#Torun

İLKHABER-Gazetesi - Torun haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Torun haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

79 yaşındaki dede torunlarını her gün bisikletle camiye götürüyor: “Bu yol kapanmasın diye uğraşıyoruz” Haber

79 yaşındaki dede torunlarını her gün bisikletle camiye götürüyor: “Bu yol kapanmasın diye uğraşıyoruz”

Tokat’ta yaşayan 79 yaşındaki Yavuz Kaya, Kur’an-ı Kerim okumayı öğrenmeleri için torunları 8 yaşındaki Hafsa Sultan Kaya ve 5 yaşındaki Şeyma Kaya’yı her gün Behzat Camii’ne götürüyor. Emekli din görevlisi Kaya, küçük torununu bisikletine oturtuyor, diğer torunuyla birlikte yürüyerek camiye ulaştırıyor. Camide çocuklarını bırakan Kaya, ardından yine bisikletiyle evine dönüyor. “Dede vecibemi yerine getiriyorum mu bilmiyorum” Küçük yaşta Kur’an eğitiminin önemine dikkat çeken Kaya, dedelik görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını belirtti. Kaya, duygularını şu sözlerle ifade etti: “Ben temelden Kur’an kursundan geldim. Çocukluğumda köyümüzde okul yoktu. Kış zamanlarında Kur’an kursunda zaman geçirirdik. Çok şükür şimdi de çocuklarımıza Allah nasip etti. Torunlarım beni kucakladılar. Ben de onları ancak bu kadar kucaklayabiliyorum. Acaba dedelik vecibesi yerine geliyor mu gelmiyor mu bilemiyorum.” “Bu yol kapanmasın diye peşimizden getiriyoruz” Kur’an-ı Kerim’deki İkra Suresi’nden alıntı yapan Yavuz Kaya, Allah’ın insanı bir damla sudan yaratmasını hatırlatarak, “O rabbinin ismiyle oku” emrine dikkat çekti. Kaya, torunlarına dini eğitimi aktarmanın önemini şöyle vurguladı: “Bu yol kapanmasın diye torunlarımızı peşimizden yetiştirmeye özen gösteriyoruz. İnşallah ebeveynleri, dede ve nenesi beraber olarak başarırız.” “Dedeme çok teşekkür ederim” Kur’an kursuna bisikletle giden 8 yaşındaki Hafsa Sultan Kaya ise dedesinin çabasına minnettar olduğunu dile getirerek, “Dedem her gün beni bisikletle Kur’an kursuna getiriyor. Çok teşekkür ederim” dedi.

Oğuz Murat Aci’nin ailesi, torunlarını göremediklerini iddia ederek gelinleri hakkında dava açtı Haber

Oğuz Murat Aci’nin ailesi, torunlarını göremediklerini iddia ederek gelinleri hakkında dava açtı

Kemerburgaz’daki feci trafik kazasında hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci’nin ailesi ile gelini arasında yaşanan gerilim mahkemeye taşındı. Aci ailesinin iddiasına göre, vefat eden oğullarının eşi Şükriye Aci, 2 yaşındaki torunları Pars’ı kendilerine göstermiyor. Anne Pervin ve baba Özer Aci, İstanbul Aile Mahkemesi’ne başvurarak torunlarıyla görüşme hakkı talebinde bulundu. Geçtiğimiz yıl 29 yaşında hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci’nin eşi Şükriye Aci, kocasının ölümüne neden olduğu iddia edilen Eylem Tok ile Timur C.’un yakınlarıyla görüşerek şikayetlerinden vazgeçmişti. Aci ailesi ise olayların ardından gelinleriyle aralarında ciddi sorunlar yaşandığını ve torunlarıyla iletişimlerinin kesildiğini belirtiyor. ''6 aydır torunumu göremiyorum'' Yaşananları gözyaşları içinde anlatan anne Pervin Aci, “Bir giden oğluma bir de oğlumun yavrusuna üzülüyorum. 6 aydır torunumu göremiyorum. Bayramda üç kez kapıya gittim ama göremedim. Başka yerlerde torunumu görüp bayram ziyareti yapıyorlar. Çok ağırıma gitti” dedi. Baba Özer Aci ise gelininin şikayetini geri çekmesine rağmen davalarından vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Ailenin açtığı dava dilekçesinde, torunun psikolojik gelişimi için mahkemenin uygun göreceği gün ve saatlerde çocukla aile arasında görüşme hakkı sağlanması talep edildi. Ayrıca dini ve resmi bayramlarda, sömestr ve yaz tatillerinde torunun en az bir gece dedesi ve babaannesiyle kalması istendi.

