#halk eğitim merkezi

İLKHABER-Gazetesi - halk eğitim merkezi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, halk eğitim merkezi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Öğretmen çiftin birlikte yaratıcılığa dönüşen hikâyesi Haber

Öğretmen çiftin birlikte yaratıcılığa dönüşen hikâyesi

Yakma resim sanatının önde gelen isimlerinden Zeynep ve Naim Gülbol çifti, 35 yıllık emek, sevgi ve ustalıkla örülü sanat yolculuklarıyla örnek bir başarı hikâyesi sunuyor. Bu yolculuk, Zeynep Gülbol’un pirografiye ilgi duyduğu dönemde, bu alandaki usta öğretici Naim Gülbol’dan eğitim almasıyla başladı. Ortak sanat tutkusuyla güçlenen bu bağ, zamanla hem meslekte hem de hayatta kurulan sağlam bir birlikteliğe dönüştü. Defne Halk Eğitim Merkezi’nde usta öğretici olarak görev yapan Zeynep Gülbol’un öğrencileri arasında artık eşi Naim Gülbol da bulunuyor. Bir zamanlar öğretmen-öğrenci olarak başlayan süreç, yıllar sonra aynı atölyede, aynı eser etrafında anlamlı bir ortaklığa evrildi. Gülbol çifti, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle Antakya temalı yakma resim tablosunu da son dokunuşlarla tamamladı. Sanatın ve emeğin sıcaklığının hissedildiği atölyede çift, birbirlerinin Öğretmenler Günü’nü kutlayarak duygu dolu anlar yaşadı. Sanatçı çift, “En güzel Öğretmenler Günü hediyemiz, birbirimiz” sözleriyle duygularını ifade etti. Zeynep Gülbol, uzun yıllara yayılan bu sanat yolculuğunu şu sözlerle anlattı: “Pyrogravure sanatının büyük ustası, öğretmenim ve eşim Naim Gülbol ile uzun yıllar çok güzel çalışmalara imza attık. Birçok uluslararası ve yurtiçi fuarlarda eserlerimizle yer aldık. Televizyon ve gazetelerde haber olduk. Bana bu sanatı öğreten ustamdan her zaman gurur duydum. Şimdi ise kendisine Defne Halk Eğitim Merkezi’nde öğretmenlik yapmanın onurunu yaşadım. Aldığımız eğitimler ve birikimlerimizle daha güzel işler üretmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Tüm öğretmenlerimizin gününü yürekten kutluyoruz.”

Depremin sessiz tanıkları bez bebekler, Antakya'nın acısını fısıldıyor Haber

Depremin sessiz tanıkları bez bebekler, Antakya'nın acısını fısıldıyor

6 Şubat depremlerinin derin izleri hala taze iken, felaketin can ve mal kayıplarının yanı sıra kültürel mirasa da verdiği zararın çarpıcı bir örneği Antakya Nedime Keser Halk Eğitim Merkezi’nden yükseliyor. Usta Öğretici Seval Gücel ve kursiyerlerinin özenle hazırladığı yöresel kıyafetli bez bebekler, depremzede kimlikleriyle adeta acının ve direnişin sembolü haline geliyor. Habibi Neccar Camii karşısında bulunan Halk Eğitim Merkezi’ne ait sergi ve satış alanında sergilenen bu bebeklerden bazıları enkaz altında kalırken, bazıları ise yağmalandı. Ancak Seval Gücel, tüm kayıplara rağmen üretmeye devam etti. Kalan bebekleri Kültür Sanat Çarşısı’ndaki atölyesinde ziyaretçilere gözyaşları içinde anlatan Gücel, her bir bebeğin ardında yatan derin hikayelere dikkat çekti. "Hepsinin birer anısı, birer hikâyesi var" Gücel, bez bebeklerin sadece birer el işi ürünü olmadığını vurgulayarak, "Onlar el emeği, göz nuru. Fakat bazıları benim için çok daha anlamlı" ifadelerini kullandı. Özellikle bir bez bebeğin, depremde hayatını kaybeden değerli müdürleri Sabri Tazearslan’a hediye edildiğini ve enkaz altındaki makam odasından çıkarıldığını belirtti. Diğer bebeklerin ise artık aralarında olmayan kursiyer arkadaşlarının eserleri olduğunu dile getiren Gücel, "Hepsinin birer anısı, birer hikâyesi var. Bu yüzden kalan her bir bebek, benim için çok kıymetli ve asla unutulmayacak" dedi. Gücel, halk eğitim merkezlerinin sadece bir eğitim yuvası olmanın ötesinde, dayanışma, üretim ve kültürel mirasın korunmasında kritik bir rol oynadığını da vurguladı. Gücel, bez bebeklerin artık sadece süs eşyası ya da hediye olmaktan çıktığını, bir dönemin acı hatıralarını taşıyan sessiz tanıklar haline geldiğini kaydetti.

