTELENDİ Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyanın esasa ilişkin mütalaanın hazırlanması amacıyla Cumhuriyet Savcısına gönderilmesine hükmetti. Bir sonraki duruşma tarihi ise 30 Mart 2026 olarak belirlendi.

Ekrem İmamoğlu'nun diploma davası ertelendi Haber

Ekrem İmamoğlu'nun diploma davası ertelendi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk suçlamasıyla yürütülen soruşturma nedeniyle cezaevinde bulunan Ekrem İmamoğlu, hakkında "sahtecilik" iddiasıyla açılan davanın üçüncü celsesi için Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi'nde hazır bulundu. Mahkeme heyeti, İdari Mahkemesi'nden gelecek kararın beklenmesine hükmederek davayı 16 Şubat 2026 tarihine erteledi. "HAKİMLERİN YERİ DEĞİŞTİRİLDİ, BU ÇOK ENTERESAN" Duruşmada söz alarak savunma yapan İmamoğlu, yargı sürecinde yaşanan görev değişikliklerine dikkat çekti. İmamoğlu, mahkeme heyetine hitaben şu ifadeleri kullandı: "Son zamanlarda yaşanan tablo bile tek başına gerçekten ibretliktir. Adımın geçtiği tüm ceza davalarında hakimlerin yeri değiştirildi. Bu çok enteresan gerçekten. Adalet siyasete tabi değildir. Yani siz siyasete tabi misiniz. Millet adına karar vermek için mi buradasınız. Biz bunun ispatını hep beraber yapmak zorundayız." "TÜRKİYE'NİN EN ABSÜRT DAVASINDAYIZ" Suçlamaları "iftira ve kumpas" olarak nitelendiren Ekrem İmamoğlu, davanın hukuki bir dayanağı olmadığını savundu. İmamoğlu savunmasına şöyle devam etti: "- Bütün Türkiye duyacaktır; bütün evraklarımın, yaptığım bütün işlemlerin, sunduğum bütün belgelerin tek tek gerçek olduğunu, sahte olmadığını ispat edersem, bunu sağlarsam, siz bu baskı altında, bu atmosferde gerçekten bağımsız bir karar verebilecek misiniz. Bilinsin ki hakim değiştirerek adalet değişmez; savcı terfi ettirilerek gerçek asla gizlenemez. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en absürt, en saçma, en uydurma davasındayız. Diplomam iptal edilerek yapılan hukuksuzluğa, bu sefil iptal kararına altlık oluşturmak için açılan davadayız." "HİÇBİR EVRAKTA SAHTECİLİK YAPMADIM" Eğitim hayatıyla ilgili iddialara sert tepki gösteren İmamoğlu, diplomasının yasal olduğunu vurguladı. İmamoğlu, "- Neymiş evrakta sahtecilik yapmışım. Tam bir iftira, kumpas, içi yalanlarla, çarpıtmalarla ve aldatmalarla dolu bir iddia. Diplomam anamın ak sütü kadar helaldir, yasaldır, meşrudur. Kimsenin hakkını yemedim, hiçbir evrakta sahtecilik yapmadım. Devletin üniversitesinin açtığı kontenjana, verdiği gazete ilanına başvurup hak kazandım." şeklinde konuştu. SÜREÇ NASIL İŞLEDİ? Davanın ilk duruşması 12 Eylül tarihinde görülmüş ve iddianame özetinin ardından duruşma 20 Ekim'e ertelenmişti. Gergin geçen ikinci duruşmada izleyicilerle güvenlik güçleri arasında tartışmalar yaşanmış, mahkeme heyeti davayı bugüne (8 Aralık) ertelemişti.

Ekrem İmamoğlu 3'üncü kez hakim karşısında: ''Bu davanın muhatabı ben değilim, 19 yaşındaki Ekrem'' Haber

Ekrem İmamoğlu 3'üncü kez hakim karşısında: ''Bu davanın muhatabı ben değilim, 19 yaşındaki Ekrem''

