tamir Haberleri - Son Dakika tamir Haber Güncel Gelişmeler

Tamire bıraktıkları araca gelen trafik cezasıyla şoke oldular

Antalya'da yaşayan aile, Konya'da bir ustaya tamir için bıraktıklara araca kesilen trafik cezası ile neye uğradığını şaşırdı. Aracın tamir süresi içerisinde gelen cezanın sürücü belgesi geçici olarak ya da tedbiren geri alındığı halde araç kullanmaktan dolayı yazıldığı belirlendi. Antalya'nın Serik ilçesinde yaşayan Şerife Solak ve oğlu Yasin Bekir Bayır, 11 Kasım'da kendilerine ait aracı tamir edilmek üzere Konya'da bir servise bıraktı. Yaklaşık 50 gün serviste kalan aracı alarak ilçeye geri dönen aile, bir süre sonra e-Devlet üzerinden gelen trafik cezası ile hayatlarının şokunu yaşadı. Yapılan incelemede cezanın 31 Aralık günü saat 22.48'de Selçuk Caddesi'nde "sürücü belgesi geçici olarak ya da tedbiren geri alındığı" halde araç kullanmaktan dolayı yazıldığı görüldü. Aile, aracın bırakıldığı servisi arasa da bir çözüm bulamadı. Cezayı kendileri ödeyen aile, aracın bırakıldığı usta tarafından bedelin kendilerine ödenmesini istedi. "Biz kime güveneceğiz" Şerife Solak, “Aracımızı 2 ay önce tamir için Konya'da bir tamirciye bıraktık. Burada aracımız ehliyetsiz bir kişi tarafından kullanılıyor ve polislere yakalanıyor. 8 bin TL bana, 8 bin TL de sürücüye ceza kesiliyor. Ben firmayı aradığım zaman telefonlara cevap vermiyorlar. Suç duyurusunda bulunacağım. Ödemelerini istiyorum, arabayı ustanın çırağının kullandığını tahmin ediyoruz. Kimin kullandığı belli değil. Bizi oyalıyorlar, bizim başımıza gelenler başkasının başına gelmesin. Biz kime güveneceğiz” dedi. Yasin Bekir Bayır ise, “11 Kasım'da aracı bıraktık, 50 gün orada kaldı. Ceza yazıldığını gördük. Araç tamirdeydi, ehliyetsiz sürücüskullanmış. Şu ana kadar bir çözüm bulunamadı, biz cezayı ödedik. Mağdur olduk” diye konuştu.

Hatay'da onarım yapılan kamyonun damperinin düşmesi sonucu 1 kişi yaralandı

HATAY (LKHABER) - Akevler Mahallesi'nde, 01 KL 791 plakalı kamyonun damper kısmında arıza meydana geldi. Kamyon damperinin onarım sırasında düşmesi sonucu tamirci F.G. yaralandı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralanan tamirci, sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı.

