TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#gastronomi

İLKHABER-Gazetesi - gastronomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, gastronomi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mersin Tarsus'ta Gastronomi Merkezi açıldı Haber

Mersin Tarsus'ta Gastronomi Merkezi açıldı

Tarsus Belediyesi ve Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası iş birliğinde hayata geçirilen ve Avrupa Birliği tarafından da desteklenen Tarsus Gastronomi Merkezi, sosyal girişimcilik projesi kapsamında Siptilli Çarşısı’nda hizmete açıldı. Merkez bünyesinde üreticilere üretim, marka ve tescil alanlarında destek verilirken Tarsus’un yöresel lezzetlerinin de halk ile buluşturulması hedefleniyor. Merkez sayesinde üreticinin kendi değerini markalaştırabilmesi amaçlanıyor İyi, temiz ve adil gıda prensipleriyle üreticilerin Türk gıda kodeksine uygun üretim gerçekleştirmesinin hedeflendiği merkezde, üreticilerin satın almadan pazarlamaya kadar kendi değerlerini markalaştırma yolunda eğitimler alabileceği ve ürünlerini tescil ettirebileceği belirtildi. Merkezin kafeterya bölümünde ise günlük üretilen yerel ve yöresel lezzetler de satışa sunulacak. “Yeme ile kültürün pişirme stillerine varıncaya kadar farklılığını gösterecek bir gastronomi merkezi" Açılışta gastronomi merkezinin önemine değinen Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, “Elbette her şeyin en iyisi ama en güzeline sahip olması gereken bir kentin kararlı ve marka bir kent olması için 5 yıldır deyim yerindeyse canımızı dişimize taktık. Sabahlara kadar çalıştık. Değerli dostlar, yapılanlar bu kente emin olun geçmişimizi değil, geleceğin izlerini de ortaya koyuyor. Yani yemek pişirme, sunum sanatı, aşçılıktan gastronomiye bir geçiş halkası. Belki de yeme ile kültürün pişirme stillerine varıncaya kadar farklılığını gösterecek bir gastronomi merkezi. Emin olun halkın artık olaylara farklı bakacağı bir süreci geliştirmesi bakımından önemli” şeklinde konuşarak emeği geçenlere teşekkür etti.

Rektörlerden Niğde Tabal Gastronomi Evi'ne tam not Haber

Rektörlerden Niğde Tabal Gastronomi Evi'ne tam not

Niğde’ye has yiyecek ve içeceklerin, Türkiye’ye ve dünyaya tanıtılması amacıyla Niğde Belediyesi tarafından hizmete açılan ve lezzet tutkunlarının uğrak yeri haline gelen Tabal Gastronomi Evi, bu kez rektörleri ve akademisyenleri ağırladı. Deneyimli şeflerin hazırladığı Niğde’ye has yiyeceklerden ikram edilen konuklar, Tabal Gastronomi Evine tam not verdi. Gastronomi evi ziyaretine, Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu ve akademisyenler katıldı. Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen ziyarette, konuklara deneyimle şefler tarafından hazırlanan Niğde yemekleri ikram edildi. Tabal Gastronomi Evini çok beğendiklerini belirten konuklar, hazırlanan yemekleri de oldukça lezzetli buldukları ifade ettiler. Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, konuk rektörlere ve akademisyenlere ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti. Özdemir, tarihi bir yapı olan Kültür Evini, Niğde ve çevresine has yemeklerin yapıldığı bir Gastronomi Evine dönüştürdüklerini belirterek, “Burada günümüz yemeklerinin yanı sıra Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen yaklaşık 100 çeşit yiyecek ve içecekler usta şefler tarafından hazırlanarak konuklara sunuluyor” dedi. Başkan Özdemir, Tabal Gastronomi Evine, yerli ve yabancı turistlerin de yoğun ilgi gösterdiğini sözlerine ekledi.

