#SANKO Üniversitesi

İLKHABER-Gazetesi - SANKO Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, SANKO Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Prof. Dr. Sakıp Erturhan: Prostat kanserinde erken teşhis ve risk faktörlerinin bilinmesi hayati öneme sahip Haber

Prof. Dr. Sakıp Erturhan: Prostat kanserinde erken teşhis ve risk faktörlerinin bilinmesi hayati öneme sahip

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Sakıp Erturhan, 15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü nedeniyle açıklama yaptı. Prof. Dr. Erturhan, “Sık idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, ağrı gibi belirtilerle kendini gösteren prostat kanserinde hastaya multidisipliner yaklaşımla tedavi seçenekleri sunulmaktadır” dedi. “40 yaş üstü ve aile öyküsü olan erkekler risk grubunda” Türkiye’de prostat kanserinin insidansı (Görülme sıklığı) ile ilgili ilk ciddi çalışmanın 2009 yılında yapılan Prostatürk çalışması olduğunu ve sonucunda Türkiye’de prostat kanser insidansının 100.000’de 35 olarak bulunduğunu belirten Prof. Dr. Erturhan çalışmaya yönelik şu bilgileri paylaştı: “2022 yılında Türk Üroloji Akademisi Üroonkoloji Araştırma grubu tarafından yapılan kesitsel çalışma Gaziantep, İstanbul, Ankara, Erzurum, Giresun, Zonguldak, Samsun, Isparta ve Mersin olmak üzere 9 merkezde yürütüldü. Öncesinde yazılı ve görsel basında duyurusu yapılan bu çalışmaya 15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık gününün olduğu hafta (12-16 Eylül 2023) belirtilen merkezlere başvuran; 50-80 yaş arası semptomatik/asemptomatik erkek hastalar ile 40 yaş üstü aile öyküsü olan gönüllü erkek hastalar dahil edildi. Hastaların rektal muayeneleri ve serum PSA (Prostat Spesifik Antijen) düzeyleri kontrol edilip gerekli görülen hastalardan prostat biyopsisi uygulandı. Toplam 873 gönüllünün katıldığı bu çalışmada, gönüllülerin 87’sinden biyopsi alındı ve hastaların 16’sında (Yüzde 1.83) prostat kanseri yakalandı. Kanser saptanan hastaların sayısı ise 9 (Yüzde 0.91) olarak tespit edildi. Söz konusu bu veriler, dünya ortalamasının altında olmakla birlikte çalışmamıza esas teşkil eden, ‘Türkiye’de prostat kanseri için rutin tarama uygulanmalı mıdır?’ sorusuna yüksek sesle “evet” diyecek düzeyde değildi. Ancak prostat kanseri tüm dünyada halen yaşam kaybına neden olan bir hastalık olma özelliğini sürdürmektedir. Özellikle ailesinde prostat kanseri hikayesi olan 40 yaşından büyük erkekler en ciddi risk grubudur. İdrar yapma ile ilgili şikayetleri olan erkeklerin ürolog kontrolüne gitmeleri, daha sonraları yaşam kaybıyla sonuçlanabilecek ileri evre prostat kanserinin erken dönemde yakalanmasına imkan verebilmektedir.” “Birinci derece kadın akrabalarında meme veya yumurtalık kanseri olan erkekler de risk grubunda” Prof. Dr. Erturhan, “İyi huylu prostat büyümesinden aşırı seksüalite, pek çok gıda ve vitamin alımının etkisi üzerinde durulmuşsa da bugün için elimizde kalan iki ana faktör; ileri yaş ve aile öyküsüdür. Burada ileri yaştan kasıt, 50 yaş üzeri grup olmaktadır. Ancak ailesinde birinci derece yakınlarında prostat kanseri hikayesi olanlarda bu sınır 40 yaşa inmektedir. Son yıllarda onkogenetik araştırmalar prostat kanserinin, meme ve yumurtalık kanseri ile benzer kötü gen havuzunu kullandığını göstermiştir. Bunun günlük pratikte anlamı, birinci derece kadın yakınlarında meme ve yumurtalık kanseri olanlarda da artmış prostat kanser riski bulunmaktadır” şeklinde konuştu. “Kanser tespit edilirse hastalığın evresi radyolojik ve nükleer tıp yöntemleriyle belirleniyor” Prof. Dr. Erturhan, “Gerek muayenede gerekse PSA tahlilinde bir anormallik tespit edilirse prostattan parça (Biyopsi) alınır. Biyopsi sonrası sonuç prostat kanseri ile uyumlu gelirse hastalığın evresini (Komşu organlara veya uzak organlara yayılım durumu) ortaya koymak amaçlı radyolojik ve gerekli olgularda nükleer tıp görüntüleme yöntemleri kullanılır” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Dağlı: 30 Ağustos Zaferi ile kendisini yok etmek isteyenlere unutulmayacak bir ders vermiştir Haber

