#ilkhaber

İLKHABER-Gazetesi - ilkhaber haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ilkhaber haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhuriyetin 100. yılı Adana'da coşkuyla kutlandı Haber

Cumhuriyetin 100. yılı Adana'da coşkuyla kutlandı

CANSU ERSOY ADANA (İLKHABER)- 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapsamında Uğur Mumcu Meydanı’nda düzenlenen etkinliğe Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar başta olmak üzere birçok kişi katıldı. Etkinlikte Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zeydan Kararlar ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Mehmet Özeren askeri cipin üzerinde halkı selamladı. Vali Köşger, asgari cipin üzerinde Adanalıların Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan etkinlikler; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Ekim yazısının okunmasıyla devam etti. Törenin devamında şiir okundu, okullar halk oyunları oynadı ve zeybek gösterileri düzenledi. Günün anlam ve önemine yönelik konuşma yapan Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, “Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını kurtuluşa ilham veren bu güzel Adana’da coşku ve gururla kutlamanın büyük onurunu yaşıyoruz. Zira bu kent cumhuriyetimize kavuşma yolunda önemli kararların alındığı, demokrasinin ilk adımlarından biri olan Pozantı Kongresi’nin düzenlendiği, Kurtuluş Savaşı'nın ilk ateş emrinin verildiği, her bir ferdi cumhuriyete sevdalı, güzide bir memlekettir. Adana, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük tutkusunun bir simgesidir” dedi. “İNANIYORUM Kİ BU TOPRAKLARDAN YETİŞEN İNSANLAR GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ‘EN BÜYÜK ESERİM’ DEDİĞİ CUMHURİYETE SAHİP ÇIKMA KUDRETİNE SAHİPTİR” Konuşmasına devam eden Köşger, şunları söyledi: “İnanıyorum ki bu topraklardan yetişen mert insanlar Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘en büyük eserim’ dediği cumhuriyete sahip çıkma, onu koruma, azim, kararlılık ve kudretine sahiptir. Yüz yıl önce ‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım’ şiarıyla şahlanan milletimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde bağımsızlığa, özgürlüğe ve eşitliğe olan inancıyla kendisine yepyeni bir yol çizdi. İşte bu yol büyük Türk milletinin bekasının ve muasır medeniyetler seviyesine çıkma yolunda hak ettiği yeri almasının yegane biçimi olan cumhuriyettir. Şan, şeref ve kahramanlık dolu bir mücadeleden sonra kanla, irfanla kurduğumuz temelleri ulusal iradenin egemenliği üzerine inşa edilen cumhuriyetimiz bize büyük bir millet ve devlet olmanın haklı gururunu yaşatan en büyük değerimizdir.” “BÜYÜK TÜRK MİLLETİNİN BEKASININ VE MUASIR MEDENİYETLER SEVİYESİNE ÇIKMA YOLUNDA HAK ETTİĞİ YERİ ALMASININ YEGÂNE BİÇİMİ CUMHURİYETTİR” “100 yıl önce, ’Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ ifadeleriyle ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde; bağımsızlığa, özgürlüğe ve eşitliğe olan inancıyla kendisine yepyeni bir yol çizdi” diyen Vali Köşger, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “İşte bu yol, büyük Türk milletinin bekasının ve muasır medeniyetler seviyesine çıkma yolunda hak ettiği yeri almasının yegâne biçimi olan Cumhuriyettir. Şan, şeref ve kahramanlık dolu bir mücadeleden sonra kanla, irfanla kurduğumuz; temelleri ulusal iradenin egemenliği üzerine inşa edilen Cumhuriyet’imiz, bize büyük bir millet ve devlet olmanın haklı gururunu yaşatan bir idealdir. Büyük bir medeniyetin mirasçısı olan devletimiz, kurulduğu günden bugüne, milletimizin azim ve kararlılığı sayesinde eğitim, sağlık, sanayi, kültür ve bilim alanlarında atılan büyük ve dirayetli adımlarla dünyanın dört bir yanında saygın bir aktör haline gelmiştir. Ancak elde ettiğimiz bu başarı ve kazanımlarla yetinemeyiz. ’Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizi muasır medeniyetlerin ötesine taşıyarak Türkiye Cumhuriyeti’nin dünyanın en gelişmiş ilk on, ilk beş ülkesi arasına girmesini sağlamak için yılmadan, yorulmadan çalışacağız. Her şeyin en iyisini hak eden, gerektiğinde ülkesi ve bağımsızlığı için yalın bedenini tüfeğe, tanka, uçağa siper eden, Alparslanların, Fatihlerin, Nene Hatunların, Seyit Onbaşıların; Adanalı kahramanlarımızdan Sinan Tekelioğlu’nun, Saim Bey’in, Cemil Nardalı’nın, İbo Osman’ın, Gülekli Hatice’nin, Kara Fatma’nın ve ismini dahi sayamadığımız nice kahramanımızın ruhunu damarlarında taşıyan asil milletimize olan borcumuzu ödemeliyiz.” Etkinliğin kapanışı konvoy geçit töreni ile yapıldı.