Bu öğrencilerin hepsi torun sahibi: Adanalı ninelerin okuma azmi Haber

Bu öğrencilerin hepsi torun sahibi: Adanalı ninelerin okuma azmi

Adana Kozan'da hepsi torun sahibi yaşları 60 ile 75 arasından değişen bir çok nine, yaşamlarında büyük eksikliğini hissettikleri okuma ve yazmayı öğrenmeye başladı. 17 torunu olan nine, onları aramak için okuma yazma öğrenmek istediğini berlirtiken, bir başkası çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini kaydetti. 'Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü' tarafından desteklenen okuma yazma kurslarından biri de Adana'nın Kozan ilçesinde Halk Eğitim Merkezi tarafından açıldı. Kursa, 60 ile 75 yaş aralğında olan bir çok kadın başvurarak eğitimlere başladı. Zaman zaman kursa torunlarıyla da gelen nineler okuma azimleri ile örnek oldu. Hayallerini gerçekleşirmek isteyen yaş almış kadınlardan kimi ehliyet almak isterken kimi de gurbetteki evlatları ve torunları arayabilmek için okuma yazmayı öğrenmeye çalışıyor. "Okumak istiyorum" Arkadaşlarının desteği ile kursa geldiğini aktaran Hürü Keskin (61) " Bizimde aklımız var diyerek arkadaşlarımla kursa geldik. Çocukken köyde anneme laf söylemişler, beni okutmadılar. Doktorun ismini okumak istiyorum. Hevesleniyorum. Dolmuşa binerken gideceğim yeri bilmek okumak istiyorum. Bu yaşta zor oluyor ama güzel keyifli hevesliyiz" dedi. 17 torunu var, onları aramak için okuma yazma öğreniyor 9 çocuk 17 torunu olan 75 yaşındaki Havva Doğan ise "Çok heves ediyorum. Okuyamadığım için çok üzülüyorum. Benim köyüm okullarımıza uzaktı. Kozan'ın en uzak köyünde yaşıyorduk. Okul vardı ama erkek çocukları giderdi. Benim babam hapisteydi, babaannem büyüttü. Akrabalar çok istedi ama bir ben kız çocuk olunca yollamadılar. Şimdi öğrenmek için kursa geliyorum. Torunum yardım ediyor ama yoruluyor. Öğrenmek biraz zor oluyor. Telefonumla çocuklarımı aramak istiyorum. Gurbette olunca onlar, onlar için öğrenmeyi çok istiyorum. Tüm ailemiz okumamıza destek"diye konuştu. "Evin büyüğü olunca kapı ardında saklamışlardı" Eğitime gelenlerden 70 yaşındaki Ayşe Köten de " Ben çocukken de çok okumayı istiyordum. Hatta öğretmenler evleri gezerdi ama en büyük ben olduğum için 'kapının arkasında dur seni yazmasınlar' dediler. Hala içimde bir uhdedir. Okumayı öğrenmeyi evlatlarımın ismini okumayı istiyorum" ifadelerini kullandı. Hayali şimdi ehliyet almak En büyük hayalinin ehliyet almak olduğunu aktaran 61 yaşındaki Saliha Kayboz'da" 7 çocuğum 9 torunum var. Araba sürmeyi öğrendim. Ehliyet almak istiyorum. Şimdide okuma yazma kursuna gidiyorum. Çok istiyorum okumayı öğrenmeyi. Çok mutluyum. Yaşamayı çok seviyorum"diyerek duygularını anlattı.Okuma yazma eğitimi veren öğretmenlerden Oğuz Cengiz'de , yaş almış öğrencilerinin azimli olduğunu ve başarıları ile örnek olacaklarını kaydetti.

