# İnşaat Mühendisleri Odası

İLKHABER-Gazetesi - İnşaat Mühendisleri Odası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İnşaat Mühendisleri Odası haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzm. Dr. Polatöz: Sağlık kurumları deprem yönetmeliğine uygun olmalı Haber

Uzm. Dr. Polatöz: Sağlık kurumları deprem yönetmeliğine uygun olmalı

Adana Tabip Odası (ATO) ve İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi, kentteki Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve özel sağlık kuruluşlarının depreme dayanıklılığı konusundaki tespitlerini kamuoyuyla paylaştı. Adana Tabip Odasında yapılan ortak basın açıklamasına, İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, EMO Adana Şube Başkanı Mehmet Mak, JMO Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, JFO Adana Şube Başkanı Emin Pişkin, TMMOB Adana İKK Sekreteri Kerem Şahin ile oda yöneticileri ve üyeleri katıldı. Açıklamayı Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz okudu. Uzm. Dr. Polatöz düzenlenen ortak basın açıklamasında, sağlık yapılarının deprem güvenliği konusunun hayati önem taşıdığına değinerek yönetmeliklere uygun yapı performans analizlerinin zorunlu hale getirilmesi konusunda yetkililere çağrıda bulundu. “Sağlık kurumları için deprem yönetmeliği şartlarına uyulmalı” Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, Türkiye’nin aktif deprem kuşağında yer aldığını hatırlatarak, sağlık yapılarının güvenliğinin hayati önem taşıdığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye’nin içinde bulunduğu deprem kuşağındaki aktif fayların hareketliliği; yapı güvenliğini ulusal bir mücadele konusu haline getirmiştir. Bu konun tartışmasız en kritik unsurlarından biride sağlık hizmeti verilen yapıların güvenliğidir. 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerin başında gelen Hatay, Adıyaman, Maraş ve Malatya’da da birçok hastanenin ağır hasar ya da orta hasar aldığını ve deprem sonrasında acil kullanımı gereken bu yapıların depremden etkilenen vatandaşlara hizmet verecek durumda olmadığını gördük. Birçok depremzede; enkazdan yaralı olarak çıkarıldı ama acil sağlık hizmeti alamadığı ve yüzlerce kilometre uzaklıktaki çevre illerin hastanelerine nakledilmek zorunda kalındığı için ya hastanelerde yaşamlarını yitirdi ya da kalıcı engelli duruma geldi. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği sağlık kuruluşu yapılarını, bina önem katsayısı açsından 1. Basamak önemli yapı sınıfında görmektedir. Yönetmelikte, sağlık binaları tasarlanırken bina önem davranış katsayısını normal bir binaya göre 1,5 katını alarak tasarlaması gerektiğini belirtilmektedir. Yeni sağlık kurumlarının binaları tasarlanırken bu kuralları uyulması zorunludur. Aynı zamanda kiralama yapıldığında da bu şartların sağlanmış olduğu binalar kiralanmalıdır.” “Deprem kriterlerine uygun yapı performans analizi şart” Başkan Uzm. Dr. Polatöz, “İnşaat mühendisleri Adana Şubesi ve Adana Tabip Odası olarak depremi yaşamış ve bundan sonrada yaşama riski altında bulunan kentimizde yer alan, başta Aile Sağlık Merkezleri olmak üzere Özel Sağlık Kuruluşlarının, Özel Polikliniklerin, Özel Muayenelerin bulunduğu yapıların, depreme ne kadar dayanıklı olduğunu sorguluyor ve tespitlerimizi siz değerli Adana kamuoyuna sunuyoruz. Kentimizde bulunan birçok ASM, inşaat ruhsatı dahi olmayan, mühendislik hizmeti almamış yapıların ticari amaçla yapılan bodrum, zemin ve asma katında hizmet vermektedir. İnşaat ruhsatı almış yapı denetimi görmüş binalardaki kullanımda ise, Türk Deprem Yönetmeliğinin sağlık kuruluşlarında aranan kriterlerine göre tasarlanmış yapılar olmadığı, konut ya da konut + ticari olarak tasarlanan yapıların içerisinde kiralama yöntemi ile hizmet verdiği bilinmektedir. Özel sağlık poliklinikleri ve özel muayenelerin açılış izni sırasında depreme dayanıklılık raporu istenmesine rağmen, söz konusu raporların kağıt üzerinde kaldığı görülmektedir. Yapıdan alınan bir iki sıyırma deneyi ve karot örneği ile gelişi güzel raporlar hazırlanmakta kağıt üzerinde prosedür tamamlanmaktadır. Yerinde tespit ve incelemelerin de hiç yapılmadığı ya da eksik yapıldığı görülmektedir. Oysa bu tür yapıların Türk Bina Deprem Yönetmeliğine göre deprem kriterlerini karşılayacak şekilde bina performans analizinin yapılması ve konunun uzmanları tarafından bu raporların denetlenmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu. “Dayanıksız sağlık yapıları hayati tehlike yaratıyor” ASM’lerin 2010 yılından itibaren apartman altlarına taşındığını hatırlatan Polatöz, bu durumun ciddi riskler yarattığını belirterek, “Devlet, vatandaşlarına depreme dayanıklı sağlık tesislerinde hizmet verme hakkını sağlamalıdır. Sağlık kuruluşlarının açılış izinlerinde deprem performans analizleri yapılmalı ve belli aralıklarla uzman denetimleri sürdürülmelidir. Depreme dayanıklı olmayan sağlıksız yapılarda sağlık hizmeti verilmesinin cinayete davetiye çıkarmak olduğu unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.

