Umut Haberleri - Son Dakika Umut Haber Güncel Gelişmeler

Yıkımın ardından çiçeklerle hayata tutunuyor

Depremde yerle bir olan iş yerinin ardından kısa bir suskunluk… ama pes ediş değil bu; sadece derin bir nefes. Ve sonra, kendi imkânlarıyla ayağa kaldırdığı “Antakya Gizem Çiçekçilik”te, sabahın ilk ışığından gecenin geç saatlerine dek yorulmadan çalışan bir kadın. Canlı çiçeklerden yapay aranjmanlara, düğün sepetlerinden LED ışıklı buketlere kadar uzanan geniş ürün yelpazesiyle sadece çiçek değil, umudu da paketleyip sunuyor müşterilerine. Yirmi beş yıl boyunca eşinin yanında öğrendiği mesleği bugün ustalıkla icra eden Müjde Hatay, “A’dan Z’ye her şeyi tek başıma yapıyorum” diyor gururla. Depremden önceki müşterilerinin desteğiyle ayakta kaldığını vurgularken, “Ev ekonomisine katkı sağlayabiliyorum, çok şükür” diyerek şükrünü de ekliyor her cümlesine. En çok da özenle hazırladığı, sürdürülebilir ve doğal yöntemlerle yetiştirilen ıslak lalelerden yaptığı gelin buketleriyle fark yaratmanın mutluluğunu taşıyor Müjde Hatay. Sadece çiçekleri hazırlamakla kalmıyor, onları tek tek kendisi teslim ediyor. Yani her demet çiçek, onun ellerinden geçip bir başka yüreğe umut taşıyor. “Yüküm ağır” diyor, “Ama ekmeğim için koşmak zorundayım. Çiçekler nasıl yeniden yeşeriyorsa, biz de bu topraklarda yeniden kök salıyoruz. Bu tezgâh hem ekmek kapım hem de umut kaynağım oldu” diyen Müjde Hatay’ın çabası, depremle sarsılan Hatay’da diğer kadınlara örnek teşkil ediyor. Bugün, depremin izlerini silmeye çalışan bir şehirde, Müjde Hatay gibi kadınlar; sadece emekleriyle değil, inançları ve dirayetleriyle de bölgenin dayanışma ruhuna ışık tutuyor. Onların mücadelesi, yıkıntıların arasından filizlenen hayata dair en güzel hikâyeleri oluşturuyor.

Zabıta memurundan örnek davranış: Kök hücre bağışı ile umut oldu

(İHA)-Adana'nın Kozan ilçesinde zabıta memuru olarak görev yapan, 36 kez de kan bağışında bulunan 34 yaşındaki Mücahit Akbaş, 2016 yılında gönüllü olduğu kök hücre bağışı ile kanser hastasına umut oldu. Donör uyumu yıllar sonra bir kanser hastasına uyan Akbaş, insanlara umut olmanın sevincini yaşadı, kendisi gibi herkesi de her 3 ayda bir Türk Kızılayı'na kan bağışında bulunmaya davet etti. Kozan Belediyesinde zabıta memuru olarak görev yapan evli ve 2 çocuk babası Mücahit Akbaş, 36 kez Türk Kızılayı'na kan bağışında bulundu. Kan bağışları nedeniyle Akbaş, gümüş, bronz ve altın madalya ile ödüllendirildi. 2016 yılında kan bağışı esnasında gönüllü olduğu kök hücre bağışı ise yıllar sonra bir kanser hastasına umut oldu. Bir kanser hastası ile kanının uyuşması üzerine kök hücre bağışı için Adana Şehir Hastanesinde tetkikleri yapılan Mücahit Akbaş büyük sevinç yaşadı. Bir haftalık tetkikler ve bağış sonrası ilçedeki görevine dönen Akbaş, mutluluğunu dile getirdi. İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamada bulunan gönüllü bağışçı Mücahit Akbaş, "36 kez kan bağışı bir kez kök hücre bağışında bulundum. Kızılay gümüş, bronz, altın ve teşekkür plaketi ile birçok kez ödüllendirdi. Her 3 ayda bir düzenli olarak kan bağışında bulunuyorum. Geçtiğimiz günlerde bir kanser hastası ile kök hücre bağışı ile kanın uyuştuğunu ve donör olup olmadığımı sordular. Büyük bir sevinç ve gururla kabul ettim. Adana’da 4 gün aşılama yaptılar ve ardından yeniden kan alındı. Çok mutluyum. Kök hücre bağışında bir sıkıntı olmuyor. Bir kök hücre bir kişiye umut olmak. Yüzde yüz uyuşma oldu. Gönüllü olmak kâfi. 2 ay sonra hastanın durumunu bilgi veriyorlar ama 2 yıl sonra da mail yoluyla duygularınızı anlatabiliyorsunuz" dedi. Bir kanser hastasına umut olmanın çok güzel olduğuna dikkat çeken Akbaş, "Herkesin bağışçı olmasını isterim. Umarım uyuşmanın sağlandığı kanser hastası kişi de iyi olur, mutlu ve huzurlu bir hayatı olur" diye konuştu.

