#Trump

İLKHABER-Gazetesi - Trump haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Trump haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Trump, gıda fiyatlarını düşürmek için ithal ürünlerde vergileri kaldırmaya hazırlanıyor Haber

Trump, gıda fiyatlarını düşürmek için ithal ürünlerde vergileri kaldırmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, ülkede hızla yükselen gıda fiyatlarının yarattığı ekonomik baskıyı hafifletmek amacıyla bazı ithal ürünlere uygulanan tarifelerde (gümrük vergisi) geniş kapsamlı bir muafiyet hazırlığına başladı. Washington kaynaklarına göre plan, özellikle et ve narenciye gibi temel ürünlerde gümrük vergilerinin kaldırılmasını içeriyor. Trump’ın nisan ayında açıkladığı karşılıklı tarife uygulamalarında yapılacak bu değişikliğin, ticaret anlaşması bulunmayan ülkelerden gelen ürünleri de kapsayabileceği belirtiliyor. Ancak yetkililer, nihai kararın henüz Başkan Trump tarafından verilmediğini vurguluyor. Gıda fiyatlarındaki artış baskıyı artırdı ABD’de tüketici fiyatları özellikle 2025 yılı boyunca önemli ölçüde yükseldi. Enflasyonun etkisiyle gıda fiyatlarının hızla artması, kasım ayında tüketici güveninin son yılların en düşük seviyelerine inmesine neden oldu. Demokratların geçtiğimiz hafta düzenlenen seçimlerde elde ettiği başarıda da “yaşam maliyeti” konusunun belirleyici olduğu belirtiliyor. Bu nedenle Trump yönetiminin, ekonomik baskıyı azaltmak amacıyla tarife indirimi ya da muafiyeti gibi adımlara yöneldiği ifade ediliyor. Tarife muafiyeti kapsamı genişleyebilir Gündemdeki yeni planın, Trump’ın eylül ayında yayımladığı ve yalnızca ABD’de üretilmeyen belirli kategorilere uygulanması öngörülen tarife muafiyetlerinden daha geniş kapsamlı olduğu aktarıldı. Muafiyet değerlendirmesinin yapılacağı ürün grupları arasında: Et ürünleri, narenciye,kahve, ananas, avokado, vanilya, metaller, mineraller ve bazı uçak parçaları,gibi yüzlerce kategori bulunuyor.

Trump, New York’un ilk Müslüman belediye başkanını hedef aldı Haber

Trump, New York’un ilk Müslüman belediye başkanını hedef aldı

ABD Başkanı Donald Trump, New York Belediye Başkanlığı’na seçilen ilk Müslüman siyasetçi Zohran Mamdani’yi hedef aldı. Mamdani’yi “komünist” olarak nitelendiren Trump, “Amerikalılar artık komünizmle sağduyu arasında bir tercih yapmak zorunda” dedi. Trump’tan “komünizm” çıkışı ABD Başkanı Donald Trump, Florida’nın Miami kentinde düzenlenen Amerika İş Forumunda yaptığı konuşmada, New York Belediye Başkanlığı’na seçilen Demokrat Parti adayı Zohran Mamdani’ye sert ifadelerle yüklendi. Trump, ABD halkının kendisini başkan seçerek “egemenliğini geri kazandığını” savunarak, “Dün gece New York'ta egemenliğimizin bir kısmını kaybettik ama bununla ilgileneceğiz,” dedi. Mamdani’nin yaşam maliyetlerini düşürme vaadini eleştiren Trump, belediye başkanlarının fiyatları düşürme çabalarının “göstermelik” olduğunu belirtti. “Sosyalisti atladık, yerine bir komünisti yerleştirdik” Trump, seçim sonuçlarının ardından ülke genelinde ideolojik farkların daha da belirginleştiğini söyleyerek,“Amerikalılar komü nizm ve sağduyu arasında seçim yapmak zorunda. Rakiplerimiz ekonomik kabus sunarken biz ekonomik başarı sunuyoruz. Onlar Amerika’yı son sıraya koyarken biz Amerika’yı ilk sıraya koyuyoruz,” ifadelerini kullandı. Mamdani’yi “komünist” olarak niteleyen Trump, “Sosyalisti atladık, yerine bir komünisti yerleştirdik. Umarım New York için iyi sonuçlanır,” dedi. Mamdani: “Komünist değilim, demokratik sosyalistim” Trump’ın sert eleştirilerine yanıt veren Zohran Mamdani, kendisini “komünist” değil, “demokratik sosyalist” olarak tanımladığını söyledi. Mamdani, geniş kapsamlı sosyal programların maliyetlerini milyonerlerden alınacak ek vergilerle karşılayacağını, amacının ise “şirketlere değil, işçilere ses veren bir yönetim” kurmak olduğunu ifade etti. New York’un ilk Müslüman belediye başkanı Demokrat Parti adayı Zohran Mamdani, 29 Ekim’de yapılan seçimlerde oyların yaklaşık yüzde 54’ünü alarak New York Belediye Başkanlığı’na seçilmişti. Uganda doğumlu, Hindistan kökenli bir ailenin çocuğu olan Mamdani, New York’un tarihine şu unvanlarla geçti:

Trump'ın Gazze planı: Gazze'nin geleceğinde Türkiye ve bölge rol alacak Haber

Trump'ın Gazze planı: Gazze'nin geleceğinde Türkiye ve bölge rol alacak

ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’de iki yıldır süren savaşı bitirmek amacıyla açıkladığı 20 maddelik ateşkes planı, Orta Doğu’da diplomatik dengeleri yeniden şekillendiriyor. Hamas’ın planı kabul etmesiyle birlikte, bölgede “kalıcı barış” sürecine yönelik umutlar artarken, planın sahaya nasıl yansıyacağı konusunda belirsizlikler devam ediyor. Hamas’ın açıklamasında “Gazze Şeridi’ndeki soykırımın sona erdirilmesi, esir takası ve yardımların ulaştırılması” vurgusu öne çıktı. Ayrıca, Gazze’nin yönetiminin Arap ve İslam ülkelerinin desteğini alan teknokratlardan oluşan bir kurula devredilmesine yeşil ışık yakıldı. TRUMP’IN PLANI: ASKERİ ÇEKİLME VE TEKNOKRAT YÖNETİM Trump’ın planı, İsrail ordusunun Gazze’den çekilmesini, bölgeye insani yardımların engelsiz ulaşmasını ve taraflar arasında kapsamlı esir takasını içeriyor. ABD kaynakları, ateşkesin ardından Gazze’de “Uluslararası İstikrar Gücü” adıyla çok uluslu bir barış gücü oluşturulabileceğini belirtiyor. Bu kapsamda Mısır, ABD’ye Gazze’deki güvenliği sağlamak için Amerikan askerlerinin konuşlandırılmasını önerdi. Ancak Hamas, bu gücün Türk askerinin katılımıyla oluşturulmasını istiyor. İsrail ise Gazze’de Türk varlığına kesin bir dille karşı çıkıyor. HAMAS’IN STRATEJİSİ: “DİPLOMASİYLE MEŞRUİYET” İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkanı Doç. Dr. Serhan Afacan, Hamas’ın bu süreçteki hamlesinin “taktiksel bir dönüş” olduğunu belirtiyor. Afacan’a göre Hamas, ateşkes planına katılarak hem uluslararası meşruiyet kazanmayı hem de Gazze’nin yönetiminde söz sahibi olmayı hedefliyor. “Hamas, planı reddetmesi halinde ateşkes fırsatını kaybedeceğini biliyordu. Bu nedenle diplomasiye açık bir tavır alarak hem askeri hem siyasi varlığını sürdürme zemini oluşturdu.” Afacan ayrıca, Hamas’ın Trump yönetimiyle doğrudan müzakere kapısını kapatmamasını “stratejik bir kazanım” olarak nitelendirdi. BÖLGE ÜLKELERİNİN POZİSYONU: TÜRKİYE, MISIR VE KATAR DEVREDE Gazze’deki ateşkes sürecine Türkiye, Katar, Mısır ve Ürdün gibi bölge ülkeleri aktif destek veriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hamas’ın planı kabul etmesini “kalıcı barış için önemli bir fırsat penceresi” olarak değerlendirdi. Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde yapılan müzakerelerde, MİT Başkanı İbrahim Kalın da Türkiye adına yer aldı. Görüşmelerde ateşkesin kalıcı hale gelmesi, insani yardımların ulaştırılması ve esir takasının koordinasyonu gündeme geldi. İSRAİL CEPHESİ TEPKİLİ İsrail cephesinde ise Trump’ın planına yönelik tepki artıyor. Tel Aviv yönetimi, Hamas’ın “teknokrat hükümet” önerisini kendi güvenliği açısından riskli buluyor. İsrail’de bazı siyasi çevreler, Trump’ın planını “İsrail’in elini bağlayan bir diplomatik tuzak” olarak nitelendiriyor. Trump ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İsrail, rehineleri kurtarabilmemiz için Gazze’ye yönelik bombalamayı derhal durdurmalı” ifadelerini kullandı. GAZZE’NİN GELECEĞİ: YENİ BİR DENGENİN EŞİĞİNDE Uzmanlara göre Gazze’nin geleceği, Hamas ile bölge ülkeleri arasındaki diplomatik dengeye bağlı. Hamas’ın planı kabul etmesi, örgütün askeri mücadeleden siyasi meşruiyete geçişini simgeliyor. Ancak İsrail’in yeniden saldırı başlatma ihtimali sürecin en büyük riski olarak değerlendiriliyor. Doç. Dr. Afacan’ın ifadesiyle: “Asıl mesele, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi ve İsrail’in yeniden saldırılarını engellemek. Bu, ancak Türkiye ve bölge ülkelerinin aktif diplomatik baskısıyla mümkün olabilir.”

