#Mürsel Yalbuzdağ

İLKHABER-Gazetesi - Mürsel Yalbuzdağ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mürsel Yalbuzdağ haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mürsel Yalbuzdağ:  Hiçbir meslektaşımızın işsiz kalmasını istemiyoruz Haber

Mürsel Yalbuzdağ: Hiçbir meslektaşımızın işsiz kalmasını istemiyoruz

Türkiye'de 2012'de yapılan yasal düzenlemeyle eczane açmanın nüfus sayısı şartına bağlandığına dikkat çeken Adana Eczacı Odası Başkanı Ö. Mürsel Yalbuzdağ, “Düzenlemeyle 3500 kişiye yalnızca bir tane eczane düşüyor. Ülkemizde şu anda 62 eczacılık fakültesinden 52'si öğrenci alıyor. Bizim 2025 yılında 10 bin eczacımız işsiz. Bu kadar fakülteyle ve bu kadar mezunla eczacılık mesleğinde ayakta kalmamız, meslektaşlarımızı istihdam edebilmemiz zor. Biz, hiçbir meslektaşımızın işsiz kalmasını istemiyoruz.” Dedi. İlkhaber Gazetesi'nden Serhat ŞANLI'nın haberine göre; Üniversitelerdeki eczacı öğretim üyesi ve asistan eksikliği oluğunu belirten Yalbuzdağ, “Fakültelerimiz öğrenci alıyor ancak bizim eczacı öğretim üyesi sayımızın azlığı sıkıntısı var. Bu fakültelerin çoğu uzaktan eğitim dediğimiz ya da taşımalı eğitim dediğimiz bir dönemlik dersi 2-3 hafta sonunda bitiriyor. Teorik derslerimiz var ve sonrasında en önemli dersler pratik dersleridir. Pratik derslerde de ilaç yapımını öğreniriz, analizi öğreniriz. Bunu da laboratuvarlarda birebir yaparız. Ancak bunları da yaptıracak asistan ve hoca yok. O yüzden ne yazık ki öğrenciler eksik bilgiyle mezun oluyorlar. Onun sıkıntısını yaşıyoruz.” Diye konuştu. Vakıf Üniversiteleri de kontenjanı azaltmalı Türkiye'deki araştırma geliştirme merkezlerinin sayısının artırılması gerektiğine ve bunun sağlamak için de öğrenci almayan fakültelerin kapatılıp, araştırma geliştirme merkezleri olarak kullanılmasının önemine vurgu yapan Adana Eczacı Odası Başkanı Ö. Mürsel Yalbuzdağ, “Eczacılık fakültelerinde öğrenci almayan fakülteler nedeniyle sıkıntı yaşıyoruz. Devlet üniversitelerinin kontenjanları azaltıldı ama ne yazık ki vakıf üniversitenin kontenjanları azaltılmadı. Onların da azaltılması lazım. Hatta devlet üniversitelerinin kontenjanlarının daha da azaltılması gerekir. İhtiyaca binaen kontenjanlar belirlenmeli. Geçtiğimiz yıl kontenjan 4 binlerdeydi, şu an 3600'e düştü. Eczacılık Fakülteleri tercihinde taban puanında ilk 100.000 zorunluluğu var. Yani ilk 100.000'e giremeyenler Eczacılık fakültesine giremiyor. Hatta iyi üniversiteler 30.000'lerde 20.000'lerde öğrenci alıyor. Eczacılık fakültesinde okumak 5 yıl süren ve teoriyle, pratiğiyle zor bir eğitim aslında. 2016 yılındaki Sağlık Bakanı'nın hazırladığı sağlık iş gücü raporuna baktığımızda 2023 yılı için böyle giderse yaklaşık 7500 tane eczacı işsiz olacak diyordu. Bizim bugün 2025 yılında 10 bin eczacımız işsiz. Biz, hiçbir meslektaşımızın işsiz kalmasını istemiyoruz. Akredite olmayan yani yeterli binası olmayan, laboratuvarı olmayan, teknik imkânı olmayan, yeterli eğitim kadrosu olmayan, eczacı öğretim üyesi olmayan eczacılık fakültelerinin kapatılması gerekiyor. Bunlar ilaç araştırma geliştirme (AR-GE) merkezi olarak kullanılabilir. Çünkü bizim ilaç araştırma geliştirmeye ihtiyacımız var.” Sözlerine yer verdi. İstihdam alanları artırılmalı 2012 yılında yapılan yasal değişiklikler sonrası eczane açma sayısının nüfusa bağlı olarak sınırlandırılmasının istihdam sorununu artırdığına dikkat çeken Mürsel Yalbuzdağ, şu açıklamalara yer verdi; “Bizim istihdam alanlarını geliştirmemiz lazım. İstihdam en büyük sorunlardan birisi bu. Ne yazık ki herkes eczane eczacısı olmak istiyor. 