#zeytin

İLKHABER-Gazetesi - zeytin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, zeytin haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Taş değirmenlerde emekle yoğrulan lezzet Haber

Taş değirmenlerde emekle yoğrulan lezzet

Hatay’da zeytinin anavatanı olarak bilinen ilçesi Altınözü’nde, zeytin hasadıyla birlikte yüzyıllardır süregelen “su zeyti” üretimi yeniden başladı. Modern üretim tekniklerine rağmen doğallığı ve el emeğini koruyan bu gelenek, bölge halkının imece usulü çalışmalarıyla yaşatılmaya devam ediyor. Altınkaya Mahallesi’nde köy meydanlarında kurulan taş değirmenlerde, hayvan gücüyle döndürülen taşlar arasında ezilen olgun zeytinler, sabır isteyen bir sürecin ardından yağa dönüştürülüyor. Üretim sırasında zeytin çekirdeklerinin kırılmamasına özen gösteriliyor. Bu yöntem sayesinde düşük asit oranına sahip, kendine özgü aromasıyla öne çıkan bir zeytinyağı elde ediliyor. Köylü kadınlar da bu süreçte aktif rol alarak hem üretime katkı sağlıyor hem de geleneğin devamını mümkün kılıyor. Altınözü zeytinyağının en saf hali olarak bilinen “su zeyti”, hem bölge halkının sofralarında hem de zeytinyağı tutkunlarının mutfaklarında özel bir yer tutuyor. Yalnızca damaklara değil, kültürel belleğe de hitap eden bu üretim biçimi, geçmişten bugüne taşınan bir miras niteliği taşıyor. Yörede zeytin üretimi yapan Sıraç Kırtışoğlu, “Bu yöntemde zeytin çekirdeklerini kırmadan çıkardığımız için çekirdeğin acılığı yağa karışmıyor. Bu da zeytinyağında hem lezzeti hem de kaliteyi artırıyor. Geçmişte yalnızca ev ihtiyacı için üretilen bu yağ, son yıllarda lezzetini bilenlerin ilgisiyle satışa da sunulmaya başlandı. Her aşaması insan emeği ve ustalık isteyen bu yöntemle elde edilen zeytinyağı, yemeklerde kullanılmasının yanı sıra alternatif tıpta da değer görüyor” dedi. Kırtışoğlu, Altınözü’nün bereketli topraklarında sürdürülen bu geleneğin, doğayla uyumlu üretimin ve el emeğinin en güzel örneklerinden biri olarak varlığını korumayı sürdüreceğini kaydetti.