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu, hakkında “diplomasının sahte olduğu” iddiasıyla açılan davada üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda savunma yapan İmamoğlu, suçlamaları reddederek davanın siyasi amaçla açıldığını savundu. “Bu davanın muhatabı ben değilim, evrakları düzenleyen memurlardır” diyen İmamoğlu, tüm belgelerin gerçek olduğunu ve beraat edeceğine inandığını söyledi. “Bu dava diploma davası değil, adaylığı engelleme davası” Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki duruşma salonunda yapılan üçüncü duruşmaya tutuklu sanık Ekrem İmamoğlu ve tarafların avukatları katıldı. Savunmasına “Bu bir diploma davası değildir” sözleriyle başlayan İmamoğlu, iddianamenin siyasi gerekçelerle hazırlandığını belirtti: “Bu dava, cumhurbaşkanlığı adaylığımı engelleme davasıdır. Benim mücadelem hukuki değil, Türkiye’nin mücadelesidir. 86 milyonun iradesiyle yoluma devam ediyorum.” Diplomasının gerçek olduğunu söyleyen İmamoğlu, okul değişikliği sürecinde düzenlenen hiçbir evrakı kendisinin hazırlamadığını vurguladı. “Ben bir okulda okudum ve diplomamı aldım. Evrakları okul düzenledi. Bu olayların faturası bana değil, 19 yaşındaki Ekrem’e kesiliyor.” Hakimden maddi durum sorusu, İmamoğlu’ndan sert yanıt Duruşma hakimi, Girne Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş başvurusunda yazılan “maddi durum yetersizliği” ifadesini hatırlatarak soru yöneltti. İmamoğlu ise şu yanıtı verdi: “Bu absürt dosyada yalnızca bu mu dikkatinizi çekti? Tek bir evrak bile sahte değildir. O dönem İstanbul’da eğitim almak istediğim için böyle yazdım.” “İddianame Türk milletinin yüz karasıdır” İmamoğlu, davanın hukuki değil siyasi bir operasyon olduğunu söyleyerek iddianameyi sert sözlerle eleştirdi: “Bir kişi istedi diye 35 yıl sonra dava açıldı. Hiçbir iddia somut belgeye dayanmıyor. Bu iddianame Türk milletinin yüz karasıdır.” Savcı, diploma iptal davasının beklenmesini istedi Savcı, İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde görülen diploma iptali davasının sonucunun beklenmesini ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesini talep etti. Mahkeme, ara karar açıklamak üzere duruşmaya 45 dakika ara verdi.

