TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

# Mustafa Kemal Atatürk

İLKHABER-Gazetesi - Mustafa Kemal Atatürk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mustafa Kemal Atatürk haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kanlı: Kahraman gazilerimize borcumuzu asla ödeyemeyiz Haber

Kanlı: Kahraman gazilerimize borcumuzu asla ödeyemeyiz

MHP Adana İl Başkanı Yusuf Kanlı, 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucu Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e gazilik unvanı ve mareşallik rütbesi verilmesinin 103. yıl dönümünü onur ve gurur içinde kutladıklarını ifade etti. Başkan Kanlı, vatanımızın bütünlüğü ve milletimizin birliği için mücadele eden, bu uğurda şehadet şerbeti içen ya da gazilikle şereflenen kahramanlara olan minnettarlığını dile getirerek, “Kahraman gazilerimize borcumuzu asla ödeyemeyiz” dedi. “Gazilerimize borcumuzu ödeyemeyiz” Başkan Yusuf Kanlı mesajında, “Vatanımızın bütünlüğü, milletimizin birliği; vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde yaşamaları için mücadele eden, bu uğurda kimi şehadete eren, kimi de gazilikle şereflenen tüm kahramanlarımıza minnettarız. Kahraman Gazilerimize borcumuzu asla ödeyemeyiz.” ifadelerini kullandı. “Gazilik, haklı ve şerefli bir mücadelenin paha biçilemez mükâfatıdır” Kanlı, “Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin ifade ettikleri gibi; gazilik ölüme meydan okuyan, korkuya savaş açan inanmış bir yüreğin kıvancıdır. Gazilik, haklı ve şerefli bir mücadelenin paha biçilemez mükâfatı, vatan ve millet sevgisinin emsalsiz müdafaasıdır” dedi. “Gazilerimizin emanetine daima sahip çıkacağız” Yusuf Kanlı, “Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin saygıdeğer şehit ailelerimize ve kahraman gazilerimize pozitif destekleri bilinmektedir. Genel Merkezimizce toplumun en hassas kitlesinin sorunları her zaman samimiyetle yakından takip edilmekte ve ilgilenilmektedir. Gazilerimizin emanetine daima sahip çıkacağız. Gazilerimizin emaneti vatandır, gazilerimiz de milletimize emanettir” diye ifade etti. MHP Adana İl Başkanı Yusuf Kanlı, “Bu duygu ve düşüncelerle ve bu vesileyle tüm gazilerimizin 19 Eylül Gaziler Günü’nü en içten duygularla kutluyorum. Cumhuriyetimizin Kurucu Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve şehitlerimizi, ebediyete irtihal etmiş gazilerimizi rahmetle, dualarla anıyor, varlıklarıyla onur duyduğumuz tüm gazilerimize sağlıklı, mutlu uzun ömürler diliyor, selam ve saygılarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.

