#Sağlıklı Yaşam

İLKHABER-Gazetesi - Sağlıklı Yaşam haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlıklı Yaşam haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Parlak cilt hayali, yanlış ürünlerle sona eriyor Haber

Parlak cilt hayali, yanlış ürünlerle sona eriyor

Cildin sağlıklı ve parlak görünümünün sadece genetik faktörlere değil, günlük bakım alışkanlıklarına da bağlı olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, sık ve yanlış kozmetik kullanımı, mevsim değişiklikleri, stres ve çevresel etkenlerin cildi hızla yıprattığını ifade ediyor. Dermatologlar, özellikle cilt tipine uygun olmayan kimyasal içerikli ürünlerin uzun süreli kullanımının cilt bariyerini zayıflattığını ve erken yaşlanmaya yol açabileceğini söylüyor. Sıcak-soğuk değişimleri, hava kirliliği ve UV ışınları gibi çevresel faktörlerin de cildin nem dengesini bozarak mat ve cansız bir görünüm oluşturduğu belirtiliyor. Uzmanlar, cilt sağlığını korumanın yolları arasında doğru ürün seçimi, düzenli bakım rutini ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının olduğunu vurguluyor. Yeterli uyku, dengeli beslenme ve stres yönetiminin cildin doğal parlaklığını korumak için kritik öneme sahip olduğu dile getiriliyor. Bilinçli ürün seçimi ve kişiye özel bakım, sağlıklı ve canlı bir cilt için en etkili yöntem olarak öne çıkıyor. Uzman Dermatolog Dr. Fatma Menteş de, cilt sağlığını korumak ve canlı bir görünüme sahip olmak için dikkat edilmesi gereken temel adımları şöyle sıraladı: “Her gün iki kez cilt temizliği yapmak, gözeneklerin tıkanmasını ve genişlemesini engeller. Kuru cilt tipine sahip olanlar krem veya losyon bazlı ürünler kullanmalı, yağlı ciltlerde jel formunda temizleyiciler tercih edilmeli, karma cilt tipinde ise sabun içermeyen ürünler kullanılmalı. Duş sonrası veya cilt temizliğinin hemen ardından, cilt hâlâ nemliyken uygulanacak doğru bir nemlendirici, cildin gençliğini ve tazeliğini uzun süre korur. Yüz için tasarlanan ürünler ise göz çevresinde kullanılmamalı. Siyah nokta, leke, egzama veya akne gibi sorunlarla karşılaşıldığında sosyal medya çözümlerine başvurmak yerine, uzman dermatoloğa danışılmalı.”

Mayıs ayı sebze ve meyveleri tezgâhlarda yerini aldı! Hangi ürün taze, hangi ürün uygun fiyatlı? Haber

Mayıs ayı sebze ve meyveleri tezgâhlarda yerini aldı! Hangi ürün taze, hangi ürün uygun fiyatlı?

