#mahkeme

İLKHABER-Gazetesi - mahkeme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, mahkeme haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kız öğrencilere cinsel istismar uyguladığı iddia edilen öğretmene 130 yıl hapis Haber

Kız öğrencilere cinsel istismar uyguladığı iddia edilen öğretmene 130 yıl hapis

Kartepe'deki bir kolejde sınıf öğretmenliği yapan M.A. (45) iddiaya göre, 2023-2024 yılları arasında 12 yaşından küçük 6 kız öğrencisine cinsel istismarda bulundu. M.A.'nın, "Sizi ödüllendireceğim" diyerek sınıftakileri dışarıya çıkardığı ve bazı öğrencileri kucağına almak suretiyle taciz ettiği iddia edildi. Öğrencilerin durumu ailelerine anlatmasıyla konu polise intikal etti. M.A., 6 ailenin şikayeti üzerine 7 Ocak'ta gözaltına alındı. İfadesi alınan öğretmen M.A'nın emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcı karşısına çıkarılan öğretmen 8 Ocak'ta tutuklanarak cezaevine gönderildi. 84 YIL 6 AYDAN 204 YIL 5 AYA KADAR KADAR HAPİS Sanık, 2023-2024 yılları arasında '12 yaşından küçük mağdurların cinsel istismarı', 'basit tehdit', '12 yaşını tamamlamayan çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçlarından yargılanırken, iddianamede 84 yıl 6 aydan 204 yıl 5 aya kadar kadar cezalandırılması istendi. Dava sürecinde mağdur çocuklar, sınıf öğretmenlerinin kendilerine müstehcen hareketlerde bulunduğunu dile getirdi. "HİÇ KİMSEYE KARŞI CİNSEL İÇERİKLİ VEYA UYGUNSUZ HİÇBİR DAVRANIŞIM OLMAMIŞTIR" Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık M.A., mağdur çocukların aileleri ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada söz hakkı verilen sanık M.A., hakkındaki suçlamaları reddetti. Okulun fiziki yapısının iddia edilen eylemlerin gerçekleşmesine uygun olmadığını savunan M.A., "Odalar şeffaftır, kapılar camlıdır ve çocuklar benim her hareketimi görmektedir. Böyle bir eylemin gizlice yapılması mümkün değildir. Yapılmış olsaydı çocuklar bunu açıkça anlatırlardı. Meslek hayatım boyunca hiçbir zaman hiçbir öğrenciyi kucağıma almadım. Kimseye sır vermedim, özelimi göstermedim ve kimsenin özel alanına müdahalede bulunmadım. Hiç kimseye karşı cinsel içerikli veya uygunsuz hiçbir davranışım olmamıştır. Böyle biri olsaydım, aile yaşantım da bu durumu yansıtır ve çevrem tarafından fark edilirdi" dedi. "HAYATIM BOYUNCA İYİ BİR İNSAN VE İYİ BİR ÖĞRETMEN OLARAK GÖREV YAPTIM, VİCDANIM RAHATTIR" M.A., savunmasına şöyle devam etti: "Öğrenciler zaman zaman boynuma sarılmış, şaka amaçlı bana güç uygulamışlardır. 20 yıllık meslek hayatım boyunca sevilen, aranan ve öğrencilerini başarıya ulaştırmış bir öğretmen oldum. Hakkımda daha önce yapılmış hiçbir şikayet bulunmamaktadır. Aksine çocuklar ve aileleri memnuniyetlerini defalarca ifade etmiş, mesajlarla da belirtmişlerdir. Eğer iddia edilen türden bir davranışım olsaydı, aileler çocuklarını bana emanet etmez, beni tercih etmezlerdi. Ben çocukların eğitimine katkı sağlamak için gece gündüz çalıştım, sorularını çözdüm, özel durumlarında rehberlik edilmesi istendiği için onları sürekli gözlemledim ve gerekli gördüklerimi rehberliğe bildirdim. Buna rağmen, kendi yaşadıkları sorunları bana yansıtarak beni suçlamaya çalışmaktadırlar. Bu suçlamaların tamamı iftira ve karalama niteliğindedir. Sağlık sorunlarım nedeniyle zaman zaman zorluklar yaşadım ve temiz kalabilmek için yanımda bazı kişisel eşyalar bulunduruyordum. Bu durumların hiçbirinin suçlamalarla bir ilgisi yoktur. Ben iyi bir babayım. Eşimin ve kızımın bana ihtiyacı vardır. Haksız yere suçlandığım bu süreçte beraatımı talep ederim. Hayatım boyunca iyi bir insan ve iyi bir öğretmen olarak görev yaptım, vicdanım rahattır." ÖĞRETMENE 130 YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık M.A.'yı 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan toplam 130 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Gaziantep’te bademcik ameliyatı sonrası çocuk engelli kaldı! Mahkeme hekime 109 milyon TL tazminat hükmetti Haber