2012 yılında yasa değişikliğiyle nüfusa bağlı eczanenin sayıları sınırlandırıldı. Bugün 3500 kişiye bir eczane sınırlandırması geldi. Bu sınırlandırma nedeniyle de 2012 öncesi eczacılık yapma hakkı olanlar ve 2013 sonrası girenler diye bir ayrım oldu. 2013 sonrasında eczacılık fakültesine girenler devir hakları yok ve sınırlamaya tabiler. Şu anda Adana'da 3500 kişiye bir eczane sınırlamasında boş bir ilçemiz yok. Yani şu anda Adana'da eczane açılabilecek bir ilçemiz yok. Nüfus artarsa ancak açılabilecek hale geliyor. Zaten eczane fazlalığımız da var. Türkiye bitki çeşitliliği konusundadi zenginliğini kullanmalı Ülke olarak endemik bitki konusunda çok zenginiz. Örneğin Adana’mız endemik bitkilerle ünlü. Kozan'da, Anavarza'da hekim ve eczacı bilim adamı, farmakoloji bilgini Pedanios Dioskolides yaşamış. Dioscorides, Roma İmparatorluğu zamanında Anadolu'da Kilikia Bölgesi'nde bugün Adana'ya yakın olan Anavarza’lıdır. Osmanlı dönemi kitaplarında adı Skoridos olarak geçmiştir. Roma ordusunda tıp bilimi üzerinde çalışmalar yapmıştır. Dioscorides, Materia Medica diye bir kitap yazmış ve bu kitap 600 yıl Avrupa'da tıp fakültelerinde okutulmuş. O, hangi bitkinin hangi tarafı kullanılabilir, ne yapılabilir bağlamında bitkileri incelemiş. Ayrıca eczacılık fakültesindeki hocalarımız yine Adana’nın Tufanbeyli İlçesi Obruk bölgesini gezmişler ve 1600 tane o yöreye ait özel bitki bulmuşlar. Bu bitkiler eczacılıkta kullanılabilecek, ilaç olarak kullanılabilecek bitkiler. Bunlar araştırılıp işlenebilir. Bunun için araştırma gerekiyor. AR-GE’ye önem vermeliyiz Örneğin Amerika'da kuluçka merkezleri denilen yerler vardır. Molekül araştırırlar. Bir molekül bulurlar ve onunla çok kazanç elde ederler. ABD’de bu gibi 1000 tane merkez var. Bizim Türkiye'de ise ne yazık ki araştırma geliştirme merkezimiz 42 tane. Bunların çoğalması lazım ve araştırma yapmaları gerekir. Ayrıca nu merkezlerin de teşvik edilmeleri çok önemli. Biz bu sıkıntıları yaşıyoruz. Meslek hakkı istiyoruz Avrupa'da en az 2 ya da 3 eczacı eczanede çalışır. Biz de 2 ya da 3 eczacı istihdam edelim ama eczanelerin kendini kurtarma şansı yok. Tek eczacıyla dahi kendi kendini düzeltmesi zor. Meslek hakkı istiyoruz. Meslek hakkını elde edersek hem istihdamla ilgili bir nebze destek sağlamış oluruz, meslektaşlarımızı istihdam ederiz. Eczanelerdeki iş kalitesini, hizmet kalitesini yükseltiriz ve hastalara vereceğimiz hizmetlerle, onların daha sağlıklı olmasını ve sağlık sistemine olan yüklerini azaltmış oluruz. Bunu yaparsak geleceği kurtarabiliriz ama ne yazık ki gelecek karanlık. Çünkü bu kadar fakülteyle ve bu kadar mezunla eczacılık mesleğinde ayakta kalmamız, meslektaşlarımızı istihdam edebilmemiz zor. Kontenjanlar azalmalı Bunun için devletin kontenjanları azaltması, kamuda, kamu hastaneleri dışındaki yerlerde de eczacı istihdam etmesi gerekir. Örneğin kriminalde çalışabilir, gümrüklerde çalışabilir, deprem eczacısı, afet eczacısı yapabilir. Bunlar planlanması yapılması gereken şeyler. Ama ne yazık ki hep bunlar mali hesaplara takılarak bu istihdam alanları yaratılmıyor. Bunun da sıkıntısını hep birlikte yaşıyoruz.“