Cömertpay: Eğitim kurslarının kapatılması toplumun geleceğine zarar verir Haber

Cömertpay: Eğitim kurslarının kapatılması toplumun geleceğine zarar verir

Akkapı Kültür Yardımlaşma ve Eğitim Derneği (AKYED) Başkanı Hüseyin Cömertpay, Millî Eğitim Bakanlığı'nın tasarruf tedbirleri gerekçesiyle Halk Eğitim Merkezi tarafından desteklenen kursların bu yıl açılmayacağına dair bilgilerin kendilerine ulaştığını belirterek duruma tepki gösterdi. Dezavantajlı bireyler ve çocuklar için sosyal ve sportif beceriler kazandıran, ev kadınlarını üretime dâhil eden ücretsiz eğitim faaliyetlerinin Tasarruf kapsamında engellenmesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Dernek Başkanı Cömertpay, "Millî Eğitim Bakanlığı yetkililerini, bu tutumlarını gözden geçirmeye davet ediyoruz" dedi. "Dar gelirli yerlerde kursları kapatmak toplumun geleceğine zarar verecektir " AKYED Başkanı Hüseyin Cömertpay, "Eğitim çalışmaları ile bölgenin birçok ihtiyacını karşılıyoruz. Dar gelirli vatandaşların yoğun olduğu bir bölgede ücretsiz meslek edindirme, sanat ve spor kurslarını “tasarruf” adı altında kapatmak toplumun geleceğine zarar verecektir" şeklinde konuştu. 600’den fazla kursiyerlerin çözümü için Millî Eğitim Bakanlığı'ndan yardım istiyorlar 600'den fazla kursiyerleri için çözüm arayışı içinde olduklarını belirten Cömertpay, sorunun çözümü için her kesimden destek Millî Eğitim Bakanlığı'ndan da anlayış beklediklerini vurgulayarak kararını acilen gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.