‘Mutluluğun Resmi Cumhuriyet’ yağmura boyun eğmedi Haber

‘Mutluluğun Resmi Cumhuriyet’ yağmura boyun eğmedi

CANSU ERSOY ADANA (İLKHABER)-Bu sene 14-20 Ekim tarihlerinde yapılması planlanan Uluslararası Adana Sanat Günleri ‘Mutluluğun Resmi Cumhuriyet’ etkinliği dün başladı. 5 sanat disiplininde, 8 ülkeden 24 sanatçıyı buluşturan ve Türkiye’nin dört bir yanından sanatçıları ağırlayan etkinlik dün açılışı güneşli ve sıcak bir havayla yaparken ikinci gün yağmurlu ve rüzgarlı bir havaya yakalandı. Atatürk Parkı’nda açılışı yapılan ve sonrasında Abidin Dino Parkı’nda devam eden etkinlik 20 Ekim’e kadar burada yapılacaktı. Fakat dün gece yağan ve hala etkisi devam eden yağmur sebebiyle bugün etkinliğe parkta devam edilmesi kararından vazgeçildi. Sanatçılar, yağmura rağmen resim yapma sevdalarından vazgeçmedi. Etkinlik bugün Abidin Dino Parkı yerine Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda kaldığı yerden devam ediyor. Sanatçılar olumsuz hava koşullarına aldırış etmeden mutluluğun resmini yapmak durmadan fırçalarını hareket ettiriyor. “BİR ARADA RESİM YAPIYORUZ VE BU ÇOK DEĞERLİ BİR ŞEY” Etkinliğe katılan sanatçılardan biri olan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şemseddin Ziya Dağlı, “Benim resimlerimde doğa soyutlamaları var. Yani doğadan esinlenerek onları soyutluyorum ve kendimce yorumluyorum. Bu etkinlikler sayesinde arkadaşlarımızı görüyoruz. Bir arada resim yapıyoruz ve bu çok değerli bir şey. Burada Türkiye’nin her yerinden gelen arkadaşlarımız var. Daha Adana’yı keşfedemedik, Adana’yı keşfetmek istiyorum” dedi. ETKİNLİĞE TÜRKİYE’NİN HER YERİNDEN SANATÇILAR KATILDI Aslında diş hekimi olan ama birçok sergi açan Adnan Öztürk, “Ben bugün ilk kez katıldım ve şu ana gayet güzel gidiyor. Adana’da çok güzel bir yer ve böyle güzel bir yerde bu kadar güzel insanla bir arada resim yapmak mutluluk verici” diye kaydetti. 20 Ekim’de bitecek olan etkinliğin son gününde yapılan resimlerin sergisi yine Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda yapılacak.

Adana’da her 3 kişiye 1 araç düşüyor Haber

Adana’da her 3 kişiye 1 araç düşüyor

Bayram BULUT /Özel Haber ADANA (İLKHABER)-Adana’da Temmuz ayı sonu itibariyle 785 bin 825 taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Yapılan bu kayıtla birlikte kentte nüfusuna göre her 3 kişiye bir araç düşüyor. Türkiye’de araç sayısında ciddi artışlar yaşanmaya devam ediyor. Yaşanan artışlarla birlikte illerde kişi başına düşen araç sayılarında da değişiklikler oluyor. Kentlerde ciddi trafik sorunları yaşanırken, bu kentlerin arasında Adana’da yer alıyor. Adana’da ciddi otopark ve trafik sıkıntısı boş gösteriyor. Bu durumla ilgili yeni yollar, köprüler yapılsa da araç sayısının artmasıyla yapılan bu çalışmalarda artık yeterli olmuyor. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2023 yılının Temmuz ayında trafiğe kayıtlı araç sayısı 785 bin 825 oldu. Kent nüfusunun 2 milyon 274 bin106 rakamına ulaşmasıyla Temmuz ayı itibariyle kişi başına düşen araç sayısı şekillendi. TÜİK istatistiklerinden derlenen verilere göre kentte 785 bin 825 araç bulunuyor. Bu araçların 391 bin 6’sını otomobiller oluşturuyor. Kentte her 5.8 kişiye yani 6 kişiye bir otomobil düşüyor. Toplam araç sayısına göre ise,  2.89 yani her 3 kişiye kentte 1 araç düştüğü hesaplamalara yansıdı. Adana’nın Haziran ayı sonu itibariyle trafiğe kayıtlı toplam 785 bin taşıt ile 7’nci sırada yer aldı. İstatistiğe göre 785 bin 825 taşıt sayısında en çok artış gösteren yüzde 49,8 ile otomobil olurken, en az artış gösteren ise yüzde 0,2 ile özel maksatlı taşıt oldu.  Araba fiyatlarının artması sebebiyle özellikle çoğu genç insanlar motosiklet almaya yöneldiler. İstatistiğe göre motosiklet sayısında yüzde 22,5 ile artış gösterdi. İstatistiğe göre kaydı yapılan diğer araçların sayılarını ise, yüzde 14,9’unu kamyonet, yüzde 7,7’sini traktör, yüzde 2,9’unu kamyon, yüzde 1,5’ini minibüs ve yüzde 0,6’sını otobüs oluşturduğu ifade edildi. Adana’da otomobil 391 bin 6, minibüs 11 bin 458, 4 bin 608  otobüs, kamyonet 117 bin 306,  kamyon sayısı  22 bin 408, motosiklet  176 bin 729, özel amaçlı kullanılan  araç sayısı 1787,  traktör sayısı  60 bin 394 oldu.