Başkan Dündar: “Herkesin umudu Türkiye olmuş durumda”

(İLKHABER)- Osmangazi Belediyesi tarafından restore edildikten sonra üniversite öğrencileri için eğitim ve kültür merkezi haline dönüştürülen Şadırvanlı Han Eğitim Akademisi’nin Ekim, Kasım ve Aralık aylarını kapsayan ‘2023 yılı Güz Dönemi’ programı başladı. Bu programlar çerçevesinde düzenlenen “Dış Türkler ve Türkiye” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Başkan Dündar, Batı Trakya, Balkanlar, Orta Asya ve Orta Doğu’daki gelişmeler hakkına bilgi ve tecrübelerini aktardı. Konferansa; AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Adnan Kurtuluş’un yanı sıra, Tacikistan Dangara Belediye Başkanı İslomiddin Rahmon, belediye başkan yardımcıları ve vatandaşlar katıldı. “Sinsi bir politikayla Batı Trakya’daki azınlık yokluğa doğru gitti ve gidiyor” Türkiye’nin dünyadaki herkesin umudu olduğunu ifade eden Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Şuan uzun sistemli sinsi bir politikayla Batı Trakya’daki azınlık yokluğa doğru gitti ve gidiyor. Köyler ve şehirler boşalıyor. Orada istenilen amaca ulaşılmış oluyor. O bölgede kalsan orada yapacak bir işin yok, tarım yapsan onun için bir ortam yok, Türkiye bizlere her dönem sahip çıktı. Burada iş yapacak olanlara her türlü ortamı hazırladı. İnsanlarımız çalışkan üretim yaparak iş sahibi oldu. Kendini geliştirerek çocuklarını okutup bir yerlere geldi. Balkanlar karışık bölge coğrafyası zor. Bununla birlikte milliyetler çok karışık. O milliyetler sebebiyle o bölge her zaman dünya siyasetine yön veren yerler oldu. Bosna’da 50 yılda bir savaş olur, orada insanlar hep beraber yaşıyor ama savaş için bir sebep oluyor. Balkanlarda sürekli sıkıntılar var, Yunanistan demokrasi içinde insanları bir şekilde yok edip sindiriyor. Bulgaristan kominizim içinde kültürünü değiştirmiş durumda. Bu bölgede Müslüman Türkün üzerine oyunlar oynanarak Türklerin gelişmesinin ve ilerlemesinin önüne geçiliyor” dedi. “Tüm dünyanın gözü Orta Asya devletleri üzerinde” Batı Trakya’daki seçimlerde uygulanan politikayla milleti birbirine düşürdüklerini aktaran Dündar, “Bu seçimlerde öyle bir sistem uyguladılar ki köy muhtarlarını dahi listeye koydular. Karışıklık oldu millet birbirine düştü. Rusya, savaş halinde Orta Asya ile ilgilenemiyor. Tüm dünyanın gözü Orta Asya devletleri üzerinde buradaki devletlerle nasıl iş yapabiliriz diye mücadele veriyor. Biz Türk dünyası olarak kendimizi sınırlamıyoruz. Bizim gönül coğrafyamız var Türkiye sınırları Türkiye’den büyüktür. Türk dünyası, Balkanlar, gönül coğrafyası ve İslam âlemi hepsi buraya bakıyor. İsrail’in yaptığı katliama Avrupa’dan bir ses çıkmıyor. Buradaki katliama sadece Türkiye ses çıkartıp tepki gösteriyor. Herkesin umudu Türkiye olmuş durumda. İsrail hastaneyi bombalıyor. Burayı Hamas havaya uçurdu diye algı yapıyorlar. Bu algıyı Avrupa kamuoyunda yapıyor” şeklinde konuştu. Türkiye ve Bursa’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Tacikistan Dangara Belediye Başkanı İslomiddin Rahmon da Osmangazi Belediyesi’nin yaptığı örnek hizmetlere hayran kaldığını dile getirdi.

