TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#mücadele

İLKHABER-Gazetesi - mücadele haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, mücadele haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana’da uyuşturucu ile mücadelede önemli ilerlemeler kaydedildi Haber

Adana’da uyuşturucu ile mücadelede önemli ilerlemeler kaydedildi

Adana Valiliği koordinesinde Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Adana’da yapıldı. Nezihe Yalvaç Uygulama Oteli’nde gerçekleştirilen toplantıya Vali Köşger başkanlık yaptı. Toplantı, bağımlılık ile mücadelede kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, temel stratejileri belirlemek, il eylem planlarını hazırlamak, onaylamak ve uygulanmasını takip etmek ve değerlendirmek üzere gerçekleşti. Burada bir konuşma yapan Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, bağımlılıkla mücadele konusunda kentte yürütülen ve önümüzdeki süreçte yapılacak çalışmaların bu toplantıda ayrıntılı olarak değerlendirileceğini dile getirdi.  İlkhaber'den Bayram Bulut'un haberine göre; Bağımlılık konusunun gençlerin sağlıklı bir şekilde yetiştirilmesi, iyi eğitilmesi aynı zamanda da bu tür kötü alışkanlıklardan, bağımlılıklardan korunarak sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesinin en önemli gündem maddesi olduğunu söyleyen Vali Köşger, “Bağımlılık ile mücadelede anne baba olarak yapmamız gerekenler var. Bunun yanında devletin her bir kurumunun da üzerine düşen vazifeler var. Bu görevleri en güzel şekilde yapmamız lazım. Adana’daki devletimizin en üst temsilcileri bu masanın etrafında bulunuyor. Sizlerden istirhamım bu konuda fiziki, psikolojik, sağlıkla ve eğitimle ilgili ne yapılması gerekiyorsa gecenizi gündüzünüze katmanızı istiyoruz” dedi. Vali Köşger, adli makamın son dönemde özelikle torbacılarla ilgili aldıkları inisiyatif doğrultusunda önemli ilerlemeler kaydedildiğini anlattı. Herkesin üzerine düşen görevi yerine en uygun şekilde getirmesi gerektiğini belirten Vali Köşger, “Bağımlılığın cezasız kaldığı görüntüsü toplumda artışına ve sıkıntılara sebebiyet veriyordu. Bunu önleyecek şekilde adli camiamız inisiyatif aldı, ondan dolayı kendilerine müteşekkiriz. Bunun devamını diliyoruz. Gerek güvenlik güçlerimizin, gerek eğitim camiamızın, üniversitelerimizin üzerine düşen inisiyatifi, aksiyonu zamanında ve en uygun şekilde almasını istiyoruz” diye konuştu. Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Adana Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, İl Müftülüğü, Yeşilay Cemiyeti ve Çukurova Üniversitesi tarafından yapılan sunumların ardından kurul üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması ile sona erdi. Toplantıya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Cumhuriyet Başsavcısı Bilal Gümüş, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tümay, ilçe kaymakamları, İl Emniyet Müdürü Doğan İnci, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Coşkun Sel ile kamu kurum ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Başkan Savaş da o sözleşmeyi imzaladı Haber

