# İmo Adana Şube Başkanı Hıdır Çak

İLKHABER-Gazetesi - İmo Adana Şube Başkanı Hıdır Çak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İmo Adana Şube Başkanı Hıdır Çak haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

1998 Ceyhan depreminin 27. yılında hayatını kaybeden vatandaşlar anıldı Haber

1998 Ceyhan depreminin 27. yılında hayatını kaybeden vatandaşlar anıldı

Ceyhan Belediyesi ile İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi, 27 Haziran 1998’de yaşanan Ceyhan Depremi’nin 27. yıl dönümü dolayısıyla anma programı düzenledi. Törene katılan çok sayıda vatandaş, depremde hayatını kaybedenler için Deprem Anıtı’na karanfil bıraktı. İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak yaptığı basın açıklamasında, 1998 Ceyhan Depremi ile 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinde aynı ihmal ve risklerin devam ettiğini belirterek, acil önlemler alınması konusunda çağrıda bulundu. “Ceyhan ve 6 Şubat depremleri aynı gerçeği gözler önüne serdi” 27 Haziran 1998’de meydana gelen ve 145 kişinin yaşamını yitirdiği, binlerce kişinin ise evsiz kaldığı depremin üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen benzer ihmal zincirlerinin sürdüğüne dikkat çekerek şunları söyledi: “27 Haziran 1998 tarihinde meydana gelen Adana - Ceyhan Depreminin 27. yılını, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerin acılarını da yüreğimizde taşıyarak karşılıyoruz. Öncelikle; 27 Haziran 1998 Adana Ceyhan Depremi ve 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı saygıyla anıyor, yakınlarına sabır diliyor ve tekrar böylesi acıların yaşanmamasını temenni ediyoruz. 27 Haziran 1998 yılında saat 16.55’de meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki Adana – Ceyhan Depremi; 145 kişinin ölümüne, bin 500 kişinin yaralanmasına ve binlerce kişinin evsiz kalmasına yol açmıştır. Depremin hemen ardından İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubemiz Ceyhan’da incelemede bulunmuş ve ön hasar tespitinde gönüllü olarak görev almıştır. Yapılan incelemelerle; Ceyhan ilçesindeki can kaybı ve hasarların, binaların mühendislik hizmeti almamasından ve o dönemin yasa ve yönetmeliklerin yetersiz kalmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Ceyhan Depremi ve ülkemizde yaşanan diğer depremler, özellikle de ülkece büyük acılar yaşatan 6 Şubat depremleri göstermiştir ki; ülkemizin en önemli sorunlarından birisi, mevcut yapı stokumuzun önemli bir oranının, riskli ve deprem güvenliği olmayan yapılar olmasıdır. Yıllardır yapı stokumuzun bu vahim durumunu ve bu durumun ortadan kaldırılması için hemen önlemler alınması gerektiğini söylüyoruz. Ne yazıktır ki 6 Şubat Depremleri bu gerçeği bir kez daha acı bir şekilde ortaya koymuştur.” “Kaçak yapılaşmanın önüne geçilmeli, yapı envanteri çıkarılmalı” Depreme karşı dirençli kentler için öncelikli olarak yapıların risk analizinin yapılması gerektiğini vurgulayan Çak, “Bu bağlamda; canlarımızı emanet ettiğimiz yapılarımızı depreme dayanıklı olarak tasarlamamız gerektiğini ve riskli olan yapılarımızı gerek güçlendirerek, güçlendirilemeyenleri ise yerinde dönüşümle yenilememiz gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Ülkemizdeki riskli yapı stoku belirlenerek, yapı envanteri çıkarılmalı; belirli bir risk sırası ile tüm binaların deprem güvenliği sağlanmalıdır. Gerek merkezi, gerekse yerel yöneticilerin kararlılıkla uygulayacağı yasal düzenlemeler yapılmalı, kaynakların doğru ve yerinde kullanımı için önlemler alınmalıdır. Kaçak yapılaşmanın önüne geçilmeli ve yeni bir imar affı söz konusu edilmemelidir. Mevcut Yapı Denetim Yasası’nın öngördüğü, ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi modeli yerine; mesleğinde yetkin yapı denetçilerinin faaliyetlerine dayalı, meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir model hayata geçirilmelidir. Kentsel dönüşümde kamu yararı gözetilmeli, dönüşümde sosyal, ekonomik ve mekânsal faktörler göz önüne alınmalıdır” şeklinde konuştu. “Ceyhan depremi, 6 Şubat’la aynı ihmallerin ürünü” Başkan Çak, “1998 Ceyhan Depremi, bugünün bakış açısıyla incelendiğinde, tıpkı 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri gibi yapıların depreme karşı direncinin artırılması gerekliliğini vurgulayan bir örnek olmuştur. Aynı ihmaller nedeniyle bir daha aynı acıları yaşamamak için kaybedecek tek bir günümüzün bile yoktur. İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi olarak Adana – Ceyhan Depreminin 27. Yılında bir kez daha yinelemek isteriz ki; Deprem değil, depreme dayanıklı olmayan binalar öldürür. Bizler bu reddedilemez gerçeğe istinaden, güvenli yapı, güvenli yaşam ısrarımızı ve konuyla ilgili çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz” diye ifade etti.