Gaziantep’te bademcik ameliyatı sonrası çocuk engelli kaldı! Mahkeme hekime 109 milyon TL tazminat hükmetti

Gaziantep’te 2018 yılında özel bir hastanede yapılan bademcik ameliyatı sırasında komplikasyon gelişti. Operasyon sonrası yaşanan kanama, çocuğun solunum yolunu tıkayarak beyin oksijensiz kalmasına yol açtı ve çocuğun engelli kalmasına neden oldu. Yaklaşık 7 yıldır süren yargı süreci, sonunda mahkeme tarafından sonuçlandırıldı. Mahkeme Hekime 109 Milyon TL Tazminat Hükmetti Çocuğun ailesi, ameliyatta ihmali olduğu gerekçesiyle hem hastane hem de operasyonu yapan KBB uzmanı H.B.’ye karşı tazminat davası açtı. Mahkeme, kanamanın komplikasyon sonucu gerçekleştiği savunmasına rağmen, hekimi sorumlu bularak yasal faizleriyle birlikte yaklaşık 109 milyon TL tazminat ödemesine karar verdi. Hekimlerle Hukuksal Dayanışma Derneği’nden Tepki Hekimlerle Hukuksal Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Av. Cengiz Bayram, kararı “kabul edilemez” olarak nitelendirdi. Bayram, hükmedilen tazminatın hekimlerin gelecekte benzer operasyonları yapmasını olumsuz etkileyeceğini belirtti. “Hiçbir meslek, kendi kusuru oranında değil de en ufak hatasından dolayı zararın tamamını karşılamaz. Bu karar, ameliyat maliyetlerini artıracak ve en çok vatandaş zarar görecektir” ifadelerini kullandı. Bilirkişi Raporlarındaki Tutarsızlıklar Dikkat Çekiyor Bayram, mahkemenin karar sürecinde bilirkişi raporlarındaki farklılıkların önemli rol oynadığını vurguladı: İlk raporda tıp standartlarına aykırılık belirtilirken, ikinci raporda bunlardan neredeyse hiç bahsedilmedi. “Mavi kod” uygulaması ve operasyon sırasında yaşanan olayların raporlanmasındaki eksiklikler, kararın temelini etkileyen faktörler olarak gösterildi. Bayram, raporların konunun uzmanı hakim kişiler tarafından tekrar değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Kararın İleriye Dönük Etkileri Dr. Bayram, bu kararın sadece hekime değil, sağlık sistemine ve hastalara da etkisi olacağını belirtti: Ameliyat maliyetleri yükselme eğilimine girecek. Hekimler daha temkinli davranacak, bazı operasyonlar ertelenebilir veya riskli görülerek yapılmayabilir. Vatandaşlar, artan maliyetlerden dolayı doğrudan etkilenecek. Bayram, Yargıtay’ın yaklaşımı ve kararın yargı yılı açılışı sonrası verilmiş olmasını da düşündürücü bulduğunu ifade etti.

2025 Adli tatil süreci başladı mı? Davalar görülecek mi? Haber

2025 Adli tatil süreci başladı mı? Davalar görülecek mi?

Yargı teşkilatında her yıl rutin olarak uygulanan adli tatil, bu yıl da 20 Temmuz 2025 tarihinde başladı. 31 Ağustos 2025 Pazar günü sona erecek olan adli tatilin ardından, yargı faaliyetleri 1 Eylül Pazartesi günü yeni adli yılın açılışıyla kaldığı yerden devam edecek. Nöbetçi mahkemeler görev başında olacak Adli tatil süresince yargılamalarda kısıtlama getirilirken, tutuklu dosyalar ve ivedi nitelikteki işler için nöbetçi mahkemeler görev yapacak. Bu dönemde açılan davalar ise yeni adli yıla kadar beklemede kalacak. Tatil süresince sadece aşağıdaki davalara bakılabilecek: Tutuklu ve gözaltındaki şüpheli ve sanıklarla ilgili dosyalar Delil tespiti ve zaman aşımına uğrama riski olan işler İhtiyati tedbir ve haciz talepleri Nafaka davaları ve velayetle ilgili acil işlemler Yeni adli yılda kritik davalar gündemde 1 Eylül’de başlayacak 2025-2026 adli yılının ilk ayında bazı önemli davaların duruşmaları da görülecek. Bunlardan bazıları şu şekilde: CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ve 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan davanın duruşması 15 Eylül’de MKE Elmadağ Roket ve Patlayıcı Fabrikası’ndaki patlama ile ilgili davanın duruşması 16 Eylül’de FETÖ mensubu olduğu gerekçesiyle yargılanan eski hâkim Yaşar Akyıldız’ın davası 30 Eylül’de 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı’ndaki eylemlerle ilgili çatı davadan ayrılan 39 sanığın duruşması 3 Kasım’da Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayeti davasının duruşması ise 20 Ekim’de görülecek. Adalet hizmetleri yeniden hız kazanacak Adli tatilin sona ermesiyle birlikte hem vatandaşlar hem de hukuk camiası için yargı süreçleri yeniden hız kazanacak. Duruşmalar, icra takipleri, dilekçe başvuruları ve adli işlemler normal takvime dönecek.