Depremlerin vurduğu Hatay, 2023'te coğrafi işaret başvurusunda ilk sırada yer aldı Haber

Depremlerin vurduğu Hatay, 2023'te coğrafi işaret başvurusunda ilk sırada yer aldı

UNESCO'nun gastronomi alanındaki "Yaratıcı Şehirler Ağı"nda yer alan Hatay'ın başta zengin mutfağıyla "marka şehir" olması için çalışmalar devam ediyor. Köklü mutfak kültürüne sahip kentin 24 tescilli ürününün sayısının artırılması için Vali Mustafa Masatlı öncülüğünde girişimlerde bulunuldu. Humus, bakla, Hatay döneri, katıklı ve ıspanaklı ekmek, Antakya simidi, külçe ve tepsi kebabı gibi 52 ürünün daha coğrafi işaret tesciline kavuşması için Türk Patent ve Marka Kurumuna 2023'te başvuru yapıldı. Hatay, 2023'te Türk Patent ve Marka Kurumuna coğrafi işaret için en çok başvuru yapan il oldu. Ürünlerle ilgili Türk Patent ve Marka Kurumunun incelemesi sürüyor. - Tescil çalışmaları depremin yaralarının sarılmasına katkı sunacak Hatay Valisi Mustafa Masatlı, AA muhabirine, Hatay'ın tarihsel yapısı itibarıyla ülkenin kadim şehirlerinin başında geldiğini söyledi. Tarihten kültüre, inançtan gastronomiye kadar tüm zenginlikleri bünyesinde toplayan Hatay'ı "marka şehir" yapma hedefinde önemli adımlar attıklarını ve bunlardan birisinin de kentin önemli ürünlerine coğrafi işaret alınması olduğunu belirten Masatlı, şöyle devam etti: "Hatay Valiliği olarak deprem sonrası göreve geldiğimizden bu yana ilimizin marka değerini yükseltmek adına Valiliğimiz adına toplamda 52 ürünümüzün coğrafi işaretleme başvurusunu gerçekleştirdik. Depremde büyük yaralar alan ilimizin yeniden ihya ve inşa çalışmaları yürütürken attığımız adımlardan birisi de budur. Hatay'ın hep depremle ilgili konularla bahsi geçti. Tabii bu çalışmalar biraz daha farklı bir alanda ve bize farklı bir motivasyon ve moral sağlıyor. Bu çalışma, 6 Şubat depremlerinden sonraki iyileşme sürecimizde şehrimize gerçekten çok katkı sunacaktır." Başvurusunu yaptıkları 52 ürünle Türk Patent ve Marka Kurumunun 2023 coğrafi işaret başvurusunda birinci olduklarının altını çizen Masatlı, bu ürünlerin tümüne coğrafi işaret verileceğine inandıklarını ve ilerleyen zamanda tescilli ürün sayısını 100'e çıkarmayı hedeflediklerini anlattı. Masatlı, kentin kalkınması, yerel üretimin desteklenmesi, turizme katkı sağlanması ile geleneksel bilgi ve kültürel değerleri korumak amacıyla coğrafi işaretlemeyi önemsediklerini aktardı. - Esnaf da coğrafi işaret bekliyor Antakya'da 3 kuşaktır humus ve bakla üreten Muharrem Çayırcı, dedesi ve babasından sonra işleri kendisinin devraldığını, bu ürünlerin tescillenmesi için yapılan başvurunun kendilerini mutlu ettiğini dile getirdi. Bu girişimin kendilerini heyecanlandırdığını ifade eden Çayırcı, "Ürünlerimizin tescillenmesi daha önceden de gerekiyordu, geç kalınmış bir durum ama şu anda bunun olması güzel bir gelişme çünkü humusa Halep sahip çıkıyordu. Bu uzun yıllardır bizde olan bir kültür, Antakya'ya özgü. Bu yüzden tescillenmesi bizim açımızdan iyi olacak." dedi. Uzun Çarşı esnafından Yunus Bucak, 55 yıldır fırıncılık yaptığını ve işletmesinde yıllardır külçe, katıklı ve ıspanaklı ekmek yaptığını anlattı. Tescil başvurusunun kendilerini heyecanlandırdığını belirten Bucak, "Özellikle Antakya simidimiz neredeyse 2 asırdır var. Çok geç kalınmış bir girişim, bu yüzden Sayın Valimize müteşekkiriz." dedi. Uzun Çarşı'da tepsi kebabı ustası Yusuf Çayır da meşhur tepsi kebabının tescillenmesinin kendilerini mutlu edeceğini ve depremi yaşayan esnafa katkı sunacağını söyledi. Antakya simidi yapan Abdulgani Dikmen de Hatay'ın lezzetlerinin eşsiz olduğunu ve tescillenmesinin tüm Hataylıları mutlu edeceğini aktardı.

