#koku

İLKHABER-Gazetesi - koku haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, koku haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ali Himmet Baykul, geceleri ahırda yatar gibi yatıyoruz Haber

Ali Himmet Baykul, geceleri ahırda yatar gibi yatıyoruz

Eskişehir’in Şeker Mahallesi'nde bulunan Kazım Taşkent Eskişehir Şeker Fabrikası’nda üretimin artmasıyla birlikte yayılan koku çevrede yaşayan vatandaşları rahatsız ediyor. 5 Aralık 1933’te inşaatı tamamlanıp açılan fabrikanın yaydığı kokuya bazı vatandaşlar artık alışırken bazıları da yalıtımlı camları kapalı olsa dahi evlerinin içerisinde duyduklarının altını çizdi. Bazı vatandaşlarca, günümüzde günde ortalama bin 200 ton, yılda ise ortalama 150 bin ton şeker ürettiği belirtilen fabrikanın, şehir merkezi dışına taşınması gerektiğini savunuluyor. Merkez Yeni ve Işıklar mahallerinde oturan bazı vatandaşlar duruma tepki göstererek, sorunun çözümünü bekliyor. "Eskişehirliler çekmek zorunda kaldı" Tüketiciyi Destekleme Derneği Genel Başkanı Süleyman Bakal, koku hakkında şöyle konuştu; “Eskişehir'deki şeker fabrikasının kokusu onlarca yıldır tartışılır, zaman zaman saman alevi gibi parlar ama bu koku kaybolunca bu konu gündemden düşer. 1990’lı yıllarda şeker fabrikasının Alpu ilçesine taşınacağı gündeme gelmişti. Hatta o dönemin belediye başkanı yer tahsis edeceğini açıkladı. Ancak onlarca yıldır Şeker fabrikasının kokusunu Eskişehirliler çekmek zorunda kaldı. Sorun mevcut imkanlarla mevcut uygulamayla çözülemiyor. Çözülemediği de onlarca yıldır kokunun devam etmesinden, halkın şikâyetlerinden, medyanın gündeme taşımasından belli.” "En uygun yer Alpu ilçesinin Işıkören köyü" Süleyman Bakal, 10 yıl önce görüştüğü fabrikanın üst düzey yöneticisinin kendisine aktardıkları hakkında, “10- 12 yıl önce zamanın üst düzey yöneticisiyle biz bu konuyla ilgili olarak bir görüşme yaptık. Bu görüşmede fabrikanın üst düzey yöneticisi Şeker Fabrikasının mevcut haliyle kokunun önlemeyeceğini, Şeker Fabrikası buradan taşınması gerektiğini, taşınması içinde en uygun yerin Alpu ilçesinin Işıkören köyü olduğunu söyledi. Köyü incelediğimizde de şeker ekim alanlarına çok yakın bir bölge ve kıraç bir bölge. Ancak tabii bu ilgili makamlar tarafından ince incelenmeli ve uygun yer tespit edilmeli. O arada gündeme gelen başka bir konuda şeker fabrikasının çok geniş bir arazisi olduğunu, bu arazi münasebetiyle her yıl çok yüksek miktarda emlak vergisi ödemek zorunda kaldıklarını, bunun da büyük bir gider oluşturduğunu, dönemin üst düzey yöneticisi söyledi. Biz şeker fabrikasının uygun bir yere taşınmasını, şeker fabrikasının da boşalacak mevcut arazinin turizm alanı olarak kullanılmasını, kültürel faaliyetler için kullanılmasını öneriyoruz. Ayrıca burada sembolik olarak gelecek kuşaklara aktarmak için şeker üretilebilir. Ülkenin sanayileşmesinin hafızası korunabilir” diye konuştu. “Camı açmamıza gerek yok zaten koku içeriye giriyor” 30 senedir fabrikaya aynı uzaklıkta ikamet eden Ali Himmet Baykul, yetkililerin soruna el atmasını istedi. Yalıtımlı camlardan dahi kokunun evine dolduğunu söyleyen Baykul, “Bu koku sorunu herhalde 20 senedir var. Buna küspe kokusu mu diyorlar ne diyorlar bilmiyorum. Bundan çok rahatsız. Bunun kokunun kaldırılmasını, yapılmasını istiyoruz. Normalde bu zamana kadar çoktan yapılması lazım ama ilgilendiklerini zannetmiyorum. Yani akşam saatlerinde böyle ahırda yatar gibi yatıyoruz geceleri. Ne zaman yapıyorlarsa bundan ne yapıyorlarmış bilmiyorum bir şey yapıyorlarmış. Kışın pancar alımlarından sonra şeker üretimine başladıktan sonra o küspe çıkıyor herhalde o zaman başlıyor. Camı açmamıza gerek yok zaten içeriye giriyor öyle böyle giriyor. Yani pencereler yalıtımlı olmasına rağmen yine giriyor. İğrenç yani eğer bunu ilgilenmiyorsa yazıklar olsun” dedi. “Kokuyu bir önlem almasını istiyoruz” Sivrihisar-1 Caddesi’nde manavlık yapan esnaf Hümeyra Taşkıran ise koku hakkında şöyle konuştu; “Şeker fabrikasının kokusunu hakikaten rahatsızlık veriyor. Akşam saatlerinde özellikle bayağı bir koku yayıyor. Sanırım orada olan bir havuzdan dolayı kaynaklandığını düşünüyoruz. Hepimiz rahatsız bu konuda. Şehrin dışına da taşınabilir bana göre fabrika. Aşağı yukarı bir 15 yıldır zaten farkındayım biliyorum yani buradayım. Çok çok kötü bir koku oluyor ve onun haricinde de bu yalıtımlı pencerelere rağmen eve giriyor. Bu kokuyu bir önlem almasını istiyoruz. Çünkü çok kötü kokuyor.” Kokuyu lağım kokusuna benzeten Mehmet Emin Kaptan, “Lağım kokusu gibi kokuyor. Çözüm isterim tabii sabahlar daha çok oluyor sisli havalarda” ifadelerini kullandı.