Hayat Boyu Öğrenme Haftası Şenliği Yapıldı Haber

Hayat Boyu Öğrenme Haftası Şenliği Yapıldı

Seyhan Halk Eğitim Merkezleri Müdürlükleri ve Adana Olgunlaşma Enstitüsü  1-7 Haziran tarihlerindeki düzenlenen sergisi başladı. Düzenlenen sergide Seyhan Şakirpaşa Halk Eğitim Merkezinin usta öğreticileri ve öğrenciler işaret dili ile İstiklal Marşı okudular. Açılış konuşmasının ardından Seyhan Şehit Yavuz Öztürk Halk Eğitim Merkezi halk oyunları oynadı. Devamında Seyhan Halk Eğitim Merkezi spor gösterisi gerçekleşti ve sergi alanları ziyaret edildi. Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Çelik, “İlçemiz Halk Eğitim Merkezleri Müdürlükleri ve Adana Olgunlaşma Enstitüsü olarak 1-7 Haziran tarihleri arasında düzenlediğimiz Hayat Boyu Öğrenme Şenliğine hepiniz hoş geldiniz. Şenliğimiz, Milli Eğitim Bakanlığının "Hayat Boyu Öğrenme Haftası" kutlamaları kapsamında gerçekleşiyor ve "Yeni Türkiye Yüzyıl’ında Eğitim ve Hayat Boyu Öğrenme" temasıyla sizleri kucaklıyor” dedi. “Her Yaştan Ve Kesimden Vatandaşımıza Beceri Kazandırıyor” Çelik, Halk Eğitim Merkezlerinin vatandaşlara beceri kazandırdığına değinerek konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bakanlığımıza Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, son yıllarda yetişkinlere yönelik eğitime büyük önem vermektedir. Bu kapsamda, Halk Eğitim Merkezlerimiz ve Olgunlaşma Enstitülerimiz aracılığıyla toplamda, her yaştan ve kesimden vatandaşımıza beceri kazandırıyor. Bugün burada, bu imkanlardan faydalanarak kurslarımıza katılan ve yıl boyunca büyük bir özveriyle emek veren kursiyerlerimizin eserlerini sergilemelerine ve bilgilerini paylaşmalarına şahit olacağız. Toplamda 560 Usta öğretici ve öğretmenlerimizin rehberliğinde edindikleri yeni becerilerle, kursiyerlerimiz sadece kendilerini geliştirmekle kalmıyor, ayni zamanda ailelerine ve topluma maddi - manevi katkıda bulunuyorlar.” “Sergilerin Misafirlerimizin Hem Göz Zevkine Hitap Edeceğini Hem De Gönül Telinize Dokunacağına İnanıyorum” Murat Çelik, “Yeni Türkiye Yüzyılında, bilgi ve beceriye sahip olmak her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Hızla değişen dünyamızda ayakta kalabilmek ve rekabette öne çıkabilmek için sürekli öğrenmeye ve kendimizi geliştirmeye devam etmeliyiz. Hayat boyu öğrenme, bu hedefe ulaşmamız için en nemli araçlardan biri olmuştur. Şenlikteki atölye alışmaları, sergiler, gösterilerin, siz değerli misafirlerimizin hem göz zevkine hitap edeceğini hem de gönül telinize dokunacağına inanıyorum. Bu şenliğin hazırlamasında emeği geçen Şehit Yavuz Öztürk Halk Eğitim Merkezi, Şakirpaşa Halk Eğitim Merkezi ,Seyhan Halk Eğitim Merkezi ve Adana Olgunlaşma Enstitüsü idarecilerimize, usta öğreticilerimize, kursiyerlerimize ve bugün buraya teşrif ederek bizlere destek veren misafirlerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Seyhan'da hayat boyu öğrenmenin bir bayram gibi kutlandığı, bu güzel günde, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyor hepinize mutlu bir gün diliyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Osmaniye'de Aile Destek Merkezi (ADEM) projesi kursiyerlerinin el emeği ürünleri sergilendi Haber

Osmaniye'de Aile Destek Merkezi (ADEM) projesi kursiyerlerinin el emeği ürünleri sergilendi

Osmaniye Aile Destek Merkezinde Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü desteğiyle; giyim, mefruşat ve amigurumi (el sanatları) açılan 4 farklı kursta, 162 kursiyerin hazırladığı el emeği ürünler sene sonu sergisinde gelenlerin beğenisine sunuldu. Valilik Fuaye alanında düzenlenen sergi açılışı Vali Erdinç Yılmaz, protokol mensupları ile birlikte yaptı. Kursiyerlerin sosyal alanda kendilerini geliştirirken aile bütçesine de katkı sağlayabildiklerini söyleyen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdür Vekili Abdurrahman Sefa Akkoyunlu, “Kursiyerlerimizin özgüvenlerinin artması, mesleki beceriler kazanması, aile içi iletişiminin güçlenmesi, ekonomik alanda kendi ayaklarının üstünde durabilmesi, çeşitli kültürel geziler ve sergiler sosyal faaliyetlerinin arttırılması hedeflenmektedir. Osmaniye’de faaliyette geçildiğinden bu yana Aile Destek Merkezimizden 308 kadın kursiyerimiz yararlanmıştır. 20 Mayıs tarihinden itibaren giyim, mefruşat, amigurumi, takı tasarım dallarında 4 kursumuz, 162 Kursiyerimizle faaliyetlerine devam edecektir” dedi. Sergide kursiyerlerin el emeği ürünlerinin bulunduğu stantları ziyaret eden Vali Erdinç Yılmaz, “Aile Destek Merkezimizde kursiyerlerimiz, el emeği göz nuru geleneksel el ürünlerini başarılı bir şekilde yapmışlar. Emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Halk Eğitim Merkezimizdeki öğreticiler tarafından bu kurslar verilmektedir. Bu imkanlar verildiğinde ne kadar güzel şeyler ortaya çıktığını, kursiyerlerimizin ne güzel çalışmalar yaptıklarını görmüş olduk. Kursiyerlerimizin hepsini ayrı ayrı kutluyorum, çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi.