Pozantı’da Gaziler Günü için Törende Atatürk Anıtına çelenk sunuldu Haber

Pozantı’da Gaziler Günü için Törende Atatürk Anıtına çelenk sunuldu

19 Eylül Gaziler Günü, Pozantı ilçe merkezinde bulunan Atatürk büstüne çelenk sunumuyla kutlandı. Törende Pozantı Kaymakamı Ekrem Güdek ve Belediye Başkanı Ali Avan, Atatürk Anıtına çelenk sunumu yaptı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından ise Jandarma Astsubay Eyüp Şerif Narinlik günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Törene; Pozantı Kaymakamı Ekrem Güdek ve Belediye Başkanı Ali Avan, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Mehmet Nuri Dilek, İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Atçı, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluş temsilcileri, mahalle muhtarları ve gaziler katıldı. Kutlama töreni sonrasında Belediye Başkanı Ali Avan, çok değerli gazilerle Belediye işletmesindeki Belemedik Restaurantta kahvaltıda bir araya geldi. Gaziler ile yakından ilgilenen Başkan Avan, uzun uzun sohbet edip talep ve istekleri hakkında bilgi aldı. “Gazilik, milletimiz için şereflerin en yücesidir” Pozantı Belediye Başkanı Ali Avan, “Gazilik, milletimiz için şereflerin en yücesidir. Üzerinde yaşadığımız coğrafyanın milletimiz için vatan haline dönüşmesi, şehit ve gazilerimizin canları pahasına verdikleri mücadele ile gerçekleşmiştir. Ülkemizin her karış toprağında, vatanını bayrağını ve kutsal değerlerini korumak ve savunmak için en güç koşullar altında canlarını ortaya koymaktan çekinmeyen Gazilerimiz; kahramanlığın yaşayan abideleridir. Gazilerimiz, vatan toprağının birlik ve bütünlüğü için şehit olmayı göze alıp cepheden cepheye koşmuşlar ve bizlerin her zaman onur ve gurur kaynağı olmuşlardır. Bu duygu ve düşüncelerle; Cumhuriyetimin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, vatanımız için canlarını hiç düşünmeden feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş kahraman Gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyor, hayatta olan Gazilerimize de hayırlı, sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum” diye ifade etti.

Gaziler Günü dolayısı ile Adana'da Atatürk Parkı’na çelenk bırakıldı Haber

Gaziler Günü dolayısı ile Adana'da Atatürk Parkı’na çelenk bırakıldı

‘19 Eylül Gaziler Günü’ dolayısıyla Adana'da Atatürk Parkı’nda çelenk sunma  töreni düzenlendi. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, 6. Kolordu ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Mehmet Özeren, kurum amirleri, Adana milletvekilleri, şehit aileleri ve gaziler törene katıldı. Çelenk sunma işleminin ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Türkiye Muharip Gaziler Derneği Başkanı Coşkun Adaber, törende günün anlam ve önemi için yaptığı konuşmada, Sakarya Meydan Muharebesi'nin ardından 19 Eylül 1921'de Mustafa Kemal Atatürk’e verilen 'gazi' unvanının 103. yıldönümünü anarak, Atatürk ve silah arkadaşlarına minnet ve şükranlarını sunduktan sonra program sona erdi. “Bu unvanın varılışının 103.yıldönümünde gazı Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına minnet ve şükranlarımızı ifade ediyoruz” Türkiye Muharip Gaziler Derneği Başkanı Coşkun Adaber, “Sakarya Meydan Muharebesinin kazanılmasından sonra Türk milleti adına TBMM’si 19 Eylül 1921 tarihinde bu emsalsiz zaferin anısına zaferin mimarı Başkomutan Mustafa kemal Atatürk’e 'gazi' unvanı ile 'mareşal' rütbesini tevcih etmiştir. Bugün, bu unvanın varılışının 103.yıldönümünde gazı Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına minnet ve şükranlarımızı ifade ediyoruz” dedi. "Canı pahasına şehit ve gazı olmayı büyük bir onur ve gurur kaynağı saymıştır” Coşkun Adaber, “19 Eylül Gaziler Günü, bedeli canla ve kanla ödenmiş bu toprakların vatan olmasında ve devletimizin bekası uğrunda canlarını adayanların gurur ve şerefle hatırlandığı ve anıldığı bir gündür Başkomutan Mustafa kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk ordusu, yunan ordusunu Polatlı yakınlarında Sakarya’da, 22 gün 22 gece suren dünyanın en uzun ve kanlı meydan muharebesinde yenerek, bozguna uğrattı. Çareyi kaçmakta bulan yunan ordusu, bir sene sonra Dumlupınar’da aynı akıbete uğratılarak 9 eylül 1922'de topraklarımızdan tamamen atıldı. Böylece Yunanlıların küçük hayalleri egenin serin sularında son buldu. Üzerinde yaşadığımız toprakların bizler için vatana dönüşmesi, bayrağımızın özgürce dalgalanması, şehitlerimizin ve gazilerimizin emsalsiz fedakarlıklarının eseridir. Tarihin her döneminde hür yasamayı, bağımsızlık ve istiklalini canı pahasına korumayı ilke edinen azız milletimiz, bu uğurda şehit ve gazı olmayı büyük bir onur ve gurur kaynağı saymıştır. Aziz milletimizin asırlardır Anadolu toprakları üzerinde vardığı varoluş mücadelesinin şifresi 'ölürsem şehit, kalırsam gazi' deyisinde saklıdır” diye ifade etti. Aber, “Hiç düşünmeden ve geriye bakmadan vatan, millet, bayrak için yediden yetmişe emperyalist devletlerin topyekûn saldırılarına karsı mücadele ederek bize bu cennet vatanı emanet eden şehitlerimiz ile, ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, ebediyete intikal eden tüm gazilerimize bu özel günümüzde rahmet ve minnetle anıyor, hayatta olanlara sağlıklar diliyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Köşger: Gazilik, en büyük rütbe ve onurdur Haber

