#Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği

İLKHABER-Gazetesi - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kahramanmaraş’ta İnşaat Mühendisliği Çalıştayı’nda mesleğin geleceği masaya yatırıldı Haber

Kahramanmaraş’ta İnşaat Mühendisliği Çalıştayı’nda mesleğin geleceği masaya yatırıldı

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi öncülüğünde, 28 Haziran Cumartesi günü Kahramanmaraş’ta düzenlenen İnşaat Mühendisliği Çalıştayı’nda, ülkemizdeki inşaat mühendisliğinin niteliksel sorunları ve çözüm önerileri alanında kapsamlı değerlendirmeler yapıldı. İMO Kahramanmaraş Temsilciliğinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinlikte, meslek alanına dair temel başlıklar on ayrı masada deneyimli mühendislerce ele alınırken, ortaya çıkan raporlar Aralık 2025’te Ankara’da yapılacak İnşaat Mühendisliği Kurultayı’na zemin oluşturacak. Çalıştayın açılışında konuşan İMO Kahramanmaraş Temsilcisi Uygar Gündeşli, 6 Şubat 2023 deprem felaketinin yarattığı tahribatın ardından kentlerin anka kuşu gibi yeniden doğması gerektiğini vurguladı. İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak ise “Yetkin Mühendislik” kavramının önemine dikkat çekerek, dört yıllık eğitimin mühendislerin tüm alanlarda uzmanlaşması için yeterli olmadığını belirtti. 110 inşaat mühendisinin katılımıyla gerçekleşen çalıştayda, yetkin mühendislik, meslek etiği, kamu ve özel sektör sorunları gibi başlıklar detaylı biçimde tartışıldı. Kahramanmaraş Ramada Otel’de tamamlanan etkinliğe, Kültür ve Turizm İl Müdürü V. Eshabil Yıldız, Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Burcu Erşahan, akademisyenler, meslek örgütü temsilcileri ve çok sayıda konuk katıldı. Güneşli, “Depremin yarattığı yıkımın ardından anka kuşu gibi yeniden doğmalıyız” Kahramanmaraş Temsilcisi Uygar Gündeşli konuşmasında; İnşaat Mühendisliği Çalıştayının, inşaat mühendisliği mesleğinin, meslektaşlarının, bölgenin geleceği için büyük önem arz ettiğini belirterek, bu önemli çalıştaya ev sahipliği yapmanın onur ve heyecanını yaşadıklarını söyledi. Gündeşli; 6 Şubat 2023 depremleriyle yaşanan felaketin, sevdiklerimizi bizden koparmasının yanı sıra aynı zamanda yuvalarımızı, evlerimizi, işyerlerimizi, tarihimizi, kültürümüzü ve günlük hayat akışımızı da elimizden aldığını söyleyerek; “Ancak biliyoruz ki, insanlık tarihi var olduğu sürece barınmaya, suya, yola ve korunmaya ihtiyaç olacaktır. Yapılaşma ve kentleşme hız kesmeden devam edecek, deprem nedeniyle yok olan kentlerimiz anka kuşu misali küllerinden doğacaktır, doğmalıdır. Bu yeniden doğuşta en büyük rol de yine inşaat mühendisleri olan bizlere düşmektedir” dedi. Çak, "Yetkin mühendislik, geleceğin meslek anlayışıdır" İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak konuşmasında, inşaat mühendisliği eğitimindeki sorunlara, meslektaşlarının işsizlik ve özlük sorunlarına değinerek, “Yükseköğretim kurumlarında verilen mühendislik ve mimarlık eğitimi, seviyesi ne olursa olsun temel eğitim niteliğindedir. Bir mühendisin sadece dört yıllık bir eğitim ile unvanını taşıdığı meslekte ve alt dallarının tamamında uzmanlaşması ya da yetkinleşmesi fiilen mümkün değildir. Taşıdığı unvan nedeniyle tüm alanlarda yetkilendirilmiş olması da bir çelişkidir. Bu yüzden bilgiyi, deneyimi ve etik değerleri içinde barındıran "Yetkin Mühendislik" kavramı Odamızca benimsenmiştir. “Biz geçmişten güç alıyor ama geçmişte yapılanlarla yetinmiyoruz” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından masa çalışmalarına geçildi. Çalıştayın ''ülkemizde inşaat mühendisliğinin niteliksel sorunları ve çözüm yolları'' olan ana teması doğrultusunda; belirlenen konu başlıkları altında, öncesinde başlıklarla ilgili hazırlıklarını yapan 110 inşaat mühendisi, 10 masada tartışmalarını, değerlendirmelerini yaptı. Masalarda gruplandırılan çalışma başlıkları ise: Mühendislik Hizmetleri İçin Yetkin Mühendislik Ve Belgelendirme Mühendislerin Yetki ve Sorumlulukları Meslek Etiği Etüt Proje ve Danışmanlık Alanlarında Hizmet Veren Büroların Nitelik Sorunları ve İhtiyaçları Kamu veya Özel Kurum Ve Kuruluşlarında Yaşanan Nitelik Sorunları ve İhtiyaçları Yüklenici Kuruluşların Niteliksel Sorunları ve İhtiyaçları Bilirkişilerinin Niteliksel Sorunları, Yetkinliği ve Sorumlulukları Yaşam Boyu Öğrenme İnşaat Mühendisliğinin Genel Sorunları olarak inşaat mühendislerince değerlendirildi.

