#Su Krizi

İLKHABER-Gazetesi - Su Krizi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Su Krizi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana’da su alarmı: ''5-10 sene içerisinde su sıkıntısı çekmeye başlayacağız" Haber

Adana’da su alarmı: ''5-10 sene içerisinde su sıkıntısı çekmeye başlayacağız"

Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle Türkiye’nin birçok bölgesinde su kaynaklarında azalma yaşanırken, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) sürdürülebilirlik alanında önemli bir başarıya imza attı. Üniversite, su tüketimi, geri kazanım ve kaynak yönetimi üzerine yürüttüğü kapsamlı çalışmalar sonucunda ‘Su Ayak İzi Belgesi’ almaya hak kazandı. Çalışmanın dünyada ilk kez bir üniversite tarafından uygulanması dikkat çekerken, elde edilen verilerin ulusal düzeyde örnek olması bekleniyor. SU TÜKETİMİ ÖLÇÜLDÜ, TASARRUF STRATEJİLERİ BELİRLENDİ ATÜ tarafından yürütülen çalışmada kampüsteki toplam yüzey suyu kullanımı 46 bin 659 metreküp, kirlilik seyreltme ihtiyacı ise 41 bin 993 metreküp olarak hesaplandı. Üniversitede kişi başına düşen yıllık su ayak izi 7,05 metreküp olarak belirlendi. Kampüs genelinde mavi ve gri suya ilişkin detaylı envanter oluşturulurken, su tüketiminin azaltılması için uzun vadeli geri dönüşüm ve tasarruf planları hazırlandı. Bu modelin Türkiye’deki diğer yükseköğretim kurumları ve kamu kurumlarına örnek teşkil etmesi hedefleniyor. “ÖNCE ENVANTER ÇIKARTTIK” ATÜ Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörü Doç. Dr. Tuğçe Demirdelen, İHA’ya yaptığı açıklamada su ayak izi çalışmasının kapsamını anlattı. “Bu yıl sadece karbon değil, su yönetiminin de ne kadar kritik olduğunu göstermek için dünyada ilk kez uygulanan bir model geliştirdik” diyen Demirdelen, şu bilgileri verdi: “İlk olarak mavi, gri ve yeşil suyla ilgili envanter çıkardık ancak kampüsümüzde yeşil su uygulamamız olmadığı için mavi ve gri suya odaklandık. Raporlamaları tamamladık ve daha sonra belge sürecine geçtik. Çalışmayı kamu kurumu olarak dünyada ilk biz yaptığımız için birçok üniversiteden ve belediyeden bilgi talepleri almaya başladık.” Demirdelen, mavi su olarak kullanılan şebeke suyunun gri suya dönüşerek atık suya karıştığını, bu suyun geri dönüşüm döngüsüne alınmaması nedeniyle kayıpların arttığını belirtti. Üniversite, su tasarrufu için arıtma, geri kazanım ve azaltım stratejileri geliştirdi. “ADANA 5-10 YIL İÇİNDE SU SIKINTISI YAŞAYACAK” Adana’da yer altı su seviyelerinin hızlı şekilde düştüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Demirdelen, özellikle belediyelerin yeşil su yönetimi konusunda hızlı aksiyon alması gerektiğini ifade etti: “Yeşil su yani yağmur suyunun toplanması ve yeniden kullanılması artık zorunluluk hâline geldi. Aynı şekilde evsel veya endüstriyel gri suların arıtılarak yeniden kullanıma kazandırılması gerekiyor. Şebeke suyu kullanımını ne kadar azaltırsak su ayak izimizi o kadar düşürmüş oluruz.” Demirdelen, Adana’daki yer altı su seviyelerinin yıllar içinde önemli ölçüde gerilediğini belirterek, “Eskiden 5-8 metreden çıkan su artık 25-30 metrelerde. En iyi ihtimalle 5-10 sene içinde Adana’da su sıkıntısı yaşayacağız” dedi.