Kumlu'da depremzedeler ayakkabıcılık kursuyla ekonomilerine katkı sağlıyor Haber

Kumlu'da depremzedeler ayakkabıcılık kursuyla ekonomilerine katkı sağlıyor

Deprem bölgesinde vatandaşların kalkınması için yapılan projeler ve yürütülen çalışmalar aralıksız sürüyor. Hatay'ın Kumlu ilçesinde Halk Eğitim Merkezi’nde kadınların deprem psikolojisini atlatması ve hayata tutunmaları için ayakkabıcılık kursu açılmıştı. Depremzede kadınlar, 3 aylık sürelerle yenilenen kursla hem meslek öğreniyor hem de aile ekonomisine katkıda bulunuyor. Kurs sonunda sertifika alan kadınlar, bu alanda iş bulma imkanına kavuşuyor ve şu ana kadar kurs sayesinde bin 500'e yakın ayakkabı üretilerek ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. "Şimdiye kadar yaklaşık bin 500 ayakkabı üretimimiz var" Kadınların özverili bir şekilde meslek öğrendiklerini söyleyen Usta Öğretici Mehmet Seçim, "Kadınların özverili çalışmasıyla burada ayakkabının üst kısmını yapıyoruz. Diğer atölyemizde de ayakkabı germe işlemi var, orda da bayanlarımız tekrar kalıplara sayaları geriyorlar. Saya dediğim bölüm var, sayacılık öğreniyorlar. Kurs süresi 3 aylıkla sınırlı değil. 3 ay bitiyor, tekrar kurs açıyoruz ve tekrar kursa başlıyorlar. Yeni yeni kadınlar geliyor, burada özverili bir şekilde çalışıyorlar. Yaptığımız ayakkabıları hayır kurumlarına, diğer kurumlara ve vakıflara gönderiyorlar. Şimdiye kadar yaklaşık bin 500'e kadar ayakkabı üretimimiz var. Burada bayan ayakkabısı, bot, erkek ayakkabısı, çocuk botları ürettik. Hem kurs öğreniyorlar hem de sertifika veriyoruz. Bu sertifika olduğu zaman burada açılan ayakkabı yerlerinde çalışabilme imkanları var" ifadelerini kullandı. Günün büyük çoğunluğunu kursta geçirdiğini dile getiren Serpil Yıldır, "Biz burada ayakkabı dikiyoruz. Burada diktiğimiz ayakkabıları ihtiyaç sahiplerine gönderdik. Diğer ayakkabıları da isteyenlere satıyoruz. Hem ayakkabı dikiyoruz hem aileye destek olsun diye geliyoruz. Günümüzü burada geçiriyoruz. Saat 08.30'da gelip, 13.30'da çıkıyoruz. İsteğe bağlı günlük 40 tane ya da 60 tane ayakkabı dikiyoruz" dedi. Kurs sayesinde ailemize az da olsa destek oluyoruz diyen Fidan Karademir, "Ayakkabı kursuna geliyorum. Ayakkabı dikiyoruz. Hem kursa gelip hem de iş öğreniyoruz. Az da olsa ailemize destek oluyoruz. Burada bir aile içerisinde çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

