Özellikle Ayvalı Barajı’nda doluluk yüzde 1’e gerileyerek şehrin içme suyu için alarm verilmesine yol açtı. Depremlerin de yer altı su kaynaklarını olumsuz etkilediğini belirten uzmanlar, mevcut barajlara takviye yapılmasına rağmen riskin devam ettiğine dikkat çekiyor.
Isparta’da Kovada Gölü, son yılların en kurak dönemini yaşıyor. Yüzlerce canlıya ev sahipliği yapan göl, suların çekilmesiyle ekosistem dengesini kaybetme noktasına geldi.
Bern Sözleşmesi ve IUCN listelerinde yer alan birçok türün yaşam alanı tehlikede. Göl, sadece su kaynağı olarak değil, doğal yaşam alanı olarak da kritik önem taşıyor.
Kırklareli’nde ise Taşlık Göleti kurudu, çatlaklar oluştu ve hayvanların sulama ihtiyacı için kullanılan kaynak tamamen yok oldu.
Daha önce Babaeski’de Müsellim ve Oruçlu Göletleri’nde yaşanan felaketler, durumun vahametini gösteriyor.
Kuraklık yalnızca su kaynaklarını değil, ülkemizin ekosistemini ve tarımını da tehdit ediyor.
Barajlar, göller ve göletler kurudukça, canlı yaşamı tehlikeye giriyor, şehirlerin içme suyu ihtiyacı artıyor. Yetkililerin acil önlemler alması ve vatandaşların tasarruflu su kullanması artık bir zorunluluk.
Bu tablo, hepimize bir uyarı niteliğinde: Su, her şeyin temelidir. Bugün önlem alınmazsa yarın ne barajlar ne göller ne de doğal yaşam var olacak.
Doğayı korumak, sadece bugünün değil, geleceğin de sorumluluğudur.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kuraklık alarm veriyor!
Fatma AKÇAY
Türkiye’de kuraklık etkisini giderek artırıyor. Kahramanmaraş’tan Isparta’ya, Kırklareli’den Marmara’ya kadar barajlar, göller ve göletler alarm veriyor.
İçme suyu kaynakları hızla azalıyor, tarım ve hayvancılık tehlike altında, canlı yaşamı tehdit altında.
Kahramanmaraş’ta Kartalkaya, Menzelet ve Ayvalı Barajı’nın doluluk oranları kritik seviyelere düştü.
Özellikle Ayvalı Barajı’nda doluluk yüzde 1’e gerileyerek şehrin içme suyu için alarm verilmesine yol açtı. Depremlerin de yer altı su kaynaklarını olumsuz etkilediğini belirten uzmanlar, mevcut barajlara takviye yapılmasına rağmen riskin devam ettiğine dikkat çekiyor.
Isparta’da Kovada Gölü, son yılların en kurak dönemini yaşıyor. Yüzlerce canlıya ev sahipliği yapan göl, suların çekilmesiyle ekosistem dengesini kaybetme noktasına geldi.
Bern Sözleşmesi ve IUCN listelerinde yer alan birçok türün yaşam alanı tehlikede. Göl, sadece su kaynağı olarak değil, doğal yaşam alanı olarak da kritik önem taşıyor.
Kırklareli’nde ise Taşlık Göleti kurudu, çatlaklar oluştu ve hayvanların sulama ihtiyacı için kullanılan kaynak tamamen yok oldu.
Daha önce Babaeski’de Müsellim ve Oruçlu Göletleri’nde yaşanan felaketler, durumun vahametini gösteriyor.
Kuraklık yalnızca su kaynaklarını değil, ülkemizin ekosistemini ve tarımını da tehdit ediyor.
Barajlar, göller ve göletler kurudukça, canlı yaşamı tehlikeye giriyor, şehirlerin içme suyu ihtiyacı artıyor. Yetkililerin acil önlemler alması ve vatandaşların tasarruflu su kullanması artık bir zorunluluk.
Bu tablo, hepimize bir uyarı niteliğinde: Su, her şeyin temelidir. Bugün önlem alınmazsa yarın ne barajlar ne göller ne de doğal yaşam var olacak.
Doğayı korumak, sadece bugünün değil, geleceğin de sorumluluğudur.
Görseller Anadolu Ajansına aittir.