İzmir’deki Gediz Deltası’nın korunarak turizme kazandırılması amacıyla Doğa Derneği, TÜRSAB ve İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü temsilcileri sahada incelemelerde bulundu, deltadaki zengin biyoçeşitlilik ve ekoturizm potansiyeli yerinde değerlendirildi.
Haber Giriş Tarihi: 18.12.2025 11:49
Haber Güncellenme Tarihi: 18.12.2025 12:10
Muhabir:
ALİ GÜRELİ
Doğa Derneği, Gediz Deltası’nın ulusal ve uluslararası önemine dikkat çekmek, aynı zamanda sürdürülebilir turizm potansiyelini ortaya koymak amacıyla kapsamlı bir saha çalışması gerçekleştirdi. Çalışmaya Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) İzmir Bölge Temsil Kurulu (BTK), TÜRSAB’a bağlı acenta temsilcileri ile İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Sadık Doğruer katıldı.
Program, deltayı çevreleyen güney bölgeden başladı. Katılımcılara Gediz Deltası’nın oluşum süreci, ekolojik değeri ve barındırdığı zengin biyoçeşitlilik hakkında detaylı bilgiler aktarıldı. Günün ikinci bölümünde ise Doğa Koruma ve Milli Parklar İzmir Şube Müdürlüğü ev sahipliğinde İzmir Kuş Cenneti Ziyaretçi Merkezi ziyaret edildi. Burada, deltadaki hassas ekosistemin korunarak turizm faaliyetlerinin nasıl geliştirilebileceği ve alanın yerli-yabancı ziyaretçilere en doğru şekilde nasıl tanıtılabileceği ele alındı.
Saha çalışması kapsamında MÖ 383 yıllarına uzanan geçmişiyle Leukai Antik Kenti ve Üç Tepeler bölgesi de ziyaret edildi. Böylece Gediz Deltası’nın yalnızca doğal değil, aynı zamanda arkeolojik ve kültürel zenginliği de katılımcılara tanıtıldı.
Doğa Derneği Tür Koruma Programı Koordinatörü Şafak Arslan, ilkhaber-gazetesi.com’a yaptığı açıklamada, Gediz Deltası’nın İzmir’deki kurumların iş birliğiyle tanıtılması ve korunması için çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Arslan, Gediz Deltası’nın Akdeniz Havzası’ndaki en önemli sulak alanlardan biri olduğunu vurgulayarak, “Gediz Deltası, İzmir'in 25 kilometre kuzeybatısında, Karşıyaka, Çiğli, Menemen ve Foça ilçeleri sınırları içerisinde, Gediz Nehri'nin eskiden döküldüğü yerde, tuzcul ve tatlı su ekosistemleri, koylar, tuzlalar ve lagünlerden oluşan 14.900 hektarlık bir sulak alandır. Oldukça zengin bir biyoçeşitliliğe sahip olan bu alanın korunması ve gelecek nesillere aktarılabilmesi için daha fazla tanınması gerekiyor. Bu kapsamda TÜRSAB ve İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile birlikte deltayı yerinde inceledik, ekoturizm potansiyeli üzerine görüşmeler yaptık. Bu çalışmaların, Gediz Deltası’nın daha fazla ziyaret edilmesine, tanınmasına ve korunmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.
TÜRSAB İzmir Bölge Temsil Kurulu Başkanı İsmail Hakkı Karadeveci ise Doğa Derneği ile birlikte Gediz Deltası’nı yakından tanıma fırsatı bulduklarını ifade ederek, “İzmir için yeni ve nitelikli bir destinasyon oluşturma hedefiyle yola çıktık. Son derece verimli ve keyifli bir program oldu. Organizasyondaki katkılarından dolayı Doğa Derneği’ne teşekkür ediyorum. Bu çalışmanın, ilgili kurumlarla birlikte Gediz Deltası’nı güçlü bir turizm destinasyonu haline getirecek adımların başlangıcı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmir'deki Gediz Deltası’nda ekoturizm hamlesi
İzmir’deki Gediz Deltası’nın korunarak turizme kazandırılması amacıyla Doğa Derneği, TÜRSAB ve İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü temsilcileri sahada incelemelerde bulundu, deltadaki zengin biyoçeşitlilik ve ekoturizm potansiyeli yerinde değerlendirildi.
