TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Nasa

İLKHABER-Gazetesi - Nasa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Nasa haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

NASA'nın Bennu Keşfi: Geçmişte Yaşam Barındıran Bir Gezegenin İzleri Haber

NASA'nın Bennu Keşfi: Geçmişte Yaşam Barındıran Bir Gezegenin İzleri

Evrende yaşamın gizemini çözmeye yönelik önemli bir adım atıldı. NASA'nın Bennu adlı asteroid üzerinde gerçekleştirdiği araştırmalar, bilim insanlarını heyecanlandıran sonuçlar ortaya koyuyor. Bennu'nun geçmişte yaşam barındıran bir gezegenin parçası olabileceğine dair bulgular, evrenin yaşam potansiyeli hakkındaki anlayışımızı derinleştiriyor. İşte detaylar... Bennu Asteroidi NASA'nın tarihi asteroid misyonu, Bennu adlı gök cisminin geçmişte yaşam barındıran bir gezegenin parçası olabileceğini ortaya çıkardı. Son yapılan analizler, bu asteroidde su taşıyan minerallerin varlığını doğruladı ve bilim insanlarının Bennu'nun, yaşam için elverişli bir ortam olan eski bir su dünyasının uzayda sürüklenen bir parçası olabileceği spekülasyonlarını güçlendirdi. Araştırmacılar, Bennu üzerinde gerçekleştirilen derinlemesine analizler sonucunda Dünya okyanuslarında bulunan magnezyum fosfat, tektonik plakalarda gözlenen fillosilikatlar ve proteinlerde önemli bir bileşen olan glisin gibi bileşenlerin tespit edildiğini belirtiyorlar. Bu bulgular, Bennu'nun geçmişte yaşam barındıran bir gezegenin parçası olduğuna dair güçlü kanıtlar sunuyor. Asteroid üzerindeki minerallerin incelenmesi, Bennu'nun Dünya'da yaşamın oluşumu için gereken önemli yapı taşlarını içerdiğini ortaya koyuyor. Arizona Üniversitesi'ndeki bilim insanları, asteroit örneklerini incelemek için güçlü bir elektron mikroskobu kullandılar ve örneklerde yalnızca magnezyum fosfat ve glisin değil, aynı zamanda karbonatlar, sülfitler, olivin ve manyetit gibi diğer "su bazlı" minerallerin de bulunduğunu tespit ettiler. Bennu'dan alınan örneklerin nadir olduğu belirtiliyor çünkü genellikle Dünya'ya düşen asteroidler atmosferde etkileşime girerek değişime uğruyorlar. Ancak Bennu'nun örneklerinde bu tür değişimlerin olmadığı ve minerallerin oldukça taze olduğu vurgulanıyor. Bu durum, bilim insanlarına asteroidin doğrudan kaynaktan alınmış taze ve bozulmamış örneklerini inceleme fırsatı verdi. NASA'nın "OSIRIS-REx" misyonu, Eylül 2023'te Bennu'dan topladığı örneklerle bu önemli keşfi sağladı. Bennu'dan getirilen örnekler, bilim insanlarına bu asteroidin geçmişte yaşam barındıran bir gezegenin parçası olabileceğine dair kesin kanıtlar sunmuş oldu. Bu gelişme, evrende yaşamın yaygınlığı ve çeşitliliği hakkında daha derin bir anlayış sağlama yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Güneşteki aktiviteler uçakların haberleşmesini etkiliyor Haber