Yalbuzdağ: İlaç eksikliği nedeniyle insanlar sağlığına kavuşamıyor Haber

Yalbuzdağ: İlaç eksikliği nedeniyle insanlar sağlığına kavuşamıyor

Türkiye’de her geçen gün yurttaşların ilaca erişiminde yaşanan sıkıntılar artıyor. Ülkemizdeki ilaç şirketleri paralel ticaret adı altında devlet izni ile satın aldıkları ilaçları yüksek fiyatlarla farklı ülkelere satışını gerçekleştiriyor. Ülke genelinde yaşanan ilaç bulma sorununa rağmen yapılan bu ticaret insanların sağlığına kavuşamamalarına neden oluyor. Tedaviye sunulan yeni nesil ilaçların yüzde 83’ü Türkiye’ye gelmiyor. ‘İLACA HALKIMIZIN ERİŞİMİ SAĞLANMALIDIR’ İlkhaber Gazetesi'nden Bayram BULUT'un haberine göre; Ülkede ilaç ihtiyacı sürerken, yaşanan paralel ilaç ticareti ve ülkeye gelmeyen ilaçlar konusunda Türk Eczacıları Birliği 4.Bölge Adana Eczacı Odası Ecz. Ö. Mürsel Yalbuzdağ tepki gösterdi. İnsanların tedavilerinde ciddi sorunların yaşandığını dile getiren Yalbuzdağ, “Tedaviye sunulan yeni nesil ilaçların yüzde 83’ü ne yazık ki ülkemize gelmemektedir. Bu nedenle de bu hastalıklardan muzdarip hastalarımız bu yeni teknoloji ilaçlardan ne yazık ki faydalanamamaktadır. Bu yüzdende ilaçların önündeki engellerin aşılması, ilaçla ilgili sorunların ortadan kaldırılması, ruhsatlandırma ile ilaç fiyat politikalarındaki düzenlemeler yapılarak, halkımızın sağlığına kavuşması için en yakın şekilde tasarruf tedbirleri olmadan ilaca halkımızın erişimi sağlanmalıdır” dedi. PARALEL TİCARET İLE İLAÇLAR FARKLI ÜLKELERE DAHA PAHALI SATILIYOR İlaç ticareti yapan şirketlerin yaptığı paralel ilaç ticaretine değinen Yalbuzdağ, “İlaç fiyat politikasından dolayı yurt dışından gelen ilaçlar Türkiye’de devlete ucuza satılıyor. Şirketlerin yurt dışında bu ilaçları daha pahalı satacakları yerler olduğu için ne yazık ki, paralel ticarette bu ilaçlar tekrar yurtdışına satılıyor. Bundan hem biz eczacılar, hem de ilaç firmaları zarar görüyor. Şuanda en basit örneği hastalara verilen antibiyotikleri bile bulmakta zorluk çekiyoruz. Depolardan 1-2 tane antibiyotik getirebiliyoruz” diye konuştu. İLAÇ FİYAT FARKI ARTACAK Toplam sağlık harcamalarının GSYH oranı 2021 yılında yüzde 4,6’dan, 2022 yılında yüzde 3.7 düştüğünü aktaran Yalbuzdağ, “Bu durum, geri ödeme kapsamında yer alan ilaçlarda kısıtlamalara gidilmesine neden olmuştur. Hastalarımızın cebinden çıkacak ilaç fiyat farkları daha da artmıştır. 2024 yılında katılım payı haricinde vatandaşlarımızın cebinden çıkacak ilaç fiyat farkının 20 milyar TL’yi bulacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı. YARIM KALAN TEDAVİLER Yarım kalan tedaviler nedeni ile oluşan yeni komplikasyonların hasta güvenliğini ve sağlık bütçelerini daha fazla tehdit etmesi şeklinde özetlenebilecek pek çok istenmeyen sonucu da beraberinde getirdiğine vurgu yapan Yalbuzdağ, “Bu nedenle hastalarımızın tedavileri için ihtiyaç duydukları ilaçlara erişimi sağlanmalıdır. Ödemek durumunda kaldıkları ek tedavi maliyetlerinin azaltılmalıdır. Zamanında ve doğru müdahalelerle hastalıkların tedavisi ve engellemesi adına Ulusal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içerisinde sağlığa ayrılan payın artırılması, sağlık bütçesi içerisinde ilaca uygun oranlarda pay ayrılması zaruridir” şeklinde konuştu.   SAĞLIKTA TASARRUF OLMAZ Sosyal güvenlik açıklarını kapatmak, enflasyon hedeflerini tutturmak adına toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyecek hiçbir tasarruf tedbiri alınmamalısı gerektiğini işaret eden Yalbuzdağ sözlerini şöyle tamamladı; “Halk sağlığını koruma gayretindeki bir meslek grubunun temsilcileri olarak bu uyarıyı yapmayı görev biliyoruz ve diyoruz ki; sağlıktan tasarruf olmaz. İlaç stratejik bir üründür ve ilaçta dışa bağımlılık toplum sağlığı açısından ağır sonuçlara neden olmaktadır. Bu sonuçları zaman zaman hep birlikte yaşıyoruz. İlaç yokluklarının önüne geçebilmenin yolu, her ilaca kolayca erişebilmenin yolu kapsamlı bir yerli ilaç üretiminden geçmektedir. Ertelemeden, ötelemeden hemen bugün bu hedef için elimizden ne geliyorsa hayata geçirmek durumundayız.”