Prof. Dr. Dağlı: 30 Ağustos Zaferi ile kendisini yok etmek isteyenlere unutulmayacak bir ders vermiştir

SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, 30 Ağustos Zafer Bayramı vesilesiyle yayımladığı mesajda, 30 Ağustos'un Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki dönüm noktalarından biri olduğunu vurguladı. “30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile kesin ve kalıcı bir zafere ulaşmıştır” Bağımsızlık uğruna nice kanlar döküldüğünün altını çizen Prof. Dr. Dağlı şunları söyledi: “Aziz milletimizin, Türk’ün gücünü tüm dünyaya ilan ettiği 30 Ağustos Zaferi’nin 102’nci yıl dönümünü kutlamanın gururu ve sevinci içerisindeyiz. 1919 yılında Samsun’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde başlatılan kurtuluş mücadelesi, 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile kesin ve kalıcı bir zafere ulaşmış, Türk milleti tarihimizin dönüm noktalarından birisi olan 30 Ağustos Zaferi ile kendisini yok etmek isteyenlere unutulmayacak bir ders vermiştir.” “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmaktır” Prof. Dr. Güner Dağlı, “Kahraman ecdadımızın torunları ve bu kutsal toprakların emanetçileri olarak bizlere düşen en önemli görev geçmişimizden aldığımız güç ve cesaretle Cumhuriyetimize sahip çıkmak ve ülkemizi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmaktır” dedi. Prof. Dr. Dağlı, “Büyük zaferimizin 102’nci yıl dönümünde başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnet, kahraman gazilerimizi şükranla anıyor, aziz milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum” diyerek mesajını tamamladı.

SANKO Üniversitesi'nin ilk uzman hekimi: Arş. Gör. Dr. Pelin Kan Özkaya başarıyla mezun oldu Haber

SANKO Üniversitesi'nin ilk uzman hekimi: Arş. Gör. Dr. Pelin Kan Özkaya başarıyla mezun oldu

SANKO Üniversitesi, tıp alanında önemli bir başarıya imza attı. Tıpta Uzmanlık Sınavı’nı (TUS) geçerek SANKO Üniversitesi'nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı'nda uzmanlık eğitimi gören Arş. Gör. Dr. Pelin Kan Özkaya, uzmanlık eğitimi bitirme sınavını başarıyla tamamlayarak üniversitenin ilk uzman hekimi oldu. SANKO Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Metin Bayram ve Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ayşen Bayram, Özkaya’yı tebrik ederken, sınavın jüri üyeliğini yapan akademisyenler de sürecin önemini vurguladı. SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, bu başarıların üniversiteyi motive ettiğini belirterek, mezunlarına başarılar diledi. SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, “Tıpta uzmanlık alanında ilk uzman hekim vermenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. “Mezunlarımızın elde ettiği başarılar bize ilham vererek daha çok çalışmaya sevk ediyor” Prof. Dr. Dağlı, “Yetiştirdiğimiz mezunlarımızın elde ettiği başarılar bize ilham vererek daha çok çalışmaya sevk ediyor. Arş. Gör. Dr. Pelin Kan Özkaya, uzmanlık eğitimi bitirme sınavını başarıyla tamamlayıp yeni bir hayata adım attı. Başarılarının daim olmasını diliyor, bundan sonraki süreçte de SANKO Üniversitesi Ailesi olarak her zaman yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum.” Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı aynı zamanda Uzmanlık Eğitimi Bitirme Sınavı Jüri Başkanı olan Prof. Dr. Yurdanur Kılınç, “Tıp Fakültemizde klinik bilimlerde ilk uzmanlık öğrencimizi mezun etmenin haklı gururunu yaşıyorum. Kendisini kutluyor ve yeni yaşamında başarılar diliyorum” dedi.  Arş. Gör. Dr. Pelin Kan Özkaya ise SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ilk uzman doktoru olmanın kendisini heyecanlandırdığını belirterek şunları söyledi: “Alanında uzman hocalarımdan aldığım kaliteli eğitim ve tecrübe hem mesleki yaşamımda hem de hayatımda bana yol gösterecektir”. Uzmanlık eğitimi bitirme sınavı jüri üyeliğini; SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali İrfan Güzel, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Burcu Gökalp Özcan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Yusuf Ünal Sarıkabadayı ile Gaziantep Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Öğr. Üyesi Prof. Dr. Metin Kılınç yaptı.