Güneşteki aktiviteler uçakların haberleşmesini etkiliyor

Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selim Şeker, kısa bir süre NASA’nın son 6 yılın en güçlü Güneş patlamasının gerçekleştiği açıklamasına işaret ederek, Güneş patlamalarını değerlendirdi. GÜNEŞ PATLAMALARI GÜNEŞ'İN ENERJİSİNİ OLUŞTURUYOR Prof. Dr. Selim Şeker, Güneş'in kütlesinin yüzde 73'ünü hidrojen, yüzde 25'ini helyum, geri kalan kısmını ise diğer elementlerin oluşturduğunu ifade ederek, “Güneş’ten gelen ışık, hidrojen çekirdeklerinin birleşerek helyuma dönüşmesi ve bu dönem Güneş’te oluşan tepkimeler yani patlamalar sonucu hidrojen gazı helyum gazına dönüşür ve güneş patlamaları olur. Güneş'in enerjisi nükleer füzyon sonucu oluşur. Güneş'in çekirdeğinde biriken hidrojen atomları nükleer füzyon sonucu helyum atomuna dönüşür ve bu dönüşüm sonucunda ortaya çıkan enerji Güneş'in enerjisini oluşturur, ardından ısı ve ışık olarak Güneş sistemine yayılır.” dedi. Patlamaların, Güneş'in Dünya'ya bakan tarafında meydana gelmesi halinde Dünya'nın bundan etkilenme ihtimalinin yüksek olduğunu kaydeden Prof. Dr. Selim Şeker, “Normal koşullarda Dünya'nın manyetik alanı, yüzeyi güneş fırtınalarına karşı koruyor. Ancak şiddetli fırtınalar manyetik alana zarar veriyor ve enerji yüklü parçacıklar bu kalkandan geçmeyi başarıyor. Güneş patlamaları radyo iletişimini, elektrik şebekelerini, navigasyon sinyallerini etkileyebilir ve uzay araçları ile astronotlar için risk oluşturabilir." diye konuştu. HİROŞİMA'YA ATILAN BOMBANIN YAKLAŞIK 40 MİLYON KATI BİR ENERJİYE SAHİP Enerji salınımı bakımından güneş yüzeyi üzerinde meydana gelen en şiddetli olaylardan birinin geçici enerji boşalmaları olarak tanımlanabilecek güneş patlamaları olduğunu anlatan Prof. Dr. Selim Şeker, şunları ifade etti: “Patlamalar, yerden yapılan görsel bölge gözlemlerinde güneş üzerinde parlak alanlar olarak, radyo bölgede yapılan gözlemlerde ise ani gürültü artışları (Radio Bursts) olarak gözlenirler. Yaşam süreleri birkaç dakika ile birkaç saat arasında değişir. Bunlar güneş sistemimizde gözlenen, en şiddetli patlama olaylarıdır. Hiroşima'ya atılan bombanın yaklaşık 40 milyon katı bir enerjiye sahiptirler. Çok güçlü magnetik alanların parçalanmaları ve yeniden birleşmeleri patlamaların oluşması için gerekli olan ilk enerji kaynağını oluşturur. Gamma ışınım, X-ışınım, görsel ışınım ve radyo ışınım gibi elektromagnetik spektrumun hemen hemen her dalga boyunda ışınımda bulunurlar.” ASKERİ ERKEN UYARI SİSTEMLERİ DE GÜNEŞ AKTİVİTESİNDEN ETKİLENİYOR Uzun mesafeler arasında kullanılan haberleşme sistemlerinin büyük çoğunluğunun radyo sinyallerini yansıtmak için iyonosferi kullandığını ifade eden Prof. Dr. Selim Şeker, “Radyo haberleşmeleri iyonosferde meydana gelen fırtınalardan bütün enlemlerde etkileniyor. Böyle bir durumda radyo frekanslarının bir bölümü iyonosferde soğurulmakta diğer bir bölümü de yansımaktadır. Bunun sonucunda radyo sinyalleri hiç beklenmedik doğrultularda yayılmakta veya şiddetleri hızlı bir biçimde bir azalıp bir artmaktadır. Bu olaylara neden olan güneş aktivitesinden en çok etkilenen gruplar; kıtalar arası radyo yayını yapan radyolar, kıyı ile haberleşen gemiler, havaalanları ile haberleşen uçaklar ve amatör radyocular ve uydu operatörleridir. Askeri erken uyarı sistemleri de güneş aktivitesinden etkileniyor. Uzun mesafeli füzelerin fırlatılıp yönlendirilmesinde kullanılan radarlarda da iyonosferden yararlanılmaktadır. Magnetik fırtınalar sırasında ortaya çıkan parazitten bu sistemler çok etkilenmektedir. Denizaltıların magnetik özelliklerini algılayarak bunların yerlerini belirleyen sistemler vardır. Denizaltılardan gelen bu sinyallerin algılanması de jeomagnetik fırtınalar sırasında bozulmaktadır.” diye anlattı.