Baharın tam ortasına denk gelen Mayıs ayı, sebze ve meyve tezgâhlarında bereketin habercisi oluyor. Uzmanlar, mevsiminde tüketilen ürünlerin hem besin değerinin yüksek olduğunu hem de daha uygun fiyatlarla satın alınabileceğini vurgularken, tüketiciler için “Mayıs ayında ne yenir?” sorusu bir kez daha gündeme geldi. İşte Mayıs ayına özel sebze ve meyveler listesi... MAYIS AYI SEBZELERİ Mayıs ayı, taze yeşillikler ve ilkbahar sebzeleri açısından oldukça zengin bir dönem. Pazarlarda ve marketlerde en taze halleriyle bulabileceğiniz sebzeler şunlar: Enginar: Karaciğer dostu olarak bilinen enginar, Mayıs ayında en lezzetli ve taze dönemini yaşıyor. Zeytinyağlısı sofraların vazgeçilmezi. Bakla: Baharın kısa ömürlü ama en sevilen sebzelerinden. Lif bakımından zengin bakla, iç bakla olarak da tezgâhlarda yerini alıyor. Bezelye: Hem taze tüketilen hem de buzluğa atılan bezelye, Mayıs’ta en uygun fiyatla bulunabiliyor. Semizotu: Omega-3 yönünden zengin olan semizotu salataların ve yoğurtlu tariflerin yıldızı. Taze soğan & Taze sarımsak: Antioksidan etkili bu iki ürün, bağışıklığı güçlendirmede önemli rol oynuyor. Marul, roka, tere, maydanoz, nane, dereotu: Bahar aylarının bol aromalı yeşillikleri, hem bağışıklığı destekliyor hem sofralara lezzet katıyor. Kabak & Patlıcan: Yavaş yavaş yaz sebzeleri tezgâhlara çıkmaya başlarken, özellikle kabak ve patlıcan Mayıs sonu itibarıyla bolca bulunabiliyor. Domates & Salatalık: Seradan çıkan ilk domates ve salatalıklar, yazı müjdelemeye başlıyor. MAYIS AYI MEYVELERİ Mayıs ayı meyveleri, hem tat hem de vitamin açısından zengin bir çeşitlilik sunuyor. İşte taze ve doğal meyve seçenekleri: Çilek: Mayıs çileği aroması, kokusu ve tadıyla en dolgun halini alıyor. Tatlılardan reçellere kadar birçok tarifte yer buluyor. Erik: Yeşil erik Mayıs ayında bolca çıkar, C vitamini deposudur. Kiraz (ilk hasat): Ayın sonuna doğru erkenci kirazlar pazarlarda yerini alıyor. Dut: Siyah ve beyaz dut, bağışıklık sistemini destekleyen güçlü meyveler arasında. Yeni Dünya (Malta eriği): Kendine has aromasıyla öne çıkan yeni dünya, Mayıs ayının özgün tatlarından biri. Muz, elma, armut: Dört mevsim bulunabilen bu meyveler de tüketilmeye devam ediliyor. UZMANLAR UYARIYOR: MEVSİMİNDE TÜKETİN, SAĞLIKLI BESLENİN Beslenme uzmanları, mevsim dışı sebze ve meyvelerde hormon ve zirai ilaç kalıntısı riskinin daha yüksek olduğunu belirterek şu uyarıyı yapıyor: “Mayıs ayında çıkan ürünler, toprakla ve güneşle buluştuğu için daha doğal, besin değeri yüksek ve sindirimi kolaydır. Mevsiminde sebze-meyve tüketmek hem sağlığınızı korur hem de bütçenize katkı sağlar.”

Bugün 4 Şubat Dünya Kanser Günü: Kanserden korunmak için ne yapmalıyız? Kanser yapan gıdalar! Haber

Bugün 4 Şubat Dünya Kanser Günü: Kanserden korunmak için ne yapmalıyız? Kanser yapan gıdalar!

