Ölüm Haberleri - Son Dakika Ölüm Haber Güncel Gelişmeler

Sapanca’da villada Filistin uyruklu iki kişinin gizemli ölümü

Sakarya’nın Sapanca ilçesi Rüstempaşa Mahallesi’nde yer alan bir sitedeki villada sabah saatlerinde meydana gelen olay, bölgede paniğe neden oldu. Edinilen bilgilere göre, villada yaşayan Filistin uyruklu dört arkadaştan Yousef Zoabı (22) ve Samır Shahwan (27), sabah saatlerinde arkadaşları tarafından odalarında hareketsiz halde bulundu. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İlk müdahaleleri olay yerinde yapılan Zoabı ve Shahwan, ambulanslarla Sapanca İlçe Hastanesi ve Sadıka Sabancı Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen iki genç hayatını kaybetti. Yapılan ilk incelemelere göre, vücutlarında herhangi bir kesici ya da delici alet izine rastlanmadı. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, iki gencin ölüm nedeni yapılacak otopsiyle belirlenecek. Cenazeler, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Korucuk Ön Otopsi Merkezi’ne gönderildi.

İstanbul'da ölü bulunan Çeçen uyruklu Rus gencin ölümünde sır perdesi aralanıyor

İstanbul Sarıyer’de 28 Temmuz sabahı ormanlık alanda hareketsiz halde bulunan 20 yaşındaki Rus vatandaşı Usman Amriev’in ölümüne ilişkin polis ve Adli Tıp Kurumu incelemeleri tamamlandı. Yapılan araştırmalar, Amriev’in ölü bulunduğu yere yalnız geldiğini ve yanında kimsenin olmadığını ortaya koydu. Olay, Sarıyer’de ormanlık alanda gerçekleşti. Sabah saatlerinde yoldan geçen bir vatandaş, yerde hareketsiz yatan bir kişi fark edince durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen ekipler çevreyi güvenlik şeridi ile kontrol altına aldı. Yapılan ilk incelemelerde Amriev’in hayatını kaybettiği belirlendi. Olay yerinde yapılan incelemede, cesedin başında siyah çöp poşeti bulunduğu ve bantlanmış olduğu görüldü. Yanında ise koli bandı, Rusça not, siyah askılı çanta, cep telefonu, İstanbul Kart ve paralar yer aldı. Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından ceset Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı. Polis ekipleri, çantadaki kapı kartından yola çıkarak Amriev’in kaldığı yurda ulaştı. Yapılan incelemelerde Amriev’in eline sıkıştırılmış notun bilgisayarda yazıldığı belirlendi. Notta, Amriev’in kendisini biatçı olarak gömmelerine izin verilmemesi yönünde ifadeler yer aldı. Güvenlik kamera görüntülerinin incelenmesi sonucunda Amriev’in Bahçeköy’deki özel bir yurtta kaldığı ve olaydan önce Mecidiyeköy’de bir kırtasiyeye girip çıktığı tespit edildi. Daha sonra otobüse binerek Hacıosman’a geçen Amriev, Bahçeköy’e geri dönerek ölü bulunduğu bölgeye yalnız gitti. Yurtdışında yaşayan kuzeni, son olarak bankaya para çekmeye gittiğini ve bir daha kendisinden haber alamadığını aktardı. Polis ekiplerinin detaylı incelemesi ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre Usman Amriev’in hayatına son verdiği belirlendi. Amriev’in yaklaşık 3 yıl önce eğitim için Türkiye’ye geldiği, Kütahya’daki bir devlet üniversitesinde yarım dönem eğitim aldıktan sonra İstanbul’a geçerek Kağıthane’deki özel bir üniversitede öğrenim gördüğü öğrenildi. Olayla ilgili polis ekipleri, Amriev’in ölümüyle ilgili tüm yönleriyle soruşturmayı sürdürüyor.

Avukat Göksu Çelebi kimdir? Neden hayatını kaybetti?