Adana'da cinayete kurban giden genç kadının ailesi, torunun vasiliği için mücadele veriyor Haber

Adana'da cinayete kurban giden genç kadının ailesi, torunun vasiliği için mücadele veriyor

Adana'nın Seyhan ilçesinde 28 Haziran 2024 tarihinde yaşanan korkunç olayda, Uzman Çavuş Gökhan Çelik, boşanma aşamasındaki eşi Hatice Çelik ve kayınbiraderi Murat Akdöker'i silahla vurdu. Hatice Çelik olayda hayatta kalırken, Murat Akdöker 21 günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Bu cinayetlerin ardından anneanne Göksen Kanal, torunu Çınar'ın vasiliğini almak için hukuk mücadelesine başladı. Ne olmuştu? Olay, Adana'nın Seyhan ilçesi Güneykuşak Bulvarı'nda 28 Haziran 2024 tarihinde meydana geldi. Uzman Çavuş Gökhan Çelik, araç içinde eşi Hatice Çelik ve kayınbiraderi Murat Akdöker ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Gökhan Çelik, beylik tabancasıyla kayınbiraderini ağır yaraladıktan sonra eşini öldürdü. Olay yerinden kaçan Çelik, daha sonra yaralı halde yakalanarak tutuklandı. 21 gün boyunca yoğun bakımda tedavi gören Murat Akdöker ise 19 Temmuz'da hayatını kaybetti. Önce kaçtı, sonra yakalandı Olay yerinden kaçan Gökhan Çelik, daha sonra yaralı halde yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki "Anlaşamıyorduk, çocuğumu göremedim. O konuları konuşmak ve çocuğumu görmek için Adana'ya geldim. Araç içerisinde panik halindeydim. Tartışma büyüdü" ifadesinin ardından Çelik, sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı. 21 günlük yaşam savaşını kaybetti 21 gün yoğun bakımda yaşam savaşı veren Murat Akdöker ise 19 Temmuz'da hayatını kaybetti. Hatice Çelik'in, 14 Haziran günü Mardin'de eşiyle yaşadığı tartışma sırasında şiddet gördüğü için karakola başvurup, eşi hakkında 1 ay uzaklaştırma kararı aldığı ortaya çıktı. ANNEANNE TORUNUNUN VASİLİĞİNİ ALMAK İÇİN MAHKEMEYE BAŞVURDU Cinayetin ardından anne Göksen Kanal, kızı Hatice Çelik'ten geriye kalan torunu Çınar'ın bakımını üstlenirken, vasiliği almak için dava açtı. Ancak Gökhan Çelik'in ailesinin torununun vasiliği için mahkemeye başvurdu. Anneanne Kanal, "Bir kızımı toprağa verdiler, bir kızımı da yaşarken öldürdüler. Torunum hem annesiz hem babasız kaldı. Ben adalet istiyorum" dedi. "Hiçbir Kadın Öldürülmesinin" Kanal, torununa doğduğundan beri kendisine baktığını ve ona sevgiyle ilgilendiğini belirterek, ''Ben vasilik davası açtım. Karşı taraf da vasilik davası açmış. Ben yavrumun yavrusunun bende kalmasını istiyorum. Çocuğa doğduğundan bu yana ben bakıyorum. Onu pedagoga götürüyorum ve sürekli ilgileniyorum. Onun iyi olması için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Bir an önce davanın sonuçlanıp vasiliğin bende kalmasını istiyorum. Adalete güveniyorum. Bu olayda 2 anne evlatsız kaldı. Ben kızımı toprağa göndüm. Kızım eşini toprağa gömdü. Torunum hem annesiz hem babasız kaldı. Ben adalet istiyorum. Herkes sesimi duysun. Hiçbir kadın öldürülmesin. Karşı tarafın en ağır cezayı almasını istiyorum" ifadelerini kullandı "Hatice'nin ölümünde İhmal Var" Ailenin avukatı Tuba Kastal Sertli, Hatice Çelik'in uzaklaştırma kararı almasına rağmen eşinin beylik tabancasına el konulmadığını belirterek, "Ben öldürülen Hatice'nin boşanmak için tuttuğu avukattım. Boşanma davasına bakacaktım. Davayı açamadan Hatice vefat etti. Böyle olunca da ailenin avukatı haline geldim. İddianame halen hazırlanmadı. Şu anda biz Hatice'den miras kalan oğlunun vasiliği için başvurduk. Anneannesi, teyzesi ancak öyle teselli bulabiliyorlar. Özellikle biz karşı tarafın şikayetçi olduğunda askeri personel olduğunu, silahı olduğunu belirtmemize rağmen ne polis ne de tedbir kararı veren mahkeme silaha el koymamıştır. Hatice ve eniştesi Murat bu beylik tabancasıyla öldürüldü. Burada ağır bir ihmal var. Yargının bağımsızlığı demek bir karar verirken kimseden etkilenmemesi demek. Bütün şiddete uğrayan kadınlarda bir ihmal varsa üstüne hep birlikte gitmeliyiz. Maalesef koruyamadık, gitti ama bundan sonra yapılması gerekiyorsa yapacağız" diye konuştu. "Aile Çınar'ın yanında gözyaşı dahi dökmüyor" Öte yandan Avukat Sertli, Çınar'ın anneanne ve teyzesinin çok güçlü bir duruş sergilediklerini vurgulayarak, "Şu anda vasilik için dava açtık. Anneannesi ve teyzesi Çınar'ın hep yanında. Maddi anlamda sıkıntı yok, sevgi anlamında hiçbir sıkıntı yok. Anneanne ve teyze çocuğun yanında ağlamıyorlar. Tek istekleri var Çınar'ın vatana, millete hayırlı, güçlü ve kadın seven bir çocuk yetiştirmek" dedi.

