#TBMM

İLKHABER-Gazetesi - TBMM haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, TBMM haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

15 yaş altına sosyal medya yasağı yolda: 'Ödüllü oyunlar' ve bahise erişim engeli gündemde Haber

15 yaş altına sosyal medya yasağı yolda: 'Ödüllü oyunlar' ve bahise erişim engeli gündemde

Son dönemde özellikle 16-17 yaş grubundaki gençler arasında yasa dışı bahis sitelerinin kullanımının artması ve dijital bağımlılığın yükselmesi üzerine Ankara harekete geçti. AK Parti tarafından hazırlanan ve çocukların sanal dünyadaki güvenliğini sağlamayı amaçlayan yasa teklifinin, ocak ayının ikinci haftasında TBMM gündemine gelmesi bekleniyor. 'ÖDÜLLÜ OYUNLAR' KUMARA ALIŞTIRIYOR Taslağın en önemli gerekçelerinden birini, internetin denetlenemeyen karanlık yüzü oluşturuyor. Uzmanlar, internetin sadece yüzde 3'ünün şeffaf ve denetlenebilir olduğunu, geri kalan kısmın ise çocuklar için tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Özellikle masum gibi görünen ancak kumar alışkanlığını tetikleyen "çevrim içi ödüllü oyunlar" mercek altına alındı. Sürpriz kutu veya ödül sandığı gibi yöntemlerle çocukları harcamaya teşvik eden ve "kazanma vaadiyle" kumara alıştıran bu tür uygulamalara ve sitelere erişim engeli getirilmesi planlanıyor. 15 YAŞ ALTINA HESAP AÇILMAYACAK Düzenleme kapsamında yaş sınırları net çizgilerle belirleniyor. Sosyal ağ sağlayıcılarına getirilecek yeni yükümlülüklerle, 15 yaş altı çocukların sosyal medya hesabı açmasına ve bu platformlardan hizmet almasına kesinlikle izin verilmeyecek. BİYOMETRİK DOĞRULAMA DÖNEMİ 18 yaş altındaki gençlerin sanal bahis sitelerine ve sosyal medyaya erişiminde ise sıkı güvenlik tedbirleri uygulanacak. Taslağa göre, ağ sağlayıcıları yaş doğrulama sistemlerini zorunlu hale getirecek ve sosyal medya yasağı kapsamına girenlerin tespiti için biyometrik yöntemlerle kısıtlamalar devreye alınacak. Ayrıca zararlı içerikler için 7/24 işleyen hızlı bir şikayet mekanizması kurulacak. DEPRESYON RİSKİNİ ARTIRIYOR Hazırlanan raporda, dijitalleşmenin çocuklar üzerindeki psikolojik etkilerine dair çarpıcı veriler de yer aldı. İnternete erişimi olan her 10 çocuktan 6'sının tanımadığı kişilerle iletişim kurduğu belirtilirken, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre sosyal medya kullanımının ergenlerde depresyon riskini yüzde 35 artırdığına dikkat çekildi. Türkiye'deki gençlerin yüzde 60'ından fazlasının ise sosyal medyadaki hayatlarla kendilerini kıyaslayarak yetersizlik hissi yaşadığı vurgulandı.

