TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sonbahar

İLKHABER-Gazetesi - Sonbahar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sonbahar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sonbaharla beraber gelen 10 şifalı besin Haber

Sonbaharla beraber gelen 10 şifalı besin

ADANA(İLKHABER)- Medline Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Selva Oturakçıibogil, birçok hastalığın kapıda beklediği sonbahar aylarında vücudun hastalıklara karşı olan direncini artırmanın basit ama etkili önlemlerinin başında sağlıklı ve dengeli beslenmek geldiğini söyledi. Sonbaharın gelmesiyle birlikte tezgahlarda en taze hali ile yer alan mevsim sebze ve meyvelerinin bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için fırsat sunduğunu söyleyen Dyt. Selva Oturakçıibogil, bağışıklık sistemini güçlendirmek için hangi besinlerin tüketilmesi gerektiğini anlattı. Oturakçıibogil, sonbaharda tüketilmesi gereken 10 şifalı besini ve faydalarını şu şekilde sıraladı: 1- Bal kabağı Zengin bir mineral, lif ve kalsiyum kaynağı olan balkabağı aynı zamanda önemli beta karoten kaynaklarının da başında geliyor. Bal kabağı, bağışıklık sisteminin en önemli parçalarından biri olan beta karoten sayesinde gribe karşı koruyucu etki gösteriyor. Balkabağı aynı zamanda sindirim sistemini de hızlandırıp rahatlatarak nispeten az su tüketilen soğuk havalarda kabızlık sorununa da fayda sağlıyor. 2- Kereviz Maydanozgiller familyasına ait olan kereviz, vitamin ve mineral açısından oldukça zengin bir sebze olarak biliniyor. İdrar söktürücü etkisiyle ödem şikayetlerini azaltan kereviz bu sayede vücuttan toksinlerin atılmasını da sağlayarak direncini güçlendiriyor. Kereviz, aynı zamanda içerdiği bol miktardaki potasyum ile yüksek tansiyonu düşürmeye de yardımcı oluyor. 3- Turunçgiller Soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek en temel kural olarak kabul ediliyor. Bunun için de doğal destekçi görevi üstlenen besinlerden yararlanmak önem kazanıyor. Bu hastalıklardan korunmak için C vitamini yönünden zengin besinleri tüketmek, aynı zamanda antioksidan kaynakları da olduklarından vücuttan toksik maddelerin atılmasını da sağlıyor. Ayrıca, portakal, mandalina gibi turunçgilleri suyunu sıkmak yerine meyve şeklinde tüketmek, kilo kontrolü ve kan şekerini dengelemede de önemli rol üstleniyor. 4- Brokoli Besin değeri oldukça yüksek olan ve özellikle sigara kullanan kişilerin artan C vitamini ihtiyacını karşılamada oldukça yararlı olabilen brokoli, önemli oranda lif ve karbonhidrat da içeriyor. Antioksidan etkisi ile hastalıklara karşı koruyucu bir rolü olan brokoli, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve vücut direncinin yükselmesine katkıda sağlarken kan şekeri ve kolesterol seviyelerini korumaya da yardım ediyor. 5- Ispanak Kış aylarının vazgeçilmez sebzeleri arasında yer alan ıspanak, içeriğinde bol miktarda C ve E vitamininin yanı sıra lutein, zeaksantin, betakaroten ve glutatyon gibi bileşenler de barındırıyor. Bu nedenle adeta bir antioksidan deposu olan ıspanak aynı zamanda yüksek lif içeriği ile bağırsak dostu olarak da biliniyor. 6- Nar İçeriğindeki antosiyanin adlı bileşen sayesinde doğal bir antioksidan olan nar, gribe karşı korunmada etkin bir besin olarak öne çıkıyor. Bağışıklık sistemini kuvvetlendiren nar, idrar söktürücü etkisiyle vücuttan toksinlerin atımını da hızlandırıyor. Ancak narın suyunu sıkıp içmek yerine orta büyüklükte bir narı tüketmenin aynı zamanda bağırsak sağlığı açısından da yarar sağladığını unutmamak gerekiyor. 7- Turp Turp, içeriğindeki yüksek C vitamini ile bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı sıra, soğuk algınlığı, öksürük, bronşit gibi özellikle sonbahar ve kış mevsimi hastalıklarından korumada ve kabızlığı önleme ile kilo kontrolünde etkili oluyor. Turpun ayrıca içeriğindeki aktif bileşenler sayesinde kansere karşı koruyucu bir etki de gösterdiği de biliniyor. 8- Pırasa Soğan ve sarımsak ile aynı familyadan olan pırasa C, A, K ve B6 vitamini yönünden oldukça zengin bir besin olarak gösteriliyor. Bu özelliklerinden dolayı bağışıklık sistemi için oldukça önemli olan pırasa, vücutta oluşabilen kronik iltihap riskini azaltmaya da destek oluyor oluyor. 9- Avokado Son zamanların en popüler meyveleri arasında yer alan avokado C, E, K ve B6 vitaminlerinin yanı sıra zengin folat, magnezyum ve potasyum kaynağı olarak öne çıkıyor. İçerdiği vitamin ve bileşenler ile bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara kalkan olan avokado aynı zamanda bol lifli yapısı sayesinde sindirim sisteminin sağlığını korurken kolon kanseri riskini azaltmaya da yardım ediyor. 10- Taze ceviz Sağlık açısında sayısız faydası olan taze ceviz, yüksek oranda E vitamini, Omega-3 yağ asitleri ve antioksidan içeriyor. Bu sayede bağışıklık sistemini destekleyen taze ceviz aynı zamanda kalp sağlığını da korumuş oluyor. Taze cevizin beyin sağlığına katkı sunarak hafızayı güçlendirme etkisi de bulunuyor.

