TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Karbonmonoksit Zehirlenmesi Nedir?

Karbonmonoksit, renksiz, kokusuz ancak buna karşılık oldukça zehirli bir gazdır. Fosil yakıtların yanması ile açığa çıkan bu gaz çeşidi, solunması vücutta ciddi hasarlara yol açar.

Haber Giriş Tarihi: 05.01.2024 13:01
Haber Güncellenme Tarihi: 05.01.2024 14:03
Kaynak: Haber Merkezi
Karbonmonoksit Zehirlenmesi Nedir?

Karbonmonoksit, renksiz, kokusuz ancak buna karşılık oldukça zehirli bir gazdır. Fosil yakıtların yanması ile açığa çıkan bu gaz çeşidi, solunması vücutta ciddi hasarlara yol açar. Karbonmonoksit zehirlenmesi ise kan değerlerinde karbonmonoksit oluştuğunda meydana gelen ciddi bir sağlık problemidir. Kandaki oksijen miktarının düşük olması, akciğerlere ulaşan havanın karbonmonoksit gibi zehirli bir gaz olması zehirlenmenin yaşanmasına neden olur. Ciddi sağlık problemlerine neden olan bu olay anlaşıldığı andan itibaren tedavi edilmediler. Aksi takdirde kalıcı hasarlara hatta en kötü ihtimalle ölüme neden olur. Örneğin, kış aylarında kullanılan sobalarda bu zehirlenmelerine neden olabilir.Bunun yanında tahriş edici özelliğinin olmamasından dolayı fark edilmesi mümkün değildir. Zehirlenme durumlarında ciddi sağlık problemlerine yol açtığı için de sessiz katil olarak da adlandırılır. Bunun yanında yakıt yakan cihazlar da karbonmonoksit üretir. Bu kaynaklardan dolayı ortaya çıkan karbonmonoksit miktarı, genel olarak önemsiz miktardadır. Ancak kapalı veya yeterince havalanmayan alanlarda, karbonmonoksit tehlikeli seviyeleri çıkabilir. Yeterince havalandırılmayan otoparklarda uzun süre araçların çalıştırılması da ortamda karbonmonoksit birikmesine neden olur. Bu havanın solunması da zehirlenmelere neden olabilir. Ayrıca yangın sırasında da ortaya çıkan dumanın solunması karbonmonoksit zehirlenmesine yol açar.


 

KARBONMONOKSİT (CO) ZEHİRLENMESİ NASIL OLUŞUR?

Solunan hava, insan vücudunda öncelikli olarak akciğerlere ulaşır. Karbonmonoksit de solunum sırasında vücuda girdiği için öncelikli olarak akciğere geçer. Buradan da akciğerler aracılığıyla kana geçer. Kanda hemogloeebin adı verilen ve kan hücreleri içerisinde yer alan, dokulara oksijen taşımakla görevli maddeler vardır. Karbonmonoksit, hemoglobine oksijenden yaklaşık olarak 200 kat daha hızlı bağlanır. Bu bağlanma ve birleşme sonucunda karboksihemoglobin (COHb) oluşur. Bağlanma devam ettikçe vücutta bulunan oksijen miktarı azalır ve dokulara oksijen taşınamaz hale gelir. Oksijen zamanla karbonmonoksit ile yer değiştirmeye devam eder. Dokulara ve organlara oksijen taşınamadığından dolayı beyin, kalp ve diğer organlar zamanla çalışamaz hale gelir. Bu durum zehirlenmenin miktarına göre hastalıklara, ciddi zehirlenmelerde ise ölümlere neden olur. Zehirlenmenin önüne geçilebilmesinin en önemli yolu karbonmonoksit kaynağı bulunan ortamların yeterince havalandırılmasıdır. Aksi halde sağlık sorunlarının ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.Ancak rüzgarın ters yönlü esmesi ile birlikte soba borularından dumanın geriye üflemesi ve ev ortamına yayılmasına neden olarak etrafta bulunan kişilerin yoğun dumana maruz kalmasına neden olur. Soba zehirlenmesi belirtileri gösteren kişiler ise bir an önce hastaneye getirilerek tedavi altına alınmalıdır. Yoksa çok ciddi olumsuz durumlar ile karşı karşıya kalınabilir.

KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİ BELİRTİLERİ NELERDİR?  

Karbonmonoksit zehirlenmelerinin en temel ve yaygın belirtileri, baş ağrısı, mide bulantısı, yorgunluk ve nezle benzeri durumlardır. Diğer zehirlenmelerin birçoğunda ateşlenme de görülür ancak tipik olarak karbonmonoksit zehirlenmelerinde ateşlenme söz konusu değildir. Gaza maruz kalma miktarı ile maruz kalma süresi, belirtilerin düzeyinde etkili rol oynar. Ancak bu genel kanıdır ve her zaman bu durumun böyle olmadığının da bilinmesi gerekir.