TBMM Genel Sekreterliğinden açıklama Haber

TBMM Genel Sekreterliğinden açıklama

TBMM Genel Sekreterliğinden yapılan açıklamada, "Soruşturmayı derhal başlatan, iddiaları ciddiyetle takip eden ve disiplin hukukuna aykırı fiillerin tespiti üzerine gerekli disiplin cezalarını tatbik eden TBMM idari teşkilatı olarak bundan sonrada bu ve benzeri suç iddialarına karşı adli makamlarımızla koordineli şekilde aynı kararlı tavrı sergilemeye devam edeceğinin bilinmesini isteriz" denildi. TBMM Genel Sekreterliğinden yapılan açıklamada, "Kurumumuzda 2024-2025 eğitim döneminde görev alan bir stajyerin ailesinin şikayeti üzerine 20 Kasım 2025 tarihinde Genel Sekreterliğimizce başlatılan ve 10 Aralık 2025 tarihinde basın açıklaması ile detayları kamuoyuyla da paylaşılan idari soruşturma tamamlanmıştır. Yapılan soruşturmada, şikayete konu olay derinleştirilmiş ve 2 stajyerin daha benzer şikayetleri olduğu görülmüştür. Sosyal ağlar üzerinden mesajları yoluyla stajyerlerle yakınlık kurma girişimlerinde bulunduğu tespit edilen personel haklarında; Haklarındaki iddiaların sübut bulduğu; 4/A statüsünde aşçı olarak çalışan 1 personel hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125'inci maddesi uyarınca 'Memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak' fiili kapsamında 'Devlet Memuriyetinden Çıkarma', 4/D sürekli işçi statüsünde 2 aşçı personel hakkında Toplu İş Sözleşmesine göre 'cinsel tacizde bulunmak' fiili kapsamında iş akdinin sonlandırılması, cezalarının verilmesi teklifi getirilmiştir. Yine haklarındaki iddialar bu aşamada doğrudan sübuta ermemekle beraber disiplin hükümlerine aykırı fiilleri tespit edilen; 4/D sürekli işçi statüsündeki 1 aşçı personel hakkında 'Kurum içinde kamu görevlisinin itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak' fiili kapsamında Toplu İş Sözleşmesine göre disiplin cezası verilmesi, 4/A statüsünde aşçıbaşı olarak çalışan bir personel hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125'inci maddesi uyarınca 'Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak' fiili kapsamında disiplin cezası verilmesi, teklifleri getirilmiştir. Ayrıca konuyla ilgili olarak düzenlenen disiplin raporunun bir örneği Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile de paylaşılmıştır. Titiz ve kapsamlı şekilde yürütülen soruşturma süreci ile ilgili olarak şeffaflık ilkesi gereğince siyasi parti gruplarımız bilgilendirilmiş ve her türlü bilgi/belge paylaşımına açık olunduğu ifade edilmiştir. Konunun kamuoyuna yansımasından önce soruşturmayı derhal başlatan, iddiaları ciddiyetle takip eden ve disiplin hukukuna aykırı fiillerin tespiti üzerine gerekli disiplin cezalarını tatbik eden TBMM idari teşkilatı olarak bundan sonrada bu ve benzeri suç iddialarına karşı adli makamlarımızla koordineli şekilde aynı kararlı tavrı sergilemeye devam edeceğinin bilinmesini isteriz."

Hüsamettin Korkutata: 'Terörsüz Türkiye' sürecine Adana'dan rekor destek! Yüzde 90'a ulaştı Haber

Hüsamettin Korkutata: 'Terörsüz Türkiye' sürecine Adana'dan rekor destek! Yüzde 90'a ulaştı

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Terörsüz Türkiye" süreci kapsamında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illerde geçmiş dönemlerde görev yapmış milletvekillerini kabul etti. TBMM Başkanlık Divanı Toplantı Salonu'nda gerçekleşen görüşmede, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmaları ve sürecin toplumsal yansımaları ele alındı. Toplantıda öne çıkan başlıklardan biri ise Adana desteği oldu. "ADANA'DA YÜZDE 90'A YAKIN DESTEK VAR" Kabulde heyet adına konuşan eski Bingöl Milletvekili Hüsamettin Korkutata, bölge halkının ve Türkiye genelinin sürece bakışını değerlendirdi. Korkutata, Adana'daki atmosferi örnek göstererek toplumsal mutabakatın yüksekliğine dikkat çekti. Korkutata, Adana ile ilgili gözlemlerini şu sözlerle aktardı: "Bizim bölgemizin yüzde 90'ından fazlası bu süreci destekliyor. Geçenlerde siz Adana'yı gördünüz. Adana çok farklı bir il olmasına rağmen gerçekten yüzde 90'a yakın destek sağladı. Bölgenin tamamı sizi destekliyor ve bu sürecin ne kadar kıymetli olduğunu, kendileri için ne kadar elzem olduğunu bildikleri için gece gündüz de dua ediyor." KURTULMUŞ: BU SEFER DEVLET YEKVÜCUT Toplantıda konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Terörsüz Türkiye sürecinin geçmişteki denemelerden en büyük farkının devletin tüm kurumlarıyla ortak bir irade sergilemesi olduğunu vurguladı. Kurtulmuş, sürece dair şunları kaydetti: "Geçmiş dönemdeki denemelerden farklı olarak bu sefer öncelikle devlet, bütün kurumlarıyla bu konuda yekvücut olarak ve ortak bir siyasi iradenin tecelli ettiği istikamette üzerine düşeni yerine getirmeye çalışıyor. Geçmiş tecrübelerden farklı olan bir başka husus ise ilk sefer bu konuyla ilgili, yani terörün çözülmesi ve Türkiye'de barış ve esenliğin sağlanmasıyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir müzakere zemininin açılmış olmasıdır." KOMİSYON RAPORU MECLİS'E SUNULACAK Meclis bünyesinde kurulan Milli Dayanışma Komisyonu'nun çalışmalarında sona yaklaşıldığını belirten Kurtulmuş, raporun geniş bir mutabakatla çıkmasını umduklarını dile getirdi. Komisyonun 19 toplantı yaptığını ve geniş bir yelpazeyi dinlediğini hatırlatan Kurtulmuş, "Bu Komisyon, raporunu başarıyla, kapsamlı bir şekilde ortaya koyacak. Birkaç siyasi parti ve isteyen birkaç Komisyon üyesi milletvekili raporunu verdi. Bunları toparladıktan sonra ümit ediyorum ki en kısa süre içerisinde ortak, yine şimdiye kadar çalışmalarımızda olduğu gibi büyük bir çoğunlukla, isteriz ki ittifakla bir rapor ortaya çıksın ve bundan sonra atılacak adımlarla ilgili, yapılacak düzenlemelerle ilgili de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bu rapor sunularak adımların atılması mümkün olsun" ifadelerini kullandı. "TERÖRÜN MALİYETİ KATLANDI" Konuşmasında terörün Türkiye'ye ödettiği bedellere de değinen Kurtulmuş, 2013 yılında yapılan bir çalışmada maliyetin 1,2 trilyon dolar olarak hesaplandığını hatırlattı. Kurtulmuş, "Eğer bu bugün hesaplanmış olsa en az 2,5-3 katı daha yukarıda bir rakamın ortaya çıkacağı aşikardır. Dolayısıyla maddi ve manevi anlamda fevkalade büyük kayıpları yaşadığımız bir süreci artık bütünüyle geride bırakmak istiyoruz" dedi.