Başkan Savaş da o sözleşmeyi imzaladı

"Asrın felaketi" olarak tanımlanan 6 Şubat'taki depremlerde büyük yıkıma uğrayan Hatay'ın Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş, ‘Cumhuriyet Halk Partisi Yerel Yönetimlerde Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizi Önlemeye Yönelik Politika Belgesi’ni imza altına aldı. Başkan Savaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, kadına yönelik şiddete karşı güçlü duruşlarını ve etkin mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti. Her türlü ayrımcılığın karşısında duracaklarını ve belediye çalışanları arasında yüzde 50’lik cinsiyet kotası hedefini sürdüreceklerini vurgulayan Başkan Savaş "Birlikte, daha güçlü ve eşit bir gelecek için çalışmaya devam edeceğiz." dedi. Kadına yönelik şiddete her zaman karşı olduklarını belirterek bu sorunun tamamen ortadan kaldırılmasına büyük önem verdiklerinin altını çizen Başkan Savaş, şunları kaydetti: "Hatay’da göreve geldiğimiz günden bu güne kadar kadına yönelik şiddete karşı birçok çalışma yaptık. Kadınların bilinçlenmesi ve şiddete uğrayan kadınlar için hem hukuki hem de psikolojik destek çalışmaları yürüttük. Kadınların eşit ve özgür bir yaşam sürdürebilmeleri amacıyla yanlarında olmaya devam edeceğiz. Partimizin almış olduğu bu kararın örnek olmasını ve ülkemizdeki bütün belediyelerde uygulanmasını diliyorum.  Başkan Savaş'ın imzaladığı sözleşmedeki maddeler - Başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve diğer mevzuat hükümlerinin öngördüğü toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik tüm düzenlemeleri esas alır. Her türlü ayrımcılığın karşısında durur. Bu anlayışla, Yerel Eşitlik Eylem Planı hazırlamayı, hayata geçirmeyi ve veri toplamayı kabul eder. - Belediye çalışanlarına farkındalık ve bilinçlendirme amaçlı toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri verilir. Bu eğitimler çalışma süresinden sayılır. - İşyerinde şiddetin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması için şiddet mağduru çalışanın gözetilmesi esastır. - Kadınlara yönelik cinsel taciz ve cinsel saldırı vakalarında adli makamlara yansıyan durumlar esas kabul edilir ve gerekli her türlü tedbiri alınarak konu ivedilikle sonuçlandırılır.  Bu süreçte gizlilik esasına göre hareket edilir. - Şiddet mağduru çalışanın talep etmesi halinde; hukuki ve/veya psikolojik destek sağlanır. - Belediye çalışanlarının istihdamında yüzde 50 cinsiyet kotasını hedefler. - 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet ve Mücadele Günü etkinliklerine katılan kadın üyelere -işi aksatmamak kaydıyla- idari izin verilir.