İnşaat mühendisleri yapay zeka seminerinde buluştu Haber

İnşaat mühendisleri yapay zeka seminerinde buluştu

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi, yapay zekanın inşaat sektöründeki etkilerini ele alan önemli bir seminere ev sahipliği yaptı. Şube binasında düzenlenen etkinlik, İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak’ın açılış konuşmasıyla başladı. Seminerde inşaat mühendisi Cem Kafadar, yapay zekanın insan zekasıyla karşılaştırılmasını yaparak, mevcut teknolojik kapasitenin gelecekte nasıl değişebileceğine dair önemli bilgiler paylaştı. Cem kafadar sunumunda; yapay zekanın bugünkü koşullarda insan zekasına erişemeyeceğini, insan beyninin 100 trilyon sinapsle, Catgpt’nin ise 2 trilyon sinapsle çalıştığını, ancak Deepseek gibi yeni teknojilerle bu denklemin bozulabileceğini, makinelerin çok hızlı bir öğrenme kapasitesine sahip olduğu söyledi. “Gelecek on yıl, son 250 yıldaki değişimlere eşdeğer dönüşüm getirecek” Gelecek on yılda, son 250 yılda yaşanan değişimlerin toplamına eş bir dönüşümle karşılaşacağımıza inanan çok düşünür ve teknolojist olduğunu belirten Kafadar; “Tarihi hep kazananlar yazmıştır. Geleceğin tarihini ise bugün algoritmaları yazanlar ve bu güce sahip olanlar yazacaktır” dedi.  Ancak bu algoritmaların şeffaflığını sağlayamazsak, sonuçlarının insanlık için tehlikeli olacağını da ilave etti. Sunum sonrası Kafadar, yapay zeka ve inşaat sorularını yanıtladı Kafadar aynı zamanda yapay zekanın inşaat mühendislerinden hangi işleri alacağını, hangilerini alamayacağını, risklerini, 2030 yıllarında şantiyelerin nasıl görüneceğini de anlattı. Sunumun bitiminde Kafadar; salondan gelen soruları yanıtladı.

İMO Adana Şubesi "Adana Ulaşımının Geleceği" Panelinde ulaşım sorunlarını masaya yatırdı Haber

İMO Adana Şubesi "Adana Ulaşımının Geleceği" Panelinde ulaşım sorunlarını masaya yatırdı