Adınızı NASA'nın Europa Clipper'ına eklemek için zaman doluyor Haber

Adınızı NASA'nın Europa Clipper'ına eklemek için zaman doluyor

ALİ GÜRELİ (İLKHABER) - National Aeronautics and Space Administration (NASA) 2030 yılında Jüpiter'in uydusuna gitmeyi amaçlayan Europa Clipper görevinde her kıtadan binlerce kişinin ismini uzaya taşıyacak. Şişedeki Mesaj kampanyasına katılımda son tarih açıklandı. Jüpiter'in uydusu Europa'yı keşfedecek uzay aracına binecek mikroçipe isminizi eklemeniz için sayılı haftalar kaldı. Başta ABD olmak üzere dünyanın her kıtasından kişilerin isimlerini Mars'ın ötesindeki derin uzaya, Jüpiter'e ve onun uydusu Europa'ya kadar gönderme şansı her gün bulunmuyor. Ancak NASA'nın Europa Clipper'ı ile bu fırsata sahipsiniz. Okyanusların donmuş bir dış kabuğun altında saklandığı bu buzlu aya doğru 1,8 milyar mil (2,6 milyar kilometre) yolculuk yapan uzay aracında isimler yer alacak. NASA'nın “Şişedeki Mesaj” kampanyasına katılmak için son tarih açıklandı. Haziran 2023'de başlanılan kampanyada 1 milyona yakın kişi internet üzerinden isimlerinin kaydını yaptırdı. Tüm isimler toplandıktan sonra, NASA'nın Güney Kaliforniya'daki Jet Propulsion Laboratuvarı'ndaki Mikro Cihazlar Laboratuvarı'ndaki teknisyenler, bunları bir kuruş büyüklüğündeki silikon mikroçip üzerine kalıplamak için bir elektron ışını kullanacak. Metnin her satırı insan saçı genişliğinin 1/1000'inden (75 nanometre) daha küçük olacak. Çip, ABD'li Şair Ada Limón'un görevi kutlamak için yazdığı "Gizeme Övgüsü" adlı orijinal şiirin kazındığı metal bir plakaya takılacak. Uzay aracının dış kısmında yer alan şiir ve isimler, okyanus dünyasının yaklaşık 50 yakın uçuşu sırasında şişedeki bir mesaj gibi olacak. Uzay aracının bilim araçları yükü, ayın yaşamı destekleyip destekleyemeyeceğini belirlemek için Europa'nın yeraltı okyanusu, buzlu kabuğu ve atmosferi hakkında veri toplarken, misyon bu yörüngeler sırasında yarım milyar mil (800 milyon kilometre) yol kaydedecek. Europa Clipper'ın montajı JPL'de tamamlandıktan sonra yörünge aracı, Ekim 2024'teki fırlatılışına hazırlık amacıyla NASA'nın Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'ne gönderilecek. “Şişedeki Mesaj”, NASA'nın güneş sistemimizi ve ötesini keşfeden uzay araçlarına ilham verici mesajlar gönderme konusundaki uzun geleneğinden geliyor. Program, Voyager uzay aracının 1977'de yaptığı gibi, dünyadaki yaşam çeşitliliğini yansıtan ses ve görüntülerden oluşan bir zaman kapsülü göndererek dünyanın dört bir yanındaki insanların hayal gücünü harekete geçirmeyi amaçlıyor. Misyon hakkında Europa Clipper'ın temel bilimsel hedefi, Jüpiter'in buzlu uydusu Europa'nın altında yaşamı destekleyebilecek yerlerin olup olmadığını belirlemektir. Misyonun üç ana bilimsel hedefi, ayın buzlu kabuğunun kalınlığını ve altındaki okyanusla olan yüzey etkileşimlerini belirlemek, bileşimini araştırmak ve jeolojisini karakterize etmektir. Misyonun Europa'yı ayrıntılı olarak keşfetmesi, bilim adamlarının gezegenimizin ötesinde yaşanabilir dünyaların astrobiyolojik potansiyelini daha iyi anlamalarına yardımcı olacak. NASA’nın 2030’da Jüpiter’in ikinci Galile uydusu Europa’ya inecek olan Europa Clipper ile 31 Aralık’a kadar NASA’nın web sitesine başvurmanız gerekiyor.