Avukat Göksu Çelebi, kripto varlıklar, dijital dönüşüm ve sermaye piyasası hukuku gibi geleceğe yön veren alanlardaki çalışmalarıyla tanınıyordu. Son olarak, Sarıyer Kireçburnu’nda yaşanan ve kamuoyunun dikkatini çeken bir olayın ardından komaya girdiği iddia edilen Çelebi’nin, sabah saatlerinde yaşamını yitirdiği öğrenildi. GÖKSU ÇELEBİ KİMDİR? 1998 doğumlu olan Göksu Çelebi, lise eğitimini ODTÜ Geliştirme Vakfı Okulları’nda tamamladıktan sonra 2016-2021 yılları arasında Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenim gördü. Mesleğe Liman Kurman Hukuk Bürosu’nda stajyer olarak adım atan Çelebi, başarılı geçen staj sürecinin ardından aynı büroda tam zamanlı avukat olarak görev yapmaya başladı. Göksu Çelebi, kısa sürede bilişim hukuku, sermaye piyasaları hukuku, kripto varlıklar, blockchain, fintech ve dijital dönüşüm konularında uzmanlaşarak adını duyurdu. Uygulamalı hukuk alanında derinleşen Çelebi, Ankara merkezli çalışmalarının yanı sıra birçok projede de aktif görev aldı. Ankara Barosu’nun Hukuk ve Bilişim Teknolojileri Merkezi (HUBİTEM) ile yakın iş birliği içinde olan Çelebi, baronun hazırladığı “Avukatlıkta Yapay Zeka Araçlarının Kullanımı Rehberi”nin yazar kadrosunda yer aldı. ELSA Ankara ve Ankara Barosu çatısında birçok gönüllü etkinlikte de görev aldı. Hukuki gelişimini sürdürmek adına blockchain, bilişim suçları ve yapay zeka temelli hukuk uygulamaları üzerine eğitimler alan Çelebi, “Emerging Technologies and Law” gibi önemli başlıklarda da uzmanlaşma yoluna gitmişti. Ne olmuştu? 14 Temmuz 2025 tarihinde Sarıyer Kireçburnu’nda yaşanan olayda Göksu Çelebi’nin, erkek arkadaşı olduğu iddia edilen ICRYPEX Yönetim Kurulu Başkanı Gökalp İçer ile birlikte uyuşturucu kullandığı iddia edildi. Kısa süre sonra fenalaşan ve bilinci kapanan Çelebi, yoğun bakımda tedavi altına alınmış, 28 Temmuz sabahı ise hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili soruşturma sürerken, Gökalp İçer “uyuşturucu temini” ve “olası kastla öldürmeye teşebbüs” suçlamalarıyla gözaltına alınmıştı.

Xatar kimdir? Rapçi Xatar öldü mü?