Adana’da doğadaki renk cümbüşü hayran bıraktı Haber

Adana’da doğadaki renk cümbüşü hayran bıraktı

ADANA (İLKHABER) - Adana’nın Kozan ilçesine bağlı Göller Yaylası’nda, Osmaniye ile sınır olan Yirce Kayın Ormanları sonbahar mevsiminde renk cümbüşüyle kendine hayran bıraktı. Adana’da her yıl Ekim ayında fotoğraf sanatçılarının, doğa tutkunlarının tur düzenlediği Yirce Kayın Ormanları kartpostallık görüntüsüyle ilgi odağı oluyor. Kayın ormanında yeşil, sarı, kahverengi, kırmızı renkleri dronla görüntülendi. Rüzgarla birlikte yere dökülen yapraklar da ayrı bir güzellik ortaya çıkardı. Kayın, sedir, köknar, meşe ve asırlık çınar ağaçlarına ev sahipliği yapan ormanda ziyaretçiler aileleri ile birlikte dinlenme ve eğlenme imkanı bulurken, doğa sporcuları ve fotoğraf sanatçıları da ormanın renk cümbüşünün keyfini çıkardı. Ziyaretçilerine yeşilden sarıya, kırmızıdan turuncuya ve yerleri kaplayan sarı yaprakların tonları ile masalsı bir görüntü sunuyor. Çocukların ve ailelerin doyasıya dinlendiği ormanda Osmaniye’den gelen Yunus Özge, “Buraya ilk kez geliyorum. Hayran kaldık. Doğa çok güzel. İçinde bulunduğunuz bu yerde şehirden uzak huzur bulduk” dedi. Doğanın keyfini çıkaran minikler ise ormanlara çöp atılmamasını istedi. Ziyaretçilerden Saycan Say, Kozan’a 1 saat uzaklıktaki Yirce Kayın Ormanlarının görsel şölen sunduğunu kaydederek, “Burası muhteşem bir yer. Biz de ailemizle geldik. Yürüyüş yapmak doğada gezmek için geldik. 1 ay bu manzara oluyor. Herkesi bu manzarayı görmeye bekleriz” dedi. Çukurova Üniversitesi Kozan Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Yelda İlbeyli de doğaya hayran kaldıklarını kaydederek, “Burası çok güzel ve eko turizmde değerlendirilmesi gereken eşsiz bir coğrafyamızdan güzel bir örnek” diye konuştu. Çocuklar doğanın keyfini yere dökülen yapraklarla doyasıya yaşarken, motosiklet tutkunları da ormanda düzenledikleri turlarla doğanın keyfini çıkardı. Aileler ve doğa fotoğrafçıları orman içine kurdukları kamp alanları ile doğada oluşan renk cümbüşünün her anını kayıt altına aldı.