İbrahim Tatlıses torununa açtığı davayı kazandı Haber

İbrahim Tatlıses torununa açtığı davayı kazandı

İbrahim Tatlıses, torunu Mert Tatlıses'e karşı kazandığı davayla ilgili olarak oldukça net konuştu. Türkücü, oğlu Ahmet Tatlıses'e sert çıkarak "Babalık nasıl yapılır onu öğrensin" dedi. Mahkeme, İbrahim Tatlıses'i haklı buldu ve torunu Mert Tatlıses'in daireyi boşaltmasına karar verdi. Ayrıca Mert Tatlıses'e 370 bin 346 TL haksız işgal tazminatı ödemesine hükmetti. İbrahim Tatlıses, evini kızına verememesine de değindi ve "Evim varken evimi kızıma veremiyorum. Böyle bir şey var mı? Şimdi vereceğim ama. Babası ev tutmayacak mı? Göreyim bakayım nasıl baba? Babalık nasıl yapılır onu öğrensin" ifadelerini kullandı. İbrahim Tatlıses, kızlarına ve torunlarına destek olmaya devam ettiğini ve Urfa'daki arazisini müteahhite vereceğini belirtti. Araziden yaklaşık 100 daire çıkacağını ve her kızına 5'er ev vereceğini açıkladı. İbrahim Tatlıses, "Torunumla aramda bir sorun yok ama bu saatten sonra olabilir" şeklinde konuşarak durumu net bir şekilde ifade etti. İBRAHİM TATLISES'İN KAÇ ÇOCUĞU VAR? 1.evliliği: İbrahim Tatlıses ilk evliliğini Urfa’da Adalet Durak’la yaptı. 1 erkek ve 2 kız çocuğu oldu. İbrahim Tatlıses'in ilk evliliğinden olan çocuklarından Ahmet Tatlı, sanatçının korumalığını yaptığı söyleniyor.  2.evliliği: 1979 yılında Perihan Savaş ile birlikte olmaya başladı. 1983 yılında ayrıldılar. Melek Zübeyde adında kızı var. 3.evliliği: 1983 yılında Derya Tuna ile birlikte olmaya başladı, 18 yıl birlikte oldular. İbrahim (İdo) adında bir oğlu var. 4.evliliği: 27 Eylül 2011 tarihinde Ayşegül Yıldız ile evlendi. Elif Ada (d. 9 Nisan 2013) adında bir kızı oldu. 29 Kasım 2013 tarihinde boşandı. 5. evliliği: 2021 yılında Gülçin Karakaya ile evlenmiştir. 1 Mayıs 2021 tarihinde yayınlanan İbo Show programında Gülçin Karakaya ile evlendiklerini açıkladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.