Sivrisineklere karşı etkin mücadele eğitimi Video Galeri

Sivrisineklere karşı etkin mücadele eğitimi

ADANA (İLKHABER) - Adana Büyükşehir Belediyesi’nin 350 personeli, Coğrafik Sistem Tabanlı Vektörle Mücadele Semineri’nde sınavlı eğitim aldı. SİVRİSİNEKLERE KARŞI ETKİN MÜCADELE EĞİTİMİ Adana’da halk sağlığını tehdit eden sivrisinek ve haşereyle mücadeleyi son teknoloji ürünü cihaz ve ekipmanlarla sürdüren Adana Büyükşehir Belediyesi, uygulamaya koyduğu Coğrafik Bilgi Sistemi (CBS) tabanlı çalışma düzeninde eğitim çalışmalarına da ağırlık verdi. Adana Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı’nda görevli 350 personel, vektörle mücadelede konusunda 3 saat süreli eğitim aldı ve katılımcılar çoktan seçmeleri sorulardan oluşan sınava tabi tutuldu. EĞİTİMLİ PERSONELLE ETKİN MÜCADELE Adana’nın 15 ilçesinde dereler, yeşil alanlar, fosseptik çukurları, parklar, pazar yerleri ile cadde ve sokaklardaki rögarları sivrisinek, karasinek, hamam böceği, tatarcık, kene, bit, pire ve kemirgenlere karşı ilaçlayan Adana Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı, eğitim programı kapsamında Coğrafik Bilgi Sistemi Tabanlı Vektörle Mücadele Semineri verdi. 350 personel, muhtarlar ve İl Halk Sağlığı Müdürlüğü yöneticilerinin katılım gösterdiği eğitim seminerinde Coğrafik Bilgi Sistemi Uzmanı Atakan Can ve Biopest Çevre Sağlığı Medikal Müdürü Sinan Ayhan, vektörler ve mücadele yöntemleri hakkında bilgiler verdi. Yaklaşık 3 saat süren eğitimin sonunda vektörle mücadele personeli çoktan seçmeli sınavda soruları cevaplandırdı. ‘TEKNOLOJİDEN EN ÜST DÜZEYDE YARARLANIYORUZ’ Eğitim seminerinin açılışında konuşan Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Orkun İbrahim Davutluoğlu, sivrisinek, karasinek, fare, kene gibi zararlılarla yayılan sıtma, tifo, tifüs, Kırım Kongo kanamalı ateşi ve batı Nil virüsü hastalıklarının önlenmesi için 366 personel, 109 taşıt ve 500 adet ilaçlama cihaz ve ekipmanla çok etkili bir mücadele programı yürüttüklerini dile getirdi. Başkan Hüseyin Sözlü’nün talimatları doğrultusunda verdikleri mücadelede bilgi ve iletişim teknolojilerinden en üst düzeyde yararlandıklarını vurgulayan Davutluoğlu, uygulamaya geçtikleri Coğrafik Bilgi Sistemi ile tüm çalışmaların veri tabanına aktarılıp, dijital ortamda raporlandığını, bu sayede kamu kaynakları ve iç gücü israfının önüne geçtiklerini dile getirdi. Çevre ve Denetim Şube Müdürü Çağrı Ün ise vektörle mücadelenin halk sağlığı üzerindeki etkisine ve teknolojik gelişmeleri takip etmenin önemine değindi. Çağrı Ün, teknolojiyi toplum yararına kullanmanın iyi eğitimli personel sayesinde gerçekleştiğini aktarıp, uygulamalardaki başarının artması için teorik eğitimlerin süreceğini bildirdi.

Epilepsi hastası genç kız, ayağının ağrımasıyla öğrendiği kanseri azmiyle yendi Haber