Her yıl 4 Şubat, dünya genelinde kanserle mücadelede farkındalık yaratmak, erken teşhisin önemini vurgulamak ve önleyici tedbirleri teşvik etmek amacıyla Dünya Kanser Günü olarak anılmaktadır. 2000 yılından bu yana her yıl kutlanan bu özel gün, Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) tarafından başlatılmış olup, dünya çapında kanserle ilgili bilinçlendirme kampanyalarıyla desteklenmektedir. Dünya Kanser Günü, sadece hastalığın farkındalığını artırmak değil, aynı zamanda kanserle mücadeleye yönelik küresel iş birliğini güçlendirmek için önemli bir fırsattır. Erken teşhisin hayat kurtardığına dikkat çeken uzmanlar, düzenli sağlık kontrollerinin ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kanser riskini azaltmada büyük rol oynadığını belirtiyor. Dünya Kanser Günü Mesajları Bu anlamlı günde, kanserle mücadele edenlere umut vermek ve farkındalık yaratmak için birçok mesaj ve söz paylaşılmaktadır. İşte Dünya Kanser Günü için en anlamlı mesajlar: "Erken teşhis hayat kurtarır! Sağlığınızı ertelemeyin, düzenli kontrollerinizi ihmal etmeyin." "Kanser değil, biz güçlüyüz! Birlikte farkındalık yaratalım, umut olalım." "Sağlıklı bir yaşam, bilinçli seçimlerle başlar. Kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın." "Mücadele eden herkes bir savaşçıdır! Kanserle savaşan tüm kahramanlara güç ve umut diliyoruz." "Farkındalık ilk adımdır! Kanserle mücadelede bilinçlenelim, erken teşhisi önemseyelim." Dünya Kanser Günü'nün Tarihi Dünya Kanser Günü, 2000 yılında Paris'te düzenlenen Dünya Kanser Zirvesi sırasında hazırlanan bir deklarasyonla başlatıldı. Paris Antlaşması olarak bilinen bu bildiri, kansere karşı küresel bir mücadele başlatmayı hedefliyor ve kanserle ilgili araştırmaların artırılması, hasta bakımının iyileştirilmesi gibi konuları kapsıyor. Bu bildirinin ardından, Union for International Cancer Control (UICC) tarafından 4 Şubat, Dünya Kanser Günü olarak ilan edildi. KANSERDEN KORUNMA YOLLARI Kanserden korunmak için bazı yaşam tarzı değişiklikleri ve önleyici tedbirler alarak riskleri azaltabilirsiniz. İşte kanser riskini azaltmak için yapılması gerekenler: 1. Sağlıklı Beslenme Dengeli ve sağlıklı beslenin: Meyve, sebze, tam tahıllar ve protein açısından zengin besinler tüketin. Antioksidanlar açısından zengin yiyecekler, vücudunuzu kanserle mücadeleye hazırlayabilir. İşlenmiş gıdalardan ve şekerden kaçının: İşlenmiş etler ve yüksek şekerli yiyecekler, kanser riskini artırabilir. Bu tür yiyecekleri sınırlayın. Alkol tüketimini sınırlayın: Aşırı alkol tüketimi, özellikle karaciğer, kolon ve meme kanseri riskini artırabilir. Alkolü ölçülü tüketmek önemlidir. 2. Düzenli Fiziksel Aktivite Egzersiz yapın: Haftada en az 150 dakika orta şiddetli egzersiz veya 75 dakika yüksek şiddetli egzersiz yapmayı hedefleyin. Düzenli egzersiz, kanser riskini azaltmada önemli bir rol oynar. Fiziksel aktivitenizi arttırın: Günlük yaşamda daha fazla hareket etmeye çalışın. Yürüyüşe çıkın, merdivenleri kullanın, egzersizi yaşam tarzınıza entegre edin. 3. Sigara İçmemek ve Tütün Ürünlerinden Uzak Durmak Sigara içmeyin: Sigara, akciğer kanseri başta olmak üzere birçok kanser türünün en önemli nedenlerinden biridir. Sigara içmeyin ve tütün ürünlerinden uzak durun. Pasif içicilikten kaçının: Sigara içilen ortamlardan uzak durmak da sağlığınız için faydalıdır. 4. Cilt Koruma Güneşe karşı önlem alın: Aşırı güneşe maruz kalmak, cilt kanseri riskini artırabilir. Özellikle yaz aylarında güneşin en yoğun olduğu saatlerde (10:00-16:00 arası) dışarıda olmamaya çalışın. Güneş kremi kullanın ve koruyucu giysiler giyin. Solaryumdan kaçının: Yapay bronzlaşma cihazları da cilt kanserine yol açabilir. Bu tür cihazlardan uzak durun. 5. Düzenli Sağlık Kontrolleri Erken teşhis için düzenli sağlık kontrolleri yaptırın: Erken teşhis, kanserin tedavi edilmesinde çok önemlidir. Mamografi, kolon taramaları, cilt muayenesi gibi düzenli sağlık kontrollerinizi ihmal etmeyin. Aile geçmişinizi göz önünde bulundurun: Eğer ailenizde kanser vakaları varsa, doktorunuzla konuşarak daha sıkı tarama programlarına girebilirsiniz. 6. Stresten Uzak Durun Stresi yönetmeye çalışın: Uzun süreli stres, bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Stresi yönetmek için meditasyon, yoga, derin nefes alma teknikleri veya hobiler gibi rahatlatıcı aktivitelerle ilgilenin. 7. Çevresel Faktörlere Dikkat Edin Kimyasallardan kaçının: Zararlı kimyasalların ve toksinlerin bulunduğu ortamlardan uzak durun. Özellikle iş yerlerinde zararlı maddelere maruz kalan kişiler, bu konuda daha dikkatli olmalıdır. Evdeki havalandırmayı iyi tutun: Evdeki hava kalitesi, sağlık üzerinde önemli bir etkendir. Düzenli hava temizliği yapmak, kanser riski açısından önemlidir. 8. Aşılar HPV aşısı olun: Human papillomavirus (HPV) aşısı, rahim ağzı kanseri başta olmak üzere bazı kanser türlerinin riskini azaltır. Hem kız hem de erkek çocuklar için önerilmektedir. Hepatit B aşısı: Hepatit B, karaciğer kanseri riskini artırabilir. Hepatit B aşısı, karaciğer kanseri riskini azaltabilir. KANSER YAPAN GIDALAR 1. İşlenmiş Etler Örnekler: Sosis, salam, sucuk, jambon, pastırma. İşlenmiş etler, nitratlar ve nitritler gibi katkı maddeleri içerir. Bu maddeler, vücutta kanserojen bileşiklere dönüşebilir. Düzenli olarak aşırı tüketildiğinde kolon kanseri riskini artırabilir. 2. Kırmızı Etin Aşırı Tüketimi Örnekler: Kırmızı et (sığır, koyun, domuz etleri). Aşırı kırmızı et tüketimi, kolon, pankreas ve mide kanseri gibi bazı kanser türlerinin riskini artırabilir. Özellikle kızartılmış, ızgara veya dumanlanmış etler daha zararlıdır çünkü bu tür pişirme yöntemleri kanserojen maddelerin oluşumunu teşvik edebilir. 3. Şekerli ve Rafine Karbonhidratlar Örnekler: Şekerli içecekler, tatlılar, beyaz ekmek, pastalar, kekler. Yüksek şeker ve rafine karbonhidratlar, vücutta insülin ve IGF-1 (insülin benzeri büyüme faktörü) seviyelerini yükseltebilir, bu da kanser hücrelerinin büyümesine katkıda bulunabilir. Ayrıca, aşırı şeker tüketimi obeziteye yol açarak kanser riskini artırabilir. 4. Aşırı Tuzlu Gıdalar Örnekler: Tuzlu atıştırmalıklar, turşular, cipsler. Yüksek tuz içeriği, mide kanseri ve yüksek kan basıncı riskini artırabilir. Ayrıca, tuzlu gıdalar, nitratlarla birleşerek kanserojen bileşiklerin oluşmasına neden olabilir. 5. Alkol Alkol, özellikle fazla miktarda tüketildiğinde, karaciğer, ağız, boğaz, yemek borusu ve kolon kanseri riskini artırabilir. Alkol ile ilgili risk, içilen miktara ve sıklığa bağlıdır. 6. Fazla Yağlı Gıdalar Örnekler: Kızartmalar, fast food, yağda pişirilmiş gıdalar. Aşırı doymuş yağ ve trans yağların tüketimi, özellikle kolon ve prostat kanseri gibi bazı kanser türlerinin riskini artırabilir. Ayrıca, obeziteye neden olarak kanser riskini dolaylı yoldan etkileyebilir. 7. Beyaz Un ve Rafine Tahıllar Örnekler: Beyaz ekmek, beyaz makarna, beyaz pirinç. Rafine tahıllar, vücutta hızla şeker haline gelir ve kanserin büyümesine neden olabilecek yüksek insülin seviyelerine yol açabilir. 8. Genetiği Değiştirilmiş ve Tarım Kimyasallarıyla Yetiştirilen Gıdalar Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ve tarımda kullanılan pestisitler, bazı araştırmalara göre kanser riskini artırabilir. Özellikle pestisit içeren meyve ve sebzeler, kanserojen etkiler yaratabilir. 9. Yanmış ve Kararmış Yiyecekler Örnekler: Kömürleşmiş etler, yanmış patatesler. Yüksek ısıda pişirilen veya yanmış gıdalarda, "heterosiklik aminler" (HCA) ve "polisiklik aromatik hidrokarbonlar" (PAH) gibi kanserojen maddeler oluşur. Bu maddeler, özellikle etlerin ızgarada veya ocakta pişirilmesi sırasında ortaya çıkar. 10. Maya ve Fermantasyon Ürünleri Örnekler: Bazı fermente gıdalar, şarap, bira. Fermente gıdalarda bulunan bazı bileşikler, mide kanseri riskini artırabilir. Aynı zamanda aşırı alkol tüketimi kanserin gelişiminde etkili olabilir.

