Adana'da trafik cezası bilmecesi: İki ayrı mahkemeden birbirine zıt kararlar
Adana'da trafik cezası bilmecesi: İki ayrı mahkemeden birbirine zıt kararlar
Adana'da genel kolluk görevlilerince kesilen trafik cezalarına yapılan itirazlar, yargıda görüş ayrılığına neden oldu. Aynı ilde görev yapan iki farklı Sulh Ceza Hakimliği, benzer dosyalarda taban tabana zıt hükümler verdi. Avukat Nazan Akça Subaşı, durumu "hukuk garabeti" olarak nitelendirdi.
Haber Giriş Tarihi: 18.12.2025 10:22
Haber Güncellenme Tarihi: 18.12.2025 10:25
Kaynak:
AA
Adana adliyesinde, trafik denetimleri ve kesilen idari para cezalarına ilişkin dikkat çekici bir hukuki belirsizlik yaşanıyor. Trafik polisi haricindeki polis memurlarını kapsayan "genel kolluk" tarafından tutulan tutanakların geçerliliği konusunda, farklı Sulh Ceza Hakimliği daireleri farklı içtihatlar ortaya koydu.
İLK KARAR: "DELİL OLMASA DA GEÇERLİ"
Tartışmaların fitilini ateşleyen son olayda, emniyet kemeri takmadığı gerekçesiyle ceza yiyen bir vatandaş mahkemeye başvurdu. Vatandaş, kendisine kesilen trafik cezası ile ilgili herhangi bir kamera kaydı, radar tespiti veya fotoğraf gibi somut bir delil bulunmadığını öne sürerek cezanın iptalini istedi.
Ancak başvuruyu değerlendiren Adana 3. Sulh Ceza Hakimliği, genel kolluk tarafından düzenlenen tutanağın "aksi ispatlanana kadar geçerli resmi belge" statüsünde olduğunu belirterek, görsel kanıt olmamasına rağmen itirazı reddetti ve cezayı onadı.
EKİM AYINDAKİ KARAR: "YETKİSİZ İŞLEM"
Bu kararın aksine, geçtiğimiz Ekim ayında Adana 6. Sulh Ceza Hakimliği çok farklı bir emsal karara imza atmıştı. Hatalı park nedeniyle genel kolluk tarafından yazılan 993 TL'lik cezayı değerlendiren mahkeme, ‘Genel kolluk görevlileri trafik cezası kesemez. Trafik cezası, sadece bu işin eğitimini almış trafik polisleri tarafından kesilir' diyerek cezayı iptal etmişti.
AVUKAT SUBAŞI: "HUKUKİ GÜVENİLİRLİK ZEDELENİYOR"
Aynı adliyeden çıkan bu iki zıt karar, hukukçuların da tepkisini çekti. Konuyu değerlendiren Avukat Nazan Akça Subaşı, yaşanan durumun vatandaş nezdinde güvensizlik oluşturduğunu savundu.
Kendi müvekkilinin davası ile son çıkan kararı kıyaslayan Subaşı, süreci şu sözlerle anlattı: "Konuyla ilgili Avukat Nazan Akça, "Benim 9 Ekim 2025 tarihinde kesilen cezaya itirazım Adana 6. Sulh Ceza Hakimliği'nde değerlendirilip ‘Genel kolluk bu konuda özel eğitim almadıysa' denilerek benim itirazım kabul edilip ceza iptal edildi. Ancak başka bir vatandaş kendisine kesilen ceza için Adana 3. Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurmuş ve itiraz ‘Genel kolluğun yazdığı ceza hukuken geçerlidir, Yargıtay 7.Ceza Dairesi'nin kararına göre genel kolluğun yazdığı ceza resmi belge hükmündedir ve resmi evrakın aksi ispatlanıncaya kadar geçerliliği vardır' denilerek reddedilmiştir. Vatandaşların ülkede hukuki olarak güvenilirlik hakkı var. Benim davam A mahkemesine düşerse olumlu, B mahkemesine düşerse olumsuz diye düşünmemeli"
"TAKDİR YETKİSİ KÖTÜYE KULLANILMIŞTIR"
Hukukun herkese eşit uygulanması gerektiğinin altını çizen Subaşı, mahkemelerin takdir yetkilerini kanunlar çerçevesinde kullanması gerektiğini belirtti.
Subaşı eleştirilerini şu ifadelerle sürdürdü: "Genel kolluk tarafından yazılan 2 ceza için bir vatandaşın cezası kabul edilirken başka bir vatandaşın davasına mahkeme ret veriyor. Burada takdir yetkisi biraz daha kötüye kullanılmıştır. Doğru bir karar olmamış"
Durumu "hukuk garabeti" olarak tanımlayan Avukat Akça, sözlerini şöyle noktaladı: "Biz hukuk devletinde yaşıyoruz ve hukuk herkese eşit ve adil uygulanmak zorunda. Hem eşitlik, hem de adalet hukuki güvenilirlik ilkesinin temellerinden bir tanesi. Ben bunlara hukuk garabeti diyorum. Genel kolluk tarafından yazılan 2 ceza için bir vatandaşın cezası kabul edilirken başka bir vatandaşın davasına mahkeme ret veriyor ve takdir yetkisi kullanılıyor. Mahkemelerin takdir yetkisi var ama takdir yetkisini sınırlayan kanunlardır. Burada takdir yetkisi biraz daha kötüye kullanılmıştır diye düşünüyorum. Doğru bir karar olmamış"
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Adana'da trafik cezası bilmecesi: İki ayrı mahkemeden birbirine zıt kararlar
Adana'da genel kolluk görevlilerince kesilen trafik cezalarına yapılan itirazlar, yargıda görüş ayrılığına neden oldu. Aynı ilde görev yapan iki farklı Sulh Ceza Hakimliği, benzer dosyalarda taban tabana zıt hükümler verdi. Avukat Nazan Akça Subaşı, durumu "hukuk garabeti" olarak nitelendirdi.
