Türkiye’de sürücü alışkanlıkları üzerine yapılan son araştırmada Adana’nın ilk 5 kötü şehir arasına girmesi, doğrusu kimseyi çok da şaşırtmadı.
Çünkü Adana trafiği, uzun zamandır bu şehrin sokaklarında yaşayan herkesin bildiği bir gerçeği yeniden hatırlattı: Direksiyon başına geçince, biz Adanalıları tutabilene aşk olsun!
Sakarya’nın birinci olduğu listede Adana’nın beşinci sırayı alması, belki “İyi ki ilk üçte değiliz” diye sevindirdi ama bu tabloya yakından bakınca durum pek de iç açıcı değil.
Zira şehrin neredeyse her mahallesinde aynı manzarayı görmek mümkün:
Dar ara sokakları yarış pistine çeviren sürücüler…
Korna yerine siren takacak kadar agresif tepkiler…
Kırmızı ışığı bir öneri, emniyet şeridini ise boş kaldığı için kullanılabilir bir alan sananlar…
Adanalı, acelecidir. “Bir an önce yetişeyim”, “Bir zahmet kenara çekiver”, “Durma, yürü!” gibi refleksler genetik koda işlemiş gibidir.
Sabırsızlık, riskli manevralar ve yüksek hız…
Üstelik bir de buna “Beni soldan geçemez” yarış psikolojisi eklenince tablo tamamlanıyor.
TOPLU TAŞIMA ŞOFÖRLERİNE SÖYLENECEK SÖZ KALMADI!
Adana’nın trafiğinde bir kural daha var: “Ses yükseldikçe haklılık artar.”
Korna sesi, camdan çıkarılan kol, sert bakışlar…
Hepsi bir iletişim biçimi, hatta çoğu zaman yola dahil olmayan yayayı bile tedirgin eden bir sahne.
Ancak unutulan önemli bir gerçek var:
Trafikte herkesin bir hayata yetişmeye çalıştığı.
Kimse sabah evden “Birinin kornasına sinirleneceğim” diye çıkmıyor.
Fakat davranışlarımız, ortaya tam da böyle bir şehir manzarası çıkarıyor.
DENETİM VE CEZA ŞART!!
Adana’nın yoğun araç trafiği son yıllarda iyice arttı. Bu artışa karşılık trafik bilinci aynı hızla yükselmediği için, ortaya böyle bir liste çıkması aslında kaçınılmazdı.
Bu şehirde, artık daha fazla eğitim, farkındalık çalışması ve denetim şart.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Adana trafiğinde alarm zilleri!
Fatma AKÇAY
Türkiye’de sürücü alışkanlıkları üzerine yapılan son araştırmada Adana’nın ilk 5 kötü şehir arasına girmesi, doğrusu kimseyi çok da şaşırtmadı.
Çünkü Adana trafiği, uzun zamandır bu şehrin sokaklarında yaşayan herkesin bildiği bir gerçeği yeniden hatırlattı: Direksiyon başına geçince, biz Adanalıları tutabilene aşk olsun!
Sakarya’nın birinci olduğu listede Adana’nın beşinci sırayı alması, belki “İyi ki ilk üçte değiliz” diye sevindirdi ama bu tabloya yakından bakınca durum pek de iç açıcı değil.
Zira şehrin neredeyse her mahallesinde aynı manzarayı görmek mümkün:
Dar ara sokakları yarış pistine çeviren sürücüler…
Korna yerine siren takacak kadar agresif tepkiler…
Kırmızı ışığı bir öneri, emniyet şeridini ise boş kaldığı için kullanılabilir bir alan sananlar…
Adanalı, acelecidir. “Bir an önce yetişeyim”, “Bir zahmet kenara çekiver”, “Durma, yürü!” gibi refleksler genetik koda işlemiş gibidir.
Sabırsızlık, riskli manevralar ve yüksek hız…
Üstelik bir de buna “Beni soldan geçemez” yarış psikolojisi eklenince tablo tamamlanıyor.
TOPLU TAŞIMA ŞOFÖRLERİNE SÖYLENECEK SÖZ KALMADI!
Adana’nın trafiğinde bir kural daha var: “Ses yükseldikçe haklılık artar.”
Korna sesi, camdan çıkarılan kol, sert bakışlar…
Hepsi bir iletişim biçimi, hatta çoğu zaman yola dahil olmayan yayayı bile tedirgin eden bir sahne.
Ancak unutulan önemli bir gerçek var:
Trafikte herkesin bir hayata yetişmeye çalıştığı.
Kimse sabah evden “Birinin kornasına sinirleneceğim” diye çıkmıyor.
Fakat davranışlarımız, ortaya tam da böyle bir şehir manzarası çıkarıyor.
DENETİM VE CEZA ŞART!!
Adana’nın yoğun araç trafiği son yıllarda iyice arttı. Bu artışa karşılık trafik bilinci aynı hızla yükselmediği için, ortaya böyle bir liste çıkması aslında kaçınılmazdı.
Bu şehirde, artık daha fazla eğitim, farkındalık çalışması ve denetim şart.