Adana’da genç ve deneyimli mimarlar bir araya geldi Haber

Adana’da genç ve deneyimli mimarlar bir araya geldi

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Adana Şubesi, Adana Bosnalı Hotel’de dayanışma ve kaynaşma amacıyla bir araya geldi. Genç mimarlar ile deneyimli üstatların buluştuğu etkinlikte, Başkan Canan Aksu, “Dayanışma ile hem kent olarak hem de ülke olarak daha güçlü, yarınlara emin adımlarla ilerleyen bir toplum olacağımıza inanıyorum” dedi. “Mesleğin geleceği için birlikteyiz” Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Canan Aksu, Adana’da önemli görevlerde bulunan genç mimarlarla yılların tecrübesine sahip üstatların buluşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi: “Dayanışma, destek ve birlikteliğin yanı sıra TMMOB’ye, Mimarlar Odası’na sahip çıkma, mesleğin gelişimine katkı koyma adına düzenlediğimiz etkinliğe katılan tüm meslektaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum. Böylelikle hem kent olarak hem de ülke olarak daha güçlü, yarınlara emin adımlarla ilerleyen bir toplum olacağımıza inanıyorum.” “Mimarlarımızın bir arada olması gurur verici” Adana Bosnalı Hotel’de düzenlenen etkinliğin sponsoru Has Royal Temsilcisi Hasan Ali Mert, “Kentimize değer katan, yapılarda önemli bir yer edinen, güzelleştiren kıymetli mimarlarımızı bir arada görmek Has Royal ekibi olarak, bizim için mutluluk ve gurur verici. Bu güzel etkinliği düzenlediği için değerli başkanımız Canan Aksu ve yönetim kuruluna teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

Mimarlar Odası, Adana Fen Lisesi’nin tarihi taş binasının korunması için harekete geçti Haber

Mimarlar Odası, Adana Fen Lisesi’nin tarihi taş binasının korunması için harekete geçti