Mardin’de çiftçilerin yeni umudu fıstık

Adnan AVUKA MARDİN (İLKHABER) - Mardin ve çevresinde binlerce dönümlük alana fıstık ekimi yapıldı. Orman İşletme Müdürlüğü’nün destek ve denetiminde yapılan özel ağaçlandırma alanları gelecek için umut vaat ediyor. Mardin Orman İşletme Müdürlüğü’ne, özel ağaçlandırma kapsamında sunulan projeler destek bulunca, bölgede fıstık ekimi yaygınlaştı. Binlerce dönüme fıstık ekildi kırsal alanlarda düşük verimli araziler fıstık bahçelerine dönüştürüldü. Ovada ve kırsal alanlarda ekilen binlerce dönümlük fıstık fidesi ile ortaya yeni bir istihdam alanı ortaya çıktı. Gaziantep ve Siirt’ten getirilen 5 gözlü bir karış boyundaki aşı kalemleri 25 liraya kadar alıcı bulurken, aşılamada çalışan ustaların günlük kazancı ise bin lira dolayında. Verimi düşük arazilerine fıstık eken Mehmet Çelik, iki yaşına gelmiş fıstık fidelerini Siirt’ten getirdiği aşı ustalarına aşılatmaya başladığını söyledi. Kırsal alanlarda çiftçilerin, verimi düşük tarlalarda iyi yetişen fıstık fidelerine umut bağladıklarını kaydeden Çelik, “Savur’un İçören Köyü’nde, Orman İşletme Müdürlüğü’ne sunduğumuz proje onaylanınca fıstık bahçesi oluşturduk. Bu durum köylülerimize örnek teşkildi etti. Yüzlerce dönüm alana fıstık ekimi yapıldı. Desteklerini gördüğümüz Orman Bölge Müdürü Zeki Bayıcı ve Mardin Orman İşletme Müdürü Siyamet Kaya ve ekibine teşekkür ediyorum” dedi. Savur İlçesine bağlı Mahalle ve yerleşim birimlerinde doğal ortamda çok sayıda melengiç ağacı bulunduğuna dikkat çeken Çelik, Mardin Büyükşehir Belediyesi veya ilgili kurumlar tarafından servet değeri taşıyan melengiç ağaçlarına fıstık aşışı yapılması durumunda bir çok çiftçinin ekonomisine katkı olacağını belirtti.

Enkazlarda yeşeren bitkiler umuda büyüyor

Binlerce yapının yıkıldığı ve binlerce kişinin hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinin izleri silinmeye çalışılıyor. Enkazlar bir taraftan temizlenirken, diğer taraftan ağır hasarlı binaların yıkımı sürüyor. Yıkılan ve enkazı temizlenen binaların yerlerinde şimdi bitkiler yetişiyor. Adıyaman Atatürk Caddesi üzerinde bulunan enkazda filizlenen kabak ürün verirken, Gölbaşı Caddesi üzerindeki enkazda ise onlarca ayçiçeği açtı. Enkazlarda mısırdan güle, incir fidanından üzüm fidanına kadar birçok ürün yetişti. Enkazlarda birbirinden farklı bitkiler boy göstermeye başladı. Vatandaşlar, depremde Adıyaman’ın büyük kayıplar yaşadığını, ancak bu enkazlarda çıkan bitkilerin insanlara umudu gösterdiğini ifade etti.