Ekrem İmamoğlu, ‘sahte diploma’ davasında üçüncü kez hakim karşısında Haber

Ekrem İmamoğlu, ‘sahte diploma’ davasında üçüncü kez hakim karşısında

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanmış, hazırlanan iddianamede İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Hazırlanan iddianame kapsamında İmamoğlu, 12 Eylül’de ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. İmamoğlu, İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda 3’üncü kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, 'yolsuzluk' soruşturmasından tutuklu sanık Ekrem İmamoğlu ile tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkan Vekili Nuri Aslan, sanık İmamoğlu'nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, oğlu Selim İmamoglu, annesi Havva İmamoğlu, babası Hasan İmamoğlu ile çok sayıda partili katıldı. Duruşma, yoklamalar ile devam ediyor. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, University College of Northern Cyprus’ın (UCNC) Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından tanınan üniversitelerden biri olmadığı, şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı 1990 yılında University College of Northern Cyprus’ın yatay geçiş yapılabilecek üniversiteler arasında olmadığı anlatıldı. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından KKTC’de faaliyet gösteren yükseköğretim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanındığının belirtildiği iddianamede, yatay geçiş kontenjanlarının usulsüz olarak arttırıldığı, bazı öğrencilerin listeden usulsüz olarak silinerek yine listeye yeni öğrencilerin eklendiği, 3 kişilik kontenjanı bulunan bölüme usulsüz olarak 54 kişinin alındığı aktarıldı. Gerek başvuru kabul edilecek yükseköğretim kurumlarıyla ilgili gerekse başvurusu değerlendirilecek öğrencilerle ilgili çok sayıda hileli işlem yapıldığının belirtildiği iddianamede, İngilizce İşletme programına yurt dışı yatay geçiş başvuruları kabul edilen öğrencilerin herhangi bir dil seviye tespit sınavı ya da yeterlilik sınavı yapılmadığı, yurt dışı yatay geçiş başvurusunda bulunan öğrencilerin ‘rektör, dekan, yönetim kurulu üyeleri, fakülte sekreteri, yatay geçiş komisyonu üyeleri’ gibi süreçte yer alan kişileri referans olarak gösterdikleri kaydedildi. İddianamede, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde görevli babası Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ersin Güredin’in KKTC’ye akademik izinle gittiği, dönüşünü yurt dışında sürekli dönüş gibi göstererek oğlu olan Eren Güredin’i yurt dışı nakil işleminden yararlandırdığı, Necati Eren Güredin isimli öğrencinin mezun olduğu kuruluş olan University College of Northern Cyprus’de (U.C.N.C.) yerine gerçeğe aykırı şekilde aynı şüpheli Ekrem İmamoğlu gibi öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiği, ayrıca Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde öğrenci işleri müdürü olarak görev yapan bir şahsın ‘bilgi sahibi’ sıfatıyla alınan beyanında Ekrem İmamoğlu adına okulda herhangi bir kayıt bulunmadığını, dolayısıyla bu kişinin bu okula giriş yapmadığını söylediği kaydedildi. Tanınırlığının bulunmadığını bildikleri halde İmamoğlu'nun denkliği olan bir kurumdan yatay geçiş yapmış gibi gösterildiği kaydedildi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulu eğitim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanınmakta olduğu bilgisini İstanbul Üniversitesi’nin bilmesine rağmen İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçişi sırasında gerçeğe aykırı şekilde öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiğinin tespit edildiği aktarılırken, yapılan bu işlemle hem İstanbul Üniversitesi yetkililerinin hem de şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun, University College of Northern Cyprus adlı kurumun Yükseköğretim Kurulu nezdinde tanınırlığının bulunmadığını bildikleri halde şüphelinin denkliği olan bir kurumdan yatay geçiş yapmış gibi gösterildiği kaydedildi. Şüpheli Ekrem İmamoğlu tarafından yatay geçiş sürecinde üniversiteye sunulan belgelerin University College of Northern Cyprus’a ait bir tanıtım broşürü ve bir adet transkriptten ibaret olduğunun belirtildiği iddianamede, bu belgelerin Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne ait olmadığının açıkça anlaşılması karşısında İstanbul Üniversitesi tarafından şüphelinin kaydının Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak yapıldığı, gerçeğe aykırı resmi belgenin açık bir hile ile düzenlendiği, şeklen doğru ancak içerik bakımından sahte bir belge meydana getirildiği aktarıldı. İddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun hayat hikayesinin hiçbir aşamasında Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde eğitim gördüğüne ilişkin bir bilgi, bulgu bulunmadığı, buna rağmen İBB’nin resmi sitesinin de arasında bulunduğu pek çok yazılı ile görsel basın organlarında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden yatay geçiş yaptığı yönünde bilgi ve beyanlara yer verildiği, bu durumun temel nedeninin, İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş kaydı sırasında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisiymiş gibi gösterilmiş olmasından kaynaklandığı kaydedildi. 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası talebi İmamoğlu’nun kamuoyunda farklı bir algı oluşturacak şekilde hareket ettiği ve tüm bu hususların ifade sırasında açık ve net bir şekilde sorulduğu ancak şüphelinin söz konusu soruları cevapsız bırakmak suretiyle açıklama yapmaktan kaçındığı kaydedilirken, ayrıca hileli bir şekilde aldığı evrakı yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesi’ne, askerlik hizmeti amacıyla Milli Savunma Bakanlığı’na ve Yüksek Seçim Kurulu’na sunarak kullandığı belirtildi. Hazırlanan iddianamede Ekrem İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

CHP’nin “duruşmalar TRT’de yayımlansın” önergesi bugün Meclis’e geliyor Haber

CHP’nin “duruşmalar TRT’de yayımlansın” önergesi bugün Meclis’e geliyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 19 Mart operasyonları kapsamında tutuklanan ve aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da yer aldığı isimlerin yargılama süreçlerine ilişkin yeni bir yasal girişimde bulunuyor. CHP Grubu, söz konusu davaların duruşmalarının devlet televizyonu TRT ekranlarından canlı olarak yayımlanması talebini bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu gündemine taşıyor. Önergenin saat 15.00 sıralarında Meclis Başkanlığı'na sunulması planlanıyor. MAYIS AYINDAKİ TEKLİF GENEL KURUL'A İNİYOR Sürecin başında CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından dile getirilen "canlı yayın" talebi, Mayıs ayında partinin üç grup başkanvekilinin imzasıyla kanun teklifi haline getirilmişti. Ancak teklifin dokuz aydır komisyonda bekletilmesi üzerine CHP, konuyu doğrudan Genel Kurul gündemine indirmek için harekete geçti. Hazırlanan teklif, seçimle iş başına gelen kamu görevlilerinin sanık olduğu ceza davalarında, kovuşturma aşamasındaki açık duruşmaların TRT ve talep eden diğer yayın kuruluşları tarafından canlı yayınlanabilmesine olanak tanımayı amaçlıyor. YASAL MEVZUATTA DEĞİŞİKLİK GEREKİYOR Önergenin kabul edilmesi halinde, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) duruşmaların aleniyetini ve görüntü kaydını düzenleyen 182. ve 183. maddelerine istisna getirilmesi öngörülüyor. Ayrıca 2954 sayılı TRT Kanunu’na da özel bir hüküm eklenmesi talep ediliyor. Teklife göre yayının yapılabilmesi için sanık, mağdur ve suçtan zarar görenin rızasının yanı sıra mahkemenin de "yayın yapılsın" yönünde karar vermesi gerekecek. BAHÇELİ DESTEK VERMİŞ, BAKAN TUNÇ "MECLİS'İN TAKDİRİ" DEMİŞTİ Duruşmaların canlı yayınlanması konusu, daha önce siyasetin diğer kanatlarında da gündeme gelmişti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında yaptığı değerlendirmede, "Yargılama başta TRT olmak üzere tüm televizyonlardan canlı yayınlanmalıdır" çağrısında bulunmuştu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise mevcut yasal duruma dikkat çekerek kararın yasama organında olduğunu belirtmişti. Bakan Tunç, konuyla ilgili açıklamasında, "183. maddede görüntü alınması konusunda yasak söz konusudur. Bir değişiklik söz konusu olursa Meclis’imizin takdiridir" ifadelerini kullanmıştı.