Prof. Dr. Neyal: Her yaşta ortaya çıkabilen migren toplumda çok sık görülmektedir Haber

Prof. Dr. Neyal: Her yaşta ortaya çıkabilen migren toplumda çok sık görülmektedir

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Münife Neyal, her yaşta ortaya çıkabilen migrenin toplumda oldukça sık görüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Neyal, migrenin, ataklar şeklinde gelen, kendine özgü belirtileri bulunan baş ağrısı dönemleri ile karakterize bir durum olduğuna dikkat çekti. “Ağrının geldiğini haber veren belirtiler vardır” Migrenin kişisel yatkınlık zemininde ortaya çıktığına ve başka bir hastalığa bağlı olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Neyal, “Çoğu hastada ağrı başka bir uyarı olmaksızın başlar, ancak bazı hastalarda ağrı başlamadan önce ortaya çıkar. Ağrının geldiğini haber veren belirtiler vardır” dedi. Migren tanısının hastadan alınan tıbbi öykü ve muayene ile konulduğunu belirten Prof. Dr. Neyal, “Ağrının ne kadar zamandır olduğu, ataklarla gelip gelmediği, sıklığı, bir atağın süresi, ağrının karakteri, başladığı bölge, başlama, ilerleme ve sonlanma özellikleri, ağrıyla birlikte bulunan durumlar, ortaya çıkmasını kolaylaştıran faktörler gibi birçok özellik ağrının migren özelliklerine sahip olup olmadığını gösterir” değerlendirmesini yaptı. “Erken dönemde ilaç alınmamışsa sonraki saatlerde zonklayıcı karakter kazanır ve çok şiddetli hale gelir” Migren ataklarında ağrı başlarken hafif veya orta şiddette olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Neyal, şu şekilde devam etti: “Erken dönemde ilaç alınmamışsa sonraki saatlerde zonklayıcı karakter kazanır ve çok şiddetli hale gelir. Eğilmek, kalkmak, öksürmek, başı sallamak gibi herhangi bir fiziksel aktivite yapılması baş ağrısını çok şiddetlendirebilir. Kişiler bunu bazen ‘öne eğildiğimde beynim dışarı akacak gibi hissediyorum’ şeklinde ifade ederler. Ağrı aynı kişinin farklı ataklarında bazen sağ, bazen soldan olmak üzere tek taraflı başlayabilir.” “İlaç alınmamış bir atak dönemi en az 4 saat en çok 72 saat sürer ancak büyük çoğunlukla 24 saati aşmaz” Ataklarda ışık ve sesten aşırı rahatsız olma, bulantı veya kusma da görüldüğünün altını çizen Prof. Dr. Neyal, şu bilgileri paylaştı: “Kokulara karşı şiddetli duyarlılık olabilir. Huzursuzluk, iştahsızlık, isteksizlik, hareketlerin beceriksizleşmesi, bağırsak hareketlerinde değişiklikler, dikkat dağınıklığı, konuşurken doğru kelimeleri bulmada zorluk gibi farklı belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtilerin her hastada hatta aynı kişinin bütün ataklarında ortaya çıkması gerekmez. İlaç alınmamış bir atak dönemi en az 4 saat en çok 72 saat sürer ancak büyük çoğunlukla 24 saati aşmaz.” “Baş ağrısının sıklığı, şiddeti ya da karakteri değişirse mutlaka bir nöroloji uzmanına başvurmak gerekir” Migren atağının ortaya çıkmasını kolaylaştıran durumlara değinen Prof. Dr. Neyal, sözlerini şu şekilde devam etti: “Açlık, uyku düzen değişiklikleri (Alışılandan az ya da çok uyumak), parlak ışıklar, ağır kokular gibi şiddetli duyusal uyaranlara maruz kalmak, sigara içmek veya içilen ortamlarda bulunmak, raf ömrünü uzatan bazı maddeleri barındıran yiyecek ve içecekler, alkol (Özellikle fermente içkiler), işlenmiş veya konserve yapılmış etler vb. yiyecekler, doğum kontrol hapları gibi bazı ilaçların kullanılması atağın ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.  Kişilerin ataklarını kolaylaştıran durumları fark ederek, uzak durmaları atak sayısını azaltacaktır. Baş ağrısının sıklığı, şiddeti ya da karakteri değişirse mutlaka bir nöroloji uzmanına başvurmak gerekir. Bu durumda ayırıcı tanı açısından hastaların tekrar değerlendirilmesi gerekir. Eğer baş ağrısına neden olabilecek başka bir hastalık gelişmişse bunun tedavisine öncelik verilir.” “Tedavi sırasında hastaların düzenli takibi ve tedavi etkinliğinin değerlendirilmesi önemli” Prof. Dr. Neyal, “Tedavini amacı atakların şiddet ve sıklığını azaltarak yaşam kalitesini ve özel yaşam, iş ve okulda günlük işlevselliği artırmaktır. Tedavi yanıtında kişisel faktörler önemlidir. Aynı ilaçtan bazı hastalar daha düşük dozda fayda görürken, bazıları daha yüksek dozda fayda görür. Tedavi sırasında hastaların düzenli takibi ve tedavi etkinliğinin değerlendirilmesi, bireysel doz ayarlamaları tedavi başarısında önemlidir” dedi.