Alman hip-hop sahnesinin önde gelen isimlerinden biri olan Kürt kökenli rapçi Xatar’ın (Giwar Hajabi) yaşamını yitirdiği iddiası müzik camiasında şok etkisi yarattı. Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece hayatını kaybettiği ileri sürülen Xatar’ın ölüm haberi, eski organizatörü Marina Buzunashvilli tarafından sosyal medya üzerinden duyuruldu. Xatar öldü mü? 1981 yılında İran'da doğan ve asıl adı Giwar Hajabi olan Xatar’ın ölümü, hem Almanya’da hem de uluslararası müzik çevrelerinde geniş yankı buldu. Kürt kökenli sanatçının ölümüne ilişkin resmi bir açıklama henüz yapılmazken, hayranları ve sanat camiası sosyal medyada büyük bir üzüntüyle gelişmeleri takip ediyor. Xatar’ın eski organizatörü Marina Buzunashvilli, Instagram hesabından “Tekrar görüşene kadar” notuyla siyah beyaz bir fotoğraf paylaşarak sanatçının vefat ettiğini duyurdu. Paylaşım kısa sürede binlerce etkileşim alırken, birçok kullanıcı bu haberin doğruluğunu sorgulamaya başladı. Alman basınında da geniş yer bulan iddia henüz Xatar’ın ailesi ya da resmi temsilcileri tarafından doğrulanmış değil. Xatar Kimdir? 24 Aralık 1981’de İran’da dünyaya gelen Giwar Hajabi, küçük yaşta Almanya’ya göç etti. Rap müziğe ilgisi 1993 yılında Dr. Dre’nin “The Chronic” albümüyle başladı. 2008 yılında “Alles oder nix Records” adlı plak şirketini kurarak müzik kariyerinde önemli bir adım attı. Aynı yıl RTL 2 kanalında yayınlanan “Der Bluff” adlı televizyon programında rap antrenörlüğü yaptı. Almanya’da özellikle göçmen kökenli gençler arasında büyük bir hayran kitlesine sahip olan Xatar, hem müzik kariyeri hem de geçmişteki suç dosyalarıyla sık sık gündeme geldi. Brüser Berger Assis çetesine üye olduğu bilinen Xatar, müziğiyle olduğu kadar çalkantılı hayat hikayesiyle de dikkat çekti. Ünlü rapçinin ölüm nedenine ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmazken, sevenleri ve müzik dünyası gelişmeleri endişeyle bekliyor.

Mersin'de kamyonetten atlayan 16 yaşındaki Zeynep, tırın çarpmasıyla hayatını kaybetti

Mersin’in Tarsus ilçesinde D-400 karayolunda yaşanan trajik olayda, 16 yaşındaki Zeynep Yıldız isimli genç kız, henüz bilinmeyen bir nedenle seyir halindeki kamyonetten atladı. Aynı istikamette ilerleyen tanker aracının çarpması sonucu olay yerinde yaşamını yitirdi. Olay Anı: Kapıyı Açıp Kendini Yola Bıraktı Kaza, Tarsus’un Barbaros Mahallesi Sait Polat Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, İ.H.B. yönetimindeki 01 AOC 95 plakalı kamyonet, D-400 karayolu üzerinde seyir halindeyken aracın arka koltuğunda oturan 16 yaşındaki Zeynep Yıldız aniden kapıyı açarak araçtan atladı. Yola savrulan genç kıza, arkadan gelen A.O. idaresindeki 81 ACK 711 plakalı tanker çarptı. Sağlık Ekipleri Olay Yerinde Ölümünü Tespit Etti Kazayı gören çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, Zeynep Yıldız’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Talihsiz genç kızın cenazesi, olay yeri incelemelerinin ardından otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Soruşturma Başlatıldı Kazaya karışan kamyonet ve tanker sürücülerinin ifadesine başvurulurken, polis ekipleri olayın nasıl geliştiğini aydınlatmak için çok yönlü soruşturma başlattı. Zeynep Yıldız’ın neden kamyonetten atladığı ise henüz netlik kazanmadı. Görgü Tanıkları Şokta Kazayı gören bazı vatandaşlar, genç kızın bir anda kendini yola attığını ve sürücülerin durumu fark edemediğini belirtti. Olayın ardından bölgede trafik bir süre kontrollü sağlanırken, polis ekipleri olay yerinde detaylı inceleme yaptı.

Volkan Konak nasıl ve nerede hayatını kaybetti?