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Adana Şubesi, Adana Fen Lisesi’nin tarihi taş binasının korunması ve restorasyonu için harekete geçti. Depremler nedeniyle zarar gören ve 2019 yılında restorasyon projeleri hazırlanan Adana Fen Lisesi’nin taş binasının, Adana Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylandığı belirtildi. Mimarlar Odası Adana Şubesi, binanın korunması için her türlü çalışmaya katkı sunmaya hazır olduğunu açıkladı. "Adana Tarihine Sahip Çıkıyor; Tarihi Taş Binamız Yıkılmasın, Yaşasın" temalı 2025 yılı Mezunlar Buluşması'nda, Adana Milletvekili Ayhan Barut, Adana Fen Lisesi Mezunlar Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri ve Mimarlar Odası Adana Şubesi üyeleri, tarihi binanın korunması gerektiğini vurguladılar. Mimarlar Odası Adana Şubesi Sayman Üyesi Bora Işık, Adana Fen Lisesi’nin taş binasının, kent tarihi, eğitim ve mimarlık tarihi açısından büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Mimarlar Odası, Adana Fen Lisesi'nin korunması için hızlı müdahale talep ediyor  Mimarlar Odası Adana Şubesi Sayman Üyesi Bora Işık, “Söz konusu projelerin 2019 yılında onaylanmasının ardından, restorasyon uygulamasına geçilemediği, özellikle 6 Şubat 2023 tarihli bölgemizde meydana gelen yıkıcı depremden sonra, tüm acil müdahale gerektiren yapısal ve koruma sorunlarını daha da büyüttüğü görülmektedir” şeklinde konuştu. Adana’ya ait değerlerin korunması ve kent hafızasının yaşatılması sorumluluğunu taşıyan Mimarlar Odası Adana Şubesi olarak, yapıyla ilgili restorasyon uygulamalarının ivedilikle gündeme alınmasını talep ederek, Adana Fen Lisesi Binası’nın daha fazla hasar görmesinin engellenmesi ve tamamen yıkılmasının önüne geçilmesi gerektiğini dile getirdi. Adana Fen Lisesi’nin gelecek nesillere aktarılması hakkındaki görüşlerini İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ilettiklerini, konu hakkında ayrıca Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ile de görüşüldüğünü belirten Bora Işık, “Adana Fen Lisesi Tarihi Binası ile ilgili olarak yapılacak her türlü çalışmaya katkı koymaya hazır olduğumuzu tüm kamuoyu ile paylaşırız” dedi. Etkinlikte; Mimar Murat Ulaş da tescilli binanın tarihi sürecini anlattı.

Adana’da 41 öğrenci, 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi anısına kentlerini resmetti Haber

Adana’da 41 öğrenci, 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi anısına kentlerini resmetti

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Adana Şubesi, anlamlı bir etkinliğe imza attı. Oda Başkanı Canan Aksu ve Yönetim Kurulu Üyeleri, geleneksel olarak düzenledikleri “Çocuk Gözünden Kent Resim Yarışması”nı bu yıl güvenli kentlere dikkat çekmek amacıyla, İstanbul Kadıköy’de uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi anısına gerçekleştirmeye karar verdiler. Büyük Usta Mimar Sinan’ın 437. ölüm yıldönümü anma programı çerçevesinde düzenlenen “Çocuk Gözünden Kent” konulu resim yarışması, Adana’nın farklı okullarından 1. sınıftan 8. sınıfa kadar 41 öğrencinin katılımıyla gerçekleşti. Öğrencilerin el emeği ve göz nuru eserlerinin sergilendiği yarışmanın ödül töreni, Mimarlar Odası Adana Şubesi’nin konferans salonunda düzenlendi. "Çocuklar için güvenli kent, sadece fiziksel güvenlik değil, aynı zamanda sosyal alanlar da olmalı" Ödül törenine aileleriyle birlikte katılan ödüllü öğrencilerin hüznüyle karışık mutlulukları gözlerinden okunurken Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Canan Aksu, “Çocuklar için güvenli kent deyince akla sadece çocukların özgürce oynayabileceği, keşfedebileceği ve sosyalleşebileceği bir çevre değil, aynı zamanda fiziksel güvenlikli kent de gelmelidir. Çocuklar çok güzel eserler üretti. Öğrencilerimizi aileleriyle birlikte odamızda ağırlamaktan onur duyuyoruz. Herkese katılımı için teşekkür ediyoruz. Çocukların şiddete, tacize, cinayete kurban edilmemesi , sağlıklı ve güvenli kentlerde yaşamaları için bir farkındalık oluşturmaya çalıştık. Hiçbir suçu günahı olmamasına rağmen hayattan koparılan 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin ölümü tüm Türkiye’de olduğu gibi bizlerde de derin izler bıraktı. Umarım bu son olur, umarım çocuklar Türkiye’de tehlikeden uzak, kentlerimizde korkusuzca yaşayabilirler” şeklinde konuştu. Resimleriyle düşündüren, umut veren 41 öğrenci ödüllerini aldı Resimleriyle düşündüren, umut veren 41 öğrenci, ödüllerini Başkan Canan Aksu, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Jüri Üyesi, Resam Hakan Çapkan’ın elinden aldı. Birbirinden güzel ve özel çocukların da gezdiği sergi Mimarlar Odası Adana Şubesi Konferans Salonu’nda uzun süre izlenime açık kalacak. Ne olmuştu? Mattia Ahmet Minguzzi cinayeti, İstanbul'un Kadıköy ilçesinde 14 yaşındaki bir çocuğa yönelik ölümcül saldırı olayıdır. 24 Ocak 2025 tarihinde gerçekleşen olay, uluslararası basında yer bulmuş ve Türkiye'de gençlik şiddeti üzerine yoğun bir kamuoyu tartışmasını başlatmıştır.