Türk mutfağını markalaşması adına ünlü Şef Mehmet Yalçınkaya önerilerini paylaştı Haber

Türk mutfağını markalaşması adına ünlü Şef Mehmet Yalçınkaya önerilerini paylaştı

Türk mutfağının markalaşma sürecini ele almak ve gastronomi öğrencileri ile sektör buluşmasını sağlamak adına İstanbul Gelişim Üniversitesi, “Türk Gastronomisinde Marka Kimliği Oluşturma Süreci” söyleşisi düzenledi. Etkinliğe sektörden birçok önemli ismin yanında ana konuşmacı olarak ünlü şef ve aşçı Mehmet Yalçınkaya da katılım sağladı. Söyleşi başlangıcında, 6 Şubat depreminde üniversite adına afet bölgesine gönderilen 100.000 kumanyalık yardım tırlarına destek sağlayan gastronomi sektörünün ünlü isimlerine plaket takdim edildi. Etkinlikte, Şef Mehmet Yalçınkaya ise öğrencilerle hem tecrübelerini paylaştı hem de Türk mutfağının markalaşması adına neler yapılması gerektiğine dair önemli tavsiyelerde bulundu. Sektör için kendilerinden sonra gelecek olan nesle yol açmak adına gençlerle buluşmayı önemsediklerini söyleyen Mehmet Yalçınkaya, “Sektörde kendi yerimize gelecek insanları hazırlamak için elimizden geldiği kadar gastronomi öğrencileri ile bir araya geliyoruz. Üniversitedeki arkadaşlarımızın kendi alanlarında daha ileriye gidebilmesi için neler yapmaları gerektiğine dair tecrübelerimizi aktarıyoruz. Böylelikle onlara yol açmaya çalışıyoruz” dedi. “Değerlendirme kuruluşları ile gastronomide kendimize çeki düzen vermemiz sağlanıyor” Gastronomi alanında son yıllarda Türkiye’de çok önemli gelişmelerin olduğunu da aktaran Yalçınkaya, “Türkiye’de son dönemde özellikle gastronomi ile ilgili çok önemli gelişmeler var. Bu gelişmeleri konuşmamız lazım çünkü Türkiye’ye 2 tane çok önemli derecelendirme kuruluşu geldi. Bu kuruluşların ülkemize gelmesi gastronomi anlamında bizim de kendimize bir taraftan çeki düzen vermemizi sağlıyor. İnsanlar farklı yerlere gittiğinde bu tür derecelendirme kuruluşlarına bakarak işletmelere yemeğe gidiyorlar. Gastronomi gerçekten çok önemli. Yemek geliri biraz turizm gelirinin içerisinde gözükse de aslında bizim yiyecek-içecek sektörü olarak çok büyük payımız var. Dolayısıyla Michelin yıldızlı gibi ödüllü restoranların gelişmesi yurt dışındaki birçok kişinin dikkatini çekecektir. Uluslararası restoranlar açılacaktır. Bu restoranlara Türk malzemeleri gidecektir. Bu ürünler gidince de ülkemize ciddi anlamda ekonomik katkı sağlanacaktır” şeklinde konuştu. “Bizim mutfağımız dünyada her ilde, ilçede yok. Tanınırlık artırılmalı, her yere restoran açmalıyız” Türk mutfağının markalaşması adına tanınırlığının artırılması gerektiğinin altını çizen Yalçınkaya; bu anlamda dünya ülkelerinde, illerinde ve ilçelerinde Türk restoranlarının açılması gerektiğini ifade etti. Yalçınkaya aynı zamanda sektörün markalaşması adına yapılması gerekilenleri sıraladığı konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Türk mutfağının kaçıncı sırada olduğunu bir kenara bıraktık. Bunları tartışmanın hiç kimseye bir faydası yok. Dolayısıyla biz Türk mutfağı markasını dünyanın farklı ülkelerinde restoranlar açarak, oraya insanların gelmesini sağlayıp, buralara ülkemizden ürünler satarak ülke ekonomisine nasıl katkıda bulunabiliriz, nasıl İspanya gibi san sebastian oluşturabiliriz gibi konulara odaklanmalıyız. Türk mutfağı dünyanın sayılı mutfaklarındandır diyoruz ama kime göre? Hiç kimse benim yoğurdum ekşi demez. Evet, Türk mutfağı genişlik, hacim, mozaik olması anlamında gerçekten dünyanın sayılı mutfaklarından. Fakat bu uluslararası boyutta nerede? Bunu ele almalıyız. Dünyadaki farklı ülkelerin illerine, ilçelerine gittiğinizde İtalyan, Çin, Fransa restoranlarını bulabiliyorsunuz. Fakat bizim mutfağımız her ilde, ilçede yok. Evet, biz döner ve kebap olarak varız ve bu yemeklerimizin de başımızın üstünde yeri var da biz dünyadaki illerde ne kadar restoran açabilirsek o kadar nar ekşisi, siyez bulguru satarız. Mesela İtalyan mutfağında dünyanın her iline İtalya’dan parmesan gidiyor. Bizim de kendimize ait ürünlerin bu restoranlar vasıtasıyla yayılmasına bakmalıyız. Yani sizin tanınırlığınız, ‘nerede, ne kadar varsınız’ ile ilgilidir. Çeşit sayısı ile olmuyor. Bu çeşitleri bu restoranlara koyup, insanlara tattırmak, yedirmek ve bu ürünleri de buralara satabilmemiz gerekiyor.” Gastronomi sektörünün geleceğine inandıkları için üniversite olarak bu alana çok fazla önem verdiklerini söyleyen İGÜ Gastronomi Bölümleri Koordinatörü Doç. Dr. Serdar Egeli de, “Gastronomi sektörünün bir adım öne gitmesi için neler gerektiğini bugün şefimizle birlikte değerlendireceğiz. Gastronomiyi hem ekonomik hem sosyal hem de çevresel boyutla ele alabiliriz. Ekonomik boyutu en fazla kâr getiren sektörlerden biri. Sosyal açıdan baktığımızda da gastronomi olmazsa olmazımız ve sosyalleşmenin en temel unsurlarından. Çevresel olarak da son yıllarda iklim krizleri ve buna bağlı olarak sürdürülebilirlik konusu ana teması zaten. Üniversitemizin de sürdürebilirlik ana teması olduğu için bu çerçevede gastronomi bölümünü önemsiyoruz. Önemsediğimiz için de lisansımız, yüksek lisansımız, geçen sene açtığımız Ekmekçilik ve Pastacılık bölümümüz, dünyaya şef ihraç ettiğimiz Gastronomi İngilizce bölümümüz üniversite bünyemizde mevcut. Ciddi çalışmalarla ilerliyor, AR-GE çalışmaları yapıyoruz. Geçen sene çıkarttığımız Türk Mutfağı kitabından tutun da geleceğe yönelik vizyonlarımız adına önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz” dedi. Etkinlik sonrasında da Cumhuriyetin 100. yılına ithafen Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale Savaşlarını yâd etmek adına Balıkesir yöresine ait seferberlik çöreği ve hoşaf gastronomi öğrencileri tarafından ikram edildi.