İMO’dan kritik uyarı: Deprem felaketi insan kaynaklı Haber

İMO’dan kritik uyarı: Deprem felaketi insan kaynaklı

Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) şubeleri, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 26. yılı dolayısıyla eş zamanlı açıklama yaptı. İMO Adana Şubesi adına Şube Başkanı Hıdır Çak, şube binasında düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Toplantıya TMMOB Adana İKK Sekreteri Kerem Şahin, Çukurova Belediyesi Başkan Yardımcısı ve İMO Adana Şube Üyesi Uğur Can Doğan, Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Çağdaş Kaya, önceki dönem başkanlar ve üyeler katıldı. Şube Başkanı Hıdır Çak, açıklamasına 17 Ağustos depreminde hayatını kaybedenleri saygıyla anarak başladı. Marmara Depremi’nin Türkiye’nin deprem gerçeğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyduğunu belirten Çak, “26 yıl geçmesine rağmen İstanbul ve Marmara bölgesinde yurttaşların deprem endişesi devam ediyor. Son olarak 23 Nisan 2025’te Silivri açıklarında meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem, hazırlıksızlığımızı bir kez daha gözler önüne serdi” dedi. Deprem tartışmalarının yanlış bir zeminde yürütüldüğünü vurgulayan Çak, gerçek sorunun binaların ve kentlerin depreme hazır olmaması olduğunu söyledi. Çak, “Türkiye’de nüfusun yüzde 96’sı deprem riski altında. Son yüz yılda 85 yıkıcı deprem oldu, yaklaşık 85 bin yurttaşımızı kaybettik. Riskli yapı sayısı ise 6 milyon civarında ve bunların çoğu hâlâ dönüştürülmedi” ifadelerini kullandı. Çak, Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı’nın hedeflerinin gerisinde kalındığını, 6 Şubat 2023 depremlerinde yaşanan kayıpların bunun somut göstergesi olduğunu belirterek, “240 binden fazla bina ağır hasar aldı ve 50 binden fazla insan hayatını kaybetti. Yıllardır toplanan kaynaklar ve yapılan planlar, vatandaşların güvenliği için yeterince kullanılmadı” diye konuştu. Kentsel dönüşümün büyük ölçüde rant odaklı yürütüldüğünü öne süren ve yalnızca yüzde 4 oranında dönüşüm gerçekleştirildiğini dile getiren Çak, eğitim ve sağlık hizmetlerinin de deprem bölgesinde hâlâ yetersiz olduğunu vurguladı. Çak, sözlerini şöyle tamamladı: “Deprem doğal bir olaydır; afete dönüşmesi ise tamamen insan kaynaklıdır. Bilimsel bilgi ve mühendislik ilkeleriyle hareket edilirse can ve mal kaybı önlenebilir. Bugün yapılması gereken, insanı önceleyen bir kentleşme anlayışı ile yapı denetiminin kamusal bir hizmet olarak etkinleştirilmesidir. Daha fazla gecikmeden harekete geçilmelidir.”