Şahin: İş cinayetlerine son vermek mümkün Haber

Şahin: İş cinayetlerine son vermek mümkün

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü kapsamında basın açıklaması yapıldı. TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Kerem Şahin tarafından okunan açıklamada, iş kazaları ve iş cinayetlerinin önlenebilir olduğu vurgulanarak, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin artırılması için yetkililere çağrıda bulundu. “Ekmek mücadelesi, yaşam mücadelesine dönüşmemeli” İKK Sekreteri Kerem Şahin, 1992 yılında Zonguldak Kozlu’daki kömür madeni ocağında meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden 263 madenciyi anarak, bu tür faciaların önlenmesi gerektiğini belirtti. Şahin, iş kazalarının her yıl binlerce emekçinin hayatına mal olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Bugün 3 Mart 2025, 1992 yılında Zonguldak Kozlu’daki kömür madeni ocağında grizu patlaması sonucu 263 maden emekçisini kaybettiğimiz katliamın 33. yılı.  Madenlerde, fabrikalarda, inşaatlarda, tersanelerde işyerleri çalışanların mezarı olmaya devam ediyor. Her yıl binlerce emekçi çalışırken hayatını kaybediyor. Ülkemizdeki iş cinayetlerine dikkat çekebilmek, insan hayatının, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin önemini vurgulamak için 3 Mart tarihi TMMOB tarafından “İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü” olarak ilan edilmiştir. Yaşanan onca acıya, yaptığımız tüm uyarılara rağmen gerekli önlemler alınmadığı, yapılması gereken düzenlemeler yapılmadığı için aradan geçen 33 yılda on binlerce kişi, evine ekmek götürebilmek için çalıştığı işyerinde hayatını kaybetti. İşçiler için ekmek mücadelesi yaşam mücadelesine dönerken, kayıtlara geçen rakamlara göre; 2024 yılında en az 1897 işçinin, iş cinayeti nedeniyle yaşamını yitirdiği tespit edildi. Oysa “elverişli koşullarda çalışma hakkı” İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde güvence altına alınmış bir haktır. Emeğin yüzlerce yıllık mücadelesi sonucunda benimsenen bu hak, “işçi sağlığı ve iş güvenliği” adıyla tüm dünyada kabul edilen temel bir çalışma ilkesi halini almıştır.” “İşçi hakları için mevcut yasal düzenlemeler gözden geçirilmeli” Kerem Şahin, “İşçi sağlığı ve güvenliği alanında 2013 yılında yürürlüğe konulan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çalışma yaşamını düzenleyen tek yasa değildir. Çalışma yaşamı, 4857 sayılı İş Kanunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu olmak üzere birçok yasa ile biçimlendirilmiştir. İş yasalarının, çalışanların hakkını korumak ve geliştirmek amacını temel ilke edinmesi gerekirken, 4857 sayılı İş Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ve alana ilişkin yapılan diğer düzenlemeler işverenlerin çıkarları doğrultusunda şekillendirilmiştir. Esnek ve kuralsız çalışmayı, geçici iş ilişkisini, taşeronlaştırmayı, ödünç işçiliği yasal hale getiren, kıdem tazminatlarını, fazla mesai ücretlerini, sendikal hak ve yetkileri budayan işçi sağlığı ve iş güvenliğini işveren yükümlülüğü olarak görmeyen, örgütlülük önüne engeller koyan düzenlemelerdir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işçi sağlığı ve güvenliği alanı, taşeronlaştırılmış, piyasa koşullarına terk edilmiştir.  