Ayhan Barut, mecliste su sorunu ve iklim krizi hakkında uyarıda bulundu Haber

Ayhan Barut, mecliste su sorunu ve iklim krizi hakkında uyarıda bulundu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, Türkiye’nin su krizi ve büyüyen iklim sorununu Meclis gündemine taşıdı. Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi Barut, bilimsel araştırmalara dikkat çekerek içme suyunun yakın gelecekte tükenme riskine vurgu yaptı. “Su yaşamdır. Yaşam için iktidarı çözüm üretmeye ve acil eylem planı uygulamaya çağırıyoruz” dedi. “Türkiye su fakiri, önlem alınmazsa kıtlığa sürükleneceğiz” TBMM Genel Kurulu'nda söz alan Ayhan Barut, "Su yaşamdır, ama su akıyor ve iktidar sadece bakıyor. Sanılanın aksine Türkiye su zengini değildir. Kişi başına düşen yıllık su miktarı 1300 metreküptür ve bu nedenle su fakiridir. Önlem alınmaz, acil eylem planları uygulanmaz ve çözüm için harekete geçilmezse bu oran 1000 metreküpün de altına düşecek ve su kıtlığı çeken ülkeler kategorisine gireceğiz" şeklinde konuştu. “Adana ve Mersin 2030’da su sıfır günü ile karşı karşıya” Ayhan Barut, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı belirterek şunları söyledi: "Güney Kore merkezli araştırmaya göre, Adana ve Mersin 2030, İstanbul ve Diyarbakır ise 2050 yılında, içme suyunun tükeneceği gün anlamına gelen 'Sıfır Günü Kuraklığı' ile yüzleşebilir. Etkisi artan küresel ısınma, kuraklık ve iklim krizi nedeniyle sorun daha da büyürken iktidarı yine su için, yani yaşam için adım atmaya çağırıyoruz.”

“Su krizi gümbür gümbür geliyor” – Başkan Seçer’den uyarı Haber

“Su krizi gümbür gümbür geliyor” – Başkan Seçer’den uyarı

Türkiye’de su krizi kapıda. Son 20 yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 4 bin metreküpten bin 200 metreküpe gerilerken, Meteoroloji verileri ülkenin yüzde 30’unun yüksek ya da çok yüksek kuraklık riski altında olduğunu ortaya koydu. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Su krizi sürpriz değil, gümbür gümbür geliyor. Suyun kıymetini bilmeliyiz” sözleriyle dikkat çekti. Türkiye, yüksek kuraklık riski altında Küresel ısınma ve iklim krizi, Türkiye’yi doğrudan etkiliyor. Dünya Kuraklık Risk Haritası’na göre Türkiye 138 ülke arasında 45. sırada ve “orta-yüksek risk” kategorisinde. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2025 Haziran ayı verileri ise ülkenin yüzde 30’unun yüksek ya da çok yüksek meteorolojik kuraklık riski altında olduğunu gösteriyor. 81 ilin üçte birinde “su krizi kapıda” uyarısı yapılırken, Mersin de ‘çok yüksek kuraklık’ kategorisinde başı çeken iller arasında yer alıyor. “Sürpriz değil, göstere göstere geldi” Başkan Vahap Seçer, yaklaşan krizin göz ardı edilemeyeceğini vurguladı: “Su krizi sürpriz değil. Gümbür gümbür, göstere göstere geldi. Küresel iklim değişikliğiyle birlikte ani sıcaklık artışları, fırtınalar ve afetlerin şekli değişti. Mersin olarak çok daha ciddi yaklaşmamız lazım.” Seçer, Ulusal Su Kurulu Toplantısı’nda açıklanan 2025-2035 Ulusal Su Projeksiyonuna dikkat çekerek, önümüzdeki dönemde yağışlarda azalma, sıcaklıklarda artış yaşanacağını, bu nedenle suyun stratejik öneminin daha da artacağını belirtti. “Kişi başına düşen su miktarı bin metreküpe inebilir” Seçer, Türkiye’de kişi başına düşen su miktarındaki düşüşün tehlikeyi net şekilde ortaya koyduğunu söyledi: “15-20 yıl önce yaklaşık 4 bin metreküp olan oran, şu anda bin 200-1300 metreküplere düştü. 5 yıl sonra bin metreküpe düşme ihtimali var. Bu da tehlikenin hangi boyutlarda olduğunu gösteriyor.” Mersin merkez şimdilik güvende Mersin’de Berdan Barajı (160 milyon m³) ve Pamukluk Barajı (282 milyon m³) sayesinde merkez ve Tarsus’ta kısa vadede su sıkıntısı yaşanmayacağını ifade eden Seçer, barajların “birleşik kaplar” prensibiyle birbirini desteklediğini söyledi: “Berdan’daki su seviyesi yüzde 30’lara inse de Pamukluk yüzde 75 dolu. Bu nedenle Mersin merkezde yakın vadede su sorunu yok.” Kırsalda kaynaklar alarm veriyor Ancak Seçer, kırsal mahalleler ve tatil beldelerinde ciddi risk olduğunu vurguladı: “192 kaynaktan su sağlıyoruz ama yeraltı su seviyeleri düştü. Bazı kaynaklar yüzde 40 azaldı, bazıları yüzde 95 oranında kurudu. Vatandaşlarımız temin edilen içme suyunu tarımsal sulama için kullanmamalı.” 400 milyon euroluk dev yatırım yolda Seçer, yatırımların süreceğini belirterek, Pamukluk Barajı İçme Suyu Arıtma Tesisi ve İsale Hattı projesinin 400 milyon euroya mal olacağını söyledi. Dev projenin Mersin’in “70-80 yıllık su güvenliğini” garanti altına alacağını ifade etti. “Suyumuzu korumak, kaçak kayıpları azaltmak ve kaynaklarımızı çoğaltmak zorundayız. Vatandaşlarımız müsterih olsun, Mersin bu konuda avantajlı illerden biri” diye konuştu.