Ümit Özdağ'ın savunması ortaya çıktı: ''Türk milletine ve devletine karşı hiçbir suç işlemedim'' Haber

Ümit Özdağ'ın savunması ortaya çıktı: ''Türk milletine ve devletine karşı hiçbir suç işlemedim''

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 19 Ocak'ta yaptığı açıklamaların ardından tutuklandığı davada ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Özdağ, suçlamaları reddederek “Türk milletine ve Türk devletine karşı hiçbir suç işlemedim” dedi. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama” suçlamasıyla tutuklu bulunduğu davanın ilk duruşmasında bugün İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı. Özdağ’ın, 19 Ocak 2025’te Antalya’da partisinin İl Başkanları İstişare Toplantısı’nda yaptığı açıklamaların ardından hakkında başlatılan soruşturma kapsamında tutuklandığı dava kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Özdağ’ın sözleri gündem olmuştu Zafer Partisi lideri Özdağ, toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olarak, “Son bin yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan'ın ve AK Parti'nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir” demiş, bu ifadeler sonrası Ankara’da gözaltına alındıktan sonra İstanbul’a getirilerek 21 Ocak’ta tutuklanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Özdağ’ın basın ve yayın yoluyla “zincirleme şekilde halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçunu işlediği iddia edilerek, 1 yıl 10 ay 15 günden 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezası talep edilmişti. Savunmasında suçlamaları reddetti Duruşmada savunmasını yapan Özdağ, halkı kışkırtmakla suçlandığı Kayseri olaylarına dair sosyal medya üzerinden yatıştırıcı mesajlar verdiğini ve bu paylaşımlardan ötürü birçok trol hesap tarafından saldırıya uğradığını belirtti. Özdağ, “Paylaşımlarımın tamamı hukuka uygundur. Hiçbir şekilde halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmedim” dedi. “Türk milletine ve Türk devletine karşı hiçbir suç işlemedim” diyen Özdağ, savcılığın 78 gün boyunca tüm sosyal medya paylaşımlarını incelediğini ancak iddianameye suç teşkil etmeyen içeriklerin konulduğunu savundu. “Haksızlığa itiraz ettik” dedi Özdağ, Türkiye’nin göç politikalarına dair eleştirilerinin arkasında durduğunu vurguladı. “Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye göç konusunda büyük haksızlık yaptığını düşünüyoruz. Ülkemiz stratejik göç mühendisliğiyle gelen milyonlarca sığınmacı ve kaçakla karşı karşıya” ifadelerini kullanan Özdağ, bu baskının yalnızca ekonomik değil; sosyolojik, kültürel ve güvenlik açısından da ciddi tehditler barındırdığını belirtti. “Siyasi hayatımı milletin güvenliğine adadım” Duruşmada siyasi ve akademik geçmişine de vurgu yapan Özdağ, “Bütün hayatımı Türk milletinin güvenliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü bir devlet olması için harcadım. Binlerce öğrenci ve güvenlik personeline eğitim verdim. Paylaşımlarımı bu çerçevede kamuoyunu bilinçlendirmek için yaptım. Suç işleseydim, asıl o zaman sorumluluk almazdım” dedi. Dava süreci yakından takip ediliyor Özdağ’ın yargılandığı dava kamuoyunda ve siyasi çevrelerde geniş yankı bulurken, duruşmayı çok sayıda basın mensubu ve destekçisi de takip etti. Mahkeme heyetinin duruşmaya ilişkin kararını önümüzdeki günlerde açıklaması bekleniyor. Özdağ’ın tutukluluğunun devam edip etmeyeceği ise mahkemenin değerlendirmesine göre belirlenecek.