Yaşlarına aldırmadılar, okuma yazma öğrenmeye başladılar Haber

Yaşlarına aldırmadılar, okuma yazma öğrenmeye başladılar

Okuma yazma bilmedikleri için günlük hayatta yaşadıkları zorlukların üstesinden gelmek için gayret gösteren kadınlar, aldıkları temel eğitimin ardından kimseden destek istemeden işlerini yapabilecek olmanın mutluluğunu yaşıyor. Okuma yazma bilmedikleri için yaşadıkları zorlukları anlatan kursiyerlerden 60 yaşındaki Hanife Yıldızer, okuma yazma bilmediği için cahil dediklerini bu yüzden okumayı çok istediğini anlattı. Yıldızer, "Çocuklara bakmak için annem okula göndermedi beni. Çarşı bilmiyorum, hesap bilmiyorum çok zorlandım böyle. Sonra gözüm açıldı ama evet bakıyorum, herkes okuyor acaba ben de okuyabilir miyim dedim. Bazen söz geldiğinde cahil diyorlar. Ben cahil değilim, niye cahil olayım Kuran okuyorum, cahil olunur mu? Ama gene de cahilsiniz diyorlardı. O yüzden okumayı çok istedim. O yüzden buraya geldi Allah razı olsun. İnşallah öğreneceğiz" dedi. Halk Eğitim Merkezi’nde öğrendiklerini çocukları ile evde geliştirdiğini söyleyen 30 yaşındaki Seher Kendirli ise, "İki oğlum var onlardan biraz destek alıyorum, onların hikayelerini okuyorum. Yazı yazmalarında yardım ediyorum. Heves ettim. Hastaneye gittiğim zaman kimseye okumuşluğum yok da diyemiyorum. Bir ara da hastanede benim sıram geçmiş anlamadım, sıram geçti de diyemedim geri çıkıp gelmiştim. Yani çok zor. Otobüse binerken hangi otobüse bineceksin karıştırıyorsun" diye konuştu. Kız çocukları okutulmaz düşüncesi ile okula gönderilmediğini anlatan İnayet Doğar da "Kız çocukları okumaz dediler göndermediler. Küçük yaşta evlendik. İnşallah öğreneceğiz şimdi. Okuması yok diyerek küçümsendik hep. Burada açılınca dedim ben de okuyacağım" dedi. Okuma yazma bilmediği için çok yerde ezildiğini, kendi işlerini halledemediğini söyleyen 70 yaşındaki Hatice Önce ise, "Köy yerinde kız çocuğu okuyup da ne olacak dediler. Öncelerini bilmiyorlardı böyle bu hallere geleceğimi zamanları. Öyle köy yerinde kız çocuğu okuyup da ne olacak diyorlardı. Okumuşluğum olmadığı için çok yerde eziklik duydum, her yere gidemedim yanımda mutlaka biriyle gidiyordum bana yol göstersin diye. Çok mahcup oluyordum. Çok teşekkür ederim bu açanın öğretmenimizden de çok güzel gösteriyor bize" diye konuştu. Verdiği eğitimle kendisinin de büyük hayat tecrübesi kazandığını ifade eden Temel Eğitim Programı Öğretmeni Cansu Öztürk, amaçlarının okuma yazma bilmeyenlerin günlük hayatta yardımsız kendilerine yetebilmeleri olduğunu ifade etti. Öztürk, "Benden yaşça büyük insanlara okuma yazma öğretiyorum. Bir insanın kendini özgürce net ve güzel bir şekilde ifade edebilmesi çok önemli. Herhangi bir yere girdiğinde hastane olur, dışarısı olur, bir market olur gittiği yerde kendi işini kendi halledebilmesi çok önemli. Yanında birini götürmeden bir yere rahatça gidebilmesi çok önemli. Biz zaten çok büyük şeyler beklemiyoruz burada yetişkin oldukları için. Sadece kendilerine yetmesini istiyoruz. En azından günlük işlerini halletmek için temel okuma yazma çok önemli" diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.