UNESCO listesindeki zeytin kültürü, Orhanlı’da kutlanacak Haber

UNESCO listesindeki zeytin kültürü, Orhanlı’da kutlanacak

Binlerce yıldır zeytin kültürünün yaşatıldığı Orhanlı Vadisi, 1-2 Kasım 2025 tarihlerinde gerçekleştirilecek 2. Orhanlı Köyü Zeytin Hasadı Festivali ile yeniden canlanacak. Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, festivalin yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda doğayla uyumlu yaşamın sembolü olan Erkence türü zeytin ağaçlarını ve bu kadim ekosistemi koruma çağrısı olduğunu söyledi. Kılıç, “Orhanlı Vadisi, yüzlerce canlı türüne ev sahipliği yapan zeytinlikleriyle, yörenin en özgün ekolojik alanlarından biri. Bu festival, hem doğayla uyumlu üretimin önemini hatırlatıyor hem de kuşaktan kuşağa aktarılan zeytincilik kültürünü yaşatmamızı sağlıyor” dedi. Festivalin bu yılki ana temasının ‘Erkence zeytinini ve doğayla uyumlu yaşam kültürünü korumak’ olduğunu belirten Kılıç, “Erkence, Ege’nin batısına özgü yerli bir zeytin türü. Kasım ayına varmadan olgunlaşır, meyvemsi aroması ve yumuşak içimiyle bölgenin karakterini taşır. Bu topraklarda yetişen her zeytin tanesi, doğayla kurulan ortak yaşamın bir sembolüdür” ifadelerini kullandı. “UNESCO mirasını yerinde yaşayın” Kılıç, UNESCO’nun 2023 yılında “Zeytin Yetiştiriciliği ile İlgili Geleneksel Bilgi, Yöntemler ve Uygulamalar”ı Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dahil ettiğini hatırlatarak, bu mirasın korunmasının yalnızca geçmişe değil, geleceğe de sahip çıkmak anlamına geldiğini söyledi. Kılıç, şunları kaydetti: “Orhanlı halkı, imece geleneğini sürdürerek bu kültürel mirası yaşatıyor. Geleneksel aşılama yöntemleri, taş baskı sıkım teknikleri, hasat kutlamaları… Bunların her biri, doğanın bilgisini koruyan birer yaşam biçimi. Festivalimizde tüm katılımcılar, bu kültürel sürekliliğe yakından tanık olacak. Bu festival yalnızca bir şenlik değil, doğayla yeniden bağ kurma çağrısıdır. Tüm doğaseverleri Orhanlı Vadisi’nde zeytin hasadına, bu kadim kültürü yaşatmaya davet ediyoruz.” İmeceyle düzenlenen bir doğa buluşması Festival, Seferihisar Belediyesi, Orhanlı Köyü Muhtarlığı, Orhanlı Köyü Derneği, Doğa Derneği, Orhanlı Çocuk Kütüphanesi, ATG Alinteri Zeytinyağı Fabrikası, Esenlik Tarım, KAR Zeytinlikleri ve Sevilma gibi yerel kurumlar, üreticiler ve gönüllülerin katkısıyla imece usulüyle düzenleniyor. İki gün boyunca sürecek etkinliklerde zeytinyağı tadımları, atölyeler, çocuk oyunları, üretici pazarları ve konserler yer alacak. Zeytin hasadı etkinliğiyle başlayacak festivalde, Tolga Çandar, Yolcu Bilgiç, Mesut Demiroğlu ve Murat Sincer gibi sanatçılar da sahne alacak.