Hafif düzeylerde karbonmonoksit gazına maruz kalındığında şu semptomlar ortaya çıkar:

  • Halsizlik, bitkinlik ve yorgunluk hissi,
  • Baş ağrısı,
  • Solunum güçlüğü ve nefes darlığı,
  • Mide bulantısı ve kusma,
  • Baş dönmesi ve göz kararması.
  • İleri düzey zehirlenmelerde ise daha ciddi belirtiler görülür. Bunlar şöyle sıralanabilir:
  • Baş dönmesi ve mide bulantısı sonucu oluşan kusma,
  • Sersemlik hali ve hareket etmekte zorlanma,
  • Kas koordinasyonunun zayıflaması veya kaybolması,
  • Bilincin kaybolması.
  • Tüm bu belirtiler sonucunda tedavi edilmeyen veya tedavide geç kalınan vakalarda ölüm de görülebilir. Hafif ve ciddi düzeyli zehirlenmelerin yanında akut ve kronik karbonmonoksit zehirlenmeleri de vardır. Bu hastalıkların belirtileri ise daha geniş bir skalaya yayılır. Akut karbonmonoksit zehirlenmelerinin yaygın belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
  • Yorgunluk, huzursuzluk ve nezle hali,
  • Şiddetli ve sürekli baş ağrısı,
  • Baş ağrısına eşlik eden baş dönmesi,
  • Unutkanlık,
  • Mide bulantısı ve takiben kusma,
  • Karın ağrısı,
  • Göğüs ağrısı ile çarpıntı,
  • Bitkinlik, uyuşukluk hali ve uyuklama,
  • Zihin bulanıklığı,
  • Dikkat eksikliği,
  • Ruh halinde değişmeler ve depresyon,
  • Hareket etme isteksizliği,
  • Nadir durumlarda halüsinasyon görme,
  • Huzursuzluk ve gerilim içinde olma hali,
  • Görme zayıflığı hatta kaybı,
  • İdrar ve dışkı tutma güçlüğü,
  • Nöbet geçirme ve bayılma,
  • Koma,
  • Solunum güçlüğü ve sonucunda ölüm.
  • Kronik karbonmonoksit zehirlenmesi, yapılan mesleklerinden dolayı ister istemez az miktarda ancak uzun süreli maruziyetler olarak tanımlanır. Bu meslek grupları içerisinde trafik polisleri, itfaiyeciler, kapalı garajlarda çalışanlar, boya temizleme işçileri, kalorifer dairesinde çalışanlar yer alır. Bu maruziyetlerden dolayı ortaya çıkan belirtilerin bazıları şu şekilde görülür:
  • Sürekli ve şiddetli baş ağrısı,
  • Halsizlik, bulantı ve kusma,
  • Şiddetli karın ağrıları,
  • Bilişsel işlevlerin zayıflaması ve kaybolması,
  • Uyuşmalar ve sersemlemeler,
  • Huzursuzluk, unutkanlık ve göz kararmaları,
  • Kişilik bozuklukları ve değişiklikleri,
  • Denge bozuklukları.

KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİ NASIL TEŞHİS EDİLİR?  

Zehirlenme belirtilerini fark ettiğiniz anda itibaren hemen bulunduğunuz ortamdan dışarı çıkarak hava almanız gerekir. Ardından kendinizi daha kötü hissetmeden size en yakın sağlık kuruluşuna giderek, doktor desteği almalısınız. Doktorlar hastanın öyküsünü dinledikten sonra zehirlenmenin teşhis edilmesi için kan örneği alır. Kandaki değerlere bakarak, karbonmonoksit gazının etkilerinin yoğun olduğu görülürse hastanın zehirlenme yaşadığı tespit edilir. Uygun tedavi yöntemleri ile hastaya gerekli müdahaleler yapılır.

KARBONMONOKSİT (SOBA) ZEHİRLENMESİNDE İLKYARDIM  

  • Zehirlenen bir kişiye yardım eden kişi, kendisini de korumalıdır.
  • Camlar açılmalı ya da kırılmalıdır.
  • Kişi hızla ortamdan uzaklaştırılmalı, açık havaya çıkılmalıdır
  • Acil Yardım Servisi (112 Hızır Acil) aranmalıdır
  • Açık havaya çıkıldığında ya da tehlikeden uzaklaşıldığında, ağız ve burun temizlenmeli, nefes alıp vermesi durmuşsa, suni solunuma( Temel Yaşam Desteğine) başlanmalıdır. İlkyardım yapacak kişinin öncelikle kendisini de, karbonmonoksit dumanından koruması gerekir. Camlar açılmalı ya da kırılmalı, elektrik düğmelerinden kesinlikle uzak durulmalı ve zehirlenen kişi o ortamdan hızla uzaklaştırılarak açık havaya çıkarılmalıdır. Açık havaya çıkıldığında ya da tehlikeden uzaklaşıldığında, ağız ve burun temizlenmeli, zehirlenen kişinin nefes alıp vermesi durmuşsa, suni solunuma başlanmalıdır."

KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİ ÖNLEMLERİ NELERDİR?

  • Basit önlemler, karbonmonoksit zehirlenmesini önlemeye yardımcı olabilmektedir.
  • Ev ve iş yerlerinde doğal gaz ile kullanılan cihazların her yıl bakımlarını yaptırarak iyi durumda oldukları kontrol edilmeli.
  • Arabanızı çalıştırmadan önce garaj kapısını açın. Arabanızı asla garajınızda çalışır durumda bırakmayın.
  • Doğalgaz cihazlarına yeterli oksijen sağlanmalıdır. Pencerelerden içeriye oksijen girecek açıklıkların olması önemlidir. Bunlar hiçbir zaman kapatılmamalıdır. Cihazın içerisine hava girişi sağlayan kısmın bloke edilmemesi gereklidir. Soba yakılan odalar sık sık havalandırılmalıdır.
  • Bacalar dışarıya kaçak olmayacak şekilde bağlanmalıdır. Dışarıya kadar metal bir boruyla kaçak olmayacak şekilde bağlanmalıdır. Bacaların ve boruların temiz ve açık olması garanti altına alınmalıdır.
  • Şofbenler standartlara uygun olmalı, oksijen yetersizliği olduğunda kendiliğinden sönen tipte olanlar seçilmelidir. En iyisi havadar mekanlara yerleştirilmesidir.
  • Yakıtla çalışan alan ısıtıcılarını, yalnızca biri uyanıkken ve cam, pencere açıkken kullanmaya özen gösterilmelidir.

Kaynak: Haber Merkezi

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.