Adana Eczacı Odası'ndan Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Gündüz’e ziyaret Haber

Adana Eczacı Odası'ndan Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Gündüz’e ziyaret

ADANA(İLKHABER)-Adana Eczacı Odası (ADEO) Başkanı Ecz. Ö. Mürsel Yalbuzdağ, Genel Sekreter Ecz. Erdem Kızıltepe ve Sayman Ecz. Mehmet Ceyhun Dalkıran, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. H. Murat Gündüz’ü makamında ziyaret etti. Depremde zarar gören hastane, ilaç ve eczacılık üzerine istişarede bulundu. ECZ. YALBUZDAĞ, “ODAMIZ VE BALCALI HASTANESİ YILLARDIR İŞBİRLİĞİ YAPIYOR” Yapılan genel kurul ve seçimleri sonucu yönetime yeniden seçilerek yaptıkları görev bölümü sonrası ilk ziyaretlerini Başhekim Prof. Dr. Murat Gündüz’e yaptıklarını ifade eden Adana Eczacı Odası Başkanı Ecz. Ö. Mürsel Yalbuzdağ, “Sağlık bileşenleri olarak pandemi sürecinde üstün performans göstererek halkımıza hizmet ettik. Ardından yaşanan deprem, sel gibi doğal afetlerde herkes canının derdine düşmüşken, bizlerde birer depremzedeyken olağanüstü çaba harcayıp onbir ilimizde bulununan halkımıza 7/24 hizmet ettik. İnsanların ilaca kolay erişmesi için uzun yıllardır odamız Balcalı Hastanesi ile işbirliği yapıyor. Depremde hastanenin zarar görmesi nedeniyle buradaki büromuzu kapatmıştık. Hastanenin olası depremlere karşı ne zaman güçlendirme yapılacağı konusunda bilgi almaya geldik. Zaten ilaçların çoğu bulunamazken hastaların ilaca ulaşamaması ayrı dert. Biz oda olarak ilacın bulunabilir, ulaşılabilir ve ucuz olmasını savunuyoruz. Güçlendirme sonlandığında hastaların ilaca kolay erişebilmeleri için büromuzu yeniden hizmete açmak istiyoruz. Hastanenizde eczacı istihdamının arttırılmasını da talep ediyoruz. Bu anlamda ihtiyaç duyduğunuz hangi ilaç olursa olsun yeterki Türkiye sınırları içerisinde bulunsun size ulaştırmaya, destek olmaya hazırız.” diye konuştu. PROF. DR. GÜNDÜZ, “HASTANELER BÜYÜK DEPREMLERDE BİLE YIKILMAMALI” Yaşanan deprem sonrası Balcalı Hastanesi’nin ciddi hasar gördüğünü, sağlık hizmetlerini aksatmamak için ciddi mücadele verdiklerini söyleyen Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. H. Murat Gündüz, ADEO Yöneticilerinin ziyaretinde yaptığı açıklamada “Deprem gibi doğal afetler kaçınılmazdır. İnsanlar enaz zararla atlatabilmeleri için buna mutlaka hazır olmalıdır. Sadece depremlerde değil savaşlarda bile hastanelere ihtiyaç vardır. Bu anlamda hastanelerin asla yıkılmaması gerekir. Zarar gören hastanemizin güçlendirilmesi için her türlü fizibilite çalışması yapıldı. Bugünlerde güçlendirme çalışmaları başlayacak. Güçlendirme biter bitmez büronuzu yeniden açabileceksiniz. Sadece eczacı değil, bir çok branşta talebimiz oldu. Bakanlıktan beklemekteyiz. Balcalı hastanemiz sadece Adana’ya değil, bölgeye hizmet vermektedir. Ayrıca eğitim veren ciddi bir kuruluşuz. Dileğimiz hastanemizin güçlendirilmesinin biran önce bitmesidir. Siz eczacılarla çözüm odaklı her türlü işbirliğimiz sürecektir.” diye konuşan Başhekim Prof. Dr. Gündüz, Sağlık Turizmi açısından Adana’nın revaçta olduğunu söyledi.