Adana adliyesinde, trafik denetimleri ve kesilen idari para cezalarına ilişkin dikkat çekici bir hukuki belirsizlik yaşanıyor. Trafik polisi haricindeki polis memurlarını kapsayan "genel kolluk" tarafından tutulan tutanakların geçerliliği konusunda, farklı Sulh Ceza Hakimliği daireleri farklı içtihatlar ortaya koydu.
İLK KARAR: "DELİL OLMASA DA GEÇERLİ"
Tartışmaların fitilini ateşleyen son olayda, emniyet kemeri takmadığı gerekçesiyle ceza yiyen bir vatandaş mahkemeye başvurdu. Vatandaş, kendisine kesilen trafik cezası ile ilgili herhangi bir kamera kaydı, radar tespiti veya fotoğraf gibi somut bir delil bulunmadığını öne sürerek cezanın iptalini istedi.
Ancak başvuruyu değerlendiren Adana 3. Sulh Ceza Hakimliği, genel kolluk tarafından düzenlenen tutanağın "aksi ispatlanana kadar geçerli resmi belge" statüsünde olduğunu belirterek, görsel kanıt olmamasına rağmen itirazı reddetti ve cezayı onadı.
EKİM AYINDAKİ KARAR: "YETKİSİZ İŞLEM"
Bu kararın aksine, geçtiğimiz Ekim ayında Adana 6. Sulh Ceza Hakimliği çok farklı bir emsal karara imza atmıştı. Hatalı park nedeniyle genel kolluk tarafından yazılan 993 TL'lik cezayı değerlendiren mahkeme, ‘Genel kolluk görevlileri trafik cezası kesemez. Trafik cezası, sadece bu işin eğitimini almış trafik polisleri tarafından kesilir' diyerek cezayı iptal etmişti.
AVUKAT SUBAŞI: "HUKUKİ GÜVENİLİRLİK ZEDELENİYOR"
Aynı adliyeden çıkan bu iki zıt karar, hukukçuların da tepkisini çekti. Konuyu değerlendiren Avukat Nazan Akça Subaşı, yaşanan durumun vatandaş nezdinde güvensizlik oluşturduğunu savundu.
Kendi müvekkilinin davası ile son çıkan kararı kıyaslayan Subaşı, süreci şu sözlerle anlattı: "Konuyla ilgili Avukat Nazan Akça, "Benim 9 Ekim 2025 tarihinde kesilen cezaya itirazım Adana 6. Sulh Ceza Hakimliği'nde değerlendirilip ‘Genel kolluk bu konuda özel eğitim almadıysa' denilerek benim itirazım kabul edilip ceza iptal edildi. Ancak başka bir vatandaş kendisine kesilen ceza için Adana 3. Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurmuş ve itiraz ‘Genel kolluğun yazdığı ceza hukuken geçerlidir, Yargıtay 7.Ceza Dairesi'nin kararına göre genel kolluğun yazdığı ceza resmi belge hükmündedir ve resmi evrakın aksi ispatlanıncaya kadar geçerliliği vardır' denilerek reddedilmiştir. Vatandaşların ülkede hukuki olarak güvenilirlik hakkı var. Benim davam A mahkemesine düşerse olumlu, B mahkemesine düşerse olumsuz diye düşünmemeli"
"TAKDİR YETKİSİ KÖTÜYE KULLANILMIŞTIR"
Hukukun herkese eşit uygulanması gerektiğinin altını çizen Subaşı, mahkemelerin takdir yetkilerini kanunlar çerçevesinde kullanması gerektiğini belirtti.
Subaşı eleştirilerini şu ifadelerle sürdürdü: "Genel kolluk tarafından yazılan 2 ceza için bir vatandaşın cezası kabul edilirken başka bir vatandaşın davasına mahkeme ret veriyor. Burada takdir yetkisi biraz daha kötüye kullanılmıştır. Doğru bir karar olmamış"
Durumu "hukuk garabeti" olarak tanımlayan Avukat Akça, sözlerini şöyle noktaladı: "Biz hukuk devletinde yaşıyoruz ve hukuk herkese eşit ve adil uygulanmak zorunda. Hem eşitlik, hem de adalet hukuki güvenilirlik ilkesinin temellerinden bir tanesi. Ben bunlara hukuk garabeti diyorum. Genel kolluk tarafından yazılan 2 ceza için bir vatandaşın cezası kabul edilirken başka bir vatandaşın davasına mahkeme ret veriyor ve takdir yetkisi kullanılıyor. Mahkemelerin takdir yetkisi var ama takdir yetkisini sınırlayan kanunlardır. Burada takdir yetkisi biraz daha kötüye kullanılmıştır diye düşünüyorum. Doğru bir karar olmamış"
Kaynak: AA