TMMOB'den TOKİ konutları eleştirisi Haber

TMMOB'den TOKİ konutları eleştirisi

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi’nde düzenlenen toplantıda, TMMOB’ye bağlı odaların Adana Şube başkanları ve üyeleri hazır bulundu. TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Kerem Şahin, kent planlamasında öngörülü ve koordineli bir yaklaşımın önemine dikkat çekerek, TOKİ tarafından Adana’da inşa edilen afet konutlarındaki sorunları gündeme getirdi. Barınma sorununun Türkiye’nin en öncelikli sorunlarından biri haline geldiğini öne süren Şahin, ekonomik koşullar nedeniyle her geçen gün daha fazla insanın bu sorunla karşı karşıya kaldığını iddia etti. 6 Şubat depremleri sonrası afet konutlarının yapımına başlanmasını olumlu bir adım olarak değerlendiren Şahin, ancak verilen sözlerin tam anlamıyla yerine getirilmediğini ifade etti. Tamamlanan bazı alanlarda ise altyapı hizmetlerinin yetersiz kaldığını, ulaşım ve sosyal donatılar açısından ciddi eksikliklerin yaşandığını dile getiren Şahin, “Çukurova ilçesi Şambayadı Mahallesi’nde 1544, Söğütlü Mahallesi’nde 2790 ve Seyhan ilçesi Karakuyu Mahallesi’nde 1683 olmak üzere toplam 6017 konut inşa edildi. Bu konutlarda yaklaşık 18 bin kişi yaşayacak. Bu yoğunlukta bir yerleşim için ulaşım, enerji, altyapı, sosyal ve kültürel yaşam alanları gibi hizmetlerin de planlanması gerekir” dedi. “YER SEÇİMİ NE KADAR BİLİMSEL?” TOKİ konutlarının inşa edildiği bölgelerin seçiminde hangi kriterlerin dikkate alındığını sorgulayan Şahin, planlı kentleşme yerine yalnızca mülkiyet durumunun gözetilmiş olmasından endişe duyduklarını dile getirdi ve yerel yönetimlerle koordinasyon sağlanıp sağlanmadığı, yerel ihtiyaçların ve önerilerin dikkate alınıp alınmadığının ise belirsizliğini koruduğunu belirtti. Şahin, 24 Şubat 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile imar planları beklenmeden, sadece jeolojik etüt raporlarına dayalı olarak konut alanı belirlenmesini eleştirerek, “Şehirlerin büyümesi sadece zemin etüdüne dayalı olarak inşaat odaklı planlanırsa, bunun yaratacağı sorunlar göz ardı edilemez. Ortaya çıkabilecek altyapı ve hizmet sorunlarının yerele bırakılması durumunda, yerel yönetimlerin bu yükü hangi kaynaklarla karşılayacağı da soru işareti” diye konuştu. Kent planlamasının bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini vurgulayan Şahin, konut alanlarının kentin imar planıyla uyumlu, coğrafi ve kültürel yapısına uygun biçimde seçilmesi gerektiğini kaydetti. Şahin, şöyle konuştu: “Sorun çözerken, yeni sorunlara yol açılmamalı. Kent yönetiminde bilimsel, planlı ve yerel dinamiklerle uyumlu hareket edilmeli. Bu kent bizim, hepimizin. Doğamızı, çevremizi ve kentimizi gözümüz gibi korumalıyız. Gelecek kuşaklara sorunlu değil, yaşanabilir bir şehir bırakmak hepimizin ortak sorumluluğudur.”