Erdoğan - Trump görüşmesiyle yeniden gündeme gelen Ruhban Okulu açılacak mı? Haber

Erdoğan - Trump görüşmesiyle yeniden gündeme gelen Ruhban Okulu açılacak mı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 25 Eylül 2025’te ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği görüşmede Heybeliada Ruhban Okulu’nun durumu ele alındı. Erdoğan, okulla ilgili üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını ifade etti. Trump da desteğini belirterek konunun önemine dikkat çekti. Heybeliada Ruhban Okulu’nun Tarihçesi 1844 yılında Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlı olarak kurulan okul, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde din adamı yetiştiren önemli bir eğitim kurumu oldu. 1971’de özel öğretim kurumlarıyla ilgili yasal düzenlemeler nedeniyle kapatılan okul, yarım asırdan uzun süredir kapalı bulunuyor. Okulun Statüsü ve Patrikhane Talepleri Fener Rum Patrikhanesi, okulun özerk bir statüde açılmasını ve eğitimin tamamen kendi denetiminde yürütülmesini istiyor. Türkiye ise yükseköğretim kurumları üzerindeki denetim yetkisinden taviz vermiyor. Bu durum, okulun yeniden açılması sürecinde en büyük hukuki ve siyasi engel olarak öne çıkıyor. Okul Binasının Durumu ve Restorasyon Çalışmaları Yıllardır kullanılmayan Heybeliada Ruhban Okulu binasında restorasyon çalışmaları başlatıldı. Aya Triada Manastırı Vakfı’na ait olan bina, 2026 yılına kadar güçlendirilerek hazır hale getirilecek. Tartışmalar ve Gelecek Perspektifi Okulun açılması, Türkiye’de ve uluslararası alanda siyasi ve hukuki tartışmalara yol açıyor. Patrikhane, okulun dünya genelindeki Ortodoks topluluklarına hizmet edecek bir teoloji merkezi olmasını hedeflerken, Türkiye yükseköğretim yasalarına uygun bir çözüm arıyor. Sürecin olumlu sonuçlanması durumunda yarım asırlık tartışma sona erebilir ve okul, Ortodoks dünyasının yeniden önemli bir eğitim merkezi haline gelebilir. Ruhban Okulu Nerede? Neden Bu Kadar Önemli? Heybeliada Ruhban Okulu, İstanbul’un Adalar ilçesinde, Heybeliada’da yer alıyor. Adanın merkezinde bulunan okul, aynı zamanda Aya Triada Manastırı’na bitişik konumda bulunuyor. Bu manastır, Bizans döneminden kalan köklü bir ruhani geçmişe sahip ve Fener Rum Patrikhanesi için manevi bir merkez niteliğinde.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Özgür Özel’in “Gazze pazarlığı” iddiasına yanıt Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Özgür Özel’in “Gazze pazarlığı” iddiasına yanıt