Artık topraksız ürün yetiştiriliyor Haber

Artık topraksız ürün yetiştiriliyor

Bayram BULUT/ÖZEL HABER ADANA (İLKHABER) - Seyhan Belediyesi, uzay tarımı denen NASA’nın da denediği bir sistem ile topraksız tarım üretimine başladı. Ürünler artık topraksız yetişiyor. Seyhan Belediyesi’nin yenilikçi bir projesi olan topraksız tarım ile ürün yetiştirilmesi görenlerin büyük ilgisini çekiyor. Seyhan Belediyesi’ne ait tesislerin damında kurulan seralarda yapılan topraksız tarımda sadece su ve toprakta olan besleyici maddeler kullanılıyor. Toprağın bulunmadığı serada çok sayıda bitki yetiştiriliyor. ÖNEMLİ BİR ÇALIŞMA Seyhan Belediyesi’nin bir önemli çalışması da Topraksız Tarım. Seyhan Belediyesi olarak üretimi ve üreteni destekleten sosyal belediyecilik  anlayışı ile kırsal kalkınmanın desteklenmesi, vatandaşların sağlıklı gıdaya erişiminin kolaylaştırılması ve iyi tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması için Tarımda İnovasyon Merkezi kuruldu. İnovasyon Merkezi ile  doğa ve iklim dostu yenilikçi tarım uygulamaları gerçekleştiren Seyhan Belediyesi, bu kapsamda oluşturulan seralarla Akuaponik, Hidroponik, Besleyici Film Tekniği gibi modern yetiştiricilik teknikleri ile bir araya getirerek üretim gerçekleştiriyor. Toprak olmadan su ile yetiştirilen ürünlerde ekstra destekleyici ürünler su ile tarım ürünlerine yer veriliyor. GAYGISIZ: NASA’NIN DENEDİĞİ BİR SİSTEM Seyhan Belediyesi Ziraat Yüksek Mühendisi Ahmet Gaygısız, topraksız tarım ile ilgili bilgiler verdi. Uzay tarımı denen sistemin NASA’nın  denediği bir sistem olduğunu dile getiren Gaygısız, “Normalde topraksız sistem dediğimiz zaman, bir katı ortam kültürü oluyor, birde su kültürü oluyor. Biz daha çok su kültürünü Adana’da Uygulanabilirliğini göstermek amacıyla burada deniyoruz. Bu uzay tarımı denen NASA’nın da denediği bir sistem. Bu sistemin avantajları neler? Şuanda topraklarımızı bilinçsiz gübreleme, bilinçsiz ilaçlama yaparak çok kirlettiğimiz için su kültürünü deniyoruz. Su kültürünün şöyle avantajları var” dedi. SU İLE GÜBRE VERİLİYOR Suda toprakla kullanılan gübreler kullandıklarını anlatan Gaygısız, “Suda sadece toprakta kullandığımız gübrelerimiz var. Onun haricinde hormon vesayire hiçbir şey yok. Ve su kültürünün şöyle bir avantajı var. Toprakta ürettiğimiz ürünü iki kat hızla alabiliyoruz. Mesela marul bitkisini toprakta 70 günde yetiştirirken su kültüründe 45 günde yetiştirebiliyoruz. Hatta iyi beslersek 25 günde yetiştirebiliyoruz. Su kültüründe genel olarak kışlık bitkiler, marul vesayire bitkiler yetiştiriyoruz” diye konuştu. YAZ VE KIŞ AYLARINDA FARKLI ÜRÜNLER YETİŞTİRİLİYOR Kış ve yaz ayında farklı ürünler yetiştirdiklerini dile getiren Gaygısız, “Yazın ise tıbbi aromatik bitkiler yetiştiriyoruz. Çünkü yazın kışlık bitkiler dayanmıyor. Motor yolu bırakmıyoruz, hasat yolu bırakmıyoruz.  Borular üzerinde yetiştikleri için boruları kaydırarak hasat yapabiliyoruz. Ekimi de bu şekilde yapıyoruz. Örneğin bir dönümde 5 bin bitki üretebiliyorsak, su kültüründe bunu 50 bine kadar çıkartabiliyoruz. Çünkü su kültüründe katlı sistem denilen sistemler var. Şuanda kapalı ortamda bunu yapan şirketler var. Kapalı ortamda bunu yaptıkları zaman mesela tarlanın 10 katına, 20 katına kadar ticari olarak maksimum ürün elde edebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