Köşger: Gazilik, en büyük rütbe ve onurdur

Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, 19 Eylül 1921’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Gazilik ve Mareşallik unvanlarının verildiği günün yıl dönümünü 'Gaziler Günü' olarak kutlama mesajı yayınladı. Köşger mesajında gaziliğin, şehitlikten sonra gelen en büyük onur ve rütbe olduğunu vurguladı. Kahraman gazilerin, vatanın bölünmez bütünlüğünü korumak için gösterdikleri cesaretin, milli bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin sembolü olduğunu belirtti. Yavuz Selim Köşger, “Kahraman gazilerimize devletimizin verdiği önemin bir ifadesi olarak; Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, 19 Eylül 1921’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e Gazilik ve Mareşallik ünvanının verildiği günün yıl dönümünü “Gaziler Günü” olarak kutlamaktayız. Gazilik, kahraman vatan evlatlarının hak ettiği müstesna bir derece; faziletli, inançlı ve ahlaklı duruşun aziz bir sonucu olarak hepimizin üzerine titremesi ve saygı duyması gereken savaş alanlarında kazanılmış rütbelerin en büyüğü olan şehitlikten sonraki rütbe ve ömür boyu taşınacak büyük bir onurdur” diye ifade etti. “Gözünü kırpmadan canını ortaya koyan şehit ve gazilerimizin büyük kahramanlarıyla tarihe destan yazmış, şanlı zaferler kazanmıştır” Köşger, “Vatanımızın bölünmez bütünlüğünü ve ebedi varlığını korumak, milletimizin birlik, beraberlik, barış ve huzurunu sağlamak için, canlarını hiç tereddüt etmeden siper eden gazilerimiz; savaş meydanlarında gösterdikleri cesaretle, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin sembolü olmuşlardır. Vatanını, bayrağını ve kutsal değerlerini korumak için en güç koşullar altında canlarını ortaya koymaktan çekinmeyen gazilerimizin bu fedakârlıkları, bizlere vatan sevgisinin ne kadar yüce bir değer olduğunu her daim hatırlatmaktadır. Tarih boyunca istiklal ve bağımsızlığını, milli birlik ve bütünlüğünü her şeyin üstünde tutan ve bu uğurda büyük bedeller ödeyen aziz milletimiz, hiçbir zaman esaret altında yaşamayı kabul etmemiş; vatan, millet ve bağımsızlık uğruna yaşayıp bu yolda gözünü kırpmadan canını ortaya koyan şehit ve gazilerimizin büyük kahramanlarıyla tarihe destan yazmış, şanlı zaferler kazanmıştır” dedi. “Türkiye Yüzyılı hedefi yolunda ülkemizi elbirliğiyle daha da güçlendirecek, ay yıldızlı bayrağımızı ilelebet dalgalandırmak için var gücümüzle çalışacağız” Yavuz Selim Köşger, “Üzerinde yaşadığımız coğrafyanın aziz milletimiz için vatan haline dönüşmesi, şehit ve gazilerimizin canları pahasına verdikleri büyük mücadeleler ile gerçekleşmiştir. Çanakkale'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da, Kore’de, Kıbrıs’ta, 15 Temmuz’da yaşanan destan ve şanlı zaferlerle bu vatan bizlere emanet edilmiştir. Bu emanete sahip çıkmak ve geleceğimizin teminatı olan gençlerimize kahramanlık ruhunu aktarmak en önemli vazifemizdir. Bugün aynı inanç ve kararlılıkla şehitlerimizin ve gazilerimizin bize miras bıraktıkları Cumhuriyetimizi birlik ve bütünlük içinde koruyarak Türkiye Yüzyılı hedefi yolunda ülkemizi elbirliğiyle daha da güçlendirecek, ay yıldızlı bayrağımızı ilelebet dalgalandırmak için var gücümüzle çalışacağız. Bu duygu ve düşüncelerle; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatanı için canını ortaya koymaktan asla çekinmeyen tüm şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş kahraman gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyor; hayatta olan ve gazilik mertebesi ile şereflenmiş gazilerimize de sevdikleri ile birlikte sağlıklı, mutlu, uzun ömürler diliyorum” şeklinde konuştu.

