#Samsun

İLKHABER-Gazetesi - Samsun haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Samsun haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şehit Polis Emre Albayrak Samsun’da Son Yolculuğuna Uğurlandı Video Galeri

Şehit Polis Emre Albayrak Samsun’da Son Yolculuğuna Uğurlandı

İstanbul Çekmeköy’de düzenlenen narkotik operasyonunda açılan ateşle ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan 27 yaşındaki Özel Harekat Polisi Emre Albayrak, memleketi Samsun’un Ladik ilçesinde düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Şehidin cenazesi, görev arkadaşlarının omuzlarında tekbirler eşliğinde taşınırken, törende duygu dolu anlar yaşandı. Cenaze töreninde hüzün hakim oldu Ladik Avcı Sultan Mehmet Merkez Camii’nde öğle namazının ardından gerçekleştirilen cenaze törenine binlerce kişi katıldı. Şehidin özgeçmişi okunmasının ardından İl Müftüsü Seyfullah Çakır tarafından helallik alındı ve cenaze namazı kıldırıldı. Özel harekat polisleri omuzladı Törenin en duygu yüklü anlarından biri, şehidin Türk bayrağına sarılı tabutunun görev arkadaşı özel harekat polisleri tarafından omuzlarda taşınması oldu. Tekbirler eşliğinde cenaze aracına götürülen şehit Albayrak, Arnavutlar Mahallesi aile kabristanında toprağa verildi. Üst düzey katılım Törene İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, Samsun Valisi Orhan Tavlı, Amasya Valisi Önder Bakan, Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş, Özel Harekat Daire Başkanı Ünsal Hayal ve çok sayıda protokol üyesi katıldı. Şehidin annesi Aslıhan Albayrak, babası Ramazan Albayrak ve eşi İrem Albayrak gözyaşlarına hakim olamadı. Operasyonun detayları Emre Albayrak, İstanbul Çekmeköy Aydınlar Mahallesi’nde gerçekleştirilen narkotik operasyon sırasında baskın yapılan evden açılan ateş sonucu ağır yaralanmıştı. Hastaneye kaldırılan genç polis, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştu.

Samsun’un Ladik ilçesine şehit ateşi düştü Haber

Samsun’un Ladik ilçesine şehit ateşi düştü

Valilik tarafından yapılan resmi açıklamaya göre olay, 08 Aralık 2025 Pazartesi günü saat 07.30 sıralarında Çekmeköy Aydınlar Mahallesi Adnan Kahveci Caddesi üzerinde bulunan bir ikamette meydana geldi. Narkotik arama amaçlı düzenlenen baskında, içeride bulunan şüphelilerin emniyet ekiplerine ateş açmasıyla çatışma çıktı. Açılan ateş sonucu ağır yaralandı, hastanede şehit oldu Operasyona katılan Özel Harekat Şube Müdürlüğü personeli Polis Memuru Emre Albayrak, şüphelilerce açılan ateşle ağır şekilde yaralandı. Olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırılan Albayrak, doktorların tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı. Valilik açıklamasında, şehit polisin vefatı şu ifadelerle duyuruldu: “Polis memurumuz hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur.” Saldırgan etkisiz hale getirildi, 2 kişi sağ yakalandı Çatışma sırasında saldırıyı gerçekleştiren R.A. (35) etkisiz hale getirildi. Operasyonda ayrıca Ç.A. ve C.A. isimli iki şüpheli sağ olarak gözaltına alındı. Samsun’un Ladik ilçesine şehit ateşi düştü Şehit polis memuru Emre Albayrak’ın, Samsun’un Ladik ilçesi nüfusuna kayıtlı olduğu öğrenildi. Acı haber hem İstanbul’da emniyet teşkilatını hem de memleketi Samsun’u yasa boğdu. Şehit Albayrak için düzenlenecek cenaze törenine ilişkin detayların ilerleyen saatlerde paylaşılması bekleniyor.