Doğa Derneği, Gediz Deltası’nın ulusal ve uluslararası önemine dikkat çekmek, aynı zamanda sürdürülebilir turizm potansiyelini ortaya koymak amacıyla kapsamlı bir saha çalışması gerçekleştirdi. Çalışmaya Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) İzmir Bölge Temsil Kurulu (BTK), TÜRSAB’a bağlı acenta temsilcileri ile İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Sadık Doğruer katıldı.
Program, deltayı çevreleyen güney bölgeden başladı. Katılımcılara Gediz Deltası’nın oluşum süreci, ekolojik değeri ve barındırdığı zengin biyoçeşitlilik hakkında detaylı bilgiler aktarıldı. Günün ikinci bölümünde ise Doğa Koruma ve Milli Parklar İzmir Şube Müdürlüğü ev sahipliğinde İzmir Kuş Cenneti Ziyaretçi Merkezi ziyaret edildi. Burada, deltadaki hassas ekosistemin korunarak turizm faaliyetlerinin nasıl geliştirilebileceği ve alanın yerli-yabancı ziyaretçilere en doğru şekilde nasıl tanıtılabileceği ele alındı.
Saha çalışması kapsamında MÖ 383 yıllarına uzanan geçmişiyle Leukai Antik Kenti ve Üç Tepeler bölgesi de ziyaret edildi. Böylece Gediz Deltası’nın yalnızca doğal değil, aynı zamanda arkeolojik ve kültürel zenginliği de katılımcılara tanıtıldı.
Doğa Derneği Tür Koruma Programı Koordinatörü Şafak Arslan, ilkhaber-gazetesi.com’a yaptığı açıklamada, Gediz Deltası’nın İzmir’deki kurumların iş birliğiyle tanıtılması ve korunması için çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Arslan, Gediz Deltası’nın Akdeniz Havzası’ndaki en önemli sulak alanlardan biri olduğunu vurgulayarak, “Gediz Deltası, İzmir'in 25 kilometre kuzeybatısında, Karşıyaka, Çiğli, Menemen ve Foça ilçeleri sınırları içerisinde, Gediz Nehri'nin eskiden döküldüğü yerde, tuzcul ve tatlı su ekosistemleri, koylar, tuzlalar ve lagünlerden oluşan 14.900 hektarlık bir sulak alandır. Oldukça zengin bir biyoçeşitliliğe sahip olan bu alanın korunması ve gelecek nesillere aktarılabilmesi için daha fazla tanınması gerekiyor. Bu kapsamda TÜRSAB ve İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile birlikte deltayı yerinde inceledik, ekoturizm potansiyeli üzerine görüşmeler yaptık. Bu çalışmaların, Gediz Deltası’nın daha fazla ziyaret edilmesine, tanınmasına ve korunmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.
TÜRSAB İzmir Bölge Temsil Kurulu Başkanı İsmail Hakkı Karadeveci ise Doğa Derneği ile birlikte Gediz Deltası’nı yakından tanıma fırsatı bulduklarını ifade ederek, “İzmir için yeni ve nitelikli bir destinasyon oluşturma hedefiyle yola çıktık. Son derece verimli ve keyifli bir program oldu. Organizasyondaki katkılarından dolayı Doğa Derneği’ne teşekkür ediyorum. Bu çalışmanın, ilgili kurumlarla birlikte Gediz Deltası’nı güçlü bir turizm destinasyonu haline getirecek adımların başlangıcı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Kaynak: ALİ GÜRELİ