Sakarya Meydan Muharebesi'nin önemi nedir? Nerede gerçekleşti ve neden adı Sakarya olarak geçiyor Haber

Sakarya Meydan Muharebesi'nin önemi nedir? Nerede gerçekleşti ve neden adı Sakarya olarak geçiyor

Sakarya Meydan Muharebesi, Türk Kurtuluş Savaşı'nın en önemli askeri çatışmalarından biri olarak kabul edilir. 22 Ağustos - 13 Eylül 1921 tarihleri ​​arasında, Sakarya Nehri'nin yaşadığı, Ankara'nın Polatlı ve Haymana ilçeleri sınırlarında gerçekleşen bu büyük savaş, Türk milletinin mesafe mücadelesinde kritik bir dönüm noktası oluştu. Bu muharebe Yunan, Anadolu'ya yönelik taarruzunu durdurarak Türk ordusunun direniş gücünü ve yaşayabileceğini kanıtladı. Sakarya Meydan Muharebesi'nin ardından Türkiye'nin uluslararası alanda tanınma süreci hızlanırken, Yunanistan da İngiltere'nin desteğini kaybetti. Sakarya Meydan Muharebesi'nin önemi nedir? Sakarya Meydan Muharebesi, Türklerin mücadelesinin en büyük zaferlerinden biri olarak tarihe geçti. Bu savaş, yalnızca askeri teknolojinin değil, aynı zamanda ulusal mücadelenin de bir simgesi olarak değerlendirilmektedir. Türk makinesi Sakarya Nehri'nin batıya çekilmesi, Yunan ordusunun ilerleyişini durdurdu ve Türk milletinin savaşma potansiyelini pekiştirdi. Muharebenin kazanılması, Türkiye'nin uluslararası ülkelerde haklılığını pekiştirmiş ve Yunanistan'ın İngiltere seçimlerini kaybetmesine neden olmuştur. Sakarya Meydan Muharebesi'nin adı neden Sakarya diyre geçiyor? Sakarya Meydan Muharebesi nerede gerçekleşti? Sakarya Meydan Muharebesi'nin adı, muharebenin devam edeceğidir. Sakarya ismi, Sakarya Nehri'nden gelir. Ancak muharebe Sakarya ilinin sınırları içinde değil, Ankara'nın Polatlı ve Haymana ilçeleri sınırlarında kalan Sakarya Nehrinin doğu yakasında cereyan etmiştir. Bu nedenle, “Sakarya” adı, Sakarya ilini değil, muharebenin yaptığı bölünmeyi ifade eder. Bu bölge, Sakarya Nehri'nin "dirsek" olarak kategorisinde yer almaktadır. Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonuçları nelerdir? Muharebeden sonra yaşanan gelişmeler  Sakarya Meydan Muharebesi, Türk milletinin ölümcül mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olmuş ve savaşın kazanılmasıyla Türkiye'nin tanınmayan uluslararası süreci hızlandırılmıştır. İstanbul'dan Ankara'ya kadar yayılan sevinç, Türk milletinin savaşma kararlılığını ve ulusal gücünü simgelemektedir. Sakarya Meydan Muharebesi'nin zaferi, Türk tarihinde önemli bir yere sahiptir ve ulusal mücadelenin sembolü olarak kabul edilmektedir. Sakarya Meydan Muharebesi'nde Atatürk'ün söylediği sözler Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın, bu mücadele sırasında söylediği, "Hattı müdafaa yoktur, sathi müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağında vatandaşı kanıyla sulanmadıkça, vatan terk olunamaz" sözleri, Sakarya Meydan Muharebesi'nin sözleri ve eden bir mesaj olarak hafızalara kazındı. Böylece hat taktiği bırakılarak çekilmek zorunda kalan birliklerin tutunabildikleri ilk yerde savunmaya devam etmeleri, diğerlerinin ise bulundukları mevzileri bırakmamaları sağlanmıştır. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın bu sözleri, Sakarya Meydan Muharebesi sırasında Türk milletinin kararlılığını ve vatan sevgisini en yüksek düzeyde ifade eden bir vurgudur. Ancak, sadece bir askeri strateji değil, aynı zamanda ulusal bir direniş ruhu ve krizlere karşı sarsılmaz bir inancı temsil etmektedir. Sakarya Meydan Muharebesi, bu kararlı savunma anlayışının somut bir örneği olarak kabul edilir. Sakarya Meydan Muharebesi'nde Atatük'ün rütbesi Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın inşası altında elde edilen bu zaferin ardından Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal Paşa'ya "Mareşal" rütbesi ve "Gazi" unvanını verdi. Bu unvanlar, sadece askeri başarıyı değil, aynı zamanda milletin çatışmalarındaki güçlerini ve sarsılmaz iradeyi ödüllendiren bir ödül olarak kabul edildi. Sakarya Meydan Muharebesi, Türk milletinin ayrılıkları ve özgürlük mücadelesinde önemli bir kilometre taşı olarak anılmaya devam etmektedir.