Fatma Zehra Kınık Demir yeniden hakim karşısında! Haber

Fatma Zehra Kınık Demir yeniden hakim karşısında!

Beykoz’da 9 Temmuz 2024’te meydana gelen ve bir gencin hayatını kaybettiği ölümlü trafik kazasında, eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatma Zehra Kınık Demir yeniden hakim karşısına çıktı. Fatma Zehra Kınık Demir’in kullandığı otomobil, seyir halindeki motosiklete çarpmış, kazada motosikletin arkasında yolcu olarak bulunan 17 yaşındaki Batın Barlasçeki yaşamını yitirmişti. Aynı motosikletin sürücüsü ve bir diğer yaya ise yaralanmıştı. Bilirkişi: “Kınık Demir yüzde 100 kusurlu” Kazada gözaltına alınıp serbest bırakılan Kınık Demir hakkında hazırlanan bilirkişi raporunda, “asli ve yüzde 100 kusurlu” olduğu tespit edildi. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Fatma Zehra Kınık Demir hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçlamasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenledi. Bugün İstanbul’daki duruşmada Kınık Demir yeniden hâkim karşısına çıktı. Ancak mahkeme, davayı 26 Mayıs tarihine erteledi. Kınık Demir'in avukatları, 10 Şubat’ta verilen bir dilekçeyle hakkında uygulanan yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti. Dilekçede, “Hiçbir kusuru olmayan müvekkilimiz hakkında uzun süredir yurt dışına çıkmama şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmaktadır” denildi. Ancak daha da dikkat çeken ifade, kazada yaşamını yitiren 17 yaşındaki Batın Barlasçeki hakkında yer aldı. Dilekçede, genç sürücünün “kontrolsüzce yere düştüğü ya da kendini yere bıraktığı” ileri sürüldü. Ne olmuştu? Fatma Zehra Kınık Demir’in kullandığı otomobilin çarptığı motosikletin sürücüsü ve yolcusu yere savrulmuş, arkasından ise motosikletin çarptığı iki yaya yaralanmıştı. Kazada hayatını kaybeden Batın Barlasçeki'nin ailesi, olaydan sonra adalet çağrısında bulunmuştu.

Dilan ve Engin Polat’ın 77 Milyon TL’lik lüks araçları için mahkemeden şok karar! Haber

Dilan ve Engin Polat’ın 77 Milyon TL’lik lüks araçları için mahkemeden şok karar!

Türkiye’nin uzun süredir gündeminde yer alan Dilan Polat ve Engin Polat çiftine ait lüks araçların satış süreci, beklenmedik bir mahkeme kararıyla durduruldu. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından bugün yapılması planlanan açık ihale öncesinde, mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı vermesi üzerine 77 milyon TL değerindeki araçlar satış listesinden çıkarıldı. Kara para aklama ve vergi kaçırma suçlamalarıyla uzun süre tutuklu kalan ve geçtiğimiz yıl tahliye edilen Dilan ve Engin Polat çiftinin lüks yaşamlarıyla gündemden düşmeyen servetlerine el konulmuştu. Çifte ait olan ve TMSF’nin kayyum olarak atandığı süreçte Milda Gayrimenkul Otomotiv A.Ş. mülkiyetine geçen 8 lüks araç, bugün İstanbul’daki TMSF binasında düzenlenecek açık artırma ile satışa çıkarılacaktı. TMSF tarafından hazırlanan ihalede, araçların toplam muhammen bedeli 76 milyon 604 bin TL (KDV hariç) olarak belirlenmişti. Araçlara teklif vermek isteyenler, ihaleye kapalı zarf usulüyle başvuruda bulunarak açık artırmaya katılacaktı. İhaleye geçmeden önce araçları görmek isteyen alıcılar, randevu sistemiyle araçları önceden inceleme şansı buldu. Ancak sürecin seyrini değiştiren gelişme, gazeteci Emrullah Erdinç’in yaptığı açıklamayla kamuoyuna duyuruldu. Erdinç’in sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı bilgiye göre, Polat ailesinin avukatı Sevinç Horoz’un başvurusu sonucunda mahkeme, satış işlemleri için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu kararın ardından TMSF, lüks araçları satış listesinden çıkardı. TMSF Cephesinde Şok Etkisi TMSF, bu satıştan önemli bir gelir elde etmeyi hedeflerken, mahkeme kararının ardından planlar rafa kalktı. Güvenlik kameralarıyla 24 saat gözetim altında tutulan lüks araçlar için şimdi yeni bir süreç başlayacak. TMSF’nin mahkeme kararına itiraz edip etmeyeceği ve araçların gelecekte tekrar satışa çıkarılıp çıkarılmayacağı merakla bekleniyor. Kamuoyunun Gözü TMSF’nin Yeni Adımında Gelişmenin ardından gözler TMSF’nin nasıl bir yol izleyeceğine çevrildi. Polat çiftine ait mal varlıklarının akıbeti ve olası yeni ihaleler önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. 

