#Salça

İLKHABER-Gazetesi - Salça haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Salça haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana'da 'beyaz altının' yerini 'kırmızı altın' aldı: Tescilli Karaisalı biberiyle salça mesaisi başladı Haber

Adana'da 'beyaz altının' yerini 'kırmızı altın' aldı: Tescilli Karaisalı biberiyle salça mesaisi başladı

Yaz aylarının sona erip sonbaharın yüzünü göstermeye başladığı Adana'da, kış hazırlıklarının en önemli ve en renkli ritüellerinden biri olan salça yapımı sezonu açıldı. Kentin tescilli ürünü Karaisalı biberinin tezgahlarda bollaşmasıyla birlikte, mahalle araları kurulan salça makinelerinin sesi ve biber kokularıyla dolmaya başladı. Tezgahlar kırmızıya büründü Karaisalı ilçesinde yetişen ve adını bu topraklardan alan coğrafi işaret tescilli Karaisalı biberinin hasadının başlamasıyla, salça sezonu da resmi olarak açılmış oldu. Özellikle salça yapımındaki lezzeti ve rengiyle tercih edilen biberler, pazar tezgahlarında kilosu 18 liradan alıcı buluyor. Birçok aile, kışlık salça ihtiyacını karşılamak için çuvallarla biber alımı yapıyor. Bir zamanlar "beyaz altın" olarak nitelendirilen pamumuğun ekim alanlarının daraldığı Adana'da üretilen salçalık biber, son yıllarda"kırmızı altın" ismiyle de anılıyor. Çuvaldan kavanoza uzanan zahmetli yolculuk Satın alınan biberler, genellikle komşuların da yardımıyla imece usulüyle ayıklanıp temizleniyor. Sapları ve tohumları çıkarılan biberler, mahalle aralarında kurulan salça makinelerinde çektiriliyor. Ortalama 30 kilogramlık bir çuval biberin çekim ücretinin 25 TL olduğu belirtiliyor. Makinelerden geçirilen biber salçası, tuzlandıktan sonra olgunlaşması ve kıvam alması için tepsilere yayılarak damlarda güneşe bırakılıyor. Yaklaşık 100 kilogram biberden 24 kilogram civarında salça elde ediliyor. Ev kadınları: Fabrika salçası, bizim yaptığımız salçanın yanından bile geçemez Bu zahmetli geleneği sürdüren Adanalı ev hanımları, ev yapımı salçanın hem daha lezzetli hem de daha sağlıklı olduğunu vurguluyor. Yaptıkları salçanın tamamen doğal olduğunu belirten kadınlar, şunları söyledi: "Marketlerde satılan salçalar pahalı ama damak tadımıza hitap etmiyor. Fabrika salçası, ev yapımı salçanın yanından bile geçemez. Her şey gözümüzün önünde, doğal oluyor. Bu salçaları, yıllarca süren gelenekle kavanozlarda bir sene boyunca muhafaza edip tüketebiliyoruz."

Adana’da salça mesaisi başladı Haber

Adana’da salça mesaisi başladı

Adana'da birçok kişinin emek vererek yaptığı biberin salça yolculuğu başladı. Kadınların, kendi yaptıkları salçaları güneşle pişmesi için damlara sermesi ortaya renkli görüntüler çıkardı.Adana'nın birçok bölgesinde olduğu gibi Kozan ilçesinde de salça mesaisi başladı. Biberin salçaya dönüşen yolculuğunda kırmızıya boyanan damlar dikkat çekti. Mahallelerde imece usulü kırmızı salçalık biberleri temizleyip çektiren kadınlar damlara sermesinden sonra güneş altında eşit şekilde kuruması için günde 10-15 kez karıştırmaya başladı. Emek dolu mesainin sonunda, güneşte pişerek hazır hale gelen salçaların her yıl olduğu gibi bu sene de sofralara lezzet katması bekleniyor. "Hem ne tükettiğimizi biliyoruz hem de daha lezzetli oluyor" Her yıl kendi salçasını üreten Hatice İleri, "Salça yapımı zor ve meşakkatli. Ben 1,5 ton biber aldım ve ailecek kullanıyoruz. Benim biberim çok olduğu için bir ay sürecek kuruması. Yağmur yağma ihtimaline karşı çadırlarımızı hazırladık. Karıştırdıktan sonra üstünü tülbentlerle örtüyoruz. Kendi salçamızı yaparak hem ne tükettiğimizi biliyoruz hem de daha lezzetli oluyor. Zor bir mesai, günde 10-15 kez güneşte karıştıracağız. Ama zor olsa da severek hazırlıyoruz" dedi. Evin damında salça kurutan Hatice Demiryürek ise, "Ben 120 kilogram biber aldım. İnşallah 20 kilogram salça çıkar diye düşünüyoruz. Böyle daha lezzetli ve güzel oluyor" diye konuştu.

