#Tmmob Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar

İLKHABER-Gazetesi - Tmmob Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tmmob Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Tatar’dan uyarı: Doğa olaylarını felakete dönüştürmeyin Haber

Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Tatar’dan uyarı: Doğa olaylarını felakete dönüştürmeyin

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, 1999 Marmara Depreminin 26. yıldönümünde yaptığı açıklamada, Türkiye’nin afetlere karşı hazırlıksız yakalandığını vurguladı. Tatar, afet risk yönetiminde sosyal, ekolojik ve bilimsel boyutların dikkate alınması gerektiğini belirterek, yerel yönetimlerin ana aktör haline gelmesi, “Afet Fonu” kurulması ve yeni bir “Afet, Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığı” oluşturulmasını önerdi. “Türkiye her seferinde afetlere hazırlıksız yakalanıyor” Dr. Tatar, “Orman yangınları, Balıkesir Sındırgı’da 6.1 büyüklüğünde yaşanan deprem ve Ankara Etimesgut merkezli sarsıntılar, sistemin yetersizliğini bir kez daha ortaya koydu. Bu olayları afete dönüştüren toplumların kırılganlıklarıdır. Türkiye her seferinde afetlere hazırlıksız yakalanıyor ve büyük bedeller ödüyor. Stratejiler kâğıt üzerinde kalıyor, imar ve afet mevzuatı güncellenmediği için toplum korunamıyor” diye ifade etti. Dr. Tatar, afetlere hazırlık için ulusal ölçekte katılımcı ve ekolojik bir afet risk yönetim sistemine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Dr. Tatar Açıklamasında şu önerilere yer verdi: Afet risk yönetimi yalnızca binalara odaklanmamalı, sosyal ve ekolojik boyutlar da dikkate alınmalı. Yerel yönetimler, afet risk azaltma ve müdahalenin ana aktörü haline getirilmeli. Afet hizmetleri sosyal yardım değil, ülkenin geleceğine yapılan yatırım olarak görülmeli. Kaynak yaratmak için “Afet Fonu” kurulmalı. Acilen “Afet, Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığı” oluşturulmalı. İmar ve yapı denetim mevzuatı, jeoloji mühendisliği bilimini dışlamadan yeniden düzenlenmeli. Tüm illerde diri fay ve afet tehlike haritaları hazırlanmalı. Mikrobölgeleme, jeoteknik etütler ve risk modellemeleri yapılmalı. “Türkiye’nin kırılgan yapısı, hazırlıksızlığı affetmez” Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, Türkiye’nin kırılgan yapısına dikkat çekerek, “Doğa olaylarını engelleyemeyiz, ama felakete dönüşmesini önleyebiliriz. Merkezi ve yerel idarelerin en temel görevi, toplumu gelecekteki afetlerden koruyacak risk azaltma politikalarını uygulamak olmalıdır” şeklinde konuştu.

Dr. Tatar: Sağlıksız yapılaşma ve rant, depremi felakete dönüştürüyor Haber

Dr. Tatar: Sağlıksız yapılaşma ve rant, depremi felakete dönüştürüyor

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, 27 Haziran 1998’de meydana gelen Ceyhan Depremi’nin 27. yıldönümünde yaptığı açıklamada, geçen sürede afetlere karşı yeterli derslerin çıkarılamadığını belirtti. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerini hatırlatan Dr. Tatar, “Deprem değil, ihmal öldürüyor” dedi. “Deprem değil, ihmal öldürüyor!” Dr. Tatar, 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli yaşanan yıkıcı depremleri hatırlatarak, “27 Haziran 1998’de yaşanan Ceyhan Depremi’nden bu yana ülkemizde neredeyse hiçbir şey değişmedi. Sağlıksız yapılaşma, çarpık kentleşme ve bilimin göz ardı edilmesi, depremleri afete dönüştürmeye devam ediyor. Düşük standartlı, kaçak yapılaşma, rant uğruna bilimsel verilerin göz ardı edilmesi; depremi bir yıkıma dönüştüren başlıca unsurlar. Ülkemizde stratejik planlama yapılması gerekirken, hâlâ günü kurtarma anlayışıyla hareket ediliyor” diye ifade etti. Dr. Tatar’dan yerel yönetimlere afet uyarısı Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı’nın ülke genelinde kararlılıkla uygulanması gerektiğini vurguladı. Tatar, toplumun tüm kesimlerini kapsayan eğitim programları ve tatbikatlarla deprem bilinci oluşturulmasının şart olduğunu söyledi. Dr. Tatar, Adana özelinde ise afet master planının hazırlanmasının acil bir ihtiyaç olduğunu, büyükşehir ve ilçe belediyelerinde afet koordinasyon merkezlerinin kurulması gerektiğini dile getirdi. Dr. Tatar, Ayrıca, 1/1000 ölçekli jeolojik-jeoteknik ve mikrobölgeleme etütlerinin tüm kentlerde hızla tamamlanması gerektiğini belirtti. Açıklamasının sonunda Dr. Mehmet Tatar, TBMM, Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar, yerel yönetimler ve ilgili tüm kurumlara seslenerek şunları söyledi: “Depremlere karşı dirençli kentler yaratmak adına daha duyarlı, daha kararlı ve daha mücadeleci olmaya çağırıyoruz.”