“Adana Ulaşımının Geleceği” Panelinin Sonuç Bildirgesi Açıklandı Haber

“Adana Ulaşımının Geleceği” Panelinin Sonuç Bildirgesi Açıklandı

“Adana Ulaşımının Geleceği” panelinin ardından hazırlanan sonuç bildirgesi açıklandı. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi, kent içi ulaşım sorunlarını masaya yatıran ve çözüm önerilerinin sunulduğu “Adana Ulaşımının Geleceği” Panelinin sonuç bildirgesini kamuoyuyla paylaştı. Sonuç bildirgesi, İMO Adana Şube binasında düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Toplantıda konuşan İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, 26 Nisan 2025 tarihinde düzenlenen panelde, Adana’nın giderek büyüyen ulaşım sorunlarının değerlendirildiğini, çözüm yollarının tartışıldığını ve bu kapsamda yetkililere sunulmak üzere önerilerin derlendiğini ifade etti. “TRAFİK SORUNU YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR” Hıdır Çak, “ Bu alanda paydaşların çeşitli çalışmalar çerçevesinde belirli aralıklarla bir araya gelmesi, sorunların çözümleri hakkında görüş alışverişi yapması ve toplum yararına önerilerin sunulması önem teşkil etmektedir.  Unutmayalım ki artan trafik sorunu kentimizdeki yaşam kalitesini de azaltmaktadır” şeklinde konuştu. ADANA TRAFİĞİ PANELDE MASAYA YATIRILDI Hızlı ve çarpık kentleşme ile nüfus artışının beraberinde getirdiği olguların; ulaşım ve trafik sorunlarına da yansıdığını; bu koşullar altında yapılacakların çok kolay olmadığını da belirten Çak, Adana Ulaşımının Geleceği Paneli Sonuç Bildirgesinde Panelistlerin anlatımlarından ve bunlara ek olarak panel açılış konuşması ile katılımcıların paylaşımlarından derlenen Sonuç Bildirgesinde yer alanları maddeleri ise şu şekilde sıraladı; “Doğru adımlar ulaşım ana planı yapılarak trafiğin bütünleşebilmesinden geçmektedir. Ülke genelinde ve kentlerde imar planı ile uyumlu Ulaşım Ana planlarının olması gereklidir. Bu planlar sürekli güncel ve mevcut gelişmelere uygun olarak revize edilmelidir. Ulaşım Ana Planları sürdürülebilir olmalıdır. Bir plan yapılıp uygulanamıyorsa, istenildiği kadar yeni yol yapılsın trafiği rahatlatmak mümkün değildir. Daha fazla yol daha fazla trafiğe neden olacaktır. Hafif Raylı Taşıma Sistemi (HRTS) mutlaka 2. Etabının tamamlanması ve kentin ihtiyaçlarına karşılık gelecek güzergâhlardan geçmesi sağlanmalıdır. Mahallelere ring seferlerinin olması, ulaşımda ücretsiz aktarma sistemine geçilmesi elzemdir. Genel olarak kentlerde ulaşıma ayrılan bütçeler yetersiz olmakla beraber iyi hazırlanmış planlarla ve doğru projelerle dışardan ya da içerden kaynak üretilmeli ve bu kaynaklar ulaşım için kullanılmalıdır. Ulaşım bir kentin ekonomisini, zamanını ve insan kaynağını tüketmeye dönüşmemelidir. Bu nedenle toplu taşımanın ulaşımdaki oranı arttırılmalıdır. Sistem ömrünü tamamlayan araçlar, kullanımdan alınmalıdır. Toplu taşımada kullanılan araçlar yenilenmeli ve yolculuk konforu sağlamalıdır. Belediyeler ve merkezi hükümet kent içi ulaşımı ve şehirlerarası ulaşımı birlikte düşünebilmeli ve bunu bir politikaya dönüştürmelidir. Kent içi trafiğin planlamasında sayısal verilerin kullanılarak ihtiyaca göre düzenleme yapılması önemlidir. Trafik akımında kullanılan formüllerin hidrolik kanal formüllerine benzediği akım rejimine uygun yol kesitleri oluşturmadan trafiğin akıcılığı sağlanamayacaktır. Trafikte akımın sağlanmasında çözüm alt geçit, üst geçit, kavşak sayılarının arttırılması değildir; doğru yerde doğru çözümü uygulamak gerekir. Yoksa yanlış uygulanan her dokunuş trafiği çözmeyeceği gibi farklı noktalarda tıkanmalara neden olacaktır. Erişim sürelerinin kestirilebilir olmalı ya da katlanılabilir gecikmeler tahmin edilerek optimal hızlar bulanmalıdır. Kavşak düzenlemelerinde hareket izleri son derece önemlidir. Kimin nerden gideceğinin belli olması gerekir. Yol çizgileri ( izlemeler) bu düzenlemeler içerisinde çözümü kolaylaştıracaktır. Kavşak düzenlemelerinde mümkün olduğunca sadeleştirme yapılmalı ve Anayol açıkça belirtilmeli yan yollar önemsizleştirilmelidir. Işıklı kavşak düzenlemelerinde akım düzeni kurulması ve dilim sayısına göre faz oluşturmak gerekir. Bu tür durumlarda koruma ( sarı ışık) tedbiri almak gerekir. Işıklı kavşaklarda yeşil süreleri doğru ayarlanmaz ise kapasite kaybı olacaktır. Alt yapı kapasitesini etkin kullanmak için 2 ya da 3 şeritli yollarda tek yön çözümü düşünülmelidir. Ancak bu durumda tek yönlü çözümün alternatiflerini de oluşturmak gereklidir. Yol ağında anlamlı bir düzeyde düzenli akım, uygun hızda gerektiğinde durabilen, erişilecek yere erişim süresinin güvenilir biçimde kestirilebilir düzenli akım sağlanmalıdır. Akımlara yönlere göre izleri açıkça belli olan alt yapı tasarlanmalıdır. Kavşaklarda karmaşaya izin vermeyecek, dönüşlerde kolay ve düzenli yapılabilir tasarımlar gerekir. Hız artışları zaman kazanımı ile doğru orantılıdır. Ancak buna karşılık fren boyu (kaza tehlikesi ) hızın karesi ile artar. Taşıtlar arasındaki hız farkı arttıkça güvenlik azalır (kaza olasılığı artar), kapasite (geçebilecek en çok taşıt) düşer. Bu durum, yol tasarımlarında mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Yol ağında güvenliğin ve kapasitenin artırılabilmesi (Güvenli biçimde en yüksek hacim değeri için) tasarım ve akım düzenli ve tekdüze olmalıdır. Ülkemizde dolayısıyla kentimizde de en önemli sorun düzensiz tasarımdır. Bilimsel ve teknik verilere ve yaklaşıma dayanmayan tasarımlar sorunları arttıracaktır. Doğru tasarım ilkelerini özetleyecek olursak, Özellikle otomobille olan yolculuk sayısı azaltılmalıdır. Hareketlilik, farklı yolculuk türlerine göre düzenlenmelidir. Sokaklar sosyal alanlar olarak tasarlanmalıdır. Sokaklar sosyal, toplumsal iletişim, eğlence vb. amaçlı canlı alanlar olarak tasarlanmazsa güvenliğin yok olmasına neden olur. Geniş kaldırımlar, araç trafiğini denetim altında tutan düzenleme; yaya ve çevre güvenliğini artıran uyumlu çevre oluşmasını sağlayacaktır.