Pamuğun kokusunu biliyor musunuz? Haber

Pamuğun kokusunu biliyor musunuz?

Adana, birçok yönden zengin ürünlere sahip şehirlerden biridir. Portakal, pamuk gibi kendine özgü ürünleri vardır. Bu kendine özgü ürünleri Adana'da nereye gidersek gidelim görürüz. Burada yetiştirildiği için kullanım alanları geniş olan bu ürünleri çoğu şeye adapte etmek kolaydır. Öyle ki kolonyalar bile artık buraya özgü olmuş, şehirde meşhur olan şeylerin kolonyası üretilmeye başlanmıştır. Portakaldan kolonya olduğunu söylesek zaten hoş bir kokuya sahip olduu için kimse buna şaşırmaz. Peki, pamuktan da kolonya yapıldığını biliyor musunuz?  Tütün, limon gibi klasik kokuların dışında Adana'da kolonya bulunabilecek yerler oldukça sınırlı. Ama Büyük Saat civarında hala bu işle uğraşan, insanları değişik kokularla şaşırtan yerler mevcut. Bunlardan biri olan Ayhan Kavas, yaklaşık 30 yıldır kolonya satıyor. Aslen Çanakkaleli olan fakat ailesi buraya taşınan, kendisi de burada doğan Kavas, baba mesleğini sürdürüyor. Hayatı 30 yıldır kolonya kokularının içinde geçen Kavas, eskilerin kolonyayı sevdiğini fakat yeni neslin kolonyayı pandemiyle beraber tanıdığını söyledi. Kavas, "Pandemi bitti kolonya da bitti. Ne zaman tekrar bir şey olur, yine bir şey çıkarsa o zaman yine kolonya satışları patlayacak. İstiyorum ki kötü bir şey olmasın ama bu kötü şey olmadan da kolonyaya ilgi olsun" dedi. "KADINLAR ÇİÇEK KOKULARINI, ERKEKLER PARFÜMSÜ KOKULARI TERCİH EDİYOR" Pandemi de klasik kokular rağbet görürken pandemi sonrasında gençlerin değişik kokulara merak saldığını belirten Kavas, "Eskiden kullandığımız limon, zambak, tütün eski kullanılan kokulardı. Şimdi portakal, pamuk gibi değişik kokular istiyorlar. Ayrıyeten kadınlar daha çok çiçek kokularına yönelirken erkekler daha çok parfümsü kokular tercih ediyor" diye konuştu.  "İNSANLAR ADANA'YA ÖZGÜ KOLONYA KOKUSU İSTİYOR" Kavas, bu sektörün eskiden çok rağbet gördüğünü söyledi ve devamında şu cümleleri kullandı: "Babamın zamanında mesela Adana'da 20 kolonyacı vardı. Şimdi kala kala 3-4 kişi kaldık ve genelde babadan oğula geçerdi. Günümüzde çocuklar baba mesleği yapmak istemiyor, okuyup kendi mesleklerini yapmak istiyor. Benden sonra artık kim alır, bu dükkan devam eder mi etmez mi? Bilemiyorum. Biz mümkün olduğu kadar ayakta kalmaya çalışıyoruz."  "Fabrikasyon çıkışı kolonyalar her yerde var ama bunlar onlardan çok farklı. Mesela Adana'ya biri şehir dışından geldiğinde 'Ben Adana'ya özgü bir şeyler istiyorum' diyor. Magnet ya da hediyelik eşyalarda nasıl gittiği yere özgü bir şey istiyorsa kolonya da da gezdiği şehre özel olsun istiyor" diyen Kavas, bu işi birilerinin devam ettirmesini çok istediğini fakat bu tip eski şeylerimizin yok olmaya mahkum olduğunu söyledi.  "PAMUK KOLONYASINI BEN BABAMDAN ÖĞRENDİM" Kavas, "Bu pamuk kolanyası benim aklıma gelmedi. Babam yapardı yıllar önce. Ben o zamanlar gençtim, nasıl, ne yapılıyor bilmiyordum. Yapımı zor bir şey değil büyüye büyüye öğrendik. Alkol, su ve esansı karıştırdıktan sonra pek bir işlem kalmıyor" dedi ve konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:  "Pamuk açtıktan sonra kokmaz. Pamuk daha açmadanki hali toplanıp onun kokusu alınıyor. Karadeniz'de hamsi kolonyası, Malatya'da kayısı kolonyası, Gaziantep'de fıstık kolonyası, Halfeti'de kara gül kolonyası var. Adana'nın da pamuğu ve portakalı meşhur o yüzden bunların kolonyası var. Portakal sadece Adana'ya özgü bir şey değildir. Buradan Antalya'ya kadar portakal vardır. Ama pamuk sadece Adana'ya özgüdür. Gerçi pamuk da yavaş yavaş yok oluyor, onu da elimizde tutamıyoruz. Pamuğun Adana'da ekim yerleri de azaldı."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.