Genç beyinler NASA'ya bağlandı Haber

Genç beyinler NASA'ya bağlandı

NİLGÜN TAZE (İLKHABER) - Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde Mezitli ve Tarsus’ta faaliyet gösteren Kadın ve Çocuk Bilim, Teknoloji Atölyeleri, genç yeteneklerin uluslararası projelerde yer almalarına fırsat sunmaya devam ediyor. 162 ülke ile eş zamanlı gerçekleşen ve NASA tarafından organize edilen ‘Space Challenge 2023 Hackathon’ etkinliğine, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Çocuk Bilim, Teknoloji Atölyeleri’nde eğitim alan öğrenciler de katıldı. 48 saat boyunca süren projede lise öğrencilerinin yanı sıra, üniversite öğrencileri de yer aldı. Büyükşehir Belediyesi Berdan Konukevi’nde gerçekleşen proje çalışmasında öğrenciler, NASA tarafından verilen tematik problemlere çözümler üreterek; oyun, yazılım ve proje geliştirmesi sağladılar. Öğrenciler bu çalışmayı yaparken sportif faaliyetlerle, STEM etkinlikleriyle, yaratıcı drama faaliyetleriyle ve diğer sosyal aktivitelerle dolu bir süreç yaşadılar. NASA'da görev yapan Yüksek Bilgisayar Teknolojisi Mühendisi Pinar Moore’nin de destek verdiği çalışmada, öğrencileri mentör öğretmenler de yalnız bırakmadı. Toplam 35 öğrencinin katıldığı ve 6 gruptan oluşan takımlar 6 proje üreterek, NASA’nın sistemine yüklediler. Projeler onay alırsa, öğrenciler NASA’ya götürülecek. Program sonunda öğrencilere, Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Şerife Hasoğlu Dokucu tarafından katılım sertifikaları verildi. Aşkın: “Etkinliğin amacı, NASA’nın belirlemiş olduğu problemlere gençlerin çözüm bulması” NASA’nın düzenlemiş olduğu bir etkinliğe gençlerin başvurduğunu ve Berdan Konukevi’nde 48 saat süren Hackathon’a katılım sağladıklarını belirten Kadın ve Çocuk Bilim, Teknoloji Atölyesi Sorumlusu Emre Aşkın, bu etkinliğe gönüllü öğretmenlerin de destek olduğunu kaydederek, “Buradaki amaç, NASA’nın belirlemiş olduğu problemlere gençlerin çözüm bulması. Projelerini NASA’nın sistemine giriş yapacaklar ve daha sonrasında değerlendirme başlayacak. Değerlendirmeler sonucunda gençlerin NASA’ya gezileri söz konusu. Bugün lise öğrencilerimizin yanı sıra, üniversite öğrencilerimiz de aramızda ve gençlere mentörlük sağlıyorlar. Yine dışarıdan destek aldığımız gönüllü öğretmenlerimiz de var. Onlar da çocukların araştırma projelerine destek oluyorlar” dedi. Aslan: “Kazanırsak, NASA’ya gerçekleşecek olan bir haftalık geziye katılacağız” 10. sınıftan başlayarak Tarsus Kadın ve Çocuk Bilim, Teknoloji Atölyesi’nin imkanlarından faydalanan ve şu anda Tarsus Üniversitesi Hemşirelik Bölümü’nde okuyan Yeliz Aslan, “Biz 6 grup olduğumuz için, 6 tane konu seçtik ve arkadaşlarımızla birlikte şu an onları geliştiriyoruz. Eğer kazanırsak, NASA’ya gerçekleşecek olan bir haftalık geziye katılacağız” diye konuştu. Toprak: “Bu proje kapsamında birçok yeni şey öğreniyoruz” Mezitli Kadın ve Çocuk Bilim, Teknoloji Atölyesi’ne devam eden 11. sınıf öğrencisi Sultan Toprak, projede yer almaktan dolayı mutlu olduğunu söyleyerek, “Arkadaşlarımızla birlikte projemizi hazırlıyor, planlıyor ve sisteme sunuyoruz. Bu proje kapsamında birçok yeni şey öğreniyoruz ve yeni şeyler öğrenirken de deneyimlerimizin ileriki zamanlarda bize faydalı olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Parça: “NASA için belirli sorunlara çözüm üretmek bizim için çok keyifli” Etkinliğe katılan öğrencilerden Kağan Parça ise, projenin keyifli olduğunu vurgulayarak, “Ekibimizle beraber bu Hackathon’a katılmaya karar verdik. NASA için belirli sorunlara çözüm üretmek, bizim için çok keyifli. Umarım yakında NASA ile beraber çalışırız” dedi.