Uzun Ömür İçin 7 Anahtar: Sağlıklı Yaşamın Temel İlkeleri Haber

Uzun Ömür İçin 7 Anahtar: Sağlıklı Yaşamın Temel İlkeleri

Sağlıklı bir yaşam sürmek ve uzun ömürlü olmak herkesin arzusu. Uzmanlar, bunun için belirli yaşam tarzı seçimlerinin önemli olduğunu vurguluyor. İşte uzun ömür için hayati öneme sahip 7 anahtar... Daha Fazla Hareket Edin: Aktif bir yaşam tarzı sürdürmek, erken ölüm riskini azaltır ve kalp sağlığını korur. Daha Fazla Meyve ve Sebze Tüketin: Dengeli beslenme, sağlıklı yaşlanmanın anahtarıdır. Özellikle Akdeniz diyeti gibi taze ve doğal gıdalara öncelik verin. Yeterince Uyuyun: Kaliteli uyku, sağlıklı yaşamın temelidir. Her gece yedi ila dokuz saat uyumaya özen gösterin. Sigara İçmeyin ve Alkolü Azaltın: Sigara ve aşırı alkol kullanımı, ölümcül hastalıklara davetiye çıkarır. Sağlığınız için bunlardan uzak durun. Kronik Rahatsızlıkları Yönetin: Hipertansiyon, yüksek kolesterol gibi kronik hastalıkların kontrol altında tutulması önemlidir. Doktorunuzun önerilerine uyun. İlişkilere Önem Verin: Sosyal ilişkiler, sağlıklı ve mutlu bir yaşamın temelidir. İzolasyondan kaçının ve yakın ilişkilere değer verin. Olumlu Bir Zihniyet Geliştirin: İyimserlik, daha uzun bir yaşamın anahtarı olabilir. Pozitif düşünceyle yaşamınızı şekillendirin ve sağlıklı alışkanlıklar edinin. Sağlıklı bir yaşam tarzı seçmek, uzun ve mutlu bir yaşamın anahtarıdır. Bu ilkeleri uygulayarak yaşam kalitenizi artırabilir ve sağlıklı bir yaşlılık dönemi geçirebilirsiniz.