Samsun’daki heyelan faciasının davası başladı Haber

Samsun’daki heyelan faciasının davası başladı

Samsun'da bir akaryakıt istasyonunda meydana gelen ve baba ile 2 kızının hayatını kaybettiği heyelan faciasının davası başladı.Samsun'un Canik ilçesinde, Lovelet AVM yanındaki akaryakıt istasyonunda 27 Nisan 2025 gecesi meydana gelen olayda, oto yıkama bölümünde aracını yıkayan Adem Kaya (35), kızları Açelya Mina (7) ve Ayla (5) toprak kayması sonucu göçük altında kalarak hayatlarını kaybetmiş, anne Çiğdem Kaya (31) ise yaralı olarak kurtulmuştu. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede olayın 'iş güvenliği ihmali' sonucu meydana geldiği vurgulanırken, istasyon sahibi Mehmet Zeki Gedikli ile işletmede fiilen müdür gibi hareket ettiği belirtilen Kemal Yıldırım hakkında TCK 85/2 kapsamında 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Söz konusu davanın ilk duruşması Samsun 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Duruşmada Çiğdem Kaya, avukatları, kayınpederi İrfan Kaya, kayınvalidesi Nurhayat Kaya ile tutuklu yargılanan Mehmet Zeki Gedikli (80) ve tutuksuz yargılanan Kemal Yıldırım ve avukatları hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan Kemal Yıldırım, "Ben o gün izinliydim. Saat 23.10'da mesai arkadaşlarım göçük olduğunu haber verdi. Geldiğimde enerji yoktu. Elektrik vermeyi sağladım. Mehmet Zeki Gedikli patronum olur. 2011 yılından bu yana çalışıyorum. Görevim istasyonda personelden sorumlu olmak ve bankaya para yatırmaktır. İş yerindeki raporda kusura müdahale etme yetkim yok. Daha önce heyelan ve toprak düşmesi olmamıştı. Ben kesinlikle olaya ilişkin kamera kayıtlarını silmedim, silinmesi için de müdahale etmedim" dedi.Tutuklu sanık Mehmet Zeki Gedikli, "Şehir dışındaydım, olayı televizyondan öğrendim. Ertesi gün avukatımla birlikte teslim oldum" diye konuştu. Duruşmada kendini iyi hissetmediğini söyleyen Gedikli'nin mahkemeye sunduğu yazılı savunması ise şöyle: "Bu olaydan dolayı üzgünüm. 2 yavru ve babasının vefatından dolayı üzgünüm. Maddi ve manevi ne yapmam gerekiyorsa hazırım. 2011 yılından olay gününe kadar orayı işletmekteyim. Cezaevinde anjiyo oldum, çeşitli sağlık sorunlarım var. Tutukluluğumu evde geçirmek üzere tahliyemi talep ediyorum." Olayda eşi ve iki kızını kaybeden, kendisi de ölümden dönen Çiğdem Kaya, "Şikayetçiyim, cezalandırılmalarını istiyorum. Ailemle mutlu mutlu aracı yıkayıp gidecektik. Çocuklarım toprağın altında çürüdü. 8 aydır hastane hastane dolaşıyorum. Bu ay çocuğumun doğum günü, 2 kez düşük yaptık. Çocuklarımdan vazgeçmedim. Çocuklarımın saçının teli kadar ceza istiyorum. Keşke ben de o gün ölseydim de bu günleri görmeseydim. Psikolojim bozuldu, Samsun'u terk etmek zorunda kaldım. File veya istinat duvarı olsaydı şimdi eşim ve çocuklarım yanımda olacaktı" şeklinde konuştu. Kaya ailesinin avukatı Kartal Akcan, "Teraslama yapılsaydı yavaş yavaş yığılacaktı. Püskürtme beton yapsalardı bu olay olmayacaktı. Bir aile yok oldu, bir ailenin soyu tükendi. Araç yıkama yeri orada değil de Lovelet tarafında olsaydı bugün bu olay yaşanmayacaktı" dedi. Baba İrfan Kaya, "Hasta olduğunu söylüyor, geçmiş olsun ama ben bir oğlumu ve 2 torunumu kaybettim. Şikayetçiyim" diye konuştu. Anne Nurhayat Kaya da "Şikayetçiyim. Tek çocuğumdu, ciğerimdi. Çocuklarım, yuvam kayboldu. Biz bittik, ben ölüyüm şu an. Evime giderken gözlerimi yumuyorum. Göğüs kafesimin yan tarafını açsalar orası sızlıyor. Yavrum İstanbul'dan peşime gelmişti. Önlemini al. Çocuklarım gitti. Gelinim uyuyamıyor geceleri. Sebep oldular" ifadelerini kullandı. Tanık istasyon çalışanı Sudenaz Baltacı, "O akşam oradaydım. Hesap yapıyorduk. Deprem oluyor zannettim. Dışarı çıktım. Kemal Bey müdürümüzdür" şeklinde konuştu.Duruşmada istasyon çalışanları tanık olarak dinlendiler. Tanık Deniz A. "Ben vardiyada çalışıyordum. Sesi duyduk dışarı çıktık. Ambulansı aradım" diye ifade verdi.Savcının tutukluluğun devamı yönündeki talebinin ardından söz verilen Çiğdem Kaya: "Ben bir intikam peşinde değilim, az da olsa cezalarını almalarını istiyorum" dedi. Avukat Kartal Akcan, "Bilinçli taksir olduğunu düşünüyorum, tutukluluk halinin devamını talep ediyorum" açıklamasında bulundu.Mahkeme, iş yeri sahibinin tutukluluk halinin devamına ve tutuksuz diğer sanığın adli kontrol şartlarının sürmesine karar vererek duruşmayı 07 Nisan 2026 tarihine erteledi. "Yanlarına kalmasını istemiyorum" Duruşma çıkışında açıklama yapan Çiğdem Kaya, şunları söyledi: "Olaydan dolayı beni evlatsız bıraktılar, adalet arıyorum. Yanlarına kalmasını istemiyorum. Kimler sebep olduysa cezalandırmalarını istiyorum. Evlatlarımın, eşimin hayalleri vardı. 8 aydır toprağın altında çürüdüler. Bacağımda aksamalar var, hastane hastane dolaşıyorum. Beni mahvettiler, perişan ettiler. Benim yuvamı yıktılar. Hakkımı helal etmiyorum. Önce Allah'ın adaletine sonra devletimizin adaletine bırakıyorum." Avukat Kartal Akcan ise şöyle konuştu: "Bir aile yok oldu, iki ailenin soyu tükendi. Devletin denetimleri daha sıkı yapması gerekir. Ağır ceza mahkemesinin vereceği karar benzer olayların önlenmesi için başlangıç olacaktır." Baba İrfan Kaya ve anne Nurhayat Kaya da çok acı çektiklerini, evde duramadıklarını, mezarlıkta yaşadıklarını belirterek sorumluların cezalandırılmasını istediklerini ifade ettiler. Bilirkişi raporu: "Ruhsatsız ve tedbirsiz" Dosyaya giren bilirkişi raporunda, oto yıkama bölümünün tesisin vaziyet planında yer almadığı, ruhsat ve izin belgesi bulunmadığı ve gerekli iş güvenliği tedbirlerinin alınmadığı vurgulandı. Raporda, işletme yetkililerinin heyelan ve toprak kayması risklerine karşı koruma önlemlerini göz ardı ettiği kaydedildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.