ADEO’dan AK Parti İl Başkanı Ozan Gülaçtı’ya ziyaret Haber

ADEO’dan AK Parti İl Başkanı Ozan Gülaçtı’ya ziyaret

İBRAHİM BAYSAL ADANA (İLKHABER) - Adana Eczacı Odası (ADEO) Başkanı Ecz. Ö. Mürsel Yalbuzdağ ve Yönetim Kurulu Üyeleri AK Parti İl Başkanlığı’na atanan Ecz. Ozan Gülaçtı’yı makamında ziyaret etti.  Adana Eczacı Odası (ADEO) Genel Sekreteri Ecz. Erdem Kızıltepe, Sayman Ecz. Ezgi Elekarışmaz, YK Üyeleri Ecz. Selin Öztanrıöver, Ecz. M. Ceyhun Dalkıran, Uzm. Ecz. Hakan Deniz ve Ecz. Sedat Unul ile birlikte ziyarete gelen ADEO Başkanı Ecz. Ö. Mürsel Yalbuzdağ, burada yaptığı konuşmada “Öncelikle yeni göreviniz hayırlı olsun. Başarılar diliyoruz. Bir meslektaşımızın önemli bir göreve gelmesi bizleri oldukça mutlu etti. Yıllarca bu alanda emek veren mücadele eden biri olarak Adana’nın Adanalı'nın, eczacının ve eczacılığın içerisinde bulunduğu sorunlarını yakından biliyorsunuz. Sorunların çözümü konusunda elinizden gelen her türlü çabayı göstereceğinizi biliyoruz. Bildiğiniz gibi biz eczacılar halkın ilaca erişiminin kolay olmasını istiyoruz. İlaç bulunabilir ve ucuz olmalıdır. Bulunmayan ilaçlar konusunda sizinle istişare edip, çözüm bulunması konusunda her türlü işbirliğine varız. Halkın sorunu hepimizin sorunudur. Yapacağımız istişareler sonucunda çözüm bulacağınıza inancımız tamdır. Allah yar ve yardımcınız olsun” dedi. ECZ. GÜLAÇTI, “MAKAMI FAYDALI İŞLER YAPMAK İÇİN KULLANACAĞIM” AK Parti Çukurova Meclis Üyesi Ecz. Akın Yılmaz, önceki dönem il başkan yardımcısı Ecz. Emine Karaköse ve önceki dönem il yönetim kurulu üyesi Ecz. Tolga Avşar'ın da  hazır bulunduğu ziyarette oturduğu oturduğu makamı, yaşadığı şehre faydalı işler yapmak için kullanacağını ifade eden AK Parti İl Başkanı Ozan Gülaçtı, “Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye üzerine kurduğu ölçeği, Adana'mıza verdiği önemi biliyorum. Bana tensip edilen bu görevi layıkıyla yerine getirme amacındayım. Adana’mız için, meslektaşlarımız için, işçimiz, emeklimiz, esnafımız, çiftçimiz, sanayicimiz, gencimiz, yaşlımız için gece gündüz demeden çalışacağız. Gerek devlet adamlığı gerekse entelektüel yapısıyla bizler için önemli bir değer olan Ömer Çelik gibi bir bakanımız var. Onun da önderliğinde Adana’mıza çok güzel hizmetler yapıldı. Yapmaya da devam edeceğiz. Arkadaşlarımızla göreve gelir gelmez projelerimizi masaya yatırdık. Yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Eğitim birinci önceliğimiz. Okullar açıldığında tüm öğrencilerimizi Ortadoğu’nun en büyük müzesi diyeceğimiz Adana Müzesinde misafir edeceğiz. Bir kültür gezisi ile birlikte birçok etkinlik düzenleyerek öğrencilerimizde geleceğe, teknolojiye yönelik farkındalık yaratma çabasındayız. Bir eczacı olarak oda yöneticilerimizi burada görmekten onur duydum. Bizler odalarımız ve STK’larla birlik beraberlik içerisinde çalışarak kentimize ve kentlimize çok güzel işler yapmak istiyoruz. Hem eczacılık mesleği hemde diğer mesleklerin, vatandaşlarımızın varsa sıkıntılarını çözüm önerilerimizle birlikte ilgili müdürlük veya bakanlıklara iletmekle mükellefiz. Bu anlamda hepimizin amacı ortaktır” diye konuştu.