Yavru goril Zeytin’in Türkiye’de tutulma kararına eleştiri Haber

Yavru goril Zeytin’in Türkiye’de tutulma kararına eleştiri

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 21 Aralık 2024'te Nijerya'dan Tayland'a transit geçiş yapacak bir kargoda, İstanbul Havalimanı'ndaki Türk Hava Yolları nakil deposunda yapılan kontrollerde Nesli Tehlike Altında Olan Yaban Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES) belgesi olmayan bir yavru goril tespit edildiğini anımsattı. CITES belgesi olmaması sebebiyle Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nce (DKMP) yavru gorile el konularak sağlık kontrolünden geçirildiğini belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Yavru goril, İstanbul'da kurumumuzdan resmi izinli bir hayvanat bahçesinde koruma altına alınmıştır. Burada veteriner hekim eşliğinde özel bir bakıcı tahsis edilerek güvenli bir şekilde yaşamını devam ettirmesi sağlanmıştır. Sosyal medya mecraları ile yazılı ve görsel medyaya konu olan yavru gorile vatandaşların da katılım sağladığı bir anket düzenlenerek ‘Zeytin’ adı verilmiştir. Zeytin'in yakalandığı ilk andan itibaren, hayvan refahı ve sağlığı gözetilerek hareket edilmiş konusunda uzman kişilerden görüş alınarak, veteriner hekimler ve özel bakıcılar eşliğinde gerekli bakımı titizlikle sağlanmıştır. Zeytin'in CITES sözleşmesine göre, ihraç eden ülkenin geri talep edebilme hakkına sahip olması sebebiyle Nijerya tarafından iade işlemi konusunda ülkemize resmi talepte bulunulmuştur. İadeye ilişkin süreçte, Nijerya'ya tekrar gönderildiğinde yasadışı ticarete konu edilmeyeceği yönünde güvence alınması, hayvanın maruz kaldığı stresin en aza indirilmesi, iki ülke arasındaki iklim koşullarının uygunluğu gibi temel faktörler dikkate alınmıştır. Tüm bu şartların uygunluğu değerlendirilerek, iade sürecine yönelik İşlemlere başlanmış ve Eylül ayı içinde iade sürecinin tamamlanması için planlamalar yapılmıştır. Ancak iade işlemleri esnasında Zeytin'in gerçekten Nijerya'ya ait bir tür olup olmadığının netleştirilmesi amacıyla DNA testi uygulanmasına karar verilmiştir. Ankara Üniversitesi Evrimsel Genetik Laboratuvarı koordinasyonunda yürütülen ve tüm genom dizilime ile gerçekleştirilen DNA testi geçtiğimiz günlerde sonuçlanmış olup Zeytin'in Batı Ova Gorili olduğu tespit edilmiştir. Bu gelişmeyle birlikte Nijerya'nın Zeytin'in menşei ülkesi olmadığı bilimsel veriler neticesinde anlaşılmıştır. Bu durum Zeytin'in korunması yönünde ve ilgili mevzuatlara uygun olarak en doğru şekliyle yeniden değerlendirilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. CITES Taraflar Konferansında (COP-19) alınan kararlara göre el konulan hayvanlar için yerleştirme yerleri belirlenirken hayvanlar için insancıl koşullar ve yaşam süreleri boyunca uygun bakım sağlamak taahhüt edilmiştir. Ayrıca, Nijerya'nın menşei ülke olmaması sebebiyle, COP-19 kararları doğrultusunda, Zeytin'in Türkiye'de bir hayvanat bahçesine yerleştirilmesine karar verilmiştir. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Zeytin, emin ellerde yaşamını sürdürecek ve gerekli bakımı titizlikle yapılacaktır. Türkiye olarak zengin biyolojik çeşitliliğimizi ve yapan hayatını geleceğe taşımak için büyük bir özveriyle çalışmaya devam edeceğiz." Doğa Derneği’nden eleştiri Doğa Derneği de, yavru goril Zeytin’in Türkiye’de ömür boyu tutulma kararını eleştirdi. Derneğin sosyal medya hesabından konuyla ilgili paylaşımında, şunlar kaydedildi: “Bu kararı kabul etmiyoruz. Buna dair dair etik ve bilimsel gerekçelerimiz şöyle: CITES’in ruhuna aykırılık: DKMP, Zeytin’in Türkiye’de kalmasının CITES ve COP kararlarıyla uyumlu olduğunu iddia ediyor. Oysa CITES’in amacı, yasa dışı ticarete konu edilen bireylerin doğalarına en yakın ortamlarda rehabilite edilmesidir. Türkiye menşe ülke olmadığı için bu karar, CITES’in temel koruma ilkesine aykırıdır. COP-19 kararlarına yanlış atıf: COP kararları, insan bakımında kalacak bireylerin uluslararası iş birliğiyle, türdeşleriyle birlikte yaşamasını öngörür. Türkiye’de goriller için akredite bir bakım ya da rehabilitasyon merkezi bulunmadığından, bu koşulların sağlanması mümkün değildir. Hayvan etiğine aykırı uygulama: Büyük maymunlar yüksek bilişsel kapasiteye, sosyal farkındalığa ve duygusal bağ kurma yeteneğine sahip canlılardır. Bu nedenle birçok ülkede örneğin İspanya, Avusturya, Yeni Zelanda gibi ülkelerde büyük maymunların tek başına barındırılması yasaktır. Zeytin’in tek başına bir hayvanat bahçesinde tutulması, etik açıdan bir ‘yalnızlık’ cezası. Refah ifadesi içi boş bir gerekçe: DKMP’nin ‘hayvan refahı gözetilecektir’ ifadesi, somut bir etik taahhüt değil. Gerçek refah, türdeşlerle sosyal bağ kurma, doğal davranışları sergileyebilme ve teşhirden uzak yaşama hakkını içerir. Hayvanat bahçesi bu koşulları sağlayamaz. Etik sorumluluk yerine idari meşrulaştırma: Karar, etik bir çözüm değil, bürokratik bir ‘kalıcılık gerekçesi’ üretmektedir. Türkiye’nin etik sorumluluğu Zeytin’i tutmak değil, PASA veya JGI gibi uluslararası merkezlerle iş birliği yaparak onu türdeşleriyle buluşturmaktır. Şeffaflık eksikliği: Zeytin’in nerede, hangi koşullarda yaşadığına dair bilgi paylaşılmaması, etik hesap verebilirliğe aykırıdır. Kamuoyunun ilgisini kazanan bir hayvanın yaşam koşulları gizlenmemeli, bağımsız gözlemciler tarafından denetlenmelidir.”