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi, Seyhan Otelinde "Adana Ulaşımının Geleceği" adlı bir panel düzenledi. Panelde, ulaşım sorunlarına dair önemli konular masaya yatırıldı. Akademisyenler Prof. Dr. Ergun Gedizlioğlu, Prof. Dr. Serhan Tanyel ve Prof. Dr. Halim Ceylan konuşmacı olarak yer alırken, panelin moderatörlüğünü İMO Adana Şube Geçmiş Dönem Başkanı Sadi Sürenkök üstlendi. Panele Adana Büyükşehir Başkan Vekili Halil Çağdaş Kaya, Adana Büyükşehir Sekreteri Türkan Eşli, Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Zihni Aldırmaz ve diğer kamu, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetim temsilcileri katıldı. Ayrıca, çok sayıda Adanalı da etkinliği izledi. İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, Adana'nın ulaşım durumunu değerlendirdi İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, ulaşımın kent hayatındaki önemine dikkat çeken Çak, TÜİK'in 2024 yılı verilerine göre Türkiye'deki toplam motorlu kara taşıt sayısının 30 milyon 261 bin 176 olduğunu belirtti. Adana'nın 862 bin 597 motorlu kara taşıt sayısı ile Türkiye'de 6. sırada yer aldığını söyledi. Ayrıca, Adana'da 1000 kişiye düşen araç sayısının Türkiye ortalamasından yüksek olduğunu vurguladı. Çak, Adana'daki toplu taşıma araçları hakkında da bilgi vererek, 1085 dolmuş, 419 özel halk otobüsü ve 303 belediye otobüsünden 293'ünün aktif olarak çalıştığını belirtti. “Adana'da günlük toplam yolcu sayısı 468.684'e ulaştı” Hıdır Çak, “Nisan ayı içinde bir günde (15 Nisan) belediye otobüsü 92.456 yolcu, özel halk otobüsü 130.637 yolcu, dolmuşlar 216.180, Hafif Raylı Taşıma Sisteminde (HRTS) 29.411olmak üzere toplam 468.684 yolcu biniş sayısı gerçekleşmiş. Yani bir günde toplam yolculukların % 46,12’si, yani yarıya yakını küçük araçlarla (dolmuş) ulaşım sağlamış. Kent içi toplu taşımada ısrarla, minibüs otomobil gibi küçük taşıma kapasiteli araçların kullanılması ve buna ulaşım altyapısının yetersizliği eklendiği sürece, durumun vahameti her geçen gün daha da artmaktadır. Toplu taşımayı teşvik etmek, metronun üniversite ve hastaneye olan yeni güzergahının bir an önce tamamlanması ve mahallelere ring seferlerinin olması, ulaşımda ücretsiz aktarma sistemine geçilmesi, toplu taşımada kullanılan araçların yenilenmesi ve yolculuk konforunu sağlaması, Adana kent içi ulaşımı için başta gelen önerilerimizdir. Ayrıca trafiğe kapalı ve yaya öncelikli alanlarının oluşturulmasını da önemsiyoruz. Çakmak caddesi ve Tepebağ gibi tarihi kent yerleşkelerinde, araç trafiğine kapalı yaya bölgeleri süratle hayata geçirilmelidir” şeklinde konuştu. Çak’ın ardından, Adana Belediyesi Başkan Vekili Halil Çağdaş Kaya, Adana kent içi ulaşımı konusunda görüşlerini paylaştığı konuşmasını yaptı ve panelin verimli geçmesi dileklerini iletti. Panelde kavşak düzenlemesi ve toplu taşıma sistemine dair öneriler sunuldu Panelde, kavşak düzenlemeleri, toplu taşıma sisteminin entegrasyonu, HRTS'nin gelişimi, tramvay güzergahlarının yerleri gibi önemli konular ele alındı. Prof. Dr. Ergun Gedizlioğlu, Prof. Dr. Serhan Tanyel ve Prof. Dr. Halim Ceylan, dünya ve Türkiye'deki şehirlerden örnekler vererek çözüm önerilerini sundular. Panel sonrasında katılımcılardan görüş ve öneriler alındı Panelin sonunda, katılımcılardan gelen görüş ve öneriler konuşmacılarla paylaşıldı. Salondan yöneltilen sorulara da yanıtlar verildi. Ulaşım konusunda daha sağlıklı çözümler için yapılan bu tartışmalar, Adana'nın gelecekteki ulaşım stratejilerinin şekillendirilmesinde önemli bir adım oldu.    