Karadeniz müziğinin usta ismi Volkan Konak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) verdiği konser sırasında fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan sanatçının vefat haberi sanat camiasını ve sevenlerini yasa boğdu. 58 yaşında hayatını kaybeden Volkan Konak’ın ölüm sebebiyle ilgili resmi açıklama bekleniyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Sağlık Bakanlığı, ünlü sanatçının vefatını resmi sosyal medya hesaplarından duyurdu. Gazimağusa Devlet Hastanesi tarafından yapılan açıklamada, Konak'ın gece yarısı hastaneye getirildiği ancak 00.42’de hayatını kaybettiği bildirildi. Hastaneden Yapılan Açıklama Gazimağusa Devlet Hastanesi Başhekimliği, Volkan Konak’ın ölümüne ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Sanatçı Volkan Konak, 00.17’de hastanemize getirildiğinde bilinci kapalıydı. İlk tıbbi müdahaleler yapılmış, entübe edilerek ileri yaşam desteği sağlanmıştır. Ancak yapılan tüm tıbbi müdahalelere rağmen, geçirmiş olduğu klinik süreç göz önünde bulundurularak, saat 00.42’de hayatını kaybettiği tespit edilmiştir.” Volkan Konak’ın Ölüm Nedeni Ne? Hastalığı Var mıydı? 58 yaşındaki sanatçının kalp krizi geçirdiği iddia edilirken, kesin ölüm nedeni adli tıp incelemesi sonucunda netleşecek. Sanatçının geçmişte herhangi bir kronik rahatsızlığı olup olmadığı konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Konak, uzun yıllardır sahnelerde aktif olarak performans sergiliyordu ve dinleyicileriyle sık sık bir araya geliyordu. Ölüm haberinin ardından sanat dünyasından ve sevenlerinden binlerce başsağlığı mesajı geldi. Volkan Konak Kimdir? Volkan Konak, müzik kariyerine 1987 yılında "Suların Horon Yeri" adlı derleme albümüyle başladı. Daha sonra Efulim (1993), Gelir misin Benimle (1994), Volkanik Parçalar (1996), Pedaliza (1998), Şimal Rüzgarı (2001), Maranda (2004), Mora (2006), Mimoza (2009), Lifor (2012), Manolya (2015) gibi birçok başarılı albüme imza attı. Kendi besteleriyle olduğu kadar, Nazım Hikmet, Sunay Akın, Yaşar Miraç gibi usta isimlerin şiirlerini besteleyerek de müzik dünyasında özel bir yer edindi. Karadeniz müziğine getirdiği yenilikçi tarzıyla geniş kitlelere ulaşan Konak, sahnedeki enerjisi ve güçlü sesiyle tanınıyordu.

Sağlık Bakanlığı'ndan "Yenidoğan Çetesi" hakkında açıklama

Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "yenidoğan çetesi" adıyla bilinen kişiler hakkında geçen sene cezai işlemler yapıldığı belirtilerek, söz konusu hastanelerin faaliyetleri hakkında başlatılan inceleme sonucu hukuki yaptırım süreçlerinin devreye alındığını duyurdu. Operasyon ve İncelemeler Açıklamada, olayın Mayıs 2023'te İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen bir operasyonla tespit edildiği belirtildi. Yapılan operasyon sonucunda ilgili kişilere karşı cezai işlemler uygulanmış ve konu adli makamlara iletilmiştir. Hukuki Yaptırımlar Sağlık Bakanlığı, söz konusu hastanelerin faaliyetleri hakkında başlattığı inceleme sonucunda hukuki yaptırım süreçlerinin devreye alındığını da duyurdu. Bakanlık,''Kamuoyunda 'yenidoğan çetesi' adıyla bilinen, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri belirlenen kişilerle ilgili olay, Mayıs 2023’te İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen bir operasyonla tespit edilmiş, cezai işlemler yapılmış ve konu adli makamlara iletilmiştir. Sağlık Bakanlığımız tarafından söz konusu hastanelerin faaliyetleri hakkında başlatılan inceleme sonucu hukuki yaptırım süreçleri devreye alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı olarak özveriyle görevini yerine getiren, insanların hayatını kurtaran ve şifa dağıtan sağlık çalışanlarımızın insanlık dışı davranışlarda bulunan kişiler sebebiyle töhmet altında kalmasına izin vermeyeceğiz. Yargıya intikal etmiş sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız" ifadeleri kullanıldı.