Zeytinyağı fabrikalarında hasat sonrası ilk sıkım heyecanı Haber

Zeytinyağı fabrikalarında hasat sonrası ilk sıkım heyecanı

Zeytinyağı, Akdeniz mutfağının vazgeçilmez unsurlarından biri olmasının yanı sıra sağlık açısından da sayısız fayda sunuyor. Antioksidan ve vitamin deposu olan zeytinyağı, kalp sağlığını korumaya, kötü kolesterolü düşürmeye ve damarları güçlendirmeye yardımcı oluyor. Ayrıca cilt ve saç sağlığını destekleyen doğal bir besin olarak da öne çıkan zeytinyağı, düzenli olarak tüketildiğinde sindirim sistemini düzenliyor, bağışıklığı güçlendiriyor ve kronik hastalıklara karşı vücudu koruyor. Bu nedenle, zeytinyağı sadece sofraların lezzet kaynağı değil, aynı zamanda sağlıklı yaşamın da temel taşlarından biri olarak kabul ediliyor. Yeni başlayan hasat sezonuyla birlikte fabrikalarda taze sıkım yağların mis gibi kokusu yükseliyor. Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı üretiminde önde gelen bölgelerinden Hatay’ın Altınözü ilçesinde de zeytinyağı sezonu coşkuyla başladı. İlçedeki zeytinyağı fabrikaları yeni sezonda kapılarını açarken, zeytinliklerde hummalı bir hasat çalışması yürütülüyor. Zeytin üretiminin deneyimli isimlerinden Neif Usta, sezonun ilk gününde hasada başladıklarını belirterek, “Sabahın erken saatlerinde başladığımız zeytin toplama çalışmaları gün boyu devam ediyor. Hasat ettiğimiz ürünleri de zeytinyağına dönüştürmeye başladık. Sezonun bereketli geçmesini diliyoruz. Sezonun bereketli geçmesi hem üreticilerin yüzünü güldürecek hem de bölge ekonomisine katkı sağlayacak. Altınözü Zeytinyağı Festivali de zeytinyağımızın marka değerini artırarak ilçemizin tanıtımına büyük katkı sağlıyor. Bu desteklerinden dolayı Altınözü Kaymakamı Efecan Şahin ve Belediye Başkanı Rıfat Sarı’ya teşekkür ederiz” dedi.

Lezzet yolculuğu halhalı zeytinle başlıyor Haber

Lezzet yolculuğu halhalı zeytinle başlıyor

Hatay Altınözü Altınkaya Mahallesi’nde zeytin sezonu başladı. Mahalledeki zeytinliklerde yetişen halhalı cinsi zeytinlerden hazırlanan kırma zeytinler, geleneksel yöntemlerle işlenerek sofralara ulaşıyor. Şirin Ali Zeytincilik tesislerinde tamamen doğal ve katkısız şekilde üretilen zeytin çeşitleri hem iç piyasada hem de yurt dışında yoğun talep görüyor. İşletme sahibi kimyager Ali Köleoğlu yönetiminde, mahalleli kadınlar hijyenik koşullarda el emeğiyle zeytinleri işleyerek en kaliteli ürünleri ortaya çıkarıyor. Ali Köleoğlu, “Kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi halhalı zeytinlerimizin üretimine başladık. Doğal yöntemlerle tatlandırdığımız ve özel ambalajlarda paketlediğimiz kırma zeytinleri Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırıyoruz. Kendi suyunda muhafaza edildiğinde 1 yıl dayanabilen ürünümüz, eşsiz aroması ve yüksek besin değeriyle sofraların gözdesi olmaya devam ediyor” dedi. Sezon, bölgedeki kadınlar için de iş imkânı sunuyor. Köleoğlu, mahalleli kadınlara sağladıkları istihdamla ev ekonomisine katkıda bulunduklarını vurguladı. Çalışan kadınlar ise “Her yıl zeytin sezonunu sabırsızlıkla bekliyoruz. Elde ettiğimiz gelirle aile bütçemize destek oluyoruz. Keşke daha uzun sürse ama biz yine de en leziz kırma zeytinleri hazırlamak için özveriyle çalışıyoruz” sözleriyle memnuniyetlerini dile getirdi. Yaklaşık 2 ay süren kırma zeytin sezonu hem ekonomik hem de kültürel açıdan mahalle için önemli bir değer olarak öne çıkıyor.