Adana Büyükşehir Belediye Meclisi’nde görev değişimi Haber

Adana Büyükşehir Belediye Meclisi’nde görev değişimi

Adana Büyükşehir Belediye Meclisi, Eylül ayı oturumunun ilk toplantısını gerçekleştirdi. Meclise Adana Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Göktürk Boyvadaoğlu başkanlık yaptı Açılış yoklamasının ardından gündem maddeleri görüşülmeye başlandı. Toplantının önemli anlarından biri, CHP Meclis Başkan Vekilliği görevini Özgür Altıok’a devreden Güngör Geçer’in gündem dışı konuşarak konuşmasını yaptı. Güngör Geçer, "Şimdiye kadar yürütmekte olduğum başkan vekilliği grubu görevimi bugünden itibaren çok kıymetli meclis üyemiz Özgür Altıok’a bırakıyorum” dedi. CHP Meclis Başkan Vekilli Güngör Geçer, Şimdiye kadar yürütmekte olduğum başkan vekilliği grubu görevimi bugünden itibaren çok kıymetli meclis üyemiz Özgür Altıok’a bırakıyorum. Görevim süreci içerisinde meclisimizde diğer meclis üyesi arkadaşlarımızın çok ciddi katkıları oldu. Bu süre boyunca partimizin vermiş olduğu görevi yerine getirmek için her türlü çabayı sizlerin de katkısı ve desteği ile yapmaya çalıştım” diye ifade etti. “Bu toplumun geldiği nokta açısından çok ciddi bir önem arz ediyor” Güngör Geçer, “Dün Narin kızımızın maalesef cansız bedeni bulunmuş oldu  o bizi derinden üzdü. Toplum olarak bu üzüntü sosyal medyada da, basında da gerekli şekilde görüldü. Bu toplumun geldiği nokta açısından çok ciddi bir önem arz ediyor. Maalesef bu üzüntünün üstüne biliyorsunuz dün Ovacık’ta 4 askerimizin şehit olması bizi ayrı bir üzüntüye sevk etti. Ülkemizin acılarını paylaşıyoruz, şehitlerimize Allah’tan rahmet eyliyoruz, bu acıların bir daha yaşanmaması dileğiyle. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’nin 101. Yıldönümünü kutluyoruz ama coşku ile kutlayamıyoruz. Belirttiğim sebepler nedeniyle bu anlamda partimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarını saygı, minnet ve özlemle anıyorum” şeklinde konuştu.