Barut: Kişi başına düşen su miktarı bin metreküpün altına inme tehlikesiyle karşı karşıya Haber

Barut: Kişi başına düşen su miktarı bin metreküpün altına inme tehlikesiyle karşı karşıya

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, kuraklık ve su krizine Meclis'te dikkat çekerek AKP iktidarını ulusal seferberlik ilan etmeye çağırdı. Kişi başına düşen 1300 metreküp su seviyesi ile Türkiye'nin su fakiri olduğunu vurgulayan Barut, "Bu durum sürerse ve artan nüfus da bu şekilde giderse bu oran bin metreküpün altına düşecek ki bu da su kıtlığı çeken ülkeler kategorisine bizi sokacak" dedi. “Çiftçiler kuraklık ve artan maliyetlerle mücadele ediyor” Meclis'te kuraklıkla ilgili önerge üzerine CHP Grubu adına söz alarak kürsüye çıkan Ayhan Barut, "Ülkemizde maalesef, tarım sektörü ve çiftçilerimiz her yıl daha da artan sorunlarla boğuşuyor. Bu sorunların başında kuraklık, artan maliyetler, ürünlerin para etmemesi, çiftçinin örgütsüzlüğü ve iktidarın çözüm üretmeyişi geliyor. Su, yaşam için de tarım için de en temel gereksinimdir. Şu anda çiftçilerimizin en büyük sorunlarının başında ürünlerini susuzluktan dolayı sulayamaması gelmektedir" diye konuştu. “Kişi başına düşen su miktarı bin metreküpün altına inebilir” Barut, "Ülkemiz, aslında sanılanın aksine su zengini ülke değildir. Artan nüfusu ve yanlış su kullanımı nedeniyle Türkiye ne yazık ki su fakiridir. Resmi verilere göre Türkiye'de kişi başına düşen yıllık su miktarı 1300 metreküptür. Eğer böyle devam ederse, artan nüfus da bu şekilde giderse bu oran bin metreküpün altına düşecek ki bu da su kıtlığı çeken ülkeler kategorisine bizi sokacaktır" diye ifade etti. “Tarımda su kayıpları yüzde 50’ye ulaştı, çiftçi zor durumda” Türkiye'de mevcut su potansiyelinin yüzde 75'inin tarımda kullanıldığını aktaran Barut, şunları söyledi: "Tarımda 'Salma sulama' denilen yani vahşi sulama, açık kanallar, dereler, arklar ve kanaletler nedeniyle, su varlığımızın yarısını buharlaşma, sızıntı ve bozukluklar nedeniyle kaybediyoruz. Etkisi iyice artan küresel ısınma, yetersiz yağış ve iklim krizi bu sorunları da aslında daha da büyütüyor. Çiftçilerimiz su konusunda şu anda çok büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Son dönemlerde çiftçilerimiz zaten zirai don, kuraklık, dolu, aşırı yağışlardan dolayı perişan oldu; artan maliyet yükünü ve ürünlerin para etmeyişini de anlatmaya kelimeler yetmez. Son on günde fiyatları yüzde 30 artan mazot ve yüzde 50 artan gübredeki, çiftçinin en temel girdileri olan mazot ve gübredeki bu artışlar maalesef çiftçimizin ocağını söndürmüş durumda. Tüm bunlara rağmen, alın teriyle üretmeye çalışan çiftçilerimiz bir de ülkenin her yerinde su krizine bağlı olarak oldukça zor günler yaşıyor. Her zoru aşıp üretmek isteyen emektar çiftçilerimize su kısıtı, rotasyon ve düzenleme gibi adlarla su verilemiyor. Çoğu bölgede, buna Adana da dahil olmak üzere, Sulama Birlikleri aracılığıyla mesajlar atılıyor, ikinci ürün ekilişlerine su verilmeyeceği açık açık belirtiliyor. Bırakın ikinci ürünü, şu anda ana ürünlere dahi su verilmiyor, çiftçiler isyanda, telefonlarımız susmuyor. Böyle giderse çiftçilerimizin ürünleri yanacak. Peki, bunların zararlarını kim karşılayacak?" Ayhan Barut çözüm önerisinde bulunarak, "Birincisi, acilen ulusal seferberlik ilan edilmelidir; ikincisi, su kaynakları korunmalı ve yasal önlemler alınmalı; üçüncüsü, kuraklığa dayanıklı ürün ekimi teşvik edilmelidir; dördüncüsü, acilen kapalı basınçlı sulama sistemine geçilmelidir. Salma suyla tarla sulayan çiftçilerimize ceza kesiliyor şu anda; oysaki devlet bu kapalı basınçlı sulama sistemini getirse ve çiftçiye destek verse herkes bu sistemi kullanacak ve susuzluk sorunu da bitecek. Su olmazsa yaşam olmaz" dedi.