O Adana'nın tek avize ustası: Mecit Karaüzüm

Adana’da 40 yılı aşkın bir süredir avize imalatı yapan Mecit Karaüzüm, şu anda Adana’da bu mesleği yapan tek kişi olmanın hem gururunu hem de burukluğunu yaşıyor. Çocukken abisinden görerek hobi olarak başladığı işi 40 senedir meslek olarak devam ettiren Karaüzüm, “Adana’da şu an bu işi benden başka yapan yok. Adana’da tekiz. Biz de işimizi severek yapıyoruz. Ama bizden sonra Adana’da bunu yapan kalır mı, burası benden sonra da devam eder mi? Bilemiyorum. Avize kesinlikle yaşatılması gereken bir tarih. Bu nereden bakarsan bak bir sanat” dedi. Çoğumuzun çocukluğunun bir parçası olan ve çoğu evde bulunan avizelerin yerini modern ışıklandırmalar almaya başladı. Avize imalatı ve tamiriyle, abajur yapımıyla uğraşan Mecit Karaüzüm, şu anda Adana’da bu işi yapan son kişi. 40 senden fazla bir süredir avize yapan ve tamamen el işçiliği olan göz alıcı avizeleri ortaya çıkaran Karaüzüm, “Nereden baksan 40 senedir bu işi yapıyorum. Çocukluğumdan beri avize tamiri ve imalatıyla uğraşıyorum. Aynı zamanda abajur da yapıyorum. Buradaki abajurlar hep benim elimden geçer, kendim yaparım. Her birini yaparken ayrı ayrı zevk alırım. Onlar benim çocuklarım gibiler. Bu meslek normalde benim abimin mesleği. Ben onun yanında başladım ve yanında da bu günlere kadar devam ettim. Abim beş sene önce vefat edince buraya bakmak bana kaldı” diye belirtti. Bir avizeye baktığınızda yapımının kolay gibi göründüğünü ama bir avize çıkarmanın büyük bir mesele olduğunu söyleyen Karaüzüm, “Çok zor, uğraştırıcı ama bir o kadar da güzel şey bunlarla uğraşmak. Bu avizenin bir telini değiştirmek zaten neredeyse bir saatimizi alıyor” diye de ekledi. “AVİZELERE BURADA ÇOCUK GİBİ BAKIYORUZ” Karaüzüm, “Bunları yaparken çok titiz olmak lazım. Ölçüsünü doğru almak lazım. Yani bir avizeyi yaptığın zaman eğer olmadıysa söküp söküp takmak lazım. Bunları dizmek bir denge işi. Ayrıyeten tamirde de aynı şekilde tellerini değiştiririz, güzelce temizleriz ve yepyeni gibi olur. Çünkü avizeler kala kala simsiyah oluyor ve onlara bakmamız şart. Avizelere burada çocuk gibi bakıyoruz. Bunlar çok değerli ve asla ölmeyecek, tarihi şeyler” dedi ve konuşmasının devamında şunları söyledi: “Taşları İstanbul’dan getirtiyoruz ve onlardan adeta bir sanat çıkartıyoruz. Bir tane avizeyi yapmak neredeyse iki saatimizi alıyor. Ben buraya gelip sabahtan masama oturuyorum ve ince ince düşünüp her şeyini ayarlayıp bunları ortaya çıkarıyorum. Abim de öldükten sonra ben burada tek başıma çalışmaya başladım. Her şeyi kendim yapıyorum. Ayrıyeten cami avizesi de yapıyoruz biz burada. En uğraştırıcısı ve uzun süreni o oluyor. Neredeyse tamamlamak bir ayımızı alıyor. Ona ayrıca bir incelik göstermek gerekiyor. Tek başıma bunu elime alıyorum tek tek tellerini ayarlıyorum temizliyorum ve yapıyorum. Bu tamamen emek işi. Sevmeyen, ilgilenmeyen birinin de bu işi yapması çok zor.” “BİZ TAŞLARI ALIRKEN TANEYLE ALIYORUZ” Kendi aklından tasarlayıp yaptığı avizelerin dışında sipariş de aldığını ve isteğe göre de avize yaptığını sözlerine ekleyen Karaüzüm, “Biz taşları alırken taneyle alıyoruz. Tanesinin fiyatı da boyuna göre değişiyor. 5-10-15 TL civarlarında oluyor genelde. Eskiden 10 Kuruş’a aldığım taşları bu sene maalesef bu fiyatlardan almaya başladım” dedi. “AVİZE KESİNLİKLE YAŞATILMASI GEREKEN BİR TARİH” “Müşterilerimiz o kadar da fazla değil. Özellikle yurt dışından ithal olarak getirilen Çin malı avizeler, abajurlardan sonra bu tarihi yansıtan ürünlere talep maalesef azaldı” diye yakınan Karaüzüm, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Adana’da şu an bu işi benden başka yapan yok. Adana’da tekiz. Biz de işimizi severek yapıyoruz. Ama bizden sonra Adana’da bunu yapan kalır mı, burası benden sonra da devam eder mi? Bilemiyorum. Avize kesinlikle yaşatılması gereken bir tarih. Bu nereden bakarsan bak bir sanat. Herkes gelip oturup bunu yapamaz. Tek başıma olmama rağmen ben hiç zorlanmıyorum. Bana çok neşeli ve kolay geliyor bunları yapması, bunlarla uğraşması. Bugün mesela sabahtan beri 5 tane avize yaptım. Sevmesen bu kadar işi nasıl yapacaksın ki?”