Saraçhane eylemleri davasında 87 kişiye beraat Haber

Saraçhane eylemleri davasında 87 kişiye beraat

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla sonuçlanan süreçte, İstanbul Saraçhane'de gerçekleştirilen protesto gösterilerine katılanların yargılandığı davada sona gelindi. Çoğunluğunu gençlerin ve öğrencilerin oluşturduğu 87 kişinin yargılandığı dava, İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayla karara bağlandı. TÜM SANIKLAR HAKKINDA BERAAT KARARI Mahkeme heyeti, yapılan yargılama ve alınan savunmaların ardından kararını açıkladı. Heyet, eylemlere katıldıkları gerekçesiyle sanık sandalyesinde oturan 87 kişinin tamamı hakkında beraat kararı verdi. Davanın bir önceki gün görülen oturumunda da benzer bir karar çıkmış, aynı dosya kapsamında yargılanan 8 gazeteci ve 4 avukatın beraatine hükmedilmişti. SÜREÇ NASIL GELİŞMİŞTİ? Yargılamaya konu olan olaylar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen soruşturmalarla başlamıştı. İmamoğlu’nun diplomasının 18 Mart tarihinde iptal edilmesi ve bir gün sonra gözaltına alınarak tutuklanması, kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. "19 Mart operasyonu" olarak nitelendirilen bu gelişmelerin ardından, başta İBB binasının bulunduğu Saraçhane olmak üzere pek çok noktada günler süren protesto gösterileri düzenlenmişti. Eylemler sırasında 26 Mart tarihinde gözaltına alınan grup hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmıştı. İstanbul 61. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede sanıklar, "Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama" suçlamasıyla yargılanıyordu.

İmamoğlu davasında tarih kaosu: Önce verildi, sonra iptal edildi Haber

İmamoğlu davasında tarih kaosu: Önce verildi, sonra iptal edildi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) davası kapsamında tutuklu bulunan ve aralarında CHP Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun da yer aldığı 402 sanığın yargılama sürecinde kafa karışıklığı yaratan gelişmeler yaşandı. İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi beklenen davanın duruşma takvimiyle ilgili belirsizlik sürüyor. TARİH ÖNCE 18 ARALIK DENİLDİ, SONRA YALANLANDI Kamuoyuna yansıyan ilk bilgilerde, İmamoğlu ve diğer sanıkların 18 Aralık günü saat 13.45'te hakim karşısına çıkacağı belirtilmişti. Ancak bu bilginin ardından Başsavcılık, duruşma tarihinin henüz verilmediğini açıkladı. Süreçteki karmaşa, UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) ekranlarına düşen "duruşma iptal edilmesi" başlıklı bir bildiriyle yeni bir boyut kazandı. AVUKAT ERSÖZ: "KESİN BİR BİLGİYE ULAŞABİLMİŞ DEĞİLİZ" Konuyla ilgili sosyal medya hesabı X üzerinden açıklama yapan Avukat Hüseyin Ersöz, durumun netleşmediğini ifade etti. Mahkemenin yazı işleri müdürlüğünden teyit almaya çalıştıklarını belirten Ersöz, yaşanan teknik süreci şöyle aktardı: "UYAP'tan kontrol ettiğimizde 'İBB Davasına' ilişkin bir duruşma günü tebliği ya da Tensip Zaptı düzenlenmesi gerçekleşmediğini görüyoruz. Celse uygulaması üzerinden ise anlık bir 'duruşma günü iptal bilgilendirmesi' yapıldı. Bu hatalı bir işlemden de kaynaklanıyor olabilir. Henüz kesin bir bilgiye bizler de ulaşabilmiş değiliz. Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü'nden öğrenmeye çalışıyoruz."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.