Çukurova'da kışa hazırlık, artan fiyatlarla zora girdi Haber

Çukurova'da kışa hazırlık, artan fiyatlarla zora girdi

Türkiye’nin tarımsal üretiminde kritik bir yere sahip olan Çukurova, yıl boyunca ürettiği sebze ve meyveleri, kış aylarında tüketilmek üzere kurutmalık ve salça gibi ürünlere dönüştürüyor. Ancak artan maliyetler ve düşen alım gücü, özellikle dar gelirli vatandaşlar için bu geleneksel hazırlıkları giderek zorlaştırıyor. Akdeniz’in mavi suları ile Toros Dağları etekleri arasında uzanan binlerce dönümlük arazide, sebze ve meyve çeşitliliği bakımından Türkiye’nin en zengin bölgelerinden biri olan Çukurova’da, ürünler her yıl esnaf ve ev hanımlarının ellerinde işlenerek kışlık olarak hazırlanıyor. Ev yapımı salça ve kurutmalıkların yanı sıra, pazarlardan temin edilen taze peynirler de salamura ve basma peynir olarak saklanıyor. Ancak artan maliyetler, hem üretici hem de tüketici açısından ciddi bir sorun haline geldi. Dar gelirli vatandaşlar, “Geçen yıl ihtiyacımız kadar ürün alabiliyorduk, ancak bu yaz fiyatlar o kadar yükseldi ki kışlık ürün miktarımız her geçen gün azalıyor” diyerek durumu özetliyor. Çiftçiler zorluklara rağmen üretimi sürdürüyor Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye’yi kapsayan Çukurova’nın tarımsal üretimde ülke ekonomisine önemli katkılar sunduğunu belirtti. Doğan, “Girdi fiyatları artsa da toprağı işleyen çiftçilerimiz sayesinde üretim devam ediyor. Büyük ölçekli üreticiler modern teknik ve teknolojik ekipmanlarla üretim yaparken, küçük üreticiler kısıtlı imkânlarla varlıklarını sürdürüyor. Ancak artan maliyetler hem üretici hem tüketici için ciddi bir baskı oluşturuyor” dedi. Doğan, vatandaşların pazarlardan sınırlı sayıda ürün alabildiğini belirterek, “Bu durum, yaz aylarında yapılan hasadın tüketiciye ulaştırılmasını ve tarımsal üretimin sürekliliğini tehdit ediyor” ifadelerini kullandı. Tarımsal üretimde destekleme çağrısı Çukurova’da karpuz, şeftali, kayısı, domates, biber, patlıcan, limon, buğday ve pamuk gibi ürünlerin ilk hasadının yapıldığını hatırlatan Doğan, yörede yılda neredeyse üç ürün alınabildiğini vurguladı. Doğan, “Bölgemiz meyve ve sebzede büyük çeşitliliğe sahip. Yaz aylarında tüketilen bu ürünler, geleneksel yöntemlerle kışa taşınıyor. Üreticilerimizin emeğinin karşılığını alabilmesi, ürün kalitesinin yükseltilmesi ve pazar payının artırılması için kapsamlı çalışmalar şart. Ürün alım fiyatlarının maliyetin üzerinde açıklanması ve destekleme primlerinin günün şartlarına göre düzenlenmesi gerekiyor. Kısacası, üretimin önündeki engeller kaldırılmalı” dedi. Çukurova’nın bereketli toprakları, ülke tarımına hayat verirken, maliyet artışları ve ekonomik zorluklar bu geleneğin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor.

Kışlık hazırlıkları nasıl yapılmalı? Haber

Kışlık hazırlıkları nasıl yapılmalı?

