Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Zirvesi için Washington DC'ye geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere ABD’nin başkenti Washington DC’ye geldi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Andrews Askeri Hava Üssü'nde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Sedat Önal, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve diğer ilgililer karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı Çağatay Özdemir ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan da Washington'a geldi.

NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi kapsamında devlet ve hükümet başkanları toplantısına katılacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün NATO'nun 75. Yıl Anma Etkinliği'ne iştirak edecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı devlet ve hükûmet başkanlarıyla ikili görüşmeler de gerçekleştirecek.

Erdoğan, zirve öncesinde yaptığı açıklamalarda önemli konuları vurguladı.

Erdoğan, zirvede NATO'nun caydırıcılık ve savunma yapılanmasını güçlendirme, müttefiklerin imkan ve kabiliyetlerini artırma amacıyla istişarelerde bulunacaklarını belirtti. Ayrıca terörle mücadele, savunma sanayisi ticareti ve bölgesel güvenlik konularının ele alınmasının önemine değindi.

TÜRKİYE'NİN NATO İÇİNDEKİ ROLÜ

Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin NATO'nun misyonlarına en fazla katkı sağlayan ilk beş müttefikten biri olarak karada, denizde ve havada geliştirdiği kabiliyetlerle NATO'nun belkemiği ülkelerinden biri olduğunu vurguladı. Ayrıca Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne olan desteğini ve NATO'nun bu konudaki ilkeli duruşunu koruma kararlılığını dile getirdi.

BÖLGESEL VE ULUSLARARASI KONULAR

Erdoğan, Filistin halkına yönelik devam eden katliamları ve Gazze'deki durumu uluslararası camianın dikkatine sunarak, İsrail'e karşı adil ve kalıcı barışın tesis edilmeden küresel barışın mümkün olamayacağını vurguladı. Ayrıca terör tehditlerinin arttığı bir dönemde NATO'nun öneminin arttığını ve ortak değerlerin önemli bir testten geçtiğini ifade etti.