Kahramanmaraş'taki Değirmendere Şelalesi keşfedilmeyi bekliyor Haber

Kahramanmaraş'taki Değirmendere Şelalesi keşfedilmeyi bekliyor

İlçe merkezine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Boynuyoğunlu Mahallesi kırsalından çıkan kaynak sularla beslenen şelale, yaklaşık 3 kilometrelik yolcuğun ardından Berke Barajı'na dökülüyor. Sonbaharın renkleriyle bütünleşen ve dron ile görüntülenen şelale ve çevresi, sık ormanları ve dereleri ile de dikkati çekiyor. Etrafı yoğun bitki örtüsüyle kaplı, muhteşem bir görselliğe sahip şelale, sonbaharla birlikte oluşan renk cümbüşüyle Karadeniz yaylalarındaki alışılagelmiş manzaraları aratmıyor. - Belediye başkanından davet Andırın Belediye Başkanı Ahmet Doğan, AA muhabirine, suların en az olduğu dönem olmasına rağmen bile şelalenin "gürül gürül" aktığını söyledi. Bölgenin doğa harikası olduğunu anlatan Doğan, "Değirmendere Şelalesi her mevsim ayrı güzelliğiyle dikkat çekiyor. Yemyeşil doğasıyla kendine hayran bırakıyor. Özellikle sonbaharın renkleri ile doğayla iç içe geçirmek isteyenler burayı tercih ediyor." diye konuştu. Doğan, ilçenin zengin bitki örtüsü ve farklı iklimlerin kesişme noktasındaki konumuyla her mevsim insanların uğrak yeri olma özelliği taşıdığını ifade ederek, tatil yapmak isteyen doğaseverleri bölgeye davet etti. Özellikle şelalelerin, şehirden uzakta doğayla baş başa kalarak stres atmak isteyenlerin gözde mekanı olduğunu anlatan Doğan, bölgeye ulaşılması için yollarda bakım ve onarım çalışmaları gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi.