‘İlk Mezunlarımız’ töreni Haber

‘İlk Mezunlarımız’ töreni

Firdevs ARSLAN ADANA (İLKHABER) - Adana’da farklı alanlarda kalfalık ve ustalık belgesi veren Çukurova Mesleki Eğitim Merkezi’nde ilk defa mezuniyet töreni heyecanı yaşandı. Okul Müdürü Tolga Nacar, geleceğe özgüvenli gençler yetiştirdikleri için mutlu olduklarını söyledi. Adana Yol-İş Holiday Otel’de düzenlenen mezuniyet töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla birlikte başladı. Mezuniyet töreninin açılış konuşmasını yapan Çukurova Mesleki Eğitim Merkezi’nin başarılı okul müdürü Tolga Nacar, bir ilke imza atmanın gururunu yaşadıklarını söyledi. Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) diploma programına kayıtlı öğrencilerin başarılı bir eğitim programı daha geride bırakarak mezun olduklarını ifade eden Nacar, “Onlar içinde biz öğretmenler içinde çok önemli bir gün. MESEM’den mezun olan öğrencilerimize Ustalık, Kalfalık belgesinin yanı sıra Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi diploması da veriyoruz. Ayrıca ilk defa lise mezunu veren bir mesleki eğitim merkezi olarak mezuniyet günü düzenledik. ‘İlk Mezunlarımız’ isimli gecemize destek veren İstihdam İçin Mesleki Eğitim Programı’na (İMEP) çok teşekkür ediyoruz. Gençlerimiz, mutlu ve umutlular. Bizlerde sevinçliyiz. Sevgili öğrencilerimizin yolları açık olsun. Çukurova Mesleki Eğitim Merkezi’nin 2019-2023 yıllarını içeren stratejik planı ile hedeflenen yere ulaştık. Planlama dönemi içinde okulumuzun bütün paydaşları ile işbirliğine girerek öğrencilerimizin hedeflerini gerçekleştirdik. Bu sayede geleceğe kaliteli ve özgüvenleri yüksek nesiller yetiştirmek, onları en mükemmel biçimde hayata hazırladık. Bu çalışmalarımızın okul gelişimine katkısı olacağı inancı ile emeği geçen tüm insan kaynaklarımıza teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi. Öte yandan mezuniyet töreninde pasta kesimi yapılırken, öğrenci ve öğretmenler birlikte halay çekip keplerini havaya attılar.