Bu yasayla beraber, işverenin işçi sağlığı ve güvenliğini sağlama yükümlülüğü, Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri (OSGB) adıyla kurulan, irili ufaklı şirketlere bırakılmıştır. Bunun sonucunda da işçi cinayetleri ve meslek hastalıkları hızla artmıştır. 6331 sayılı Kanunu, İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Taşeronlaştırma Yasası olarak tanımlamak daha doğru olacaktır. İşverenler iş yerlerinde iş kazalarına yönelik koruyucu, etkin ve yeterli önlemlerde bulunmadıkları için, siyasi iktidar bu kazaların ölümle sonuçlanacağı bilindiği halde kazaların önlenmesi için yeterli ve etkin denetleme yapmadığından, ayrıca yükümlülüklerini yerine getirmeyen işyerlerine caydırıcı yaptırımlar uygulamadığından doğrudan sorumludur” diye ifade etti. “Emekçiler için adil ve güvenli çalışma ortamı istiyoruz” Şahin, “Ülkemizde iş cinayetlerinin, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının bu denli yaygın olmasının bir diğer nedeni de, emekçilerin sendikal haklarının baskı altında tutulmasıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller tüm çalışanlar için kaldırılmadıkça işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yol almak mümkün olmayacaktır. Sendikasız uzman, sendikasız işçi, örgütsüz bir çalışma yaşamı ile emekçiler tüm olumsuzluklara açık ve savunmasızdır. Bu savunmasızlığa karşı adil yargılanma, örgütlenme, insani koşullarda bir çalışma yaşamı ve işyerlerinde emekçilerin ölmeyeceği, yaralanmayacağı, sakat kalmayacağı bir düzen istiyoruz” şeklinde konuştu. “İş kazalarının çoğu önlenebilir” Kerem Şahin, İş cinayetlerinin büyük çoğunluğunun önlenebilir olduğunu belirterek şunları söyledi: “İş cinayetleri ve iş kazalarının büyük çoğunluğunun önlenebilir nitelikte olduğunu hepimiz biliyoruz. Bilimsel ve teknik ölçütler doğrultusunda atılacak adımlarla, göz göre göre “geliyorum” diyen facialara son vermek mümkündür.  Bizler, her 3 Mart’ta olduğu gibi bugün de iş kazaları ve iş cinayetleriyle mücadele etmek için sesimizi yükseltiyoruz. Ölüm, yaralanma ve sakat kalma; esnek ve güvencesiz çalışma hiçbir emekçinin kaderi değildir. İnsan onuruna yakışır, güvenli ve güvenceli çalışma hakkımız, mesleğimiz için sesimizi yükseltiyoruz. Tüm ülkede, tüm çalışma alanlarında iş güvenliği önlemlerinin artırılması, etkin denetim sisteminin yerleştirilmesi, iş cinayetlerinin ve iş kazalarının durdurulması için yılmadan mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.”