Nasa Spaceapp Challenge Türkiye’nin Adana ayağı Seytim’de yapıldı Haber

Nasa Spaceapp Challenge Türkiye’nin Adana ayağı Seytim’de yapıldı

(İLKHABER)- 6-7-8 Ekim tarihlerinde SEYTİM’de gerçekleştirilen NASA Space Apps Challenge etkinliği 162 ülke ile eş zamanlı gerçekleştirildi. Uzay araştırmaları ve teknolojiye ilgi duyan gençleri, mühendisleri, tasarımcıları ve bilim insanlarını bir araya getiren organizasyonda 130 yarışmacı gezegenin ve uzayın keşfedilmesi için yeni perspektifler sunacak fikirler geliştirdiler. Organizasyonun Adana ayağını SEYTİM’de gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyduklarını dile getiren Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, “Umudumuz” diye hitap ettiği gençlere seslenerek, “Dünyanın içinde bulunduğu dönemde bizim yarınımız değil bugünümüzün umudusunuz. Bunu hiç aklınızdan çıkarmayın. Biz sizlerle var olacağız. Biz sizlerle dünya içinde layık olduğumuz yere ulaşacağız” dedi. “Şiddetle üretime ihtiyacımız var” Türkiye’nin şiddetle üretime ihtiyacı olduğunun altını çizen Başkan Akay, SEYTİM’de ilk olarak düşünmeyi teşvik ettiklerini vurguladı. “Düşünmeyi öğrendiğimiz zaman zaten bizler her türlü şeyi çözmüş oluruz” diyerek sözlerini sürdüren Başkan Akay, Türkiye’nin hem genç bir nüfusa hem de ciddi birikimlere sahip olduğunu vurguladı. Akay, “Sizler yeniden üretimi canlandırarak önümüzdeki yıllarda güzel günler görmemizi sağlayacaksınız. Bugünün dünyası sizin dünyanız. Sakın geç kalmayın. Hemen arkanızdan yenileri geliyor. Çok hızlı değişimlerin olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Zaman şu anda en kıymetli şeylerden bir tanesi. Hepinizi kutluyorum. Bu yarışmasının birincisi benim ülkem. Onu bilin” ifadelerini kullandı. Ödüller takdim edildi Prof. Dr. Aysun Akyüz, Prof. Dr. Hüseyin Akıllı, Prof. Dr. Selçuk Çolak, Prof Dr. Süha Berberoğlu, Prof. Dr. Efe Efeoğlu, Doç. Dr. Cihan Çetinkaya, Doç. Dr. Tahir Durhasan, Adana İş Kadınları Derneği Başkanı Berman Mantı, Futurist ve Mars Eğitmeni İdris Albayrak’tan oluşan Jüri üyelerinin değerlendirmesi sonucu yarışmada 1’inciye 20 bin ?, 2’ince 15 bin ?, 3’üncüye 10 bin ? ve 4’üncüye 5 bin ? ödülleri takdim edildi.