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Trump’ın oğlu ile Gazze konusunda pazarlık yapıldı” iddialarına yanıt verdi. Erdoğan, uçak alımlarının Özel’in bilgisi veya yetkisiyle yapılmadığını vurgulayarak, “Biz Trump ile doğrudan görüşürüz” ifadelerini kullandı. Erdoğan’dan sert tepki Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özgür Özel’in açıklamalarına günler sonra yanıt verdi: “Ne pazarlığı yapmışız, o da yanımızda mıydı? Siz inanmıyorsunuz bu tür şeylere değil mi? Arkadaşlar, sağıra hakaret etmek istemem de sağır duymaz, uydurur. Bu adam da durmadan böyle uydurup duruyor. Partimizin sözcüsü gereken cevabı verdi, biz de ilk fırsatta çok daha geniş manada gereken cevabı vereceğiz” ifadelerini kullandı. Uçak alımları ve Trump açıklaması Erdoğan, Türkiye-Amerika ilişkilerine dair açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bizler uçak alımlarını falan Özgür Özel’e sorarak bugüne kadar yapmadık ve yapmayız. Zaten bu işlerden de anlamaz. Onun kıratı değil. Dolayısıyla biz, Sayın Trump ile herhangi bir alışveriş yapacak olursak, bunu oğluyla değil, Trump’ın bizzat kendisiyle yaparız.” Özel ne iddia etmişti? Özgür Özel, Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump’ın oğlu Donald Trump Jr. ile Gazze konusunda pazarlık yaptığını ve bu pazarlık sonucunda F-16 ve F-35 uçaklarıyla ilgili anlaşma sağlandığını öne sürmüştü. Özel, Trump’ın Gazze’yi tatil köyü yapma planına sessiz kaldığını iddia etmişti.

Trump iddiaya göre ateşkes sonrası Netanyahu'ya "Saldırıyı durdur" diyerek sert çıktı Haber

Trump iddiaya göre ateşkes sonrası Netanyahu'ya "Saldırıyı durdur" diyerek sert çıktı