MAÜ’de Cübbe Giyme töreni gerçekleştirildi Haber

MAÜ’de Cübbe Giyme töreni gerçekleştirildi

ADNAN AVUKA MARDİN(İLKHABER)- Mardin Artuklu Üniversitesi 2022-2023 eğitim, öğretim yılı cübbe giyme töreni Rektörlük büyük salonunda yapıldı. Törene Vali Vekili Abdullah Demirdağ, Cumhuriyet Başsavcısı Dr. Aydın Turhan, Artuklu Kaymakamı Mesut Tabakcıoğlu, MAÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çoşar, Mardinli Prof. Dr. Mehmet Çelik, İLKHABER, İLKSES ve Güney Hakimiyet Gazeteleri imtiyaz Sahibi İş İnsanı Halil Arslan, STK Temsilcileri, Öğretim Görevlileri, öğrenciler ile il yöneticileri ve büyükşehirlerden gelen Mardinli gruplardan oluşan seçkin bir davetli grubu katıldı.  2023 yılı Akademik değerlendirme ve cübbe giyme  töreninin açılış konuşmasını Mardin Artuklu Üniversitese Röktürü Prof. Dr. İbrahim Özçoşar yaptı. 2023 Yılı Akademik Değerlendirme ve Cüppe Giyme törenini geçmiş yıllardan daha geniş kapsamlı bir katılımla gerçekleştirdiklerini belirten Rektör Özcoşar, MAÜ olarak 3.5 yılda neler yaptıklarını ve gelecek 3 yılda neler yapmayı planladıklarını paydaşları ve kamuoyuyla paylaşmak istediklerini belirtti.   Bu toplantıyla üniversite olarak şeffaflık ilkesinin bir gereğini de yerine getirmiş olduklarının altını çözen Rektör Özcoşar, Ağustos 2029 tarihinden itibaren üniversite olarak çalışmalarını şöyle anlattı:  “KURUMSAL GELİŞİM Bildiğiniz üzere üniversitemiz resmen 2007’de kuruldu ve 2009’da fiili çalışmalarına başladı. Hem kuruluşu ve hem de faaliyetlerine başlaması Mardin’e gönül vermiş geniş kitlelerde büyük bir heyecan uyandırmıştı.  Şahsen ben de bu sürecin yakın şahitlerinden biri olarak bu heyecanı bütün hissiyatımla en yoğun yaşayanlardandım. Yıllardır özlemle talep edilen ve şehre çok farklı alanlarda katkı sunması beklenen bir üniversitenin bu denli heyecan oluşturması oldukça doğaldı ve kuruluş süreci açısından da motive ediciydi. Mardin Artuklu Üniversitesi, o yıllarda yeni kurulan tüm üniversiteler gibi 2009’da kendine has bir vizyon ve misyon belirledi. Malumunuz olduğu üzere bu vizyon ve misyonun en belirgin ve ön plana çıkan özelliği oldukça cesur bir kararla “Butik Bir Sosyal Bilimler Üniversitesi” olmasıydı. Cesur diyorum, çünkü Türkiye’de ilk defa bir üniversite kendini sosyal bilimler ile sınırlıyordu. Bir sosyal bilimci olmama rağmen geriye dönüp baktığımda bu karar doğru muydu? Sorusuna 16 yılın sonunda çok net bir şekilde hayır cevabı veriyorum. Türkiye’de o güne kadar hiçbir uygulaması olmayan, dünyada da çok nadir ve güçlü ekonomik desteklerle birkaç örneğe sahip bir uygulamayı yeni kurulmuş üstelik de kurulduğu şehrin tek üniversitesi olan bir üniversitede uygulamak hiç de doğru bir karar değildi. Bu karar şehrin üniversiteden beklentilerinin karşılanmaması ve üniversitenin de kadük kalması gibisinden bir sonuç doğurdu.   Mardin Artuklu Üniversitesi uzun süre Türkiye’de Fen bilimleri, mühendislik, teknoloji ve bunlarla ilişkili birimlerin olmadığı tek üniversite olarak kaldı.  Mardin tarihi, turistik ve sosyolojik özellikleri ile ön plana çıkan bir şehir olmasına karşın günümüzde sadece bu özellikler ile nüfusu 1 milyona yaklaşan bir şehri ayakta tutmanın imkansız olduğu bilinen bir gerçek.  Şehrin sanayisinin, ticaretinin ve bunlarla ilgili bütün alanların gelecek vizyonun olması ve şehrin üniversitesinin de bütün bunları destekleyen bir vizyona sahip olması gerekir.  Kaldı ki sadece sosyal bilimler üniversitesi olarak yola çıkan bir üniversitenin akademik olarak da bir başarı ortaya koyması mümkün değildi. Bu vizyonun ortaya konulmasından sonraki süreç de maalesef şehrin üniversiteden, üniversitenin şehirden koptuğu, gündem ve güncelin etkisinde, profesyonel verilere dayanmadan ve ilgili tarafların destek ve düşüncesine alınmadan oluşturulan stratejilerle şekillendi. Bunları niye anlatıyorum? Öncelikle belirtmek isterim ki bu anlattıklarımın kişilerle hiçbir ilişkisi yok. Tamamen kurumsal bir özeleştiriden, başında bulunduğum kuruma dair bir özeleştiriden bahsediyorum. Ve tüm bunları anlatmaktan gayem MAU’nün Ağustos 2019 itibariyle buvizyonu ve yaklaşımı bir kenara bırakarak şehrin ihtiyaçları çerçevesinde yeniden şekillenen ve şehirle beraber hareket eden bir üniversiteye dönüşmesi sürecinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak. Kurumsal olarak birazdan sizlerle bazı verileri paylaşacağım ama benim için bu verilerden ve gelişim rakamlarımızdan daha önemlisi kurumsal anlamda  “Şehre dokunan ve şehrin dokunduğu bir üniversiteye dönüşmüş olmamız. Stratejilerini belirlerken el yordamıyla hareket eden, güncelin etkisinde kalan veya çeşitli grupların yönlendirmelerini dikkate alan bir üniversite değiliz artık.  