Bayramlar, toplumun manevi harcını karan, unutulmaya yüz tutmuş değerleri yeniden canlandıran özel zamanlardır. Ancak son yıllarda bayramlar çoğu insan için yalnızca bir tatil aralığı, kaçış fırsatı haline geldi. Oysa bizler, büyüklerimizin dizinin dibinde büyüdük; onların duasıyla, nasihatiyle yolumuzu bulduk. Şimdi sıra bizde: Büyüklerimizi bayramlarda hatırlamak, sadece gelenek değil, insanlık görevidir.
Kimi zaman bir köy evinde, kimi zaman apartman dairesinde sessizce oturan anneanneler, dedeler, teyzeler ve amcalar… Bayram sabahı kapılarının çalınmasını bekleyen, gözleri yolda, kulakları telefonda kalan büyükler… Onlar hâlâ bir “Bayramınız mübarek olsun evladım” cümlesini söyleyebilmek için umutla bekliyor. Onlar için en güzel hediye, bir sıcak el, bir samimi sarılış.
Unutmayalım
Kalabalık sofralar, şekerli ikramlar, çocuk kahkahaları, bayram tebessümleri… Bunların hepsi büyüklerimizin dualarında saklıdır. Onları unutarak bayramın ruhunu da kaybederiz. Ziyaret edemiyorsak bile bir telefon, bir görüntülü arama bile yüreklerini ferahlatır.
Bayramlar, kimsesizleri kimsesiz olmaktan çıkaran günlerdir. Yaşlılarımızı sadece geçmişin anı defterinde değil, bugünün kıymetlileri olarak görelim. Çünkü onların duaları, bugünümüzü ve yarınımızı aydınlatan ışıktır.
Bu bayram, bir kişiyi mutlu edebiliriz.
Bir büyük…
Bir anne…
Bir dede…
Bir yalnız kalmış komşu…
Ayrıca küslüklerin, dargınlıkların son bulması için bayram bir fırsat olabilir. Bir adım atarak küslüklere son verebilirsiniz...
Kapısını çalalım, gözlerini güldürelim. Çünkü bayram budur: Hatırlamak ve hatırlanmak.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bayramda büyüklerimizi unutmayalım
Fatma AKÇAY
Bayramlar, toplumun manevi harcını karan, unutulmaya yüz tutmuş değerleri yeniden canlandıran özel zamanlardır. Ancak son yıllarda bayramlar çoğu insan için yalnızca bir tatil aralığı, kaçış fırsatı haline geldi. Oysa bizler, büyüklerimizin dizinin dibinde büyüdük; onların duasıyla, nasihatiyle yolumuzu bulduk. Şimdi sıra bizde: Büyüklerimizi bayramlarda hatırlamak, sadece gelenek değil, insanlık görevidir.
Kimi zaman bir köy evinde, kimi zaman apartman dairesinde sessizce oturan anneanneler, dedeler, teyzeler ve amcalar… Bayram sabahı kapılarının çalınmasını bekleyen, gözleri yolda, kulakları telefonda kalan büyükler… Onlar hâlâ bir “Bayramınız mübarek olsun evladım” cümlesini söyleyebilmek için umutla bekliyor. Onlar için en güzel hediye, bir sıcak el, bir samimi sarılış.
Unutmayalım
Kalabalık sofralar, şekerli ikramlar, çocuk kahkahaları, bayram tebessümleri… Bunların hepsi büyüklerimizin dualarında saklıdır. Onları unutarak bayramın ruhunu da kaybederiz. Ziyaret edemiyorsak bile bir telefon, bir görüntülü arama bile yüreklerini ferahlatır.
Bayramlar, kimsesizleri kimsesiz olmaktan çıkaran günlerdir. Yaşlılarımızı sadece geçmişin anı defterinde değil, bugünün kıymetlileri olarak görelim. Çünkü onların duaları, bugünümüzü ve yarınımızı aydınlatan ışıktır.
Bu bayram, bir kişiyi mutlu edebiliriz.
Bir büyük…
Bir anne…
Bir dede…
Bir yalnız kalmış komşu…
Ayrıca küslüklerin, dargınlıkların son bulması için bayram bir fırsat olabilir. Bir adım atarak küslüklere son verebilirsiniz...
Kapısını çalalım, gözlerini güldürelim. Çünkü bayram budur: Hatırlamak ve hatırlanmak.
Mutlu bayramlar.
Kalbinizin bayram olduğu günleriniz bol olsun.