Klima temizliği ile sağlınızı koruyun

Ahmet Akdeniz - ÖZEL HABER ADANA(İLKHABER)- Bahar ayıyla birlikte klima tamir ve bakım servislerinin iş yükü artmaya başladı. Klima temizliği ve bakımını yaptıranlar servislerden randevu alıyor. Yazın evlerde çok yaygın olarak kullanılan ev aletleri arasında Adana’da ilk sırada klima yer alıyor. Havaların ısınmaya başlamasıyla kentte yaşayanlar klimalara şimdiden yüklenmeye başladı. Ancak bu klimaların düzenli periyotlarda temizlenmesi gerekiyor. Bu temizliği yaptıranlar klimalar nedeniyle oluşacak hastalıkları önlemiş oluyor. Bahar ayıyla birlikte klima tamir ve bakım servislerinin iş yükü artmaya başladı. Klima temizliği ve bakımını yaptıranlar servislerden randevu alıyor. Randevu alan klima sahibi randevu günü veya saatini beklemeye başlıyor. Klimacıların gelerek cihazın bakımını yapmasının ardından vatandaşlar gönül rahatlığıyla klimalarını kullanmaya başlıyor. Klima servisi yetkilileri kirli filtrelerin hastalığa yol açtığı uyarısında bulunarak, filtrelerin temizlenmesi ve bakımının yaptırılması gerektiğini anlattı. Mesleğe yıllarını veren klima ustası Halil Safyürek, klima temizliği ve bakımı ile ilgili sorularımızı yanıtladı. Yazın klimaların temizlenmeden çalıştırılmamasına vurgu yapan Safyürek, “Tozlu filtreler özellikle alerjisi olan hastalar için dikkat edilmesi gereken bir detay. Ciddi hastalıklara yol açar ve beraberinde kanser bile olabilirsiniz. Temiz hava solumaya önem verelim” dedi. Kliması olanların çok maliyetinin olacağını düşünerek klima temizliği yaptırmak istemeyebileceklerini anlatan Safyürek, “Bizde çok maliyetli bir iş değil diyoruz. Sağlık için bu bakım ve temizliğin gerektiğini anlatıyoruz. 6 ayda bir yapılması gereken temizliğin 250-300 TL arası bir bedeli var. Çok masrafı yok herkesin dikkat etmesi gereken bir konu” şeklinde konuştu. Safyürek sözlerini şöyle tamamladı; “Klimaların yazın ya da kışın çalışması ile birlikte toz ya da zararlı maddelerin klimaya hava yolu ile birlikte girmesi ile birlikte klimanın parçaları düzenli olarak bakımı gerçekleşmemesi durumunda tozların fazla birikmesi ile birlikte çamur gibi bir şey olacaktır. Kirin ve tozun birikmesi ile birlikte enerji tüketiminde ise ciddi bir artma olacaktır. Bu durumda zaman içerisinde bakteriler çoğalacak olduğu gibi aynı zamanda da mantarların gelişmesi de oluşacaktır. İnsanların bu tür havaları soluması ise sağlığı tehdit edecektir. Klima temizliği her zaman için şu durumlar ortaya çıkması halinde bir an önce yapılması gerekmektedir.” Sıvı kaçağı, gürültülü çalışması, klimadan koku gelmesi konularına dikkat çeken Safyürek, “Bu üç durumdan her biri aynı anda ortaya çıkacağı gibi ayrı ayrı da ortaya çıkması mümkün olmaktadır. Şayet bir tanesi bile ortaya çıkması durumunda acil temizliği gerekmektedir. Şayet giderek artan bir kokunun gelmesi ve yanmış lastik kokusu gibi bir kokunun ortaya çıkması durumları oluşması halinde temizliği aksatılmadan gerçekleştirmelidir” ifadelerini kullandı.

Kahramanmaraş'taki enkazlarda DSİ tamir ekibi de görev yapıyor

KAHRAMANMARAŞ (AA) - Kahramanmaraş'ta depremlerde yıkılan binaların enkazlarını kaldıran araç ve iş makinalarının kesintisiz çalışması için Devlet Su İşleri (DSİ) tamir ekibi, 24 saat kesintisiz hizmet veriyor.Kentte depremde yıkılan binaların enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Aydın'da bulunan DSİ 21. Bölge Müdürlüğüne bağlı tamir ekibi de depremin ilk gününden bu yana enkaz kaldırmada görev yapan tüm iş makinaları ile kamyon ve tırların bakım ve tamirini yapıyor.Ayrıca 6 mobil tamir ekibi de arızalanan araçlara yerinde müdahale ediyor.DSİ Tamir Görevlisi Halit Ersoy, AA muhabirine, Aydın'dan depremin ilk günü bölgeye geldiklerini söyledi.Enkaz kaldırma çalışmalarının aralıksız devam etmesi için araçların tamirini yaptıklarını dile getiren Ersoy, "Kamu veya özel kurumlara ait tüm araçların tamirini yapıyoruz. Bize arızalanan aracın konumu geliyor. Konuma gidiyoruz, aracı tamir ediyoruz." dedi.