MHP 'Terörsüz Türkiye' sürecine dair 120 sayfalık raporunu Meclis Başkanlığı'na sundu Haber

MHP 'Terörsüz Türkiye' sürecine dair 120 sayfalık raporunu Meclis Başkanlığı'na sundu

Siyaset gündeminin en önemli başlıklarından biri olan terörle mücadele ve çözüm arayışları kapsamında Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), parti kurmayları tarafından hazırlanan 120 sayfalık MHP Terörsüz Türkiye raporunu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na teslim etti. Konuyla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtlayan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, sürecin işleyişine ve partisinin kırmızı çizgilerine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. "DEVLET KURUMLARI TEYİT ETMEDEN YASA ÇIKMAZ" MHP'li Yıldız, herhangi bir yasal düzenlemenin yapılabilmesi için öncelikle sahadaki durumun netleşmesi gerektiğine dikkat çekti. Örgütün dağıtılması şartını net bir dille ortaya koyan Yıldız, sürecin güvenlik bürokrasisi tarafından doğrulanması gerektiğini belirtti. Yıldız, şu ifadeleri kullandı: “Hukuken yapılacak şeyler şarta bağlı. Örgütün tamamen dağıtılması silahların teslimi hususun da güvenlik güçleri tarafından tespit edilmesine bağlı. Tüm partilerle birlikte mutlaka raporu ortaklaştıracağız. CHP, AK Parti, DEM ve diğer partiler hatta grubu olmayan rapor hazırlayan arkadaşların da görüşlerinden faydalanacağız. Ortak rapor çıkacak ancak dediğim gibi; kanuni düzenleme için örgütün tüm kuruluşlarıyla birlikte PYD de dahil buna tabi dağıtılması bunun da devletin yetkili organları tarafından ilan edilmesi. Bu kimdir; mesela MİT, TSK’dır. Emniyet birimleridir. Bu birimler açıkladıktan sonra kanun yapmak kolay.” PİŞMANLIK YASASI VE DENETİMLİ SERBESTLİK VURGUSU Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) etkin pişmanlığı düzenleyen 221. maddesine atıfta bulunan Feti Yıldız, suça karışmamış örgüt üyelerinin durumuna da açıklık getirdi. Bu kişilerin teslim olmaları durumunda sürecin nasıl işleyeceğini anlatan Yıldız, bunun tam bir serbestlik anlamına gelmediğini vurguladı. Yıldız, “Suça karışmamış olanların teslim olmaları halinde ceza görmeyecekleri ancak herhangi bir cezaya muhatap olmama manasında değil bu. Tamamen beraat şeklinde anlaşılmaması lazım. Denetimli serbestliğe de tabi olacaklar” dedi. "İNFAZ KANUNU YAMALI BOHÇAYA DÖNDÜ" Açıklamalarında Türkiye'deki mevcut infaz sistemine de değinen Yıldız, kapsamlı bir infaz düzenlemesi yapılması gerektiğinin altını çizdi. Bu düzenlemenin genel bir af olarak algılanmaması gerektiğini belirten Yıldız, sistemin yenilenmesi ihtiyacını şu sözlerle dile getirdi: “Ceza indirimini af şeklinde anlamayın. Zaten bizim infaz kanunumuz yeni baştan ele alınmalıdır. Yamalı bohçaya dönmüştür. İnfaz kanunu, anayasa, siyasi partiler kanunun ele alınıp yazılması lazım.”