Mersin’de ödüllü keman sanatçısı Laçin Akyol’un ölümüne neden olan kazada dosya Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi Haber

Mersin’de ödüllü keman sanatçısı Laçin Akyol’un ölümüne neden olan kazada dosya Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi

Mersin’de otomobiliyle çarptığı 18 yaşındaki ödüllü keman sanatçısı Laçin Akyol’un ölümüne neden olan sürücü İbrahim Halil Ç.’nin davasında yeni bir gelişme yaşandı. İlk duruşmada sanığın savunmasının ardından mahkeme, olayın olası kast ihtimali taşıdığına hükmederek dosyanın Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verdi. Savcı, sanığın ‘olası kastla adam öldürme’ suçundan yargılanması gerektiğini belirtirken, Akyol’un ailesi sanığın en ağır cezayı almasını talep etti. Sanık: "Yayayı Hiç Görmedim" İsviçre’de müzik eğitimi alan ve kayak yaparken ayağını kırdığı için ailesinin yanına dönen Laçin Akyol, 25 Ocak’ta Mersin’in Adnan Menderes Bulvarı’nda yolun karşısına geçerken, İbrahim Halil Ç.’nin kullandığı 33 CBR 05 plakalı otomobilin çarpması sonucu ağır yaralandı. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi altına alınan genç sanatçı, 6 Şubat’ta hayatını kaybetti. Kazanın ardından başlatılan soruşturma kapsamında sürücü İbrahim Halil Ç. tutuklandı. Savcılık, hazırladığı iddianamede sürücünün 'bilinçli taksirle öldürme' suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmasını talep etti. Mersin 17. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, sanığın trafik kurallarını ihlal ettiği ve Akyol’un kazada kusursuz olduğu belirtildi. Mersin 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada sanık İbrahim Halil Ç., olay günü sol şeritte ilerlediğini ve bir anda yayanın önüne çıktığını iddia ederek, “Önümdeki aracın durduğunu fark etmedim. Çarptıktan sonra frene bastım, yayayı hiç görmedim” dedi. Müşteki Avukatı: "Sanık Olası Kastla Yargılanmalı" Duruşmada, Akyol’un ailesi sanıktan şikayetçi olduklarını belirterek en ağır cezayı almasını talep etti. Müşteki avukatı Berkay Boran ise, sanığın olayda sadece bilinçli taksirle değil, 'olası kast' ile hareket ettiğini savundu. Boran, “Sanığın çarpmadan önce selektör yapıp yapmadığı, fren mesafesi ve hız durumu gibi detaylar netleşmeli. Mahkemenin görevsizlik kararı vererek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesine göndermesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. Savcı da sanığın 'olası kastla adam öldürme' suçundan yargılanması gerektiğini belirterek dosyanın Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilmesini talep etti. Mahkeme, Ağır Ceza'ya Sevk Kararı Verdi Mahkeme heyeti, sanığın 'taksirle ölüme neden olma' suçuyla yargılanmasına rağmen olayın oluş şekline bakıldığında olası kast ihtimalinin göz önüne alınması gerektiğini belirtti. Heyet, olayın 'kasten öldürme' suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi için görevsizlik kararı vererek dosyanın Mersin Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine hükmetti. Sanık avukatı Serdar Doğan, “Müvekkilim yayayı fark etmediği için kaza istem dışıdır. Olası kastın unsurları oluşmamıştır” diyerek tahliye talebinde bulunsa da mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Laçin Akyol’un Organları Üç Hastaya Umut Oldu Kazanın ardından hayatını kaybeden Laçin Akyol’un organları bağışlandı. Akyol’un karaciğeri Malatya’da, bir böbreği Mersin’de ve diğer böbreği Kayseri’de nakil bekleyen hastalara umut oldu. 2015 yılında düzenlenen Uluslararası Grumiaux Genç Kemancılar Yarışması’nda üçüncü olan ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda sahne alan Akyol’a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hediye edilen keman, dönemin Mersin Valisi Özdemir Çakacak tarafından kendisine takdim edilmişti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.