Kahramanmaraş İMO binasının yıkılmaması için İnşaat Mühendisleri çağrı yaptı Haber

Kahramanmaraş İMO binasının yıkılmaması için İnşaat Mühendisleri çağrı yaptı

6 Şubat depremlerinde çevresindeki bütün binaların yıkılması sonucu ayakta kalan ve Kahramanmaraş depremlerinin simgesi b rezerv alan içinde kalması nedeniyle yıkımla karşı karşıya kaldı. Binalarının yıkılmasını istemeyen Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi, “İMO Binamız Yıkılamaz" çağrısıyla İMO Kahramanmaraş Temsilcilik Binası önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak ve Adana ve Kahramanmaraş’tan İMO üyeleri katıldı. Yaşananları Anlattı İlkhaber Gazetesi'nden Bayram BULUT’un haberine göre; Hıdır Çak burada yaptığı açıklamada, 6 Şubat 2023 depremlerinin11 ilde resmi rakamlara göre, 38 bin 901 binanın enkazında, 53 bin 537 insanımız can verdiğini söyledi.  Sağ kalanların büyük acılar ve olanaksızlıklar altında enkazlardan canhıraş bir şekilde can kurtarmaya çalıştıklarını anlatan Çak, “Deprem günü ve depremden hemen sonra yapılması gereken kurtarma faaliyetleri zafiyetlerle, beceriksizliklerle, plansızlıklarla, eksikliklerle doluydu. Tüm bu zafiyetler can kaybını daha da arttırdı. Yaşanan tüm acıları yüreğimizde taşıyor, depremde yakınlarını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha baş sağlığı diliyoruz” dedi. Binamız Simgeye Dönüştü Depremden en fazla etkilenen ve en fazla kayıp veren illerden birinin de Kahramanmaraş olduğunu vurgulayan Çak, “İnşaat Mühendisleri Odası Kahramanmaraş Temsilcilik Binası, bu büyük yıkımın ortasında, “sağlam bina yapabiliriz” umudunu simgeleyerek ayakta kaldı. Tek bir çatlak bile oluşmadı. Yıkıntıların ortasında hasar almadan ayakta duran binamızın fotoğrafı, ulusal ve uluslararası basında yer alarak, binamız bir simgeye dönüştü. Bilim ve tekniğe riayet edilirse aslında binaların depreme dayanıklı inşa edilebileceğini herkes, gördü ve anladı. Binanın yapım süreciyle ilgili yurt içi, yurt dışı basın organları büyük ilgi göstererek, sayısız röportajlar gerçekleştirdi. Yıllardır söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz; depreme dayanıklı binaların önemini, yaşanan her deprem, büyük acılarla hatırlatıyor; ancak sıra ders almaya gelince ne yazık ki bir süre sonra unutulmaya terk ediliyor” diye konuştu. Anıt Niteliği Taşıyor Binalarının anıt niteliği taşıyan bir bina olduğunu işaret eden Çak, “Yıkıntılar arasında tek başına dimdik ayakta kalan binamız, bu unutmaya karşı, anıt niteliği taşıyan bir özelliğe sahiptir. Binanın tek bir hasar bile almadan ayakta kalması;  projesine uygun yapılması, her aşamasında denetlenmesi, sorumluların işlerini takip etmelerinin bir sonucudur. Eğer yapılar; yönetmeliklere, mühendislik bilim ve tekniğine riayet edilerek, zemin koşulları da gözetilerek ve elbette rant kaygısı ile değil, insan hayatı öncelenerek yapılırsa, deprem dirençli olacağının yaşayan bir kanıtıdır. Bir kanıt ve simge niteliğindeki binamız şimdi yok edilmeye, unutturulmaya, toplum hafızasından silinmeye çalışılıyor.  Binamız; yok edilmek yerine,  deprem dirençli binalar yapılabilir gerçekliği unutulmasın diye ayakta kalmaya devam etmelidir” şeklinde konuştu. Şubat 2023 Depremlerinin Tarihimizin En Büyük Depremlerinden Biri Unutulmaması gerekenleri sıralayan Çak, “Nitekim 6 Şubat depremlerinde yaşananlar da; bu unutmanın, ilgisizliğin, bilim ve tekniği göz ardı etmenin, arka arkaya çıkarılan imar aflarının, insan hayatını değil, rantı ön plana koyan yönetim anlayışının sonucudur. 