Mersin'de kadınlara sağlıklı yaşam desteği Haber

Mersin'de kadınlara sağlıklı yaşam desteği

NİLGÜN TAZE (İLKHABER) - Mersin Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi BaşkanlığıKadın Sağlığı Danışma Merkezi kadınlara sağlıklı yaşam konusunda destek veriyor. 18 yaş ve üzeri tüm kadınlara kapılarını açan bu merkezde danışanlar uzmanlar eşliğinde psikolojik, beslenme eğitimi ve egzersiz danışmanlığının yanı sıra fizyoterapi hizmetinden faydalanabiliyor. Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’nde verilen hizmetlerden ücretsiz bir şekilde faydalanan kadınlar, programlar sayesinde hem ruhsal hem de bedensel gelişimlerinde yaşadıkları ilerlemeden oldukça mutlu oluyor. Bu kapsamda Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’nin destek olduğu isimlerden biri de 18 yaşındaki Dilan Eldem. Erken yaşta skolyoz teşhisi konulan ve haftada iki kere düzenli olarak Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’ne gelerek Fizyoterapist Ayşe Deniz eşliğinde hem pilates hem de duvar egzersizleri çalışan Eldem, şimdilerde hem bel ve sırt ağrılarından kurtulmanın hem de özgüvenini geri kazanmanın mutluluğunu yaşıyor. Deniz: Kişilerin günlük hayat aktivitelerini daha rahat yapmalarını sağlamayı amaçlıyoruz Skolyoz rahatsızlığının omurgada yaşanan bir eğrilikten kaynaklandığını ve daha çok 10 ile 15 yaş arasındaki çocuklarda sık görüldüğünü belirten Kadın Sağlığı Danışma Merkezi Sorumlusu Fizyoterapist Ayşe Deniz, ileriki yaşlarda da farklı hastalıklara bağlı olarak bu problemin yaşanabileceğini dile getirdi. Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’nde skolyoz hastalarına yönelik 3 boyutlu skolyoz egzersiz programı uyguladıklarını kaydeden Deniz, “Öncelikle gelen danışanımızı bir fiziksel değerlendirmeye alıp hangi kas grubunda kısalık ve kuvvetsizlik olduğunu değerlendiriyoruz. Belirledikten sonra buna yönelik pilates ve solunum egzersizleri ile programımızı destekliyoruz” dedi. Erken yaşta skolyoz hastalarının tedavisinde omurga eğriliğini azaltma şansının oldukça yüksek olduğunu belirten Deniz, diğer yaş gruplarıyla ilgili; “İlerleyen yaş grubunda amacımız eğriliğin ilerlemesini engellemek ve var olan seviyesini korumak. Kişinin omurga eğriliğe bağlı olarak oluşan bel ve sırt ağrısını ortadan kaldırmak. Dolayısıyla günlük yaşam aktivitelerini biraz daha kolay yapmasını sağlamak” diye konuştu. Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’nden her yaş grubundan katının ücretsiz bir şekilde faydalanabileceğini söyleyen Deniz, ‘Alo 185’ veya ‘0324 185 00 00’ iletişim numaralarını arayıp tüm kadınların randevu oluşturabileceğini kaydetti. “Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’nde ekip çalışması yürütüyoruz” Skolyoz hastalarıyla ilgili ilerleme ve yol alma biçimlerinden de bahseden Deniz, “Önce danışanımızın durumunu değerlendirip, skolyozun tipini belirliyoruz. Skolyozun tipine bağlı olarak da özel skolyoz egzersizlerini hastamızla birebir çalışıyoruz. Hastamızı haftada iki gün yaklaşık iki ay boyunca düzenli egzersiz programına alıyoruz. Gelen danışanların ilk önce ağrıları azalıyor. Yavaş yavaş da duruşu düzelmeye başlıyor. Kişinin artık etraftan görünebilir bir farkındalığı oluşuyor. Kişinin kendine olan güveni de artıyor. Günlük yaşam aktivitelerini daha rahat yapabiliyor, daha az yoruluyor, normale göre daha az yorularak birçok şeyi kendisi halledebiliyor” ifadelerini kullandı. Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’nde bir ekip çalışması yürüttüklerini kaydeden Deniz, “Fiziksel sağlığında problem olan kişilere ben destek olurken, ruhsal ve kilo problemi yaşayan danışanlarımıza da uzmanlarımızla burada hizmet veriyoruz. Ücretsiz olması çok büyük bir avantaj. Danışanlarımızdan da çok olumlu dönüşler alıyoruz. Bu da bizi çok sevindiriyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak bütün kadınlarımızın her zaman yanındayız” dedi. Eldem: Buraya geldikten sonra özgüvenim arttı ve daha iyi hissediyorum Bir yakınının Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’nde diyetisyen hizmetinden faydalanması üzerine merkezde başka hizmetlerinde olduğunu öğrenen ve bu sayede fizyoterapist Ayşe Hoca ile yolları kesişen Eldem,  haftada 2 kere fizyoterapi dersine geldiğini ifade ederek, “Ayşe hocamın yanına geldiğimde bazı değerlendirmelerde bulundu ve tetkik istedi. Sonuçlar çıkınca skolyoz teşhisi konuldu ve hocamla birlikte eğersizlere başladık. Haftada iki kere buraya düzenli bir şekilde geldim.  Yaklaşık iki ay oldu. Hocamla hem duvar egzersizleri hem de pilates yaptık. Ek olarak da ev ödevlerim oluyordu onu da düzenli olarak evde uyguluyordum” dedi. “Buraya iyi ki gelmişim” Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’nin kendisine çok iyi geldiğini ve özgüvenini geri kazanmasında çok yardımcı olduğunu belirten Eldem, “Buraya gelmeden önce kendime olan özgüvenim hiçbir şekilde yoktu. Giyim tarzı olarak hep geniş kıyafetler seçerdim. İnsanların içinde bile ön planda asla olmazdım. Buraya geldikten ve değişimi gördükten sonra kıyafetlerimi istediğim gibi giyebildim. Artık kendime daha çok güvenim var ve daha iyi hissediyorum” şeklinde konuştu. Bel ve kol ağrılarının da oldukça azaldığını ve egzersizler sayesinde sabahları yataktan rahatlıkla kalktığını ifade eden Eldem, “Bel ağrılarım çok olduğu için masa başında ders çalışamıyordum veya bir bel çantası takamıyordum.  Bir yakınımız burada diyetisyene geliyordu. Kendisi buradan çok güzel bir fayda gördükten sonra ben de ‘Fizyoterapisti deneyeyim dedim’. İyi ki de buraya gelmişim. Gerçekten buranın ücretsiz olması çok iyi bir şey. Çünkü dışarıda skolyoz hastalarının bazıları ücretli yerlere gidemiyor. Herkese ulaşabilmesi, herkesin rahatça iyileşebilmesi ve burada egzersizlerin yapılabilmesi çok iyi” diye konuştu.