İnşaat mühendisleri yapay zeka seminerinde buluştu Haber

İnşaat mühendisleri yapay zeka seminerinde buluştu

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi, yapay zekanın inşaat sektöründeki etkilerini ele alan önemli bir seminere ev sahipliği yaptı. Şube binasında düzenlenen etkinlik, İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak’ın açılış konuşmasıyla başladı. Seminerde inşaat mühendisi Cem Kafadar, yapay zekanın insan zekasıyla karşılaştırılmasını yaparak, mevcut teknolojik kapasitenin gelecekte nasıl değişebileceğine dair önemli bilgiler paylaştı. Cem kafadar sunumunda; yapay zekanın bugünkü koşullarda insan zekasına erişemeyeceğini, insan beyninin 100 trilyon sinapsle, Catgpt’nin ise 2 trilyon sinapsle çalıştığını, ancak Deepseek gibi yeni teknojilerle bu denklemin bozulabileceğini, makinelerin çok hızlı bir öğrenme kapasitesine sahip olduğu söyledi. “Gelecek on yıl, son 250 yıldaki değişimlere eşdeğer dönüşüm getirecek” Gelecek on yılda, son 250 yılda yaşanan değişimlerin toplamına eş bir dönüşümle karşılaşacağımıza inanan çok düşünür ve teknolojist olduğunu belirten Kafadar; “Tarihi hep kazananlar yazmıştır. Geleceğin tarihini ise bugün algoritmaları yazanlar ve bu güce sahip olanlar yazacaktır” dedi.  Ancak bu algoritmaların şeffaflığını sağlayamazsak, sonuçlarının insanlık için tehlikeli olacağını da ilave etti. Sunum sonrası Kafadar, yapay zeka ve inşaat sorularını yanıtladı Kafadar aynı zamanda yapay zekanın inşaat mühendislerinden hangi işleri alacağını, hangilerini alamayacağını, risklerini, 2030 yıllarında şantiyelerin nasıl görüneceğini de anlattı. Sunumun bitiminde Kafadar; salondan gelen soruları yanıtladı.