Çukurova Belediyesi, deprem gerçeğine karşı bilinçlendirme çalışmaları başlatıyor Haber

Çukurova Belediyesi, deprem gerçeğine karşı bilinçlendirme çalışmaları başlatıyor

Çukurova Belediyesi’nin ev sahipliğinde Adana Büyükşehir, Yüreğir, Ceyhan ve Karataş belediyeleri ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu tarafından düzenlenen panelde 6 Şubat Depremlerinin 2’nci yılında ne oldu, neler yapmalı” konulu panelde deprem gerçeği tüm yönleriyle masaya yatırıldı.  Çukurova Belediyesi Orhan Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panele CHP Genel Başkan Yardımcıları Burhanettin Bulut, Ulaş Karasu, Parti Sözcüsü Deniz Yücel, CHP Adana İl Başkanı Anıl Tanburoğlu, Adana Milletvekilleri Müzeyyen Şevkin, Bilal Bilici, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, Karataş Belediye Başkanı Ali Bedrettin Karataş, CHP İl ve İlçe örgütleri, TMMOB’a bağlı odaların başkan ve yöneticileri, muhtarlar, meclis üyeleri, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.  Depremlerde yaşamını yitiren canlar anısına saygı duruşunda bulunulmasının ardından açılış konuşmasını yapan TMMOB Adana İKK Sekreteri Kerem Şahin, “Bugün yaşadığımız bu acı tablo gösteriyor ki, odalarımızın denetleme yetkisini bertaraf edenler kulağını bilimin ve tekniğin gerçeklerine kapatmıştır” dedi. “Yeni 6 Şubatları yaşamamak için önlem almalıyız” “Asrın felaketi” olarak adlandırılan 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçtiğini dile getiren Çukurova Belediye Başkanı Emrah Kozay, “İki yıl geçti ama acılarımız hala tarifsiz, yasımız da sonsuz. Depremlerde Adana’da enkaz altında kalan 461 canımızı yitirdik. Yaşadığımız acıları dün gibi bugün de yüreğimizde hissediyoruz. Bu acı hiç dinmedi, dinmeyecek. 6 Şubat depremlerinden artık gerekli dersleri çıkarmak, yaşam alanlarımızı depreme dirençli hale getirmek zorundayız. Deprem gerçeğini artık kabullenmek, bu gerçekle nasıl yaşamamamız gerektiğini öğrenmek ve bilinci çevremizdeki herkese kazandırmak zorundayız. Aksi halde yeni 6 Şubatları tekrar yaşayabiliriz” şeklinde konuştu. “Olası bir afet durumunda hızlı ve etkili müdahale için gerekli altyapıyı kısa zamanda oluşturmayı hedefliyoruz” Kozay, “Çukurova Belediyesi olarak afetlere karşı hazırlıklı olmak, acil durum müdahale planlarını güçlendirmek ve vatandaşlarımızın güvenliğini en üst düzeyde tutmak için ilk olarak Afet İşleri Müdürlüğümüzü kurduk. Olası bir afet durumunda anında hızlı ve etkili müdahale için gerekli altyapıyı kısa zamanda oluşturmayı hedefliyoruz. Deprem öncesinde, deprem sırasında ve sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili Çukurova genelinde büyük bir bilinçlendirme çalışmasının da hazırlıklarını yapıyoruz” dedi. Panelin moderatörlüğünü yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu da 6 şubat depremlerinin neden olduğu olumsuz sonuçları rakamlarla katılımcılara aktardı. Karasu, “Toplam 11 ilde 120 bin kilometrelik alana tesir eden bir deprem hepimiz için ağır ve acı sonuçlar doğurmuştur. Bu depremde bir kez daha gördük ki yönetenler, depremden sonra güzel binalar yapabilirler, sağlam binalar yapabilirler. Yeni imar alanları oluşturabilirler ama en önemlisi depremden önce bunları yapmak gerekiyor. Depremden önce vatandaşlarımızın can kayıplarının olmaması için sağlam, güvenli binaları, dirençli kentleri oluşturmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Handan Dülger Türkoğlu, Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ulvi Can Ünlügenç, Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Serkan Irmak ve İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper İlki katılımcılara deprem gerçeği hakkında yaşamsal bilgiler aktardı.

Mustafa Bayık: İç mimari projelerin güncellenmesi ve denetimi şart! Haber

Mustafa Bayık: İç mimari projelerin güncellenmesi ve denetimi şart!