Epilepsi hastası genç kız, ayağının ağrımasıyla öğrendiği kanseri azmiyle yendi

MERSİN (AA) - ALEYNA COŞKUN - Mersin'de epilepsiyle mücadele ederken ayağının ağrıması nedeniyle gittiği hastanede kemik kanserine de yakalandığını öğrenen 20 yaşındaki Rabia Demir, tedavi sürecinde motivasyonunu yüksek tutarak kanserin üstesinden geldi.Merkez Akdeniz ilçesinde yaşayan ve kuaförde çalışırken 3 yıl önce ayağında ağrı hisseden epilepsi hastası Demir'e, kontrol için gittiği Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde kemik kanseri teşhisi konuldu.Tedavi sürecinde 3 operasyon geçiren genç kız, azmi ve kararlılığıyla hastalığı yenmeyi başardı.- "Hiçbir zaman yüzümdeki gülümsemeyi eksiltmedim"Rabia Demir, AA muhabirine, 1,5 yaşındayken ortaya çıkan epilepsinin ardından kanserle de mücadele etmek zorunda kaldığını söyledi.Hastalığı ilk öğrendiğinde öleceğini düşündüğünü anlatan Demir, zor günler geçirdiğini belirtti.Annesine bu hastalığı yeneceğine dair söz verdiğini ve moralini hep yüksek tutuğunu aktaran Demir, şöyle konuştu:"Tedavim 3 yıldır devam ediyor. Bu süreçte kemoterapi, fizyoterapi ve ışın tedavisi gördüm. İlk aldığım kemoterapiler çok ağırdı, kilo verdim ama hiçbir zaman yüzümdeki gülümsemeyi eksiltmedim. Çok güçlü oldum, çünkü olmasaydım ailem de güçlü duramazdı. Bu süreçte resim çizdim, gitar çaldım ve kitap okudum. Gitar çalıp, şarkı söylemek bana çok iyi gelirdi. Şarkılar acılarımı alıp götürürdü. İnsanlara da kendilerine aktivite bulmalarını tavsiye ediyorum."- "Kendime inandım ve çok şükür kanseri yendim"Demir, onkoloji hastalarına "güçlü durmaları" tavsiyesinde bulunarak, şöyle devam etti:"Kanser hastalarına şunu söylemek istiyorum; ben de aynı yollardan geçtim ama umudumu asla yitirmedim. Kendime 'Rabia sen epilepsiyle mücadele etmiş birisin bunu mu yenemeyeceksin, başaramayacaksın?' dedim. Kendime inandım ve çok şükür kanseri yendim. İnsanın öncelikle kendine inanması ve istemesi gerekiyor. Kanseri yenmek için savaşırsan, o savaşı sen kazanırsın. Umudunuzu kaybetmeyin."Hastalıkla mücadele sürecinde arkadaşlarından destek gördüğünü ifade eden Demir, kendisinin de onkoloji hastalarını ziyaret edip, moral vereceğini söyledi.- "Rabia'nın durumu şu an çok iyi, hayata tutundu"Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak da Rabia'ya hastalığı sürecinde servis hizmeti başta olmak üzere birtakım desteklerde bulunduklarını belirtti.Kanser hastalarına destek için 2021'de "Akdeniz Umuda Yolculuk" projesini başlattıklarını aktaran Gültak, projeden bugüne kadar 9'u depremzede 200 kişinin yararlandığı söyledi.Proje kapsamında kadınların sağlık taramasından geçirildiğini, kanser hastalarının da hastanelere ONKOBÜS ekiplerince götürüldüğünü belirten Gültak, "Rabia zor bir süreç geçirdi, biz de yanında olduk. Tedavi alması konusunda yardımcı olduk, servis hizmeti verdik. Psikologlarımız aracılığıyla terapi almasını sağladık. Rabia'nın durumu şu an çok iyi, hayata tutundu. Umarım bir daha bu acıları yaşamaz." diye konuştu.

Boşnak ve Özbek ekipler Hatay'da bir can daha kurtarmak için mücadele ediyor Haber