Tarsus Belediyesi'nden kadınlara sağlıklı yaşam atölyesi Haber

Tarsus Belediyesi'nden kadınlara sağlıklı yaşam atölyesi

ADANA (İLKHABER) - Tarsus Belediyesi, Mersin'in Tarsus ilçesinde kadınların sağlıklı yaşam biçimini benimsemelerine ve toplumsal farkındalık oluşturmalarına yardımcı olmak amacıyla Mahmutağa Mahallesi'nde 'Sağlıklı Yaşam Atölyesi' adlı bir etkinlik düzenledi. Tarsus Belediyesi, Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Sağlıklı Yaşam Atölyesi" adlı etkinlik, ilçenin kırsal kesiminde bulunan Mahmutağa Mahallesi'nde yoğun bir katılımla gerçekleşti. Katılımcılara, etkin yaşamın temel taşlarından biri olarak kabul edilen doğru nefes alma teknikleri konusunda detaylı bilgi verildi. Ayrıca, öfke kontrolü, stres yönetimi, kaygıyla başa çıkma, kaliteli uyku alışkanlıkları, beden farkındalığı, hafıza güçlendirme teknikleri, zihin yönetimi, duygusal özgürleşme, nefesle zayıflama yöntemleri ve korkularla başa çıkma gibi çeşitli konular da ele alındı. Tarsus Belediyesi'nin açıklamasına göre, bu sağlıklı yaşam atölyeleri, kadınların yaşamlarını daha bilinçli bir şekilde sürdürmelerine katkıda bulunmanın yanı sıra, toplumsal katılımlarını artırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, kadınların toplumsal yaşamda daha etkili ve aktif bir rol oynamalarına yardımcı olmak için bu tür etkinliklerin devam edeceği belirtilmiştir. Etkinliğe yoğun ilgi Etkinliğe katılan kadınlar, düzenlenen atölyeler sayesinde günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olan bilgiler edindiklerini ifade ettiler. Etkinliğe katılan bir kadın, "Bu atölyeler sayesinde doğru nefes almanın önemini öğrendim. Ayrıca, öfke kontrolü, stres yönetimi gibi konularda da bilgi sahibi oldum. Bu bilgiler, günlük yaşamımda bana büyük fayda sağlayacak" dedi.