Dr. Tatar: Toplumsal farkındalık ve eğitim plastik kirliliği mücadelesinde kilit rol oynuyor Haber

Dr. Tatar: Toplumsal farkındalık ve eğitim plastik kirliliği mücadelesinde kilit rol oynuyor

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, plastik kirliliğinin çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerine dikkat çekerek çözüm yollarını anlattı. Bu yıl Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) “Plastik Kirliliğine Son Vermek” temasıyla kutladığı 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde, Dr. Tatar, dünya genelinde üretilen 430 milyon ton plastiğin üçte ikisinin tek kullanımlık olduğunu ve bunun doğaya büyük zararlar verdiğini vurguladı. Dr. Tatar’dan plastik üretiminde radikal değişim çağrısı UNEP’in raporlarına değinen Tatar, plastik kirliliğinin sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik etkilerinin de büyük olduğunu ifade etti. Dr. Tatar rapora göre bu kirliliğin sosyal ve ekonomik maliyeti yıllık 300 ila 600 milyar dolar arasında değişiyor. Aynı zamanda plastik üretim ve tüketim şekillerinin yeniden tasarlanması durumunda 2040 yılına kadar 4,5 trilyon dolar tasarruf sağlanabileceği öngörülüyor. Plastiğin doğada binlerce yıl çözünmeden kalabildiğine dikkat çeken Dr. Tatar, bu maddelerin zamanla mikroplastiğe dönüşerek toprak, yeraltı suları ve okyanusları kirlettiğini, bu durumun da besin zincirine ve insan sağlığına doğrudan etki ettiğini belirtti. Dr. Tatar Mikroplastiklerin çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin her geçen gün arttığını söyledi. Dr. Tatar’dan plastik kirliliğiyle mücadelede etkin yasal adım talebi Türkiye'de plastik kullanımı konusunda bazı yasal adımlar atıldığını hatırlatan Dr. Tatar, bu adımların yetersiz kaldığını ve UNEP’in önerdiği şekilde hem merkezi hem de yerel yönetimler tarafından daha etkili yasal düzenlemeler ve denetimlerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Dr. Tatar aynı zamanda toplumsal farkındalığın artırılması için eğitimlerin yaygınlaştırılmasının şart olduğunu belirtti. “Sağlıklı gelecek için plastik kirliliğine son verilmeli” Dr. Tatar, “Gezegenimizi plastik kirliliğinden kurtarmak; iklim eylemi, sürdürülebilir üretim ve tüketim, deniz ve okyanusların korunması, ekosistemlerin onarımı ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi adına somut adımların atılmasıyla mümkündür. 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü, daha sağlıklı bir çevre ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışmaları yoğunlaştırmamız gereken önemli bir gün olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.