TBMM'de 14 günlük bütçe maratonu başlıyor: Bakanlıkların takvimi belli oldu Haber

TBMM'de 14 günlük bütçe maratonu başlıyor: Bakanlıkların takvimi belli oldu

Türkiye Büyük Millet Meclisi, yılın en yoğun çalışma dönemlerinden birine hazırlanıyor. Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki aşamaların tamamlanmasının ardından "2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu" teklifi, TBMM Genel Kurulu'nun gündemine geliyor. Yarın başlayacak olan bütçe maratonunun, hafta sonları da dahil olmak üzere kesintisiz 14 gün boyunca devam etmesi planlanıyor. SİYASİ PARTİLERE 60'AR DAKİKA SÜRE Genel Kurul'daki görüşmeler, yürütme adına yapılacak sunuş konuşmasıyla start alacak. Usul gereği, siyasi parti grupları bütçenin geneli üzerindeki görüşlerini ifade etmek için 60'ar dakika söz alacak. HANGİ GÜN HANGİ BAKANLIK GÖRÜŞÜLECEK? 12 bakanlığın bütçesinin ele alınacağı ilk haftanın takvimi şu şekilde netleşti: Salı: Türkiye Büyük Millet Meclisi, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı. Çarşamba: Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı. Perşembe: Milli Savunma Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Cuma: Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı. Hafta sonu mesaisinde ise vatandaşın gündemini yakından ilgilendiren bakanlıklar masada olacak. Cumartesi ve Pazar günleri; Sağlık, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Aile ve Sosyal Hizmetler ile Milli Eğitim bakanlıklarının bütçeleri görüşülecek. KOMİSYON RAPORLARI TESLİM EDİLİYOR Meclis'in gündemindeki bir diğer kritik başlık ise "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" çalışmaları. Komisyonda raporlama aşamasına geçilirken, siyasi partiler hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Edinilen bilgilere göre; AK Parti 50, MHP 116, CHP ise 17 sayfalık raporlarını hazırladı. Komisyon üyesi tüm siyasi partilerin, hazırladıkları bu raporları hafta içerisinde Meclis Başkanlığı'na teslim etmesi bekleniyor.