Üç astronot uzayda geçirdikleri bir yılın ardından Dünya'ya döndü Haber

Üç astronot uzayda geçirdikleri bir yılın ardından Dünya'ya döndü

SERHAT AKARSU ADANA (İLKHABER)- Bir NASA astronotu ve iki Rus kozmonot, bir yıldan biraz fazla bir süre uzayda mahsur kaldıktan sonra Çarşamba günü Dünya'ya döndü. Amerikalı Frank Rubio, uzun süreli kalışın bir sonucu olarak en uzun ABD uzay uçuşu rekorunu kırdı. Kazakistan'ın uzak bir bölgesine inen üçlü, orijinal araçlarının uzay çöpüne çarpması ve Uluslararası Uzay İstasyonu'na kenetlenmişken tüm soğutma sıvısını kaybetmesinin ardından acilen yedek olarak getirilen bir Soyuz kapsülüne bindi. 180 günlük olması gereken görev 371 günlük bir kalışa dönüştü. Rubio uzayda, NASA'nın tek bir uzay uçuşu için önceki dayanıklılık rekorunu elinde bulunduran Mark Vande Hei'den iki haftadan fazla zaman geçirdi. Rusya, 1990'ların ortalarında kırılan 437 günlük dünya rekorunu elinde tutuyor. Rubio ve kozmonotlar, yedek Soyuz kapsülüyle Dünya'ya döndü Rubio ile kozmonotlar Sergey Prokopyev ve Dmitri Petelin'i geri getiren Soyuz kapsülü Şubat ayında fırlatılan bir yedek kapsüldü. Rus mühendisler, altı ay sürmesi gereken görevin ortasında, geçen yılın sonlarında bir uzay çöpünün orijinal kapsülün radyatörünü deldiğinden şüpheleniyorlar. Mühendisler, soğutma olmadan kapsülün elektronik aksamının ve içindeki yolcuların tehlikeli seviyelere kadar aşırı ısınabileceğinden endişelendikleri için araç boş olarak geri döndü. Bu aya kadar yeni bir mürettebat fırlatacak başka bir Soyuz yoktu. Yerlerine gelenler nihayet yaklaşık iki hafta önce ulaştı Astronotlar, Dünya'ya güvenli bir şekilde indi Prokopyev iniş boyunca yer kontrolörlerine üçünün de iyi hissettiğini söyledi. Kapsülleri atmosferde hızla ilerlerken yerçekiminin dört katından fazla bir kuvvetle karşılaştılar ve çorak Kazak bozkırlarına yan yatarak indiler. Helikopterler kurtarma ekipleriyle birlikte astronotları almak üzere harekete geçti. Rubio kapsülden çıkarıldıktan sonra "Evde olmak güzel" dedi. Rubio, uzayda bir yıl geçirmeyi başlangıçta kabul etmedi Orduda doktor ve helikopter pilotu olan 47 yaşındaki Rubio, geçen hafta düzenlediği basın toplantısında, başlangıçta sorulsaydı uzayda tam bir yıl geçirmeyi asla kabul etmeyeceğini söyledi. Dört çocuğundan en büyüğünün ABD Deniz Harp Okulu'ndaki ilk yılını tamamlaması ve bir diğerinin West Point'e gitmesi gibi önemli aile dönüm noktalarını kaçırdı. Rubio uzayda bu kadar uzun süre kalmanın psikolojik açıdan beklediğinden daha zor olduğunu söylemişti. Bu rekoru bir süre daha elinde tutabilir. NASA'nın şimdilik daha uzun süreli görevler için bir planı yok. Rubio ve Petelin için ilk uzay uçuşu Bu Rubio ve mühendis olan 40 yaşındaki Petelin için ilk uzay uçuşuydu. Mühendis ve pilot olan 48 yaşındaki Prokopyev ise iki uzun istasyon görevi gerçekleştirdi. Geçtiğimiz Eylül ayında Kazakistan'dan fırlatıldıklarından bu yana 157 milyon mil (253 milyon kilometre) yol kat ettiler ve dünyanın çevresini yaklaşık 6,000 kez dolaştılar.