Bir karar aldığımızda profesyonellerin, uzmanların fikirleri ve raporlamalarını, şehrin ve üniversitenin ihtiyaçlarını, ilgili tüm tarafların görüşlerini, ilgili mevzuatları ve bürokrasinin işleyişini dikkate alarak yapıyoruz.  Bu üniversitenin son 3,5 yılda yaptığı en önemli iş nedir diye sorarsanız bence tam olarak budur derim. Bu yaklaşımın yansımalarını son üç yıldaki bütün çalışmalarımızda görmek mümkün. Ama ben toplumsal anlamda en çok dikkate alınan gelişme olan Tıp Fakültesi çalışmalarımızı somutbir örnek olarak vermek istiyorum: Hatırlarlar sürecin bütün aşamalarının en yakın takipçisi ve destekçisi oldular; Tıp fakültesi ile ilgili girişimlerimiz popülist bir yaklaşımla, planlama yapılmadan, el yordamıyla başlayan girişimler değildi. Öncelikle oldukça profesyonel bir şekilde hazırlanmış, verilere dayalı bir akademik rapor hazırladık. Bu raporda Mardin’in bir Tıp Fakültesine ihtiyacı olup olmadığı, şehrin ve üniversitenin bir tıp fakültesini taşıyıp taşıyamayacağını, sürdürebilirlik ve proses zorlukları dikkate alarak araştırdık.  Doğrudan ve dolaylı ilgili bütün taraflarla görüşmeler yaptık. Kısacası süreç baştan sona profesyonel işledi. Tam da bir üniversiteye ve Mardin’e yakışır şekilde…. Kalite Bu yeni yaklaşımımızı, yani profesyonel yönetim anlayışımızı kişisel tercih ve insafa bırakmadan Kalite Güvence sistemi çerçevesinde normatif değerlere dönüştürdük. Kalite güvence yönergesi, kalite politika belgesi, uluslararası kalite politika belgesi, eğitim öğretim kalite politika belgemizi oluşturduk. Kalite güvence sisteminin üniversitenin akademik ve idari yapılanmasındaki yerini belirginleştirdik ve Üniversite kalite komisyonu ile birim kalite komisyonları teşekkül ettirdik. Kurumsal hafızanın güçlendirilmesi, mezun izleme sistemi, iç ve dış paydaşlarla ilişkiler, uluslararası protokoller ve ulaşılabilirlik alanlarıoluşturduk  ve güçlendirdik. Tüm süreçlerimizin PUKÖ (Planla, Uygula, Kontrol et, Önlem al) döngüsü çerçevesinde değerlendirilmesini standart hale getirdik. Yine tüm çalışmalarımızın ve karar alma süreçlerimizin dayanacağı esasları yönetmelik ve yönergelere bağladık. Son 3 yılda 12 yılda hazırlananın 3 kat fazlası yönetmelik ve yönerge hazırladık. Kısacası üniversitenin işleyişini kişilere bağlı olmaktan çıkarıp, ilkelere ve mevzuata bağlı bir yapıya dönüştürdük. Bu bağlamda yaptıklarımızı dış gözlemcilerin denetlemesine açıp, yapılan denetlemeler sonrasında ISO 9001 belgemizi aldık. Akretide Tüm bunların yanında ulusal ve uluslararası akreditasyon standartlarıyla ilgili gereklilikleri yerine getirerek akredite olmaya yönelik eylem planımızı oluşturduk.   Bazı birimlerimiz akredite süreçlerini tamamladılar, bir kısmı başvuru aşamasında, geri kalanların başvuru süreçleri devam ediyor. 3 yılda bitirmeyi planladığımız akreditasyon süreçleri tamamlandığında Mardin Artuklu Üniversitesi uluslararası alanda tüm yönleriyle tanınan bir üniversite statüsü elde etmiş olacak. Kurumsal gelişmemiz sadece teorik bir gelişmeden ibaret değil tabi ki, artık hem akademi hem de idari olarak kadrolaşmasını büyük ölçüde tamamlamış bir üniversiteyiz. Rektörün tek başına bütün üniversiteyi yönettiği bir üniversite de değiliz. Fakültelerimizi dekanlar, yüksekokullarımızı müdürler, bölümlerimizi bölüm başkanları yönetiyor.  Genel sekreterlik ve daire başkanlıkları kendi alanlarıyla ilgili çalışıyorlar. Katılımcı ve şeffaf bir karar alma mekanizmasına sahibiz.Yeni yönetim ve eğitim politikamız Mardin Artuklu Üniversitesine aidiyet bilincinin bir kimlik olarak benimsenmesini teşvik ediyor. Bunu kurumsal bir politika olarak benimsiyor ve bu bilincin oluşumunu tüm çalışma arkadaşlarımız ve öğrencilerimiz düzeyinde hem müfredat uygulamaları hem de çeşitli etkinliklerle destekliyoruz. Bütün çalışmalarımızın ana temasıBİR ARTUKLU ÜNİVERSİTESİ KİMLİĞİ oluşturmak. Üniversite yönetiminin en belirgin özelliği ilişkilerin hiyerarşik değil paydaşlık zemininde kurulması. Bunu “minumum hiyerarşi maksimum paydaşlık” şeklinde formüle ediyoruz. Bu formül bütün motivasyon unsurlarının üzerinde bir motivasyon unsuruna dönüşmüş durumda. Üniversiteyle ilişkisi olan herkesin bir şekilde “üniversitemiz” diyebileceği bir dil kurmayı hedefledik ve bunu büyük ölçüde başardık. Bugün en çok övündüğümüz hususlardan biriinsan kaynaklarımızın atama, yükseltme ve performans değerlendirmesine dair nesnel ölçütlerle hareket ediyor olmamız.  