İstanbul Havalimanı’nda bulunan yavru goril “Zeytin” Nijerya’ya dönüyor Haber

İstanbul Havalimanı’nda bulunan yavru goril “Zeytin” Nijerya’ya dönüyor

İstanbul Havalimanı Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerince 22 Aralık 2023’te Nijerya çıkışlı, Tayland’a gidecek kargo içinde bulunan goril yavrusu “Zeytin”, Polonezköy’deki hayvanat bahçesinde rehabilite ediliyor. Nesli tükenme tehlikesi altındaki “gorilla gorilla” türünden olan Zeytin, artık bakıcılarıyla oyun oynuyor, göğsüne vurarak ilgi çekiyor ve battaniyesiyle vakit geçiriyor. DKMP Genel Müdürü Kadir Çokçetin, goril yavrusunun bulunma sürecini hatırlatarak, “İlk geldiğinde çok korkmuş ve bitkin durumdaydı. Boyu 62 santimetre, kilosu 9 kiloydu. Şimdi 80 santimetre boya, 16 kiloya ulaştı. Sağlığı gayet yerinde” dedi. Çokçetin, isminin de vatandaşların katıldığı anketle belirlendiğini ve “Zeytin” olarak seçildiğini söyledi. Zeytin’in Türkiye’de ve dünyada geniş yankı uyandırdığını vurgulayan Çokçetin, Birleşmiş Milletler ve CITES Sekreteryası tarafından da sürecin yakından izlendiğini kaydetti. Gorilin belgesiz olduğu için el konulduğunu belirten Çokçetin, “Nijerya, resmi olarak geri talepte bulundu. Koşulların uygunluğu incelendi ve gerekli taahhütler alındı. Yakın zamanda Zeytin’i tekrar Nijerya’ya göndereceğiz” açıklamasında bulundu. Çokçetin, yavru gorilin sağlık kontrollerinin düzenli yapıldığını ifade ederek, “Ona ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduk ama ait olduğu doğal ortama dönmesi bizim görevimiz. Süreç tamamlandığında Zeytin, Türk Hava Yolları’nın desteğiyle kurallara uygun şekilde Nijerya’ya gönderilecek” diye konuştu.