"Culinary Forum 2023" gastronomi sektörünü Antalya'da buluşturdu Haber

"Culinary Forum 2023" gastronomi sektörünü Antalya'da buluşturdu

Gastronomi sektörünü eğitim odaklı vizyoner paylaşımlarla güçlendirmek amacıyla bu yıl ikincisi organize edilen "Culinary Forum 2023", Antalya'da başladı. Muratpaşa ilçesindeki bir otelde düzenlenen forum, yeni nesil gastronomi profesyonelleriyle sektörün öncüleri arasında bir köprü kurmayı amaçlıyor. Bu yılki teması "Connection" olarak belirlenen foruma, 89 konuşmacı, 60'ın üstünde üniversite, 100'ü aşkın akademisyen ve gastronomi eğitimi alan öğrenciler katılıyor. İki gün sürecek forumdaki 19 oturumda öğrenciler, şefler, akademisyenler, yatırımcılar, profesyoneller ve araştırmacılar bir araya gelerek gastronomi dünyasını her yönüyle ele alacak. Culinary Forum Organizatörü Murat Aslan, forumun açılışında yaptığı konuşmada, forumun ikincisini sektörle ve öğrencilerle buluşturmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Forum projesinin 4 yıl önce ortaya çıktığını anlatan Aslan, "Bugün hayallerini gerçekleştirmiş bir ekiple, destekçilerimizle bu sahnede olmak çok büyük bir gurur. Geçtiğimiz yıl 66 üniversite, 83 akademisyen, 17 panel ve 85 konuşmacıyla forumu tamamlamıştık. Geçen yıl 5 bin 486 kişiyi ağırladık. Bunların 3 bini gastronomi öğrencisiydi. Yüzde 60'ı öğrenci ve akademisyen, yüzde 40'ı şef ve sektör profesyoneliydi. Bu yılki yoğunluğa bakarsak 5 bin kayıt görünüyor. Forumu daha yüksek rakamlarla tamamlayacağımızı düşünüyorum." diye konuştu. Aslan, forumun hayata geçmesine destek veren paydaşlara teşekkür etti. Forumun öncelikli amacının gençlere katkı sağlamak olduğunu dile getiren Aslan, "Gençlere ilham vermeyi amaçlıyoruz. Genç nesli, gastronomi sektörünü her yönden masaya yatıracak dev bir kadroyla buluşturduğumuz için mutluyuz. Sektör temsilcilerinin tecrübelerini aktaracağı bu platformda hepimizin gayesi gençlere bir nebze de olsa dokunabilmek. Cumhuriyet'in 100. yılında böyle bir çatı altında olmak bir gurur." ifadelerini kullandı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz ise organizasyonun Antalya'da yapılmasından memnun olduklarını söyledi. Antalya'nın dünyanın en çok misafir ağırlayan 10 kentinden biri olduğunu belirten Gürbüz, kentin gastronomi alanında da dünyanın merkezlerinden biri haline gelmesi adına çalışmaları sürdürdüklerini kaydetti. Konuşmaların ardından forum, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın konuşmacı olarak yer aldığı "Destinasyon Değerinin Artması Amacına Yönelik Markalaşma Stratejileri" konulu oturumla devam etti. Forum, yarın sona erecek.

GastroANTEP Kültür Yolu Festivali'nin tanıtım toplantısı yapıldı Video Galeri

GastroANTEP Kültür Yolu Festivali'nin tanıtım toplantısı yapıldı

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 16-24 Eylül tarihlerinde düzenlenecek GastroANTEP Kültür Yolu Festivali'ne ilişkin, "Festivali, Kültür Yolu ile birleştirelim, çok daha güçlenecek ve herkes buraya gelecek dedik." dedi. Konser, sergi, tiyatro, opera ve bale gösterileri, söyleşi, atölye, çocuk etkinlikleri ve dijital sanatlar gibi etkinliklerin düzenleneceği festivalin tanıtım toplantısı, Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Mutfak Sanatları Merkezi'nde yapıldı. Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin, festivalin bölge için önemli olduğunu vurgulayarak "Festivali, Kültür Yolu ile birleştirelim, çok daha güçlenecek ve herkes buraya gelecek dedik." ifadesini kullandı. Bölgede çok güzel ürünlerin yetiştiğini aktaran Şahin, "En güzel domates, en güzel baharat burada yetişiyor. Çünkü biz Baharat Yolu’ndayız. Baharat Yolu'nu kalkınma yoluna dönüştüren bir ecdat var. Biz medeniyet şehriyiz. Şehrin ekonomisinin güçlenmesi bizim için çok önemli." diye konuştu. "Kendi gastronomi şeflerimizi, Michelin yıldızlı şeflerimizi oluşturacağız." diyen Şahin, burada birçok şef adayının olduğunu söyledi. Belediye Başkanı Şahin, şöyle devam etti: "Michelin yıldızını bu şehre nasıl getireceğiz? Bunların hepsi o kadar önemli alanlar ki, toplum dediğimiz şey bunların hepsini birleştirdiğiniz zaman oluyor. Şehir inanmazsa olmuyor. Şehirle birlikte bölgeyle birlikte gittiğiniz zaman bunlar oluyor. Mezopotamya'dan Doğu Akdeniz'e geçen hattayız. Elimize geçenin kıymetini bilmemiz lazım. Domates, domates gibi kokmuyor, gül, gül gibi... Bakıyorsunuz çok güzel ama güzel kokmuyor. Biz bunların ata tohumunu, ana tohumunu oluşturduk." Festivalin tanıtım toplantısına milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, kurum müdürleri, daire başkanları ve ilgililer katıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.