Üniversitemizin profesyonel yaklaşım ve stratejilerinin sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik önemli adımlarımızdan biri de mevcut koordinatörlüklerimizi aktifleştirdiğimiz gibi yeni koordinatörlükler kurarak  çalışma alanımızı zenginleştirmek oldu. Hem şehre hem de akademik çalışmalarımıza katkı sunacak bir çok yeni koordinatörlük oluşturduk. Kampüs Kurumsal olarak en önemli gelişmelerimizden biri kampüsümüzün bir üniversiteye yakışır hale gelmiş olması. Birçoğunuz kampüsün 3 yıl önceki halini hatırlıyordur. Öğrencilerin ve hocaların gelmek istemediği, ÖSYM ve Açık öğretim sınavlarında şehirden mecburen gelenlerin geldiklerine bin pişman oldukları, durmadan park sorunu yaşanan bir kampüsümüz vardı.    Bu kampüsümüz UI GreenMetric 2022 proje endeksine göre dünyanın en sürdürülebilir üniversiteleri arasında 539. sırada yer aldı. Yeşil alan çalışmalarımız. Sıfır atık ve Çevre Yönetimi belgemizi aldık. Tüm bu çalışmalar üniversitemizin gelişimine büyük katkı sunarken aynı zamanda güvenilir bir kurum haline gelmesinde de önemli ölçüde etkili hale geldi.  Başta YÖK olmak üzere merkez bürokrasisi açısından üniversitemizin dikkate alınmasını sağlayan bir kurumsallaşma dönüşümü yaşadık. Bunun bir örneği olarak… 2019’un sonlarında Ösym sınavlarının Mardin’de yapılmasının ne kadar güvenli olduğu gündemdeydi…Ösym sınavlarının Midyat, Nusaybin ve Kızıltepe’de yapılması…. En iyi 7 bürodan biri… Yine bu kurumsallaşma sayesinde pandemi süreci gibi oldukça zorlu bir süreçte hızlı karar alıp uygulayabilen ve krizi sorunsuz yönetebilen birkaç üniversiteden biri olduk. Bu yaklaşım çerçevesinden kurumsal olarak neler değişti üniversitemizde? Sosyal Bilimler vizyonumuz yerini Sosyal Bilimler + 5T’ye bırakmıştı ve bunu geçen yıllarda değişik vesilelerle dile getirmiştik. Sosyal bilimler odağımızı korumakla birlikte Tıp, Turizm, Tarım, Tasarım ve Ticaret gibi yeni odak noktalarımızdan bahsetmiştik.  Şimdi artık bunların yanına 6. T’yi de ekliyoruz.  Teknoloji yeni odak noktalarımızda biri haline geliyor ve Mühendislik Fakültemizi aktif hale getiriyoruz.  Birazdan bundan tekrar bahsedeceğim. Kurumsal değerlendirmemizi yeni vizyon ve misyonumuzla bitirmek istiyorum. Vizyon Yerel ve evrensel değerlerden güç alarak ilim, kültür, sanat ve teknolojide uluslararası alanda özgün, yaratıcı ve lider bir üniversite olmak.  Misyon İnsanı merkez alan, yerel ve evrensel değerlere dayalı eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme, kültür-sanat, bilim ve teknoloji alanlarında özgün, yenilikçi ve eleştirel bakışı ilke edinen, ahlaki değerlerle donanmış, çevreyi önemseyen, sosyal ve mesleki sorumluluğa sahip, kurum ve kalite standartlarına uymayı özümsemiş, insanlığın birikimine katkı sunan örnek bireyler yetiştirmek ve bu alanlarda özgün araştırmalar yapan lider bir üniversite olmaktır. Akademik Gelişim Üniversitemizin bu süreçteki akademik gelişimine gelince… 11 Fakültemiz, 2 enstitümüz, 3 Yüksekokulumuz, 8 MYO ile yolumuza devam ediyoruz. Fakültelerimiz: Edebiyat Fak., İİBF Fak., İslami İlimler Fakültesi, Turizm Fak., Güzel Sanatlar Fak., Mimarlık-Mühendislik Fak.,  Fen Bilimleri Fak., Sağlık Bilimleri Fak., Tıp Fak, Midyat Sanat ve Tasarım Fakültesi, Kızıltepe Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fak. Fakülte sayımız: 8-den 11’e çıktı: Mühendislik fak. Aktif hale getirdik. Bilgisayar mühendisliği bölümümüzü açtık, hoca alınmasına yönelik YÖK’ten izinlerimizi de aldık, önümüzdeki haftalarda hoca ilanını da çıkacağız inşallah. Hem kendi akademik değerlendirmemiz hem de şehirdeki paydaşlarımız ile görüşerek her yıl bir veya birkaç yeni bölümle bunu geliştirmeyi planlıyoruz. Önümüzdeki 3 yılda ise bunlara iki fakülte daha ekleyeceğiz. Diş hekimliği ve Eczacılık… 13’e çıkacak. Tıp Fakültemiz çok iyi durumda. Midyat Sanat ve Tasarım Fakültemiz: 4 Bölüm, 1 bölüm aktif,  5 akademisyen her yıl bir bölüm açmayı Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi: Enstitülerimiz:   Özellikle lisansüstünde Farklı disiplinleri bir araya getirerek disiplinlerarası lisansüstü programlar  açtık. Kürtçe, Arapça ve Süryanice  doktora programları…. Yüksekokullarımız: MYO MYO’larımızı şehrin sanayisi ile ortak çalışmalar yürüten ve farklı sektörlerin yetişmiş eleman ihtiyacını karşılayan birimlere dönüştürme çabası içindeyiz. Bu çabanın en önemli çalışması OSB MYO kurmak. Meslek Yüksekokulları ve OSB MYO Vizyonumuz; Yapılan alan araştırması, literatür taraması ve mevcut Meslek Yüksekokulumuzda açık bulunan Makine, Elektrik, ve Elektronik Teknolojisi bölümleri göz önünde bulundurularak Mardin OSB Meslek Yüksekokulunda açılması planlanan bölümler şunlardır. Gıda Teknolojisi, Tekstil Teknolojisi, Alternatif Enerji Kaynakları, Otomotiv Teknolojisi, İklimlendirme ve Soğutma, Kaynak Teknolojisi Akademisyen Sayımız: Prof.Dr. 16-28, Doç.Dr. 30-84, Dr. Öğretim Üyesi 143-191 toplam  498-591 Araştırma Merkezlerimiz: 17 Araştırma merkezimi ile