Boşnak ve Özbek ekipler Hatay'da bir can daha kurtarmak için mücadele ediyor

HATAY (AA) - SERKAN AVCI/SEBAHATDİN ZEYREK - "Asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Hatay'ın İskenderun ilçesindeki 5 katlı Arzu Apartmanı'nın enkazında duyulan ses üzerine 18 saatte 8 kişiyi kurtaran ekipler, başka depremzedeleri de sağ çıkarabilmek için yoğun çaba gösteriyor.Merkez üssü Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan, Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından İskenderun'da arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.Çay Mahallesi'ndeki 5 katlı Arzu Apartmanı'ndan "ses duyulması" üzerine yürütülen çalışmalara, asker, polis, çeşitli belediyeler, İHH, TÜGVA ekiplerinin yanı sıra Özbekistan Kültür, Araştırma ve Dayanışma Derneği (ÖZKAD) ile Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'nın ilçelerinden Novi Grad Belediyesinin arama kurtarma servisi çalışanları katıldı.Arama kurtarma faaliyetlerinde depremden 102 saat sonra Yasemin ve Kadir Oktay çifti ile çocukları Arda (15), Zilan (22), Helin (24) ve Dilan, 107 saatin ardından da Raziye ve Hacı Murat Kılınç çifti sağ çıkarıldı.Yaklaşık 18 saat süren çalışmalarda 8 kişiyi kurtaran ekipler, farklı enkaz alanlarındaki kişilere de ulaşabilmek için mücadeleyi sürdürüyor.- "Gerekirse uyumayacağız"Novi Grad Belediyesi Arama Kurtarma Servisi Şefi Fahrudin Dobraça, AA muhabirine, Türkiye'nin son yüzyılda dünya genelindeki en büyük depremlerden birini yaşadığını söyledi.Depremlerin ardından arama kurtarma çalışmaları için Türkiye'ye geldiklerini anlatan Dobraça, şöyle konuştu:"Dost ülke Türkiye'mize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Gerçekten buradaki facia olağanüstü derece büyük. İki gün önce buraya geldik. Dün bir kişiyi kurtardık. Bugün de ihbar üzerine buraya ulaştık. 6 kişi bulunduktan sonra 2 kişi daha tespit edildi. Onları da kurtardık. O kişilerin kurtulduğunu görünce biz de sevindik. Tarif edilemez bir duygu. Hemen yeni bir ihbar varsa olay yerine gitmek, bir an önce insanların canlarını kurtarmaya çalışmak istiyoruz. 7 gün 24 saat Türkiye'nin yanındayız. Gerekirse uyumayacağız. Buraya faydalı olmaya geldik. İnşallah daha çok yaşayan insana ulaşırız."- "Umutlar tam kesildiği yerde tekrar yaşam başlıyor"ÖZKAD gönüllüsü Abdulhak Abdurahmonhuja ise 4 gündür enkazlarda büyük mücadele verdiklerini vurguladı.Arzu Apartmanı'nda 8 kişiyi kurtardıktan sonra sevinç gözyaşı döktüklerini aktaran Abdurahmonhuja, şunları kaydetti:"Gerçekten burada çok iyi bir mücadele veriliyor. Durmadan gece gündüz çalışıyorlar. Umutlar tam kesildiği yerde tekrar yaşam başlıyor. İnsanlar için mücadele etmek anlatılamaz bir şekilde kalpte hissediliyor. Türkiye şu anda çok zor durumda. Özbekistan, Hatay ve Adana'ya çok fazla ekip gönderdi. İyilik her zaman ve her yerde. Hiç umudu kesmeden gece gündüz çalışmamız lazım."

İçişleri Bakanı Soylu, Narkotik Suçlarla Mücadele Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu: (2) Haber

İçişleri Bakanı Soylu, Narkotik Suçlarla Mücadele Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu: (2)