NASA’nın da radarına giren Kadın Azmağı’nda çevreci tekneler Haber

NASA’nın da radarına giren Kadın Azmağı’nda çevreci tekneler

ABD Havacılık ve Uzay Ajansı NASA’nın resmi sosyal medya hesabından ’Vay be. Güzelliğini yaşayın’ notu ile paylaştığı, her yıl 1 milyondan fazla yerli ve yabancı turistin tekne turuna çıktığı ’Sakin Kent’ ünvanlı Ula Akyaka’daki Kadın Azmağı’nda çevre dostu teknelerin sayısı artıyor. Muğla’da günübirlik tatilcilerin en fazla rağbet gösterdiği Ula’nın Akyaka Mahallesi’nde yer alan doğal akvaryum Kadın Azmağı, yaz-kış 1 milyondan fazla konuk ağırlıyor. Özel Çevre Koruma ve Doğal Sit alanında yer alan 2 kilometre uzunluğundaki Azmak nehrinde kefal, levrek, alabalık, yılan balığı ve aynalı sazan, sazlıklarda ise kaz, ördek ve çok sayıda kuş türü barınıyor. Gidiş-dönüş 4 kilometrelik azmak turu tekne parkurunda tura çıkan vatandaşlar sazlıklar ve işletmeler ile 200-400 yıllık ağaçlar arasında yarım saatlik bir tekne turu yapıyor. Akyaka Azmak Tur ve Yolcu Taşıyıcılar Kooperatifi’ne bağlı 21 tekne bulunurken, yıllardır sıvı yakıt ile hizmet veren tekneler geçen yıl aldıkları karar ile çevre dostu tekne dönüşümü için çalışma başlattılar. 2023 yılı başında ilk çevre dostu elektrik ve güneş enerjisi paneli taktıran isim tekne kaptanı Şadi Durmaz oldu. 8 ayda sıvı yakıttan çevreci yakıta dönüşümü yapılan tekne sayısı 9’a çıktı. 12 teknede çevreci dönüşüm devam ederken önümüzdeki yıl içinde 21 teknenin de güneş enerjisi ve elektrikli dönüşümü tamamlanacak. Azmak Tur ve Yolcu Taşıyıcılar Kooperatifi üyesi tekne sahibi ve kaptanı Şadi Durmaz, teknelerin sıvı yakıttan temiz enerjiye dönüşümünün devam ettiğini belirterek, “Şu anda 9 tane oldu. Hatta 10’uncusu yapıldı geldi. Bir teknik problem çıktı galiba tekrar geri gitti. Ama önümüzdeki günlerde gelir. Modernleşiyoruz artık. Yıllar sonra pat pat diye tabir ettiğimiz teknelerden çıktı, güneş enerjisi ile çalışan teknelere geçtik. İlk tekneyi 2022 yılında suya indirmek bana nasip oldu. Hiç gürültü yok, kirlilik yok. Tamamen güneş enerjisi ile çalışıyor. Üzerinde paneller var. Gündüzleri güneş destek veriyor. Geceleri ise trafolara bağlıyoruz ve takviye ediyoruz” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.