önemli çalışmalara imza atmaktayız. Göç Arş. Ve Mardin Araştırmaları merkezlerimiz Uluslarasılaşma: Tüm bu süreçte önmeli gelişim yaşadığımız alanlardan biri de uluslarası çalışmalarımız oldu. Uluslarasılaşma çalışmalarımız çerçevesinde  Uluslarası ilişkiler ofisimizi güçlendiren bir çalışma yürüttük. Nitelikli Üniversiteler ile işbirliğini geliştirip yapılan  protokoller ile ortak çalışmalar yürütüyoruz. Konuyla ilgili uzman kadrolar istihdam ederek uluslarasaı çalışmalarımıza hız verdik. Erasmus, Mevlana gibi programlar çerçevesinde hem öğretim üyesi hem de öğrencilerimizin uluslarası projelerini destekledik. Yurtdışında birçok üniversite ile ikili anlşamalar imzaladık. Müfredatlarımızı Bologna süreçlerine uygun hale getirdik. Uluslararası anlaşmalarımız tabloyu gözler önüne daha net serecektir. Yayınevi ve Dergilerimiz 2009-2018 arası 46 kitap, 2019-2022 48 kitap.. dergilerimiz.. Mukaddime Akademik birikimi şehirle PAYLAŞMAK…. MAUKÖK Dünya Bankası'nca yayımlanan bir raporda(*) gelişmekte olan ülke üniversitelerinin, yüksek meblağlı bütçe tahsisleriyle dünya çapında üniversite olma hedefi yerine kaynaklarını, bilgilerini ve birikimlerini bulundukları bölgelerin kalkınmasına sarf etmelerinin daha doğru olduğu belirtilmektedir.Her ülkedeki üniversitelerin dünya çapında birer okul hâline gelmesi zaten beklenemez. Çünkü böylesi bir hedefe ulaşmak gerçekten de çok yüksek meblağlı bütçeleri gerektirir. Özellikle gelişmekte olan ülke üniversitelerinin üniversiteleri için bu tür bir hedefin kolay ulaşılabilir olmadığı bârizdir. Dolayısıyla, Raporda da belirtildiği üzere, söz konusu üniversitelerin imkânlarını bölgesel kalkınmaya sarf etmeleri daha makul görünmektedir. Üniversitelerin bölgesel kalkınmaya katkı sağlamaları, bulundukları bölgelerde mevcut olan ziraat, sanayi ve hizmet sektörleri ile kuracakları bağlarla mümkün olacaktır. Herhangi bir bölüm ayırımına gitmeksizin üniversitelerin bütün akademik ve idarî birimleriyle hareket ederek bunu gerçekleştirmesi mümkündür.(**) İşte MAÜKÖK, bunun gerçekleştirilmesi için katkı sağlamayı hedeflemektedir. 1) Üniversiteyi ‘bölgesel kalkınma odaklı’ bir kurum hâline getirerek şehrin ve bölgenin katma değer seviyesini yükseltmek ana hedefi çerçevesinde; Şehrin ve bölgenin temel sektörel ve kurumsal fizikî ve dijital envanterini çıkarmak, Bunların MAÜ tarafından karşılanabilecek temel ihtiyaçlarını tespit etmek, MAÜ’deki birim personelinin uzmanlıkları itibariyle fizikî ve dijital envanterini çıkarmak, Söz konusu ihtiyaçlarla kaynakları buluşturmak. 2) ‘Sektörel işbirliklerinin artırılması’ ve ‘kurumsal kapasitenin geliştirilmesi’ ara hedeflerine yönelik olmak üzere fakat bunlarla sınırlı kalmamak kaydıyla, şu faaliyetleri icra etmek: projeler; eğitim programları, toplantılar; bilgi destekleri; saha çalışmaları, araştırmalar; istatistikler, iktisadî panoramalar; teknoloji transferleri; Ar-Ge; ticarî istihbarat ve strateji; sosyo-kültürel faaliyetler. MAUTAS, MAÜSAS,  MAÜHİS Eğitim ve Öğrencilerimiz Benim için son 3,5 yılın en zevkli, en verimli,  en anlamlı çalışmaları öğrencilerimize yönelik çalışmalarımız oldu.  Uzun yıllar STK’larda gençlik çalışmaları yapmış biri olarak, en önemli yatırımın insana yapılan yatırım olduğunun, Mardin’in, ülkemizin ve insanlığın  geleceğinin gençlerin elinde olduğunun farkındaydık. Bu sebeple en heyecanlı çalışmalarımız öğrencilerimiz için yaptıklarımız oldu. Elbette bizi tüm bu süreçte en çok üzen hususlardan biri de pandemi ve deprem süreçlerinin öğrencilerimizle aramıza uzun ayrılıklar sokmasıydı. Buna rağmen öğrencilerimizle bağımızı hiç koparmadan çalışmalarımıza devam ettik.  Öncelikle kendimize belirlediğimiz en önemli hedef gençlerle ilgili olandı. Bu hedefi şöyle belirlemiştik:“AKL-I SELİM, KALB-İ SELİM VE ZEVK-İ SELİM SAHİBİ BİR GENÇLİK YETİŞTİRMEK.” Tüm bu süreçte bütün olumsuz “Z kuşağı” vs. gibi söylemlere karşılık  gençlere dokunduğumuzda nasıl olumlu sonuçlar aldığımıza aynelyakin, ilmelyakin, hakkelyakin şahit olduk. Gençlerimizle birlikte üniversitemiz kimliğini belirgin şekilde tanımlayabilecek bir motto üzerinde de uzlaşıya vardık. Nerdeyse üniversitemizin logosu kadar üniversitemizle özdeşleşen bu mottoyu artık hepiniz biliyorsunuz. “AHLAK, BİLGİ, ÜRETİM.” Bu mottonun öğrencilerimiz tarafından benimsenmesi tahminlerimizin ötesinde oldu. Bu benimsemeyi bugün üniversitemizde en önemli başarısı olarak değerlendiriyoruz. Peki hangi alanlarda kaç öğrencimiz var? ÖĞRENCİ SAYILARI 2019 YILI 2023 YILI ÖN LİSANS 5558 5811 LİSANS 6118 8519 YÜKSEK LİSANS 977 1814 DOKTORA 55 108 TOPLAM 12708 16252 YABANCI UYRUKLU SAYISI 539 2059 Son 3,5 yılda öğrencilerimizin sadece sayısı artmadı aynı