ANTALYA (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Uyuşturucuya başlayanların yüzde 75'i arkadaş ısrarı ile başlıyor. Narkolog araştırmaların sonucu bunu gösteriyor." dedi.Soylu, Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, uyuşturucu ile mücadelede sahanın hiçbir zaman serbest bırakılmaması gerektiğini söyledi.Anne ve babaların da evlerinde uyuşturucuya karşı mücadele etmesini isteyen Soylu, "Uyuşturucuya başlayanların yüzde 75'i arkadaş ısrarı ile başlıyor. Narkolog araştırmaların sonucu bunu gösteriyor. Anne ve babaların evlerinde, çocukları takipte, çantasında... Bizim öyleydi. Annemiz okuldan geldiğimizde 'Acaba ne var?' diye çantamıza bakardı. Bundan koptuğumuz anda bambaşka risklerle karşı karşıya kalabiliriz. Uyuşturucuya başlayanların yüzde 55'i özenme ve merak da diyor. Bu araştırmalar bize yol haritası koyuyor." dedi.Ortaya koydukları süreci operasyon sayılarını 3 kat arttırarak, tutuklu sayısını 37 binden 122 bine çıkartarak gerçekleştirdiklerini aktaran Soylu, şöyle konuştu:"Belki avukatları çok üzülecek ama PKK'nın tam 289 milyar liralık uyuşturucunu gelirini keserek bunu sağladık. 2016'dan bugüne kadar İHA ve SİHA desteği ile 284 büyük çaplı narkoterör operasyonları yaptık. 124 bin 374 metruk bina tespit edildi. Bu binanın 90 bin 478'ini yıktık. En büyük problemimiz uyuşturucunun kullanıldığı yer. Metruk binaların 14 bin 507'sini rehabilite ettik. Geri kalan 14 bini de yıkacağız. Gittiğim yerlerde gözüm metruk binalarda. Metruk binalarda uyuşturucunun yüzde 30'u kullanılıyordu, son araştırmalarda ise yüzde 21. Devletin bütün kurumlarıyla yaptığımız mücadeleden sonuç alıyoruz. Bataklık operasyonları yaptık. İlk kez suç gelirleriyle ilgili operasyon yapıyoruz. Şirketlere, mal varlıklarına el koyduk, hareketsiz hale getirdik. Yaklaşık 2 yıla yakın da içeri tıktık. Uluslararası ülkelerden gerekli unsurlar gelmeyince de yargılaması devam etmek üzere bırakıldılar. Bu onların suçsuz olduğu anlamına gelmiyor ki. Bu suç geliri operasyonu. Uluslararası gerçekleştirdiğimiz operasyon çok başarılıydı, iyi sonuçlar aldık ve büyük moral verdi. Tedarik zincirini hedeflediğimiz 40 Kökünü Kurutma Operasyonu yaptık. Uyuşturucu ticareti yapan 1138 organize suç örgütü çökerttik. Son 7 yılda 57 önemli uluslararası operasyon gerçekleştirdik. Yapay zeka ASENA programıyla 6 bin 600 operasyonla yakalama gerçekleştirdik."Uyuşturucu meselesinde önlerindeki en ciddi tehdidin metamfetamin olduğunu dikkati çeken Soylu, "Küresel ölçekte kullanımı artıyor. Türkiye'de 2015 yılında itibaren görülmeye başlanmıştır. Bu işin üzerine düştük. Türkiye'de ilk kez bir madde hakkında genelge yayınlandı ve tüm birimlere gönderildi. Bu genelgeden sonra da metamfetamin konusunda çok ciddi bir yakalama ve saha baskısı ortaya konuldu. Saha baskısını arttırmakta kararlıyız." dedi.- "Uyuşturucunun önemli kullanım yeri de ev ve metruk binalardan sonra arabalar"Önlerindeki dönemde ağırlık verecekleri konunun arabalarda uyuşturucu kullanımı konusu olduğunu açıklayan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Evlerdeki uyuşturucu kullanımı baskısını anneler üzerinden kuruyoruz. 1,4 milyon anneye 'en iyi narkotik polisi anne' eğitimi verdik. Milli Eğitim Bakanlığımızla da 3 ay içerisinde 25 milyon insana ulaşacağız. Üçüncü önemli kullanım yeri de ev ve metruk binalardan sonra arabalar. Uyuşturucunun arabada kullanım saati olarak değerlendirdiğimiz saatlerde araba operasyonlarını devam ettireceğiz. Parklar da önemli. Işıklandırılması ve bekçilerin devriye atması en temel meselelerimizden bir tanesi. Uyuşturucu en fazla yüzde 47,5 ile evde, yüzde 21,2 ile metruk binalarda, yüzde 12,8 ile arkadaşının evlerinde, yüzde 10,8 ile de arabalarda kullanılıyor. Bunların hepsine baskı