TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Formaliteden yapılan nikah akdi geçerli olur mu?

Yazının Giriş Tarihi: 12.02.2024 17:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.02.2024 17:49

Formaliteden yapılan nikah akdi geçerli olur mu?  

     Evlenmek mutluluk ve kalıcılık üzerine kurulmalıdır. Dahası bu evlilik akdi yapılırken belli bir sure için yapılmamalıdır. Belli bir zamana dayalı olarak yapılan evlilik akdi muta akdi olduğundan caiz değildir. Dolayısıyla şehevi hisleri tatmin etmek veya dünyevî menfaatler sağlamak gibi maksatlarla, geçici evlilik, dinen caiz değildir. Evlilik gibi, yuva kurmanın ve neslin devamını sağlayan kutsal bir akdin basit çıkarlara alet edilmesi dinen doğru olmayan bir davranıştır.  

      Buna göre maddî bir menfaat elde etmek için veya Avrupa’nın bir ülkesinde oturma izni almak için veya işçi olabilmek için anlaşmalı evlilik yapmak dinen caiz değildir. Ama ortada böyle bir niyet yoksa yani temiz halisane duygularla evlenmeye karar verilmiş ise bir sakınca yoktur.  

 

İslam taşıyıcı anneliği niçin caiz görmemektedir?     

    Doğacak çocuk öz annesi olmayan bir başka kadının rahminde büyüdüğünden soy karışmasına neden oluyor. Bu nedenle taşıyıcı annelik dinen uygun değildir. Ayrıca, kocası dışında yabancı bir erkekten alınan sperm ile bir kadının gebeliğinin sağlanmasına yönelik "sperm bankası" yöntemiyle hamile kalınmasının da "insanlık duygularını rencide etmesi ve zina unsurlarını taşıması" sebebiyle caiz değildir. 

     Kadın veya erkekteki bir kusur sebebiyle, gebeliğin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı hallerde tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmada herhangi bir sakınca yoktur. Ancak bunun da belli şartları vardır. Döllendirilecek yumurta ve spermin, nikahlı eşlere ait olması ve döllenmiş olan yumurtanın, başka bir kadının rahminde değil yumurta sahibi annenin rahminde gelişmesi gerekiyor. Ayrıca bu işlemin, gerek anne-babanın; gerekse doğacak çocuğun ruhî ve akli sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisinin olmayacağının tıbben sabit olması koşulu ile caizdir. 

      Bu şartlar sağlandığı takdirde normal yoldan anne olması mümkün olmayan evli kadınların, çeşitli tıbbi yollarla gebeliklerinin sağlanmasında, İslâmi hükümler açısından herhangi bir sakınca yoktur. 

 

 

Şaka ile yalan söylemek caiz mi? 

      Yalan, İslam'ın yasakladığı büyük günahlardan birisidir. Yalanın şakası da ciddisi de yasak ve haramdır.  

       Sevgili peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır: “insanları güldürmek için yalan söyleyen kişiye yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun” (Ebu Davud, "Edeb", 40.) 

    Bu hadislerden hareketle şaka ile de olsa yalan söylemek caiz değildir. Yalan ancak şu üç yerde söylenebilir. 

1-Karı kocanın arasını düzeltmek, 

2-Arası bozulan iki kişinin arasını düzeltmek, 

3- Savaşta düşmanı mağlup edebilmek için. 

 

Kişi ismini değiştirirse mevlit okutmak zorunda mı? 

      Kişi sahip olduğu isimden memnuniyetsizlik duyuyorsa yeni bir isim almasında bir sakınca yoktur.  Bunun için ezan okumak, kurban kesmek veya mevlit okutmak gibi herhangi bir merasimi düzenlemeye de gerek yoktur. 

       Peygamberimizin, isimlerini değiştirdiği sahabelere bu tür bir merasim yaptırdığı bilinmemektedir. Ancak yine de ezan okumak, mevlit okutmak veya kurban kestirmek isterse dinen bir sakıncası yoktur. 

 

Günün Ayeti 

 Allah'ın rızkından yiyin ve için de bozgunculuk ve saldırganlık yaparak yeryüzünü fesada vermeyin. 

 Bakara, 2/60. 

 

Günün Hadisi 

“Bir kimse güzelce abdest alır, sırf namaz için camiye giderse, camiye varıncaya kadar atmış olduğu her adıma mukabil bir derece yükselir ve bir günahı silinir.”  

Ebû Davud, “Salât,” 8. 

 

Günün Sözü 

Hayat çatısız bir okuldur. 

 

Günün Duası 

Allah’ım bizi yolundan ve rızandan ayırma 

 

Bunları biliyor muyuz? 

Âlemiervah Nedir? 

Ruhlar âlemi, insanın dünyaya gelmeden önce ve öldükten sonra ruhunun bulunduğu ve varlığı duyu organlarıyla kavranamayan âlem demektir. 

Günün Nüktesi 

Ölüm ve Temenni… 

Enes bin Mâlik radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: 

“Başına bir musibet geldi diye hiç biriniz ölümü temenni etmesin. Mutlaka böyle bir şey temenni etmek zorunda kalırsa: ‘Allahım, benim için yaşamak hayırlı olduğu sürece beni yaşat, hakkımda ölüm hayırlı olduğu zaman da beni öldür’ desin.” 

Buhârî, “Merdâ”, 19. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.