Ağustos ayında başlayan ve Sonbaharda da devam eden kışlık hazırlıkları devam ediyor. Kış hazırlığı için kolları sıvayan ev hanımları sofralarımızın vaz geçilmezi salça, konserve, turşu, sos ve kurutmalıklar için hummalı çalışma içerisine girerken, uzamanlar bazı durumlarda oluşabilecek riskler için uyarıda bulunuyor. İLKHABER Gazetesi'nden Serhat Şanlı'nın haberine göre; Her yıl annemizin ya da babaannemizin özenle hazırladığı konserveler, salçalar veya turşular ev hanımları için adeta hayat kurtarıyor.  Geçmişten günümüze yemek kültürümüzde önemli bir yeri olan özellikle ev salçası, konserve, turşu, şalgam, pekmez, reçel, kurutmalık sebze ve meyveler vb. birçok ürünü hazırlayıp kış mevsiminde de yazın doğal, mis gibi kokan ürünlerini tüketmek isteyenler hummalı bir çalışma içerisine girdi. Tüm bunlarla beraber kışlık ürünleri hazırlarken dikkat edilmesi gereken kurallar var. Sağlık açısından önem arz eden gıdaların hazırlanmasında doğru yol izlenmediğinde riskli olma ihtimalide var. Gazetemize kışlık hazırlıkları konusunda önemli açıklamalarda bulunan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, gıdanın erken bozulabileceğini, uygun şekilde hazırlanmadığında ise çok büyük sağlık riskleriyle karşı karşıya kalınabilir dedi. Ağustosta başlayan ve Eylül ayı ile birlikte devam eden kışlık ürünlere değinen Alparslan, “Vatandaşların yaz mevsimi ürünlerini kış mevsiminde de tüketmek için hummalı bir çalışma içerisine girdiğini görmekteyiz.  Yaz mevsimine ait taze, doğal güneşte yetişmiş ürünleri kış döneminde bulmayı hepimiz isteriz. İnsanlar kendi yaptıkları konservelerin katkısız ve daha vitaminli olduğunu dile getirirken, maliyet olarak da daha karlı olduğunu belirtiyor. Ayrıca kış mevsiminde birçok ürünü bulmanın zor olduğu kadar yazın verdiği tadı da bulmak zor diyorlar. Ancak gıda çok önemli ve bozulmaya da müsait. O bakımdan işin usulünü bilmek ve doğru şekilde hazırlamak çok önemli. Unutmamak gerekir ki kışlıkların hazırlanmasında yapılacak en ufak bir hata, büyük sorunlara neden olabilir” diye konuştu. Kışlıkların doğru hazırlanmasının önemine dikkat çeken TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan şu açıklamalarda bulundu; “Soğuk kış günlerinde severek tükettiğimiz ve kültürümüzde büyük yeri olan, sofralarımızın vazgeçilmezi konserve, salça, turşu, kurutma için meyve-sebze, reçel vb. ürünler; insanlığın varoluşundan beri var ve var olmaya da devam ediyor. Gelişen teknoloji ile birlikte şuan günümüzde her ne kadar dört mevsim bazı ürünlere ulaşılabilse de yine de kültürümüzde büyük yeri olan ve çok tüketilen bu ürünleri hazırlama önemli bir iş.. Çetin doğa koşullarında hayatlarını idame ettirebilmek için daha çok deneme yanılma yöntemiyle geliştirilen çeşitli yöntemlerle başlamış ve günümüze kadar devam etmiş bir uygulamadan bahsediyoruz. Bu yöntemler kısmen de olsa temini mümkün ve kolay olduğu mevsimden gıdaları alıp, zorlaştığı veya mümkün olmadığı mevsime taşımayı sağlar. Tüm bunların yanında evlerde hazırlanan kışlık Özellikle ölçü-tartının göz kararı ile hazırlanması doğru değil. Aksine büyük risk oluşturur. Ev koşullarında genellikle ısıl işlemde sıcaklık-süre, tartı gibi parametrelerde göz kararı, el yordamı, alışkanlık, tecrübe gibi ölçütler kullanılması ve herhangi bir ölçü aletinin kullanılmamasının ürünlerde bazı riskleri beraberinde getirmektedir. Genellikle her yıl Ağustos ayı sonlarına doğru çalışmalar başladı ve Eylül ayı sonuna kadar da devam edecek. Yapılan iş aslında gıdaların içeriğinde bulunan suyun uzaklaştırılması ve dolayısı ile gelişim göstermek için suya ihtiyaç duyan mikroorganizmalar için ortamı elverişsiz hale getirmedir. Örnek verecek olursak; kurutma, salamura, fermantasyon, şeker ilavesi ile suyu bağlama, kıvam arttırma (pekmez), tuzlama vb. Diğer yöntemler ise konserve, dondurma yöntemleri olarak sıralayabiliriz. Kurutma: Sebze-meyveler, salça, pastırma. Salamura, fermantasyon: Turşu, sirke, et sucuğu, peynir. Şeker ilave: Reçel, marmelat vb. Kıvam arttırma: Pekmez, konsantre meyve suları. Konserve: Sebze, meyve konserveleri. Dondurma: Sebze, et, bazı süt ürünleri… Burada önemli olan gerekli malzemenin doğru seçilmesi ve evde yapılan konservelerin mutlaka basınçlı tencerelerde hazırlanmasıdır. Çünkü Botulizm veya botulismus, Clostridium botulinum bakterisi riski var ve özellikle konserve gıdalarda ürettiği toksinden kaynaklanan bir zehirlenme türüdür. Çoğunlukla evde hazırlanmış ve uygun şekilde sterilize edilmemiş konservelerden kaynaklanmaktadır. Mikroorganizma tehdidinin tamamen ortadan kaldırılması edilmesi için en az 120 °C 15 dk sıcaklıkta kaynatılması gerekmektedir. Bu sıcaklığa ise ancak düdüklü tencere ile veya endüstriyel kazanlarla ulaşılabilmektedir.  