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin milat olarak kabul edilmiş olmasına rağmen; aradan geçen 24 yıl sonra meydana gelen 6 Şubat depremlerinde, birçok ilimizde yüzbinlere binanın hasar görmesi, on binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, yaralanması deprem gerçeğine ne denli hazırlıksız olduğumuzun acı bir göstergesi olmuştur. Bu denli büyük kayıpların olması önlenebilir miydi? Çok rahatlıkla evet diyebiliriz. Şubat 2023 Depremlerinin tarihimizin en büyük depremlerinden biri olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu kadar büyük ve yaygın depremler karşısında kayıpları sıfıra indirmek belki mümkün olmayabilirdi, fakat ortaya çıkan yıkımın ve kayıpların böylesi dehşet verici seviyelerde olmasının önüne geçmek pekâlâ mümkündü. İMO Temsilcilik binamız işte bu gerçeğin simgeleşmiş bir kanıtıdır” ifadelerini kullandı. Unutulmaya, Unutturmaya Karşı Direnmeliyiz “Unutulmaya, unutturmaya karşı direnmeliyiz” diyen Çak sözlerini şöyle sürdürdü; “İMO binası bugün, rezerv alan ve yeni imar planı uyarınca başlatılan çok sayıda inşaatın arasında kalmış durumda. Hafif hasar bile almayan binamız, yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya. Rezerv alan planlarında İMO Binası yok! Vaziyet Planında hizmet binamızın yer almaması, yıkılacağının bir işareti mi? Ama sessizlik devam ediyor; tapu üzerinde şerh bulunmadığı gibi bize herhangi bir bildirim de yapılmadı. Anlaşılan o ki; korunması ve örnek gösterilmesi gerekirken, bir hafıza bilinçli olarak yok edilmek isteniyor. Rezerv alan ilanı, pek çok vatandaşımızın mülkiyet hakkına gasp olarak işletilmektedir. Tasarıma uygunluk gerekçesiyle vatandaşlarımız bir günde gelen tebligatlarla evlerinden olmaktadır. Bu tasarım uygunluğundan ziyade, masa başında verilen “ben yaptım, yaparım” anlayışıyla verilen kararlarla,  mülkiyet ve barınma hakkının tek kelimeyle insan haklarının ihlal, edilmesidir. Yıkılmak İsteniyor Kahramanmaraş Valisi Mükerrem Ünlüer, geçen hafta yaptığı açıklamada, 6 Şubat 2023 depremleri sonrası kent merkezinin yeniden tasarlandığını, bu kapsamda belirlenen rezerv alanlar içerisinde kalan binaların, sağlam dahi olsa yıkılacağını belirtti. Rezerv alana ilişkin özel tasarımlar yapıldığını söyleyerek, şu sözleri sarf etti: “arada birkaç bina da bu tasarımı etkilediği için kaldırılıyor. Yoksa o binalar hasarlı olduğu için değil, o tasarıma uymadığı için yıkılıyor". Sağlam binamız, örnek binamız; inandırıcı olmaktan çok uzak tasarıma uymadığı gerekçesiyle yıkılmak isteniyor. “deprem Anı Müzesi” Olarak Düzenleyelim Tam da buradan söylemek isteriz ki; eğer sorun tasarıma uymama sorunuysa, gelin birlikte binanın görsel tasarımını değiştirelim, hatta binamızın bir bölümünü “Deprem Anı Müzesi” olarak düzenleyelim. Ayrıca kentsel tasarımın, binamız yerinde korunarak tekrar düzenlenmesi, ekonomik açıdan da en doğru karar olacaktır. Nitekim, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından, 6 Şubat depremlerinin ekonomik bilançosunun 2 trilyon TL’nin üzerinde olduğu açıklanmıştır. Ülkemizde giderek artan ekonomik buhranı göz önüne aldığımızda, hasarsız binanın yıkılması, aynı zamanda kamu kaynaklarının heba edilmesidir. Bu Bir Çağrıdır! İMO Binamızı yıkma düşüncesine sahip olanlar bu kararlarından hızla vazgeçsin En ufak bir hasarı bile olmayan İMO Binamızı yıktırmayacağız. Şimdi binamızı yıktırmamak için duyarlı herkesi binamıza sahip çıkmaya çağırıyoruz. Depremin değil, depreme dirençli olmayan binaların öldürdüğü unutulmasın diye; İMO Binamız ayakta kalmaya devam etmelidir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.