Emeklilere Alzheimer hastalığı anlatıldı Haber

Emeklilere Alzheimer hastalığı anlatıldı

Aydın GÖKÇEOĞLU (İLKHABER) - Nöroloji Uzmanı Doktor Dilek Hamdanoğulları, günümüzde tüm dünyada en hızlı artan yaş grubunu 65 yaş ve üstü kişilerin oluşturduğunu belirterek, bu grupta yer alan her 100 kişiden 8'inde  Alzheimer hastalığının görüldüğü söyledi. Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Yenişehir Emekli Evi’nde, ‘21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’ dolayısıyla yaş almış vatandaşlara Alzheimer hastalığı hakkında farkındalık etkinliği yapıldı. Nöroloji Uzmanı Uzman Doktor Dilek Hamdanoğulları tarafından gerçekleştirilen Alzheimer konulu sunumdan, Yenişehir Emekli Evi üyeleri memnun kaldı. Uzman Doktor Hamdanoğulları, günümüzde tüm dünyada en hızlı artan yaş grubunu 65 yaş ve üstü kişilerin oluşturduğunu belirterek, 65 yaş üstü her 100 kişiden 8'inde Alzheimer hastalığının görüldüğü ifade etti. Alzheimer hastalığının risk faktörleri hakkında da bilgilendirme yapan Hamdanoğulları, hastalık bulguları arasında; unutkanlık, yol bulamama, içe kapanıklık, hobilerini terk etme, para hesabında güçlük ve bir takım bir psikiyatrik bulgular yer alabileceğini kaydetti. Hamdanoğlulları, en önemli bulgunun giderek artan unutkanlık olduğunu da vurguladı. Alzheimer hastalığının tedavisi hakkında da bilgiler veren Hamdanoğulları, Alzheimer’den korunmak için de neler yapılması gerektiği konusunda yaş almışları bilgilendirdi. Etkinlikte yaş almışlara Büyükşehir Belediyesi psikoloğu tarafından da Alzheimer ile ilgili test yapılırken, sağlık taramaları kapsamında da yaş almış bireylerin şeker ve tansiyon ölçümleri yapıldı. Etkinliğe katılan emeklilerden Hasan Yardımcı, “Dinlenmek ve kaliteli zaman geçirmek için geldiğimiz bu mekanda zaman zaman doktorlar tarafından sağlık konusunda sunumlar yapılıyor. Bu da çok hoşumuza gidiyor ve bize önemsendiğimiz hissi veriyor." dedi. Yaş almış vatandaşlardan Ayşe Taylan ise, “İyi oldu. Bizler için faydalı olacağına inanıyorum” diye konuştu. Ali Boztaş da, sunumda kendilerine aktarılan bilgilerin çok faydalı olduğunu vurgulayarak, “Bizim gibi yaşlı insanlar için yararlı bir konuşma oldu. Doktorlar geldiği zaman biz çok mutlu ve mesut oluyoruz. Bu etkinliği unutmayacağız. Bizim için çok iyi bir etkinlik” diye konuştu.