Su krizi yaşanan Adana’daki Çatalan Barajı’nda inceleme Haber

Su krizi yaşanan Adana’daki Çatalan Barajı’nda inceleme

DSİ Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ekinci, İşletme ve Bakım Dairesi Başkanı Mehmet Uğur Yıldırım ile birlikte DSİ Bölge Müdürlüğü yetkilileri ve Sulama Birlikleri başkanlarının katılımıyla, su krizi yaşanan Türkiye'nin tarımsal üretiminin önemli bölümünün karşılandığı verimli topraklara sahip Adana’daki Çatalan Barajı'nda incelemelerde bulundu. Türkiye'nin tarımsal üretiminin önemli bölümünün karşılandığı en verimli ovalardan olan Çukurova'da su krizi büyürken, sulama birliğinden çiftçilere duyurulmak üzere mahalle muhtarlarına gönderilen resmi yazıda, güzlük ekim yapılmaması istenmişti. Uyarıda, suyun ancak meyve bahçelerine yeteceği, güzlük soğan, patates, sarımsak ve her türlü sebze ekiminin yapılmaması, ekim yapılırsa da su verilemeyeceği ifade edilmişti. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan da, Adana’da su kıtlığı başladığını ifade etmiş, acilen Çukurova'nın tümünde eski vahşi sulama alışkanlıkların terk edilerek yerini cazibeli kapalı basınçlı sulama sistemine bırakması uyarısında bulunmuştu. Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) de 1 Haziran tarihinde Çatalan Baraj gölünün doluluk oranı yüzde 84,64 iken Ağustos ayında bu oranın yüzde 65,11’e düştüğü, kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan gölde yaklaşık 70 günde yüzde 19, 53’lük bir su kaybı olduğu duyurulmuştu. Bu gelişmelerin ardından DSİ Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ekinci, İşletme ve Bakım Dairesi Başkanı Mehmet Uğur Yıldırım, Bölge Müdürlüğü yetkilileri ve Sulama Birlikleri başkanları, Adana'nın en önemli içmesuyu kaynağı olan Çatalan Barajı'nda incelemelerde bulundu. Genel Müdür Yardımcsı Ekinci başkanlığındaki heyet, sulama altyapısını oluşturan kanallarda ve pompa tesislerinde de incelemelerde bulunarak, Sulama Birliği başkanlarından brifing aldı.