SANKO Üniversitesi’nde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü için anma programı düzenlendi Haber

SANKO Üniversitesi’nde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü için anma programı düzenlendi

SANKO Üniversitesi Sosyal ve Kurumsal Hizmetler Müdürlüğü tarafından “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” etkinlikleri kapsamında “Milletin Zaferi” konulu konferans düzenlendi. Dr. Öğr. Üyesi Pekdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye’yi işgal teşebbüsü olduğuna dikkat çekti. Tarihçi Dr. Öğr. Üyesi Celal Pekdoğan, konferansta yaptığı konuşmada, “Yüce Türk milleti inanç ve kararlığı ile vatanına, bayrağına ve toprağına her zaman sahip çıkmıştır” diyerek ifade etti. “Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi temelinde Türkiye Cumhuriyeti Devletini sonsuza dek yaşatmalıyız” “Bu cennet vatanı dış güçlere ve içimizdeki hainlere karşı korumak uğruna çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek demeden milletimiz birlik ve beraberlik içerisinde kahramanca mücadele ederek hainlere asla geçit vermemiştir” diyen Dr. Öğr. Üyesi Pekdoğan, şu şekilde konuştu: “Demokrasiden asla ödün vermeksizin, Büyük Atatürk’ün liderliğinde ilan edilen Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi temelinde Türkiye Cumhuriyeti Devletini sonsuza dek yaşatmalıyız. Var olmak için başka şansımız da yoktur.” Pekdoğan, “Aziz milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü kutluyor, vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnet, kahraman gazilerimizi şükranla anıyorum” dedi. Tıp Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisi Abdurrahman Yiğit’in sunuculuğunu yaptığı anma programına; SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Metin Bayram, Genel Sekreteri Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türkan Pasinlioğlu ile Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Deniz Mıhçıoğlu, SANKO Üniversitesi Hastanesi Mesul Müdürü Dr. Mehmet Subaşı ile akademik ve idari personel katıldı.