Kahramanmaraş'ta cep telefonu bataryasının patlaması güvenlik kamerasında

KAHRAMANMARAŞ (AA) - Kahramanmaraş'ta tamir için teknik servise götürülen cep telefonunun bataryasının patlaması güvenlik kamerasınca kaydedildi.İsmetpaşa Mahallesi Borsa Caddesi'ndeki teknik serviste, bir müşteriye ait cep telefonunun bataryası patlayarak alev aldı. Serviste bulunanlar panik yaşarken olayda yaralanan olmadı.İş yerinin güvenlik kamerası görüntülerine, cep telefonunun patlama anı ve iş yerinde yaşanan panik yansıdı.Teknik servisin sahibi Hakan Zıba, AA muhabirine, bu tür olayların daha önce de başlarına geldiğini söyledi.Müşterisinin telefonu kendilerine bataryasının değiştirilmesi için bıraktığını anlatan Zıba, "Cep telefonunun arka panelini sökmek için düşük ısıda bir cihazımız var, telefonun yapıştırıcısının erimesi için oraya bırakmıştık. Ama batarya aşırı derece şiştiği için patladı. Allah muhafaza telefon müşterimizin elinde de olabilirdi. Patlama şiddetliydi." diye konuştu.

Tamirciliğe ömürlerini adayan baba oğul, bozuk ev aletlerini yan yana onarıyor

HATAY (AA) - MEHMET BAYRAK - Hatay'da 62 yıldır elektrikli ve elektronik ev aletleri tamirciliği yapan Ali Dolapçıoğlu ile mesleğe yanında başlayan oğlu, 12 metrekarelik dükkanlarında onardıkları bozuk eşyalara yeniden işlev kazandırıyor.Antakya ilçesi Ulu Cami Mahallesi'ndeki tamircide 1960'da çırak olarak işe başlayan 73 yaşındaki Dolapçıoğlu, usta olmasının ardından satın aldığı dükkanda 62 yıldır mesleğini sürdürüyor.Dolapçıoğlu ile kendisi gibi tamirciliğe çocuk yaşlarda adım atan 36 yaşındaki oğlu Hasan Ali, her sabah 12 metrekarelik dükkanlarının kapısını beraber açıyor.Baba oğul, bozulan ütü, fırın, süpürge, şofben, radyo fön, tost ve kahve makinesi gibi elektrikli ve elektronik eşyaları onarıp, müşterilerinin yüzünü güldürüyor.- "Müşteriler de bizim gibi saygı görmek ister"Baba Dolapçıoğlu, AA muhabirine, 11 yaşında başladığı elektronik ev aletleri tamirciliğine hayatını adadığını söyledi.Mesleğini uzun yıllar daha sürdürmek istediğini belirten Dolapçıoğlu, eşyalarının onarıldığını gören müşterilerinin memnuniyetinin kendisini mutlu ettiğini dile getirdi.Dolapçıoğlu, oğluna ilk olarak vatandaşlara dürüst ve saygılı yaklaşmayı öğrettiğini ifade ederek, "Müşteriler de bizim gibi saygı görmek ister. Biz müşterinin parasını değil kendisini kazanarak bugünlere geldik. Vatandaşların memnuniyeti bizim için ön planda." diye konuştu.- "Okulda derslerim bittikten sonra babamın yanına giderdim"Oğlu Hasan Ali de babasının yanında mesleği öğrendikten sonra Lefke Avrupa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinin Türk dili ve edebiyatı bölümünde lisans, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesinde de elektronik ve otomasyon alanında ön lisans eğitimi aldığını anlattı.İki üniversite bitirmesine rağmen tamirciliği sevdiği için babasıyla çalışmaya devam ettiğini vurgulayan Dolapçıoğlu, "Okulda derslerim bittikten sonra evde hazırlanıp çalışmak için babamın yanına giderdim. Burada onunla mesleği öğrendim. Üniversite eğitimlerim bitmesine rağmen onunla aynı işi sürdürmeye karar verdim." dedi.Dolapçıoğlu, tamiri imkansız görüldüğü için çöpe atılmak istenen çok sayıda elektronik ev aletine yeniden işlev kazandırdıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:"İnsanları mutlu etmenin verdiği hazla işimi severek yapıyorum. İnsanların bozulduğu için tamiri imkansız gördüğü aletleri onarıp onları mutlu ediyoruz. Hayatta bir tek ölümün çaresi yok. Aletleri onardıktan sonra 'Bana bu tamir edilmez, imkansız denildi' diyen müşteriler oluyor. Mutlu şekilde ayrıldıkları için başka aletlerini de tamir için getiriyorlar."Hatay'ın yanı sıra çevre illerden de müşterilerin tamir için alet getirdiğini belirten Dolapçıoğlu, babasıyla el ele vererek zorlukların üstesinden geldiklerini söyledi.Dolapçıoğlu, meslek öğrenmede çıraklık ve kalfalığın önemine vurgu yaparak, tecrübelerini gelecek kuşaklara aktarmak istediklerini kaydetti.

#tamir