zamanda onlara sunduğumuz eğitim ve sosyal imkânların da niteliğini artırmaya yönelik bir strateji izledik. Çift anadal,  yan dal, fakülteler ve bölümler arası seçmeli ders havuzu, yaz okulları, bitirme tezleri sunum ve ödüllendirilmesi, öğrencilere yönelik bilimsel geziler, öğrenci panelleri eğitimde niteliği arttırmaya yönelik faaliyetlerimizin başlıcaları oldu. Öğrencilerimizi üniversite yönetiminin bir paydaşı haline getirdik. Öğrenci rektör danışmanı uygulamasını başlatan ilk ve tek üniversiteyiz. Öğrencilerimiz için en anlamlı gelişmelerden biri öğrenci yemekhanemiz ve sosyal yaşam merkezimizin bitirilmesi oldu. Bodrumlarda ilkel şartlar verilen öğrenci yemeği yerine oldukça iyi şartlarda, 4 çeşit yemeği 3 TL’ye yiyebilecekleri bir imkân sunduk. Kampüsümüzdeki derslik sorunun uzun yıllardır yarım bırakılmış Merkezi derslik inşaatını tamamlayarak çözdük. Pandemi ve deprem süreçlerinde uzaktan eğitim sistemini en hızlı kuran ve en iyi kullanan üniversitelerden biri olduk.  Pandemi sürecinde öğrencilerimize sadece ders imkanı değil aynı zamanda sosyal medya üzerinden üniversite ile irtibatlarını devam ettirebilecek sosyalleşme imkanları sunmak için EVDE ÜNİVERSİTE programları yaptık. Öğrencilerimizin en küçük sorunlarını dahi olabildiğince hızlı çözmeye yönelik bir Dijital Çözüm Merkezi (MAU ÇÖZMER) kurduk. PUAM, psikolojik destek…. Öğrnecilerimizin kendilerini geliştirebilecekleri AYP ve İslami İlimler Akademisi gibi özel programlar hazırladık. Bu programlardan AYP Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu (ANKOS) tarafından En iyi uygulama ödülü aldı. Üniversitemizin bazı iş alanlarında öğrencilerimizi kısmi zamanlı olarak istihdam ettik.  Bu süreçte 443 öğrencimiz kısmi zamanlı olarak çalıştı. Öğrencilerimizin gelecek planlamalarını takip edip, onlara destek sunmak için kariyer merkezimizi aktif hale getirdik. Kariyer merkezimiz öğrencilerimizle mezun olduktan sonra da ilişkilerimizi devam ettirdiğimiz bir irtibat merkezi olarak çalışıyor. Öğrencilerimizin spor ve sosyal faaliyetlerini de destekleyen bir yönetim anlayışı ortaya koyduk. 2019 yılında 17 branşta 238 olan lisanslı sporcu sayımız, 2023 yılında 26 branşta aktif sporcu sayımız 451’e yükselmiştir. Ayrıca mezun olan öğrencilerimize teslim ettiğimiz lisans sayısı 2019 itibariyle 238 iken bu sayı 746 olmuştur.Öğrencilerimize Atletizm, Kros, Futbol, Futsal, Bilek Güreşi, Hentbol, Kort Tenis, Voleybol, Masa Tenisi vb. branşlara faal olarak katılım konusunda her türlü destek sağlanmış ve ulusal müsabakalara en fazla katılım gösteren ilk 10 üniversiteden biri olmuştur. (Tablo) Yine öğrenci kulüplerimizin sayısını 34’ten 70’e çıkardık. Öğrencilerimiz bu kulüpler aracılığıyla özellikle sosyal destek faaliyetlerinden dinamik bir tablo ortaya koydular. Açıkça belirteyim ki öğrencilerimiz bu süreçte kazandıkları özgüven ve gerek köy okullarına verdikleri destekler gerekse deprem sürecindeki fedakar çalışmaları bizim de en önemli övüç kaynağımız ve başarı göstergemiz haline geldi. Ve son cümle olarak; bütün bu çalışmalarımızı şöyle özetleyebiliriz: MAÜ artık öğrencisi, hocası ve idari çalışanları ile koca bir aile oldu. Bu aile kendi içinde uyumu sağladığı gibi  Mardin’de de hemen her alanda görünür ve şehre katkı sunan bir üniversite kimliğine dönüştü. MAÜ öğrencisiyle, hocasıyla bir yandan deprem çalışmalarında en önde yer alırken diğer yandan sanayi, tarım, turizm ve akla gelebilecek çok farklı sektörlerle projeler hazırlayan, işbirlikleri yapan bir üniversiteye dönüştü. Bugün artık şehirde nereye bakarsanız üniversitenin izini görmeniz mümkün. Bununla birlikte ulusal ve uluslararası alanlarda kendini ispatlamaya çalışan bir girişim ruhu da her gün biraz daha görünür hale geliyor. Kısacası MAÜ eşittir AHLAK, BİLGİ, ÜRETİM” ARSLAN: ÖĞRENCİLERİMİZE BURS İMKANI SAĞLAYALIM Törende bir konuşma yapan Prof. Dr. Mehmet Çelik;  Rektör ibrahim Özçoşar’ın başarı basamakları hakkında geniş bilgi verdi. Gazeteci Halil Arslan ise eğitimin önemine vurgu yaptığı konuşmasında; Mardinli iş insanlarından öğrencilere burs vermesini istedi. Arslan, “Her Mardinli iş insanının mutlaka  okumak isteyen öğrencilere burs vermesini istiyoruz. Okumak isteyen öğrenciler yarın birer İbrahim Özçoşar, birer Mehmet Çelik olabileceklerdir. Onun için ben buradan bir çağrı yapıyorum. Öğrencilerimize sahip çıkalım” dedi. Çeşitli bölümlerden doçent, doktor ve profesör ünvanlarını elde eden öğretim üyelerine cübbeleri Prof. Dr. İbrahim Özçoşar tarafından giydirildi. Ressam İsmet Yedikardeş’e de başarılı resimleri ve Mardin tanıtımından dolayı  Fahri Doktora  ünvanı verilerek cübbe giydirildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.