İMO Adana Şubesi, İnşaat Mühendisliği öğrencilerine meslek hayatına ilk adımı attırdı Haber

İMO Adana Şubesi, İnşaat Mühendisliği öğrencilerine meslek hayatına ilk adımı attırdı

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencileri için şube binasında tanışma toplantısı ve baret takma töreni düzenledi. Törende, İMO Adana Şubesi bünyesinde faaliyet gösteren Genç-İMO üyeleri, üniversiteye yeni başlayan öğrencilerle kaynaşarak, meslek hayatına adım atan arkadaşlarıyla ilk kez bir araya geldi. İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, öğrencilere bilimsel ve etik gelişimin önemini hatırlattı Törenin açılışı, İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak tarafından yapıldı. Çak, yaptığı konuşmada, eğitim hayatları boyunca ve mezun olduktan sonra mesleklerini icra ederken, İMO Adana Şubesinin her zaman öğrencilerin yanında olacağını belirtti. İnşaat mühendisliğinin, toplumun can güvenliğiyle doğrudan ilişkili bir meslek olduğunu vurgulayan Çak, öğrencilerin şimdiden bilimsel ve teknik gelişmeleri takip etmelerinin yanı sıra etik kurallara bağlı olmalarının büyük önem taşıdığını söyledi. Ayrıca, İMO Adana Şubesi'nin teknik geziler, eğitimler ve diğer faaliyetlerle öğrencilerin gelişimine destek olacağını ve önerilerini beklediklerini ifade etti. Genç-İMO Üyeleri Eylül Dersilavoğlu, Ata Mert Kerküt, Diyar Çoban ve Ahmet Melekoğlu öğrencilere ilham verdi Törende, İMO Adana Şubesi'nin geçmiş dönem Başkanı Hasan Aksungur ve Çukurova Belediye Başkan Yardımcısı ve Şube Üyesi Uğur Can Doğan da konuşmalar yaparak, öğrencileri tebrik etti ve deneyimlerini aktardılar. Genç-İMO üyesi Mustafa Akkaya, Genç-İMO'nun geçmiş faaliyetleri hakkında bilgi veren bir sunum yaptı. Genç-İMO Üniversite Temsilcisi ve Konsey Üyesi Eylül Dersilavoğlu, Genç-İMO üyeleri Ata Mert Kerküt, Diyar Çoban ve Ahmet Melekoğlu ise arkadaşlarına hitaben konuşmalar yaptılar. Toplantıya, Çukurova Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı, Yardımcısı ve Öğretim Üyeleri de katılarak genç mühendis adaylarıyla bir araya geldiler. Çukurova Üniversitesi öğrencilerine baret takdim edildi Konuşmaların ardından, öğrencilere baretleri, İMO Adana Şube Yönetim Kurulu üyeleri, Çukurova Üniversitesi akademisyenleri ve İMO Adana Şubesi geçmiş dönem başkanları tarafından takdim edildi.