Dr. Mehmet Tatar: Marmara’daki deprem, Türkiye’nin afetlere hazırlıksız olduğunu gözler önüne serdi Haber

Dr. Mehmet Tatar: Marmara’daki deprem, Türkiye’nin afetlere hazırlıksız olduğunu gözler önüne serdi

23 Nisan 2025 günü saat 12.49’da, Silivri açıklarında, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun Kumburgaz segmentinde gerçekleşen sarsıntı; İstanbul başta olmak üzere çevre illerde yoğun şekilde hissedildi. 7 kilometre derinlikte oluşan deprem sonrası TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, yaptığı yazılı açıklamayla geçmiş olsun dileklerini iletti. Tatar, Türkiye'nin afetlere karşı hazırlık konusunda yetersiz kaldığını vurgularken, toplumun bilinçlendirilmesi ve yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması gerektiğine dikkat çekti. “Deprem gerçeğini unutmadan dirençli kentler kurmalıyız” Tatar, Türkiye’nin afetlere karşı yeterli hazırlığı yapmadığını ve bu tür felaketlerin ardından yaşanan panik ortamının bu yetersizliğin sonucu olduğunu belirterek şunları söyledi: “Toplumsal direnci artırmak için barınma, ilk yardım, müdahale ve iyileştirme gibi konularda yasal düzenlemeler yapılmalı, halkın eğitilmesi sağlanmalıdır. Deprem gerçeğini unutmadan, bilimsel ve sürdürülebilir bir anlayışla deprem risklerini azaltacak önlemler almak ve afetlere dirençli kentler yaratmak için vakit bir an önce çalışmalara başlanmalıdır. Deprem Gerçeğini Unutmadan, Geleceğe Güvenle Bakmalıyız. Deprem gerçeğini unutmadan, bilimsel ve sürdürülebilir bir anlayışla deprem risklerini azaltacak önlemler almak ve afetlere dirençli kentler yaratmak için vakit bir an önce çalışmalara başlanmalıdır.” “Gelecek nesillere güvenle yaşayabilecekleri bir ülke bırakmak için, deprem gerçeğini unutmamalı” Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, deprem güvenliğini bir toplum meselesi olarak gördüklerini belirten Tatar, “Depremler her an olabilir; tek bir hazırlık bile büyük kayıpları önleyebilir. Gelecek nesillere güvenle yaşayabilecekleri bir ülke bırakmak için, deprem gerçeğini unutmamalı ve hazırlıklı olmalıyız” diye ifade etti.

Dünya Su Günü’nde Dr. Mehmet Tatar’dan küresel su krizine dikkat çekici uyarı Haber

Dünya Su Günü’nde Dr. Mehmet Tatar’dan küresel su krizine dikkat çekici uyarı

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, küresel su krizine ve suyun sürdürülebilir yönetimine dikkat çekti. Dr. Tatar, 1993 yılından bu yana her yıl kutlanan Dünya Su Günü’nün, tatlı su kaynaklarının korunması ve herkes için suya erişimin sağlanması adına büyük önem taşıdığını belirterek, 2025 yılı temasının "Buzul Koruma" olarak belirlendiğini ifade etti. “Buzul erimeleri su kaynaklarını tehdit ediyor” Dr. Mehmet Tatar, buzul erimelerinin su kaynakları üzerinde ciddi etkiler yarattığını belirterek şunları söyledi: "Buzullar, içme suyu, tarım, endüstri ve temiz enerji üretimi için kritik öneme sahiptir. Ancak küresel ısınma nedeniyle eriyen buzullar, su döngüsünü öngörülemez hale getirerek sel, kuraklık ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi felaketlere neden olmaktadır. Türkiye, 85 milyon nüfusuyla yıllık 1.346 metreküp su miktarıyla su stresi yaşayan ülkeler arasında. 2050’de nüfusun 100 milyona ulaşmasıyla kişi başına düşen su miktarının 1.145 metreküpe gerilemesi bekleniyor." Türkiye, Irak ve Suriye arasında su paylaşımı anlaşmazlıkları derinleşiyor Bölgesel su sorunlarına da değinen Dr. Mehmet Tatar, Fırat ve Dicle nehirleri başta olmak üzere sınır aşan suların paylaşımının Türkiye, Irak ve Suriye arasında anlaşmazlıklara yol açtığını belirtti. Dr. Tatar ayrıca, iklim değişikliği nedeniyle artan kuraklıkların tarımsal üretimi etkileyerek gıda krizine ve göç hareketlerine neden olabileceğine dikkat çekti. “Su krizine karşı bilinçlenmeli ve sürdürülebilir çözümler üretilmeli” Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, "Suyu verimli kullanmak, korumak ve kirletmemek hepimizin görevidir. Su krizine karşı bilinçlenmeli ve sürdürülebilir çözümler üretmeliyiz" şeklinde konuştu.