Türkiye'nin tarımsal üretim merkezi Çukurova'da su krizi büyüyor, 'Su yok ekmeyin' uyarısı yapılıyor Haber

Türkiye'nin tarımsal üretim merkezi Çukurova'da su krizi büyüyor, 'Su yok ekmeyin' uyarısı yapılıyor

Türkiye'nin tarımsal üretiminin önemli bölümünün karşılandığı en verimli ovalardan olan Çukurova'da su krizi büyüyor. Sulama birliğinden çiftçilere duyurulmak üzere mahalle muhtarlarına gönderilen resmi yazıda, ekim yapılmaması isteniyor. Çukurova'nın başkenti Adana'da su sorunu büyümeye başladı. Tarımsal üretimde Adana'da akla gelmeyecek bir duyuru ile  Seyhan Sol Sahil Sulama Birliği tarafından çiftçilere güzlük ekim yapmamaları uyarısında bulunuldu. Uyarıda, suyun ancak meyve bahçelerine yeteceği, güzlük soğan, patates, sarımsak ve her türlü sebze ekiminin yapılmaması, ekim yapılırsa da su verilemeyeceği ifade edildi. Seyhan Sol Sahil Sulama Birliğinden Yüreğir, Ceyhan ve Karataş ilçelerindeki mahalle muhtarlarına gönderilen resmi yazıda, şu ifadelere yer verildi: "12.07.2024 tarihi itibariyle Seyhan Barajında 357.31 hm3 sulamada kullanılabilir su bulunmakta olup, bu miktarın ancak çok yıllık bitkilerin (Narenciye, Her çeşit meyve bahçesi, Her çeşit Fidan vb.) su ihtiyaçlarını karşılayabileceğinden, güzlük ekim (Soğan-sarımsak. Patates, Her çeşit sebze vb.) yapılması halinde çok yıllık bitkilere su verilmemesi riski oluşacağından, kendi imkanları ile sulama yapabilecek çiftçiler haricinde (Dere yatağı ve drenaj kanallarından sulama yapanlar hariç) güzlük ekim için su verilmesi mevcut su bütçesi ile mümkün görülmemektedir. Bu kapsamda güzlük ürün ekilmesi durumunda mevcut su bütçesi ile su verilemeyeceği konusunun mahalle halkına duyurulması hususunda; Bilgilerinizi ve gereğini arz/rica ederim." Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan: Adana ilimizde su kıtlığı başladı Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan ise  Türkiye'nin en önemli üretim merkezi olan Adana'da  yılın 365 günü ekim, dikim ve hasadın aralıksız devam ettiğini söyledi. Bu ekim ve dikimin devam etmesi için de yine yılın 365 günü suya ihtiyaç olduğunu ifade eden Doğan, şunları kaydetti:  "Adana ilimizde şu an su kıtlığı başlad. 2 ay önce mısırlar bitene kadar su verildi. Mısır sulaması bittikten sonra rotasyona geçildi. Şu andakanala baktığınızda su yok. Beş gün bir bölgeye su veriliyor, beş gün bir bölgeye su veriliyor. Adana'nın kuzeyinde merdiven şeklinde önce Sehan Barajı'mız var. Onun bir üstünde Çatalan Barajı'mız var. Bir üstünde de Yedigöze Barajı'mız var. Bu bu barajlarımız Toros Dağları'ndan, Göksun Nehri'nden  gelen sularla beslenmekte. Şu an barajımıza giren su 4-5 milyon metreküp. Biz aslında Adana bölgesinde mevsiminde günlük 20 metreküp su kullanıyoruz. Şu anda su kullanımı düşük. Baraja giren su seviyesi düştüğü için suyu kullanamıyoruz. Çatalan Barajı'ndan Adana ilimize içme suyu sağlanıyor. 115 metre koddan içme suyu alındığı için şu andaki oradaki kod 115.40 koda inmiş. Yani 40 santimtre üstündeki suyu şu anda kullanıyoruz. O su 40 santim daha aşağıya indiğinde Adana'ya içme suyu alamayacağımız için Yedigöze Barajı'ndan tedbirli olarak oraya su aktarılmakta. Oradaki içme suyunda herhangi bir sıkıntı olmadığı sürece oradaki fazla su sahaya verildiği için şu an çiftçimiz zor durumda.  Sulama birliğinden bütün köy ve mahalle muhtarlıklarına da bildiri gitti. Yalnız güzlük  ürün ekmeğin diye marul, soğan, sarımsak, patates buna benzer ürünler. Sadece ovada dikili ağaçlara su verilecek. Tabii dikili ağaçlara da kışa kadar. Sonbahara kadar su ne kadar yeter yetmez tam olarak bilmiyoruz. Bunun için de bir önlem alamıyoruz. Sadece bunun tek önlemi Çatalan Barajı'ndaki 2 milyar 100 milyon metreküp suyun biz üçte ikisini hayatımız boyunca kullanamıyoruz. Yani 115 metre kota indiğinde 1 milyar 400 milyon metreküp suyumuz barajda boşu boşuna duruyor. Bu kot seviyesinin 110 ve 100 metreye inmesi halinde Çukurova'nın tamamında hiçbir su sorunu kalmayacak.  110 metreye indiğinde de hem bizim mesela belediyemizin içme suyu sağladığı mahalleler  sıkıntıya girmeyecek hem sulama sorunu ortadan kalkacak. Bunun tek nedeni Adana Büyükşehir Belediyesi'yle ortaklaşa oradaki büyük su pompasının aşağıya indirilmesi gerekiyor. Bu çok önemli sorun. Yetkililer bugüne kadar buna müdahale etmedi. Ama bugüne kadar su kıtlığı böyle büyük anlaşılmadı.  Türkiye'nin tamamında su kıtlığı var. Biz aslında su zengini bir ülke değiliz. Su fakiri bir ülkeyiz. Dünyada küresel ısınma ve etkilerini daha fazla hissettirdiği temiz tatlı su kaynakların azaldığı herkes tarafından bilinmekte. Biz toplam tatlı su kaynağımızın yüzde 77'sini tarımda kullanıyoruz. Yüzde 13'ünü üretimde ve ekimde kullanıyoruz. Sadece yüzde 10unu içme suyu ve evsel atıklarda kullanıyoruz. Yani yüzde 77 büyük bir oran. Acilen Çukurova'nın tümünde eski vahşi sulama alışkanlıkların terk edilerek yerini cazibeli kapalı basınçlı sulama sistemine bırakması gerekiyor. Burada hibeler ve destekler çok önemli. Bir mısırı bir soyayı bir pamuğu salma suyla suluyoruz. Ve açık kanallardan su aldığımızda tarlaya su gidene kadar suyun yüzde 50'si hem buharlaşıyor ve sızdığı için de biz suyun yüzde 50'sini kullanamıyoruz. Eğer buraya cazibeli kapalı basınçlı sulama sistemi gelse biz hayatımız boyunca sıkıntı yaşamayacağız."