Yapılması gereken ilk iş konserve ve turşuların hazırlanmasında kullanılan malzemelerin, satın alınmasından tüketime kadar tüm aşamalarda hijyen koşullarına dikkat edilmelidir. Burada konuya gıda bilimi ışığında yaklaşmamız gerekir. Tehlikeli sonuçlar doğurabilen bir etkenin tespiti ve yok edilmesinin zorluğu karşısında ev şartlarında sebze konservesi üretimini asla önermemekteyiz. Bunda ısrar edecek olan yurttaşlarımıza aşağıdaki hususları hatırlatmakta fayda var. Öncelikle konserve hazırlamadan önce mutfağımızı, kullanacağımız (bıçak, tencere, doğrama tahtası vb.) alet ve ekipmanların temizliğine dikkat etmeliyiz. Ayrıca hazırlayacak olan kişinin kişisel temizliği sağlaması önemlidir. Özellikler elinde yara olan kimsenin konserve hazırlamaya yeltenmemesi gerekir. Kullanılacak kavanozların da kapakları daha önce kullanılmamış olması gerekmektedir. Konserveler kavanozlara sıcakken doldurulmalı çünkü kapakların içinde bulunan ve çoğunlukla dikkatten kaçan contanın yıpranmamış olması oldukça önemlidir. Contanın işlevini sağlayabilmesi ve diğer taraftan kapakta bulunan bazı mikroorganizmaların ısı etkisi ile yok olması için konserveler sıcak doldurulduktan sonra ters çevrilmelidir. Konserveler mümkün olduğunca hızlı bir şekilde soğutulmalı, soğuduktan sonra serin ve güneş görmeyen ortamda muhafaza edilmeli. Konserve, tüketilmeden önce gözle kontrol edilmeli, kapağında şişme, sızıntı varsa ayrıca ürün içerisinde hava kabarcıkları oluşmuşsa, kapağı açıldığında normal olmayan kötü bir koku hissedilirse kesin olarak tüketilmemelidir. Et sucuğu yapımında kullanılan baharatlar güvenilir olmalı, tazeliğine dikkat edilmelidir. Pekmez ve reçel yapılırken aşırı kaynatma yapılmamalı, dolum yapılacak olan kapların temiz olmasına dikkat edilmeli, doldurmadan önce mümkünse kapakları ile birlikte kaynatılmalı, ürün sıcak olarak doldurulmalıdır. Diğer önemli husus da kullanılan kavanoz, bidon, torba, tepsi, leğen gibi ekipman ve ambalajların gıda ile temasında sakınca bulunmayan malzemeden üretilmiş olmasıdır. Burada renkli plastik kullanılmamalıdır. Ayrıca geleneksel olarak hazırlanan kışlık yiyeceklerde son zamanlarda öğrenilmiş bazı yanlış uygulamaları da görebiliyoruz. Buna en çarpıcı örnek ev şartlarında hazırlanan turşularda halk arasında “Turşu Tozu” tabir edilen madde kullanımıdır. Buna en çarpıcı örnek ev şartlarında hazırlanan turşularda halk arasında “Turşu Tozu” tabir edilen madde kullanımıdır. Turşunun bozulmasını önleyici olarak kullanılan bu maddenin bazı sanayi ürünü gıdalarda “koruyucu” olarak kullanılan potasyum sorbat, sodyum benzoat gibi kimyasal ürünler olduğu bilinmelidir. Gıda sanayinde bazı ürünlerde kontrollü olarak kullanılan bu tür koruyucuların ev şartlarında ölçüsüz olarak, el yordamıyla kullanılması ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Bilinilmelidir ki ister sanayi ürünü olsun ister el yapımı olsun gıda için en önemli kriter “güvenilir” olmasıdır” DONDURMAK DAHA İYİ Aslında ev koşullarında konserve yapımı ciddi risk oluşturmaktadır. Biz, konserveye alternatif olarak sebzelerin dondurularak saklanmasını öneriyoruz. Ayrıca gıdaların yetecek miktarlarda porsiyonladıktan sonra dondurulması ve kullanılmak üzere çözündürülen dondurulmuş ürünlerin tekrar dondurulmaması gerekir. Derin dondurucuda saklanıldığı zaman gıdaları kışın aynı tazelikte yemek mümkün. Tabi derin dondurucu için hazırlamada önemli. Sebzeleri 1-2 dakika haşlayıp, suyunu süzüp, soğuk sudan geçirdikten hemen sonra pişirilecek miktarlarda ambalajlayıp dondurmak gerekir. Ayrıca biber, domates, kayısı gibi ürünler kurutularak da saklanabilir.”