Dr. Şevkin: Ağaçları çocuğu gibi koruyan kadınlarla empati kurun Haber

Dr. Şevkin: Ağaçları çocuğu gibi koruyan kadınlarla empati kurun

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Dr. Müzeyyen Şevkin, TBMM Genel Kurulu'nda zeytinliklerin madenciliğe açılmasını içeren torba yasa teklifi üzerine parti grubu adına konuştu. Genel kurulda bulunan AKP ve MHP’li milletvekillerine seslenen Dr. Şevkin, “Bir gün dışarıya çıkıp da 15 gündür ağacını çocuğu gibi koruyan, onun için bir geçim kaynağı olma dışında bir yaşam biçimi olan kadınlarla bir empati kurdunuz mu? Ne diyor bu kadınlar, ne söylemek istiyorlar, hiç dinlediniz mi? Ya, bir gün çıkın, dinleyin; Allah aşkına dinleyin. Ülkemiz ne yazık ki bu konuda sınıfta kalmıştır. Bugün İliç'te, Ermenek'te, Soma'da, Kazdağları'nda, Bergama'da bu örnekleri vermemiz mümkündür” diye ifade etti. “Zeytinlik ve ormanlar süper izinle tehdit altında” Tarım ve orman alanlarının tahsisini kolaylaştıran; zeytinlik, mera ve sit alanlarını madene açacak şirketlere süper izin getiren teklifine değinen Dr. Müzeyyen Şevkin, şunları söyledi: “Bakın, Çevre Mühendisleri Odası 1,2 milyon hektarlık tarım alanı ve 28 milyon hektar orman alanının tehdit altında olacağını söylüyor. Kamu yararı kisvesi adı altında madenciliğe açılacak olan zeytin, orman, sit alanlarının istisnai olarak kullanılması yol olacaktır sevgili AKP milletvekilleri, kırsal kalkınmaya darbe olacaktır, bir ekosistem kırımı yaratacaksınız oysa 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu gibi düzenlemeler bu alanların mutlak korunmasını öngörür. Şimdi her şeyi paraya tahvil ediyorsunuz ya, hadi gelin, karşılaştıralım: En pahalı kömürün 2025 fiyatıyla ton fiyatı 9 bin 400 TL'ye geliyor. En ucuz zeytinin tonu 200 bin TL. Yine, en ucuz zeytinden elde edilen zeytinyağının tonu 284 bin lira. Yani hem istihdam sağlayacaksınız hem yeşili koruyacaksınız hem üretim yapacaksınız hem de İspanya gibi, İtalya gibi bizim üzerimizden Orta Doğu'ya ve diğer ülkelere ihracat yapan ülkelerin önüne geçeceksiniz. Yani siz zannediyorsunuz ki bir ağacı söktüğünüz zaman, başka bir yere taşıdığınız zaman çok iyi bir şey yapıyoruz. Peki, onun üzerindeki kuş, onun altındaki börtü böcek, o ekosistem, bunu nasıl düzenleyeceksiniz?” “Doğamıza ve mülkiyet haklarımıza sahip çıkmalıyız” Dr. Şevkin, “Kurumlardan 3 ay içerisinde ÇED için bir yanıt gelmez ise olumlu kabul ediliyor Bu suistimallere yol açmaz mı ? Sanki karneniz çok iyiymiş gibi. İliç'te 9 insanımızı gömdük, Soma'da insanlarımızı gömdük, Bergama'da insanlarımızı gömdük. Bu kadar uzun süreçler diye bahsettiğiniz ÇED'de sınıfta kalmışken hangisinden bahsediyorsunuz? Maden Kanunu'nda bir kurul tanımı getiriliyor. Yani jeoloji mühendisleri tanımlamış, 4'üncü grup madenler diye bir maden grubu var, bilimsel tanımı var. Nedir bu stratejik ve kritik maden tanımı? Yeniden bir tanım getiriliyor. Komisyondaki, Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ndeki (MAPEG) arkadaşlara soruyorum: Neden bu ihtiyaç? Niye 4 kuruma bırakıyorsunuz? Jeoloji mühendisleri bilimsel verilerle bu stratejik madenleri zaten tanımlamış. Neye varmaya çalışıyorsunuz? Niye özel ayrıcalık alıyor MAPEG burada? Bir yerleri peşkeş çekmeye mi çalışıyorsunuz? Yani yeter artık, gerçekten yeter! Yasa teklifi, acele kamulaştırmayla açık olarak mülkiyet hakkına müdahaleyi barındırıyor. Orman izni ve ÇED kararı aranmayacak, stratejik ve kritik maden tanımında söz konusu madenler için acele kamulaştırma getirilecek. Madenlerin listesi yasal olarak değil, bakanlık kararıyla yapılacak. Esas milliyetçilik nedir biliyor musunuz? İnsanını, canlısını, toprağını, suyunu, gelecek nesillerden ödünç aldığımız doğasını korumaktır. Lütfen, doğamıza, insanımıza, ağacımıza, meralarımıza, zeytinliklerimize ve ormanlarımıza sahip çıkalım; sadece kâr etmeyi düşünmeyelim” şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.