Lösemi hastası çocuklara umut olmaya devam ediyor

Bayram BULUT- Ahmet AKDENİZ ADANA (İLKHABER) - Mavi Çocuk Utku Umut Işıkları Derneği Başkanı Kemal Yücel, lösemi çocukların durumlarına dikkat çekmek ve kök hücre ve organ bağışı konusunda toplumsal bilinci arttırmak amaçlı çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu yıl yeni bir rota belirleyen Kemal Yücel, ‘Her Pedal Bir Umut Olsun” diyerek 25 il, 5 bin kilometre yol gidecek. Adana’da 2013 yılında 6 yaşındaki oğlu Ali Utku Yücel’in buz pistinde düşüp başını çarpmasıyla hastaneye götüren Kemal Yücel, oğlunun beyninde tümör olduğunu öğrendi. Hastaneye yatırılan ve ameliyata alınan küçük Ali Utku bir ay boyunca yaşama tutunabildi. Hayatını kaybeden Ali Utku Yücel’in organlarını babası Kemal Yücel bağışladı. Bağışlanan organlar diğer hasta ve organ nakli bekleyen çocuklara umut oldu. Ali Utku’nun kalbi 2 yaşındaki melek Özcan’a nakledildi. Oğlu’nun kalbini başka bir çocukta dinleyen Kemal Yücel’in o hali görenleri duygulandırmıştı. Ama küçük Melek bir süre sonra yaşamını yitirdi. Yaşadıklarının ardından lösemi hastası çocuklara umut olabilmek için Mavi Çocuk Utku Umut Işıkları Derneği’ni kuran ve çeşitli farkındalık etkinlikleri düzenleyen Kemal Yücel, dernek faaliyetleri kapsamında çocukların hayatta kalmaları için canla başla mücadele etmeye başladı. Yüzlerce lösemi hastası çocuğa umut olarak uygun donör bulmayı başaran Yücel, maddi manevi lösemi hastası çocuklara destek vererek hayatta kalmalarını ve mutlu olmalarına yardımcı oldu. Çocukların sevgisini kazanan Yücel, sık sık seminer ve konferanslara katılarak bu önemli konu hakkında farkındalık yaratmaya devam ediyor. Kemal Yücel geçtiğimiz yıllarda lösemi hastası çocukların durumuna dikkat çekmek, kök hücre ve organ bağışı konusunda farkındalık yaratmak için ilk önce Adana’dan İstanbul’a kadar pedal çevirmişti. Ardından ise Yücel’in bir sonraki rotası ise Türkiye’yi kalp şeklinde bisikletiyle pedallamak olmuştu. Adana'dan başlattığı 10 bin kilometrelik bisiklet turu kapsamında çok sayıda il ve ilçeyi pedal çevirerek ziyaret eden Yücel, buralarda kök hücre bağışının önemini anlatmıştı. Farkındalık yaratmayı başaran Yücel, bazı çocuklarla eşleşen donörler de bulmuştu. Daha sonra pandemiye ve orman yangınlarına aldırış etmeyen Yücel birçok defa turlar düzenleyerek lösemi hastası çocuklara umut olmaya devam etmişti. Geçtiğimiz aylarda organ nakli bekleyen bir kişiye karaciğerini veren ve bu rağmen planladığı 3 bin 800 kilometrelik turunu iptal etmeyerek Adana’dan yola çıkan Kemal Yücel, sıcak havaya aldırış etmeden pedal çevirmiş ve turunu tamamlamıştı. Lösemi çocukların durumlarına dikkat çekmek ve kök hücre ve organ bağışı konusunda toplumsal bilinci arttırmayı hedefleyen Yücel, yolunun üzerindeki lösemili çocukları ve ailelerini ziyaret etmeyi de ihmal etmemişti. Son olarak ise Kemal Yücel, ‘Her Pedal Bir Umut Olsun’ diyerek tekrar farkındalık turuna çıkmaya hazırlanıyor. Kemal Yücel’in bu defaki rotası Çanakkale’den Adana olacak. Toplam 25 il gezecek olan Yücel, 5 bin kilometrelik mesafeyi pedallayacak. Bu önemli konuda kendisinin duyarsız kalamadığını ve herkesinde bir şekilde elini taşın altına koyması gerektiğini belirten Kemal Yücel, “Kök hücre ve organ bağışı konusunda toplumsal bilincin artması ve lösemi hastası çocuklara dikkat çekmek amacı ile bisiklet turları düzenlediğim bisiklet turlarıma bu kez Çanakkale'den Adana’ya ‘Her Pedal Bir Umut Olsun’ ‘Donör Ol Hayat Kurtar' adını verdiğim bisiklet turuma çıkacağım. Uygun ilik bulunamadığı için onlarca çocuğu kaybettik. Yüzlercesi daha kök hücre bekliyor. Hedefim 40 bin kök hücre bağışçısına ulaşmak. Anne- babalar kara toprak yerine evlatlarının saçlarını okşasın istiyorum” ifadelerini kullandı.