Ünlü şarkıcı Metin Arolat sahnede fenalaşarak hayatını kaybetti

Türk pop müziğinin sevilen isimlerinden Metin Arolat, İstanbul Kozyatağı'ndaki bir mekanda sahnede fenalaştı. Şarkı söylerken, günün yerinde yığılan Arolat, yapılan ilk müdahalelerin ardından tedaviye kaldırıldı. Ancak tüm çabalara rağmen kurtarılamayan 52 yaşındaki sanatçı ünlünün, kalıcı kalp krizi sonucu hayatlarının kaybedildiği açıklandı. Kalp Krizi Sonrası Hastaneye Kaldırıldı 52 şarkıcı ve yönetmen Metin Arolat, Kozyatağı'ndaki bir kulüpte konser sahnesinde sahnede fenalaştı. Sanatçıya yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye götürüldü. Ancak tüm çabalara rağmen Arolat hayatını kaybetti. Metin Arolat'ın menajeri Halil Yıldırım, üzücü haberler doğrularken, sanat dünyasında bu ani ölüm nedeniyle boğuldu. Yakın dostu olan şarkıcı Demet Sağıroğlu, ayrıntılı açıklamalarda bulundu. Sağıroğlu, “Metin diyet yapıyor, muhtemelen kalbi bu duruma dayanamadı” dedi. Arolat'ın uzun süreli, sıkı bir rejim yaptığı ve sağlığa dikkat ettiği biliniyordu. Metin Arolat Kimdir? Metin Arolat, 28 Mayıs 1972'de İzmir'de doğdu. Anne tarafından Çerkez, baba tarafından İstanbullu olan Arolat, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Ali Mümtaz Arolat'ın torunudur. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü'nden mezun olduktan sonra İstanbul'da reklam sektörüne adım atmış, ardından Amerika'da Illinois Üniversitesi'nde reklamcılık eğitimi almıştır. Kariyerine yönetmenlik yaparak başlayan Metin Arolat, kısa sürede müzik dünyasında da söz yapmayı başardı. 1995 yılında çıkarılan "Ayrılık Olmaz" albümü ile büyük bir çıkış yakalayan sanatçı, daha sonra birçok albüm ve single yayımlayarak müzik kariyerini sürdürdü. Şarkıları kadar yönetmenliğiyle de tanınan Arolat, Tarkan gibi ünlü sanatçıların kliplerini yönetti. Sanat Dünyasına Büyük Katkıları Oldu Metin Arolat, hem reklam sektöründe hem de müzik dünyasında iz bırakan bir sanatçıydı. Sanatçının albümleri arasında "Ayrılık Olmaz" (1995), "Yine Bir Başıma" (1998), "Kabul Et" (2005), "Lütfen Yaz Gelsin" (2010), "Çok Daha Ötesi" (2010) ve "Karavan" ( 2014) yer alıyor. Arolat, aynı zamanda Demet Akalın, Deniz Seki gibi isimlerin klip yönetmenliğini yapmış ve birçok markanın reklam filmlerini çekmiştir. Son olarak Wanda Nara ve Mauro Icardi'nin reklam filmini yönetmişti. Arolat, aile bağlarına çok düşkün bir sanatçı olarak biliniyordu. Ailesiyle yaşadığı acıların da kariyerinde izlenmişti. Özellikle abisini trajik bir trafik kazasında kaybetmesi ve kısa süre sonra babasını da kaybetmesi, farklıyı derinden etkilemişti. Sanat Dünyası Yasta Metin Arolat'ın ani vefatı, sanat dünyasında şok etkisi yarattı. Ünlü isimlerin sosyal medya üzerinden taziye mesajları yayımlanırken, Arolat'ın müziği ve yönetmenliğiyle birçok insanın hayatına dokunduğu vurgulandı. Sanatçının yedileri ve hayranları, sosyal medya üzerinden üzüntülerini paylaştı. Son Sözleri Metin Arolat, son olarak Armağan Çağlayan'ın evinde konuk olmuş ve "Hayatta en mutlu olduğum yer sahnesinde. Şarkı söylemek insanlarla aramda bir köprü" olduğunu belirtmişti.