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İçmimarlar Odası Adana Şube Başkanı Mustafa Bayık, Bolu Kartalyada’ki yangından sonra yaptığı açıklamada iç mimari projelerinin zorunlu hale getirilmesinin gerekliliğini belirtti. Hayatını kaybeden 78 vatandaşa Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve baş sağlığı dileyen Başkan Bayık, “Yangın içmimari projelerin insanlar için hayati bir öneme sahip olduğunu göstermiştir. Unutmamalıyız ki bu acı olaylar yaşanmadan önce, önlemler alınmadığında geri dönüşü olmayan kayıplar söz konusu olmaktadır” dedi. “İç mimarlık sadece estetik değil, hayatta kalma meselesidir” Mustafa Bayık, “İç mimar, bir yapının doktorudur. Tıpkı bir doktorun hastasının sağlığını korumak için gereken her türlü müdahaleyi ve önlemi alması gibi, iç mimar da yapının içinde yaşayanların güvenliğini ve sağlığını korumak için her detayı titizlikle planlar. Bu sorumluluk, yalnızca estetik değil, hayatta kalma meselesidir. Ne yazık ki afetlerin sadece bir kez meydana geldiği ve o bir tek şansın da geri alınamayacak kadar değerli olduğu gerçeği göz ardı ediliyor. Toplu kullanım alanlarında, özellikle de sürekli değişen kullanıcı profillerine sahip oteller gibi yapılarda, afetlere karşı dayanıklı ve hayat kurtaran iç mimari projelerin zorunlu hale getirilmesi elzemdir” diye ifade etti. “Kartalkaya’daki olay, güvenli iç mimari gereksinimini gösterdi” Bayık, “Kartalkaya’daki otelde yaşanan trajik olayda olduğu gibi, mekanlarda görsel güzellik ve estetik ön plana çıkarılırken, can güvenliği ikinci planda kalıyor. Otel tadilatlarında yangın ve deprem kaçış planlarının göz ardı edilmesi, can kayıplarına yol açmıştır. Buradaki asıl sorun, estetik ve görsellik uğruna hayati güvenlik önlemlerinin atlanmasıdır. İç mimari projeler sadece estetik değil, aynı zamanda hayatta kalma stratejisidir. Ne yazık ki, yıllar içinde yapıların işlevlerinde yaşanan değişikliklerde, iç mimari projelerin güncellenmesi ve zorunlu hale getirilmesi gibi kritik önlemler göz ardı edilmiştir. Ancak bu olayda bir kez daha gözler önüne serildi ki, can kayıplarını engellemek için iç mimari projeler hayati bir öneme sahiptir” şeklinde konuştu. “Acil çıkışlar ve kaçış koridorları her yapıda olmazsa olmaz” Mustafa Bayık projelerde yangın merdivenin önemine değinerek şunları söyledi: “Bütün projelerde, acil çıkışlar, yangın merdivenleri, kaçış koridorları gibi hayat kurtaran detaylar tasarlanmalıdır. Bu alanlarda kullanılacak malzemeler, yönlendirme levhaları, yangın söndürme ekipmanları ve her bir detay, can güvenliği adına titizlikle planlanmalıdır. İç mimari projeler, yeni yapı projelerinde ve tadilatlarda artık zorunlu hale getirilmelidir. Bu projelerin denetimleri de sıkı bir şekilde yapılmalı, hayat kurtaran her detay eksiksiz bir şekilde uygulanmalıdır. TMMOB İçmimarlar Odası Adana Şubesi olarak, tüm ilgili kurumlarla bu görüşmelerimizi sürdürüyoruz ve insan hayatının korunması için iç mimari projelerin önemini anlatmaya devam ediyoruz. Devlet kurumlarımızın bu konuya müdahale edeceğinden şüphemiz yoktur. Unutmayalım, hayat tek bir fırsat ve bu fırsat bir daha geri gelmeyecek!”

Şahin: Kamusal alanları savunmak bizim temel görevimiz Haber

Şahin: Kamusal alanları savunmak bizim temel görevimiz

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu, üzerinden 1000 gün geçen Gezi Davası’na ilişkin İnönü Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamayı, MMO Adana Şube Yönetim Kurulu Başkanvekili Kerem Şahin okudu. Şahin, “Aralarında Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu üyesi Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay’ın da bulunduğu arkadaşlarımız 1000 gündür cezaevinde” dedi. “Mesleki sorumluluğumuz toplumu aydınlatmaktır” Kerem Şahin, “Parkına, şehrine, doğasına, tarihine sahip çıkan mühendis, mimar ve şehir plancılarıdır.  Mesleki bilgisini halktan yanan kullanan kamucu mühendis, mimar, şehir plancılarının mücadelesidir; TMMOB ve bağlı odalarının onurlu mücadele geleneğidir. Buradan bir kez daha sesleniyoruz: doğamıza, tarihimize, yaşamımıza sahip çıkmak suç değildir. Mesleki sorumluluğumuz gereği bilimin ve tekniğin yol göstericiliğinde toplumu aydınlatmak suç değildir. Bizler bu ülkenin aydınlık yarınları için direnen, emeğine, haklarına sahip çıkan milyonlar olarak, bütün bu yıldırma politikalarına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. “Mühendis, mimar ve şehir plancılarının görevi kamu yararını savunmaktır” TMMOB ve bağlı odaların en temel amacının, bilimi ve tekniği halkın yararına kullanarak kamusal alanları savunmak olduğunu ifade eden Şahin şunları söyledi: “TMMOB ve bağlı odaların en temel amacı, bilimi ve tekniği halkın yararına kullanarak kamusal alanları savunmaktır. Mesleklerimizin gereği halka ait olanı korumak, kamu yararını savunmak biz mühendis, mimar ve şehir plancılarının temel görevidir. Bu görev doğrultusunda, İstanbul kentinin en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nı korumak, Gezi Parkı park olarak kalsın diye mücadele etmek mesleğimizin en önemli toplumsal sorumluluğudur.” 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.