Depremde arama kurtarma çalışmalarına katılan Uşaklı itfaiyeciler kente döndü

UŞAK (AA) - MEHMET ÇALIK - Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay'ın Samandağ ilçesindeki arama kurtarma çalışmalarına katılan Uşak Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünde görevli 12 itfaiyeci Uşak'a geldi.Merkez üssü Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan depremlerin ardından Uşak Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünden 12 personel, Belediye Başkanı Mehmet Çakın koordinasyonunda Samandağ'daki arama kurtarma çalışmalarına katıldı.Zorlu görevden sonra Uşak'a dönenlerden İtfaiye Amiri Ramazan Duran, AA muhabirine Samandağ'a ulaştıklarında karşılaştıkları manzaranın şok edici olduğunu anlattı.Vakit kaybetmeksizin, aldıkları eğitim doğrultusunda enkazlarda arama kurtarma çalışmalarına başladıklarını vurgulayan Duran, şöyle konuştu:"Yüreğimiz parçalandı ama vazifemiz, görevimiz olarak elimizden ne geliyorsa son ana kadar mücadele verdik. Uşak ekibi ve diğer yardımcı olan gönüllülerle birlikte enkaz altından 37 kişiyi canlı olarak çıkarıp, sağlık ekiplerine teslim ettik. Umutların bittiği anda, bir tık, bir nefes bizi tekrar umutlara bağlıyordu. Var gücümüzle, bütün heyecanımızla, durmaksızın, yorulmak bilmeden o kişiye ulaşmak için çaba sarf ediyorduk. Biz can alıp vermiyoruz ama bir kişinin hayatta kalmasına vesile olmak bizim için gurur vesilesi."Depremden 132 saat sonra radyoloji teknisyeni Adil Cemali'yi enkaz altından sağ çıkardıklarını dile getiren Duran, "Son taş kalkana kadar umutlarımızı koruyacağız dedik orada arkadaşlarımızla birbirimize. Herkesin umutlarının bittiği bir anda biz bir babaya evladını sağ şekilde verdik. Bu bizim bütün yorgunluğumuzu aldı ve dünya kadar mutluluk verdi. O kadar kişinin hayatını kaybettiği bir ortamda bir kişinin hayata bağlanmasına tanık olmak bizim için onur vericiydi." dedi.- "Ölümlerin çoğu merdiven boşluklarında ve koridorlarda"Deprem sırasında "yaşam üçgeni" pozisyonu alan kişilerin kurtulma şanslarının yüksek olduğuna tanıklık ettiğini aktaran Duran, şunları kaydetti:"Canlı çıkardıklarımızın çoğu kendilerini koltuk kenarına almış, bizim bu hayat üçgeni dediğimiz yaşam üçgeni pozisyonunu alan insanlardı. Yatak olur, koltuk takımı olur genelde hayatta kalanlar bunlar. Bizim sürekli deprem tatbikatlarında söylediğimiz şeyleri uygulayanlar hayatta kalmış. Maalesef heyecanla, panikle kaçma yoluna gidenler... Genelde ölümlerin çoğu koridorlarda ve merdiven boşluklarında maalesef. Biz günlük tatbikatlarımızda yaptıklarımızı dikkate alırsak hayatta kalma oranımız o kadar artıyor. Biz bunu bizzat tecrübe ederek gördük. Kurtardığımız 37 kişiden en az 25'ini koltuk kenarında hayat üçgeni yapmış şekilde bulduk."- "Biz kahraman değiliz"İlçede yaşayan vatandaşların kendileri için çok özel bir yerde olduğuna değinen Duran, şöyle devam etti:"Oradaki halk bizi hiç göndermek istemedi. Kahramanlar gibi bizi uğurladılar. Biz kahraman değiliz. Biz naçizane elimizden geldiğince, gücümüzün yettiğince çalıştık ama onların gözünde kahramanız. Bu da, benim ve arkadaşlarım için ömür boyu gurur duyabileceğimiz bir iş. Bütün servetimizi, her şeyimizi ortaya dökelim oradaki insanların duasını almak, onların sevgisini kazanmak bizim için en büyük mutluluk oldu. Rabbim bir daha böyle olaylar yaşatmasın."İtfaiye eri Mehmet Çakın, enkaz altından bir canı daha kurtarmak için gece gündüz mücadele ettiklerini belirtti.Samandağ halkına teşekkür eden itfaiye eri Özkan Demir de "Hepsi bizim için birer aile oldu. Orada beraber yedik içtik. Acılarını paylaştık, mutluluklarını paylaştık. Hepsi benim için Uşaklı arkadaşlarım gibi birer aile oldu. Unutumayacağımız bir aile oldu. Devletimizin milletimizin başı sağ olsun. Zor bir sınav, zor bir süreç şu anda geçirdiğimiz. Allah’ın izniyle biz bunun da üstesinden geliriz. Herkese sabır diliyorum." dedi.

#Umut