Narin Güran ölüm sebebi nedir? Boğularak mı öldürüldü? Narin Güran hakkında son gelişmeler

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 19 gün sonra dere yatağında çuval içerisinde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayetiyle ilgili soruşturma derinleşiyor. İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede, Narin'in ölüm nedeni tespit edildi. Narin’in kaybolmasının ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, amcası Salim Güran’ın arabasında Narin'e ait DNA izleri bulundu. Bu bulgular ve Salim Güran’ın cesedi taşıdığını itiraf etmesiyle birlikte, aralarında Narin’in annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran’ın da bulunduğu 11 kişi tutuklandı. Amca ve Diğer Şüpheliler Tutuklandı Olayla ilgili yapılan araştırmalar, cinayetin planlanmış olabileceği iddialarını gündeme getirdi. CNN Türk’ün aktardığı bilgilere göre, boğulma sırasında Narin'in ağzından çıkan sıvının amcası Salim Güran’ın eline, oradan da aracın direksiyonuna ve koltuğuna bulaştığı tespit edildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun, Narin’in cansız bedeni üzerinde yaptığı detaylı incelemeler sonucunda 91 farklı bulgu elde edildi. Bu bulgular, olayın aydınlatılmasında büyük önem taşıyor. Ön otopsi raporu Diyarbakır’da yapılmış ve boğulma bulguları belirlenmişti. Şimdi ise esas net tespitler İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek olan raporla ortaya çıkacak. Cinayetle ilgili amcası Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar dahil 11 kişi tutuklandı. Narin Güran boğularak mı öldürüldü? Narin Güran ölüm sebebi nedir? İşte detaylar... NARİN GÜRAN ÖLÜM NEDENİ Narin’in boğularak öldürüldüğü Adli Tıp raporuyla kesinleşti. Otomobilinde Narin’e ait DNA izleri bulunan amca Salim Güran’ın cesedi taşımayı itiraf etmesiyle birlikte, soruşturma kapsamında 11 kişi tutuklandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun incelemesiyle Narin’in ölüm nedeni boğulma olarak belirlendi. Boğulma sırasında ağzından çıkan sıvının amcasının eline ve aracın direksiyonuna bulaştığı da tespit edildi. İlerleyen günlerde, detaylı Adli Tıp raporunun soruşturmanın seyrini değiştireceği düşünülüyor. Kritik Adli Tıp Raporu Bekleniyor 23 Eylül’de açıklanması beklenen raporun, cinayetin detaylarını daha da netleştireceği düşünülüyor. Adli Tıp’tan gelen ilk bulgular Narin’in boğazı sıkılarak öldürüldüğünü doğruladı. Amcası Salim Güran'ın cesedi taşıdığını itiraf etmesi ise şüpheleri üzerine çekmişti, ancak amcanın cinayeti işleyip işlemediği henüz netleşmiş değil. Soruşturma kapsamında elde edilen yeni bilgiler ışığında, Narin’in kaybolmadan önce bazı şeyler görmüş olabileceği ve bu nedenle hedef alınmış olabileceği düşünülüyor. Bu çerçevede, diğer aile üyeleri de sorgulanmaya devam ediyor. Soruşturma titizlikle yürütülürken, Diyarbakır ve İstanbul Adli Tıp’tan gelecek olan son raporlar olayın çözümüne ışık tutacak. Cinayet Planı mı? Narin Güran cinayetiyle ilgili ortaya atılan bir diğer iddia ise, cinayetin bir plan dahilinde işlenmiş olabileceği yönünde. Soruşturma süresince amca Salim Güran’ın verdiği ifadeler, kuzenlerin ve diğer şüphelilerin durumları, olayın çok boyutlu olarak incelenmesini sağlıyor. Aile içi ilişkilerin de masaya yatırıldığı soruşturmada, yeni gelişmelerin an meselesi olduğu belirtiliyor.

#Ölüm