yapıyoruz. Okul önlerindeki baskımız, annelere yönelik eğitimlerin olumlu etkilerini görmeye başladık. Sağda solda park etmiş, gözden ırak yerlerdeki araçlara yönelik nezaket ve hukuk kuralları çerçevesinde teyakkuzda olmamız lazım."Bazı anne ve babaların "Ne olursunuz oğlumu cezaevine koyun." dediğini anlatan Soylu, "Kurtuluşu orada buluyor. Onun için bir, resen tedavinin uyuşturucu ile mücadelede en önemli adımlarımızdan birisi olacak. İkincisi de Adalet Bakanlığınca cezaevlerinde rehabilitasyon merkezleri oluşturuluyor. Bu aranılan ve istenilendir. Cezaevi rehabilitasyonların uyuşturucunun hem içeride hem de dışarıda tükenmesi konusundaki en önemli meselelerinden birisi olacağını düşünüyorum. Sağlık Bakanlığı da rehabilitasyon merkezleri sayısını çok ciddi şekilde arttıracak. Bu çalışmaların önemli sonucu olacak." dedi.Uyuşturucu ile mücadeleyi yaparken üzüldükleri yerler olduğunu, haksızlıkla, iftiralarla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Soylu, "Türkiye'de uyuşturucunun cari açığı kapatmada enstrüman olarak kullanıldığı değerlendirilmesi bizatihi her birimize yöneltilen bir suçlamadır. Çok net. Bunu tek başıma yapamayacağıma göre, Buradaki arkadaşlarım da tek başına yapamayacağına göre, bunu sınırından, girişinden satışına kadar, dağıtımına kadar her bir aşamasında bizim dahlimiz olduğu, bunu da devletin gelirlerine yansıttığımız konusunda, akla hayale, ipe sapa gelmez, sapkınlık derecesinde iftira ile karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek istiyorum. Bu olur mu? Olmaması lazım. Bunların hiçbirisi bizi yıldırmaz. Hiçbirisi sabah atacağımız adımı dirençsiz hale getirmek. Tam tersi. Gittiğimiz istikametin doğru istikamet olduğu, doğru bir yol tutturduğumuzu, anlayış ortaya koyduğumuzun temel göstergesidir." ifadelerini kullandı.İçişleri Bakanlığında 6,5, bakanlıkta ise 7,5 yılını doldurduğuna işaret eden Soylu, şunları kaydetti:"Ben şunu gördüm; mali suçlarla uyuşturucu ile ilgili meseleye girmeden, organize suçlarla ilgili büyük adımlar atmadan, Türkiye'nin en az saldırılan bakanlarından bir tanesiydim. Benim tecrübem bu. Ne zaman bu alanda küreği aldık, derinlere girmeye başladık o zaman her türlü saldırıyla karşı karşıya kaldık. Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar. Bir tek çocuğu terörden kurtarabiliyor muyuz, doktor olmasını sağlayabiliyor muyuz, uyuşturucu bulaşmasını engelleyebiliyor muyuz, trafik kazası mağduru olmasını engelleyebiliyor muyuz? Ben bir kişiyim ama bizim yaptığımız iş milyonlarca kişinin hayatına değiyor. Bu hepimize yeter. Bu dünyada işimizi iyi yaparsak takdir görür, dua alır, hem de öteki dünyaya Allah'ın rızasını kazanmış bir şeklide gideriz. Kim ne derse desin. Bu devlet 2 bin yıllık devlet ve kuralları vardır. Tek bir kişiden ve kişilerden müteşekkil değildir. Kendi kuralları, kendi ilkeleri, mücadele gücü, azmi, kararı olan, milletine hizmetkar olan bir devlettir. Kim hangi iftirayı atarsa atsın sonuç olamaz. Türkiye güvenlik alanında tarihinin en iyi mücadele aksına, sonuçlarına bu dönemde devletin bütün kurumlarıyla sahiptir. 15 Temmuz'da aldığımız darbeye rağmen."Soylu, kaymakamlık ve valiliklerin kapılarının "Evladımı uyuşturucudan kurtar." diyen madde bağımlısı çocuğu olan bütün anne ve babalara sonuna kadar açık olması gerektiğini vurgulayarak "Onların dertleriyle dertlenmeyen bizden değildir." ifadesini kullandı.Cumhuriyet'in 100. yılında sonraki nesillere güçlü Türkiye bırakmakla yükümlü olduklarına dikkati çeken Soylu, Türkiye'den bütün uyuşturucu satıcılarının, uluslararası spekülatörlerin korkması gerektiğini sözlerine ekledi.İçişleri Bakanlığı koordinesinde düzenlenen toplantı, 2 Şubat'ta sona erecek.(Bitti)

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.