Yalbuzdağ: Balcalı hastanesi kaderine terk edilmemeli Haber

Yalbuzdağ: Balcalı hastanesi kaderine terk edilmemeli

ADANA (İLKHABER) - Adana Eczacı Odası (ADEO) Başkanı Ecz. Ö. Mürsel Yalbuzdağ, 6 Şubat 2023 tarihinde depremde zarar gördüğü için tahliye edilen Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nin kaderine terk edilmemesi gerektiğini, ivedi olarak çözüm beklediğini söyledi. BALCALI, BÖLGEMİZİN EN KÖKLÜ HASTANESİ ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesinin bölgenin en köklü, referans hastane konumunda olduğunu hatırlatan ADEO Başkanı Ecz. Ö. Mürsel Yalbuzdağ, “Depremin en yakın tanığı olarak yaşananların içler acısı olduğunu, binlerce insanımız yaşamını kaybederken binlercesinin de yaralandığını gördük. Evsiz barksız kalanlara birde eğitimsiz insanlar eklenmemelidir. Bölgemizin köklü, referans hastane konumunda bir çok vatandaşımızın teşhis ve tedavi merkezi ve sağlığın can damarı olan depremde fiziki olarak zarar gören Balcalı Hastanesi acil çözüm beklemektedir.” Dedi. EĞİTİM-ÖĞRETİM FAALİYETLERİ AKSAMAMALI Her zaman insan sağlığını önceleyen bir yapıda olduklarını da ifade eden Başkan Yalbuzdağ, “Biz eczacılar ilacın ucuz ve ulaşılabilir olmasını savunduğumuz gibi kaliteli eğitimide savunuyoruz. Bu anlamda Balcalı hastanesi kaderine terk edilmemelidir. Onarım gerekiyorsa biran önce onarım yapılmalı, yeniden inşa edilmesi gerekiyorsa biran önce yeniden yapılmalıdır. Hem Eğitim-Öğretim faaliyetlerinin aksamaması, hem de vatandaşımızın sağlığı için bu şarttır. Yetkililerin buna acil olarak çözüm üretmesini bekliyoruz.” Diye konuştu. REÇETE TEMİN VE HASTA DANIŞMA BÜROMUZ HİZMETE DEVAM EDEBİLMELİ Balcalı Hastanesi’nin en kısa sürede onarılması gerektiğinin altını çizen Başkan Ecz. Yalbuzdağ, “Adana Eczacı Odası olarak uzun yıllar ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimliğimiz ile işbirliği yaparak, Adana Eczacı Odası, Reçete Temin ve Hasta Danışma Büromuz Balcalı Hastanesi’nde hizmet vermekte idi. Deprem sonrası hastanenin bölgenin farklı yerlere taşınması bu hizmeti aksatmış, hastaların hayat kurtaran ilaçlara erişimi zorlaşmıştır. Balcalı hastanesi acil olarak depreme dayanıklı, sağlam hale getirilerek tekrar hizmet vermesi elzemdir. Hastalara çok önemli kolaylık sağlayan ADEO Reçete Temin ve Hasta Danışma Büromuz hizmete devam edebilmelidir.” şeklinde konuştu.