Dr. Tatar: Ege Denizi'ndeki depremler, Türkiye'nin jeolojik risklerini gözler önüne seriyor Haber

Dr. Tatar: Ege Denizi'ndeki depremler, Türkiye'nin jeolojik risklerini gözler önüne seriyor

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, Ege Denizi’nde gözlemlenen depremlerle birlikte ülkemizin yalnızca kara bölgelerinin değil, çevremizdeki denizlerin de üzerinde bulunduğumuz coğrafyanın jeolojik ve tektonik risklerinin tüm açıklığı ile ortaya çıktığını belirtti. Dr. Tatar, “Ege Denizi’nde meydana gelen depremler, tsunami ve volkanik faaliyetler gibi jeolojik kökenli riskleri de beraberinde getiriyor. Bu durum, kentlerimizin en kötü afet senaryolarını oluşturmasını zorunlu kılıyor” dedi. “Riskli bölgelerdeki dönüşüm, olası depremlerde büyük hasara yol açabilir “ Dr. Tatar “6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, yoğunluklu olarak amacı dışında kullanılıyor. Fay zonlarının sakınım bandı, dere yataklarının taşkın riski yüksek alanları, heyelan ve çığ gibi risklere açık bölgelerde yer alan yerleşim alanlarının dönüşümü ne yazık ki gecikiyor. Odamızın tespitlerine göre, merkezi doğrudan aktif fay zonları üzerinde yer alan 24 kent ve 110 ilçede, sakınım bandı içinde 100 bini aşkın bina yer alıyor. Bu yapılar, olası bir depremde en büyük hasarı alacaktır” şeklinde konuştu. “Depremlerin en büyük yıkımı fay zonu ve zayıf zeminlerde gerçekleşiyor” Jeoloji Mühendisleri Odası Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinde yaşanan yıkım ve can kayıplarına da değinerek şunları söyledi: “Depremlerin en büyük yıkımı, fay zonlarının sakınım bandı üzerinde ve zayıf mühendislik özelliklerine sahip, sıvılaşmaya yatkın zemin birimlerinde gerçekleşiyor. Afetlere dirençli kentler yaratmak için kentsel dönüşüm uygulamalarında en riskli alanlardan başlanmalıdır.” Dr. Tatar, “Bakanlığı Kurulması: Japonya örneğinden yola çıkarak, bir Afet Bakanlığı’nın kurulması ve yerel yönetimlerin afet risklerinin azaltılması kapasitesinin geliştirilmesi gerektiğini, 7269 sayılı Afet Yasası’nın yeniden düzenlenerek “Afet Risk Azaltma Kanunu”nun çıkarılmasını, imar, planlama, yapı üretim ve denetim kanunları başta olmak üzere ilgili mevzuatta kapsamlı değişiklikler yapılmasını, afet eğitiminin ve toplumun deprem bilincinin artırılmasını, coğrafi Bilgi Sistemleri kullanılarak, nüfus, jeoloji, yapı ve diğer kentsel verilerin hızla analiz edilmesini, yerel ve merkezi yönetim bütçelerinin en az %10’unun bu araştırma ve yatırımlara ayrılmasını öngörüyor” dedi. “Afetlere karşı toplum olarak organize olmalıyız” Dr. Tatar, “Afet Risk Azaltma Manifestosu, şehirlerimizin afetlere dayanıklı hale getirilmesi, bütünsel risk analizlerinin yapılması ve mevcut kırılganlıkların giderilmesi adına bir rehber niteliği taşımalıdır. Bu manifestonun hazırlanması, toplumumuzun afetlere karşı örgütlenmesi için kritik öneme sahiptir. Aynı acıların bir daha yaşanmaması için, katılımcılık, erişilebilirlik, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri temel alınmalıdır. Doğal afetler takdiri ilahi değil, idari ihmallerin ve yetersiz planlamanın sonucudur. Bu nedenle, mevcut sistemde köklü değişiklikler yaparak, riskli alanlarda yaşama devam eden milyonlarca vatandaşımızın güvenliğini sağlamak ve benzer acıların bir daha yaşanmamasını temin etmek, hepimizin ortak sorumluluğudur” diyerek çağrısını sonlandırdı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.