SAĞLIKLI VE GÜZEL CİLT İÇİN SÜPER BESİNLER  Haber

SAĞLIKLI VE GÜZEL CİLT İÇİN SÜPER BESİNLER 

İbrahim Baysal (İlk Haber)- Medikal Estetik Hekimi Dr.Mert Gençoğlu Güzel ve sağlıklı bir cilt için tüketilmesi gereken bazı besinlerden söz etti. Cilt bakımında krem ve losyonların tek başına yeterli olmadığını savunan Gençoğlu''  Güzellik arayışında, birçok kişi sağlıklı bir cilde sahip olmayı hedefler. Cilt, vücudumuzun en büyük organıdır ve sağlıklı bir cilt, genel sağlığımızın iyi olduğunu gösterir. Sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmanın yolu cilt tipine uygun bakım ve doğru beslenmeden geçiyor. Cilt sağlığı için sadece dışarıdan uygulanan kremler ve losyonlar yeterli değildir. Beslenme alışkanlıklarımız da cilt sağlığı üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Cildi içeriden beslemek, nemli, parlak ve genç bir görünüm elde etmek için doğru besinleri tüketmek önem taşır. Beslenme şeklimiz, cildimizin sağlığını koruyan ve onarmaya yardımcı olan önemli bir faktördür. ''dedi. Unutmayalım ki sağlıklı bir cilt sağlıklı bir bedenin yansımasıdır.Bu yüzden canlı, doğal görünümlü kusursuz bir cilt için bazı besinleri düzenli olarak tüketmeniz büyük bir önem taşır. İşte cildinizin sağlığını desteklemek  için tercih edebileceğiniz bazı cilt dostu gıdalar: Su:  Vücut fonksiyonlarını devam ettirmek için su içmek temel kural. Vücutta nem dengesini korumak için yeterli miktarda su içmek çok önemli. Günlük olarak en az 8-10 bardak su tüketmeye özen gösterin. Yeşil Yapraklı Sebzeler: Ispanak, pazı, brokoli, roka gibi yeşil yapraklı sebzeler, antioksidanlar, vitaminler ve mineraller açısından zengindir. Bu besinler cildinizi besler ve sağlıklı tutar. Yeşil yapraklı sebzeler  aynı zamanda karaciğerin detoksifikasyon sürecini destekler. Karaciğerin temizlenmesine ve detoksifikasyonunda önemli bir rol oynarlar. Brokoli: Brokoli, güçlü antioksidanlar ve besin maddeleri içeren bir sebzedir. Cilt sağlığına katkıda bulunabilecek A vitamini, C vitamini, E vitamini ve beta-karoten gibi bileşikler içerir. Bu bileşikler serbest radikallerle savaşarak cildinizi korur ve yaşlanma belirtilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Brokoli, karaciğerin doğal detoksifikasyon süreçlerini destekleyen glukorafanin adlı bir bileşik içerir. Ayrıca brokoli, lif ve antioksidanlar bakımından zengin olduğundan karaciğerdeki toksinlerin atılımını teşvik eder. Renkli Meyveler: Portakal, çilek, böğürtlen, üzüm gibi renkli meyveler, cildinizi koruyan antioksidanlar ve C vitamini içerir. Bu meyveler cildinizi canlandırır ve genç görünmesini sağlar. Somon ve Diğer Yağlı Balıklar: Omega-3 yağ asitleri açısından zengin olan somon, cildin nem seviyesini düzenler ve iltihaplanmayı azaltır. Aynı zamanda diğer yağlı balıklar da cilt sağlığı için faydalıdır. Avokado: Avokado, sağlıklı yağlar, E vitamini ve antioksidanlar açısından zengindir. Cildinizi nemlendirir, esnekliğini artırır ve kırışıklıkların görünümünü azaltır. Badem ve Ceviz: İçerdikleri E vitamini, omega-3 yağ asitleri ve antioksidanlarla badem ve ceviz gibi kuruyemişler, cilt sağlığına katkıda bulunur. Cildinizi besler ve parlak görünmesini sağlar. Karaciğerin de yağ birikimini azaltabilir ve enzim aktivitesini destekleyerek karaciğer sağlığını iyileştirebilir. Tam Tahıllar: Kepekli ekmek, yulaf ezmesi, kahverengi pirinç gibi tam tahıllar, B vitaminleri, lif ve antioksidanlar bakımından zengindir. Bu besinler, cildinizi sağlıklı tutmaya yardımcı olur. Yeşil Çay: Antioksidanlar açısından zengin olan yeşil çay, cilt sağlığına faydalıdır. Anti-aging etkisiyle cildinizi korur ve temizler. Aynı zamanda yeşil çay, polifenol antioksidanlar bakımından zengin bir içecek olduğundan karaciğerin detoksifikasyon sürecini destekler ve karaciğer hücrelerini koruyan antioksidan etkilere sahiptir. Yumurta, tavuk,balık,kırmızı et,süt ürünleri ve baklagiller:  Protein, derinin yapı taşı olan kollajenin sentezlenmesinde önemli bir rol oynar. Yeterli miktarda protein tüketmek, derinin sağlıklı, esnek ve sıkı kalmasına yardımcı olur.   Yoğurt ve Fermente Gıdalar: Probiyotikler içeren yoğurt, kefir ve fermente gıdalar, bağırsak sağlığını destekleyerek cilt sağlığını da olumlu etkileyebilir. Şeker ve işlenmiş gıdalardan kaçının: Vücuda hiçbir faydası olmayan şeker ve işlenmiş gıdaları olabildiğince azaltın. Çünkü vücuda fazla alınan şekercilt sıkılığını sağlayan elastin ve kolajenin bozulmasına neden oluyor. Bu sorun da ciltte kırışıklıkların artmasına yol açıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.