"Her beş ilaçtan biri yok" Haber

"Her beş ilaçtan biri yok"

Ayın GÖKÇEOĞLU ADANA (İLKHABER) - Adana Eczacı Odası Başkanı Mürsel Yalbuzdağ, vatandaşların eczane eczane dolaşmasına rağmen ilaçlarının çoğunu bulamadığını söyledi. İlaçların bulunamaması ve eczanelerde yaşanan sıkıntılara dikkati çeken Yalbuzdağ, yaptığı açıklamada “İlaç alınabilir, bulunabilir olmaktan uzaklaşmış durumdadır. Eczacı, ecza depolarından bulabildiği ilacı alabilmekte, halk ilaçların çoğunu eczane eczane dolaşmasına rağmen bulamamaktadır. Ecza depolarında bulunamayan ilaçların seviyesi yüzde 15-20 seviyelerindedir. Her 5 ilaçtan biri yok haldedir. Yabancı ilaç firmalarının ilaçlarında bu oran yüzde 50'lere çıkmaktadır. Bu sıkıntının önüne geçmek için yerli ve milli ilaç üretilmeli, üretenler de desteklenmelidir.” dedi. Döviz kurlarının etkisi  "Döviz kurlarındaki yükseliş ilaca iyi gelmiyor." diyen Yalbuzdağ, şunları söyledi: “Döviz kurlarının artış gösterdiği şu anda DAD (Dönemsel Avro Değerlendirmesi) ile güncel kur arasındaki fark iki katını aşmış durumdadır. İlaçta kur şu anda 10,76 TL olarak 2022 yılının  Aralık ayından bu yana devam etmektedir. İlaç fiyatlandırmasında yeni bir sisteme ihtiyaç vardır. Bulunmayan ilaçlar hayatı tehdit etmeye başlamıştır. Kanser ilaçları bulunamamaktadır. Eczacı olarak biz halkımızın ihtiyacı olan ilaçları temin edememenin sıkıntısını yaşıyoruz. İlacın önündeki engeller kaldırılmalı, sektör bileşenleri yeni bir ilaç fiyatlandırılması üzerine çalışılmalıdır. Enflasyon oranına göre güncellenebilir hale gelmelidir.” Eczacıların dayanacak gücünün kalmadığını ifade eden Yalbuzdağ, şunları kaydetti: “Eczanelerde personel maaşları, elektrik, su, internet, kira giderleri astronomik olarak artarken, ilaç da yapılan kısıtlamalar nedeniyle eczaneler ödeme dengesinde sıkıntı yaşamaktadır. Sektörün tüm bileşenlerinin haklarının gözetildiği, eczacının haklarının göz ardı edilmediği bir sistem kurgulanmalıdır. Dövizde artış devam ederse endişemiz hastalarımıza verebilecek ilaç bulamayacağız. İlaç yokluğu hayatı tehdit eder hale gelmiştir.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.