Prof. Dr. Dağlı: Doğuştan SANKO’LU gençlerimizi yeni hayatlarına birer hekim olarak uğurlamak bizler için gurur verici Haber

Prof. Dr. Dağlı: Doğuştan SANKO’LU gençlerimizi yeni hayatlarına birer hekim olarak uğurlamak bizler için gurur verici

SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde dünyaya gözlerini açan, ilk, orta ve lise eğitimini SANKO Okulları’nda tamamladıktan sonra SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanan Alp Yapan ve Barış Kılboz, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesini başarıyla tamamlayarak hem ailelerine hem de SANKO Ailesine büyük gurur yaşattılar. Doğuştan SANKO’lu iki genç tıp doktoru olmanın gururunu yaşarken, tıp dünyasının yeni hekimlerine diploma törenine, 2000 yılında dünyaya gelen Dr. Alp Yapan’ın doğumunu gerçekleştiren ve o dönem SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak görev yapan Opr. Dr. Samet Bayrak da katıldı. Opr. Dr. Bayrak, Dr. Yapan ve Dr. Kılboz’a, “Gaziantep’te Cumhuriyet Dönemi Salgın Hastalıklar ve Sağlık Hizmetleri” isimli kitabını takdim ettii. Dr. Alp Yapan (24) ile Dr. Barış Kılboz’a diplomaları Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ayşen Bayram, doğum belgeleri ise SANKO Üniversitesi Genel Sekreteri Dr. Yusuf Ziya Yıldırım ile SANKO Üniversitesi Hastanesi Genel Müdürü Dr. Sermet Kileci tarafından verildi. SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, “İki genç tıp doktorunun doğuştan SANKO’lu olmasının haklı gururunu yaşıyoruz” diyerek ifade etti. Dr. Alp Yapan ile Dr. Barış Kılboz’un SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde doğup, tüm eğitim hayatlarını SANKO’da tamamlamalarının kendisi için de özel olduğunu belirten Konukoğlu, şunları söyledi:“Konukoğlu Ailesi olarak, şehrimize ve ülkemize katma değer sağlamak amacıyla farklı sektörlerde yaptığımız yatırımlarımızın yanı sıra, sağlık ve eğitim alanlarında da hizmet vermek için gayret gösteriyoruz. Bugün geldiğimiz noktada Dr. Alp Yapan ile Dr. Barış Kılboz, bize ne kadar doğru yolda olduğumuzu gösterdi. Hem duygulandık hem de gururlandık. Bundan sonraki hayatlarında da her zaman yanlarında olmaya gayret göstereceğiz. Gençlerimizi tebrik ediyor, başarılarının daim olmasını diliyorum.” Dağlı, “Ailesi olarak şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm mezunlarımızın yanlarında olacağız” SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, “Bu gençlerimizin, SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde doğup, ilk ve orta eğitim öğretim süreçlerine SANKO Okulları’nda devam edip, üniversiteyi de SANKO Üniversitesi’nde tamamlayarak birer hekim olarak aramızdan ayrılmaları bizim için gurur verici. Hayata gözlerini açtıkları ilk andan itibaren büyük emek ve çabalarla bu günlere gelmeleri için çok büyük fedakarlıklar yapan ailelere evlatlarını, bu süreçte bize emanet ettiklerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. SANKO Üniversitesi Ailesi olarak şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm mezunlarımızın yanlarında olacağız” dedi. “Bu mutluluk verici tabloda yer almak çok özel bir duygu” Opr. Dr. Samet Bayrak, “SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde kadın doğum uzmanı olarak görev yaptığım dönemde doğumunu gerçekleştirerek, ailesinin evlat mutluluğuna ortak olduğum sevgili Dr. Alp Yapan’ı 24 yıl sonra meslektaş olarak görmek beni çok duygulandırdı. Bu mutluluk verici tabloda yer almak çok özel bir duygu. Gençlerimizi ve ailelerini kutluyor, yeni hayatlarında başarılarla dolu bir gelecek temenni ediyorum” diyerek duygularını dile getirdi. Dr. Yapan, “Okul, hastane veya üniversite fark etmeksizin her dalda bana en iyi olduklarını hissettirdiler” SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde dünyaya geldiğini, anne babasının da SANKO çalışanı olduğunu anımsatan Dr. Alp Yapan (24), “Büyüdüğüm bu güzel ortamda herkes bana katkı vermek için çok çabaladı. Yıllar boyu bu güzel ortamda büyümenin karakterimin oturmasında ve bu güzel başarıları elde etmemde büyük katkısı olduğuna inanıyorum” diyerek duygularını aktardı. SANKO Ailesi hakkında söylenecek çok şey var ama doğduğum andan itibaren içinde bulunduğum bu aileyi anlatan tek kelime kalitedir diyen Dr. Yapan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Okul, hastane veya üniversite fark etmeksizin her dalda bana en iyi olduklarını hissettirdiler. SANKO Okulları’ndayken en iyi eğitimi aldığımı biliyordum. Küçükken hasta olduğumda başka hastaneye gitmiyordum, çünkü emindim herkes en iyisi için çalışıyordu ve herkes bu konuda elinden geleni yapıyordu.  İki ayrı kurumunda anne ve babamın çalıştığı SANKO kalitesi ailemin iş yerlerinde verdiği emeklerden de anlaşılacağı üzere çok yüksekti. Ben bu durumun en yakın şahitlerinden biriydim.  Ebeveynlerim gibi SANKO Ailesinin de her bir ferdi işlerini yaparken her şeylerini ortaya koyuyordu. Ben de insanlar benim üzerime bu kadar titriyorken emeklerini boşa çıkartmadığım ve tıp fakültesini başarıyla bitirerek onları gururlandırdığım için çok mutluyum” diyerek ifade etti. Dr. Barış Kılboz, “Örnek bir doktor olmayı hedefliyorum” Tıp Fakültesi’nden mezun olmanın gururunu yaşayan Dr. Barış Kılboz ise şu ifadeleri kullandı: “Eğitim öğretim serüvenimin tamamı SANKO’da geçtiği için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu süreç boyunca hayatıma dokunan tüm hocalarımın bana büyük katkıları oldu ve bugün onların emekleriyle tıp fakültesini bitirmenin gururunu yaşıyorum. SANKO, bir eğitim kurumunun yanında bana ikinci bir ev oldu, yuva sıcaklığını her zaman hissettim. İnsan evinden kopamaz. Gelecekte SANKO’nun bana kattığı vizyon ve misyonun ışığında aileme ve topluma faydalı, örnek bir doktor olmayı hedefliyorum.”

