Kurban Bayramı’nın arifesinde, milyonlarca evde hummalı bir hazırlık, sokaklarda ise tatlı bir telaş var. Kimisi valizini hazırlıyor sevdiklerine kavuşmak için, kimisi evini düzenliyor misafir ağırlayacak olmanın heyecanıyla. Büyükler çocuklara harçlık hesaplıyor, küçükler ise yeni bayramlıklarını giyme anını sabırsızlıkla bekliyor.
Kurban Bayramı, sadece bir dini vecibenin yerine getirildiği değil, aynı zamanda paylaşmanın, hatırlamanın ve bir araya gelmenin bayramı.
Kurbanın etinden çok anlamı paylaşılıyor; sofralarda, sokak aralarında, komşu kapılarında... Her lokmada bir merhamet, her sarılmada bir özlem gizli.
Yarın sabah, yine camiler dolacak. Bayram namazından çıkanlar birbirine sarılacak. “Bayramın mübarek olsun” denilecek ama o cümle, aslında çok daha fazlasını ifade edecek: Seni özledim, iyi ki varsın, birlikte olmak ne güzel...
Bayram sadece kurban kesmek değil; kırgınlıkları kurban etmek, kalpleri onarmaktır da aynı zamanda. Belki uzun süredir aramadığımız bir akrabayı aramak, küskün olduğumuz bir dosta mesaj atmak için de bir fırsattır bu günler. Çünkü bayram, bahanedir. İyiliğe, barışa, muhabbete...
Unutmayalım: Kurban Bayramı’nın ruhu, sadece kasap bıçaklarının değil, yüreklerdeki bencilliğin de kesilmesini ister. Paylaşmak, bölüşmek, affetmek ve hatırlamak içindir bu bayram.
Yarın sabah, kimimiz sevdiklerimizin yanında uyanacak, kimimiz sevdiklerimize hasret. Ama hepimiz aynı duayı edeceğiz: “Allah kabul etsin.” Çünkü bu cümle de, belki bu toprakların en sade, en derin, en içten cümlesidir.
Hayırlı bayramlar.
Bayramın sonu huzur, sofralar bereket, yollar ise kavuşmalarla dolu olsun.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fatma AKÇAY
Hatırlamanın ve bir araya gelmenin bayramı
Kurban Bayramı’nın arifesinde, milyonlarca evde hummalı bir hazırlık, sokaklarda ise tatlı bir telaş var. Kimisi valizini hazırlıyor sevdiklerine kavuşmak için, kimisi evini düzenliyor misafir ağırlayacak olmanın heyecanıyla. Büyükler çocuklara harçlık hesaplıyor, küçükler ise yeni bayramlıklarını giyme anını sabırsızlıkla bekliyor.
Kurban Bayramı, sadece bir dini vecibenin yerine getirildiği değil, aynı zamanda paylaşmanın, hatırlamanın ve bir araya gelmenin bayramı.
Kurbanın etinden çok anlamı paylaşılıyor; sofralarda, sokak aralarında, komşu kapılarında... Her lokmada bir merhamet, her sarılmada bir özlem gizli.
Yarın sabah, yine camiler dolacak. Bayram namazından çıkanlar birbirine sarılacak. “Bayramın mübarek olsun” denilecek ama o cümle, aslında çok daha fazlasını ifade edecek: Seni özledim, iyi ki varsın, birlikte olmak ne güzel...
Bayram sadece kurban kesmek değil; kırgınlıkları kurban etmek, kalpleri onarmaktır da aynı zamanda. Belki uzun süredir aramadığımız bir akrabayı aramak, küskün olduğumuz bir dosta mesaj atmak için de bir fırsattır bu günler. Çünkü bayram, bahanedir. İyiliğe, barışa, muhabbete...
Unutmayalım: Kurban Bayramı’nın ruhu, sadece kasap bıçaklarının değil, yüreklerdeki bencilliğin de kesilmesini ister. Paylaşmak, bölüşmek, affetmek ve hatırlamak içindir bu bayram.
Yarın sabah, kimimiz sevdiklerimizin yanında uyanacak, kimimiz sevdiklerimize hasret. Ama hepimiz aynı duayı edeceğiz: “Allah kabul etsin.” Çünkü bu cümle de, belki bu toprakların en sade, en derin, en içten cümlesidir.
Hayırlı bayramlar.
Bayramın sonu huzur, sofralar bereket, yollar ise kavuşmalarla dolu olsun.