Adana'da salçalar kurutulmaya başlandı: Damlar kırmızıya büründü Haber

Adana'da salçalar kurutulmaya başlandı: Damlar kırmızıya büründü

Adana'nın Seyhan ilçesinde, hazır salçalara güvenmeyip ev ekonomisine katkı sunmak isteyen vatandaşlar, kırmızı biberleri temizleyip kurutmaya başladı. Yaz aylarının vazgeçilmezi olan ev yapımı salça için harekete geçen vatandaşlar, biber satıcılarından çuvallarla salçalık biber satın alarak hummalı bir çalışma başlattı. MAHALLE BİRLİĞİ, SALÇA BİRLİĞİ Seyhan'da yaşayan ve biberlerini kurutmaya başlayan Tülay Akarsu, "Erkeden biberleri aldık, mahallelilerle ortaklaşa temizleyip çektirdik. Birlikte iş yürüterek hem maaliyetten tasarruf ettik hem de var olan iş yükümüzü azalttık. Daha sonra yaptığımız biberleri de damımıza serdik. Salçamız olana kadar komşularla beraber gözlemliyor ve birbirimize yardımcı da oluyoruz. Fazla kalan biberleri de salçamızın yanına katarak kurutup pulbiber haline getireceğiz. Bu şekilde hem organik salça kullanmış oluyoruz hem de marketten de tasarruf oluşturuyoruz" dedi. CEBİNDEN VE MUTFAKTAN TASARRUF Salçalık biber fiyatlarının geçen yıla göre daha uygun olması da vatandaşları sevindirdi. Geçen sene kilogramı 24 TL olan salçalık biber, bu sene 15-17 TL arasında satılıyor. Vatandaşlar, hem ev ekonomisine katkı sağlıyor hem de kendi elleriyle hazırladıkları organik salçayı tüketmenin mutluluğunu yaşıyor. RENKLİ DAMLAR, MUTLU YÜZLER Seyhan'ın damları, salça mevsimiyle birlikte adeta bir sanat galerisine dönüştü. Vatandaşlar, damlarına serdikleri kırmızı biberlerle hem görsel bir şölen sunuyor hem de mahallelerine renk katıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.