Tanburoğlu: Cumhuriyet Halk Partisinin tarihi Türkiye tarihidir Haber

Tanburoğlu: Cumhuriyet Halk Partisinin tarihi Türkiye tarihidir

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 101. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Adana’da düzenlenen etkinliklerle kutlandı. Atatürk Parkı’nda gerçekleştirilen çelenk koyma töreni ve basın açıklaması yapıldı. Düzenlenen etkinliğe Adana milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, parti üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. CHP Adana İl Başkanı Anıl Tanburoğlu yaptığı açıklamada, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihi, Türkiye tarihidir” dedi. “Cumhuriyet Halk Partisine dönüşen Türkiye'nin en köklü ve en büyük örgütü bugün 101.yaşını kutluyor” CHP Adana İl Başkanı Anıl Tanburoğlu, “Halkın Partisi 101 yaşında. Bağımsızlık mücadelesinin sonunda şanlı geçmişimizin kararlığıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin, ilk partisi Halk Fırkası ile başlayan demokrasi mücadelesi bizlerle bugün devam ediyor. Uçurumun kenarında bir yitik ülkeden, modern Cumhuriyeti inşa eden Büyük Önder ve Kurucu Genel Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk'ü ve arkadaşlarını saygı, şükran ve minnetle anıyoruz. 9 Eylül 1923 günü Halk Fırkası olarak kurulan ve sonradan Cumhuriyet Halk Partisine dönüşen Türkiye'nin en köklü ve en büyük örgütü bugün 101.yaşını kutluyor. Bu gurur hepimizindir. Cumhuriyet Halk Partisinin tarihi Türkiye tarihidir. Türkiye'nin ilerleme tarihidir” diye ifade etti. “Halkımız Cumhuriyet Halk Partisini Türkiye'nin 1 partisi yapmıştır” Tanburoğlu basın açıklamasında son yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye'nin 1 partisi olmasına değinerek şunları söyledi: “1923'ten beri, her aksam memleketimizdeki her haneye misafir oluyor, her haneye bizden haber veriyoruz. Telgrafla iletişim kurulan günlerden, radyolardaki ajans saatlerinden, televizyon yayınlarından bugün dijital iletişime evirilen dönüşümün tek tanığıyız. 1930'larin sanayi hamlelerinde,1960’larin öğrenci mücadelesinde, 1970'lerin dar sokaklarındaki demokrasi mücadelesinde halkımızın yanındaydık. 1980 darbesi ile kapatılan partimiz, 1990’larin ikinci yarısında tekrar siyasete döndü ve halkın omuz hizasında konumlandı. Geçmişte olduğu gibi 2000’lerde  tam bağımsız Türkiye için çabalayan, yabancı postalların ülkemize girmesine engel olan Cumhuriyet Halk Partisi, tarihe karşı sorumluluğunu yerine getirmiştir. 21. yüzyılın 2 çeyreğine başlayacağımız bu günlerde adalet vurgusuyla kimseyi ötekileştirmeden, kurucu parti olmanın vakarıyla bağladığımız yeni demokrasi mücadelesi; meyvelerini son yerel seçimde vermiş ve güzel ülkemizde halkımız Cumhuriyet Halk Partisini Türkiye'nin 1 partisi yapmıştır.” “Tüm Cumhuriyet Halk Partililer olarak bu bilinç ve sorumlulukla davranmaktayız” Anıl Tanburoğlu, “Bugün, tüm Cumhuriyet Halk Partililer olarak bu bilinç ve sorumlulukla davranmaktayız. 101 yıllık partimize yasattığımız gururu, yapılacak -zamanında ya da erken- ilk genel seçimde tüm Türkiye'de de halkımızla paylaşma kararlılığındayız. Türkiye ittifakı, yere düsen ekmeği düştüğü yerden kaldırıp, basının üzerine koyanların ittifakıdır. Bugün ekmek yine yere düşmüştür ve o ekmeği yine kaldırmak hepimizin görevidir. Türkiye ittifakının mimari, Genel Başkanımız Özgür Özel ile geleneği geleceğe taşıyacak ve ülkemize hak ettiği refahı birlikte getireceğiz. Bilinsin isteriz ki; Büyük önder, Mustafa Kemal Atatürk'ün iki büyük eseri olan Cumhuriyet ve Cumhuriyet Halk Partisi yasayacak, hakimiyet sonsuza kadar milletin olacaktır. Basta ilk Genel başkanımız Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Altıoku yüreğinin üzerinde gururla taşıyıp bugünlere getiren tüm şanlı geçmişimizi, parti büyüklerimizi şükran, saygı ve minnet duygularıyla anıyoruz” şeklinde konuştu.