Bu hastalıklar sonbaharda çocukların yakasını bırakmıyor Haber

Bu hastalıklar sonbaharda çocukların yakasını bırakmıyor

Sürekli koşturan ve değişken hava şartlarına ayak uydurmakta zorlanan çocuklar sonbaharda kolayca rahatsızlanabiliyorlar. Özellikle okul, kreş gibi kalabalık ve kapalı mekanların riski artırdığını, enfeksiyonların yayılımını kolaylaştırıp hızlandırdığını söyleyen Medline Adana Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İsmet Öncü, hastalıklar hakkında bilgi verdi. Dr. İsmet Öncü, çocukların sonbaharda en sık karşılaştığı 5 hastalığı ve neler yapılması gerektiğini şu şekilde anlattı: 1. Soğuk algınlığı Kreşe veya okula başlayan çocukların ilk senelerde daha sık hastalanması, senede ortalama çoğu sonbahar ve kış aylarında olmak üzere 6-8 kere üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmeleri normal bir durumdur. Hapşırma, öksürük, burun akıntısı ve tıkanıklığı, boğaz ağrısı, gözlerde sulanma, bitkinlik ve iştahsızlık en sık görülen belirtilerdir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının yüzde 90’ı virüslere bağlı gelişmekle birlikte antibiyotik gerektirmezler. Soğuk algınlığının doğrudan ve etkin bir tedavisi yoktur. Tedavi, hastalığın belirtilerinin giderilmesine yöneliktir. Bol miktarda C vitamini içeren besinlerin tüketilmesi, el hijyenine dikkat edilmesi, kapalı ve kalabalık mekanlarda bulunulmaması önerilir. 2. Orta kulak iltihabı En çok nezle, grip gibi enfeksiyonları takiben gelişen ikincil enfeksiyon şeklinde görülür. Özellikle 3 yaş ve altındaki çocukları etkiler. Çocukta huzursuzluk, sık ağlama ve kulaklarını tutma gibi belirtiler yaşanır. Genellikle bakteriyel olup hastalığın doğal seyri doktor kontrolünde erken ve yeterli bir antibiyotik tedavisi ile kısaltılarak olabilecek komplikasyon tehlikesi azaltılabilir. Nadiren de olsa kalıcı işitme kayıplarına sebep olabileceğinden orta kulak iltihabının bir uzman tarafından değerlendirilmesi faydalı olacaktır. 3. Sonbahar alerjisi Çocuklarda alerjik nezle genellikle okul öncesi dönemde başlar. Sonbahar döneminde ise saman nezlesi ve astım gibi alerjik hastalıkların hem sıklığı artar hem de belirtileri alevlenir. Özellikle burun akıntısı, hapşırma, burun kaşıntısı, gözlerde kızarıklık ve kaşıntı gibi alerjik nezle belirtileri çocuğun yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler. Hastalığın doğru tanısı ve tedavisi, çocuğu rahatlatmak ve gereksiz ilaç kullanımını önlemek açısından mühimdir. Alerjik hastalıklarda korunma yöntemleri önemlidir ancak tek başına yeterli olmaz. Tanı konulduğunda çocuğun yaşına ve belirtilerine göre uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması gerekir. Hastalık her zaman tamamen geçmese de kontrol altına alınabilir. 4. Sinüzit Sinüsler, burun geçişine yakın boşluklardır. Sinüzitte, sinüslerin ağzı iltihaplanarak tıkanır. Bunun sebebi solunum yolu ile buraya ulaşan hem bakteriler hem de virüsler olabilir. Burun tıkanıklığı, koyu sarı-yeşil renkte burun akıntısı, hafif ateş, baş ağrısı ve burundan konuşma gibi belirtileri vardır. Alerjik hastalarda daha sık görülür ve genellikle üst solunum yolu enfeksiyonunu izler. Antibiyotik tedavisi gerekebilir. Ortam havasını nemlendirmek, burun spreyleri ve günlük alınan sıvı miktarının arttırılması sinüzitin doğal tedavisi için yapılabilecek temel uygulamalardandır. Tüketilen sıvılar, koyu kıvamdaki mukusun yumuşayarak drenajının kolaylaşmasını sağlar. 5. Larenjit Larenjit, çeşitli sebeplerle ses telleri iltihabı oluşması sonucunda, boğazda yumru hissi, ağrı ve ses kısıklığı ile devam eden bir rahatsızlıktır. Hastalık, sıklıkla ‘krup’ olarak adlandırılan viral bir enfeksiyonun parçası olarak karşımıza çıkar ve esas olarak bebeklerle küçük çocukların solunum yollarını etkileyen bir enfeksiyondur. Ancak larenjit, çocukların hava yolları henüz küçük olduğundan daha ağır seyretme eğilimindedir. Ortalama 7-10 gün içerisinde herhangi bir tedaviye gerek kalmaksızın ve kendiliğinden iyileşse de ses dinlendirme, bol sıvı alımı ve havayı nemlendirme gibi önlemler iyileşme sürecini hızlandırır. Dr. İsmet Öncü, çocukları sonbahar hastalıklarından korumak için 10 öneriyi ise şu şekilde sıraladı: “Sık ve etkili el yıkama alışkanlığı kazandırın Öksürürken veya hapşırırken ağzını dirseği ile kapatması gerektiğini öğretin Mümkün olduğunca kapalı ve kalabalık ortamlara sokmayın Hasta olduğu bilinen kişilerle temas etmelerini engelleyin Sigara içilen ortamlarda bulunmalarına mani olun Sağlıklı ve dengeli besleyin, bol sıvı tüketmelerini sağlayın Doktor kontrolünde vitamin ve mineral desteği verin Çok kalın ya da çok ince kıyafetler giydirmeyin Bulundukları ortamı sık sık havalandırın Uyku düzenlerine özen gösterin.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.