SANKO Üniversitesinde mezuniyet töreni düzenlendi Haber

SANKO Üniversitesinde mezuniyet töreni düzenlendi

SANKO Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Entitüsü, Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) öğrencileri eğitimlerini başarıyla tamamlayan öğrencilerin mezuniyet töreni düzenlendi. Mezuniyet törenine, Üniversite Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, Başkan Yardımcısı Ali Konukoğlu, Mütevelli Heyeti Üyeleri İhsan Akyol, Dr. İbrahim Konukoğlu, Üniversite Genel Sekreteri Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ayşen Bayram, SANKO Üniversitesi Hastanesi Genel Müdürü Dr. Sermet Kileci, SANKO Holding Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Koordinatörü Arif Özefe, Sani Konukoğlu Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Naci Boran,  SANKO Okulları Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı, öğretim üyeleri ve öğrencilerin aileleri katıldı. Tören, Lisansüstü Eğitim Enstitüsünden 17, SBF’den 186, SHMYO’dan 180 olmak üzere 383 öğrencinin kep atması ve anı fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Konukoğlu, “Meslek hayatlarını başarılarla taçlandırmalarını temenni ediyorum” Abdulkadir Konukoğlu Spor ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende mezunlara seslenen SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, “Velilerimizin çocukları üzerinde çok büyük emekleri var, kendilerine teşekkür ediyorum. Sevgili öğrencilerimizle gururlanıyoruz. Bundan sonra her biri sağlık ordusunun birer neferi. Ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa hayırlı hizmetlerde bulunarak meslek hayatlarını başarılarla taçlandırmalarını temenni ediyorum” dedi.  Eski Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey şu şekilde konuştu: “SANKO Üniversitesi Hastanesini kurmak için büyük fedakarlıklar yaparak Gaziantep’e kazandıran merhum Sani Konukoğlu’nu rahmetle anıyorum. ‘Hastane kapısında beklemeyen hastanenin kıymetini bilmez’ derdi. Çok vizyoner bir insandı. Daha sonra bayrağı devralan evlatları aynı misyonu sürdürdü. Belki hastane yerine farklı yatırım yapsalar para kazanırlardı ama her şeyin para olmadığı ve Gaziantep’e de böyle bir sağlık hizmetinin şart olduğu düşüncesiyle bu hastane kuruldu. Mezuniyet sevinci yaşayan kıymetli öğrencilerimizi ve değerli ailelerini kutluyor, hocalarımıza teşekkür ediyorum.” SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, “Üniversite olarak bu yıl ilk doktora mezunumuzu vermenin haklı gururunu yaşıyoruz. Bu eğitim yolculuğunda; ilk günkü ilkelerimizin ışığında öğrencilerimiz ile yetkin akademik ve idari kadromuz sayesinde her yıl başarı çıtamızı yükselterek gerek bilimsel gerekse sosyal ve kültürel açıdan göğsümüzü kabartan pek çok proje ve başarıya imza attık. Bunun yan sıra, şehrimiz ve ülkemize karşı sorumluluklarının farkında olarak kıymetli emekleriyle gece gündüz demeden çalışan akademisyen ekibime, yöneticilerime, hastane çalışanlarıma ve üniversitemiz bünyesindeki tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Mesleğinizde başarılı olmak istiyorsanız, özgüveniniz ve özsaygınızın ışığında hedeflerinize odaklanarak daima gelişime, değişime ve öğrenmeye açık olun” diyerek aktardı. Bayram, “Sizin başarınız bizim gurur kaynağımız olacaktır”  Prof. Dr. Bayram,“Bu yıl Ameliyathane Hizmetleri programından 40, Anestezi programından 47, İlk ve Acil Yardım programından 49 ve Tıbbi Görüntüleme Teknikleri bölümünden 44 olmak üzere toplam 180 öğrencimizi mezun ediyoruz. Kıymetli öğrencilerimizi tekniker olarak hayata uğurlamanın heyecanını, ülkemize kazandırmanın haklı gururunu ve sevincini yaşıyoruz. Hepinize, cesaretle başladığınız bu yolda, başarılar, mutluluklar dilerim. Bizim için elde edilebilecek en büyük ödül, sizlerin başarısı ve mutluluğudur. Sizin başarınız bizim gurur kaynağımız olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı. Pasinlioğlu, “Mesleki ve özel hayatınızda üstün başarı ve mutluluklar diliyorum” Prof. Dr. Türkan Pasinlioğlu SBF’nin üç bölümünün de akredite edildiğine dikkat çekerek şunları söyledi:“Akreditasyon, eğitim programları için bir nevi kalite belgesidir. Bu süreç uzun soluklu ve özverili çalışmayı gerektiren zor bir yolculuktur. Bunu başardığımız için mutluyuz. “Dört yıl boyunca verdiğiniz emeğin karşılığını, bugün mezun olarak alıyorsunuz. Her birinizi ayrı ayrı kutluyor, mesleki ve özel hayatınızda üstün başarı ve mutluluklar diliyorum. SANKO’lu olmanın farkıyla hep bir adım önde olacağınıza ve dokunduğunuz hayatlarda fark yaratacağınıza inanıyorum.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.