Zeydan Karalar: 30 Ağustos’ta Atatürk’ün adının anılmaması bizi üzdü Haber

Zeydan Karalar: 30 Ağustos’ta Atatürk’ün adının anılmaması bizi üzdü

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 30 Ağustos’taki cuma hutbesinde Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anmamıştı. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar bu duruma tepki gösterdi. Karalar, “Bizim diyanet işleri başkanımız hiçbir Cuma hutbesinde 30 Ağustos gibi milli bayramlara denk geldiğinde Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anmıyor. Kurtuluş Savaşı deyince Mustafa Kemal Atatürk’ten başka akla kim gelebilir. Bu durum bizi üzdü” dedi. “Kurtuluş Savaşı deyince Mustafa Kemal Atatürk’ten başka kim akla gelebilir ki?” Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “İki gün önce kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramımızı bir kez daha kutlayalım. Hiç unutmayalım ki Müslüman ülkelerin içerisinde bir tek Türkiye’nin atılım yapma, ilerleme, modern, aydın bir ülke olma şansına sahip olduğunu asla unutmayalım.  Bunu da Mustafa Kemal Atatürk’ün kazandığı zaferler ve bunun yönetebilir sonucu olduğunu da asla unutmayalım. Bir üzüntümü belirteceğim, ulusal kurtuluş mücadelesinin kahramanı Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve elbette milleti için canını seve seve vermiş olan bundan sonrada verecek olan bizim Türk milletimizdir. Bizim diyanet işleri başkanımız hiçbir Cuma hutbesinde 30 Ağustos gibi milli bayramlara denk geldiğinde Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anmıyor. Kurtuluş Savaşı deyince Mustafa Kemal Atatürk’ten başka kim akla gelebilir ki? Bu durum bizi üzdü” diye ifade etti.

Diyanet'ten 30 Ağustos Zafer Bayramı Mesajı:  Büyük Taarruzun Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere…. Haber

Diyanet'ten 30 Ağustos Zafer Bayramı Mesajı: Büyük Taarruzun Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere….