İMO Adana Şubesi 70. yılını kutladı Haber

İMO Adana Şubesi 70. yılını kutladı

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi, İnşaat Mühendisliği Mesleği’nin kuruluşunun 70. yılını  kutladı. Adana'da Seyhan Otel'de gerçekleştirilen gecede, meslekte 60, 50 ve 40 yılını dolduran şube üyelerine plaket ve onur belgeleri takdim edildi. Törenin başlangıcında, İMO’nun 70 yıllık mücadelesini anlatan kısa bir belgesel konuklara sunuldu. Etkinliğe, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, Karataş Belediye Başkanı Ali Bedrettin Karataş, TMMOB Yüksek Onur Kurulu Başkanı Abdullah Bakır, ATÜ Dekanı Ahmet Beycioğlu, geçmiş dönem Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, çeşitli meslek örgütlerinin başkan ve temsilcileri, İMO Adana Şube’nin geçmiş dönem başkanları, İMO Kahramanmaraş ve Adıyaman temsilcileri ile şube üyeleri katıldı. "İnşaat Mühendisliği toplumun tüm kesimlerine dokunan bir meslektir" İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak konuşmasına başlarken inşaat mühendislerinin toplumun her kesimine dokunan bir mesle k olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bu gece, 70 yıllık bir çınarın gölgesinde, köklü bir tarihin ışığında bir araya geldik. 70 yıllık bir birikimi, tecrübeyi ve dayanışmayı birlikte kutlamak; aynı zamanda geçmişten bize miras kalan değerleri geleceğe taşımak için toplandık. Her biri bu köklü tarihin birer yapı taşı olan siz değerli meslektaşlarımla, burada olmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyorum. Bu gece aynı zamanda; her kuruluş yıldönümünde olduğu gibi mesleğimize, odamıza değerli katkıları olan meslek büyüklerimize; meslekte 60, 50 ve 40. Yıl onur belgelerini ve plaketlerini takdim etmenin gururunu yaşayacağız. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi olarak, bugüne kadar yürüttüğümüz mücadelenin, kurduğumuz dayanışma köprüsünün ve omuz omuza verdiğimiz emeğin gururunu birlikte paylaşacağız. İnşaat mühendisliği, bir ülkenin bugününü ve geleceğini şekillendiren, toplumun tüm kesimlerine dokunan bir meslektir. Bizler, her yeni projenin, her bir yapının arkasındaki gizli kahramanlarız. Köprüler, yollar, binalar; sadece birer beton ve çelik yığını değil, aynı zamanda bizim emeğimizin, alın terimizin, bilgimizin, deneyimimizin simgeleridir. Her bir yapının altında, bir mühendis olarak bizim sorumluluğumuz, özenimiz ve meslek sevgimiz yatmaktadır. Bu büyük mirası korumak ve geliştirmek için üzerimize düşen görevler var. Mesleğimizin hak ettiği saygınlığı ve güvenilirliği korumak adına tüm olanaklarımızı seferber etmekte kararlıyız."  "Yeni inşaat mühendislerinin yetişmesine destek olmaya devam edeceğiz" Hıdır Çak, "İnşaat mühendisliği, sadece projelerle değil, aynı zamanda bir toplumun refahı ve güvenliğiyle doğrudan ilişkilidir. Meslektaşlarımızın ekonomik ve sosyal haklarını savunmaya, eğitim alanındaki sorunları çözmeye ve yeni inşaat mühendislerinin yetişmesine destek olmaya devam edeceğiz" diye ifade etti.