Trump'ın ateşkesin ardından İran'a saldırı emri veren Netanyahu'ya sesini yükselttiği iddiasıABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail-İran arasında açıkladığı ateşkesin ardından İsrail savaş uçakları Tahran'a doğru ilerlerken telefonda görüştüğü Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya "Saldırıyı durdur" diyerek sesini yükselttiği öne sürüldü.İsrail’in Jerusalem Post gazetesinin üst düzey İsrailli bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, Trump ve Netanyahu'nun sabah saatlerinde yaptığı telefon görüşmesi sert tonda geçti. Sabah saatlerinde İsrail, İran'ı ateşkesi ihlal etmekle suçlayıp Tahran'a doğru savaş uçaklarını gönderdiği sırada Trump ve Netanyahu telefonda görüştü.Haberde, Trump'ın Netanyahu'ya "Saldırıyı durdur" diyerek sesini yükselttiği, Netanyahu'nun ise konuşmada "fazla söz alamadığı sadece Trump'a minnetini üst üste dile getirdiği" ifade edildi. İsrailli kaynak, "Netanyahu ve Trump arasındaki konuşmanın zor geçtiğini, ABD Başkanı'nın ateşkesi bir başarı olarak gördüğünü ve kimsenin ama kesinlikle hiç kimsenin bunu bozmasına izin vermeyeceğini açıkça vurguladığını" paylaştı.Bunun karşılığında, İsrail hava kuvvetleri pilotlarının saldırıları durdurma emri aldığı, planlanan hedefleri değil taviz olarak Tahran'da bir radar istasyonunu vurduğu belirtildi.Öte yandan, ABD'nin Katar üzerinden de İranlılara "saldırılara devam etmemeleri için mesaj gönderdiği" haberde yer aldı. İsrail ile İran arasında 12 gün süren saldırıların ardından gelen ateşkes ABD Başkanı Donald Trump, İsrail ve İran arasında 12 gün süren saldırıların ardından ateşkesin uygulamaya girdiğini duyurmuş, İsrail bunu kabul ettiğini açıklamıştı. İsrail, sabah 10:00 sularında füze atıldığını, İran'ın ateşkesi ihlal ettiğini savunmuştu. Bunun üzerine İsrail'den, İran'a sert karşılık vereceği tehditleri yükselmişti. İsrail basını, daha sonra İsrail ordusunun Tahran'da bir radar istasyonunu hedef aldıktan sonra savaş uçaklarının bölgeden ayrıldığını yazmıştı.ABD Başkanı Donald Trump, İran ve İsrail'in sağlanan ateşkesi bozduğunu ve bu durumdan memnun olmadığını söylemişti.Ateşkesin ardından İsrail'in "hiç görülmedik şekilde" saldırıda bulunduğunu belirten Trump, "Onlardan memnun değilim. İran'dan da memnun değilim ancak İsrail'in bu sabah yaptıklarından hiç hoşnut değilim." ifadelerini kullanmıştı.

ABD, İran’ın nükleer tesislerini vurdu! Trump: ''Fordo artık yok'' Haber

ABD, İran’ın nükleer tesislerini vurdu! Trump: ''Fordo artık yok''

ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinin B-2 “hayalet” bombardıman uçaklarıyla İran’ın üç önemli nükleer tesisini vurduğunu açıkladı. Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Fordo artık yok” diyerek, saldırının İran’ın zenginleştirme kapasitesini hedef aldığını duyurdu. Pentagon kaynaklarına göre “sığınak delici” bombalarla gerçekleştirilen saldırı, İran’ın Natanz, Fordo ve Arak’taki nükleer altyapısını hedef aldı. İranlı yetkililer, saldırılarda nükleer sızıntı olmadığını ancak bazı teknik ekipmanların zarar gördüğünü açıkladı. İran’dan İsrail’e Füze Yağmuru: 27 Yaralı İran, ABD saldırısına karşılık olarak Tel Aviv, Hayfa ve güney İsrail’e çok sayıda balistik füze fırlattı. İsrail medyasına göre saldırılarda 27 kişi yaralandı. Tel Aviv’de Ben Gurion Havalimanı çevresinde patlamalar meydana geldi. İsrail'in Demir Kubbe hava savunma sistemleri bazı füzeleri etkisiz hale getirse de çok sayıda şehir hasar aldı. İsrail ordusu, İran’ın füze rampalarına misilleme yaptığını ve İran’ın batısında yer alan askeri hedefleri vurduğunu açıkladı. İran: “ABD Tehlikeli Bir Savaş Başlattı” İran Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin saldırısını “tehlikeli bir savaş ilanı” olarak niteledi. Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, “Bu sabah yaşananlar kabul edilemez ve kalıcı sonuçlar doğuracaktır” dedi. Erakçi ayrıca, ABD’nin BM Şartı’nı ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’nı ihlal ettiğini belirtti. Tahran yönetimi, BM Güvenlik Konseyi’nden acil oturum talep ederek saldırıların kınanmasını istedi. İsrail ve ABD'den Yeni Saldırılar ABD saldırısının ardından İsrail ordusu da İran’a yönelik yeni hava saldırılarına başladı. İsrail ordusu, İran’ın füze fırlatma rampaları ve askeri üslerinin hedef alındığını bildirdi. Sivil halka sığınaklara gitme çağrısı yapıldı. İran'ın başkenti Tahran dahil olmak üzere birçok bölgede alarm durumuna geçildi. İran, misillemelerin devam edeceğini ve tüm askeri seçeneklerin masada olduğunu duyurdu. Trump: “Bu Geceki Saldırı Muhteşem Bir Başarı” ABD Başkanı Trump, saldırı sonrası yaptığı açıklamada “Amacımız İran’ın nükleer zenginleştirme kapasitesini yok etmekti. Bu geceki saldırı belki de en ölümcül olanıydı” dedi. Trump, İsrail’e desteğinden ötürü teşekkür ederken, “Tanrı Orta Doğu’yu korusun, Tanrı İsrail’i korusun, Tanrı Amerika’yı korusun” ifadelerini kullandı.

Trump’tan Balkanlara da el attı! Sırbistan, Moldova ve Kosova gündemde Haber

Trump’tan Balkanlara da el attı! Sırbistan, Moldova ve Kosova gündemde

Bloomberg’in konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, Trump’ın göçmen karşıtı politikasını genişletmek amacıyla, ABD’den sınır dışı edilen göçmenleri Sırbistan ve diğer Balkan ülkelerine yönlendirmek istediği belirtildi. Bu planın, ABD dışına gönderilecek göçmenleri kabul etmeye istekli hükümetleri bulmaya yönelik daha büyük bir stratejinin parçası olduğu ifade edildi. ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlı bölgesel birimlerin bu kapsamda görevlendirildiği belirtilirken, şu ana kadar Beyaz Saray’dan ya da Dışişleri Bakanlığı’ndan herhangi bir resmi açıklama yapılmadı. Moldova ve Kosova Seçenekler Arasında Geçtiğimiz ay The Wall Street Journal gazetesinde yayımlanan benzer içerikli bir haberde ise, Trump yönetiminin sınır dışı edilen göçmenleri Moldova ve Kosova gibi Balkan ülkeleri başta olmak üzere farklı bölgelere gönderme planları yaptığı bildirilmişti. Bu ülkelere dair görüşmelerin sürdüğü ve çeşitli senaryoların değerlendirildiği ifade edilmişti. Biden Dönemi Programları Hedefte Haberde, Trump yönetiminin özellikle Biden döneminde uygulamaya konan bazı koruma programları kapsamında ABD’ye kabul edilen göçmenleri hedef aldığı aktarıldı. Bu göçmenlerin sınır dışı edilip üçüncü ülkelere gönderilmesi planının, hem iç politikada destek arayışı hem de uluslararası düzeyde “yük paylaşımı” stratejisiyle ilişkilendirildiği düşünülüyor. Uluslararası Hukuk Uzmanlarından Tepki Uzmanlar ise, bu tür uygulamaların hem insan hakları hem de uluslararası göç sözleşmeleri açısından tartışmalı olduğuna dikkat çekiyor. Göçmenlerin rızaları dışında üçüncü ülkelere gönderilmesi durumunda uluslararası hukukun ihlal edilebileceği vurgulanıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.