30 Ağustos 1922'de Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nin başarıyla sonuçlanmasıyla, Gazi Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde başlatılan Kurtuluş Mücadelesi, kesin ve kalıcı bir zafere ulaştı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin dönüm noktalarından biri olan 30 Ağustos 1922 tarihinde gerçekleşen Büyük Taarruz, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgelerinden biri ve Türk milletinin kararlılığının göstergesi oldu. Türkiye'nin bağımsızlığını ve egemenliğini pekiştiren 30 Ağustos, Türk milletinin birlik ve beraberliğinin, özgürlük ve bağımsızlık konusundaki kararlılığının sembolü hâline geldi. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi anarak, milli egemenlik ve bağımsızlık mücadelesinin anlamını yeniden hatırlatan 30 Ağustos Zaferi, her yıl tüm yurtta ve Türkiye Cumhuriyeti yurt dışı temsilciliklerinde düzenlenen etkinliklerle büyük bir coşku ile kutlanmaya başlandı. Türkiye Cumhuriyeti 30 Ağustos Zaferi'nin 102. yıl dönümünü bugün kutlarken, Diyanet İşleri Başkanlığı da bu kapsamda mesaj yayımladı.  “Büyük Taarruzun Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere….” Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan mesajda, şu ifadelere yer verildi: "Tarihimizin en büyük kahramanlık destanlarından biri olan 30 Ağustos Zaferi’nin 102. sene-i devriyesini idrak etmenin onur ve heyecanı içindeyiz. Bugün, sarsılmaz bir imanla vatanımız, bayrağımız, hürriyetimiz ve mukaddes değerlerimiz uğrunda mücadele edenlerin aziz hatıralarını bir kez daha iftiharla yâd ettiğimiz gündür. 30 Ağustos Zaferi, vatan topraklarını işgal etmeye gelen sömürge kuvvetlerine karşı kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla yekvücut olarak kahramanca direnen bir milletin tarihe altın harflerle yazdığı bir destanın adıdır. Büyük zorluluklar ve imkânsızlıklar içinde kazanılan bu şanlı zafer, aynı zamanda milletimizin vatanından, bayrağından, dininden, mukaddesatından asla vazgeçmeyeceğinin tüm dünyaya ilandır. Hiç şüphesiz bu büyük zaferin ardında, ecdadımızın sarsılmaz imanı, muhteşem cesareti ve hürriyetine meftun asil karakteri yer almaktadır. Bilinmelidir ki her karışı şüheda kanıyla yoğrulmuş bu topraklar, gönderde dalgalanan ay yıldızlı al bayrağımız ve gök kubbede yankılanan ezan sesleriyle ilelebet bizlere vatan olmaya devam edecektir. 30 Ağustos Zaferi gibi nice zaferlerle dolu şanlı tarihimiz, bizler için bir kıvanç vesilesi olduğu kadar omuzlarımıza önemli bir sorumluluk da yüklemektedir. Bu bağlamda en temel sorumluluğumuz, ecdadımızın verdiği mücadelenin dayanak noktalarını muhafaza ederek birlik beraberliğimizi pekiştirmek ve coğrafyamızda yaşanan kaos, tefrika ve savaşların ardındaki planları doğru okuyarak milletimizin huzuru, ülkemizin bütünlüğü ve geleceğimizin teminatı için var gücümüzle çalışmaktır. Bunun için öncelikle 30 Ağustos’u bir zafere dönüştüren o güçlü inancı canlı tutmak ve nesilden nesile aktarmak zorundayız. Bu vesileyle Büyük Taarruzun Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere onun tüm silah arkadaşlarını, istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını ve bu toprakları bizlere vatan kılan ecdadımızı şükran ve minnetle yâd ediyoruz. Geçmişten bugüne vatanımız, dinimiz, ezanımız, bayrağımız, istiklal ve istikbalimiz uğruna canlarını feda eden şehitlerimize ve ahirete irtihal eden gazilerimize Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyoruz. Aziz milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyor; vatanımızı, milletimizi, devletimizi ilelebet payidar eylemesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz. Allah bizlere bu güzel vatanımızda daima birlik ve beraberlik içinde özgürce ve kardeşçe yaşamayı nasip eylesin."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.