Hıdır Çak: Emekçilerin can güvenliği her şeyden önce gelmelidir Haber

Hıdır Çak: Emekçilerin can güvenliği her şeyden önce gelmelidir

İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube (İMO) Başkanı Hıdır Çak, Adana'nın Yüreğir ilçesinde meydana gelen ve iki işçinin hayatını kaybettiği iş kazasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. 21 Eylül Cumartesi günü, bir inşaatta kule vinç halatının kopması sonucu inşaat malzemeleriyle dolu demir sepetin yere düşmesi sonucunda Tahir Çeri ve Erdal Sağır isimli işçiler hayatlarını kaybetti. Çak, emekçilerin can güvenliğinin her şeyden önce gelmesi gerektiğini vurgulayarak, kazaların önlenmesi için alınması gereken önlemlerin önemine dikkat çekti “Emekçilerin işgücü ile yapılan her türlü üretimde, emekçilerin can güvenliği her şeyden önce gelmelidir” İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, “21 Eylül Cumartesi günü, Adana'nın Yüreğir ilçesi Atakent Mahallesindeki bir site inşaatında, kule vinç halatının kopması sonucu inşaat malzemelerinin yüklü olduğu demir sepet zemine çakılmıştır. Ve maalesef ki Tahir Çeri ve Erdal Sağır isimli işçi kardeşlerimiz, inşaat malzemelerinin altında kalarak hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybeden işçilerimizin ailelerine, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. Emekçilerin işgücü ile yapılan her türlü üretimde, emekçilerin can güvenliği her şeyden önce gelmelidir.  Alınmayan her önlem, ihmal edilen her konu bu olayda olduğu gibi insan hayatına mal olabilmektedir” diye ifade etti. “Yapılan araştırmalar sonucunda tedbirler alınırsa, denetimler yapılırsa iş kazalarının %98’inin önlenebileceğine işaret etmektedir” Hıdır Çak, açıklamasında iş kazalarının nasıl önlenebileceğine değinerek şunları söyledi: “Odamız ve şubemiz defalarca belirtmiş ve vurgulamıştır ki yapılan bilimsel araştırmalar, meydana gelen iş kazalarının yüzde 50’sinin “kolaylıkla”, yüzde 48’inin de “sistemli bir çalışma” ile önlenebileceğini ortaya çıkarmaktadır. Bu araştırmalar, önem verilerek tedbirler alınırsa, denetimler yapılırsa iş kazalarının %98’inin önlenebileceğine işaret etmektedir.  Ancak ne yazıktır ki tüm bu gerçeklere rağmen iş kazaları eksilmeden devam etmektedir. Yine, 22 Eylül Pazar günü Sarıçam İlçesi Yıldırım Beyazıt Mahallesindeki bir inşaatta, bir işçimiz iskeleden düşerek yaralanmıştır.” “2024 yılının ilk altı ayında en az 878 işçi hayatını kaybetmiştir” Çak, “İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi’nin raporlarına göre de, 2024 yılının ilk altı ayında en az 878 işçi hayatını kaybetmiştir ve % 26 ile inşaat iş kolu birinci sıradadır. Geçen yılın sayıları da vahimdir; 2023 yılında en az 1932 işçi hayatını kaybetmiştir ve % 20 ile inşaat iş kolu yine birinci sıradadır. Yapı üretim süreci, insan iş gücü emeğine dayalı bir sektördür;  sektördeki kazaların azaltılması ve önlenmesi için tedbirlerin bilimsel ve uygulanabilir olması şarttır. Alınacak tedbirler, proje üretim aşamasından başlayarak bütün üretim safhalarını içerecek şekilde insan hayatını korumaya yönelik olmalıdır. Ve işverenlerin konuya maliyet hesapları üzerinden yaklaşması engellenmelidir” dedi.   “İhmal edilen her konu insan hayatına mal olabilmektedir” Çak, “Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda bütüncül, çözümcü, insan odaklı bir yaklaşım sergilenemediğinden alınan önlemler yetersiz kalmakta, iş kazalarının önüne geçilememektedir. Şantiye şefliğinin tam zamanlı bir görev olduğunu, bunun iş kazalarını önlemekte etkin tedbirlerden biri olacağını tekrar vurgulamak isteriz. Unutulmamalıdır ki ihmal edilen her konu insan hayatına mal olabilmektedir. Önlem almamak yeni ölümlere davetiye çıkarmak demektir. Şubemiz olayın üzerinde titizlikle durmaktadır; İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi olarak iki cana mal olan bu olayın sıkı takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz” diye ifade etti.

Hıdır Çak: Deprem gerçeği ile yüzleşmeliyiz Haber

Hıdır Çak: Deprem gerçeği ile yüzleşmeliyiz

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, Türkiye'nin deprem hazırlıklarıyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu belirterek bu gerçeğin göz ardı edilmemesi gerektiğini, bilimsel ve teknik bilgi birikiminin sahada yeterince uygulanamadığını dile getirdi. Özellikle yeni binaların yapım ve denetim süreçlerinde yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, geçmişte inşa edilen yapıların dayanıklılığının kontrol edilmesi gerektiğini, bunun da bireysel çabalarla değil, topyekûn bir seferberlik ile mümkün olabileceğini ifade etti. “Türkiye deprem kuşağında bir ülke” İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Hıdır Çak Türkiye’nin deprem karnesini değerlendirerek şunları söyledi: “Türkiye deprem kuşağında bir ülke, deprem hayatımızın bir gerçeği, bunu Japonya nasıl yaptıysa, Şili nasıl becerdiyse, deprem kuşağı üzerindeki ülkeler tecrübeleri ile bu işi nasıl aştılarsa, gerçekleştirdilerse bizler bu yöntemi biliyoruz. Bilimsel ve teknik olarak bu işin nasıl yapılması gerektiği konusunda mimarlarımız, mühendislerimiz, şehir plancılarımız aslında yeterince bilgi ve tecrübe sahip. Ama bu bilgi ve tecrübenin sahaya aktarılması ve uygulanmasında çok ciddi problemler yaşıyoruz. Özellikle yeni yapılan binaların yapım süreçleri ve denetim süreçlerinde sıkıntılarımız var. Geçmişte yaptığımız binalarımızı kontrol etmek onların depreme karşı dayanklı olup olmadığını performansına bakmak bunlar sadece halkın, vatandaşın bireysel girişimleri ile değil topyekûn seferberlik ile çözülebilecek bir şey.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.