Muharrem İnce’nin köylülerinden su isyanı Haber

Muharrem İnce’nin köylülerinden su isyanı

Yalova merkeze bağlı Elmalık köyü Giresun Mahallesi ve Kirazlı köyünde yaklaşık 1 aydır suların kesik olduğunu söyleyen vatandaşlar duruma isyan etti. Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin köyünde vatandaşlar suların 1 aydır kesik olmasından dolayı dert yandı. Yalova Giresunlular Derneği Başkanı İbrahim Arslan, köylülerle birlikte bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Yine kendileri gibi su sıkıntısı yaşayan komşu Kirazlı Köyü Muhtarı Mustafa Temel de basın toplantısına katıldı. Toplantıda yetkililerden yaşanan sıkıntının giderilmesi istendi. Arslan, yaklaşık 1 aydır mahallelerinde suların kesik olduğunu ve ara ara su verildiğini ifade etti. Gelen suyun ise ihtiyacı karşılamadığını anlatan Arslan, "Yıllardır da bu sorun var. Her sene Kurban Bayramı’nda ne hikmetse sanki ayarlanmış, programlanmış gibi Kurban Bayramı’nda 1 ay önce mahallemizde sular kesiliyor. Ondan sonra 1-1,5 ay yağmurlar yağana kadar, kış gelene kadar mahallemizde su sorunları yaşanıyor. Bu sorunu en çok yaşayan ablalarımız, kadınlarımız, annelerimiz” dedi. Elmalık Köyü’nde 60-65 yıllık bir geçmişlerinin olduğunu ifade eden Arslan, “Biz Elmalık köyüne bağlıyız. İkametimizde Elmalık köyü yazıyor. Şu anda Elmalık köyünün merkezinde suları açın şarıl şarıl akıyor. Maalesef köy mezarlığından yukarı doğru geçtiğimiz zaman mahallede 1 damla su yok. Burada insanlar sabah ezanı okunduğunda namaza kalkıyor abdest almaya su yok. Bizim insanlarımız hep çalışan insanlar işten geliyor, duş alacak su yok” ifadesini kullandı. Bölgede 500 tane hemşehrisinin sıkıntıyı çektiğini anlatan Arslan, 15 gün içinde suların gelmemesi halinde Ankara’ya yürüme kararı aldığını ifade etti. Öte yandan köyde yaşayan kadınlar da susuzluk nedeniyle yaşadıkları sıkıntıları anlattı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.