11. Yargı Paketi Komisyon’da değişikliklerle kabul edildi Haber

11. Yargı Paketi Komisyon’da değişikliklerle kabul edildi

Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, bazı değişikliklerle TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Kamuoyunda 11. Yargı Paketi olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, bazı maddelerdeki değişiklikle TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi. AK Partili milletvekillerinin önergesiyle; Covid düzenlemesine ilişkin 27. maddede tahliye kapsamı daraltıldı. Buna göre terör, kadın ve çocuklara yönelik kasten öldürme, cinsel saldırı ve çocuğa istismar suçluları tahliye edilmeyecek. 27'nci Madde, 31 temmuz 2023 öncesinde suç işleyenlerin 3 yıl daha erken denetimli serbestlikten yararlanması ve 3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna geçmesinin önünü açıyor. Terör ve örgüt suçtan cezaevinde olanların kapsam dışı tutulduğu düzenlemeyle ilk etapta 55 bin mahkumun tahliye edilmesi öngörülüyordu. Yeni düzenlemeyle birlikte bu sayı da düşecek. Teklifle, İcra ve İflas Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor. Nispi harç ve teminat yatırma yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin, ihalenin feshini talep etmesi halinde mahkemece ihalenin feshi talebi dosya üzerinden ve kesin olarak reddedilecek. Komisyondan geçen yasa teklifinde öne çıkan maddelere göre; kamuoyunda "Kovid-19 düzenlemesi" olarak bilinen, kapalı cezaevinden açık cezaevine, açık cezaevinden de denetimli serbestliğe daha erken ayrılmayı öngören düzenlemenin kapsamı genişletilecek. Bu düzenlemeye, 31 Temmuz 2023 öncesinde suç işleyenler de dahil edilecek. Terör ve örgütlü suçlar, alt soy ve üst soya, kardeşe, eşe, boşanılan eşe, kadına, çocuklara, beden veya ruh bakımından kendisini savunmayacak kişiye yönelik kasten öldürme, cinsel saldırı ile çocuğun cinsel istismarı suçları hariç olmak üzere, 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden, toplam hapis cezası 10 yıldan az ise 1 ayını, 10 yıl ve daha fazla ise 3 ayını bu kurumlarda geçirip ilgili mevzuat uyarınca açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasına 3 yıl veya daha az süre kalanlar, bu şartların oluştuğu tarih itibarıyla açık ceza infaz kurumlarına ayrılabilecek. Bu hükümlüler ile 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler, talepleri halinde en az 3 ay açık ceza infaz kurumunda kalmış olmak şartıyla ilgili mevzuat uyarınca cezaların denetimli serbestlik tedbiri altında infazı uygulamasından 3 yıl erken yararlandırılacak. Yeni düzenleme çerçevesinde uyum düzenlemesi de yapılacak. Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Akıl hastalığı" hükmünde yapılan değişiklikle hukuk sisteminde cezai sorumluluğu kabul edilen kısmi akıl hastaları hakkında hem verilen cezanın infazı hem de akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanması amaçlanıyor. Buna göre, söz konusu kişi hakkında ayrıca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunacak. Akıl hastalarının tedavi ve koruma amacıyla sağlık kurumunda geçirecekleri süre, ağırlaştırılmış müebbet hapis ve müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda bir yıldan, üst sınırı 10 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda ise 6 aydan az olamayacak. Anayasa Mahkemesinin kararı doğrultusunda mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenen "hakaret" suçu "ön ödeme" hükmünün kapsamına alınıyor. Böylece, suçla daha etkin mücadele edilmesi amacıyla sosyal medya üzerinden kolaylıkla işlenebilen bu suç bakımından "ön ödeme" hükümlerinin uygulanması amaçlanıyor. Kamu görevlisinin yürüttüğü görevinden dolayı kendisine karşı işlenen hakaret suçu bakımından bu hükümler uygulanmayacak ve genel hükümlere göre kamu davası açılabilecek. Taksirle yaralamaya ilişkin hapis cezaları artırılıyor. Buna göre, taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişiye verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 4 aya, üst sınırı ise bir yıldan 2 yıla çıkarılacak. Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde hapis cezasının alt sınırı 6 aydan 9 aya, üst sınırı ise 3 yıldan 5 yıla yükseltilecek. "Güveni kötüye kullanma" suçunun konusunun motorlu kara, deniz veya hava taşıtı olması "nitelikli hal" kabul edilerek, bu durumda verilecek ceza bir kat artırılacak. Kamuoyunda "kurusıkı" olarak tabir edilen ses ve gaz fişeği atabilen silahlar, "Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçu kapsamına alınarak bunların kullanılmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Buna göre, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik oluşturabilecek tarzda yangın çıkaran, bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan kişiye verilecek hapis cezasının alt sınırı 6 aydan 1 yıla, üst sınırı 3 yıldan 5 yıla yükseltilecek. Suçun ses ve gaz fişeği atabilen silahla ateş edilerek işlenmesi halinde 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Bu suçun kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacak. Teklifle "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçuna yönelik hapis cezalarının alt ve üst sınırları artırılıyor. Buna göre, Kanun'un suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde verilecek hapis cezasının alt sınırı 4 yıldan 5 yıla, üst sınırı 8 yıldan 10 yıla çıkarılacak. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüt üyelerine verilecek hapis cezasının üst sınırı 4 yıldan 5 yıla, örgütün silahlı olması halinde verilecek ceza "dörtte birinden yarısına kadar" yerine "yarısı oranında" yükseltilecek. Örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda çocukların araç olarak kullanılması halinde örgüt yöneticilerine ilgili hükme göre verilecek ceza, yarısından bir katına kadar artırılacak.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.